Jump to content

Borsa ve Finans Piyasalari


Recommended Posts

Forumda bu konuya ilgi duyan katilimcilar oldugunu biliyorum. Ornegin seza bildigim kadariyla finans piyasalari ile yakindan ilgileniyor.

Surekli bilim, felsefe, Tanri ve din konusmaktansa arada bir boyle degisik konularla ilgilenmek ilginc olabilir.

Oncelikle forumdaki ateist kesim arasinda onemli miktarda sosyalist arkadas oldugunu bildigimden ve onlarin cogu zaman bu tur konulari itici gordugunu bildigimden, birkac seyden bahsetmek istiyorum.

Ben kendim universite yillarinda solcu kesim icindeydim diyebilirim. Her ne kadar hicbir zaman militan bir sosyalist olmadiysam da fikren hep o kesime yakin olmusumdur. Hatta kendimi sosyalist olarak tanimladigim donemler olmustur, fakat o donemlerde bile yakin bir sosyalist arkadasin bana 'tatli su sosyalisti' yakistirmasinda bulundugunu hatirlarim. Cunku hic suya sabuna bulasmaz, isin teorisiyle, kitaplariyla, bilgisiyle ilgilenirdim daha cok. Arkadaslarin klasikler dedigi, Marks'a, Engels'e ait cesitli kitaplari onlardan daha fazla okudugumu bilirim. Ama hicbir yuruyuse, gosteriye, mitinge, vs katilmisligim yoktur. Aslinda o yillarda bile daha cok sosyal demokrat olarak nitelendirilebilecek bir dunya gorusune sahip oldugum soylenebilir.

Aradan gecen yillardan sonra, su anda da hala kendimi Turkiye'deki siyasi yelpazede bir yere koymak istesem, herhalde sosyal demokrat derdim kendime. Yasadigim ulkede ise bu tur bir siyasi goruse en yakin dusunce bicimine 'liberal' deniyor. Bu, avrupadaki veya Turkiye'deki anlamiyla sol sayilmaz ama ABD'de bizdeki sosyal demokratlarin savunacagi fikirlere en yakin turde gorusleri savunan kisiler liberal olarak isimlendiriliyor, ornegin Fahrenheit 911'inin yapimcisi Michael Moore gibi kisiler.

Herneyse, siyasi tercihim, vs gibi konularin bu kadar ustunde durmamin sebebi, bu baslikta deginmek istedigim konunun sol goruslu arkadaslara itici gelecek bir konu oldugunu biliyor olmamdir. Borsayla ilgilenmek, yatirim yapmak, zengin olmaya calismak, vs bahsettigim pek cok arkadasa zaten bastan beri parasi olan kucuk bir azinligin ilgilenecegi seyler olarak gorunuyor, bu yuzden ne konuyla ilgileniyorlar, ne de ilgilenenlere hos gozle bakiyorlar.

Fakat eger sosyalist arkdaslar yakin zaman icinde devrim falan beklemiyorlarsa, icinde yasamak zorunda oldugumuz bu sistemin gereklerini yerine getitip, bu sistem icinde basarili olmaya calismamiza da itiraz etmemeleri gerekir.

Bunlari soyledikten sonra, gelelim asil konuya.

Borsa ve 'trading' konusunda cok sey okudum son birkac yil icinde. Bu konularin teorisi ve pratigi bambaska seyler elbette ama isin iki yonuyle ilgili de tartisilmasi gereken seyler var.

Bu konulara ilgi duyanlarin belki haberdar olacagi bir temel problem bana gore ekonomide 'efficient market theory' denen teorinin gecerli olup olmadigi konusu. Finans dunyasinda, ozellikle akademisyenler arasinda bu teoriye olan inanc cok fazla. Bu ise, eger dediklerinde haklilarsa piyasanin oldukca verimli bir sekilde isledigi ve piyasada tek tek kisilere avantaj saglayabilecek herhangi bir somut faktor bulmanin cok zor oldugu, dolayisiyla uzun vadede tutarli bir bicimde surekli kazanacak bir yatirim stratejisinin gelistirilemeyecegi anlamina geliyor.

Ornegin 'fundamental analysis' denen ve sirketlere ait bilgileri incelemek yoluyla yatirim araclari arasindan secim yaparak avantaj saglamaya yonelik stratejinin basarisiz olacagi, cunku bu bilgiye konuyla ilgilenen tum yatirimcilarin sahip oldugu, piyasinin bu konuda verimli bir sekilde isledigi, dolayisiyla bu tur bilgilere dayanarak diger yatirimcilar karsisinda bir avantaj elde etmenin mumkun olmadigi soyleniyor.

