Jump to content

Said-i Nursi'nin Müthiş Dehası.


Recommended Posts

  • İleti 188
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

he he he .. o kitaplar yazıldığı vakit mustafa, kemal olmamıştı daha.. belkim karga falan kovalıyodu o sıralar.. ne bu ya... komik insanlar....

Pişkinliğin bu kadarı da olmaz..Evet şimdi sizin münezerat dediğiniz kitap güya Said in 1893-94 yılları arasında yaptığı münezaraları anlatıyor..Peki o kitap bu yıllarda mı yazılmış? Bu kitabın telifi ne zaman biliyormusunuz?

1911 yılı..Yani Mustafa Kemal 30 yaşında iken..Tamda bu sözlerin ilgili kitaba girmesinin en uygun olduğu yıllar..

Gerçi bu ifadenin münezaretta mı tiryak risalesinde mi olduğu da karışıktır..

Aslında günümüz ilgili risalelerine bakarsanız tiryak yani panzehir risalesi diye bir risale adı yoktur çünkü lemalara denk gelir..

Gerçi neyin neye denk geldiği pek karışıktır ve karıştırılır..

Saidin kendisi de zamanında yanlış konuştuğunu, affa uğradığını, söylediklerinin zaman aşımına uğramış olduğunu kabul ederek aslında bunların önemsiz bahaneler olduğunu dile getirir..

...Risale-i Nuru, sinek kanadı gibi bahanelerle bazı risalelerinin müsaderesine, hatta dört yüz sayfa olan ve yüzbin adamın imanlarını kurtaran ve kuvvetlendiren Zülfikâr Mu'cizat Mecmuasını, içindeki eskiden yazılmış ve mürur-u zaman ve af kanunları görmüş..

Fakat daha ilginci vardır..Said aslında risalelerini tamamen kendisinin yazmadığını söyler, aslında bunu sadece savunma amaçlı söyler ya..Aynı taktiği burada da görüyoruz..

...Ben, âciz, zayıf gurbette, menfî, yarım ümmi ve aleyhimde propaganda ile halkı benden ürkütmek halleri içinde, Kur'ân'ın ilaçlarından ve imanın kudsi hakikatlarından dertlerime tam derman olanlarını kendime bulduğum zaman, bu millete ve bu vatan evlatlarına dahi tam bir ilaç olduğuna kanaat getirdiğim için o keymattar hakikatları kaleme aldım. Hattım pek noksan olmasından yardımcılara pek çok muhtaç iken, inayet-i İlâhiye bana sadık, has, metin yardımcıları verdi....

Kaynak: http://www.esselam.net/risaleinur/nurlar-t.../metin/2349.htm

Çok uzatmadan münezarat aslında Saidin kendisine soruların sorulduğu münezaraların kitaplaştırılmış halidir..

Ve 1911 yılında yayınlanmıştır..Sanırım orjinalide Kürtçedir..Nasıl oluyorda Saidin daha 15-16 yaşlarında iken söyledikleri yine 15-16 yıl sonra eksiksiz ve tam bir kitap olarak toplanabiliyor?

Saide atfedilen hafıza kuvveti bunun için olsa gerek..

Tabi her zaman olduğu gibi buarada da bir Nurcu Kurnazlığı yapılıyor..

Saide atfedilen söz söylediğinde Mustafa Kemal 12-13 yaşlarındaydı..

Yok ya..O söz tabiki o zaman söylenmedi 1911 yılında söylendi..

tarihinde Jeriko tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

'oze_donus'[/b] date='Aug 28 2009, 15:16' post='455676']

Meyve veren ağaç taşlanır.

Bunca islam aliminin içinde özellikle Said Nursinin bu çöplükte hedef alınması dikkate şayandır.Bu benim için risale-i nurları tekrar okumam için bir vesile olacaktır.Ona karşı olan kinlerin sebebi dörttür.

'0zedonus' [/b]date='Mar 5 2009, 16:05' post='319074']

... Zaten panteist bir müslümanım.Kurandaki "hayvan,necis,soysuz v.b kavramları bir Tanrıya yakıştıramıyorum.Zavallı insanlar arasında taarf olan bir Tanrıyı hayretler içinde okuyorum.Belki siz daha çok medeni davranabilseydiniz beni kazanabilirdiniz.Bu forumlarda 4 yıldır yazıyorum.Çoğu iddiayı zaten artık öğrenmiş bulunmaktayım.Kendimi müslüman hissetmemem rağmen müslüman olup olmadığımı bilmiyorum.Eğper iddialarınız medeni insanlar gibi ise ateist olabilirim.Hatta bazen "ateist müslümanım" dediğim oluyor.Neticede panteistlik de bir çeşit ateizmdir.İdeolojik olarak tartışmalayaım.İlim adamlarına yaraşır tartışalım diyorum.Son 2 aydır Kuranı artık ateistçe sorguluyorum.İnsan müslüman da olsa sorfulama ateistçe olunca inanılmaz ufuk açılıyor.

