Jump to content

Borsa ve Finans Piyasalari


Recommended Posts

Haklısın drekinci

Borsaların kuruluş amaçlarından biride, şirketleri, sermayeyi korumaktır. Şöyleki nakte sıkışan bir şirket, gidip bankadan faizle borç para alacağına, halktan faizsiz para alsın. Zaten şirketlerin çoğu, genelde zarar gösterip, temettü dağıtmaz. Dağıtanlarda, karın çoğunu dağıtmaz. Sermayeyi tabana yayıyoruz aslında kelime oyunudur. Hedef, sermayeyi güçlendirmektir.

Uyanık olmak lazım. Mesela, bana cuma günü tüyo geldi. Yargıtay başsavcısı dava açacak diye. Bende portföyü boşalttım. Pazartesi günü portföyü yerine koydum, aradaki % 10'luk marj, bana harçlık oldu. Pardon böyle olmadı, keşke olsaydı, ama belki birilerine böyle olmuştur. Kimbilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 159
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Sevgili Drekinci

Borsa karşısındaki tepkini anlayabiliyorum ama hatalısın.

Borsanın pek çok işlevi var.

Bunlardan en önemlileri "likidite sağlamak, ekonomiye kaynak yaratmak, ekonomik bir gösterge olmak (böylelikle yatırımcılar önlerini görebilir), ucuz finansman kaynağı olmak" vb.

Borsada hisse senetleri belki her zaman şirketlerin ekonomik gücüne göre değer kazanıp kaybetmiyor, siyasal konjonktüre de aşırı hassas bir yapısı var bu kağıtların. Bu da borsayı spekülatif bir araç haline getiriyor ama ekonomiye olan faydalarını gözardı edemezsin.

Bir patron için duran varlıklarının likidatsyonu son derece zor bir iştir ki borsanın kaynak yaratma işlevini bu tür bir operasyon olarak görebiliriz.

Bir şirketin sahibisin diyelim. Yeni bir yatırım yapmaya hazırlanıyorsun ama nakit akım (cash flow) tablonu izlediğinde bu tür bir yatırıma ayıracak yeterli fonunun olmadığını görüyorsun. NE yaparsın?

Ya faizli kredi alır ya da kendine bir ortak bulursun. İşte Borsaya açılmak kendine bir ortak bulmak demek. Bu son derece önemli.

Daha sonra spekülasyonlara bağlı olarak şirketlerin değerinin inip düşmesi ise siyaset ve ekonomi arasındaki kopmaz bağların bir göstergesi. YAni bir yatırımcı sadece para kazanabileceği bir ortam aramıyor; aynı zmanda geleceği de öngörebildiği ve kendi sermayesini güvende hissettiği bir siyasal iklim de arıyor. Çünkü çalkantılı bir ekonomi yönetimi, oynak faiz ve enflasyon anlamına geliyor; ki bu da fazlasıyla spekülatif bir media demek.

Yatırımcılar bu gibi durumlarda mevcut bütün enstrumanları takip edip kullanmaya çalışıyor ki bu da kısa zaman içinde pek çok hisse senedi alıp satması demek. Kararlar kısa vadeli olduğu için alış satış (arz-talep) hızlanıyor ve fiyatlar oynaklaşıyor.

Enflasyon ve faiz ise siyasi otorite ve ekonomi yönetimiyle dolaysızca ilişkilidir.

İşini bilmeyenlerin böyle bir ortamda para kaybedeceği muhakkak.

Ama İlla bir para sızdırıcı arıyorsak onun adı enflasyon ve faizdir. Ama her ikisinin de bir miktar faydalı olduğu dönemler vardır. Yine de yüksek faiz ve enflasyonun maliyetini doğrudan halk öder. Maalesef bu böyle.

Sevgilerimle.

tarihinde Fuzûlî tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
borsa da kazigi patron da yiyebilir,halk kazancli da cikabilir,

Sevgili seza,

Hani beni kaale alıp yanıt vermeyecektin.

Ben ne anlatıyorum, sen hangi ayrıntıların içinde boğulmuşsun.