Bu fikir, yatirim karari verirken uygulanan bir diger yonem olan 'teknik analiz'e daha fazla guvenenlerin 'fundamental' analizciler aleyhine kullandigi bir arguman sayilir. Fakat ilginc sekilde, digerleri de teknik analizciler icin ayni seyi soyluyor, yani diyorlar ki, gunumuzun piyasa ortaminda teknik analiz bilgilerine de isteyen her yatirimci ulasabilir, ornegin msn'in veya yahoo'nun finans sayfalarina gittiginizde, ya da herhangi bir yatirim kurumunun web sayfasinda, istediginiz herhangi bir sirket ya da yatirim araci icin hesaplanmis istatistiksel ortalamalar, son bilmemkac gune ait ortalama fiyat egrileri, MACD, stochastics, bollinger bands, vs pek cok teknik analiz bilgisine ulasmak mumkun. Dolayisiyla, bu bilgilerin de tum yatirimcilarin emrinde oldugu ve avantaj getirmekten uzak oldugu soyleniyor.

Yani piyasanin verimli oldugu, dolayisiyla piyasayi yenmenin ve somut avantaj elde etmenin mumkun olmadigi iddia ediliyor. Pek cok yatirimcinin duvardaki bir hedef tahtasina rastgele 'dart' atarak sececegi yatirimlarin, buyuk ihtimalle buyuk analizlerden sonra sececegi yatirimlar kadar, belki daha fazla basarili olacagi soyleniyor bu teorinin savunuculari tarafindan.

Hatta bu konuyu isleyen cok unlu bir kitap var, 'random walk on wall street' diye.

Bu bakis acisi, ozellikle finans piyasalarindaki mevcut yatirim fonlarinin %80'inin borsaya ait temel endekslerden (ornegin S&P 500 endeksi gibi) daha basarili olmadigina dikkat cekilerek savunuluyor ve en uygun ve kazanci maksimize edecek yatirim stratejisinin endeks fonlarina yatirim yapmak olacagi fikri sikca savunuluyor bu teorinin savunuculari tarafindan.

Hatta yakindan tanidigim bir finans profesoru arkadas (ki kendisi ABD'nin onemli universitelerinden birinde finans dalinda tenure'lugu olan bir profesordur), tum ozel emeklilik parasini (yatirimlarinin %100'unu) endeks fonlarina yatirdigini soyluyor.

Yani uzmanlar tarafindan onerilen bir strateji bu. Bunun ozeti, piyasayi yenmeye, piyasa karsisinda avantaj elde etmeye calismayin, zararli cikarsiniz, piyasaya teslim olun, piyasanin kendisine yatirim yapin anlaminda bir bakis acisi bu.

Fakat bir de diger bakis acisi var. Bazi kisiler cesitli alim satim (trading) yontemleri uygulayarak piyasa ve diger yatirimcilar karsisinda avantaj elde edebildiklerini iddia ediyorlar.

Hatta oyle kisiler var ki, elbette yatirimlar her zaman inisli cikisli olur, biraz kaybedilir biraz kazanilir ama, bu kisiler uzun vadede, ornegin 15-20 yillik bir donem dikkate alindiginda, surekli piyasanin normal kazanc oraninin cok daha ustunde bir performans gostermis. Belki bu 15-20 yilin 1-2 yili haric, ama gerisinde oyle bir kazanc elde etmis ki, ortalama olarak istatistiksel hesaplar yoluyla rastlanti denemeyecek duzeyde bir basari orani var bazi yatirimcilarin.

Bu yatirimcilara soruldugunda ise, bu kisiler genellikle 'efficient market theory'ye inanmadiklarini soyluyorlar. Piyasanin verimsiz oldugunu ve piyasayi somurecek yollarin bulunabilecegini, hatta kendilerinin buldugunu iddia ediyorlar. Duzenli bir bicimde kar eden bu yatirimcilar birbirlerinden farkli yontemler kullaniyorlar, bazilari fundamental analize daha cok guvenirken, bazilari teknik analizci, bazilari ise ikisini de kullaniyorlar.

Gap trading, window dressing trading, istatistiksel fiyat ortalamasi egrilerine dayali olarak gelistirilmis cesitli yontemler, sirketlerin kazanclarini duyurduklari toplantilarin sonuclarina dayali yontemler, vs gibi cok sayida degisik yontemlerle uzun vadede duzenli kazanc elde ettigini iddia eden ve yatirim sonuclari bunu teyit eden yatirimcilar var.

