Jump to content

İstanbul İşgal mi Edilmiştir, Yoksa Fetih mi Edilmiştir?


Recommended Posts

Bu konuyu da Kurtuluş savaşlarımız gibi, yıllarca önce tartışmıştım.

Yeniden tartışılmasında yarar var..

Günümüzde Türk'lerin üstün bir ırk olduğunu ileri sürmek çok saçma bir iddiadır..

İstanbul bu yüzden fethedilmemiştir.

Ayrıca İstanbul'un fethi büyük bir zafer de değildir.

Peki nedir İstanbul'un fethi? işgal midir?

Avrupaya yayilmis bir Imparatorluk, ortasinda bir ciban basinin, halkini zehirlemesine ve kendini icten vurma ihtimaline, izin veremezdi.

Bu Istanbul'un fethinin stratejik nedenidir..

Musluman halk Istanbul'un alinmasindan yanaydi.. Cugunluk Istanbul'un ilhak edilmesini istiyordu.. Bu Istanbul'un fethinin cagdas demokratik anlamdaki nedenidir..

Zamanin hukumeti (Sultan ve digerleri-bir istisnasi ile ki o da Candarli Halil Pasa'dir) Istanbul'u alarak halkin gozune iyi gorunmek istiyordu..

Bu da Istanbulun fethinin politik nedenidir..

Bakin size uc neden saydim.. stratejik, demokratik ve politik..

Daha baska nedenleri de vardir. Onlardan ilerde bahsederim.

Ve işgalin anatomisine de genişçe yer vereceğim..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 109
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

olur mu en büyük nedeni hz. zamadullah ın konuyla ilgili sözüdür.

istanbul bir gün elbet muhakkak illa ki allah ın izniyle namussuzum ki fetholunacaktır, falan...

altıma ediyodum zamadullah :lol:

tarihinde Diktator tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Fetihle işgalin farkı ne tam olarak?

Güzel bir soru..

Önemli bir fark olmamalı..

Fetih deyince bir barbarlık yüceltiliyor.

İşgal deyince aynı barbarlık aşağılanıyor.

Arada temelde hiç fark yok.. Ama algı farkı olduğu için üzerinde durmak zorundayız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Fetihle işgalin farkı ne tam olarak?

işgal -li

isim (işga:li) Arapça iş¦¥l

1 . Bir yeri ele geçirme:

"Çuhahane, bir kumaş fabrikasıydı, İstanbul'un işgali sırasında İngilizler yaktılar."- B. Felek.

2 . Bir yeri geçici bir süre için ele geçirme:

"Bir gün okulda işgal eylemi olmuş, bütün öğrencileri toparlamışlar."- A. Ümit.

3 . Bir kimseyi işten alıkoyma, engelleme, oyalama:

"Talebeyi dersten başka şeylerle işgal töhmeti ile tevbihe maruz kaldı, istifaya mecbur oldu."- A. H. Müftüoğlu.

4 . mecaz Uğraştırma.

fetih -thi

isim Arapça fet§

Bir şehir veya ülkeyi savaşarak alma:

"1683'te Viyana ricati ile imparatorluk, Avrupa fetihlerini kaybetmeye başlayacaktır."- F. R. Atay.

buymuş astur kelime olarak, pek de farklı görünmedi gözüme ya bakalım...

Link to post
Sitelerde Paylaş

ISTANBUL’UN FETHI NEDIR?

Istanbul’un fethi ustunluk mudur?

Istanbul’un fethi cagdaslik midir?

Istanbul’un fethi sembolik midir?

Istanbul’un fethi kahramanlik midir?

Istanbul’un fethi yeni bir baslangic midir?

Istanbul’un fethi bir devrin kapanmasi midir?

Istanbul’un fethi Rumlar icin hezimet midir?

Istanbul’un fethi hristiyanlar icin aci bir realite midir?

Istanbul’un fethi Hristiyan Avrupayi temelinden sarsmis midir?

