Jump to content

İnsanlar neden inanmak istiyor?


Recommended Posts

İnsanoğlu doğa ile savaşacak gücü çoğu zaman bulabilmiştir. Ancak bazı noktalarda doğa insana galip gelmiş ve bu savaşı kaybeden insan, hayal dünyasında doğayı alt edebilmenin yollarını yaratmıştır. Savaşın kaybedildiği olaylardan biri de ölümdür. Ölümsüz olmayı çok arzulayan insan, ölümden sonra bir hayat yaratmıştır.

Hala daha insanları dinlerine bağlayan yegane olgu ölümdür. Ölümün kol gezdiği bu Dünya'da yapılabilecek tek şey hayal dünyasına kendini bırakmaktır. Ölüm korkusu o kadar kuvvetlidir ki, bir tarafa ölümü diğer tarafa cehennemi koysanız, insanlar gene de kendilerini cehenneme atarlar.

Dinleri yok etmek istiyorsanız, dinlerin veremediğini vermeniz yeterlidir. Ölümsüzlüğü.. Ölüm var olduğu sürece dinler ve inanışlar; ölen, ölecek olan insanlar için dualar bitmeyecektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İnsanoğlu doğa ile savaşacak gücü çoğu zaman bulabilmiştir. Ancak bazı noktalarda doğa insana galip gelmiş ve bu savaşı kaybeden insan, hayal dünyasında doğayı alt edebilmenin yollarını yaratmıştır. Savaşın kaybedildiği olaylardan biri de ölümdür. Ölümsüz olmayı çok arzulayan insan, ölümden sonra bir hayat yaratmıştır.

Hala daha insanları dinlerine bağlayan yegane olgu ölümdür. Ölümün kol gezdiği bu Dünya'da yapılabilecek tek şey hayal dünyasına kendini bırakmaktır. Ölüm korkusu o kadar kuvvetlidir ki, bir tarafa ölümü diğer tarafa cehennemi koysanız, insanlar gene de kendilerini cehenneme atarlar.

Dinleri yok etmek istiyorsanız, dinlerin veremediğini vermeniz yeterlidir. Ölümsüzlüğü.. Ölüm var olduğu sürece dinler ve inanışlar; ölen, ölecek olan insanlar için dualar bitmeyecektir.

doğru noktaya parmak, hatta direk el basmışsın.

:good:

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hala daha insanları dinlerine bağlayan yegane olgu ölümdür. Ölümün kol gezdiği bu Dünya'da yapılabilecek tek şey hayal dünyasına kendini bırakmaktır. Ölüm korkusu o kadar kuvvetlidir ki, bir tarafa ölümü diğer tarafa cehennemi koysanız, insanlar gene de kendilerini cehenneme atarlar.

Doğanın o an için bilinmezliği ve insanın doğa karşısındaki çaresizliği Tanrı arayışlarında çok etkili oldu, doğru .

Bir de şöyle birşey var ki , mesela bir anneyi düşünün; gözü gibi sakındığı küçücük yavrusunu kaybetmiş . Kim , hangi dünya malı , hangi güç onu geri getirebilir veya teselli edebilir ?

Geçmişte, yüzyıllar öncesinde bebek ve çocuk ölümlerinin hayli çok olduğu bir dünyada insanlar ister istemez bu acılarını bastırabilecek birşeyler aradılar . Zaten ne olduysa ondan sonra oldu ; araya giren büyücüler , sihirbazlar , veliler , peygamberler , din adamları, kısacası şarlatanlar insanoğlunun acılarını kendi egoları ve dünyalıkları için sömürmeye başladılar, sonra da bu hurafeler güçlülerin ve egemen sınıfların tahakküm aracı haline dönüşüp günümüze kadar ulaştı.

Kimbilir , belki de insanoğlunun böyle bir deneyim geçirmesi gerekli ve kaçınılmaz olanıydı .

