Jump to content

Ateistlerin 2.Hatası:"Her şey kusursuz zahmetsiz mükemmel olmalı"


Recommended Posts

Bir yerde atesit sitede tartışırken dikkatimi şu çekti.Atesit insanlar insandaki mükemmelliği veya tabiattaki yaradılmış her şeydeki mükemmelliği inkar ediyorlar.

Aynı sitede bir dinsiz insanın mükemmel yaratılmadığını iddia ederken buna delil olarak 20 yaş dişinin çene yapısı dar olduğu için çok zor çıkardığını yazmıştı.

Gülermisin ağlarmısın?.

Aynı sitede Cenabı Hakkın merhameti ve Rahmeti mevzu bahis olduğunda

daha kıdemli ve herkesin abi nazarıyla baktığı daha yaşlı ateist topiğe

açlıktan ölen veya ölmek üzere olan insanalrın fotoğraflarını eklemişti.

Demek atesitlerde dünyada insanların başına gelen felaketler hastalıklar açlık savaş gibi vahşetlere karşı

bir "kendi cinsine(insan ırkına) acıma duygusu" altında Allahı inkar ve Rahmetini suçlama durumu var.

Hatta bir çok ateistin ateist olmasının bir sebebi aile bireylerinden birine gelen elim belalar ki bu aile bireyi

gayet düzgün bir hayat sürmesine karşılık böyle bir cezaya nasıl müstehak olur? diyerek isyana ve daha nihayetinde

dinsizliğe girenler hiçte azımsanmayacak ölçüde.

siz ne dersiniz sevgili atesit arkadaşlar bu konuda?

(umarım seviyeli bir tartışma olur)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 134
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bu olaya kötülük sorunu deniyor; ateistler teistlerin yaptığı alimimutlak, kadirimutlak ve mutlak iyi tanrı tanımı ile dünyadaki kötülüklerin tutarsızlığa sebep olduğunu savunuyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında mesele dünyada bunların olması değil de Allahın bu konuda hiçbir çabasının olmaması.Bir tarafta çocuğu üniversiteyi kazanınca oh dualarım kabul oldu diyenler var,bir yanda duaları kabul olmayıp çocukları açlıktan ölen afrikalılar var.Ters birşeyler var.Hayat bir sınavsa,hiç adil bir sınav değil.Allah bazılarına cevapları önceden veriyor,bazılarına soruları bile vermiyor.Kiminin elinde kağıt kalem yok,nasıl sınav lan bu?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir yerde atesit sitede tartışırken dikkatimi şu çekti.Atesit insanlar insandaki mükemmelliği veya tabiattaki yaradılmış her şeydeki mükemmelliği inkar ediyorlar.

Aynı sitede bir dinsiz insanın mükemmel yaratılmadığını iddia ederken buna delil olarak 20 yaş dişinin çene yapısı dar olduğu için çok zor çıkardığını yazmıştı.

Gülermisin ağlarmısın?.

Aynı sitede Cenabı Hakkın merhameti ve Rahmeti mevzu bahis olduğunda

daha kıdemli ve herkesin abi nazarıyla baktığı daha yaşlı ateist topiğe

açlıktan ölen veya ölmek üzere olan insanalrın fotoğraflarını eklemişti.

Demek atesitlerde dünyada insanların başına gelen felaketler hastalıklar açlık savaş gibi vahşetlere karşı

bir "kendi cinsine(insan ırkına) acıma duygusu" altında Allahı inkar ve Rahmetini suçlama durumu var.

Hatta bir çok ateistin ateist olmasının bir sebebi aile bireylerinden birine gelen elim belalar ki bu aile bireyi

gayet düzgün bir hayat sürmesine karşılık böyle bir cezaya nasıl müstehak olur? diyerek isyana ve daha nihayetinde

dinsizliğe girenler hiçte azımsanmayacak ölçüde.

siz ne dersiniz sevgili atesit arkadaşlar bu konuda?

(umarım seviyeli bir tartışma olur)

Hadişimdi bana izah et doğumundan itibaren 9 bin çeşit hastalığa yakalanma riski altında yaşayan insaanın nesi mükemmel?

Ayrıca al bak sana bir yazı.. Bende yazmıştım o açlıktan ölenler için.. 

 Unutulmuş bir nesil! Onlar hangi Tanrının çocukları?

  Ben bu yazıya başlarken bir çocuk öldü, görmediğim, bilmediğim diyarlarda.