Bu sorularin tumunun yaniti EVET’tir.. Ama bunlar fethin nedeni degil, sonucudurlar..

Ilginc olarak Istanbul’un fethi ile curumus bir sistem ortadan kalkmadigi gibi, kendisinden sonra gelen Osmanli Yonetimini de hizla yozlastirmistir.

O zamana kadar kabile anlayisi ile idare edilen Imparatorluk, karsilastigi bu ilginc kulturu yeterince hazmetmeden bir matah olarak kabul etmis ve hemen

benimsemistir. Bu konuda soylenecek o kadar cok sey vardir ki..

Maalesef Turk’ler ve Turk’luk, Osmanli Bizans karisimindan buyuk zararlar gormustur.

Damarlarinda Rum kani dolasmakta olan Fatih, musluman Turk’lerden cok, devsirme Rum’lara iltifat etmis, kendini Yenicerilerin korumasina terketmistir.

Istanbul’un fethi bir cok seydir ama, Türkifikasyon degildir..

Tabiri caizse, Islamifikasyondur..

Yani Turklestirme degil, Islamlastirmadir.

Batinin cok yakindan bildigi Hristiyanlastirmanin dogudaki karsitidir..

Arada onemli bir fark vardir. Islam daha henuz yozlasmamistir. Ilerde Hristiyanliga daha cok maruz kalacak ve Bizans’in etkisiyle iyice yozlasacaktir..

Papalığa ve cesitli Hristiyan otoritelere mektup gonderen Fatih, kendini Roma Imparatoru ilan etmis ve din degistirip, Hristiyan olacagi izlenimi vermistir.

Bu izlenim butun Avrupayi mutluluga bogmus, Fatih, Papalik ve diger Hristiyan cevreler tarafindan Hristiyan olmaya davet edilmistir

Müslüman'ların bu ilginç gerçeği bildiklerini sanmıyorum..

Devam edecek tabii. İstenmese de..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Fetihle işgalin farkı ne tam olarak?

Müslümanlara göre Fetih Müslüman olmayan Hristiyan Avrupaya göre ise İşgal

Genelde izlediğim tarihi belgesellerde ve filmlerde Avrupalılar yapıyorsa işgal kelimesini kullanıyorlar. Müslümanlar için

Ama müslümanlar yapıyorlarsa genelde diyorum fetih kelimesini kullanıyorlar.

İşgal yakıp yıkma ve sömürge gibi anlamlar içerebilir fakat fetih kelimesinin kullanıldığı mahiyette böyle bir anlam içermemektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

osmanlı zaten araptı,araplar çok istiyordu istanbulu bu yüzden fethetme hevesi canlandı bunların.

osmanlının yaptığı düpediz işgaldir ne zırvalıyorsunuz siz o zaman amerikanın ırağa afganistana girmesi kendini korumasıdır işgal değildir insanlık dışı değildi karşı çıkan olursa defolsun.

osmanlının yaptığına işgal demeyipte buna işgal demeyeceksiniz.Adalet diye bir şey var.önce osmanlının yaptığına işgal deyin öyle.

ulan hadi amerikanın bi bahanesi vardı osmanlıda kendini korucakmış rahatsız ediyomuş bizans taa asyaya kadar,bide dünya rahatsız ediyomuş osmanlıyı dünyayıda işgal edecekmiş,hedefleri o çünkü,yazık lan.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ISTANBUL’UN FETHININ NEDENLERINE GELINCE..

Istanbul’un fethinin stratejik, demokratik, politik, sosyal, psikolojik, akil ve mantiksal, tarihsel, geleneksel, futuristik, moralistik ve digerleri olmak uzere cesitli nedenleri vardir.

Avrupaya yayilmis bir Imparatorluk, ortasinda bir ciban basinin, halkini zehirlemesine ve kendini icten vurma ihtimaline, izin veremezdi.

Bu Istanbul'un fethinin STRATEJIK nedenidir..

