Jump to content

İslam'ın Kökeni Hristiyanlık mdır?


Recommended Posts

ehli kitab

içinde Darvinde olabilir !

SİZ ODUN GİBİ OKUDUKÇA,ODUN GİBİ KONUŞURSUNUZ DOSTLAR !

Siz ehli kitabı gidip yahudi,hristiyan olarak,eski dinliler olarak anlıyorsunuz.

Ama Allah ne diyor bakara 102 de

ŞEYTANLARIN UYDURDUKLARI

ne diyor bakara 79 da

ELLERİYLE YAZDIKLARI

Allah öyle bir kitap vermiyor !

O KİTAB DEĞİL !

Kuranda Kitab değil.

yani her iki anlamdada değil.

burada sorduğum Kitab değil.

Kuran o Kitaptan ve Hikmetten oluşmuş bir meyve

Kitabın ve hikmetin küçük bir yansıması

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 65
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

merhaba dostlar

bence islamın ana kaynağı zerdüştizm hatta bir adım ileri giderek islam zerdüştizmin arap versiyonu diyebilirim

Profesör dr.Ekrem Sarıkçıoğlunun Başlangıçtan Günümüze Dinler Tarihi isimli kitabını okudum

orada zerdüştizmin gerek ibadet gerek ahiret inancı islam ile ikiz kardeştir

özellliklede spitama Zarathustranın hayatının muhammedle aynı olması

zerdüştizmin araplar arasında yayılan ve arapların geleneklerine göre yön alan adınada islam denen sistem olduğu kanısındayım

kısaca özet vereyim

Yirmi yaşlarından sonra, Zerdüşt'te büyük ruhsal değişiklikler olur. Sık sık dağlara ve ıssız yerlere çekilerek kendine has bir inziva hayatı sürmeye çalışır.

Tahminen otuz-kırk yaşlan arasında, bir bahar bayramında, Daitya (Amu-Derya?) nehri kenarında Vohu-Manah isimli bir melek kendisine görünür ve Ulu Tanrı Ahura-Mazdanın vahyin getirdiğini müjdeler.

Bu hadisenin m.ö. 600 yılı mart ayma rastlaması muhtemeldir ve kral Hüsrev'in doğum zamanına da rastlar. Rivayete göre, Peygambere çağrıZerdüşt'tün uzun bir inziva hayatından sonra olmuştur. Bu esnada o, yakındaki bir dağda bulunan mağarada tefekkür ve ibadetle meşgul idi. Ondaki iç buhran, onun Tanrısal alemle ilişki kurmasıyla son bulmuştu ve kendisine görünen melek ona peygamberlik vazifesini getirmişti.

Kendi ifadesine göre o, meleği görmekle kalmamış aynı zamanda iç kulağı ile onun öğrettiklerini öğrenmişti. Artık daha sonraları da melekle ilişki ömrünün sonuna kadar devam edecektir.

Zerdüşt'ün Vohu-Manah ismini verdiği melek isminin, kelime manası “İyi ruh, iyi duygu, iyi düşünce” anlamındadır. Zerdüşt melekle karşılaşma olayını şöyle anlatır:

“İyi ruhla kendimi kaybettiğimde, kimsin, kime aitsin? diye bana sordu. Onun birinci sualine, ben Zerdüşt'üm, yalancıların hakiki bir düşmanıyım, fakat doğru insanların da güçlü bir destekleyicisi olmak isterim, dedim,” (1) Yasna, 43,47.

Zerdüşt' ün peygamberliğe çağrılışından sonra, bu vazifeye nasıl başladığını bilmiyoruz. Parsilerin rivayetlerine göre o, on yıl kadar bir süreyle kendi memleketinde vahiy edilenleri anlatma ve öğretme faaliyetlerinde bulundu. m.ö. 600-590 yılları arasında, bu çalışmalarının hiç bir olumlu sonucunu görmedi. Memleketi Bakteriya'da başarı kazanamadı ve kendi soyundan sadece Madyomanha'yı kendisine inandırabildi. Nihayet, kendi halkının düşmanlığı karşısında tek çıkar yolun ülkesini terk etmek, hicret etmek olduğunu anladı. Muhtemelen m.ö. 590 yılı kış mevsiminde doğuya doğru yola çıktı. Zerdüşt bu konudaki ruhsal durumunu şöyle anlatır:

“Hangi çevre beni gizler?

Beni gizleyecek nereye gitmeliyim?

Başlangıçtan Günümüze Dinler Tarihi

Asaletten ve rahiplikten uzaklaş tınlıyorum,

Kendilerine hizmet ettiğim vatandaşlarım beni rahat bırakmıyor.

Hattâ ülkemin yabancı hakimleri bile!

Ey her şeyi bilen Rabbim, artık

Seni nasıl memnun edebilirim? (2)

Burada Zerdüşt'ün içinde bulunduğu sıkıntıları ve şikâyetlerini görüyoruz. Muhtemelen O, m.ö. 590 Ocak ayında geceleyin yola çıkar. Kışın soğuğunda Horasan dağlarına doğru ilerler.

kaynak: Başlangıçtan Günümüze Dinler Tarihi

Profesör dr.Ekrem Sarıkçıoğlu

FAKÜLTE KİTABEVİ

hayatına bakıldığında zerdüş ile muhammedin hayat çizgisi aynıdır hatta şehirden çıkarken söylemler dahi aynıdır

kanımca islamın ana kaynağı zerdüştizmdir ancak daha sonralarda yahudilikten ve nasaralıktan siyasi rant için faydalanılmıştır

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sanırım bu saçma bir tartışma oluyor.