Yani insan iki tarafi da dinleyince hangisine inanacagini bilmiyor. Bu yuzden, eger bu konularla ilgilenen arkdaslar varsa oncelikle bu temel konuda bir cozume ulasmaya calisalim diyorum. Yani piyasa karsisinda bir avantaj elde etmek mumkun mudur, yani piyasada somurulecek ve bize avantaj saglayacak verimsizlikler mevcut mudur, yoksa piyasa asagi yukari mukemmel bir verimlilikte mi isler, yani avantaj elde etmeye calismak yerine endeks'lere yatirim yapmak midir en dogru yatirim stratejisi?

Eger bu konuyu cozebilirsek, ondan sonra kazanc getirecek yatirim veya kisa sureli alim satim (trading) stratejilerinin neler olabilecegi uzerinde de tartisabiliriz.

Ama bence oncelikle bu konunun cozulmesi gerek. Cunku bir yandan bilimsel ve akademik dunyanin kabul edilmis teorilerine dayali bir bakis acisi var, diger tarafta piyasanin uzun yillar duzenli bir sekilde basarili olmus bazi yatirimcilari var. Akademisyenler, bu uzun vadede basarili olan yatirimcilari, rastlanti ile acikliyorlar, yani diyorlar ki, bu kadar fazla yatirimcinin oldugu bir piyasada, elbetteki istatistiksel zorunluluk geregi bazilari uzun vadede basarili gorunecektir, fakat bunlarin basarisi istatistiksel bir rastlantidir, cunku ortada bu kadar kucuk sayida kisinin basarisini aciklayacak kadar cok sayida basarisizlik ornegi vardir derler.

Fakat ote yandan da gelistirdigi yontemlerin kesinliginden emin cok sayida yatirimci var. Ornegin Warren Buffet gibi biri, 30-40 yildir (belki de daha fazla) bulundugu finans piyasalarinda, ABD'nin Bill Gates'den sonra ikinci zengin kisisi olabilecek duzeyde servet olusturabilmistir. Ne kendisi, ne de bu tur kisileri inceleyen pek cok uzman, bunun rastlantiyla aciklanamayacagini iddia etmektedir.

Dolayisiyla, bu konuyu merak ediyorum. Konu uzerinde okumus, dusunmus ya da bilgi veya fikir sahibi olan arkadaslarin neler dusundugunu duymak isterim.

Ozellikle seza'nin bu konularda tecrubeli oldugunu bildigimden, kendisinin fikrini almak isterim. Zannediyorum ki piyasada avantaj elde edilebilecegine inanan bir kisi seza, yoksa bu ise bu kadar vakit ayirip ilgilenmezdi. Hatta yine anladigim kadariyla piyasada basari da saglamis biri kendisi. Bu yuzden bu tur tecrubeleri olan kisileri duymak, dinlemek ve kendilerinden ogrenmek isterim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 159
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Bu sene enflasyonun hortlayacağı ve tahminim enflasyon konusunda hedeflerin tutturalamayacağı bir yıl(ne zaman tutturduk ki demeyin, %9 larda gezen enflasyon iyi bir atılım yaptırdı Türkiye ekonomisine daha da düşer umarım)..Faizlerin düşme meyilinde olması enflasyonu yukarılara çekebilir ve bu bankalar için baya zarar yazabilir..2008 yılı borsa için kötü bir yıl olacak bana göre 50 binlerden başladı yıla 50 binlerde bitirir.Ve dış piyasalar çok belirliyici olmakta özellikle ABD borsasında DJ endeksi 14 binleri zorlamış hatta geçmişti.Kağıt bazında hareketlilik olabilir.Ama iyi analiz şart.Enerji sektörünü tavsiye ediyorum..Bende çelik sektörünün bir kağıdı var fazla miktarda olmayan neden o kağıttayım onu da bilmiyorum :rolleyes:

Netice olarak borsa tavsiye etmiyorum..Ev filanda almayın..Paranız varsa bono ve faizde tutun..Yada arsa almaya bakın..Dövizcilere gelince euro tercihleri olsun..ABD 'nin halini hiç iç açıcı görmüyorum hele birde resesyon olursa..Dolar euro karşısında tam eriyecektir..

Selamlar..

tarihinde herakles tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu konuda size naçiz fikirlerimi söyleyim..

Eski bir komünist olarak tabii.

Ve palazlandıktan sonra yeni bir kapitalist olarak...

Borsada birkaç milyon dolarım var..