Musluman halk Istanbul'un alinmasindan yanaydi.. Cugunluk Istanbul'un ilhak edilmesini istiyordu..

Bu Istanbul'un fethinin cagdas DEMOKRATIK anlamdaki nedenidir..

Zamanin hukumeti Istanbul'u alarak halkin gozune iyi gorunmek istiyordu.. Bu da Istanbulun fethinin POLITIK nedenidir..

SOSYAL neden de kendiliginden belli olmali.

Musluman halk icinde, kendini rahatsiz edebilecek dominan ikinci bir dine sahip, kiz alip veremeyecegi, rahatlikla kaynasamayacagi organize bir

azinlik istemiyor.

AKIL VE MANTIK hizla buyumekte olan bir imparatorlugun gobeginde yozlasmis bir sistemin varligina izin vermiyor.

Icinde yasanilan TARIH, fetihleri olagan karsiliyor..

O zamanin dunyasi bir devletin digerleri uzerine hukmetmesi ilkesine dayaniyor. Bu ilkenin gunumuzde bile gecerli oldugunu hatirlatayim.

GELENEKSEL neden ise Turk’lerle ilgili. Zamaninin Turk gelenegi Bizans ve Rum pisligini yalniz bir dereceye kadar tolere edebiliyor.

Ayrica Istanbul, Fatih’in dunyayi fethetme seklinde olan FUTURISTIK (Gelecege donuk) planlarinin uygulanmasindaki ilk adimdir.

Fatih’den once ve Fatih’den sonra. Gunumuzde bile dunyayi fethetmek isteyen liderler vardir..

Istanbul’un fethinin musluman halk uzerinde muthis MORAL verici ve PSIKOLOJIK bir etkisi olacakti..

Iste bu nedenlerden dolayi Istanbul’un feth edilmesi gerekiyordu.

Bizans daha kac yil yasayabilirdi..

Bizans'i uyandirmaya calisan Rum bozuntulari bu vesile ile Turk'lere saldiriyorlar.

Ilerde bu fethin nasil basarildigina deginecem...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu konuyu da Kurtuluş savaşlarımız gibi, yıllarca önce tartışmıştım.

Yeniden tartışılmasında yarar var..

Günümüzde Türk'lerin üstün bir ırk olduğunu ileri sürmek çok saçma bir iddiadır..

İstanbul bu yüzden fethedilmemiştir.

Ayrıca İstanbul'un fethi büyük bir zafer de değildir.

Peki nedir İstanbul'un fethi? işgal midir?

Avrupaya yayilmis bir Imparatorluk, ortasinda bir ciban basinin, halkini zehirlemesine ve kendini icten vurma ihtimaline, izin veremezdi.

Bu Istanbul'un fethinin stratejik nedenidir..

Musluman halk Istanbul'un alinmasindan yanaydi.. Cugunluk Istanbul'un ilhak edilmesini istiyordu.. Bu Istanbul'un fethinin cagdas demokratik anlamdaki nedenidir..

Zamanin hukumeti (Sultan ve digerleri-bir istisnasi ile ki o da Candarli Halil Pasa'dir) Istanbul'u alarak halkin gozune iyi gorunmek istiyordu..

Bu da Istanbulun fethinin politik nedenidir..

Bakin size uc neden saydim.. stratejik, demokratik ve politik..

Daha baska nedenleri de vardir. Onlardan ilerde bahsederim.

Ve işgalin anatomisine de genişçe yer vereceğim..

Evet Hacı ağabeyiniz güzel anlatmış. Bence onla münakaşa edeceğinize ondan bir şeyler öğrenin.

İstanbul'un, o zamanki adı ile Konstantiniye'nin, fethi sırasında Hacı ağabeyiniz 24 yaşındaydı. Kendisi Fatih Sultan Mehmet'in, İstanbul'u fethetmek için çağdaş demokratik gerekçelerini yarattığı 1452 referandumunda sandık görevlisi idi. Dar'ül Ulema mektebinden yeni mezun olmuş genç bir memurdu. Tezkere %47 lik çoğunluğun da desteğiyle Saray'dan geçince silah altına alındı ve Rumeli 24. piyade alayı ile beraber düşman bağrına hançer salladı.

