Jump to content

Neden Özedönüş


Recommended Posts

Ali Şeriati "Hangi öze dönelim?" diye sorar ve seçenekleri sıralar.

"1- Eğer "ırksal" (Ari/Fars) özümüze dönersek bu faşizm, nasyonalizm, rasizm gibi ulusal ve ırksal cahiliyete düçar olacağımızdan bu dönüş gerici bir dönüş olacaktır.

2- Eğer "geleneksel dini" (İslâm/Şia) özümüze dönersek bu zaten çöküşün, gelenekçiliğin, cehaletin, gericiliğin, şahsa tapıcılığın, tekrarcılığın ana sebebi değil midir?" (Öze Dönüş; s. 40-41)

Ali Şeriati'nin kastettiği "öz" kendi tabiriyle "diri ve yaşayan bir öz"dür. Bir cümlede özetlersek diyor Ali Şeriati "Dayanağımız, İslâmi kültürümüzdür ve bu kültürel öze dönüş de şiarımız olmalıdır." Çünkü Şeriati'ye göre bütün özlerden bize en yakın olan öz budur. Şu anda yaşayan, toplumun bünyesinde bir ruh, bir hayat ve iman olarak yaşayan medeniyet ve kültür budur. Bu toplumda bir şeyler yapmak isteyen aydına hayat ve dinamizm verecek olan öz budur.

Fakat hangi İslâmi özdür bu? Şeriati'ye göre İslâm varolan haliyle çöküşün, gelenekçiliğin, cehaletin, gericiliğin, şahsa tapıcılığın, tekrarcılığın ana sebebi haline getirilmiştir. Oysa hakiki İslâmi öz irfan, edebiyat, astronomi ve matematiksel bilimler ve askeri alanlarda yetişen yetenek ve dehalarla dünyada kabul gören bir kültürel özdür. Ve öyle kültürel bir öz ki rönesans geçirmiş bir Avrupalı'ya karşı "Ben büyük İslâm kültürüne mensubum" diyebileceğimiz bir özdür.

Ali Şeriati böylesi bir durum karşında suçu "batılılara" yükleyerek işin içinden kolayca sıyrılma kolaycılığına kaçmaz. Tam bir yenilikçi edasıyla önce "içeriyi" sorgulayarak işe başlar: Şu an ki yaşanan din, sorunları, idealleri, düşünceleri çok öncelere, oradan ölüme ve ölüm sonrasına aktaran ve "bu dünyayla" hiç bir işi olmayan bir dindir... Böyle bir dinde insanların tüm işi ahirete yönelmektir. Bu din, ne olgunlukları, ne toplumsal hayatları ve sorumlulukları açısından insanlara, dünyada hiç bir görev duygusu ve sorumluluğu yüklememektedir... Ve öyle bir din ki toplumsal sorumluluk taşıyan her aydın ondan bıkkındır ve ondan kaçmaktadır...

Oysa Şeriati'ye göre İslâm'ı, çöküşün etkenleri olan bilgisiz ve uyuşuk "geleneklerin" tekrarı biçiminden çıkarıp, bilgi veren, ilerici, mücadeleci, uyandırıcı, aydınlatıcı bir "ideoloji" şekline çevirmeliyiz. Çünkü İslâm öze dönmek ve özden başlamak isteyen, ister dinli ister dinsiz aydınlar için, bilgi, bilinç ve sorumluluk verici olmalıdır. Bunun için de toplumda varolan, bizim gerçek insani kişiliğimize ve manevi gerçeklerin derinlerine dayanan, sağlam bir sermaye ve gıdadan beslenen, kendi ayakları üzerinde duran bir "dini öz" yakalamalıyız.

İHSAN ELİAÇIK

Kaynak: Gerçek Hayat, Sayi: 378

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 61
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ali Şeriati "Hangi öze dönelim?" diye sorar ve seçenekleri sıralar.