Sen önce biraz değer teorisi üzerinde kafa yor.

Bir malın, bir metanın değeri nedir? Hangi parametreler bir malın değerini oluşturur. Nasıl hesap edilir?

Biraz bu yönde kafa yor.

Bir malın değişim değeri nedir?

Kullanım değeri nedir?

Maliyeti nedir?

Artık değer nedir? vs

Biraz bunlar konusunda kitap karıştır. Bir bilene sor.

Sonra,

Üretim nedir?

Paylaşım nedir ve nasıldır?

Para nedir? vs vs.

Borsa kumarını iyi oynayabilirsin.

Her hilesini, manivelasını, bilebilirsin, Bunlara teknik ve "bilimsel" isimler kondurabilirsin.

Ancak işin arka planını görmek için biraz bilgi, biraz da kafa gerek.

Yukarıdaki cümlenin.

Milli piyangonun "sizede çıkabilir" reklamından ne farkı var.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir seyi gozden kacirmamak lazim.

Sirket sahibi finansman icin hisselerini halka veya ortaklara arz edebilecegi gibi,guclu veya karli konuma gecince hisselerini geri almak da isteyebilir,borsa buna da hizmet eder,bildirmek kaydi ile extra hisse de satabilir,hisselerini geri de toplayabilir,ornek verdik Dogus Hldng,GE ye sattigi Garanti Bankasi hisselerinin bir bolumunu iki sene sonra iki kat fiat odeyerek geri aldi.

ha patron tabii ki kucuk yatirimcidan ondedir ama bu isin dogasinda var,bu zaten hesaplarin icinde olmali,ama borsa ongorulemez asla patronlar hep kazanir diyemezsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili seza,

Hani beni kaale alıp yanıt vermeyecektin.

Evet oyle idi,zaten ortada yoktun,ama ne zaman borsa da anormal bir dusus oldu oh olsun cekerek yine ortaliga ciktin,gercek hayatta da senin gibiler var ,her dususte,nagmelerini dinleriz,icten ice sevinirler,ne sana ne bana beraber surunelim mantigi.

ben artik deger nedir bilirim,sen su site ve deprem olayini ogren dun borsadan 7 milyar USD deger dustu ise kimsenin cebine giren bir para yok bunu da ogren,

herakles in yazdigi 22 milyar usd lik kaybin 15 Milyar usd i patronlarin kaybi,cunku o hisseler halka acik degil !!

Link to post
Sitelerde Paylaş
dun borsadan 7 milyar USD deger dustu ise kimsenin cebine giren bir para yok bunu da ogren,

Demek ki

Bazı durumlarda paralar buharlaşabiliyor.

Bu 7 milyar kimsenin cebine girmeden kaybolmuş ise,

Şişirilmiş değerlendirmelerin geriye çekilmesi, ayakların yere basılmasıdır.

Benim bir dairem var. Bitinceye kadar 150.000 YTL harcadım.

Bu dairede yaşayacaksam. Benim için 150.000 YTL lik bir maldır.

Ancak satacaksam. Fiyatını piyasa belirleyecektir. 100.000 YTL ye alıcı çıkabıldığı gibi, 300.000 YTL ye de çıkabilir.

Çevresi ile değerlendirildiğinde (ki buna şerefiye deniliyor) fiyatı maliyetinin üstüne de çekebilir altına da.

Görüldüğü gibi evimi kullandığım sürece bir sorun yok.

Ancak alış veriş, ticaret vs gibi şeylerin içine soktuğum zaman işler karışıyor. 300.000 ne sattığımda %100 kar ettiğim gibi bir görüntü olsa bile. Evimi geri almak istediğimde. Alanın bana 300.000 ne satmak istemediğini göreceğim. Demek ki ticarete bile bir kumar yatmaktadır.

Herkesin ihtiyacı oranında üretildiği ve tüketildiği, ticaretsiz bir düzen, herkes için bir huzur kaynağı olmaz mı?

Kazandım kaybettim kaygılarından uzak olunmaz mı?