Tüm bunları, sıcağı sıcağına yaşayan insanlardan öğrenmek gibi bir fırsatı bulmuşken ukalalık etmenin lüzumu yok!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Haci'nın bahsettiği nedenler hayalidir. Orta yerde ki ne işgaldir ne de fetih. Olaylara biraz daha geniş açıdan bakmak lazım geliyor.

Bizans diye bildiğimiz devlet miadını doldurmuş bir medeniyetler silsilesinin sonuncusudur. Zaten dönem biraz incelenirse Osmanlı'nın yayıldığı bölgelerde modern -o dönem için- hiç bir devletten bahsedemeyiz. Bitmiş gitmiş feodal yapılar Osmanlı'nın temsilcisi olduğu dönemin modern devletleri tarafından ortadan kaldırılmıştır.

Bizans özelinde Osmanlı'nın yaptığı kendini müdafaa etmek değil -ki haci'nın ilk neden olarak ileri sürdüğü budur- ticari ortaklarına karşı içinde bulunduğu dezavantajın üstesinden gelme hamlesidir. Zaten onlarda -Venedik ve Ceneviz- bu avantajlarının uzun vadede kendileri için yararsız olduğunu gördüklerinden İstanbul'un Osmanlı tarafından alınmasına göz yummuşlar; sonrasında da Osmanlı ile yaptıkları anlaşmalarla -daha sonrası için kapitülasyon diye biliyoruz biz bunları- durumlarını uzun süre garantiye almışlardır.

Neyse uzatmayalım, kısaca haci'nın iddiaları temelsiz; ve tabi okullarda çoluk çocuğa anlatılanlar gerçek demek de değil bu.

İşgal ya da fetih değilse peki o zaman nedir sorusunun yanıtı ise bu bir anlaşmadır. Peki ortada anlaşma varsa savaş neden yapılır; savaşlar anlaşmaların imzalanma şekilleridir. Tüm ahali haberdar olsunlar diye yapılır. Dünya tarihinde tek bir savaş yoktur ki sonucu etkilesin, formalite icabı yapılır sadece.

tarihinde gestep tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İstanbul, hem fethedilmiş, hemde işgal edilmiştir, zira ikiside aynı şeydir zaten.. İslam dünyasında fetih, işgalin adıdır..

Ama bu işgalin demokratik anlamı, politik anlamı filan biraz absürt olmuş.. Demokrasi ve bugün anladığımız anlamda politikanın olmadığı, halkın olmayıp bir tebaa'nın var olduğu döneme dair demokratik anlam vs. çıkarmak abesle iştigal olmuş..

Osmanlı devlet geleneğine sahipti ve devlet olarak çıkarları (=saltanatın çıkarları) istanbul'un işgalini gerektiriyordu.. Güçleri de yetince, ortada bir sorun kalmadı zaten..

Link to post
Sitelerde Paylaş

İS TİN POLİ = İS TAN BUL

is tin poli= sehire (Yunanca)

Nereye gidiyorsun sorusunun yaniti.. is tin poli.. "sehre"..

Her onune gelen Istanbul'a gozkoymus ama, yalniz bir kac ciddi kusatmadan pacayi siyirmis Istanbul..

Hele Bayezit'in kusatmasinda cok sansli imis.. Timur'a sukretsinler.. Sonunda kismet Ikinci Mehmet'inmis..

Hristiyanlarin Fatih'i bir seye benzetemedigi soylentileri vardir..

Tabii bunlar O daha gencken arkasindan soylenenler..

Yuzune en kucuk bir elestiriyi soyleyip de yasayan olmamis.. Hatta yuzune dik bakani bile oldurtmus Fatih..

Hatta hatta, sivil dolasirken, kendini taniyanlari bizzat kendinin kilicla katlettigi soylenir..