  Tam tamına altmış beş bin dolar Fatihteki bir Kuran kursu için toplanan para imamın parayı ikiye katlayıp daha fazla çocuğa Arapça öğretme sevdası ile dolandırıcılara kaptırıldı. İmam elindeki paraları iki katına çıkarmak amacıyla dolandırıcının vaad ettiği bir yöntem ile para basmayı, başka bir sözle kalpazanlık yapmayı ulvi görevi için gayet mantıklı bulmuştur. Gerçek yüz doları makineye sokacaksın, 24 saat bekleyeceksin, iki yüz dolar çıkacak. Bu önerme imama normal gelir, zira kutsal kitap baştan başa mucizelerle doludur. O bu tür mucizelere alışıktır. Arapça okumasını öğrenmelidir Türk çocuğu. Daha fazla cami inşa edilmelidir.

  Milletimiz cami avlularında ellerini ceplerine seve seve atıp yardım ederler Kuran Arapça okunabilsin diyerek. Tanrı Arapça yı kutsamıştır, daha çok sevap kazanılır bilmediğin anlamadığın bir dilde okumak. Milletimiz imamlara paraları seve seve verirler çocukları okudukları kitabı anlayamasınlar diye. İmamda aldığı paraları dolara çevirir, nasıl kuranın dili Arapça ise ve daha çok sevap kazandırıyorsa, paranın değerlisi ve daha fazla kazandıranı da dolardır.

  Milletimizin eli açıktır anlayamadan okunması için kitabın, imamın aklı çalışır daha fazla para için, ulviyse görevi, amaç anlamadan daha fazla çocuğu okutabilmekse kalpazanlık yapmakta doğaldır. Bu yazıya başlayalı kaç tane on iki saniye geçti ve yine bilmediğim dünyanın herhangi bir yerinde bir sürü çocuk daha öldü.

  Onlar için güneş ilerledikçe yeryüzü silkinecek, her sabah olduğu gibi can suyu verilmiş çiçek edasıyla canlanıp anlatılmaz güzellikteki renklere bürünecektir anlamadığı dilde kitaplar okundukça. Onlara geçen her on iki saniye hayatta daha bir güzellik katacaktır, hele birde minareleri Tanrıya ulaşırcasına gök yüzüne yükselen camilerdeyseler ve o camiler için ellerini ceplerine attıysalar.

  Anlamadan okumayı sağlamak amacı ile ceplere atılan eller, güneşin aydınlattığı toprakta pusuya yatmış ölümü, gizlenmiş kötülüğü, o toprağın kalbinin derin karanlığını aşağılayıcı bir hareketiyle, haince bir yakarışla çağırdıklarından habersizdirler. Cami, kuran kursu için ellerini ceplerine atanlarda okumazlar, bilmezler, okudukları ise anlamadıkları bir dildendir. Ah bir okusalar, bir okuduklarını anlayabilseler, bir bilseler o mucizelerde ki gibi değildir hayat. Onlar ellerindeki kitapta toplarlar, bölerler, çıkartırlar, hesaplarlar ve sayılarda mucize ararlar oysa. benim bahsettiğim on iki sayısında hiç mi hiç mucize falan yoktur. On iki sayısı bu sefer bize mucize değil, ölümü verir, hem de masum çocukların ölümünü. Neden mi? Eğer dünyanın her hangi bir yerinde bir çocuk açlığa bağlı sebeplerden ölüyorsa bilin ki on iki saniye geçmiştir.

  Daha fazla okuduğunu anlayamayacak çocuklar yetiştirilen ülkelerde gözleri kamaştıran güneş şehrin üzerine abanırken, kuytu köşeler ok gibi yağan şiddetli ışıkları girintiler, çıkıntılar sayesinde engelleyip ellerinden geldiği kadar loş kalarak sırlarını saklamaya çalışırlar. Sabahtan öğlene kaç on iki saniye geçmiştir, kaç çocuk daha ölmüştür? Müslümanlar cami için para topluyor, güneş hiç kimseye, olan bitene aldırmadan yolunda ilerliyor. Sızan altın rengi ışıklarda her on iki saniyede bir çocuk ölüyor. Oysa para toplayanlarla, para verenler etrafa yayılan rengarenk ışıkların oraya buraya sahte gölgeler düşürdüğünden geçen on iki saniyeden habersizdir.