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Herkesin ihtiyacı oranında üretildiği ve tüketildiği, ticaretsiz bir düzen, herkes için bir huzur kaynağı olmaz mı?

Kazandım kaybettim kaygılarından uzak olunmaz mı?

Müthiş olurdu ama sadece bir ütopya işte...Hayat böyle işlemiyor..

Selam...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sürekli kazık atabilen tarafta isen hayatı böyle tanımlaman doğal.

Ancak sürekli kazık yiyen tarafta isen, Demek ki kazık alışkanlık yapıyor.

Sevgiler.

İpler bizim elimizde olsa idi kazık yemezdik belki...

Sen de kazık yemeseydin bu hayallere yönelmezdin...

Firavunik sistem olan kapitalizmi kaosa uğratan herkes ezilip yokoluyor..Halk kapitalizmi seçti...Sosyalizmi öğrenemeden..

Sevgiler...

tarihinde herakles tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
İpler bizim elimizde olsa idi kazık yemezdik belki...

Sen de kazık yemeseydin bu hayallere yönelmezdin...

Benim kazık yiyip yemediğim biraz muğlak.

Çalışıyorum,

Çalıştığımın karşılığı sabit bir ücret alıyorum.

Kimseyi sömürmüyorum.

Kimse de sırtımdan para kazanıyor.

Ücretimle geçiniyorum. Birikimlerim ile ev, araba ve yazlık gibi ihtiyaçlara yöneliyorum.

Birikimlerimi kimseye kaptırmamak için, kooperatiflerde değerlendiriyorum.

Hep beraber üretip, hep beraber tüketiyoruz.

Ne kokar, ne bulaşırız.

Ne uzar ne kısalırız.

Yurt ve dünya sorunlarına kafa yorarız.

Dünyayı cennet yapmak gibi bir ütopyamız var.

Savaşları önlersek. Her geçen gün bir öncekinden iyiye ve güzele gidiyor.

Stresten uzak, kinden, kavgadan, düşmanlıktan uzak, yaşamanın tadına vararak yaşamak.

Güzel şey

Size de tavsiye ederim.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Forza sosyalizm diyorsun yani:)

Benim anlatmak istediğim şu sudaki bir damlanın bu hareketi mevcut dünya için bir hiç denebilir...

Ekonomi senin hiçe saydığın bazı veriler üzerinden ifade edilmiş ve kurulmuş..

Borsadan bir hisseye yönelip ona değer veriyorsun ama pazardan domatese yönelerekte onu değerlendiriyorsun...

Sen yapınca enflasyon ben yapınca borsamı oluyor?Adları böyle olunca ben cehenneme sen cennete çeviriyorsun yani..

Merak etme cehennemi sadece sado mazoşistler ister...

Avrupa ve ABD bireysel mutlulukta çok ileridelerse bu senin yanlış düşündüğün anlamına gelir..

Türkiye'ye gelince Türkiye henüz ne yaptığını bilmeyen vizyonsuz orta bir ülke..

Selam...

tarihinde herakles tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili drekinci,

Turkiye'deki sosyalist cevre ekonomiyi, iktisadi tam dogru bilmiyor. Ben universitedeyken arkadaslar (sosyalist arkadaslar) okullarda ogretilen iktisada "burjuva iktisadi" derlerdi ve Marks'tan ogrendikleri gercek iktisat oluyordu onlara gore.

Bu bilincli bir uzak durus elbette. Cehaletten degil. Cunku bu kisiler baska konularda oldukca kulturludur genellikle. Fakat her nedense bu konuya karsi bir sogukluklari vardir ve bilerek kendilerini cahil birakirlar o konuda, daha bastan 'kapitalist iktisat' diye sirt cevirdikleri icin.

Tamam kapitalizmi biz de begenmiyoruz, keske daha iyi bir realist alternatif bulunsaydi da biz de uzerinde dusunup, degerlendirseydik diyoruz. Ama umutlar, hayaller baska, reel dunya baska.