"1- Eğer "ırksal" (Ari/Fars) özümüze dönersek bu faşizm, nasyonalizm, rasizm gibi ulusal ve ırksal cahiliyete düçar olacağımızdan bu dönüş gerici bir dönüş olacaktır.

2- Eğer "geleneksel dini" (İslâm/Şia) özümüze dönersek bu zaten çöküşün, gelenekçiliğin, cehaletin, gericiliğin, şahsa tapıcılığın, tekrarcılığın ana sebebi değil midir?" (Öze Dönüş; s. 40-41)

Ali Şeriati'nin kastettiği "öz" kendi tabiriyle "diri ve yaşayan bir öz"dür. Bir cümlede özetlersek diyor Ali Şeriati "Dayanağımız, İslâmi kültürümüzdür ve bu kültürel öze dönüş de şiarımız olmalıdır." Çünkü Şeriati'ye göre bütün özlerden bize en yakın olan öz budur. Şu anda yaşayan, toplumun bünyesinde bir ruh, bir hayat ve iman olarak yaşayan medeniyet ve kültür budur. Bu toplumda bir şeyler yapmak isteyen aydına hayat ve dinamizm verecek olan öz budur.

Fakat hangi İslâmi özdür bu? Şeriati'ye göre İslâm varolan haliyle çöküşün, gelenekçiliğin, cehaletin, gericiliğin, şahsa tapıcılığın, tekrarcılığın ana sebebi haline getirilmiştir. Oysa hakiki İslâmi öz irfan, edebiyat, astronomi ve matematiksel bilimler ve askeri alanlarda yetişen yetenek ve dehalarla dünyada kabul gören bir kültürel özdür. Ve öyle kültürel bir öz ki rönesans geçirmiş bir Avrupalı'ya karşı "Ben büyük İslâm kültürüne mensubum" diyebileceğimiz bir özdür.

Ali Şeriati böylesi bir durum karşında suçu "batılılara" yükleyerek işin içinden kolayca sıyrılma kolaycılığına kaçmaz. Tam bir yenilikçi edasıyla önce "içeriyi" sorgulayarak işe başlar: Şu an ki yaşanan din, sorunları, idealleri, düşünceleri çok öncelere, oradan ölüme ve ölüm sonrasına aktaran ve "bu dünyayla" hiç bir işi olmayan bir dindir... Böyle bir dinde insanların tüm işi ahirete yönelmektir. Bu din, ne olgunlukları, ne toplumsal hayatları ve sorumlulukları açısından insanlara, dünyada hiç bir görev duygusu ve sorumluluğu yüklememektedir... Ve öyle bir din ki toplumsal sorumluluk taşıyan her aydın ondan bıkkındır ve ondan kaçmaktadır...

Oysa Şeriati'ye göre İslâm'ı, çöküşün etkenleri olan bilgisiz ve uyuşuk "geleneklerin" tekrarı biçiminden çıkarıp, bilgi veren, ilerici, mücadeleci, uyandırıcı, aydınlatıcı bir "ideoloji" şekline çevirmeliyiz. Çünkü İslâm öze dönmek ve özden başlamak isteyen, ister dinli ister dinsiz aydınlar için, bilgi, bilinç ve sorumluluk verici olmalıdır. Bunun için de toplumda varolan, bizim gerçek insani kişiliğimize ve manevi gerçeklerin derinlerine dayanan, sağlam bir sermaye ve gıdadan beslenen, kendi ayakları üzerinde duran bir "dini öz" yakalamalıyız.

İHSAN ELİAÇIK

Kaynak: Gerçek Hayat, Sayi: 378

Bin yıldır Müslüman'lar İslâm'ı, çöküşün etkenleri olan bilgisiz ve uyuşuk "geleneklerin" tekrarı biçiminden çıkarıp, bilgi veren, ilerici, mücadeleci, uyandırıcı, aydınlatıcı bir "ideoloji" şekline çevirmeye çalışırlar.

Bundan da ne anlarlar biliyor musunuz?

Sapık, değersiz ilkel bir çöplük olan Kur'an'a geri dönmeyi anlarlar..