  Gece ağırlığını var gücüyle hissettirip denizin üzerine abanırken, bulutların arasından yaramaz çocuklar gibi her şeye rağmen birkaç yıldız göz kırparken ve soluk ay ışığı karanlığa inat dalgaların üzerinde oynaşıyorken imam evde paraları sayarken kaç on iki saniye daha geçmiştir? Türk çocukları ne anlattığını bilmeden okuyor evlatlık Zeyd’ in karısı Zeyneb’ in Muhammed e helal kılınması hikayesini Kurandan, inanırlar daha fazla para veriyorlar anlamasınlar diye okunanları çocukları. Elif, Be, Te, Se, Cim, Ha, Hı, Dal derken on iki saniyenin geçtiğinden habersiz ezber yapan çocuklar.

  Anlayamayan bir neslin Tanrısı sevap dağıtırken bir yerlerde, ya her on iki saniyede bir ölü veren unutulmuş bir nesil! Onlar hangi Tanrının çocukları?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ölen çocuklarla dine yardım adı altınmda toplanan paralar meselesi "quelle alaqa" olmuş

benim demek istediğim Cenabı Hakkın İnsanlara verdiği bazı müsibetler hastalıklar belalar

ve bu belalara karşı bizim tavrımız.Ateistlerin bu konudaki eleştirileri tamamen haksızsır çünki İslama göre zaten insan yokluk alemindeydi daha doğrusu vücud giydirilmemişti hayatı ve vücudu ihsan eden Rahmanür Rahim elbette

onun üzerinde tüm tasarruf hakkına da sahiptir bir iki mesele daha var özellikle başa gelen belalara sabretmeyle ilgili :

...

BİRİNCİ VECİH: Cenâb-ı Hak, insana giydirdiği vücut libasını san'atına mazhar ediyor. İnsanı bir model yapmış; o vücut libasını o model üstünde keser, biçer, tebdil eder, tağyir eder, muhtelif esmâsının cilvesini gösterir. Şâfî ismi hastalığı istediği gibi, Rezzak ismi de açlığı iktiza ediyor, ve hâkezâ... (Mülkün mâliki, mülkünde dilediği gibi tasarruf eder.)

İKİNCİ VECİH: Hayat musibetlerle, hastalıklarla tasaffi eder, kemal bulur, kuvvet bulur, terakki(gelişir) eder, netice verir, tekemmül(mükemmelleşir) eder, vazife-i hayatiyeyi yapar. Yeknesak istirahat döşeğindeki hayat, hayr-ı mahz olan vücuttan ziyade, şerr-i mahz olan ademe(yokluk) yakındır ve ona gider.

ÜÇÜNCÜ VECİH: Şu dâr-ı dünya, meydan-ı imtihandır ve dâr-ı hizmettir. Lezzet ve ücret ve mükâfat yeri değildir. Madem dâr-ı hizmettir ve mahall-i ubudiyettir(ibadet etme yeri). Hastalıklar ve musibetler, dinî olmamak ve sabretmek şartıyla, o hizmete ve o ubudiyete çok muvafık oluyor ve kuvvet veriyor. Ve herbir saati bir gün ibadet hükmüne getirdiğinden, şekvâ değil, şükretmek gerektir.(İkinci Lem'a - s.581)...

özellikle 2. paragraf bela ve musibete düşenlerce tekrarla okunmalı

fikirlerinizi beklerim

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ateistlerin bu konudaki eleştirileri tamamen haksızsır çünki İslama göre zaten insan yokluk alemindeydi daha doğrusu vücud giydirilmemişti hayatı ve vücudu ihsan eden Rahmanür Rahim elbette

onun üzerinde tüm tasarruf hakkına da sahiptir

Vücud giydirilmemişti ne demek ? Kime neyi giydiriyor Allah ?

Mal sahibi mülkünde istediği gibi tasarruf eder de ne demek ? Sen malmısın ?

Biz mal değiliz acı çekiyoruz,seviniyoruz,üzülüyoruz.

Kime anlatıyorum ki , sizin Tanrı tanımınız düpedüz zalim zaten.

Zalim,

Yalancı,

Tuzak Kurucu,

Tehditkar,

Zorba,

Küfürbaz,

.......

Ayetlerle sabit.

tarihinde cantona tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
oguz Gönderildi Bugün, 12:21

Siz resmen beyinsiz zavallılarsınız. O kadar beyinsizsiniz ki, bir delinin sayıklamaları bile sizin adınıza cevap vermesine müsade edebiliyorsunuz.

Sana beyinsiz dediğim için sakın kızma, beyni olan adam kendine ait bir kaç cümle yazarak beyni olduğunu kanıtlardı. Ama yok, zaten sapık bir delinin peşine düşende beyin ne gezer?