Kapitalizme duyulan ofkeyi, kapitalist sistemdeki her unsura yansitmak da dogru degil. Kapitalist sistemi kuranlar da iyi birseyler yapmak gayesiyle kalkistilar bu ise. Kapitalist sistemdeki her mekanizma halki kandirmak, parasi calmak, somurup soyup sogana cevirmek gayesiyle kurulmadi ki. Elbette bu maksat icin kullanilabilecek ve suistimal edilebilecek her seyi suistimal ediyor insanlar bu sistemde, ki bu da isin dogasi geregi. Ama daha bastan maksadin bu oldugunu dusunmek, asiri bir onyargi olur.

Tabi ki borsadan ve para piyasalarindan bahsediyorum. Para genellikle fakirin cebinden cikip zengininkine giriyor mu borsada? Evet. Parasi ve imkani olanlar mekanizmayi suistimal ediyor, spekulatif bir sekilde manipulasyon yapiyor mu? Evet.

Ama daha bastan borsanin kurulus amaci bu mu? Hayir.

Sana tuhaf gelebilir ama isin temelindeki fikir, tam tersi hem kucuk yatirimciya iyilik etmek. Kucuk yatirimcinin normalde sahibi olmaya parasinin yetmeyecegi pahali isyerlerine kucuk miktarda da ortak olmasina imkan saglamak, ve de ayni zamanda nakit paraya ihtiyaci olan is adamina, sirketin bir kismini hisseler halinde satarak gerekli nakidi bulma imkani vermek. Isin temelindeki amac bu.

Bunda kotu bir niyet yok, tam tersi kucuk, buyuk tum yatirimcilara ekonomik sistemdeki buyumeden ve is piyasasindan hak talep etme imkani vermek maksat.

Nitekim, olaya bu acidan, yani sirketin kismi sahibi olmak acisindan da yaklasilabilir ve borsa bu amacla da kullanilabilir. Ki zaten asil dogrusu o.

Sirketler kendilerini belli sayida parcaya boluyorlar ve bu parcalarin bir kismini satisa cikariyorlar. Diyelim 10 milyon hisseye boluyor, bunun 6 milyonunu sirketin sahipleri elde tutuyor, diger 4 milyonunu satisa cikariyorlar. Ahmet aliyor 100 hisse, Mehmet aliyor 1000 hisse. Zengin haciaga ise parasi daha cok oldugu icin aliyor 100 bin hisse.

Bunlar arasindan olaya uzun vadeli yatirim ve is ortakligi maksadiyla yaklasanlar o hisselere dokunmayip, 10 yil, 20 yil, 30 yil ellerinde tutuyorlar. Bu sure zarfinda sirket basariliysa hem hisseler degerleniyor (cunku sirketin buyumesinden gelen sermaye artisinin etkisi hisse fiyatina yansiyor) hem de sirket eger "divident" odeyen bir sirketse, yillik karinin belli bir yuzdesini hissedarlarina dagitiyor. Yani sirketin kismi bir ortagi olarak, senin hissene denk dusen miktarda kar payini sirketten aliyorsun. Cunku sirketin kismi sahibisin.

Peki sirket basarisiz olursa ne oluyor? Senin 5 yil once aldigin ve inatla elinden cikarmadigin hisseler degerini kaybediyor, sirket belki iflas ediyor ve hisseler degersizlesiyor. Boyle olursa ne oluyor? O hisse aldigin parayla hisse almayip da lokanta acsaydin, fakat lokanta basarisiz olup 5 yil sonra kapatmak zorunda kalsaydin ne olursa o oluyor. Yani yatirimini kaybediyorsun. Fakat dikkat edecegin gibi, kendi kuracagin iste de bu risk var, bastan basarili olacak umuduyla acmistin o lokantayi. Aynen hisseyi basarili olacak bir sirketin hissesi olacagini dusunup aldigin gibi.

Is acmakla aradaki benzerlik bundan daha da ote aslinda bence. Cunku yeni acilan isyerlerinin de %80'inin, hatta %90'inin ilk 5 yil icinde kapandigi saptanmis. Istatistikler bunu gosteriyor. Ki bu borsada basarisiz olan yatirimcilarin oraniyla da asagi yukari ayni zaten. Kendi isini kuranlarin da %80'i ilk 5 yil icinde kapatiyor, borsaya yatiranlarin da %80'i yaptigi yatirimdan zarar ediyor. (Tabi profesyonel olmayan kucuk yatirimcilari kastediyorum burada).