Şaka değil.. Gerçekten var.

Gerçi yüzde 90'ı emekliliğimle ilgili. Çekip kullanamam.

Kullandığım zaman vergisini vermem gerekir.

Yani çoğunuzdan fazla farklı değilim günlük nakit harcama konusunda..

Ve hiç bir zaman aşırıya kaçmamışımdır.

Hemen hiç bir aşırılığım yoktur.

Ateistforumdaki yazılarım dışında tabii.. keh keh kehhhhhhhhhhh

40 yıllık doktorum nerdeyse..

Müsade edin de olsun..

Cabası eşimin de doktor olmuş olması..

Bu paraların hepsi borsada..

Şu anda yüzde 60 cash, yüzde 30 bond, yüzde 10 stock......

Ben Türk borsasından bahsetmiyorum..

NY Stock Exchange den bahsediyorum.

Size tavsiyem..

Gençseniz stock fund'larına daha çok yatırım yapın..

Stock'ları teker teker de alabilirsiniz.

Ama stock fund'lar çok daha emin.. Kazancınız daha azıdır ama, kaybınız da daha az olacaktır.

Stock market'in sihirli bir numarası, katsayısı, şifresi yoktur..

Bunu asla unutmayın..

Ve Türk borsasından mümkün olduğu kadar uzak durun..

Bu tavsiyemin nedeni o borsayı iyi bilmememdir..

Seza belki biliyordur..

Onun sağ duyusuna inanıyorum..

Ama benim için yabancı bir borsa..

Bir Türk olmama rağmen...

Selamlar..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş

Merhaba;

Konu hakkında bildiklerimi elden geldiğince paylaşmak isterim. Piyasayı yenmek her yatırımcı için en önemli olgudur fakat bunu başarmak kolay olmasada imkansız değil. Kısaca değineyim. Temel analize dayalı bir al-sat kararı uzun dönemde işe yarar ve piyasanın üzerinde bir kazanç elde ederisiniz eğer ki temel analiz girdileriniz gerçekçi ise. Genelde büyük yatırımcılar temel analize dayalı alım satım yaparlar ve uzun süre aynı kağıtta dururlar. Buffet de bu gruptandır ilk aldığı senetleri hala tutmaktadır. Fakat bu temel analiz şirketin açıkladığı bilanço ile değil uzun vadeli ve genel ekonomik konjenktürü göz önüne alarak yapılmış alternatifli similisayon rakamları ile yapılıp senedin gelecekteki muhtemel fiyatı hesaplanmaya çalışılır ve potansiyel kazanç olasılığı en yüksek kağıt alınır.

Teknik analiz ise daha çok psikoloji ile ilgilidir ve bu sistemi kullanarak piyasayı yenmek bence daha zordur. Çok fazla çaba gerektirir. Genelde kısa süreli al satçılar bu yöntemi daha çok kulanırlar ve daha çok alım satım işlemi yaparak piyasayı yenmeye çalışırlar. Uzun süreli göstergeler olmasına rağmen bu indikatörler eski piyasa dinamiklerini göz önüne aldıkları için bence verimli değildirler.

Piyasayı yenmenin bence en önemli kuralı uzun süreli yatırım yapmak ve yaptığınız yatırımı unutmaktır. Günlük veya aylık iniş çıkışlarda al-sat yapmanız durumunda muhtemelen kaybedersiniz. Çünkü büyük fonlar siz satmaya çalışırken alım yapar almaya çalışırken yüksek fiyatla size satarlar . arada olan küçük yatırımcıya olur.

Bu konu hakkındaki bilgilerim hem hazırladığım tezden hemde kişisel tecrübelerimden kaynaklanaktadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
40 yıllık doktorum nerdeyse..

Yaş kaç ki?Ben seni 30-35 sanıyordum yazdıklarından :)

Profiline şimdi baktım 57 miş 19'un 3 katı yani :P

tarihinde herakles tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Mantık'ın başlığı biraz amacından sapmış.

Ben bir iktisatçı adayıyım ama borsadan pek çakozlamam.

Parayı sevmeyişimden midir nedir bilmem ama hiç ilgimi çekmedi.

Param olsa belki nasıl değerlendireceğim tasasına da düşerdim ama hiç bu duruma düşmek istemem.

Yine de bir şeyler söyleyebilirim.

Sosyal bilimlerdeki teori ve yaklaşımlarda fen bilimlerinde olduğundan daha ileri bir idealizsyon/optimizasyon durumu söz konusudur.