Ve hala içinde yaşadıkları çağa uyacaklar bizim zavallı gafil Müslüman uşaklar..

Oysa bilmiyorlar ki zamana uymak demek, başarılı olmak ve uygarlıkta ilerlemek demek, İslam'dan uzaklaşmak demektir.

Bunu yapacaklarına İslam'a sarılır bizim zavallı gafillerimiz..

Ve burunları boktan kurtulmaz..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bin yıldır Müslüman'lar İslâm'ı, çöküşün etkenleri olan bilgisiz ve uyuşuk "geleneklerin" tekrarı biçiminden çıkarıp, bilgi veren, ilerici, mücadeleci, uyandırıcı, aydınlatıcı bir "ideoloji" şekline çevirmeye çalışırlar.

Bundan da ne anlarlar biliyor musunuz?

Sapık, değersiz ilkel bir çöplük olan Kur'an'a geri dönmeyi anlarlar..

Ve hala içinde yaşadıkları çağa uyacaklar bizim zavallı gafil Müslüman uşaklar..

Oysa bilmiyorlar ki zamana uymak demek, başarılı olmak ve uygarlıkta ilerlemek demek, İslam'dan uzaklaşmak demektir.

Bunu yapacaklarına İslam'a sarılır bizim zavallı gafillerimiz..

Ve burunları boktan kurtulmaz..

Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor ki, Resûl-ü Ekrem (a.s.m.) şöyle buyuruyor:

Ey Âdemoğlu, Rabbine itaat et ki, sana akıllı denilsin. Ona isyan etme ki, sana câhil denmesin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor ki, Resûl-ü Ekrem (a.s.m.) şöyle buyuruyor:

Ey Âdemoğlu, Rabbine itaat et ki, sana akıllı denilsin. Ona isyan etme ki, sana câhil denmesin.

Cübbeli

Benim yukarda portresini çizmeye çalıştığım sapık Müslüman tipine ne kadar uyuyorsun.

Sen asr-ı saadet zamanında yaşamalıydın. O zamana daha çok uyuyorsun bu kafa ile.

Sapık, değersiz ilkel bir çöplük olan Kur'an'a geri dönmeyi anlarlar..

Ve hala içinde yaşadıkları çağa uyacaklar bizim zavallı gafil Müslüman uşaklar..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Cübbeli

Benim yukarda portresini çizmeye çalıştığım sapık Müslüman tipine ne kadar uyuyorsun.

Sen asr-ı saadet zamanında yaşamalıydın. O zamana daha çok uyuyorsun bu kafa ile.

Ebû Hümeyd es-Sâidî'den rivayet ediliyor:

Seni seven kimseye sen de ona olan sevgini bildir. Çünkü bu sevgiyi daha da sağlamlaştırır.

Ben de seni seviyorum hacıı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dinin özü nedir?

Dr. Ali Şeriatinin öze dönüş isimli kitabında çok mükemmel bir şekilde anlatılır.Bu öz kültürel geçmiş değildir.Oysa öze dönüş dediğimizde devamlı kültürel geçmişimize dönüş sanılır.Bu öz,bizi biz yapan değerlerdir.Bu değerler evrensel olup herkesi serbest iradesi ile kuşatan değerlerdir.

Öze dönüş çağrısı ise suçluyu içeride aramaktır.Çoğunluğun aksine suçu dışarıda görmemektir.Suçu kendinde aramaktır.Bu evrensel bir değerin en güzel yöntemidir.

Yine Şeriatinin "dine karşı din" kitabında mücadelenin önce çarpık din anlayışı ile olması gerektiği vardır.Öze dönmek için önce özü bozan iç hurafeler kaldırılmalıdır.Dinin özü olan dürüstlük,ahlak,adalet,samimiyet,ve daha nice değerlere dönüş için bunlar gereklidir.Arap gelenekleri sadece benzeri durumlar için birer örnektirler,formdurlar.Asıl öz içindeki mesajlardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer özüne dönmek istiyorsan, özüne dön, insana dön.. Bırak şu masalları, doğanın sana biçtiği kıyafete sarıl..