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=19602&st=20 ( Bkz.: 26. ileti )

Hangi özedönüşe inanalım ?

Şimdinin nurcu savunuru özedönüş'üne mi, yoksa daha üç ay öncesinin ateist-müslüman özedönüş'üne mi ?

Hazır yeri gelmişken, literatürümüze kazandırdığı ''ateist-müslüman'' tanımı konusunda kendisinden bir açıklama beklemek hakkımızdır diye düşünüyorum.

tarihinde Yakup tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=19602&st=20 ( Bkz.: 26. ileti )

Hangi özedönüşe inanalım ?

Şimdinin nurcu savunuru özedönüş'üne mi, yoksa daha üç ay öncesinin ateist-müslüman özedönüş'üne mi ?

Hazır yeri gelmişken, literatürümüze kazandırdığı ''ateist-müslüman'' tanımı konusunda kendisinden bir açıklama beklemek hakkımızdır diye düşünüyorum.

inanmaya ihtiyacı olduğu için inanan ya da korktuğu için inanan ya da ya varsa diye inanan ya da inançlı atalarını bilinç altında süpermanleştirdiği için inanan ya da çevresinden kopmak ayıplanmak korkusu ile inanan(münafık) ateist müslümandır.

tarihinde aisto tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=19602&st=20 ( Bkz.: 26. ileti )

Hangi özedönüşe inanalım ?

Şimdinin nurcu savunuru özedönüş'üne mi, yoksa daha üç ay öncesinin ateist-müslüman özedönüş'üne mi ?

Hazır yeri gelmişken, literatürümüze kazandırdığı ''ateist-müslüman'' tanımı konusunda kendisinden bir açıklama beklemek hakkımızdır diye düşünüyorum.

yeri gelmişken ateist musluman kavramına(tabi bu kavram halen uydurma ama) şu ayetin tam denk geldiğini düşünüyorum

Yunus 100

Hiç kimse, Allah?ın onayı olmadan mümin olacak değildir. Allah pisliği, aklını kullanmayanların üzerine yığar.

Yani tanım kabul edilirse eğer

ateist müslüman kendini mumin zanneden inançsız kişidir(bknz imzamdaki kişi).

tarihinde aisto tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Yakup Gönderildi Bugün, 01:48

QUOTE

'oze_donus'[/b] date='Aug 28 2009, 15:16' post='455676']

Meyve veren ağaç taşlanır.

Bunca islam aliminin içinde özellikle Said Nursinin bu çöplükte hedef alınması dikkate şayandır.Bu benim için risale-i nurları tekrar okumam için bir vesile olacaktır.Ona karşı olan kinlerin sebebi dörttür.

QUOTE

'0zedonus' [/b]date='Mar 5 2009, 16:05' post='319074']

... Zaten panteist bir müslümanım.Kurandaki "hayvan,necis,soysuz v.b kavramları bir Tanrıya yakıştıramıyorum.Zavallı insanlar arasında taarf olan bir Tanrıyı hayretler içinde okuyorum.Belki siz daha çok medeni davranabilseydiniz beni kazanabilirdiniz.Bu forumlarda 4 yıldır yazıyorum.Çoğu iddiayı zaten artık öğrenmiş bulunmaktayım.Kendimi müslüman hissetmemem rağmen müslüman olup olmadığımı bilmiyorum.Eğper iddialarınız medeni insanlar gibi ise ateist olabilirim.Hatta bazen "ateist müslümanım" dediğim oluyor.Neticede panteistlik de bir çeşit ateizmdir.İdeolojik olarak tartışmalayaım.İlim adamlarına yaraşır tartışalım diyorum.Son 2 aydır Kuranı artık ateistçe sorguluyorum.İnsan müslüman da olsa sorfulama ateistçe olunca inanılmaz ufuk açılıyor.

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=19602&st=20 ( Bkz.: 26. ileti )

Hangi özedönüşe inanalım ?

Şimdinin nurcu savunuru özedönüş'üne mi, yoksa daha üç ay öncesinin ateist-müslüman özedönüş'üne mi ?

Hazır yeri gelmişken, literatürümüze kazandırdığı ''ateist-müslüman'' tanımı konusunda kendisinden bir açıklama beklemek hakkımızdır diye düşünüyorum.

Al Dalgacı Yakup efendi iyi oku madem açıklama istedin:

"RABİAN: Ulema-i İslâm ortasında "İslâm" ve "iman"ın farkları çok medar-ı bahis olmuş. Bir kısmı "İkisi birdir," diğer kısmı "İkisi bir değil, fakat biri birisiz olmaz" demişler

ve bunun gibi çok muhtelif fikirler beyan etmişler. Ben şöyle bir fark anladım ki:

İslâmiyet iltizamdır; iman iz'andır. Tabir-i diğerle, İslâmiyet, hakka tarafgirlik ve teslim ve inkıyaddır; iman ise, hakkı kabul ve tasdiktir.