Yani göz ardı edilen çapaklar ve belirsizliklerin büyüklük ve etkinliği oldukça büyüktür.

Bu da haliyle tahminlerin isabet oranlarını düşürmektedir.

Mesela Pek çok fonksiyon "ceteris paribus" (tüm diğer değişkenlerin değişmez kabul edildiği koşul) kaydıyla incelenir ve genellikle bir seferde ancak iki değişkenin korelasyonu incelenebilir.

Bir seferde daha fazlasına pek cevaz yoktur.

Bir örnekle asıl mevzuya giriş yapmış olayım. Ekonomi literatüründe "tam rekabet piyasası" diye bir yaklaşım vardır.

Liberal ekonominin mevcut olduğu koşullarda geçerlidir. Bu yaklaşımın kabulleri arasında:

1-piyasada çok sayıda alıcı satıcının varlığı

2-piyasadaki malların homojenliği (malların aynılığı-reklam ve marka göz ardı edilecek)

3-Herkesin bilgiye sınırsız ve eşit biçimde ulaşması

4-sermaye/mal/hizmet faktörlerinin sınırsız dolaşımı

5-fiyat tek veridir.

Görüldüğü gibi Tam Rekabet piyasası teorisinin varsayımlarına uyabilecek bir piyasa bulunamaz.

Çünkü bu varsayımsal bir piyasadır ve reelde varlığı yoktur.

Bu tür örnekleri daha da çoğaltabilirim.

Gelelim Mantık'ın meramına.

Etkin piyasa teorisi (efficient market theory) kavramı her şeyden evvel beklentilerle yakından ilgilidir.

Zaten borsa da millete para kazandıran da bu bekleyişlerdir.

Beklentilerin ani değişimleri yüksek karlılık koşullarını oluşturuyor olmalı. Zaten hem "Efficient market theory" hem teknik analiz, genel analiz kavramları piyasadaki beklentilerin seyrini ve istikametini kavrayabilmek için yapılır.

Beklentilerin seyrine ilişkin bir vizyon sahibi iseniz para kazanmanız çok kolay.

Yani insan iki tarafi da dinleyince hangisine inanacagini bilmiyor. Bu yuzden, eger bu konularla ilgilenen arkdaslar varsa oncelikle bu temel konuda bir cozume ulasmaya calisalim diyorum. Yani piyasa karsisinda bir avantaj elde etmek mumkun mudur, yani piyasada somurulecek ve bize avantaj saglayacak verimsizlikler mevcut mudur, yoksa piyasa asagi yukari mukemmel bir verimlilikte mi isler, yani avantaj elde etmeye calismak yerine endeks'lere yatirim yapmak midir en dogru yatirim stratejisi?

Piyasa statik bir olgu değil Mantık.

Sürekli değişiyor. Piyasanın bu değişkenliğini doğal seleksiyona benzetebiliriz.

Dünya ekonomik sistemi zaten rasyonel davranmayıp ayakta kalmaya çalışmayanları ayıklıyor.

ancak bunu yaparken inişler çıkışlar yaşıyor.

santranç veya Go oyununu düşün.

Rasyonel, İki usta santrançcı maç yaparken çok da büyük sürprizler göremezsiniz.

Aşağı yukarı yapacakları hamleler bellidir.

Oyun genellikle dengeli bri biçimde ilerler ve son da erkenden farkedilebilir.

Ama iki amatör oyuncuya oynatmaya kalkarsanız işte santranç tahtasının cömertçe sunduğu tüm olasılıkları "olası kuvvetli olaylar" kümesinin içine yazabilirsiniz.

Oyun sürprizlere açıktır ve hiç bir hamleyi önceden kestirmenin imkanı yoktur.

Borsalar ve oyuncuları da biraz böyle.

sisteme giren her yeni ve amatör oyuncu sistemi dalgalandırma gücüne sahip.

İşte yaklaşımlar bu noktada farkılılaşıyor biraz da.

Acaba bu yeni veya amatör oyuncuların irrasyonel kararları piyasa dengesini ne ölçüde bozabilir ne ölçüde değiştirebilir.

Bunun için borsa oyuncularının niteliğini bilmek son derece önemli.

Ben şahsen Efficient market'e inanmıyorum. Bunun bir idealizasyon olduğunu, reel'e oturmadığını düşünüyorum.

Efficent market de kendi içinde bir kaç dala ayrılıyor ve bazı alt modelleri ani dalgalanmalar sırasında yüksek karlar elde edilebileceğini savlıyor.