Başka türlü özüne filan dönemezsin.. Bedevinin masalı ancak seni insanlıktan çıkmış aptal bir mahluk edecektir.

Ali Şeriati ve diğerlerinin zırvaları, bugünün moda saçmalarıdır. Herkese öze dönelim, islama dönelim edelim filan teranesindedir..

Hadi geri dönelim.. 1400 yıl öncesine.. Ve o günden itibaren, kuran ve hadis üzerine bir yaşantı çizip gelelim. Acaba nereye varırdık? Mesela kölelik kalkar mıydı?

Basit bir örnek verelim.. Malum kuranın miras hesabı matematik olarak yanlıştır. Eh, kuran yanlış olmayacağına göre, demek o zaman matematik yanlış olmayacak mı?

Görülmek istenmeyen şey şudur. İslam alemi, 1400 sene islamın özünde yaşayıp gelmiştir. Ne zamanki başkaları daha güzel şeyler bulmuş, onlaır görmüş, o zaman bunlaır sanki islammış gibi mal etmeye çıkmıştır..

İslam, toplumlar ve insanlık için en büyük tehdittir. Yok edilmesi elzemdir.. Bu kadar basittir, öteside hikayedir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamın en saf özünü Muhammed'in şahsından bizzat öğrenen sahabe, O'nun ölümünün hemen akabinde birbirini gırtlaklamaya başlıyor ve bu eylem günümüze dek devam ediyor. İslamın özü temel olarak budur sanırım.

Yada şöyle söyliyim, islamın özünü, Muhammed ile birlikte yaşayan insanlar bile öğrenemediyse, bizim bunun için çabalamamız zaman kaybından başka bişey olmayacaktır

Link to post
Sitelerde Paylaş
Eğer özüne dönmek istiyorsan, özüne dön, insana dön.. Bırak şu masalları, doğanın sana biçtiği kıyafete sarıl..

Başka türlü özüne filan dönemezsin.. Bedevinin masalı ancak seni insanlıktan çıkmış aptal bir mahluk edecektir.

Ali Şeriati ve diğerlerinin zırvaları, bugünün moda saçmalarıdır. Herkese öze dönelim, islama dönelim edelim filan teranesindedir..

Hadi geri dönelim.. 1400 yıl öncesine.. Ve o günden itibaren, kuran ve hadis üzerine bir yaşantı çizip gelelim. Acaba nereye varırdık? Mesela kölelik kalkar mıydı?

Basit bir örnek verelim.. Malum kuranın miras hesabı matematik olarak yanlıştır. Eh, kuran yanlış olmayacağına göre, demek o zaman matematik yanlış olmayacak mı?

Görülmek istenmeyen şey şudur. İslam alemi, 1400 sene islamın özünde yaşayıp gelmiştir. Ne zamanki başkaları daha güzel şeyler bulmuş, onlaır görmüş, o zaman bunlaır sanki islammış gibi mal etmeye çıkmıştır..

İslam, toplumlar ve insanlık için en büyük tehdittir. Yok edilmesi elzemdir.. Bu kadar basittir, öteside hikayedir..

Siz de islamı bir kültür olarak görenlerdensiniz.Müslümanım diyen insanların hangi sorun ve aksaklığı varsa islam diye anlayan bir anlayışınız var.Bunu zaten biliyorum.Bu bakış açınızla yukarıdaki tespitleri getirmeniz son derece doğal.Ali Şeriatinin dediği gibi "öz islam halkların vicdanıdır".

http://www.haber10.com/makale/3363/ İhsan Eliaçığa ait makaleyi okusanız çok şey göreceksiniz.İnanmayın ama okuyun bari.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İslamın en saf özünü Muhammed'in şahsından bizzat öğrenen sahabe, O'nun ölümünün hemen akabinde birbirini gırtlaklamaya başlıyor ve bu eylem günümüze dek devam ediyor. İslamın özü temel olarak budur sanırım.