İsa kendinden öncekini tasdikledi,kendinden sonraki Ahmedi müjdeledi.

Bu ayetin mantığına görede İsa,kendinden öncekinden almış mı denilmeli ?

Evet elbette öyle denilmeli.

Ne diyor Kuran ?

İbrahimin dinine .....

zincirin başı İbrahim.

İşin özüde Kitab ve Hikmet.

Kuran hristiyanlıktan bişey araklamadı.Bunu anlayamayan,Kuran denen şeyi ömründe ne duymuş ne görmüş gibidir !

Sözüde gayba taş atmak gibidir.Uzaktan bakan için çok ahmakça bir görüntüdür bu.

Muhammedinde,İsanında,hepsininde özü Kitab ve Hikmetten olmalarıydı.

Kitabı ve Hikmeti bilenler için

Furkan problemi olmaz !

Terliksi konunun özelliklede Hacı nın yazdıklarının tamamını oku.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacı'nın yazdıklarının önemli bir kısmına katılmamak mümkün değil.

Bazı savları iddia olmaktan öteye gidemiyorsa da doğruluk payı olabilir.

Museviliğin de, Hristiyanlığın da, İslam'ın da kökeninde paganlığın olduğuna dair güçlü deliller vardır.

Ayrıca Museviliğn çıkışını pek bilemiyoruz ama Hristiyanlığın da, İslam'ın da birkaç yıl içinde değil, birkaç asır içinde gelişip din haline geldiği kuvvetle muhtemeldir.

Hristiyanlığın kökeninin milat öncesine kadar gittiği ama MS. 3-4. yüzyıllarda dinleştiği, İslam'ın da dinleşmesinin 8. yüzyılda gerçekleştiğine dair işaretler yadsınamaz.

İsa'nın ve Muhammed'in gerçek kişi olup olmadığını bilemezsek de, gerçek olsalar dahi efsaneleştirildikleri kesindir.

İslam'ın başlangıçta bir Hristiyan mezhebi olduğu iddiası abartılı görülebilir.

6. ve 7. yüzyılda bölgede egemen olan dinin Hristiyanlık olduğu düşünüldüğünde, yeni bir dinin oluşumunda etkili olması kaçınılmazdır.

Mezhebi midir değil midir bilinemez ama, İslam'ın Hristiyanlığın içinden çıktığı söylenebilir.

"Hristiyanlığın içinden çıkması" ifadesi ile, Hristiyanlık içinde yer alan bir mezhebin ya da bir grubun zamanla ayrılıp ayrı bir din kurduğunu kastetmiyorum.

Hristiyanlıktan etkilenmiş ve inançları o yönde şekillenmiş bir grubun daha sonra bağımsız bir dine yöneldiğini söylemek istiyorum.

Ancak bu etkili olan Hristiyanlık, Roma'ya hakim olan resmi Hristiyanlık değildi.

İslam ve Hristiyanlığın benzer taraflarından biri; her ikisinin de dinleşme aşamasında mezheplere bölünmüş olmasıdır.

O bölgede de resmi Hristiyanlığa muhalif mezhep görüşlerinin etkili olduğu, özellikle Aryüsçü Hristiyanların, Süryanilerin inançlarının ve bunlar dışında farklı Hristiyan inanışlarının olduğuna dair belirtiler mevcuttur.

Hristiyanlığın doğuşundaki tartışmalar 6. ve 7 yüzyılda da yoğun şekilde sürmekteydi. Bu tartışmalar genelde İsa'nın tanrılığı, teslis ve çarmıha gerilme üzerineydi.

Özellikle Yahudi Hristiyanlar Kilise'nin inançlarından farklı düşünüyor, Tevrat'a bağlı kalmaya çalışıyor ve İsa'nın sadece bir peygamber olduğuna inanıyordu.

Mekke'de Hristiyanlar, Medine'de ise Yahudiler çoğunluktaydılar.

Muhammed Hazretlerinin ilk öğrenimi işte bu Hristiyanlardan, özellikle hanif Hristiyanlardan olmuştur.

Kervan seyahatleri sırasında bilgilerini arttırdığını ve ufkunu genişlettiğini düşünebiliriz.

Medine döneminde ise Musevi Yahudilerle iç içedir ve onlarla olan ilişkileri, tartışma konuları, etkilenmeler ve inanç farklılıkları olduğu gibi Kur'an'a yansımıştır.

Mekke ve Medine dönemlerini, hatta Muhammed'in yaşayıp yaşamadığını sorgulayanlar için bu görüşler bir komplo teorisi olarak görülebilir. Ama İslam kaynaklarında yazılanların baştan sona yalan olduğunu söylemek de mümkün değildir. Bu bilgiler doğrultusunda düşündüğümüzde görüşümüzün doğru olma olasılığı çok yüksektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...