Yo hiç kızmadım oğuz zaten üstüme de almadım

sadece sana aynen iade ediyorum

bordo renkli yerler kendi fikirlerim

fikirlerim yeterince derindir

benim üniv girdiğim dönemde (belki sen çocuktun) %1e girmiştim

iq değerim ort 135-145 arası yani kendimden eminim

kafanı takma böyle şeylere ben takmıyorum mesela

ama senin fikirlerin(fikir denirse) için maalesef aynı şeyi söyleyemeyeceğim

çünkü tepki ve hakaretten başka yok

deli dediğin kişinin deli olmadığını sizin mod isbat etmiş

zaten ona kadar birsürü delil var

sen hala deli diyorsun inandırıcılıktan uzaksın

...

esenkal

tarihinde AhmetBaha tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Aslında mesele dünyada bunların olması değil de Allahın bu konuda hiçbir çabasının olmaması.Bir tarafta çocuğu üniversiteyi kazanınca oh dualarım kabul oldu diyenler var,bir yanda duaları kabul olmayıp çocukları açlıktan ölen afrikalılar var.Ters birşeyler var.Hayat bir sınavsa,hiç adil bir sınav değil.Allah bazılarına cevapları önceden veriyor,bazılarına soruları bile vermiyor.Kiminin elinde kağıt kalem yok,nasıl sınav lan bu?

ba kardeş adalet anlayışında bir sorun var senin......insanların nasıl yaşayıp nasıl öldüğüne bakarak adaletten bahsedemezsin.....bak sana herzaman anlatılan sıradan bir hikaye.....ateist bir berbere giden bir inanan kişi berberin yaratıcının adeletsizliğine verdiği örnekleri dinler....örnekler aynen senin belirttiğin gibidir......mesela yoldaki açlıktan dilenen insanı gösterir.....daha sonra süper lüks bir arabadan inen çok güzel giyinmiş bir insanı...daha sonra bazı organları olmayan (((el,ayak,göz)) insanları ve her organı yerinde yakışıklı bir başka insanı .....bunların tutarsız olduğunu bu tutarsızlıkların bir yaratıcının olmamasını gerektirdiğini ve eğer olasaydı hatta islamiyetteki gibi adil,bağışlayan,esirgeyen olsaydı o insanların.....bu gibi durumlarda olmayacağını söyledi......traş bitiminde müşteri haklısın berber kardeş eğer yaratıcı olsaydı bu kadar dengesizlik olmazdı dedi ve berberden çıktı....aradan çok kısa bir süre geçtimişti ki..... müşteri koşarak içeri girdi.....hey berber efendi ben yaratıcının olmamasının yanında başka bir şey daha öğrendim bu dünyada berber de yok dedi.....berber nasıl olur kardeşim ben varım ya.....müşteri sözüne devam etti ve bak berber kardeş şu karşıdan geçen saçı sakalı birbirine karışmış bir kişi var gördünmü.....bak biraz ilerde sakalı çok uzun başka biri var.....bak şu kişininde ensesindeki kıllar çok fazla uzamış......evet gördüm der berber......müşteri sözüne devam eder......bak eğer bu dünyada berber olsaydı bu insanlar böyle saçı sakalı uzun ensesi kıldan görünmüyor şekilde gezmezdi der ve bulunduğu yeri terkeder.....

yani kısacası dünyadaki insanlara bahşedilen nimetlerin farklılığına ve derecesine bakarak yaratıcının olmadığını söylemek doğru değildir......adalete gelince bütün insanlarda şunu bilmelidir......yaratıcı insana ne bahşetmiş ise onun ile ilgili hesaba çekilecektir......imtihan da soruları önceden alanın alacağı en yüksek puan belki 60 olacaktır....ama aynı imtihanda kendi çabası ile tek sorunun bir harfinin yazan öğrenci belki 70 alacaktır...işte adalet burdadır.....yani bmw ile şahin yarışacak ama şöförün ustalığını birinci bitiren değil sahip olduğu imkanları en iyi kullanan göstercektir.....yani bu konuda kimse benim altıma şahin var diye dert etmeyecektir.....

yani ilkokulu bile okumamış okuma yazma bilmeyen bir insanın imtihanı ile yüksekokul bitirmiş birinin imtihanı bir olmayacaktır......kimbilir belki okuma yazma bilmeyen bir dua ile istediğ makamı elde edecek diğeri ise sabah akşam kuran-ı kerimi okuyup hiçbir namazını kaçırmadığı halde diğer insandan daha aşağı bir mevkide olacak...işte adalet burada belli olacak yani imtihana değil imtihanın sonucuna bakarak adaletten bahsetmek daha sağlıklı ve doğru olacaktır....