Oldukça yorgunum daha fazla devam edemeyeceğim. Hatalar için kimse kusura bakmasın.

Yarın bu konuyla ilgili bir şeyler yazmaya devam edebilirim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Su ana kadar yazan arkadaslara tesekkur ederim. Herkesten birseyler ogrendim.

Madem ki konu kisa surede yatirim araclarina, kisisel tecrubelere, vs geldi, ben de bu konuda kendi tecrubelerime kisaca degineyim.

Ayni zamanda da bahsettigim temel problem uzerinde tartismaya da devam edebiliriz daha sonra.

Kendi tecrubelerime dayanarak sunu soyleyeyim, cesitli yatirim fonlarina yapilan uzun vadeli yatirimlar ile enflasyonun cok uzerinde kazanclar elde edilebilecegini biliyorum. Fakat bunlar profesyonel olarak yonetilen fonlar ve yuksek miktarda masraf kesiyorlar kazandirdiklari para uzerinden. Ve her seye ragmen yine de endeks ile ya basabas gidiyorlar ya da bazen daha iyi bazen daha kotu performans gosteriyorlar. Surekli, sasmaz bir sekilde endeksi yenen fonlar varsa bile cok azinlikta denebilir.

Tek tek hisse senetleri alip satmak ise, yukarida da soylendigi gibi alip uzun sure elinde tutmak yerine sikca alip satmak seklinde bir strateji izlenirse tecburebesiz yatirimcilara genellikle kaybettiriyor. Tek tek alip sattigim hisse senetlerinde, bazilarinda kar etmis olsam da toplamda zarar ettigimi soyleyebilirim.

Kisa sureli, hatta gun icinde yapilan alim satimlar (day trading) yoluyla cok ciddi paralar kazanan insanlar oldugunu biliyorum. Bu yontemle ellerindeki uc bes kurus paranin tamamini kaybeden ve hatta borca giren insanlar oldugunu da. (Hatta cogunluk boyle).

Gectigimiz yillarda calistigim sirket benim calistigim bolumunu kapatmisti ve tum calisanlar olarak hepimiz issiz kalmistik. O donemde, yeni is ararken, ayni zamanda da ilgi duydugum finans konusunda tecrube kazanmak istemis ve kendi paralarini kullandirarak trading yaptiran 'propreitery trading' sirketi denen sirketlerden birinde yaklasik 1 ay kadar calismistim. Kendi meslegimle tamamen ilgisiz bir alan olmasina ragmen, finans ve trading konusunu ogrenmenin en iyi yollarindan birinin bu ortama girip insanlari izlemek, ogrenmek ve pratik yapmak olacagini dusundugumden, yeni is bulana kadar orada oyalanmak istemis, bu yuzden bu maassiz (sadece trading yoluyla kazanc elde edilirse ondan alinacak yuzde uzerinden gelir getiren bir is) isi gecici bir sure yapmistim.

Istedigim kadar uzun bir sure kalamadim orada, cunku kendi meslegim olan muhendislik alaninda iyi kosullarda bir is buldum kisa zaman icinde, fakat o arada yaklasik 1 aylik bir zamanimi o ortamda gecirdim ve pek cok sey gordum, pek cok sey ogrendim.

Hatta o donemde Series 7 denen ve broker lisansi almak icin gecilmesi gereken bir sinava girip gecmistim. Yani su anda bir broker linsansim var diyebilirim. (Gerci 2 yil finans piyasasindan uzak kalinirsa yaniyormus lisans, yani su anda artik aktif degildir herhalde ama en azindan o linsansi alacak duzeyde bu isin icine girip ogrenmistim bu konulari).

O calistigim yerde uyguladiklari yontem 'day trading' idi. 20-25 yasinda cocuklarin ayda 20 bin ile 40 bin dolar arasi para kazandiklarina tanik olmustum o sirkette.

O sirkette kaldigim donemde pek cok trading yontemi ogrendim. Cogu day trading ile ilgili ama bazilari swing trading denen elindeki hisseyi birkac gun ile bir hafta arasinda tutmaya dayali bir alim satim yontemi ile ilgiliydi. Hatta daha uzun doneme ait, intermediate term trading denen (yatirimlarin birkac hafta ile birkac ay arasinda tutuldugu) yontemler, vs gibi pek cok sey ogrendim. Ayni zamanda okudugum kitaplardan cesitli yontemleri ve daha uzun sureli yatirimlari ogrendim.

