Jump to content

Muhammet devrimci midir ?


Recommended Posts

Özellikle Marksist çevrelerde Muhammet'in devrimci olduğu çok konuşulur . Bunlardan biri de Doğu Perinçek'tir .

Muhammet'in devrimci olduğuna yönelik ileri sürülen argümanlardan en önemlisi, dağınık, hatta birbirleriyle çatışma halinde yaşayan kabile ve aşiretleri bir potada birleştirip yeni bir devlet kurmasıdır.

Kuşkusuz bu argüman, dayanağı bence de sağlam bir argüman olup bu bağlamda düşünüldüğünde devrimcidir.

Fakat bilhassa İslamcıların ileri sürdüğü diğer bazı çürük argümanlar da vardır ki, bunlara da değinmeden geçmek istemiyorum .

1. Argüman : Muhammet İslam'la birlikte orjinal ibadet şekilleri getirmiştir .

İslam'daki ibadetlerin orjinal olduğu külliyen yalandır. Namazdan tutun da oruca, Hacc'dan tutun da Tanrı'ya kurban kesilmesine, namaz abdestinden tutun da gusul abdestine kadar çeşitli ibadet şekilleri önceden de biliniyordu. Zamanında bu bölge birçok dinin birarada yaşayıp içiçe geçtiği bir bölgedir . Muhammed de bunları görmüş, bu ibadet şekilleri üzerinde ufak tefek rötuşlar yaparak Allah'tandır diye inanırlarına sunmuştur. Kaldı ki bu türden ibadetler orjinal olsalardı bile yine de devrim niteliği taşımazlardı.

2. Argüman : Muhammet'le birlikte yalan söylemenin, hırsızlık yapmanın, insan öldürmenin, riyakarlık yapmanın vs. kötü şeyler olduğu tüm insanlığa iletilmiştir.

İnsanoğlunun bu türden fiilleri kötü bulabilmesi için ayrıca bir peygambere ihtiyacı yoktur. Peygambersiz toplumlarda da üstte belirtilen fiiller daima yanlış bulunur, toplum veya kanunlar tarafından herhangi bir şekilde yaptırıma gidilir.

( Peki Muhammet'in kendisi üstteki fiilleri işlemiş midir ? İşlemiştir, ki hem de nasıl; tam 23 yıl aralıksız yalan söylemiş, günümüzün organize çeteleri gibi soygunlara, kervan vurmalara, yağmalamalara karışmış; bu gazveler esnasında binlercesinin boynunu vurdurmuş; babayı evlada-evladı babaya düşman ederek bilhassa Bedir ve Uhud'da resmen birbirine kırdırtmış; Allah yolunda yalan söylemek, hile yapmak, ikiyüzlü davranmak gibi her türden erdemsiz davranışlara girişmiştir. )

İslamcıların başka argümanları da var aslında, ama başlık uzun olmasın diye şimdilik burada noktalıyorum.

Evet arkadaşlar, özellikle de inanırlar; Muhammet'in yaptıkları devrimci nitelikte midir ?

tarihinde Yakup tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Cahiliye devri, arap şairlerinin şiirlerinde övgüyle bahsedilen bir dönemdir. Bu şiirlerde kız çocuklarının yaygın olarak öldürülmelerinin hiç dile getirilmeyişi, bilakis hz Hatice gibi birçok zengin kadının varlığı, cahiliye döneminde böyle yaygın bir uygulamanın olmadığını bize göstermektedir. İslam öncesinde araplar, kız çocuklarına sahip olmaktan gurur duyarlardı. Arapların çok büyük saygıyla taptıkları lat, uzza ve menat adlı putların da dişi olarak bilindiklerini söyleyelim bu arada.

Cahiliye devri, kız çocuklarının diri diri gömülmesinden çok sonraki bir dönemin adı olsa gerektir. öyle olmasa idi, peygamberlik iddiasıyla ortaya çıkıp islam dinini tebliğ etmeye başlayan hz Muhammed'in ilk iş olarak bu vahşeti önlemesi gerekirdi. Halbuki "inanmış kadınlardan çocuklarını öldürmemesini" isteyen mumtehine suresinin gelişi, islam kaynaklarında belirtildiğine göre hicretin 8. yılına, yani hz Muhammed'in peygamber olarak ortaya çıktığı tarihin 18 yıl sonrasına denk gelmektedir. Bu durumda ya ortada diri diri gömülen kız çocuklarına göz yuman ve evlatlarını öldüren ebeveynlere 18 yıl ses çıkarmayan bir peygamber vardır ya da kız çocuklarının diri diri gömülmeleri o dönem için sözkonusu değildir.