Eskide bazı dinsizleri gördüm ki, ahkâm-ı Kur'âniyeye şiddetli tarafgirlik gösteriyorlardı.

Demek o dinsiz, bir cihette Hakkın iltizamıyla İslâmiyete mazhardı; "dinsiz bir Müslüman" denilirdi.

Sonra bazı mü'minleri gördüm ki, ahkâm-ı Kur'âniyeye tarafgirlik göstermiyorlar, iltizam etmiyorlar;

"gayr-ı müslim bir mü'min" tabirine mazhar oluyorlar.

Acaba İslâmiyetsiz iman, medar-ı necat olabilir mi?

...

(Onuncu Mektup - s.361)"

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sn yakup

Öncellikle mesajlarıma gösterdiğiniz bu ince hassasiyet için teşekkür ediyorum. Öncellikle üç ay önceki tespitleri yapan hatta daha da ileri gitmiş bir özedönüşüm. Açıklamalarımda hiçbir cehennem ve dinden çıkma korkusu yoktur. Ancak böyle biri olmam, tarihi bir kişiyi olmayan bir şekilde gösterme hakkını bana vermez. Katıksız bir Allahsız bile olsam Said Nursiye olan saygımda zerre kadar azalma olmayacaktır. Adamın eserlerinden elde ettiğim istifadeyi vicdanen bir köşeye atamam.

Ancak, nurculuk ile Said Nursi’nin karıştırılmasını çok yanlış buluyorum. Said Nursi ayrı Nurcular ayrıdır. Bunu ayrıca açıklayabilirim. Alıntıladığınız yerdeki mesajımın devamında da ne demişim zaten” Bir hata uğruna tüm iyilikleri gömen biri değilim”.İşte bu bakış açım ölene kadar devam edecektir. Said Nursinin elbette yanlış tespitleri vardır bence. Mesela ebced hesabı gibi. Ama bu tespite katılmıyor olmam onu bir bütün olarak hedefe oturtmama sebep değildir.

Sn aisto, dün bu başlıkta sadece size cevap yazma gereği duyuyordum. İnevitablen ve diğerlerinin bakış açılarına yazı yazmak bile benim için zaman kaybı idi. Fakat anladığım kadarıyla siz de pek muhatap olunacak bir olgunluk göstermiyorsunuz. Benim yerime konuşma gereği neden duyuyorsunuz?

Bir defa ya varsa ve beni yaksa ile inanmanın İslam itikadında geçerli olmadığını biliyorum. İman bir şüphesizlik ister. Böyle kendini avutanlar boşuna uğraşıyor. Çünkü Allah kalplerin içindeki hakikati geçerli kabul eder, dil ile söyleneni değil. İnsanları münafık olarak nitelemek hiç kimsenin haddi değildir.

Sn Ahmet baha, risaleden getirmiş olduğunuz tespit de gerçekten dikkate değerdir. Özellikle imanın iddia değil de bir kalbi itikad olduğunu çok açıkça ortaya koyuyor. Ve bu da sn aisto nun söylemini çürütüyor. Said Nursi bu tespitiyle dinsiz dahi olsa kişinin İslami bazı güzellikleri yaşayabileceği ve belki de şeriatın zahiri tarafında Müslüman değilse de Allah katında Müslüman olabileceğini göstermektedir. Bu yönüyle benim de zaten düşüncem aynıdır. İmanlılık, imansızlık hepsi bir iç kabul ve yakinen kabul etme işidir. Gerisi sadece iddiadır. Fakat bu biçarenin burada anlatamadığı da şte budur maalesef.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Pişkinliğin bu kadarı da olmaz..Evet şimdi sizin münezerat dediğiniz kitap güya Said in 1893-94 yılları arasında yaptığı münezaraları anlatıyor..Peki o kitap bu yıllarda mı yazılmış? Bu kitabın telifi ne zaman biliyormusunuz?

1911 yılı..Yani Mustafa Kemal 30 yaşında iken..Tamda bu sözlerin ilgili kitaba girmesinin en uygun olduğu yıllar..

Gerçi bu ifadenin münezaretta mı tiryak risalesinde mi olduğu da karışıktır..

Aslında günümüz ilgili risalelerine bakarsanız tiryak yani panzehir risalesi diye bir risale adı yoktur çünkü lemalara denk gelir..

Gerçi neyin neye denk geldiği pek karışıktır ve karıştırılır..

Saidin kendisi de zamanında yanlış konuştuğunu, affa uğradığını, söylediklerinin zaman aşımına uğramış olduğunu kabul ederek aslında bunların önemsiz bahaneler olduğunu dile getirir..