Bu yontemlerin bir kismini denedim ama denediklerim arasinda bana duzenli kazanc getirdigine tanik oldugum sadece tek bir yontem olmustu, diger yontemlerle uzun vadede hep para kaybettim. O ise yarayan yontem ise bir day trading yontemi idi ve day trading'in nispeten daha muhafazakar ve az riskli, dolayisiyla dusuk kazancli yontemlerinden biriydi. Day tarding'den dogru durust para kazanabilmek icin daha riskli bazi yontemleri uygulamak gerekiyor ki isin icine tecrube, psikoloji, vs pek cok faktor giriyor. Benim tecrubem yetersizdi, basarisiz olacagimi gorup devam bile etmedim o yontemlere.

Daha uzun sureli (ama yine de kisa donem sayilacak), gelecek vaat eden, fakat uzerine yeterince dusemedigim cesitli trading yontemleri de ogrendim ve hatta kendim gelistirdim.

Fakat tumunde tecbure ve duygusal kontrol (psikoloji)nin onemli bir faktor oldugunu, issiz oldugun bir donemde bu islere para ayirmanin yaratacagi stres sebebiyle bu yontemleri uygulamanin cok zorlasacagini gordum.

Daha sonra ise kendi meslegimle ilgili is bulunca, uzun sure yeni isime odaklandigim icin bu islerle ilgilenemedim. Sonra da elimdeki uc bes kurus parayi aldigim eve yatirdigim icin elimde zaten bu islerle ilgilenecek nakit kalmadi. Su anda tek yatirimim ozel emeklilikte bulunan yatirim fonlari ve sahip oldugum ev.

Tum bu tecrubelerde, gelecek vaat eden ve duzenli kazandirabilecek cesitli yontemler olabilecegini, fakat cok caba ve zaman harcamak gerekecegini gordum.

Eger nispeten az bir vakit ayirarak sadece bir yatirimci mantigiyla bu isle ilgilenmek isteniyorsa, en uygun yolun cesitli yatirim fonlarina para yatirmak olacagi kanisina vardim.

Konu gelisir ve yeri gelirse kazanc getirdigine tanik oldugum, bazilarini gozlemledigim, bazilarini ise kendim uyguladigim cesitli yontemlerden bahsedebilirim. Fakat unutulmasin ki, kendim tek bir day trading yontemi haric kisa sureli alim satimlarla kazanc elde etmeyi basaramadim. Fakat bu yontemlerin bazilari ile duzenli ve cok ciddi miktarda para kazanan insanlar oldugunu gordum.

Kendim stressiz ve uzun vadeli olarak sadece yatirim fonlarina yaptirim yatirimlar ile duzenli kar edebildim. Kisa sureli yatirim veya alim satimlarda donem donem kazanip donem donem kaybetmeme ragmen toplamda kaybettim diyebilirim.

Ayrica, aktif olarak alim satim yaptigim donem aslinda 1 yildan biraz fazla bir donemdi sadece. Onun disinda, genellikle yatirim fonlarina yatirip bekleme yontemi uyguladim.

O aktif trading yontemlerine tekrar doner miyim bilmiyorum. Belki meslegim ve zamanim el verirse ve yeterli nakit elime gecerse, tekrar bazi seyleri denemeye baslayabilirim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Fuzuli,

Sana katiliyorum. Ben de gercek piyasanin dusunulen idealden cok uzak oldugunu, bu yuzden piyasayi yenebilecek yaklasimlarin gelistirilebilecegine inaniyorum. En azindan simdilik dusuncem bu. Ama yine de bu meselenin ozunu anlamak ve ikna olmak istiyorum. Getirdigin gerekcelerin bir kismi benim de dusundugum ve katildigim fikirler. Acaba baska yaklasimlar da var mi, merak ediyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Haci,

Yahu senin coluk cocugun da yoktu galiba, ne yapacaksin o kadar parayi?

Bari vasiyetini hazirlarken Ateistforum'u da dusun, birazini birak bu siteye :)

Yas emeklilige yaklasinca parayi daha riskli yatirimlardan yavas yavas daha az risklilere aktarmak gerekiyor. Senin emeklilige de az kaldi. Bu yuzden portfolyonda o bahsettigin oranlar iyi bence.

Link to post
Sitelerde Paylaş

aydinkayaz,

Temel analiz ile ilgili dediklerin ve Buffet'in yonteminin buna dayandigi dogru. Aslinda uzun vadeli yatirimlarda bundan daha ideal bir yontem yok belki de. Ama bu hepimizin bu derece basarili bir sekilde yapabilecegi birsey degil. Adamlar onu yapabiliyor, cunku ellerinde her turlu analiz ve arastirma imkani var. Zaman da var. Hatta bu isleri kendileri icin yapan genis kadrolari var. Is bireysel yatirimcilarin kararlarina gelince olay biraz degisiyor malesef.