Gaddarin biriymis Ikinci Mehmet. Damarlarinda Turk kani degil, Rum, Sirp, Allah bilir baska ne kani dolasan bir zindik..

Cok icen ve biseksuel..

Hareminde kadinlarin yani sira oglanlar da barindiran..

Yakisikli oldugunu soyluyorlar Ikinci Mehmet'in.. Iki yagli boya portresi var..

Biri daha unlu.. Gentile Bellini'ye ait..

Ince uzun kartal gibi bir burnu var.. Kisa boylu ve adeleli oldugu soyleniyor. Hanim evladi degil yani.. Kabadayi.

Ayrica magrur, kibar ama, icine kapali oldugu da biliniyor..

Bakislari delici ve soguk...

Ince hesaplayan, enerji dolu, hirsli ve bu dunyada onemli bir gorevi olduguna inanan bir lider..

Butun amaci dunyayi fethetmek.. Istanbul onundeki ilk engel.. Asmasi gereken ilk basamak..

Ununun butun dunyaya yayilmasini saglayacak bir firsat.....

Arada bir baris konusuyor ama, niyeti savas..

Unlu tarihci Gibbon ne demis Fatih hakkinda.. "Dudaklarinda baris var, kalbinde savas...."

1451 kisinda Bogaz Kesen'i (Rumeli Hisari'ni) insa ettirmek uzere harekete geciyor..

Anadoludan 5 bin duvarci ustasini ve diger ustalarla, iscileri getirtiyor.

Insaatin yapilagi lokale her yerden insaat malzemesi yagiyor..

Bizans Imparatoru kiyametleri kopariyor, "Mehmet Sultan" diyor, nerdeyse aglayarak, "anlasmalarimiza ayrkiri bunlar" diyor..

Elciler yolluyor Ikinci Mehmet'e, hediyeler gonderiyor, tavizler veriyor..

Hic biri ise yaramiyor. Bogazin en dar yerine, Anadolu Hisarinin karsisina, Rumeli Hisari insa ediliyor..

Insaatin bittigi bir sonbahar gunu, Fatih, ordu mensuplari ile birlikte bizzat Istanbulu ziyaret ediyor, surlari inceliyor, nerelerin zayif, nerelerin kuvvetli oldugunu ogreniyor ve kisi gecirmek uzere Edirne'ye geri donuyor..

Bu arada bos durmuyor. Her turlu askeri malzemeyi ismarliyor.

Dunyanin her tarafindan brosurler, el kitaplari getirtiyor, surlari yikmanin, asmanin yollarini ogreniyor ve ilginc bir karakterle karsilasiyor.

Macar Urban...

Bu zibidi aslinda once Bizans Imparatoru Konstantine yaklasiyor ve servisini sunuyor..

Imparator begeniyor onlari ama, parasi yok.. gucu yok..

Urban bakiyor ki, Konstantin de is yok, o zaman Fatih'e bas vuruyor..

Diyor kı, ben top dokme ustadiyim.

Fatih O'nu hemen tutuyor ve top dokme isi basliyor..

Fatih Urban'a ilk gorevini veriyor..

Rumeli Hisari icin top dokmek..

Urban hemen ise basliyor ve uzun menzilli uc top dokuyor..

Bunlar agirligi 300 kg kadar olan gulleleri uzun bir mesafeye firlatabiliyorlar.

Cok gecmeden ilk firsat cikiyor..

Efendim, Rumeli Hisari insa edildikten sonra, oradan gececek her gemi once duracak, sonra sancagini indirecek ve daha sonra haracini verecek..

Yoksa batirilacak..

Bir gun bir Venedik gemisi bu ultimatomlara karsi geliyor ve sessizce kacip gitmek istiyor..

Gemiyi hedefleyen tek bir gulle onu bogazin derin sularina gomuyor..

Urban ilk testi basari ile geciyor.

Bunun uzerine Fatih ona daha onemli bir gorev veriyor..