Borsaya yatiranlar genellikle neden kaybediyor? Cunku daha once de anlattigim gibi, cogu kisi, ki buna ben de dahilim, olaya kumar mantigiyla yaklasiyor. Begendigi bir sirketin hisselerini elinde alip tutmak, yani yatirimci olmak maksadiyla degil, borsadaki inis cikislardan kar ederek kisa zamanda cok para yapmak icin ugrasiyor insanlar.

Borsada zenginlerin daha basarili olmasi, zenginlerin asagi yukari her seyde fakirlerden daha basarili olmasindandir. Cunku para imkan yaratir, daha cok imkanin varsa, yaptigin isi daha iyi yaparsin. Yoksa borsa zenginlerin fakirlerin parasini calmak icin kurdugu bir kurum degil. Her ne kadar oyle gorunse ve genellikle o amaca hizmet etse de.

Kurulus amacindan farkli amaclara hizmet eden tek sey borsa mi? Televizyon da ilk icat edildiginde, bazi aydinlar bu bulusu buyuk bir heyecanla alkisladilar. Dediler ki bu bulus sayesinde artik kitlelere evlerinde ulasmak mumkun olacak. Cehalet diye birsey kalmayacak. Insanlari uzaktan egitmek mumkun olacak. Peki Televizyon bu amacla mi kullanildi? Hayir. Insanlari egitmek soyle dursun, sirf uyutmak, cahil birakmak ve koreltmek icin seciliyor sanki TV programlari, oyle degil mi?

Bunun vebali kimdedir? Bu ayri bir tartisma konusu. Kapitalizmi ayrica tartisiriz gerekirse.

Ama atom bombasindan nasil E=mC2'yi bulan Einsten'i sorumlu tutmamiz yanlis olursa, borsanin ya da televizyonun gunumuzde nasil kullanilip ne amaca hizmet ettiginden de bu araclari ve kurumlari ilk dusunen, gelistiren ve uygulamaya koyanlari sorumlu tutmamiz ayni sekilde yanlis olur.

Ben borsayla ilgilenmeye baslayan cogu kisi gibi, belki ben kisa surede cok kazananlardan olurum diye riskli oynadim. Daha dogrusu ben isin her cesidini denedim. Risklisini de risksizini de. Bence her seyi en guzel ogrenme yolu deneyerek, el yordamiyla ogrenmektir.

Gordum ki, profesyonel yatirim fonlarina para yatirip elimde tutarak duzenli bir bicimde enflasyonun cok uzerinde karlar edebiliyorum. Hala da ozel emeklilikteki param kendi sectigim ve iyi performans gosteren bazi yatirim fonlarindadir.

Bunun haricinde, daha once bahsettigim gibi, cok kisa sure calistigim finans sirketinde gordugum bir gun ici alim satim yontemiyle de kar edebildigimi gordum ama bu yontem cok fazla zaman ve dikkat isteyen, fakat karsiliginda bu zaman ve dikkate degmeyecek kadar az kazandiran bir yontemdi. Verdigin zaman ve dikkate degecek yontemleri ise ben basarili sekilde uygulayamadim ve para kaybettim. Bunun haricinde, kendim spekulatif olarak kisa sureli alip satmalarla kar etmeye calistigim denemelerimin de bir kisminda kazanip bir kisminda kaybetmeme ragmen toplamda kaybettim.

Bundan pisman degilim, denedim, gordum, ogrendim. Belki tekrar denersem daha bilincli denerim, bunu biliyorum.

Ama her seyden once, uzun vadeli yatirimci olarak borsada kazanilabilecegini gordum ve bu sekilde borsada bulunan paramdan ise zarar etmedim. Hala da kar etmeye devam ediyorum.