Link to post
Sitelerde Paylaş
Atesit insanlar insandaki mükemmelliği veya tabiattaki yaradılmış her şeydeki mükemmelliği inkar ediyorlar.

Aynı sitede bir dinsiz insanın mükemmel yaratılmadığını iddia ederken buna delil olarak 20 yaş dişinin çene yapısı dar olduğu için çok zor çıkardığını yazmıştı.

Gülermisin ağlarmısın?.

sen güler misin ağlar mısın bilmiyorum. ama 20 yaş dişinden çok öte sorunlar vardır vücudumuzda.aşağıdaki makale fıtık ve hıçkırık üzerine yazılmış.ingilizcem yok gibi bir bahane bulmayasın diye izah edeyim:

1.köpek balığında testis ve penis arasındaki mesafe uzun.aradaki sperm borusu da.evrimleşme sürecinde (430 milyon yıl) testisler dışarı çıkmış ve penisin yanında bir torba içine yerleşmiş.fakat sperm borusu kısalmamış kalçamız içinde bir yere yerleşmiştir. bu da şu anda erkeklerin yüzde 70 inde inguinal harnia yani kasık fıtığı oluşturmakta.

2.yine balıklardaki sinir sistemi aynen muhafaza edilmiş ve memeli sinir sistemi bu süreç içinde ilave olmuştur. bu da bütün insanlarda hıçkırığa sebeb olmaktadır.

http://www.scientificamerican.com/article....d=this-old-body

tarihinde convert tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Hadişimdi bana izah et doğumundan itibaren 9 bin çeşit hastalığa yakalanma riski altında yaşayan insaanın nesi mükemmel?

Ayrıca al bak sana bir yazı.. Bende yazmıştım o açlıktan ölenler için.. 

 Unutulmuş bir nesil! Onlar hangi Tanrının çocukları?

  Ben bu yazıya başlarken bir çocuk öldü, görmediğim, bilmediğim diyarlarda.

  Tam tamına altmış beş bin dolar Fatihteki bir Kuran kursu için toplanan para imamın parayı ikiye katlayıp daha fazla çocuğa Arapça öğretme sevdası ile dolandırıcılara kaptırıldı. İmam elindeki paraları iki katına çıkarmak amacıyla dolandırıcının vaad ettiği bir yöntem ile para basmayı, başka bir sözle kalpazanlık yapmayı ulvi görevi için gayet mantıklı bulmuştur. Gerçek yüz doları makineye sokacaksın, 24 saat bekleyeceksin, iki yüz dolar çıkacak. Bu önerme imama normal gelir, zira kutsal kitap baştan başa mucizelerle doludur. O bu tür mucizelere alışıktır. Arapça okumasını öğrenmelidir Türk çocuğu. Daha fazla cami inşa edilmelidir.

  Milletimiz cami avlularında ellerini ceplerine seve seve atıp yardım ederler Kuran Arapça okunabilsin diyerek. Tanrı Arapça yı kutsamıştır, daha çok sevap kazanılır bilmediğin anlamadığın bir dilde okumak. Milletimiz imamlara paraları seve seve verirler çocukları okudukları kitabı anlayamasınlar diye. İmamda aldığı paraları dolara çevirir, nasıl kuranın dili Arapça ise ve daha çok sevap kazandırıyorsa, paranın değerlisi ve daha fazla kazandıranı da dolardır.

  Milletimizin eli açıktır anlayamadan okunması için kitabın, imamın aklı çalışır daha fazla para için, ulviyse görevi, amaç anlamadan daha fazla çocuğu okutabilmekse kalpazanlık yapmakta doğaldır. Bu yazıya başlayalı kaç tane on iki saniye geçti ve yine bilmediğim dünyanın herhangi bir yerinde bir sürü çocuk daha öldü.

  Onlar için güneş ilerledikçe yeryüzü silkinecek, her sabah olduğu gibi can suyu verilmiş çiçek edasıyla canlanıp anlatılmaz güzellikteki renklere bürünecektir anlamadığı dilde kitaplar okundukça. Onlara geçen her on iki saniye hayatta daha bir güzellik katacaktır, hele birde minareleri Tanrıya ulaşırcasına gök yüzüne yükselen camilerdeyseler ve o camiler için ellerini ceplerine attıysalar.