...Risale-i Nuru, sinek kanadı gibi bahanelerle bazı risalelerinin müsaderesine, hatta dört yüz sayfa olan ve yüzbin adamın imanlarını kurtaran ve kuvvetlendiren Zülfikâr Mu'cizat Mecmuasını, içindeki eskiden yazılmış ve mürur-u zaman ve af kanunları görmüş..

Fakat daha ilginci vardır..Said aslında risalelerini tamamen kendisinin yazmadığını söyler, aslında bunu sadece savunma amaçlı söyler ya..Aynı taktiği burada da görüyoruz..

...Ben, âciz, zayıf gurbette, menfî, yarım ümmi ve aleyhimde propaganda ile halkı benden ürkütmek halleri içinde, Kur'ân'ın ilaçlarından ve imanın kudsi hakikatlarından dertlerime tam derman olanlarını kendime bulduğum zaman, bu millete ve bu vatan evlatlarına dahi tam bir ilaç olduğuna kanaat getirdiğim için o keymattar hakikatları kaleme aldım. Hattım pek noksan olmasından yardımcılara pek çok muhtaç iken, inayet-i İlâhiye bana sadık, has, metin yardımcıları verdi....

Kaynak: http://www.esselam.net/risaleinur/nurlar-t.../metin/2349.htm

Çok uzatmadan münezarat aslında Saidin kendisine soruların sorulduğu münezaraların kitaplaştırılmış halidir..

Ve 1911 yılında yayınlanmıştır..Sanırım orjinalide Kürtçedir..Nasıl oluyorda Saidin daha 15-16 yaşlarında iken söyledikleri yine 15-16 yıl sonra eksiksiz ve tam bir kitap olarak toplanabiliyor?

Saide atfedilen hafıza kuvveti bunun için olsa gerek..

Tabi her zaman olduğu gibi buarada da bir Nurcu Kurnazlığı yapılıyor..

Saide atfedilen söz söylediğinde Mustafa Kemal 12-13 yaşlarındaydı..

Yok ya..O söz tabiki o zaman söylenmedi 1911 yılında söylendi..

Ellerinden öpüyorum üstat. :good: Müthiş bir tespitti. Bir tilkiyi, Bir hamlede 1000 metre yuakarıdan dalış yaparak yakaladın pençelerinle. Bunlara kalsa, Said o Deccal tarifini meğer 15 yaşında yapmış. Yani bunu bile derler bunlar. Güya 1905'te yapmışlar o deccal tarfini. 1905'te kaç yaşında oluyor? 27 yaşında yapmış bu tarifi. Düşün. 27 yaşında bir çocuk. Bak şimdi sen bu işe! Düşün ki 27 yaşında bu çocuğa Üstat diyecek ve çevresinde toplanacaklar. Yuh olsun onların dimağlarına yahu!

tarihinde inevitablen tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sn yakup

Öncellikle mesajlarıma gösterdiğiniz bu ince hassasiyet için teşekkür ediyorum. Öncellikle üç ay önceki tespitleri yapan hatta daha da ileri gitmiş bir özedönüşüm. Açıklamalarımda hiçbir cehennem ve dinden çıkma korkusu yoktur. Ancak böyle biri olmam, tarihi bir kişiyi olmayan bir şekilde gösterme hakkını bana vermez. Katıksız bir Allahsız bile olsam Said Nursiye olan saygımda zerre kadar azalma olmayacaktır. Adamın eserlerinden elde ettiğim istifadeyi vicdanen bir köşeye atamam.

Ancak, nurculuk ile Said Nursi’nin karıştırılmasını çok yanlış buluyorum. Said Nursi ayrı Nurcular ayrıdır. Bunu ayrıca açıklayabilirim. Alıntıladığınız yerdeki mesajımın devamında da ne demişim zaten” Bir hata uğruna tüm iyilikleri gömen biri değilim”.İşte bu bakış açım ölene kadar devam edecektir. Said Nursinin elbette yanlış tespitleri vardır bence. Mesela ebced hesabı gibi. Ama bu tespite katılmıyor olmam onu bir bütün olarak hedefe oturtmama sebep değildir.

Sn. Özedönüş

Farkındaysanız önceki yorumumda sizi suçlamadım, hakkınızda bir iddianın sahibi de olmadım, sadece şaşkınlığımı belirttim.

Bir insanın hem ateist hem de müslüman olduğunu söylemesi insanda ister istemez ilk etapta gerçekten de şaşkınlığa sebep oluyor. Ben de o yorumunuzu okuduğumda sizin kafa karışıklığı yaşadığınızı, ateizmle müslümanlık arasında bocaladığınızı düşündüm ve fazla iddialı hükümlere başvurmadan size sorma gereği duydum. Neticede herkes birşeylere inanıyor, elbetteki siz de araştıran bir insan olduğunuzdan kendi yolunuzu kendiniz çizeceksiniz.