Bu dönemde bir erkek, oğul edindiği erkeğin eşiyle evlenemezken hz Muhammed, evlatlığı olan ve Zeyd bin Muhammed (muhammed'in oğlu) diye çağrılan Zeyd bin Zarise'nin karısı Zeynep ile evlenebilmek için akılcı ahlak anlayışı ile bağdaşmayan bu geleneği islama sokmuş, babaların evlatlıklarının eşi kadınlarla evlenebilmelerine, daha doğru bir deyişle kayınpederlerin gelinleri ile nikahlanabilmelerine ve kendisine bir dönem baba diye hitap eden gelinlerinin, gelin konumundan eş konumuna geçmelerine izin vermiştir.

Evlilik bağını sona erdiren boşanmak hakkı cahiliye devrinde hem erkeğe hem de kadına ait iken, islamiyetin gelmesiyle bu hak yalnızca erkeklere ait olmuştur. Kadının hakkı, dolayısı ile adı yok olmuştur.

Cahiliye devrindeki şigar ve muta nikahı hz Muhammed tarafından olduğu gibi islama alınmış, yetmemiş hülle adında haysiyet kırıcı bir uygulama da dine sokulmuştur. İnsan aklını reddeden bu mantık dışılık islam dininin direklerinden biri haline gelmiştir.

Cahiliye devrinde kabe'yi ziyaret eden araplar, kutsallık atfedilen hacer ül esved taşının etrafında döner ve putlarla beraber onu da öperlerdi. Yine çok yaygın bir şekilde cinlere inanırlar ve safa ve merve tepeleri arasında koşarak şeytanları taşlarlardı. Cahiliye döneminin bu puta tapma gelenekleri hz muhammed tarafından aynen olduğu gibi islamiyete alınmış ve devam ettirilmiştir. Yine benzer şekilde iklim değişikliklerini haber veren ve tarımsal faaliyetler açısından da fayda sağlayan nevruz ve mihrican bayramları islamiyetten önceki dönemde araplar tarafından kutlanılırdı, ki hz Muhammed bu bayramları kaldırmış ve yerlerine ramazan bayramı ve kurban bayramını koymuştur.

Cahiliye dönemindeki tükürüklü ve tükürüksüz olarak kullanılan hasta tedavi yöntemleri olduğu gibi islama alınmıştır. hz Muhammed göz ve kulak ağrılarını ya da böcek sokmalarını tükürüklü ve tükürüksüz üfürük usulleriyle veya toprakla iyileştirmeye çalışmıştır.

Görüldüğü gibi hz muhammed ne kendi arap toplumunu ne de islamiyeti kabul eden diğer toplumları batıl inançlardan kurtarmamış, bilakis batıla bulaştırmıştır. Son olarak cahiliye devri arabistan'ı her türlü düşünceye ve inanışa açık iken, islamiyetin gelişiyle beraber tüm o hoşgörü ortamı bozulmuş ve bağnazlık her yanı sarmıştır.

*Prof. Dr. İlhan Arsel'in Cahiliye adlı kitabından

tarihinde jadı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

bunu arada ben de düşünmüyor değilim.

bal tutan parmağını da yalar, bu da anlaşılabilir.

ama şöyle bakınca amaç bal tutmak mı

yoksa parmak yalamak mı kafam karışıyor. :)

muhammed bir devrimcidir iddiasında bulunanların

muhammede doğrudan sahtekar demenin

ters tepebilecek oluşundan çekindiklerini sanıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kaynaksız sallamak dinsizlerin alışkanlığı oldu

İlhan arsellin sallamaalrı için de hüküm aynı

Biz Asrı saadeti insanlık adına mükemmel bir dönem biliyoruz

çünkü kılı kırk yaran ve doğru haber için ömrünü vakfeden Buhari Müslim Tirmizi vb alim lerimiz var

ve bu alimlşerimiz şunu çok iyi biliyorlar:

"Benden bilerek yalan birşey haber veren, Cehennem ateşinden yerini hazırlasın."