  Anlamadan okumayı sağlamak amacı ile ceplere atılan eller, güneşin aydınlattığı toprakta pusuya yatmış ölümü, gizlenmiş kötülüğü, o toprağın kalbinin derin karanlığını aşağılayıcı bir hareketiyle, haince bir yakarışla çağırdıklarından habersizdirler. Cami, kuran kursu için ellerini ceplerine atanlarda okumazlar, bilmezler, okudukları ise anlamadıkları bir dildendir. Ah bir okusalar, bir okuduklarını anlayabilseler, bir bilseler o mucizelerde ki gibi değildir hayat. Onlar ellerindeki kitapta toplarlar, bölerler, çıkartırlar, hesaplarlar ve sayılarda mucize ararlar oysa. benim bahsettiğim on iki sayısında hiç mi hiç mucize falan yoktur. On iki sayısı bu sefer bize mucize değil, ölümü verir, hem de masum çocukların ölümünü. Neden mi? Eğer dünyanın her hangi bir yerinde bir çocuk açlığa bağlı sebeplerden ölüyorsa bilin ki on iki saniye geçmiştir.

  Daha fazla okuduğunu anlayamayacak çocuklar yetiştirilen ülkelerde gözleri kamaştıran güneş şehrin üzerine abanırken, kuytu köşeler ok gibi yağan şiddetli ışıkları girintiler, çıkıntılar sayesinde engelleyip ellerinden geldiği kadar loş kalarak sırlarını saklamaya çalışırlar. Sabahtan öğlene kaç on iki saniye geçmiştir, kaç çocuk daha ölmüştür? Müslümanlar cami için para topluyor, güneş hiç kimseye, olan bitene aldırmadan yolunda ilerliyor. Sızan altın rengi ışıklarda her on iki saniyede bir çocuk ölüyor. Oysa para toplayanlarla, para verenler etrafa yayılan rengarenk ışıkların oraya buraya sahte gölgeler düşürdüğünden geçen on iki saniyeden habersizdir.

  Gece ağırlığını var gücüyle hissettirip denizin üzerine abanırken, bulutların arasından yaramaz çocuklar gibi her şeye rağmen birkaç yıldız göz kırparken ve soluk ay ışığı karanlığa inat dalgaların üzerinde oynaşıyorken imam evde paraları sayarken kaç on iki saniye daha geçmiştir? Türk çocukları ne anlattığını bilmeden okuyor evlatlık Zeyd’ in karısı Zeyneb’ in Muhammed e helal kılınması hikayesini Kurandan, inanırlar daha fazla para veriyorlar anlamasınlar diye okunanları çocukları. Elif, Be, Te, Se, Cim, Ha, Hı, Dal derken on iki saniyenin geçtiğinden habersiz ezber yapan çocuklar.

  Anlayamayan bir neslin Tanrısı sevap dağıtırken bir yerlerde, ya her on iki saniyede bir ölü veren unutulmuş bir nesil! Onlar hangi Tanrının çocukları?

arkadaş ne maksat taşıyor senin bu yazın.....sana göre bütün inançlı insanlar camiye gitmeyi....kuran-ı kerimi okumaya,öğrenmeyi ve anlamayı.....hatta islama ve diğer dinlere inanmayı bırakır ise......senin yukarıda duygu sömürüsü yaparak yazdığın.....açlıktan..... hastalıktan.....bakımsızlıktan.......ölen çocuklar......veya daha önce belitirlen..... zenginlik- fakirlik......iyilik-kötülük......haksızlık-adalet.....bunların hepsi son mu bulacak.....sen bukadar ahmak olamazsın arkadaş...bir insan bukadar art niyetli yazı yazamaz.....

senin paraya mı ihtiyacın var kardeşim bak sana daha iyi kaynaklar göstereyim......sırf başka gezegenleri tanımak ve uzayla ilgili araştımalar yapmak hatta başka yaşanabilir bir gezegen bulabilmek için harcanan parayı getirip o aç fakir insanlara dağıtsan hepsi açlıktan kurtulur........ayrıca bu kadar insanın açlıktan ölmesi dünyadaki nimetlerin eskiliğinden de değil bizzat insanın aç gözlülüğünden.....

bir grup insanın gözüne....göbeğine....burnuna....beline....boynuna güzel görünecek diye taktığı takılar yüzünden avrupalılar afrika insanını açlık ve sefalete mahkum edip sömürüyor ...sonra bize insan hakları nutukları çekiyor.....bir grup insan rahat ve lüks içinde hovardaca yaşıyacak diye kendini dünyanın polisi sananlar orta doğu , asya ve afrikayı savaş alanına çeviriyor.....sonrada bunu ya islama yada kabile çatışmalarına bağlıyorlar....