Ahmet Baha arkadaşım,

Bana dalgacı Yakup demişsin. Doğru, bir iki sefer senin kopyele-yapıştır türü yorumlarınla dalga geçtim. Aslında orada direk senin şahsınla değil, alıntısını yaptığın Risale-i Nur'daki ağdalı, anlaşılması güç dille dalga geçtim.

Arkadaşım, Risale-i Nur'dan alıntısını yaptığın o satırlar o kadar ağdalı, o kadar karmaşık ki, içerisinde sadece tek tük Türkçe kelime var, gerisi hep günümüz insanının anlayamayacağı kelimeler. E, sen de bunu sadeleştirme gereği duymadan olduğu gibi kopyele-yapıştır yaparsan, ben de çıkar derim ki ''Ahmet Baha kardeşim, bizi müthiş aydınlattın, çok sağol''

Tekrar söylüyorum Ahmet, yaptığım o bir iki ironik yorum senin şahsına değildi. Senden de ricam, bizlere bu metinleri sadeleştirerek vermendir ya da en azından anlaşılması güç kelimelerin manasını parantez içerisinde belirtmen olacaktır. Böyle yaparsan biz de faydalanırız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sn aisto, dün bu başlıkta sadece size cevap yazma gereği duyuyordum. İnevitablen ve diğerlerinin bakış açılarına yazı yazmak bile benim için zaman kaybı idi. Fakat anladığım kadarıyla siz de pek muhatap olunacak bir olgunluk göstermiyorsunuz. Benim yerime konuşma gereği neden duyuyorsunuz?

sizin yerinize konuşma gibi bir niyetim yoktu, kusura bakmayın. siz de kendi fikrinizi yazın lutfen.

İnsanları münafık olarak nitelemek hiç kimsenin haddi değildir.

iyi de adam çevresinden kopmamak ve ayıplanmak korkusu ile inanmadığı halde inanıyormuş gibi yapıyorsa bu adam munafık deil de nedir? saçmalayın.

Katıksız bir Allahsız bile olsam Said Nursiye olan saygımda zerre kadar azalma olmayacaktır.

çok ilginç birisiniz, bir de ateist nurcu kavramını da ben çıkarayım bari, ama sakın benden önce tanımlamayın, küserim sora.

şimdi gelelim ateist müslüman kavramına;

müslüman Allah'ın emirlerine uyan yasaklarından kaçınan teslim olmuş kişidir.

mümin ise bence Kuranın butün ayetlerin ilahi olduğunu aklıyla mantığıyla kabul etmiş ve bundan dolayı şahitlik derecesinde Allahın varlığına inanan kişidir.

benim ateist müslüman tanımım mümin olmayan müslüman tanımıydı. ki bu tanım Kuran da da vardır.

şimdi saidin tanımına gelelim;

>>Eskide bazı dinsizleri gördüm ki, ahkâm-ı Kur'âniyeye şiddetli tarafgirlik gösteriyorlardı

ahkâm-ı Kur'âniyeye şiddetli tarafgirlik göstermek müslüman olmak için yeterli değildir, müslüman olmak aynı zamanda ahkâm-ı Kur'âniyenin hayata tatbiki ile mümkündür. haliyle bu tür insanlara ateist müslüman diyemezsiniz.

>>Sonra bazı mü'minleri gördüm ki, ahkâm-ı Kur'âniyeye tarafgirlik göstermiyorlar, iltizam etmiyorlar;

"gayr-ı müslim bir mü'min" tabirine mazhar oluyorlar.

Kuranda mü'min kime denir, şahitlik derecesinde Allah'a inanan ve Allahtan başka ilah olmadığını bilen kişiye. Bakın işte said Kuranı bilmiyor, mümin insanın mümin olması kolay hadise değildir, ilk önce ahkâm-ı Kur'âniyeyi yaşayacak aklı ile tastik edecek ve Allah onaylarsa mü'min olacaktır.Mü'min olupta ahkâm-ı Kur'âniyeye tarafgir olmayan olamaz. İnançlıyım deyen de kesin olarak mü'min deildir, çünkü ayetler gösteriyor ki mü'min insanın mü'minliğini Allah bilir sadece.Haliyle siz müslümanın mü'min olduğunu bilemezsiniz, sizin için bir insan müslümandır ya da deildir,bunu bilebilirsiniz ancak

yani cümle şöyle olmalıydı

>>Sonra bazı müslümanları gördüm ki, ahkâm-ı Kur'âniyeye tarafgirlik göstermiyorlar, iltizam etmiyorlar;

"gayr-ı müslim bir müslim" tabirine mazhar oluyorlar.(çelişkiye bak:)

yani

ahkâm-ı Kur'âniyeye tarafgirlik göstermeyen müslüman da değildir tanıma aykırı.

tarihinde aisto tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Yakup Gönderildi Bugün

...