Link to post
Sitelerde Paylaş

herakles,

Enerji sektoru konusundaki fikrine katiliyorum. ABD'denin durumunu ben de pek ic acici bulmuyorum. Umarim bir ekonomik durgunluk donemi baslamaz.

Turkiye icin yaptigin oneriler muhtemelen dogru. Emlak piyasasi orada nasildir bilmem ama fiyatlar dustugu icin aslinda ABD'de bence emlak almak icin guzel bir zaman. (Satmak icin degil, ama almak icin).

Link to post
Sitelerde Paylaş

Selam, finans piyasalarında beklentiler satın alınır, gerçekler satılır. İmkb endeksi, 1988-2000 yılları arası 0,40 sent ile 2 sent arasında 5 kez gidip geldi. 2001 krizinde 3,80 seviyesinden 0,50 seviyesine çakıldı. Şu an 3,60 sent seviyelerinde. Yani şirketler, değerlerinin çok üzerinde.

Birde finans piyasası, reel ekonomiden farklıdır. Ekonomi kurallarına göre fiyatı artan bir malın , talebi düşer, fiyatı azalan mala talep artar. Gel gelelim finans piyasalarında fiyat arttıkça talep balon gibi şişer, düştükçe talep azalır. Mesela şu anda dolara kimse 1.20 ytl'den dönüp bakmıyor. ama fiyatı 2 ytl'ye çıksın, banka ve döviz büfeleri önünde kuyruklar oluşur.

hisse.net bu sitede çok iyi yazarlar var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Para işlerinden ben de çok anlamam ama para ile ilgili sizi sevindirecek bir tavsiyede bulunabilirim.Ben keşfettim bunu ve ilkokuldan beri hep yaparım.

Şuan giymediğiniz dolabınızda duran pantolon veya ceketinizin cebine harçlığınızın bir kısmını koyun,sonra koyduğunuzu unutun (benim için unutmak zor olmuyo) bir süre sonra para koyduğunuz kıyafetinizi giydiğinizde elinizi cebinize atınca para bulcak ve sevineceksiniz. :) Bir de harçlığınız bitmiş paraya ihtiyacınız varken bulursanız daha çok seviniyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
herakles,

Enerji sektoru konusundaki fikrine katiliyorum. ABD'denin durumunu ben de pek ic acici bulmuyorum. Umarim bir ekonomik durgunluk donemi baslamaz.

Turkiye icin yaptigin oneriler muhtemelen dogru. Emlak piyasasi orada nasildir bilmem ama fiyatlar dustugu icin aslinda ABD'de bence emlak almak icin guzel bir zaman. (Satmak icin degil, ama almak icin).

Sen ABD'de misin mantık?Türkiye'de yapılacak emlak yatırımı daha karlı olabilir..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Para işlerinden ben de çok anlamam ama para ile ilgili sizi sevindirecek bir tavsiyede bulunabilirim.Ben keşfettim bunu ve ilkokuldan beri hep yaparım.

Şuan giymediğiniz dolabınızda duran pantolon veya ceketinizin cebine harçlığınızın bir kısmını koyun,sonra koyduğunuzu unutun (benim için unutmak zor olmuyo) bir süre sonra para koyduğunuz kıyafetinizi giydiğinizde elinizi cebinize atınca para bulcak ve sevineceksiniz. :) Bir de harçlığınız bitmiş paraya ihtiyacınız varken bulursanız daha çok seviniyorsunuz.

:lol: çok iyiydi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu konuda verebileceğim en değerli tavsiye, sık sık trade yapmamanızdır.

İyi bir stock veya mutual fund'a yatırım yapın ve paranızı orada 3-5 sene tutun.

Bir fund'dan diğerine geçebilirsiniz ama, beğendiğiniz ve güvendiğinz yerde kalmaya çalışın.

Ve hiç bir zaman bütün paranızı tek bir fund'da tutmayın.

Çeşitli kategorilere bölün.. Küçük bir bölümünü ise agresif bir fund'da tutun.

Mantık.. Ben ölürsem Ateistforum'dan önce gelen mirascılarım var..

Çocukları ve hayvanları korumaya çalışan derneklere bırakacağım bütün varımı yokumu..

Kardeşlerime bile zırnık bırakmayacağım.

Aziz Nesine de kalır bir kısmı..

Selamlar..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...