Yada şöyle söyliyim, islamın özünü, Muhammed ile birlikte yaşayan insanlar bile öğrenemediyse, bizim bunun için çabalamamız zaman kaybından başka bişey olmayacaktır

Hangi sahabe birbirinin boynunun vurmuş? Çekirdek kadroda yetişenler mi yoksa islamın özünü zaten alamamış olanlar mı?Bu,iyice okunmalıdır.Biz,islami özün Hz.Alinin şehadeti ile bittiğini düşünüyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hangi sahabe birbirinin boynunun vurmuş? Çekirdek kadroda yetişenler mi yoksa islamın özünü zaten alamamış olanlar mı?Bu,iyice okunmalıdır.Biz,islami özün Hz.Alinin şehadeti ile bittiğini düşünüyoruz.

Sorunuza çarpıcı bir örnek vereyim

Örneğin şii kaynaklara göre Ömer, Muhammed'in kızı Fatma'yı anlaşmazlık yüzünden döverek öldürmüştür. Sunnilere göre yanllışlıkla kapıya çarpmasına sebep olmuş ve istemeden öldürmüştü galiba. İslamın özünü bu insanlardan daha iyi kim anlayabilir?

tarihinde jadı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hz. Muhammed vefat ettikten sonra 20 yıl geçmeden tartışmalar içeriden başlamıştır.İlk vefat esnasında sorun çıkarmak isteyenler olmuşsa da Hz.Ebu Bekir ve Hz.Ömer döneminde bir sorun çıkmamıştır.En yakın arkadaşlarının henüz yaşaması ve etkin olmaları sebebiyle kimsenin dine bir zarar verme teşebbüsü de olamazdı.Halife seçilirken bile yaşı 71 olan Hz.Osman’ın halife olması 30 yılık adil ve kurani anlayışın bozulmasını isteyenler için bir firsat oldu.Kendisi çok bilinçli olmasına rağmen aşırı yumuşak huyluluğu ve yaşının ileri olması bazı tavizlerin verilmesine sebep oldu.

İslamın ilk yıllarında müslüman tüm bilinçli sahabeler bulundukları yerlerin valilik görevlerinden alınarak yerlerine Emevi soyundan çoğu Müslümanlığı bile bilmeyenler getirildi.Halkın tüm isteklerine rağmen yönetim kimseyi dinlemedi.Mervan denen şahsın Halifenin Sekreteri olmasıyla sahip olduğu etkinlik sebebiyle Hz.Osman’ın ikinci altı yılını Mervan dönemi bile sayılabilir.Merkezi yönetiminin tüm hatalarına rağmen halifelik hukuku bilinmediğinden azledilme olayı düşünülmemiştir.Mervan’ın, Hz.Osman’ın haberi olmadan onun mührünü kullanarak merkezi yönetimin hatalarına karşı açık muhalefet edenlerin öldürülmelerini istemeleri bunların Medineyi basmalarına sebep olmuştur.Hz.Alinin tüm çabalarına rağmen Mervan tipliler yönetimde kalmış, neticede bir grup Hz.Osmanı şehid etmiştir.

Hz.Osman’ın şehadeti bir kısım için büyük bir fırsat olmuş .bunlar,onun kanını bahane ederek merkezi Halifeyi tanımamışlardır.Hz.Ali önce iç düzenin sağlanması gerektiğini sonradan katillerin hesabını sorulması gerektiğini söylemiştir.Ancak Hem Şam Valisi Muaviye ki bu Emevidir hem de Talha Zübeyr ve Hz.Aişe gibi bilinçli sahabelerden de bazıları karşı çıkmış Cemel denilen savaşta Hz.Alinin güçlü kanıtlarıyla vazgeçmişlerdir.