Bunun mantigini daha once de aciklamistim sana. Ekonominin buyumesi ve sirketlerin buyumesinden sana dusen payi aliyorsun borsayi yatirimci olarak kullanir, kisa sureli spekulasyonlardan uzak durursan diye. Bunun kumarla fazla ilgisi yok. Tabi yine kaybetme ihtimalin var ama bir ev alip evinin degerinin dusmesinden ya da bir isyeri acip basarisiz olmaktan farksiz isin bu yonu. Spekulatorluk yaparsan ise, bu konuda daha tecrubeli olup, daha fazla sermayesi olan ve isi daha iyi bilenlerin elinde yem olursun.

Bak S&P 500 indeksinin 1950'den bugune kadar degisimini gosteren bir grafik kopyaliyorum buraya:

post-3-1205882093_thumb.jpg

Gordugun gibi hep cikista bu grafik. Donem donem inisler, calkantilar olmuyor mu? Oluyor elbette. Ama uzun vadede hep yukseliyor. Ekonomi buyudukce bu boyle olmaya devam edecek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili mantık

üşenmeyip uzun uzun yazmışsın.

Yazmışsın da sanki bizler(sosyalistler) bu yazdıklarını bilmiyormuşuz gibi yazmışsın.

Biz kapitalizmi sizden iyi analiz ediyoruz.

Avantajlarını ve dezavantajlarını da en az sizin kadar biliriz.

Ancak sizlerin görmediğiniz (görüp de görmezlikten geldiğiniz) bazı noktalar var.

Kaba hatları ile anlatayım.

Hangi düzen olursa olsun. Aslolan üretimdir. Üretimin kendisidir. Üründür.

ortaya çıkan mal ve hizmettir. Reel sektördür.

Kapitalizm ile üretim geçmiş toplumsal düzenlere göre büyük bir patlama göstermiştir.

Fabrikalar ile; her türlü enerjiyi, bilim ve teknolojiyi kullanarak çok büyük ölçeklerde üretim gerçekleştirilmiştir.

Söz konusu ettiğin grafik özünde bu artışı göstermektedir.

Herhangi bir kapitalist, özel yaşam standardını fabrikasında çalıştırdığı bir mühendisten, bir ustadan farklı tutmuyor ise, karını yeniden üretime yatırıyor ise, ürettiği ürün de; özel kişilere değil, toplum yararına bir ürün ise, böyle bir kapitalistin topluma yararı sosyalistlerden bile fazladır.

Peki toplumun yararlanacağı ürünleri büyük ölçeklerde gerçekleştirdik ama toplumun bu ürünlerden yararlanabilmesi için parası yok.

Ya ürünün fiyatını düşürecek veya halka para verilecek. Başka yolu yok.

İşte kapitalizmin yararı ve kendi açmazı bu iki noktadadır.

Kapitalizm bu açmazlardan dolayı dönem dönem krizlere giriyor.

Krizlerini iki yoldan atlatıyor.

Birincisi savaş. Fazla ürünler savaşlarla heba ediliyor.

İkincisi zenginliği tabana yaymak, zenginliklerden, ayrıcalıklardan vazgeçmek.

Ayrıcalıklarından vazgeçmedikleri sürece savaşlar olacak.

Ayrıcalıklarından vazgeçecek olgunluğa ulaştığında veya işçi ve emekçiler tarafında buna zorlandığında daha adil ve daha sürdürülebilir bir düzen ortaya çıkacaktır.

İster borsa olsun, ister banka sermayesi olsun, ister spekülatif kazançlar olsun, ister her türlü kumar olsun. Temelinde Hak edilmemiş bir değere talip sahip olmak isteği yatar.

İnsanların ürettiği değerler skalasını -10 ve +10 olarak değerlendirmek istersek

-10 tedavisi pahalı bir hastalığa yakalanmış insan,

+10 ise günde 10 saat çalışan bir ustabaşı veya mühendis vs düşünürsek.

Toplumdaki herkesi bu yelpaze içinde bir yere oturtursak, bir kişi ürettiği ile olantılı en fazla +10 a talip olmalıdır. Toplum ona bu +10 u vermelidir.

Ancak, çalışabilir durumda olup ta çalışmadan, üretmeden, +100 +1000 lere talip ve sahip olmak isterse.