Buharî, İlim: 38, Cenâiz: 33, Enbiyâ: 50, Edeb: 109; Müslim, Zühd: 72; Ebû Dâvud, İlim: 4; Tirmizî, Fiten: 70, İlim: 8, 13; Tefsir: 1; Menâkıb: 19; İbni Mâce, Mukaddime: 4; Dârimî, Mukaddime: 25, 46; Müsned, 1:70, 78, 2:159, 171, 3:13, 44, 4:47, 100, 5:292.

sizin uydurucularınız kimler ve nerede kaynaklarınız???

yoksa işkembe i kübradan sallmak kolay

Link to post
Sitelerde Paylaş
Çünkü kılı kırk yaran ve doğru haber için ömrünü vakfeden Buhari Müslim Tirmizi vb alim lerimiz var

Sallıyorsun..

Bu adamların alim olmasını geç,bilakis devrin soytarılarıdır.

Olur olmaz,ipe sapa gelmez ve hz Muhammed in ağzında çıkmayan,tonlarca saçmalığı kitaplarına eklemiş ve aha size hadis kaynağı diye yutturmuşlardır.

Onlardaki düşünce şu şekildedir: "Aman boşver,ben öldükten sonra çokta mikimde.Millet uğraşa dursun.Ben kitabımı yaziyimde gerisi önemli değil"

haa..sahih hadisler yokmudur..Elbette vardır..Ama çoğu hikaye işte..

tarihinde Tatar Ramazan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed in devrimci olduğu söylenemez.. Zira Muhammed yeni bir şey getirmemiştir.. Eski cahiliye gelenek ve görenekleri aynen Muhammed le beraber devam etmiştir.. Namaz, oruç, hac gibi pagan gelenekler değişmeden İslam a geçmiştir..

Devrim olarak tek yaptığı şey gelinlerle evlenebilmeyi sağlayan insanlık için çok gerekli ayeti yazmak ve Arap pagan Tanrılarından en acımasızını başa geçirtmek olmuştur..

Bu arada cahiliye dönemi için kaynak diye zırlayanlar.. Kaynaklar kendi dini yayınlarınızda..

Muhammed in karısı Hatice nin ticaret yapan özgür ve bağımsız bir kadın olduğu ..

Bir sürü farklı inancın bir arada kardeşçe yaşadığı..

İslam öncesinde insanların dini inanışları için birbirini öldürmediği...

Edebiyatçıların özgürce dolaşıp çoğu eleştiri dolu eserlerini kendi ağızlarından yayınlamaları..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed yaşadı ise neden devrimci olsun ki..

Yakup başta yazmış.. Muhammed'in bütün yenilikleri yenilik bile değil.

Zaten mevcut..

Onlar daha belirli bir şekilde organize edilmişler ve İslam olarak insanlığa kakalanmışlar..

İslam bir imparatorluk dinidir. Tek başına bir insan bu dini başlatıp yayamazdı.

Bu mümkün değildir.

Ama yaymış bile olsa kesin olarak bir devrim değildir.

İslam imparatorluğu İslam'ı kendini etrafa yaymak için kullanmıştır.

Öyle bir zamanda bunu yapmaya başlamıştır ki, etrafta kendisine karşı gelecek bir güç yoktur.

Dünya karanlık içindedir.

Daha da karanlık olan İslam'ın hükmedeceği koşullar uygundur..

İslam dininin zamanlaması çok güzel.. Tabii tesadüfler bunda büyük rol oynamışlardır.

Ne Muhammed devrimcidir, ne de İslam imparatorluğu yenilik peşindedir.

Cahiliye dönemi sonradan uydurulmuştur.

İslam insanlığa karşı uygulanan kaba bir müdahaledir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sallıyorsun..

Bu adamların alim olmasını geç,bilakis devrin soytarılarıdır.