senin gibi sırf din düşmanlığı yapan insanlar bunları görmüyor.......şimdi sen şunu söyle insanlar herhangi bir dine inanmayı bırakınca zavallı...masum....küçücük...minicik.....çocuklar ölmeyecek mi.....yobaz herif......şimdi inananları atalım bir kenara dünyanın hepsi ateist olsa ne bok değişecek bu dünyada.....herşey güllük gülüstanlık mı olacak....insanlar sonsuza kadar mutlu huzurlumu yaşayacak........

yani inananların yaratıcısının unuttuğu on iki saniyede bir ölen çocukları sizin darwinin evrimi mi hatırlayacak......aklı nerdeydi şimdiye kadar insanı ölümsüz olarak evirmedi de şimdimi aklına geldi insanların öldüğü.....dön sen inandığın saçmalığın sonuçlarına bak bu evrim denen zımbırtı neden milyon yada milyarlarca yıldır canlıları ölüme mahkum ediyor.....ve sonu olmayan bir ölüm deviniminde dolaştırıyor........yok onun aklı yok tamemen bilinçsizce diyorsun.... bre öküz adam sormazlar mı bukadar canlıyı şekilden şekle sorarken yaşaması için gereken en küçük ayrıntıyı bile unutmazken aklın varda ölümsüz yapacakken mi aklın yok.....senin tesadüfün boktan bir tek hücreliden insanı oluşturabiliyorda....neden neden aynı tesadüf o tek hücrelinin hayatta kabilmesini sağlamıyor....yani tesadüf adına her boku yiyorda neden onu ölümsüz yapmıyor.......

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mal mülk Allahınmış.. O yüzden istediğini yaparmış.. Biz onun malında misafirmişiz?

Siz sizin evinize gelen misafire böyle mi davranırsınız?

Düşünün ev sizin, tarla, bağ bahçe sizin.. Size misafir gelmiş, ya da size muhtaç olmuş.. Ya da diyelim siz zorla birini eve alıp tutuyorsunuz.. Bak diyorsun bu bağ, bahçe, ev benim ama istediğin gibi yararlan.. 

Siz amanda bakayım şunu bir deneyim bana isyan edecek mi diye adamın yatağına hastalık saçan çeşirt çeşit mikrop bulaştırıyorsunuz.. Adamın gözünü oyup, topal bırakıyorsunuz..

Sonra adama yemek vermeyip, bağı, bahçeyi, kuyuyu kurutup açlıktan-susuzluktan eriyip ölmesini izliyorsunuz..

İşte sizin inandığınız Allah ın yaptığıda tıpkı budur.. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

herşey bir yanlış anlamadan kaynaklanıyor ,ateistlere göre Allah varsa ozaman açlık ,hastalık ,yada 20 'lik diş olmamalı, herşeyi mükemel yaratan niye böyle hatalar yapmış olsun demek ki Allah diye birşey yok ,oysa Allahın bu dünyaya müdahale edeceği kesindir diye birşey yok bunlar dinde aşırıya kaçanların yorumları onalra göre herşey Allahın takdiri oysa bu konuda bundan 1000 yıl önce islam alimleri tarafından yapılan etraflıca tartışmalarda ceberiye fırkası ,mutezile görüşüne karşı mantıklı izahlar yapamamıştır, yapamayınca ne oldu mutezile görüşüne mensup olanları toptan islam dışı kabul ettiler oysa esas islamı doğru yorumlayanlar mantıklı bir izahını yapanlar onlardı ,gazali gibileride mutezile akımından gelip karşı saflara geçiçce ipin ucu tamamen koptu ve islam akılcılığın değil bağnazlığın dini oldu

yani arkadaşlar aslında Allah bu dünyanın yaratıcısı ama çobanı değil koyun gibi güdülmeyi beklemek yerine aklınızı kullanın der kuran