Yaptiginin iki misli bir top dokmesi icin emir veriyor..

Bu topun uzunlugu 8 metreden bile uzun olacak ve 600 kg agirliginda gulle atabilecek..

Test gunu geliyor..

Duzunelerle okuz topu Edirne'de, Sultan'in sarayina yakin bir meydana cekiyor..

Bolge sakinleri bir gurultu duyarsaniz korkmayin diye uyariliyor..

Nihayet, Urban fitili atesliyor ve top buyuk bir gurultu ile patliyor..

Patlama 15 km oteden duyuluyor ve 600 km agirlindaki gulle 1.5 km uzaga dusuyor.. ve yerde 2 metre derinliginde bir cukur aciyor...

Bu basari Fatih'i cok memnun ediyor..

Hemen Edirne ve Istanbul arasindaki butun yollarin tamirini ve duzlestirilmesini, koprulerin kuvvetlendirilmesini, desteklenmesini emrediyor..

Butun amaci topu Edirneden Istanbul'a sag salim tasimak...

Fatih'in macerası devam edecek..

Link to post
Sitelerde Paylaş
İstanbul, hem fethedilmiş, hemde işgal edilmiştir, zira ikiside aynı şeydir zaten.. İslam dünyasında fetih, işgalin adıdır..

Ama bu işgalin demokratik anlamı, politik anlamı filan biraz absürt olmuş.. Demokrasi ve bugün anladığımız anlamda politikanın olmadığı, halkın olmayıp bir tebaa'nın var olduğu döneme dair demokratik anlam vs. çıkarmak abesle iştigal olmuş..

Osmanlı devlet geleneğine sahipti ve devlet olarak çıkarları (=saltanatın çıkarları) istanbul'un işgalini gerektiriyordu.. Güçleri de yetince, ortada bir sorun kalmadı zaten..

Biraz dikkat edilirse ben demokratik kavramını o zaman için değil, günümüz için kullandım.

Kaldı ki o zaman için de kullanabilirdim.

Demokrasi ve politika insan toplumlarının en eski yaklaşımlarıdır.

Herşeyin politikası yapılabilir ve demokrasi aslında temel olarak çoğunluğun sesini duyurması demektir. Tabii günümüzde ikisi de çok daha karmaşık kavramlara dönüşmüşlerdir.

Yani ortada absürt bir durum yok..

Absürt olduğunu sananların absürtlüğü var..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Osmanli hukumetinde Istanbul'un fethini isteyenler vardi.. istemeyenler vardi..

Fatihin bas danismanlarindan Sahabeddin Sahin Pasa ve Zaganos Pasa, saldiridan yana idi..

Bunlar bu muhtesem zaferin kendileri icin de politik bir zafer olacagini cok iyi biliyorlardi.

Sarayin diger soylulari, unlu ve asil Turk'ler ise fetih cabalarina karsiydilar..

Nedeni de oldukca ilginc.

Ne zaman bir savas ciksa, Kapikulu ve Devsirmeler kuvvetleniyor.. Her yeni fetihde bunlar biraz daha kuvvetleniyor.. ve onlarin varliklarini tehdit ediyor.. Candarli Halil Pasa da buna karsi..

Yani burada iki hizip var..

Ikisi de sorunu kendi cikarlari dogrultusunda degerlendiriyor.

Fatih'in esas danismanlari feth istiyor, digerleri ordunun kuvvetlenip, kendi imtiyazlarindan bazilarini alacagindan korkarak, baris istiyor..

Herkes menfaat pesinde.. Fatih bu dusuncelere surekli maruz kaliyor ama, zaten kararini coktan vermis..

Merkezinde Istanbul'un oldugu bir dunya imparatorlugu kurmak istiyor ve onundeki ilk engelden mumkun oludugu kadar cabuk kurtulmak niyetinde...

Ayrica Ikinci Mehmet, Imparatorlugun ortasindaki bu cibanin yeni hacli seferlerine neden olacagini da dusundugu icin, ondan kurtulmak istiyor...