Ölümün çaresi bulunur veya bulunmaz , buna bel bağlayarak da ümitvar olunamaz , bana kalırsa en etkili ve en kalıcı metod insanları sıkı bir aydınlanmadan geçirmektir , yoksa ölüm biz ateistler için de var , inanırlar için de . Ama biz ölüme rağmen inanmıyoruz , sebebi de aydınlanmış olmamız .

Link to post
Sitelerde Paylaş
ölümsüzlük bulmak cok zor iş belkide imkansızdır en azından bizler öleceğiz :)

craftçım Kuran'da: "Küllü nefsin zaikatül mevt." Yani her nefis ölümü tadacaktır yazılıdır. Sen kalkıp da ölümsüzlüğü bulmak çok zor iş ve BELKİ de imkansızdır diyerek hatta biz ölecez ama bizden sonrakiler bulabilir gibi imada bulunmakla Kuran'ın Allah Kelamı olduğundan şüpheyle yaklaşmış oluyorsun. Ha yok ben şüphe etmiyor Allah kelamı olduğundan eminim diyorsan o zaman sen Allah'ını bilmiyorsun. Sonra dinden çıktın dediğimizde bize kızıyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
ölümsüzlük bulmak cok zor iş belkide imkansızdır en azından bizler öleceğiz :)

O kadar bencil olma.Neden zor olsun,daha şimdiden insan ömrünü 5 katına çıkarma çalışmaları başladı.Hayvanlar üzerinde ki testler olumlu sonuç vermiştir.Yakın zamanda uygulamaya gireceğini düşünüyorum.En azından çocuklarını düşünmelisin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
O kadar bencil olma.Neden zor olsun,daha şimdiden insan ömrünü 5 katına çıkarma çalışmaları başladı.Hayvanlar üzerinde ki testler olumlu sonuç vermiştir.Yakın zamanda uygulamaya gireceğini düşünüyorum.En azından çocuklarını düşünmelisin.

insan ömrü nasıl 5 kata cıkacak güzel kardeşim.Sana bir tır carpsa yaşama ihtimalin kaçda kaç.

Link to post
Sitelerde Paylaş
insan ömrü nasıl 5 kata cıkacak güzel kardeşim.Sana bir tır carpsa yaşama ihtimalin kaçda kaç.

Tır çarpmazda,islami cihad örgütünün saldırısına uğrayabilirim.Ne alakası var insan ömrüyle.Sen hiç 500 yıl yaşayan insan duydun mu? en fazla kaçını duydun 130-140 belki oda Çinliler falandır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tır çarpmazda,islami cihad örgütünün saldırısına uğrayabilirim.Ne alakası var insan ömrüyle.Sen hiç 500 yıl yaşayan insan duydun mu? en fazla kaçını duydun 130-140 belki oda Çinliler falandır.

ya bak bende 500 yıl yaşamak isterim tabi ki fakat basına bir iş gelmezse yaşarsın 500 yıl.Kafana kaya düştü ölürsün , tır carptı ölürsün , zehirlendin ölürsün anca kazasız belasız geçerse zaman 500 i bulur yoksa nerdeeeee :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
İnsanoğlu doğa ile savaşacak gücü çoğu zaman bulabilmiştir. Ancak bazı noktalarda doğa insana galip gelmiş ve bu savaşı kaybeden insan, hayal dünyasında doğayı alt edebilmenin yollarını yaratmıştır. Savaşın kaybedildiği olaylardan biri de ölümdür. Ölümsüz olmayı çok arzulayan insan, ölümden sonra bir hayat yaratmıştır.

Hala daha insanları dinlerine bağlayan yegane olgu ölümdür. Ölümün kol gezdiği bu Dünya'da yapılabilecek tek şey hayal dünyasına kendini bırakmaktır. Ölüm korkusu o kadar kuvvetlidir ki, bir tarafa ölümü diğer tarafa cehennemi koysanız, insanlar gene de kendilerini cehenneme atarlar.