Ahmet Baha arkadaşım,

Bana dalgacı Yakup demişsin. Doğru, bir iki sefer senin kopyele-yapıştır türü yorumlarınla dalga geçtim. Aslında orada direk senin şahsınla değil, alıntısını yaptığın Risale-i Nur'daki ağdalı, anlaşılması güç dille dalga geçtim.

Arkadaşım, Risale-i Nur'dan alıntısını yaptığın o satırlar o kadar ağdalı, o kadar karmaşık ki, içerisinde sadece tek tük Türkçe kelime var, gerisi hep günümüz insanının anlayamayacağı kelimeler. E, sen de bunu sadeleştirme gereği duymadan olduğu gibi kopyele-yapıştır yaparsan, ben de çıkar derim ki ''Ahmet Baha kardeşim, bizi müthiş aydınlattın, çok sağol''

Tekrar söylüyorum Ahmet, yaptığım o bir iki ironik yorum senin şahsına değildi. Senden de ricam, bizlere bu metinleri sadeleştirerek vermendir ya da en azından anlaşılması güç kelimelerin manasını parantez içerisinde belirtmen olacaktır. Böyle yaparsan biz de faydalanırız.

yakup abi alınmadın umarım ama enin dalganı gerçek zannedip "amin ecman " demiştim sonra çok güldüm kendime

edepli ve terbiyeli yazdığını hatta kemdini müslüman olarak tanımlayan aisto dan daha müslüman olduğunu düşünüyorum

umarım herkese faydalı olur bu forum sadeleştirme meselesinde ise gerçekten foruma girmeye bile

vaktim olmadığı halde kendimi yazmak mecburiyetinde hissettiğim için yazıyorum

---------

Gelelim sana AİSTO EFENDİ

aisto Gönderildi Bugün, 02:16

...

Yani tanım kabul edilirse eğer

ateist müslüman kendini mumin zanneden inançsız kişidir(bknz imzamdaki kişi).

1-SEN BENİM KALBİME Mİ BAKTIN İNANÇSIZ OLDUĞUMU SÖYLEDİN?

2-BİR MÜSLÜNAIN DİĞERİNİ TEKFİR ETMESİNİNİN ŞERAN CEZASI NEDİR?

3-SEN NASIL BİR İNSANSIN Kİ DİNSİZLERE YARANMAK İÇİN YALAN SÖYLERSİN?

4-NİSA 94. Ey iman edenler! Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyi anlayıp dinleyin.

Size selam verene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek

"Sen mümin değilsin" demeyin. Çünkü Allah'ın nezdinde sayısız ganimetler vardır.

Önceden siz de böyle iken Allah size lütfetti; o halde iyi anlayıp dinleyin. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır

MUTAFFİFİN32. Müminleri gördüklerinde: "Şüphesiz bunlar sapıtmış" derlerdi.

bu ayetleri nasıl anlamalıyız?

-------------

AİSTO sen bi sineksin kendini KARTALLARLA mukayese eddiyorsun

hem kel hem fodul tam seni tarif ediyor neymiş?:

BEDİÜZZMAN:

Sonra bazı mü'minleri gördüm ki, ahkâm-ı Kur'âniyeye tarafgirlik göstermiyorlar, iltizam etmiyorlar;

"gayr-ı müslim bir mü'min" tabirine mazhar oluyorlar.

Kuranda mü'min kime denir, şahitlik derecesinde Allah'a inanan ve Allahtan başka ilah olmadığını bilen kişiye. Bakın işte said Kuranı bilmiyor, mümin insanın mümin olması kolay hadise değildir, ilk önce ahkâm-ı Kur'âniyeyi yaşayacak aklı ile tastik edecek ve Allah onaylarsa mü'min olacaktır.Mü'min olupta ahkâm-ı Kur'âniyeye tarafgir olmayan olamaz. İnançlıyım deyen de kesin olarak mü'min deildir, çünkü ayetler gösteriyor ki mü'min insanın mü'minliğini Allah bilir sadece.Haliyle siz müslümanın mü'min olduğunu bilemezsiniz, sizin için bir insan müslümandır ya da deildir,bunu bilebilirsiniz ancak

BEN MÜSLÜMANIM İMAN EDİYORUM AMA KURANIN ŞERİ KUARLLARI BU ÇAĞDA UYGULANMAZ

UYGULANAMAZ DİYEN 1000LER 100BİNLER İNSAN, BU GRUBA ADAHİL OLMAZ MI? ...

HEMEN CEVAP VER

tarihinde AhmetBaha tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3-SEN NASIL BİR İNSANSIN Kİ DİNSİZLERE YARANMAK İÇİN YALAN SÖYLERSİN?