Ancak Muaviye Hz.Alinin haklı olduğunu gösteren nice kanıtlara rağmen vazgeçmemiş ve amacının İslami olmadığı net anlaşılmıştır.Amr.bin asın da etkisiyle yaşanan tüm olumsuzluklarda büyük etkileri olmuştur.Sıffında karşılaşan bu ordu da Muaviye kantlara rağmen savaşa devam edince yenilme sürecine girdi.Amr tam zaten yeniliyorken bir diplomasi dehasını da burada kullanmış ve mızraklara kuran sayfaları eklemeyi aralarında hakem olunmasını istemiştir.İlk başta düşünülmeyen bu durum tam yeniliyorken düşünülmüş Hz.Ali tarafından çoğu bedevi bazı saf müslümanlar Hz.Aliye rağmen buna kanınca kabul edilmiştir.Bir kısım ise Buna karşı çıkmış ve Hz.Ali Hakem olayını kabul etti diyerek ayrılmıştır.Çoğu bedevilerden oluşan kendileri dışında herkesi kafir gören bunlarla da hz.Ali mücadele etmek zorunda kalmıştır.Ancak bunlar fazla sorun olmadan ortadan kalkmıştır.Kalıntılarından biri olan ibni Mülcem ise H.zAliyi şehid etmiştir.

Emevi dahisi amr burada Muaviyenin hakemi olmuş, Alinin hakemi Ebu Musa ya tuzak kurmuştur.Antalaşmalarında her iki taraf ta azlolunacaktı.Amr Ebu Musaya sen ilk Müslümansın falan diyerek ilk Ebu Musanın karar vermesini istedi.Ebu Musa karara bağlı kalarak ikisini azletti.Emevi Amr ise Emevi Muaviyeyi seçerken Hz.Aliyi tek azletmiştir.hem karara bağlı kalmamış hem işi daha da körüklemiştir.Artık İsla alemi iki başlı bir yönetime sahip olmuştur.Merkez de olan ve herksein kabul ettiği Hz.Ali.Şamda olan ve çoğu İslamı iyi bilmediğinden duygusal olarak heyecanlanmaya açık ooan yerde de Muaviye...Hz.Osman’ın kanının mescide getirmiş ve öcü alınmadan işin bırakılmayacağını söylemiştir.

Hz.Alinin şehid edilmesiyle meydan artık Muaviye ye kalmıştır.Bundan sonra yönetimin tüm kadrolarında Emeviler hakimdir.Karşı çıkan herkes tektir ve bir kadrosu da yoktur.Bunun için Hz.Hüseyin,Abdullah bin Zübeyir,karşı çıkmışlarsa da başaramamışlardır.Biri nerdeyse tüm soyuyla feda olmaktadır hem de Hz.Muhammedin torunu oldukları halde...Diğeri kabede krunmak istemiş ancak emeviler Kabeyi mancınka tutarak hem onu şehit etmiş hem de Kabeyi basmıştır.Hutbelerde artık hz.Ali ve soyu sövülerek vaazlar okunmuş yaşları 80-90 olan bir kısım sahabe dayanmayarak karşı çıkmış karşı çıkanlar mescidin içinde asılmıştır.Medine dahi basılmış bazı kitaplara göre bazıların namusuna geçilmiştir.Ömer bin Abdülaziz dönemi tek ideal İslam uygulanmıştır ama hemen zehirlenmiş ve hükmü sadece 2 yıl sürmüştür.Diğerlerinin içinde kimi kuranı oka tutmuş kimileri sultan olduktan sonra kurana artık senle son görüşmemiz demiştir.

Karşı devrim yaşandığını kimse inakr edemez.çekirdek kadroda yetieşnlerin egemenliği Hz.Ömerin ölümüyle sarsılmış ve hz.Alinin ölümüyle de bitmiştir.Bu çok acıklı ve ibret verici aslında.Peygamberin cenazesi yerde iken halifelik tartışmasına girenler de yine çerkirdek kadroda yetişenler değil.Çekirdek kadro dediğim mekkenin çileli günlerinde onunla beraber olan ve onu ders halkalarına katılan güzide insanlardır.Ben sahabe olarak da sadece bunları biliyorum.peygamberi her görenin sahabe olduğu fikri yanlış ve temelsizdir.

tarihinde ozedonus_ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

sn ozedonus,

Ehli beytin,Ebubekir'in halifeliğine asla biat vermediği gerçeğini inkar edebileceğinizi sanmıyorum.Muhammed'in ölümünün haftasında sahabe birbirini yemeye başlamıştı bile.

