gavs 0 Ağustos 31, 2009 gönderildi Raporla Share Ağustos 31, 2009 gönderildi (düzenlendi) Sizce halk, fakirleştikçe, baskı ve şiddet altında tutuldukça mı daha kararlı mücadele eder, yoksa kendi ayaklarının üzerinde durabilecek düzeyde oldukları zaman mı? Sevgiler. ben bu soruna cevap vereyim.. halk kendini güçlü hissettiği zaman mücadeleye etmeye başlar.. ne zaman devlet ve otoriteye karşı yanlız olmadığını kendisine arka çıkacak.. destek verecek beraber mücadele edecek güçlü bir kitlenin varlığını gördüğü an daha kararlı ve sesi daha gür mücadele etmeye başlayacaktır.. öteki türlü mücade halk kitlelerinde değilde,, yürekli ve gözü kara bir kaç kişinin bireysel mücadelesinde görülür.. Ağustos 31, 2009 tarihinde gavs tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
marcos 0 Ağustos 31, 2009 gönderildi Raporla Share Ağustos 31, 2009 gönderildi Peki önemli bulduğum birkaç soru daha sormak istiyorum. Sizce halk, fakirleştikçe, baskı ve şiddet altında tutuldukça mı daha kararlı mücadele eder, yoksa kendi ayaklarının üzerinde durabilecek düzeyde oldukları zaman mı? İşçi ve emekçi sınıflar (halk) kendiliğinden harekete geçtiklerinde talepleri neler olur? Bu talepleri kapitalistler mi daha kolay karşılar, sosyalistler mi? Sevgiler. Abi sorduğun soruya bak ya Birinci sorunun cevabını kimse bilmiyor kimsede bulamazda.Sovyetlerde farklı Çinde farklı Küba da farklı 68 kalkışmasında Avrupa'da farklı oldu.Birisinde halk ezildiği için ayaklandıysa ötekisinde halk aydınlandığı için ayaklandı.1905 Barcelona ayaklanması soruna en güzel örnektir.Fransisco Ferrer meselesi ve Barceleno ayaklanması kim kimi yarattı ayaklanma mı Ferreri Ferrer'mi ayaklanmayı kimse bilemez bunu. İkinci sorunun cevabı halk zaten kapitalizme karşı harekete geçecektir.Kapitalizm çağın egemenliğini sembol eder devrimde egemenlere karşı yapılır.Biz halkın kendi yaşamını her türlü otoriteye karşı savunmasına sosyalizm diyoruz.Yani isyanın ayaklanmanın vede devrimin dışında bir sosyalizm veya sosyalist yok.Yani halkın gidip bizi kurtarın yada şunları yapalımmı ne diyorsunuz diyeceği bir durum zaten köleliktir karşı-devrimdir.Kapitalist yada sosyalist adını kullanması farketmez. Link to post Sitelerde Paylaş
inevitable 0 Ağustos 31, 2009 gönderildi Raporla Share Ağustos 31, 2009 gönderildi Sosyal demokrasiyi kuvvetlendirmeliyiz. 3. Enternasyonalden sonra, Komünizm ile Sosyalizm arasındaki fark açıldı. Bize sosyal demokrasi gider. Bunun üzerine eğilmeliyiz. Link to post Sitelerde Paylaş
DonVito 0 Ağustos 31, 2009 gönderildi Raporla Share Ağustos 31, 2009 gönderildi Açlık,sefalet,yoksulluk,şiddet,baskı insanlarda mücadeleyi ateşleyen nedenler olsaydı eğer Afrikada devasa boyutlarda bir mücadele başlardı. Kitle bilinçli ve örgütlü olursa ancak mücadele olur. Gerisi fasa fiso. Link to post Sitelerde Paylaş
sadeceta 0 Ağustos 31, 2009 gönderildi Raporla Share Ağustos 31, 2009 gönderildi şööyle bir okudum okunası yazılarıda, çok hoşuma gitti ! nedenmi siz islamın emrettiği sistemi istiyorsunuz. inanmazsanız bknz. Link to post Sitelerde Paylaş
seyid 0 Ağustos 31, 2009 gönderildi Raporla Share Ağustos 31, 2009 gönderildi Bu ülkede birileri 'Kürdüm' veya 'Türk'üm' diye ortaya çıkmak yerine; milyonlarca kişi 'ben Uranüslüyüm, beni anayasal olarak tanıyacaksın' diye ortaya çıksa, o zaman 'şenliği' görürüz ama, düşünen yok maalesef. işte ağzındaki baklayı cıkarmış durumdasın yaww sizin demokrasi anlayışınızı da biliyoruz sol anlayışınızıda kasmayın bir yerleriniz şişer Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Ağustos 31, 2009 gönderildi Raporla Share Ağustos 31, 2009 gönderildi Biz halkın kendi yaşamını her türlü otoriteye karşı savunmasına sosyalizm diyoruz.Yani isyanın ayaklanmanın vede devrimin dışında bir sosyalizm veya sosyalist yok.Yani halkın gidip bizi kurtarın yada şunları yapalımmı ne diyorsunuz diyeceği bir durum zaten köleliktir karşı-devrimdir.Kapitalist