Hiç bir zaman zaman böyle bir niyetim olmadı. Ne yalanı sölemişim? ateistlere yaranmak gibi bir derdim yok, onların dostluklarına da güvenmem yeterli mi?

Senin müslüman olmadığını kabul etmem mümkün deil, daha bikaç gün önce Allahı da peygamberi de fuhuşa ortak etmedin mi? Ha dersinki ben tövbe ettim o zaman başka.

Bir de şirk işlemeyeceksin. Hatasızlık eksiklik Allaha aittir, Sait risalelerinde hata yoktur diyen hatta onların Allahtan olduğunu söylersen sana nasıl müslüman diyebilirim.

Burada her soruya cevap verilir ama soru sorulmaz diyen ukala bir musluman olamaz, böyle bir iddayı hiçbir aklı başında müslüman iddia edemez, peygamber bile.

Eğer ben hatalarımı anladım pişmanım dersen tabiki ben sana müslüman deilsin demem.

Link to post
Sitelerde Paylaş
BEN MÜSLÜMANIM İMAN EDİYORUM AMA KURANIN ŞERİ KUARLLARI BU ÇAĞDA UYGULANMAZ

UYGULANAMAZ DİYEN 1000LER 100BİNLER İNSAN, BU GRUBA ADAHİL OLMAZ MI? ...

olamaz tabi müslüman zaten tanım itabariyle Allahın emirlerine sorgusuz sualsiz teslim olmuş kişidir.

tam tersine Kuranın hükümleri bu çağa uymaz diyen Allaha akıl vermiş olur ki müşrik oluverir hemen.şirk Allahın asla affetmeyeceği en büyük günahtır, hem Allaha teslim oldum de hem de Allaha akıl ver ,bu nasıl teslimiyet?

tarihinde aisto tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Türkiyenin siyasi rejimi Nur saadetini söndürmeye çalışmaktadır. Kemalistler seviyesiz, anarşist kimselerdir. (Said-i Nursi, Münazarat Sayfa: 17)

Alem-i İslamda yapılacak olan devrimler İslamiyetin Desatirine uygun olmak mecburiyetindedir. Aksi halde gayri meşrudur. Bu bakımdan meclis aynı zamanda hilafet görevini görmelidir. (Said-i Nursi, Mesnevi-i Nuriye, Sayfa : 80-82)

Görünüşe göre dünya hayatını pekte uzak tutmamış, bilakis içinde ve bilhassa da yönetimin yönetiminde olmak istemiş hazret..

Şu anda önümde Bediüzzaman'ın Münazarat isinli eseri olduğu için; yalnızca buradan gösterilen mehazları alıyorum. Diğerlerini de inşaallah daha sonra yazacağım.

1-Mehaz olarak gösterilen MÜNAZARAT Eseri; 1329 yani 1914 yılında Osmanlı döneminde İstanbul'da neşredilmiş bir eser. Bu eserin giriş bölümü, bu yazıları yazanlara 90 yıl önceden verilmiş bir cevap gibi : (Sh: 1-5)

- (İslamiyet Güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan yalnız kendine gece yapar. )

- (.. Hiçbir müfsit ben müfsidim demez. Daima sureti Haktan görünür. Yahut batılı hak görür. Evet, kimse demez "ayranım ekşidir" Fakat siz mihenge vurmadan almayınız. Zira çok silik söz ticarette geziyor. HATTA BENİM SÖZÜMÜ DE, BEN SÖYLEDİĞİM İÇİN HÜSNÜ ZAN EDİP TAMAMINI KABUL ETMEYİNİZ. )

- ( ..İŞTE SİZE SÖYLEDİĞİM SÖZLER HAYALİN ELİNDE KALSIN, MİHENGE VURUNUZ. EĞER ALTIN ÇIKTI İSE KALBDE SAKLAYINIZ. BAKIR ÇIKTI İSE, ÇOK GIYBETİ ÜSTÜNE VE BEDDUAYI ARKASINA TAKINIZ, BANA REDDEDİNİZ, GÖNDERİNİZ)

2- Münazarat 135-141. sh. olduğu söylenilen (Laik Cumhuriyetçi Düzen dini müthiş sadmeye maruz bırakmıştır) sözünün 1914 yılında söylenmiş olduğunu yazan bu ahmaklar, Bediüzzaman'ın aslında o sırada Cumhuriyeti müdafaa ettiğini ve Münazarattaki konuşmaların Osmanlıya karşı ayaklanmak üzere olan Kürtlerle yapılan ve Türklere silah çekilemeyeceğini, Türk-Kürt kardeşliğini anlatan konuşmalar olduğunu da bilmiyorlar. Zaten Kitabın açıklamasında da " Aşâirin suallerine cevaplar" olduğu belirtilmektedir. Aşâir = Aşiretler demektir. Bu cevaplar Kürt Aşiretlerinin ilan edilen Meşrutiyete ve Jön Türklere karşı çıkmaları sebebiyle Bediüzzamanın Kürt Aşiret ileri gelenlerini ikna konuşmalarıdır.