İslamın özü savaştır, kandır. Kendinizi sevgi dolu bir öz bulucaz diye zorlamayın

Link to post
Sitelerde Paylaş
sn ozedonus,

Ehli beytin,Ebubekir'in halifeliğine asla biat vermediği gerçeğini inkar edebileceğinizi sanmıyorum.Muhammed'in ölümünün haftasında sahabe birbirini yemeye başlamıştı bile.

İslamın özü savaştır, kandır. Kendinizi sevgi dolu bir öz bulucaz diye zorlamayın

Sn jadı

Ebu bekir ve Ömerin iradesi dışında gerçekleşen ve ikisinin yetişmemesi durumunda daha kötü sonuçları beklenen beni sakif toplantısı anlık yapıldı.Ebubekir ve Ömer önce işi düzeltmek için gitmişlerdi.Olay karara kadar vardı.Bu kadar önemli bir konuda görüşü alınmadığı için elbette Ali üzülmüş ve geç biat etmiştir.Ama sonradan biat etmiş ve çekirdek kadronun halifelerinin hepsinin bir numaralı başdanışmanı olmuştur.

Birbirini yiyen sahabeler çekirdek kadrodaki yani peygamberin "sizden birinizin uhud kadar altını olup Allah yolunda harcarsa onlara ulaşmaz" dedikleri güzide sahabe değildir.Ömer,ebubekir,osman,ali,ibni mesud,ebu zerre,ammar,enes,ibni abbas,ebu musa değildir.Çoğu emevi olup mekke fethinde müslüman olanlar kana sebep olmuştur.Ben kafir bile olsam bu gereği örtemem herhalde.

tarihinde ozedonus_ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Sn jadı

Ebu bekir ve Ömerin iradesi dışında gerçekleşen ve ikisinin yetişmemesi durumunda daha kötü sonuçları beklenen beni sakif toplantısı anlık yapıldı.Ebubekir ve Ömer önce işi düzeltmek için gitmişlerdi.Olay karara kadar vardı.Bu kadar önemli bir konuda görüşü alınmadığı için elbette Ali üzülmüş ve geç biat etmiştir.Ama sonradan biat etmiş ve çekirdek kadronun halifelerinin hepsinin bir numaralı başdanışmanı olmuştur.

Birbirini yiyen sahabeler çekirdek kadrodaki yani peygamberin "sizden birinizin uhud kadar altını olup Allah yolunda harcarsa onlara ulaşmaz" dedikleri güzide sahabe değildir.Ömer,ebubekir,osman,ali,ibni mesud,ebu zerre,ammar,enes,ibni abbas,ebu musa değildir.Çoğu emevi olup mekke fethinde müslüman olanlar kana sebep olmuştur.Ben kafir bile olsam bu gereği örtemem herhalde.

Ebu bekir ve Ömer'in başını çektiği tayfa, yani ehli sünnet olan müslüman meshebine göre herşey güllük gülistanlıktır, neredeyse hiç hilafet kavgası yapılmamıştır. Onlar böyle anlatırlar çünkü savaşı kazanan taraf onlardır, yaşanmış olan çekişmelerin üstünü örtmek onların işine gelmektedir. Çünkü iktidar uğruna öldürülen kişi peygamber dedikleri adamın öz kızıdır.

Aynı hikayer, şii kaynaklarda çok daha farklı şekilde anlatılır. Çünkü şiiler savaşı kaybeden ve mağdur edilen taraftadırlar , bu yüzden olayları bütün çıplaklığıyla anlatırlar. Bakın olayın bir kısmı nasıl anlatılıyor:

http://www.ehlibeyt-nuru.com/forum/viewtop...ac6cb585263f669

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...