Tıpkı enerji ve maddenin sakınımı yasası gibi. Bu +100 ler +1000 ler havadan gelmeyeceğine göre. Başkalarının ürettiklerini çalacak, çırpacak, kazık atacak, kumar oynatacak vs. vs.

Yani milli piyangoda en büyük ikramiyeyi kazananın; Kazancı, masum gibi görünmesine karşın. Bu en büyük ikramiye, + milli piyango idaresinin el koydukları, + biletlere eklenmiş fonlar vs. vs. hepsi; binlerce insanın kayıplarıdır.

Bu durum ilginç bir işlerliktir. Bilet alanlar yüksek oranda kaybedeceklerini bilerek alıyor. Veee yüksek oranda kaybediyorlar. Kaybettikleri için şikayet etmiyorlar.

Kazananı alkışlıyor, ona özeniyor, kendini onun yerine koyuyor.

Şans oyunu bu, kaybedenler kaybettikleri ile mahfolmuyor. Eğleniyor. vs.

Ama bir insan düşünün ki. İlla büyük ikramiyeyi kazanacağım diye, Varını yoğunu biletlere yatırıyor. Veee kaybediyor.

Kim kazanıyor. Başkaları.

işte bazı durumlar vardır ki.

Azı yarar,

Çoğu zarar.

Kumar oynamayın demiyorum.

Oynayın

Ama kaybedeceğinizi bilerek oynayın.

Eğleneceğiniz kadar oynayın,

Bütün birikimlerinizi kaptıracak kadar oynamayın.

Borsa

İyi değerlendirilirse. Sevgili fuzuli nin de dediği gibi olumlu yönleri vardır.

Ama bu yönde kullanılacağında sizlerin inisiyatifi yok ise.

Kağıtları alıp başka şeye karışamıyorsanız.

şirketlerin üretim ve yatırım politikalarında rolünüz sıfır ise.

Kusura bakmayın ama bilinçli olarak kılavuzunuzu karga olarak seçmişsiniz demektir.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ABD hasta oldu onunla birlikte dünya piyasaları yerle bir oluyor..Resesyondan korkuluyor peki resesyon nedir?

Resesyon, makroekonomide geleneksel olarak reel gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) iki veya daha fazla çeyrek(yılın 3 aylık dilimi) yıllık periyodda arka arkaya negatif büyüme göstermesi durumudur. Ekonomide durgunluk olarakta adlandırılabilir.Uzun bir resesyon ekonomik çöküş olarak isimlendirilir.

Aranızda küçük yatırımcı olanlar varsa nakitinizi koruyacak bir yatırımda bekleyiniz(faiz,repo,sabit getirili fon vs).Türkiye'de henüz bir daralma yok fakat büyüme rakamları düşebilir..

Selam..

tarihinde herakles tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Aranızda küçük yatırımcı olanlar varsa nakitinizi koruyacak bir yatırımda bekleyiniz(faiz,repo,sabit getirili fon vs).Türkiye'de henüz bir daralma yok fakat büyüme rakamları düşebilir..

Buradan israrla tavsiye verilmesine karsi cikiyorum.

Herakles, hangi hakla KY ya tavsiye veriyorsun???

Nice sozumona uzmanlar,sozde KY nin lehine tavsiyeler verecegiz diye onlari korkunc zararlara ugratmadilar mi???

Ben boyle yapiyorum veya benim fikrim boyledir demek daha uygun olur kanaatindeyim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Buradan israrla tavsiye verilmesine karsi cikiyorum.

Herakles, hangi hakla KY ya tavsiye veriyorsun???

Nice sozumona uzmanlar,sozde KY nin lehine tavsiyeler verecegiz diye onlari korkunc zararlara ugratmadilar mi???

Ben boyle yapiyorum veya benim fikrim boyledir demek daha uygun olur kanaatindeyim.

Haklısın seza bu benim fikrim sadece...Ama ben heryerde fikir paylaşıp öneriler getirilmesi taraftarıyım..

Selamlar...

tarihinde herakles tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...