Olur olmaz,ipe sapa gelmez ve hz Muhammed in ağzında çıkmayan,tonlarca saçmalığı kitaplarına eklemiş ve aha size hadis kaynağı diye yutturmuşlardır.

Onlardaki düşünce şu şekildedir: "Aman boşver,ben öldükten sonra çokta mikimde.Millet uğraşa dursun.Ben kitabımı yaziyimde gerisi önemli değil"

haa..sahih hadisler yokmudur..Elbette vardır..Ama çoğu hikaye işte..

Çapını belli ettin.

Buhari, her hadisi kitabına yazacağı zaman 2 rekat namaz kılar. Ve uykuda Hz Muhammed 'i görmek için Allaha dua ederdi.

Rüyasında Peygamberi görürse hadisi kitabına yazar, göremez ise yazmazdı..

O kitaplar öyle yazıldı.

Uydurma dediklerin hangi kitaplar.

Bence sen Küfre düştün, en iyisi iyi bir hocaya şöyle söyle : "Ben en sahih hadis kitaplarına "saçmalık- soytarılık" dedim" de.

Baklım ne hükme varacak.

Bence acele ile şahadet getir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Çapını belli ettin.

Buhari, her hadisi kitabına yazacağı zaman 2 rekat namaz kılar. Ve uykuda Hz Muhammed 'i görmek için Allaha dua ederdi.

Rüyasında Peygamberi görürse hadisi kitabına yazar, göremez ise yazmazdı..

O kitaplar öyle yazıldı.

Uydurma dediklerin hangi kitaplar.

Bence sen Küfre düştün, en iyisi iyi bir hocaya şöyle söyle : "Ben en sahih hadis kitaplarına "saçmalık- soytarılık" dedim" de.

Baklım ne hükme varacak.

Bence acele ile şahadet getir.

Bu yalanlara nasıl inanabiliyorsunu bilmiyorum?

Hadi diyelim Muhammed, Kur'an ve İslam yalanına inandınız....

Ama onun ayrıntılarına nasıl inanabiliyorsunuz?

Hadislere nasıl güvenebiliyrosunuz?

Senin çapın daha mı geniş.. Adama rüyasında malum olanlar daha mı bilimsel ve doğru?

Abesle iştigal ediyor, bu yalanlarla hem kendinizi hem de başkalarını kandırmaya çalışıyorsunuz.

Ben kendinizi bile kandırabildiğinizi sanmıyorum.

İçinizi bir şüphe kemiriyordur ama hiç bozuntuya vermiyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Özellikle Marksist çevrelerde Muhammet'in devrimci olduğu çok konuşulur . Bunlardan biri de Doğu Perinçek'tir .

Argumanlarda zaten yazabileceklerimizi yazmışsın.Fakat yukarıda alıntıladığım yazın çok acıklı geldi bana.Ne diyeyim Marksistler devrimi iktidara gelmek olarak gördüklerinden Muhammedide devrimci görmeleri çok normal.

Ya Hitler bende onu sorayım Hitler devrimcimidir.

NOT:Devrim dinamikleri durağan olmayan kendisini iyiye doğru bilinçle sürekli değiştiren bir toplumun var olmasına denir.Devrimcide bu toplumun özgürlüğüne kendisini adayan kişiye denir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed'in devrimci olmamasının bir diğer nedeni de, eğer gerçekten İslam'ı yayıp başlattı ise ve İslam bir devrim ise, onun devamını sağlaması devrimle ilgili olmayan bir süreçtir. Devrimle bağdaşmayan bir süreçtir.

Bununla şunu demek istiyorum...

Gerçek devrimler durmazlar. Tekrarlarlar..

Durunca devrimsel niteliklerini yitirirler...

Gerçek devrim olduklarına inandığımız veya farzettiğimiz devrimlere bakalım.

Fransa devrimi.. Etkisini hala sürdürmekle beraber yok olup gitmiştir. Artık önemi yoktur..

Komünist devrimi.. Onun da etkisi hala sürmektedir ama kedisi yoktur.

Atatürk devrimi.. Hiç kuşkusuz etkisini sürdürmektedir ama bu etki giderek azalmaktadır. İlerde tümüyle yok olacaktır.