Bu sırada Laiklik diye bir şey olmadığı gibi, Cumhuriyet ise zaten yoktu. Bu durumda bunu uydurabilen yazarların kalitelerini ölçebilirsiniz.

3- 5) Kemalistler seviyesiz, anarşist kimselerdir. (Münazarat, Sayfa 17.) kısmı da böyle.. Yani Bediüzzamanın bu konuşmaları yaptığı sırada değil Kemalistler, Mustafa Kemal dahi ortada yoktu. Osmanlı Ordusunun bir Yarbayı olarak savaşlarda bulunuyordu. Bediüzzamanın Onu tanıması dahi muhaldir. O halde nasıl oluyor da Bediüzzaman "Kemalistler seviyesiz" diye yazmış olsun.??

Bahsi geçen sayfadaki kısmı ben yazayım da okuyun lütfen: Sh.17

- (...Size kısa bir söz söyleyeceğim, Ezber edebilirsiniz. İşte eski hal (Mutkakiyeti kastediyor) muhal (olmayacak iş demek), Ya yeni hal (Meşrutiyeti kastediyor) veya İzmihlal (Yok olma demek)..)

Bediüzzaman işte budur.. Daima ileriyi göstermiştir. Cumhuriyet konusunda da böyledir.

4- Aynı eserin 23. Sh dan bir cümleyi daha dikkatlerinize sunmak istiyorum:

Aşiretlerden gelen soru:

- (.. Bazıları Ramazanı yer, rakı içer, namazı terk eder (İttihatçıları ve Jön Türkleri kastediyorlar) . Böyle, Allahın emrine hıyanet eden nasıl millete sadakat edecektir? )

Bediüzzamanın cevabı :

- ( Evet hakkınız var.. Fakat Hamiyet ayrı, iş ayrıdır... İş ve Sanat başka olduğu için, fasık bir adam güzel çobanlık edebilir. Ayyaş bir adam, ayyaş olmadığı vakitte iyi saat yapabilir. İşte şimdi salâhat (dindarlık) ve mahareti (beceri), fazileti ve hamiyeti cem edenler, vazifelere kifayet etmiyorlar (Yeterli değiller). Öyle ise, ya maharettir veya salâhattır. Sanatta maharet tercih edilir. Hem de o sarhoş namazsızlar Jöntürk değiller, belki şintürktürler. Yani fena ve çirkin Türkdürler. Genç Türklerin Rafızîleridirler (Hadisleri reddedenler)

Devam ederek diyor ki:

- (Ey Türkler ve Kürtler ! İnsaf ediniz. Bir Rafızi bir Hadise yanlış mana verse, acaba Hadisi inkar etmek mi lazımdır. (Meşrutiyeti müdafaa ediyor.) ... Belki hürriyet budur ki, ADALETİN KANUNU VE CZASINDAN BAŞKA HİÇ KİMSE KİMSEYE TAHAKKÜM (Zorbalık) ETMESİN.. HERKESİN HUKUKU MAHFUZ KALSIN, HERKES MEŞRU HAREKETLERİNDE ŞAHANE SERBEST OLSUN...)

5- 9) İslam Devleti için tek milliyet, İslam milliyetidir. (Münazarat, Sayfa 90-100.) Milliyet'ten kasıt bir soy ise, elbette İslam Devleti için herhangi bir soy Milliyet olamaz. Zira İslamiyet’in milliyeti olarak hangi soyu kabul edeceksiniz. Siz Türklüğü istersiniz, bir başkası Araplığı, diğeri Farisiliği. İslami bir Devlet olan Osmanlıda bunun için milliyet unsuru kavimlere mahsus kalmış, Devletle ilişkilendirilmemiş. Ama, çok büyük bir zeka ürünü olarak "OSMANLI" ismi üretilmiş, her ırkı içine alabilsin diye. İşte Bediüzzaman da bahsi geçen konuşmasında şöyle diyor Sh: 90.

- ( Milliyet bir vücuttur, ruhu İslamiyet’tir. Aklı Osmaniyet. Sizde Türklük ve Kürtlüktür.)

O günkü insanın anlayabileceği şekilde yapılmış bir tarif .. Zaten bu kısım yanı Sh:90-100 arası, Kürt ve Türklerin, Ermeniler gibi milliyetleri için hamiyetkar olmadıklarını karşısındakilere anlatan sözlerdir.

Daha fazla uzatmak istemiyorum. Ama El-İnsaf diyorum.

Vuracaksınız bari Dinleyin.. alıntı.. koyun sürülerine ancak alıntı ile cevap verilir çünki... iddia ettiğiniz şeyi bir kez olsun inceleyin...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...