tarihinde influenza tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
herşey bir yanlış anlamadan kaynaklanıyor ,ateistlere göre Allah varsa ozaman açlık ,hastalık ,yada 20 'lik diş olmamalı, herşeyi mükemel yaratan niye böyle hatalar yapmış olsun demek ki Allah diye birşey yok ,oysa Allahın bu dünyaya müdahale edeceği kesindir diye birşey yok bunlar dinde aşırıya kaçanların yorumları onalra göre herşey Allahın takdiri oysa bu konuda bundan 1000 yıl önce islam alimleri tarafından yapılan etraflıca tartışmalarda ceberiye fırkası ,mutezile görüşüne karşı mantıklı izahlar yapamamıştır, yapamayınca ne oldu mutezile görüşüne mensup olanları toptan islam dışı kabul ettiler oysa esas islamı doğru yorumlayanlar mantıklı bir izahını yapanlar onlardı ,gazali gibileride mutezile akımından gelip karşı saflara geçiçce ipin ucu tamamen koptu ve islam akılcılığın değil bağnazlığın dini oldu

yani arkadaşlar aslında Allah bu dünyanın yaratıcısı ama çobanı değil koyun gibi güdülmeyi beklemek yerine aklınızı kullanın der kuran

Kuran'da geçen bir kıssa vardır, Beni İsrail'le ilgili bilir misin? 40 yıl aynı çölde dolanıp durdular hani?

Link to post
Sitelerde Paylaş
40 yıl aynı çölde dönüp dolaşmak akıllı işi mi? Yani yahudiler aptal mı? Yoksa Allah mı onları 40 yıl dolandırdı?

kuran bu konuyu salakça anlatmış. ne de olsa ikinci el. tevrata göre bu zaman içinde yahudiler savaş talimi yapmışlar , silah hazırlamışlar ve civarla ilgili gözlem yapmışlardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Vücud giydirilmemişti ne demek ? Kime neyi giydiriyor Allah ?

yok cantona kardeş.... arkadaş yanlış yazmış doğrusu şöyle olacaktı......biz tek hücreliden evrilmeden önce madde boyutunda değildik.....sonra bizi bazı tesadüfler evirip çevirmeye başladı......evirdi çevirdi milyon yada milyarlarca yıl bu çevirme devam etti.......sonunda et ve kemikten oluşan madde boyutunda bir varlık çıktı ortaya.....

Mal sahibi mülkünde istediği gibi tasarruf eder de ne demek ? Sen malmısın ?

Biz mal değiliz acı çekiyoruz,seviniyoruz,üzülüyoruz.

aslında burada arkadaş mallar (((öküzler,inekler))) la insanların ortak atalarından sonraki evrilme sürecine değiniyor.....yani evrim mallara istediği gibi tesadüfü özelikler vermiş demek istiyor....yani bir tarafı mal yapmış .....diğer tarafı sizin gibi süperzeki..........yani buradan çıkacak sonuç seninde belirttiğin gibi..... siz maldeğilsiniz sadece mallarla yukarıda bir yerlerde akrabasınız....

Kime anlatıyorum ki , sizin Tanrı tanımınız düpedüz zalim zaten.

Zalim,

Yalancı,

Tuzak Kurucu,

Tehditkar,

Zorba,

Küfürbaz,

.......

Ayetlerle sabit.

senin yaratana atfettiğin şeylere gelince......dua etmeniz gerekirki inanan insanların yaratıcısı var yoksa bu bütün belirttiğin özellikleri evrimin boynuna asmanız gerekirdi......

zalim bir evrim varki.... canlıları evirirken ölümsüz yapmamış......ölümsüz yapmamış ama evrirken ölmeyecek hayatta kalcak şekilde türetmiş...(((tabi bunun bitkiler için anlamı henüz anlaşılamadı)))

yalancı bir evrim varki..... hem aklım yok diyor...... hemde tek hücreliden her bokunu en ince ayrıntısına kadar düşündüğü insanı eviriyor.......

tuzak kurucu bir evrim varki ceylanı evirdi ama ona tuzak kurup onu yiyecek olarak gören aslanı evirdi.....hem de onun hunharca onu katledeceğini bile bile....pardon bu işi şuursuzcamı yapmıştı.....

tehditkar bir evrim varki..... siz benim evirdiğim kainata zarar verirseniz .....benim evirdiğim canlılara müdahale ederseniz....sizin yaşama ortamınızı size dar eder hepinize değişik hastalıklar verir topunuzu mezara gönderirim diyor...

zorba bir evrim varki.....evirdiği kocaman kainatın içinde insana ve evirdiği canlılara sizlere ben bu dünyayı takdir ettim sıkıyorsa çıkın bakalım diyor.....ben sizi bu üç karışlık yer için evirdim başka yeri size veremem diyor.....gerisini kim için veya ne için evirdi ise.......

bu özelliklerde şuanki mevcut yaşam kanunları ile sabittir......

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...