Demek ki onlar da gerçek anlamda devrim değillerdir.

İslam'ın cahiliye dönemine karşı bir devrim olduğunu düşünelim. Muhammed ve arkadaşları bunu başarmış olsunlar..

1400 yıl süren bir statü değişmezliği nasıl olurda bir devrim olarak kabul edilebilir?

İslam gelmiş ve öyle kalmıştır. Bunun neresi devrimdir?

Gitseydi belki devrim olarak nitelendirilebilirdi.

Ya da kendini yenileseydi gerçek bir devrim olabilirdi..

İnsanlık kendini sürekli olarak yenileyen bir devrim kavramından yoksundur.

Öyie bir devrim yoktur..

Tabii insanın kendini ve buluşlarını sürekli olarak yenilediği ilerlemeler vardır. Ama onlara devrim denmez. Ya da denir de pek üzerlerinde durulmaz.

Endüstri devrimi. Ve daha da önemlisi teknoloji devrimi gerçek anlamda devrimlerdir.

Çünkü kendilerini sürekli olarak yenilerler..

Onların da temeli bilimdir. Bilimde ilerleme için de devrim terimini kullanabiliriz.

Ne Muhammed bir devrimcidir, ne de İslam bir devrimdir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed bir devrimcidir :

İnsanların binlerce yıldan beri tapageldikleri, ve elleri ile yaprıkları gemilerinde ,develerinde taşıdıkları putları ilk etapta o bölgeye daha sonra ismini tüm duyurduklarına bıraktırmıştır.

Ki bu uğurda o devrin sabancılarına, koçlarına, kuvvet komutanlarına ve görüşlerine aleni şekilde karşı gelmiştir.

Karşı fikri savunanlar tüm eziyetlerine rağmen davasından vazgeçmemiştir.

Bu derece de doktirini sert bir devrimcidir.

>>> İnsanlık kendini sürekli olarak yenileyen bir devrim kavramından yoksundur.

İnsan olduğu sürece devrim olacaktır. Hem de her manada.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed ilk etapta bir devrimci gibi görülsede getirdiği sistemde bazı noktalar yaptığı şeyi devrim olmaktadan çıkartıyor.

Uydurduğu kanunların allah tarafından hazırlandığını ve değiştirilemeyeceğini,bununla da yetinmeyip kendisinin ve kitabının son olduğunu söylemiş ve toplumun 620'li yıllarda kitlenip kalmasına neden olmuştur.Son peygamber olduğunu söylemeseydi belki yeni gelenler vasitasıyla düzenlemeler yapılabilir ve çağa ayak uydurulabilirdi,ama maalesef bu olamadı.

Muhammed gerçekten halkını seven ve düzeltmek isteyen biri idiyse ve şu an dünyaya gelip ümmetinin hala 1400 yıl öncesinde sıkıştığını görseydi, yemiş olduğu boktan dolayı çok büyük pişmanlık duyardı heralde.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Çapını belli ettin.

Buhari, her hadisi kitabına yazacağı zaman 2 rekat namaz kılar. Ve uykuda Hz Muhammed 'i görmek için Allaha dua ederdi.

Rüyasında Peygamberi görürse hadisi kitabına yazar, göremez ise yazmazdı..

O kitaplar öyle yazıldı.

Uydurma dediklerin hangi kitaplar.

Bence sen Küfre düştün, en iyisi iyi bir hocaya şöyle söyle : "Ben en sahih hadis kitaplarına "saçmalık- soytarılık" dedim" de.

Baklım ne hükme varacak.

Bence acele ile şahadet getir.

hasip...

hadis kitaplarını hiçmi okumadın?

hadis niteliği taşımayan binlerce söz var..çok azı hariç,hadis olduğu idda edilen bir çok cümle,hadis değildir..

bir örnek:

Fasil : TAHARET BÖLÜMÜ

Konu : Suların Ahkamı

Ravi : İbnu Ömer

Hadis : Hz. Peygamber (sav) zamanında erkekler ve kadınlar beraberce bir kaptan abdest alıyor idiler.

HadisNo : 3504

Nedir bu? bundan bizene kardeşim.

tarihinde Tatar Ramazan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...