Fethin lehine bir durum daha var..

Yuzyillardir muslumanlar dunya hakimiyetinin ancak Bizansin fethi ile basarilacagina inaniyorlar...

Dokuzuncu yuzyil Islam filozofu el-Kindi'ye gore, bir gun, dogru yolu bilen biri, yani bir Mehdi gelecek, adaletin hukmetmesini, Islam'in yeniden canlanmasini saglayacak...

O Mehdi, Iberya yarimadasini alacak ve Roma'ya kadar ilerleyerek, onu fethedecek..

Doguya yonelecek, Doguyu fethedecek. Konstantinopoli fethedecek ve butun dunyaya hukmedecek...

Unlu Islam tarihcisi Ibn Haldun'a gore, Hz Muhammed'in sunlari soyledigi kaydedilmis...

"Her kim Bizans Imparatorlugunu ortadan kaldirir ve onun hazinesini Allah'in adina halka dagitirsa, Konstantinopolu fethederek Mehdi olacaktir.."

Konstantinopol'un Islam geleneginde "Kirmizi Elma" olduguna inanilmaktadir..

Bu arada Fatih, kendini deneyimsiz sanan bazi guclerin bundan yararlanmaya calistikarini gozlemiştir.

Karaman'lar diger Turk Beyliklerinin Osmanli'ya karsi bas kaldirmasina on ayak oluyordu..

Fatih, Candarli Halil'inde kendi hakkinda iyi dusunceleri olmadigindan emindi ama, su anda ona ihtiyaci vardi..

Ama Fatih'in yapmaya muktedir oldugu bazi seyler vardi.

Kucuk kardesi prens Kucuk Ahmet'i oldurttu...

Babasinin dul karisi Mara'yi, onun danismanlari ile beraber, Sirbistana surgune gonderdi.

Candarli Halil Pasa'ya karsi tutumlari olan kendine sadik danismanlari onlarin yerine atadi.

Daha sonra komsulari ile baris yapmaya basladi..

Sirp'larla olan baris anlasmalari yenilendi..

Karamanla olan durum biraz zor halledildi.

Orduyu Aksehir'e yolladi ama, Karaman'li Ibrahim sonunda barisa razi oldu, eski sinirlara dondu ve Osmanliya arkadan saldirmayacagina soz verdi..

Hatta kizlarindan birini Fatih'e vererek, dostluklarini pekistirmeye calisti..

Bu arada Fatih, Ishak Pasayi Anadolu'nun Beylerbeyi ilan ederek, Anadoluya gonderdi ve muhtemel bir isyanin onlenmesine ve kendisi Konstantinopol ile mesgulken, rahatsiz edilmemeye calisti..

En son olarak da, Edirneye doner donmez, Yenicerilerin denetimini Candarli Halil'den kendi ustune aldi..

Anadolu donusunde Yeniceri ayaklanmasini bahane ederek Candarli Halil'in adamlari olan agalari kendine sadik devsirme agalarla degistirdi..

Kendi savunmasini da devsirmeler saglayacakti..

Yeniçeri'lerin, savaşmaktan çok, Sultan'ı korumak için kurulan bir ordu olduğunu unutmamak lazım.

Devam edecek..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bunun kaynağını öğrenebilir miyim?

Öğrenemezsin..

Daha doğrusu öğrensen bile bir şey değişmeyecektir.

Tarihsel olguların doğruluğu her zaman şaibelidir.

O devre ait doğru olacak kadar güvenilir bir kaynağın olduğunu sanmıyorum.

Bütün bu yazdıklarımda önemli derecede yanlış olma payı vardır.

Ama bu benim kusurum değil.. Tarihçilerin bile kusuru değil.

Tarihle ilgili bir özellik.

Tarihte her iddia tartışmalıdır ve yanlışlanabilir.

Tarih konusunda fazla iddialı olmamak lazım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...