Dinleri yok etmek istiyorsanız, dinlerin veremediğini vermeniz yeterlidir. Ölümsüzlüğü.. Ölüm var olduğu sürece dinler ve inanışlar; ölen, ölecek olan insanlar için dualar bitmeyecektir.

ne güzel anlatmış darwin herşey yalan ama ölüm gerçek.evriminiz sizler evrimleşirken neden ölümsüzlük elde edemediniz.illaki ölümlü bir baLık , ölümlü bir sürüngen, ölümlü bir hayvan, ölümlü bir insan olmak zorundamıydı. siz en iyisi evrimi bir inceleyin ve ölümsüzlük formülünü bir bulun.o zaman temelli bu dünyanın üzerinde kazık gibi kalacaksınız.cennetinizde sozsuza kadar mutlu ve huzur içinde evrimleşerek kılıktan kılığa değişerek yaşarsınız.en üstün evriminizi tamamlayıp belkide tüm kainata hakim olursunuz belki de yaratıcının nerde olduğunuda veya nerde olmadığınıda bulursunuz.ölüm korkusu diyorsunuz.yanlış söylüyorsun .

bizler ölümden korkmuyoruz .bizi orada bekleyen apayrı bir dünya var.ama sizin için ölüm dehşet verici ve korkunçtur. çünkü sizler ölümünüzle birlikte evrimin de dünyanında , kainatında sona ereceğini sanıyorsunuz.hiçlik , yokluk, varolmamışlık.

işte sizler bu yüzden yok olmamak için ölümsüzlüğün peşine düşmüşsünüz.yok olmamak için, hiçlikte kaybolmamak için.

isteniniz kadar uğraşın ama hayatın yalan ölümün gerçek olduğunu kabul edeceksiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yeni Deccal ölümsüzlüğü yokettiğini iddia eden bir tıp adamı olabilir

ölümlülüğü olmasın o?

millet marsa araç gönderiyor

sizin gibiler de kıyameti ve alametlerini bekliyor.

allah olsa da size akıl fikir verse.

gerçeklikten çok kopmayın, bu gidiş iyi değil.

eskisini de saygıyla anıyorum, iyi ki varmış.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer inanırların söylediği gibi ruh varsa zaten ölümsüzlük imkansızdır. Fakat ruhun olmadığını varsayarsak

ve de tıp alanının her geçen yıl dahada hız kazandığını düşünürsek ölümsüzlük 300 yıl veya daha erken bir zamanda

kapımızı çalabilir. mesela kalbi duran bir hastaya şok vererek tekrar hayata bağlayabilirler. veya ilerde kök hücre

tedavisi gelişirse eskimiş organlarımızı yenileriyle değiştirebilir ve böyle hastalığa yakalanma ihtimalini sıfırlayabiliriz.

fakat bu seferki sorun beden dışı olaylar oluyor. trafik kazaları vs.

Link to post
Sitelerde Paylaş

''İnsanlar neden inanmak istiyor?'' sorusuna yanıtım;bence ruhsal açıdan hissettiği yalnızlık duygusudur.İnsanlar evrimleşip insan olunca,yani doğayı anlayıp değiştirme çabalarına girince doğadan koptu,uzaklaştı ve yalnız kaldı. Çağlar boyunca topluluklar,kabileler ve devletler kurarak bir arada yaşayarak ve savaşarak yalnızlık girdabından kurtulmaya çalıştı.Hatta alkol ve afyon gibi madde bağımlılığının nedeninde de bu vardır,tıpkı tanrı inancı gibi.Bence insanların yalnızlıktan ve onun korkusundan kurtulması için savaş,sömürü,alkol ve tanrı inancı yerine sevgi olgusunu geliştirmesi ve diğerlerinin yerine koyması gerekir;insan sevgisi,anne-baba sevgisi,kardeş sevgisi,cinsel sevgi,doğa sevgisi gibi..

Sevgiler..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...