yada sosyalist adını kullanması farketmez.Böyle bir sosyalizm tanımı nerede yazıyor sevgili marcos Sosyalist ülkelerde hep isyan ve ayaklanma mı var? Sosyalist devrim, işçi ve emekçi sınıfların, işçi ve emekçi partilerinin siyasi iktidarı alması ve de ekonomik ve sosyal dönüşümleri gerçekleştirmesidir. İktidar ele geçirilirken devrimci bir şiddet kullanılmak zorunda kalınabilir bu şiddet ise zaten halka karşı değil sömürücü sınıflara karşı olur. Ayrıca; demokratik yollardan da iktidar elde edilebilir. Önemli olan siyasi erg ve devlet mekanizmasını kullanarak sosyalist üretim ve paylaşım ilişkilerini inşa etmek, sosyalist eğitim ve kültürü eğemen kılmak vs vs. dir. Halk kendi istediği dönüşümleri kendi örgütlü güçleri ile yapar. Partisi, sendikası, sanatı, kültürü, kendi kol ve kafa emeği ile yapar. Tabi partisi, sendikası kendinden kopuk ise, partisi ve sendikası halka tepeden bakan, liderlik sevdası ile dolu insanlardan oluşursa bunun ne halka ne de örgütlere yararı olmaz. Bu cahil halka sosyalizm gerekliyse onu da biz getiririz! diyen politikacılardan farkları kalmaz. Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Ağustos 31, 2009 gönderildi Raporla Share Ağustos 31, 2009 gönderildi şööyle bir okudum okunası yazılarıda, çok hoşuma gitti ! nedenmi siz islamın emrettiği sistemi istiyorsunuz. inanmazsanız bknz. Amenna ve sedakka. İslamın emrettiği sistem ne öngörüyor? öngördükleri nerede yazıyor? Bi zahmet yaz da bizleri bu zındıklıktan kurtar. Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
/akrep 0 Ağustos 31, 2009 gönderildi Raporla Share Ağustos 31, 2009 gönderildi (düzenlendi) şööyle bir okudum okunası yazılarıda, çok hoşuma gitti ! nedenmi siz islamın emrettiği sistemi istiyorsunuz. inanmazsanız bknz. Kardeş insanların eşit ve kardeşçe yaşaması kısmını okuduysan; dünyadaki bütün ideolojilerin yazılı olduğu bir liste oluştur, gözlerini kapat ve listeden parmağının denk geldiği herhangi bir dine ya da ideololijiye şöyle okunacak kısımlarına kabaca bak aynı şeyi görürsün.... Herkes müslüman,komünist,hristiyan, ıvırist ya da zıvıristlikten bir tanesini benimserse zaten bütün insanlar mutlu mesut yaşar. Ama gerçek dünya da herkesin kültürü, alışkanlıkları, dilleri, duyguları farklı... Ağustos 31, 2009 tarihinde /akrep tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
marcos 0 Ağustos 31, 2009 gönderildi Raporla Share Ağustos 31, 2009 gönderildi Böyle bir sosyalizm tanımı nerede yazıyor sevgili marcos Sosyalist ülkelerde hep isyan ve ayaklanma mı var? Sosyalist devrim, işçi ve emekçi sınıfların, işçi ve emekçi partilerinin siyasi iktidarı alması ve de ekonomik ve sosyal dönüşümleri gerçekleştirmesidir. İktidar ele geçirilirken devrimci bir şiddet kullanılmak zorunda kalınabilir bu şiddet ise zaten halka karşı değil sömürücü sınıflara karşı olur. Ayrıca; demokratik yollardan da iktidar elde edilebilir. Önemli olan siyasi erg ve devlet mekanizmasını kullanarak sosyalist üretim ve paylaşım ilişkilerini inşa etmek, sosyalist eğitim ve kültürü eğemen kılmak vs vs. dir. Halk kendi istediği dönüşümleri kendi örgütlü güçleri ile yapar. Partisi, sendikası, sanatı, kültürü, kendi kol ve kafa emeği ile yapar. Tabi partisi, sendikası kendinden kopuk ise, partisi ve sendikası halka tepeden bakan, liderlik sevdası ile dolu insanlardan oluşursa bunun ne halka ne de örgütlere yararı olmaz. Bu cahil halka sosyalizm gerekliyse onu da biz getiririz! diyen politikacılardan farkları kalmaz. Sevgiler. Abi illa biryerde yazmasımı gerekiyor söylediğim sosyalizm tanımını bir yerlerde yazılımı diye aratmak sizin yazdığınız(altı çizili yer) ile çelişmiyormu.Biz sosyalizmi mücadele içinde yazmaktan şekillendirmekten yanayız.Yani durağan dogmatik bir ideolojiye değil dinamik değişken evet evet kendisini yaratan bir yönelime sahibiz. Venezuallada sosyalizm iktidara seçim yoluyla geldi sebebi venezuallanın artık isyancı bir karektere bürünmesi değilmi.Yani isyan etmek için illa silah alıp dağa çıkmak gerekmiyor.Venezualla kendisine dayatılan sahte özgürlüğe kapitalizme isyan etti hayır dedi direndi ve gerçek özgürlüğü sosyalizmi yarattı. Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Ağustos 31, 2009 gönderildi Raporla Share Ağustos 31, 2009 gönderildi Yani isyan etmek için illa silah alıp dağa çıkmak gerekmiyor.Venezualla kendisine dayatılan sahte özgürlüğe kapitalizme isyan etti hayır dedi direndi ve gerçek özgürlüğü sosyalizmi yarattı. Evet bu yanıtını beğendim sevgili marcos. Ben isyan etmeyi silaha sarılıp dağa çıkmak gibi algılamışım. Ama yine de iktidar bir şekilde isyan ederek elde edildikten sonra, isyanın sürekliliğine gerek kalmaz. Çünkü artık iktidar alınmıştır ve gerekli ekonomik ve sosyal dönüşümler gerçekleştirilecektir. Artık bu safhada kime isyan edeceksiniz? İktidar zaten sizde. sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
Fuzûlî 0 Ağustos 31, 2009 gönderildi Raporla Share Ağustos 31, 2009 gönderildi (düzenlendi) ben bu soruna cevap vereyim.. halk kendini güçlü hissettiği zaman mücadeleye etmeye başlar.. ne zaman devlet ve otoriteye karşı yanlız olmadığını kendisine arka çıkacak.. destek verecek beraber mücadele edecek güçlü bir kitlenin varlığını gördüğü an daha kararlı ve sesi daha gür mücadele etmeye başlayacaktır.. öteki türlü mücade halk kitlelerinde değilde,, yürekli ve gözü kara bir kaç kişinin bireysel mücadelesinde görülür.. Vay be, demek ki halk kendini güçlü hissettiğinde mücadeleye başlıyor, daha güçlü hissetmesi için de arkasında güçlü kitle (halk desteği) desteği ihtiyacı duyuyor. O zaman Gavs Efendi'nin hepimizi kurtaracak dahiyane fikri nasıl da ortaya çıkıyor gördünüz mü lan ahali? Köftehor onu! Yazıdan çıkan sonuç: "Halk'ın sırtını dayayacağı bir halka ihtiyacı vardır". Ne diyon Reis? D.şşş..şak mı geçiyon len Rreis sen bizimle? Yoksa hakikaten seviyen bu mu? Bu kadar mıydın yani sen? Üşenmeyip, seni mi ciddiye alıp sana yanıt yazdım ben bir iki yerde! Vay be! Senin de seviye ortaya çıktı! Ağustos 31, 2009 tarihinde Fuzûlî tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
euclid 0 Ağustos 31, 2009 gönderildi Raporla Share Ağustos 31, 2009 gönderildi Türk halkı vatan elden geliyor din elden gidiyor laiklik elden gidiyor sloganlarıyla harekete geçer belki.Dünyanın en pahalı benzinini kullanmak pek dokunmuyor. Link to post Sitelerde Paylaş
cantona 0 Eylül 1, 2009 gönderildi Raporla Share Eylül 1, 2009 gönderildi (düzenlendi) Yarım saat önce ana haber bülteninde para için facebookda böbreğini satan onlarca insanın haberi vardı. Ne böbreği, millet kendini yakıyor. +++++++ İş aramak için geldiği Muğla?nın Bodrum İlçesi?nde aradığını bulamayan 26 yaşındaki Can Baz, ?Açım açım, işsizim? diye bağırdıktan sonra üzerine benzin dökerek kendini yaktı. Dolmuş şoförlerinin yangın söndürme tüpüyle müdahale ettiği Hataylı işsiz genç hastaneye kaldırıldı, ancak hayati tehlikeyi atlatamadığı bildirildi. http://www.haber3.com/issiz-genc-kendini-yakti-501604h.htm +++++++ Böyle yüzlerce var, okuyup geçiyoruz haberi. +++++++ Harekete geçmekle birşey olmaz (zaten sittin sene bu milleti kimse harekete geçiremez). Kominizmle de birşey olmayacağı çok açık. Çözüm : Zorunlu nüfus planlaması. Eylül 1, 2009 tarihinde cantona tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
cantona 0 Eylül 1, 2009 gönderildi Raporla Share Eylül 1, 2009 gönderildi Eric Pianka idi profesörün adı. Deli mi dersiziniz, nazi subayı mı dersiniz bilmiyorum. "teksas bilim akademisi'ndeki konusmasi ile, dunyanin ekolojik denge sorununa cozum olarak, havadan ebola virusu yayip, 5 milyar insani oldurup, dunya nufusunun 10%'u ile yola devam etmek icap ettigini söylemiş, ve toplantidaki diger bazi bilim adami insanlar da, onu kinamak soyle dursun ayakta alkislamislar. bir de odul almis." Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts