Jump to content

Tartışmalara farklı boyut.


Recommended Posts

Öyle görülüyor ki bu konu buradaki birçok kişinin anlamak istemediği bir konudur. İki ayrı sayfada dört tane mesajım vardır. Bu mesajlarda ilgili konu hakkındaki değişik bakış açılarını getirdim. Konu hakkında tek kaynaktan beslenmenin yanlışlığına vurgu yaptım. Buna rağmen mesajımın içeriğini medeni ölçütler içerisinde ve paragraf paragraf çürütebilecek bir mesaj bulamadım. Bu aslında bu forumda yazanlarının çoğunun konuyu öğrenme niyetinde olmadığını sadece daha da bulandırmak gibi bir işlevi kendilerine yöntem olarak seçtiklerini göstermektedir. Konuya hâkim olmayan Müslümanların tespitleri ise kaş yapayım derken göz çıkartma görevini görmüştür. Bu durum, Müslümanların bilgisinin olmadığı konunun gerçekten de peşine düşmemeleri gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Tüm yazdıklarımı bu mesajda özetleyerek veriyor ve cevap bekliyorum.

Evlilik sizin dediğiniz türden 9 yaşında gerçekleşmiş olsa bile peygambere özel bir durum değilken neden sadece tekmiş gibi gösterirsiniz?

12–14 yaşlarında evlenmek, yakın tarihe kadar son derece normal iken neden modern dünyada anormal oldu? İnsanlık 5000 yıl boyunca tarım toplumunda sapık idi de modern dönemde mi sapıklıktan kurtuldu?

İnsanlığın ergenlik yaşı devamlı aynen olabilir. Çünkü biyolojiktir. Peki, psikolojik olarak da aynı mı ki rüşd yaşını her toplumda ve her çağda aynı görüyoruz?

İlgili dönemde de başka dönemlerde de ergen olduğu halde reşid olmayan kişiler evlendirilmiş. Okuma yazma oranının olmadığı belki de zaten kızın kocasının evinde daha çok yetişebileceği bir toplum olmaz mıydı ilgili çağ ve toplum? Ergenlik yaşına ulaştıktan sonra reşid olmadan evlenmenin bazı toplumlarda iyi sonuçları olamaz mı? Hz.Aişe bu iyi sonuç veren evliklerden birisini yapmış olamaz mı?

Yaşı ile ilgili 9–19 arasında çok değişik rivayet varken neden 9 yaş özellikle tercih edilir. Bunun bilimsel yaklaşımla alakası nedir? Mesela tüm rivayetler bir araya getirildiğinde 13–14 yaşlarda olma ihtimali çok daha güçlü gözükürken neden görmezlikten gelinir?

Peygamberin insanın doğası ve vicdanı ile çelişmedikten sonra toplumlarındaki örfü uygulayacaklarını bilmiyor musunuz? Birinci görevlerinin örfü kökten kaldırıp yeni bir örf getirmek olmadığını tam aksine yozlaşan bazı örfleri askına döndürmek için çıktıklarını bilmiyor musunuz? O halde her örf evrensel olacak diye bir şey de yoktur. Bir örf olur ki bir toplumda normal olur diğerinde anormal olur ama insan doğası ve vicdanı ile çelişmez. O halde günümüzde 14 yaşında evlenen bir peygamber olmaz. Bu kişinin çocuk olmasından değil, toplumun onlara bakışlarından kaynaklanıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 206
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

olayları olduğu zamanın şartlarıyla değerlendirememkten kaynaklanıyor...

bu günün bakış açısıyla eskiyi mahkum ediyoruz...

oysa her olay kendi zamnının içinde anlaşılmalı ve değerlendirilmelidir...

evlilik zamanla ve yöreyle çok değişiklik arzeden bir konu...

çok değil bundan elli yıl önceki evlilik yaşlarını hepimiz yadırgarız...

bizim çağımızın evlilik yaşlarınıda eskiler yadırgardı...

sonraki nesiller neler yapacak kimbilir...

belki onlar bizleri sapıklıkla suçlayacak...

demek ki bazı konular ancak o zamanın şartlerı gözönüne alınarak değerlendirilmelidir...

zamanla ve zeminle değişebilen konuların zaten bağlayıcılığı yoktur...

yani bu zamanda doğru değilse yapılmaz...

peygamberler genelde her zaman ve zeminde doğru olan konuların üzerinde çokca durmuşlar ve onları pekiştirmeye çalışmışlar...

anne babaya saygı adalet zulmu engellemek dürüstlük tüm zamanlarda değeri değişmeyen konulardır...

işte bu konularda onların rehberliklerinden istifade edilebilir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu konuda hala da dört soru ortaya çıkmaktadır.

  • Peygamberler Tanrı tarafından vahiy aldıklarına göre tıp ve psikoloji bilimlerini de ya biliyor veya en azından tanrı tarafından uyarılıyor olmaları gerekirdi. Bu durumda peygamberlerin din dışında kalan bilim konularındaki konumları nedir? Bu konuda ne durumda olabilseler peygamberlikleri inandırıcı olabilir.
  • Yakın tarihe kadar psikoloji ve tıp bilimi çok mu geride idi. Hadi diyelim bunu peygamberler de dâhil diğer insanlar anlamadı. Peki, o dönem için psikoloji ve tıp ilmi bu kadar geride miydi? Sanırım eskiden beri de doktorlar vardı.
  • Yaşanan tarihi geçmiş, o yaşlarda evlenenlerde hiçbir psikolojik ezikliğin yaşamadığını ortaya koyuyor.(Bkz yaşayan yaşlılarımız)Buna ne diyeceğiz. Modern dönemlere kadar rüşt yaşı daha küçük yaşlarda olamaz mı?
  • İslam bu konuda kılını hiç mi kıpırdatmadı?

Bunlara cevap aramaya çalışalım. Eğer sağlıklı bir şekilde bunları paylaşacaksak ilgili örneğimizi de çok daha iyi anlamış olacağız.

1. Dinin insanlık hayatında gördüğü görevi iyi araştırsak, peygamberliğin de bu durumda ne görevinde olabileceğini daha iyi kavramış olacağız. Bu ise konumuzu din ve bilim ilişkisine kadar götürecektir. Genelde ateistlerimizin bu konudaki görüşleri, din ile bilimin çatışma halinde olduğudur. Ancak benim görüşüm, anlatım tarzları ve kullandıkları yöntemler değişik olsa da birbirleriyle ilk bakışta uyumsuz gibi gözüküyorlarsa da nihai anlamda aralarında bir çelişkili durumun olmadığını düşünüyorum. Çelişki görülen durumlar, her ikisine ve özellikle de dine yanlış görev verilmesinden kaynaklanıyor. Dinin bilimsel bilgi verme gibi bir görevi yokken bazı verilerini bilimsel gerekçelerle eleştirmenin sebebi de budur.

Aynı düşünceyi peygamber ile psikolog veya hekim üzerinden değerlendirelim. Bir peygamberin birincil görevleri arasında doktorluk, psikologluk, sosyologluk var mı? Dahası peygamberliğin hangi bilim dallarında etkin olması Tanrısal vahiy almasının bir sonucu olarak gereklidir?

Peygamberliğin düşüce dünyası ve hitap ettiği insanların durumu göz önünde bulundurulduğunda bunlara cevap verilebilir. Evet, peygamberliğin düşünce dünyasını oluşturan bilimsel buluşlar, insanlığın teknik alanında imkânlarının artmasını sağlamak, insanları tedavi etmek gibi durumlar görülmez. Hz.Muhammedin İnsanlardan uzaklaşıp Hira mağarasına çekilmesinin kökenin de Mekkelilerin ne sosyal statüsü ne de toplumsal yapısı bulunuyordu. Onun derdi bu yapı üzerinden meydana gelen haksızlıklar ve ahlaksızlıklar idi. Kısacası onun vicdani arayışının başında insanların ahlaki bozuklukları ve haksızlık yapmaları vardı. Buna üzülüyor ama bunu değiştirmek için de elinden bir şey gelmediği için çareyi en son insanlardan uzak kalmada görüyordu. Vahiyle peygamberlik görevi ile görevlendirildiklerinde de esas davaları bu oldu. Haksızlık ve ahlaksızlık ile mücadele.

Haksızlık ve ahlaksızlık kavramları göreceli mi? Eğer göreceli iseler peygamberi ilgili dönemde hiçbir şekilde eleştirme hakkımız yoktur. Belki bizim ahlaksızlık ve zulüm gördüğümüz bir durum, o dönemde ahlakın gereği ve adalet anlamını ifade ediyordu. Bu konu ayrıca tartışılabilir. Ama eğer göreceli değil de mutlak ise ve kökeni de ilahi ise bunun her dönem aynı olması gerekiyor. Fakat insanların buna bakış açılarının değişip değişmediği, bunlara bakarken kendi inançları ve ideolojilerinin etkisinde kalıp kalmadıkları çok önemli. Bilim, bir taraftan 15 yaşlarındaki kişileri evlendirmeyin derken diğer yandan insanlığın nesillerini gelecekte yok edecek kadar tehlike olabilecek eşcinselliği normal görebiliyor. Böyle bir bilim ne kadar güvenilir. Böyle bir bilim ne kadar ahlaki olana sahip çıkabilir?

Evet, peygamber ne doktor idi ne de psikolog idi. O sadece tanrısallığın farkına varmıştı. Belki birçoğu bilimsel bilgiyi bilmiyordu bile. Kuranın peygamber için” deki benim ilmimi artır” diye direktifte bulunmasını bu anlamda değerlendirebiliriz. Eğer tıp ilmini de vahiy olarak alsaydı hiçbir zaman hasta olmazdı. Eğer psikoloji ilmini de vahiy olarak alsaydı eşlerini bazen değil, her zaman razı ederdi. Oysa bazı anlar eşleriyle arasında küçük tartışmalar çıktığı görülmüştür. Vahiy ise isteğine göre inmiyordu. Eğer isteğine göre inseydi ne Aişe’ye atılan iftira vahyi 40 gün geciktirir ne de Zeynep ile evliliği gerçekleşirdi. Vahiy inmeyene kadar belki sorunları devam ediyordu. Vicdani bir yapısı gereği elbette kimseyi kıramıyordu ama en iyi yolu vahiy gelmeyene kadar bilemiyordu.

Peki, sizin de eleştiri noktası yaptığınız noktadan düşünelim. Vahiy hiçbir şekilde tıp ve psikoloji ilminin sahasına karışmadı mı? Psikolojiye karıştı. Peygamberin bunalım dönemlerinde onu teskin etmek için gelen ayetler var. Peygamberin bazen davette hata yapmak üzere iken onu uyaran ayetler var. Bu durumda bu evlilikler de hata olsaydı kesinlikle vahiy ile düzeltilecekti. Tıp ilminin sahasına giren ayetleri göremiyoruz. Hatta peygamberin sahabelerine bu gibi sorular sorduğunda “Siz dünya işlerinizi benden daha iyi bilirsiniz” diye karışmak istemediği dünyevi konular olduğunu görüyoruz. Bu açıdan tıp sahasına giren konuları bir peygamberin bilemyeceğini söyleyebiliriz.

Bu arada en önemli Konya değinmek istiyorum. Vahyin tanrı kaynaklı olması birçok kişi tarafından tanrının her alanda söz sahibi olacağı anlayışına sebep olmuştur. Vahiy fiziksel hayattan çok değerler dünyasına karışır. Ve o dünyayı da bu değerler ölçüsünde düzenlemeye çalışır. Aişe’nin evlendiği yaş da demek oluyor ki değerler dünyasında bir ahlaksızlık olarak görülmemiştir. Belli ki o toplum hakkında yeteri bilgimiz yok. Çünkü aksi bir durumda vahyin kesin müdahalesi gerekiyor. Vahye inanmayanların ise derdi aslında başka.

2. Bir an ateistler gibi Allahın olmadığına ve bunu için de peygamberlerin her şeyi bilen bir kaynaktan bilgi almadığına inanıp eski tarihi biraz karıştıralım. Bu durumda peygamberlerin her şeyi bilmediği için her hatayı düzeltmeleri mümkün değildir. Peki, tıp ilmi ve psikoloji ilmi çok mu gerideydi? Bunlar dinin çok mu etkisi altındaydı? Eğer bu kadar geri ise çoğu filozofun doktor olması ve psikolog olmasını nasıl açıklayacağız. Bu filozofların saygınlığı bir durumda zedelenmiyor mu? Toplumla mücadele uğruna ve bazılarının hayatının feda edilmesi uğruna öğretilerini insanlara anlattığını varsaydığımızda bunların bu gibi konuları göz önünde bulundurmaları gerekmiyor muydu? İbni Sina, İbni Haldun, Sokrates, Aristo vb… hepsi sahte kahramanlar mı? Yoksa imkânları mı kıt idi? İnsanı bu kadar yakından ilgilendiren bir konu neden ta modern dönemlere ve “eşcinsellik, nikâh dışı beraberlikler normaldir” diyen bilim insanlarına kadar ihmal edildi? Bu durumda kimi tercih edeceğiz?

3. Yaşan geçmiş tecrübesi, bu forumlarda dile getirilen düzeyde insanlığın bir çocuk istismarı döneminden geçtiğini yalanlamaktadır. Yakın döneme kadar ve hala da yer yer kırsal bölgelerde bu yaşlardaki evlilik devam etmektedir. Bu evlikliler, hiçbir zaman çocuk ile evlilik olarak görülmemiştir. Aynı yaşta erkekler de evlendirilmiştir. Bunların bırakın erken evliliklerinden ezik duruma gelmeleri, bilakis bu sayede erken yoğruldukları görülmüştür. Erken yaşta evlilik erken yaşta sorululuğu da getirmiş ve daha çok taze olan beyinler sorumluluk da alınca daha çok insanlara faydalı olmuştur. İşte Hz.Aişe bunlardan birisidir.

4. Öte yandan İslam, bu durumdaki evlilikleri en yaşanabilir şekliyle devam ettirirken zamanla sosyal statüyü de değiştirip evlilik felsefesini de değiştirmiştir. İslam hukukunda “evlilikte denklik” sonradan bir kural haline gelmiştir. Günümüz toplumunun gereksinimlerini göz önünde bulundurduğumuzda bu yaştaki evliliği,”evlilikte denklik” ilkesi gereğince yanlış buluruz.

5. Evliliğin 6 veya 9 yaşında gerçekleşmiş olması imkânsızdır. Çünkü 12–14 yaşları her ne kadar rüşd yaşı değilse de ergenlik yaşlarıdır. Bahsettiğimiz yaşlar ise çocukluk yaşıdır. Evliliğin en önemli şartlarından biri de tarafların ergen olmasıdır. Ergen olmadan beşik kertmesi gibi uygulamalarla evlendirilme gerçekleşmişse de bu yaşlarda cinsel ilişki yaşanmamıştır. Hem zaten Hz.Aişe’nin 3 yıl nişanlı bırakılması onun ergenlik yaşına girmesinin beklendiğini de göstermektedir. Aişenin zayıf olması zaten onun daha geç yaşlarda(12-14) ergen olmuş olabileceğini göstermektedir. Bu durumda 9 yaşındaki evlilik hadisi iftiradan başka bir anlam ifade etmemektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12–14 yaşlarında evlenmek, yakın tarihe kadar son derece normal iken neden modern dünyada anormal oldu? İnsanlık 5000 yıl boyunca tarım toplumunda sapık idi de modern dönemde mi sapıklıktan kurtuldu?

olayları olduğu zamanın şartlarıyla değerlendirememkten kaynaklanıyor...

bu günün bakış açısıyla eskiyi mahkum ediyoruz...

oysa her olay kendi zamnının içinde anlaşılmalı ve değerlendirilmelidir...

sen o zamanda yasadinmi,o zamanda yasiyan insanlarin yanlislarini veya dogrularini birebir yasadinmi...sen 2000 yilinda yasiyan bir versiyonsun....azicik dusunen insan diyorsun ama kendin dusunmek hic istemiyorsun.....biraz beyin jimnastigi yap bence...duygularinla degil beyninle dusunmeye calissan daha saglikli olur herhalde...

Sanırım bu 10 sayfa boyunca bu tarz bir sürü şey yazılmıştır. O zamanın koşulları vs diye.Ama herkesin unuttuğu bir nokta var , o da muhammedin allahın peygamberi olduğu.(sıradan bir insan değil demi ama bu kişi ) Allah herşeyi bilmiyor mu kardeşim 2000 yılında nasıl bir evlilik normal , 3000 yılında nasıl ... O zaman pekala onun bu tarz bir eleştiriye maruz kalmaması için 9 yaşındaki biriyle evlenmesini engelleyebilirdi vahiy yoluyla.Normal yaşta biriyle evlen diye buyurabilirdi değil mi ?Biz de bu konuda kaç yaşında evlenmiş de falan birşey demezdik.

Yani bu konuda da kandırıldınız kardeşim sabaha kadar da yazsanız boş...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir soru sordum ama kaçamak bir cevaptan başka yanıt alamadım.

Mesela o dönem Araplarında, eskimolarda olduğu gibi karısını gelen konuğa ikram etme geleneği olsaydı ve Muhammed gayri ihtiyarı bu geleneği devam ettirmiş olsaydı, bu olayı da "o dönemin şartlarını ve geleneklerini göz önünde bulundurarak değelendirmeliyiz" dermiydiniz?

Kendim cevap vereyim. Hayır demezdiniz, çünkü bu geleneği hangi zaman ve şartta olursa olsun kabul edilemez bulurdunuz.

Ama 9 yaşında bir çocuk ile cinsel ilişkiye giren 52 yaşındaki bir adamı ahlaken kabul edebiliyor, savunmak için üşenmeden on sayfa yazı yazabiliyorsunuz.Çünkü çarpık bir ahlak anlayışına sahipsiniz. Küçük bir çocukla cinsel ilişki yaşamak sizin için o kadar da büyük bir sorun teşkil etmiyor. Bence ahlak anlayışınızı gözden geçirmelisiniz

tarihinde jadı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Müslüman kardeşlerim ve ateistler bugüne kadar bu konu çok tartışıldı ve tartışma da biteceğe benzemiyor.

Ben Ayşe validemizin 9 yaşında olduğunu kabul ediyorum. Öyle coğrafi şartlarmış, örf adet gelenekmiş beni ilgilendirmez.

Bugüne kadar bütün sağlam kaynaklarda Ayşe validemizin yaşını 9 olarak okudum.

Benim tartışmaya açmak istediğim Ayşe validemiz hangi takvime göre 9 yaşındaydı. O dönem Arabistan'da hangi takvim kullanılmaktaydı.

Hicret ile biz müslümanlar yeni bir takvime geçtik ve ay hesabını kullanmaya başladık. Acaba o dönemin Arap kültüründe hicretle birlikte bazı insanlar yaşlarını hicri söylemiş olamazlar mı?

Hz.AİŞE validemizin yaşı evlendiğinde 18'dir.

ALLAH VARDIR.

Luuu

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hz.AİŞE validemizin yaşı evlendiğinde 18'dir.

40 yaşındaki Hatice 'valideniz', Muhammed'le evlendiğinde bakireydi. (Yerseniz.. -Yukarıdaki gibi-)

(Kanıtlar için bakınız: www.kibledergisi.com/HZ. HATİCE ALLAH RESULÜ'NDEN BAŞKASIYLA EVLENMİŞ MİDİR?)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Müslüman kardeşlerim ve ateistler bugüne kadar bu konu çok tartışıldı ve tartışma da biteceğe benzemiyor.

Ben Ayşe validemizin 9 yaşında olduğunu kabul ediyorum. Öyle coğrafi şartlarmış, örf adet gelenekmiş beni ilgilendirmez.

Bugüne kadar bütün sağlam kaynaklarda Ayşe validemizin yaşını 9 olarak okudum.

Benim tartışmaya açmak istediğim Ayşe validemiz hangi takvime göre 9 yaşındaydı. O dönem Arabistan'da hangi takvim kullanılmaktaydı.

Hicret ile biz müslümanlar yeni bir takvime geçtik ve ay hesabını kullanmaya başladık. Acaba o dönemin Arap kültüründe hicretle birlikte bazı insanlar yaşlarını hicri söylemiş olamazlar mı?

tartışmaya açmaya gerek varmı müslüman ülkelerde yemende iranda evlenme yaşına bakarsanız olayın gerçekliğini anlarsınız hal böyleyken ne anlatmaya çalışıyorsunuz kuzum. pislik islamın inançlarınin körpe çocuk yaştaki kızları cinsel fantazilerine alet etmelerini haklı gösterecek bir neden bulamayınca yok hangi takvim bilmem ne diye zırvalıyorsunuz. kü(ÇÜK) düşüyorsunuz

tarihinde Wormwood tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir soru sordum ama kaçamak bir cevaptan başka yanıt alamadım.

Mesela o dönem Araplarında, eskimolarda olduğu gibi karısını gelen konuğa ikram etme geleneği olsaydı ve Muhammed gayri ihtiyarı bu geleneği devam ettirmiş olsaydı, bu olayı da "o dönemin şartlarını ve geleneklerini göz önünde bulundurarak değelendirmeliyiz" dermiydiniz?

Kendim cevap vereyim. Hayır demezdiniz, çünkü bu geleneği hangi zaman ve şartta olursa olsun kabul edilemez bulurdunuz.

Ama 9 yaşında bir çocuk ile cinsel ilişkiye giren 52 yaşındaki bir adamı ahlaken kabul edebiliyor, savunmak için üşenmeden on sayfa yazı yazabiliyorsunuz.Çünkü çarpık bir ahlak anlayışına sahipsiniz. Küçük bir çocukla cinsel ilişki yaşamak sizin için o kadar da büyük bir sorun teşkil etmiyor. Bence ahlak anlayışınızı gözden geçirmelisiniz

Yazılarımı okumadan verdiğiniz cevapların kaçıncısı oluyor bilmiyorum.Lütfen diyorum,biraz kendinizi sıkın ve üşenmeyin,bu konuda yazdıklarımı tamamını anlamaya çalışın.Bakalım sözde koyu yazdığınız tespitlerin muhtabı mıyım değil miyim? Bize ahlak dersi falan da vermeyin.Çünkü ahlak anlayşınız konu islam olunca devreye giriyor,bunun farkındayız.Yazıyı okuyun paragraf paragraf..Sonra da gelin burada insanları yargılayın.Yazdıklarımı okumadan vereceğiniz her yanıt,karanlığa kurşun sıkmak olacaktır.

Bu forumlarda ilim öğrenme niyetiyle bulunduğum için bundan sonra hiç bir üye ile laf dalaşlığına girmeyeceğim.Biz sadece üzülüyoruz.İnsanların bu forumlarda gerçeği yakalama peşinde olmadığını çünkü görüyoruz.İnsanların niyetimizi bizim yerimize okuduğu,bizi boş boş sayfaları dolduran zavallı olarak görmeleri bizi artık germiyor ama ölene kadar üzecektir.Bu forumlarda benimle ilim paylaşılmaza da söylediklerim cımbızlanıp sadece bir kelimesi alınarak yorum yapılsa da ilişm öğrenme ve dinimi daha iyi öğrenme niyetiyle devamlı bulunacağım.İnsanların ne kadar bedevacı olduğunu gözümle görmek için...İnsanların ne kadar gururlu olduklarını ve o gurur uğruna gerçeği merak bile etmediklerini görmek için........

Bir konuda çok yazılmışsa o konuda anlaşılmayan konu çık demektir.Gerçeğin peşinde olan samimi insanlar sırf gerçeği görmek için uzun da olsa fikirlerine katılmazsa da herşeyi okur ve ona göre itirazlarını yaparak gerçeği bulmaya çalışırlar.Zaten felsefe de budur.Ama bu forumlar bu gerçeğin arandığı yerler değil..Duygusal insanların,hiçbir şeyi çözmediği halde herşeyi çözdüğünü düşünenlerin,kendisinde hata görmeyip te habire başkasını eleştirenlerin otlağı olmaktan başka bir iş görmüyor/göremiyor.Bunu açık ve net görüyorum..

Hiçbiriniz hala anlamamaşı ne anlattığımı..Çünkü okumamışsınız.Kiminiz çocuk ile ilişkiyi doğa görme niyetiyle yazdığımı ve bundan dolayı da asıl sapığın kendim olduğunu kinayeli olarak söylerken diğerleri kafayı takmış peygamberliğin evrenselliği meselesine...Oysa bu iki zavallı konucuk bile yazdılarımın içinde onlarca konudan biridir.Hani onları da eleştirmek yok mu? İnsafınız,insanlara saygınız bu kadar mı?Hani sizler dini bırakacak kadar sorgulamış cesur insanlardınız..Hani sizler insanların görmeyi başaramadığı gerçekleri görecek kadar araştırmıştınız da dini bırakmıştınız.Sizin çapınız bu kadar mı?Yoksa amacınız aslında başka şeyler mi?

Bir daha konularımın tamamını okumadan bana cevaplar verenleri söylediklerimi çarpıtan iftiracılar olarak görmek zorunda kalacağım.Buyrun okuyun,okumadığı halde yorumlarımdan anlam çıkarmak ne kadar ahlaki bir duurmdur?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hz.AİŞE validemizin yaşı evlendiğinde 18'dir.

ALLAH VARDIR.

Luuu

İnsanlar burda konuyu hararetle tartışıyorlar ve sen gelip yaşı 18 dir diyorsun. Ne bir kanıt ne birşey böyle birşey olamaz safsatadan ibarettir.Yaşı 18 falan değildir efendim .Bunu birçok tanık , kitap söylüyor .Boşuna temizlemeye çalışmayın Diğer mesajımda dediğim gibi de o zamanın şartları diye birşey söylemek söz konusu değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

Ayşa analarının yaşı evlendiginde kaç idi?

Buna en iyi yanıtı bizim TEMEL versin.Aişe Abdurahmanoğlenun kitabindan.

Hadi göriyim TEMEL seni.

Efendum,yazar Aişe Abturrahmanoğli teyürki, Aişecuğı pobasi Ebupekiri

Siddiki CUF CUF,komşinun uşağına PEŞUK kertmesi yapmiş idi.

Haçan peygamperun tünur paşisi çiku kelduğunde Aişeyi istemeğe

Siddiki CUF CUF evte yoğidi.

Karisida tediki pen pirşey soyleyemem,kocam çok hersli adamdur kirar

ağzimi purnimi.

O konişma olurken Siddiki CUF CUF içeri kirer.

Ne var ,ne oliyi hapuraya ter.

Muhammetun tünur paşisi terki Aişeyi Muhammede istemeğe keldum.

Siddiki CUF CUF da terki penum kızum 5 yaşindadur Muhammet istediysa verdumda gitti.

O anda PEŞUK KERTMESİ uşağun anasiyla popasıda içeri kirmezmı.Oy nenem,kizilca kiyametler kopar:-)))))

Konişilanları uşağun anasi pobasi tişardan tuymiş meğer.

Kadun açar ağizinida yumar kozuni.

Sen nasil insansunki ,verduğun sozde Turmayusun.

Piz Aişecuği sizunla peraper pizum uşağa PEŞUK KERTMESİ yapmadukmi.

Siz ne picum insansunuzki verduğunuz sozde turmayusunuz deye Abubakra verur veruşturur.

Siddiki Cuf CUF karinun atamina terki,yahu pu senun kari ne teyu?

Atamda Siddki CUF CUF,a terki,penum kari Arapca konişiyi sen arapça

anlamayumisun?

Karinun atamintanda arka pulamayan Abbubakr TÜRUSTLUĞUNİ köstererek Muhammedun Tünuruna terki,kizimi Muhammeda verdum gitti.

Oteki kari,açti ağizini yumdida közunida Ebupekir efendiye temetuğıni komadı.

Eeeeeeee,Ebubekir efendinin dürüstlüğü böyleçe imzaedilip möhürlenmiş oldi.

Temeli Tirapezana gönderelim yazar Aişe Abdurrahmanoğlunu konuşturalım.

Aişşeye nikah 5 yaşında kıyıldı.

Tolonbeg

Ay bana birşeyler oluyor,hanım yetiştir benim haplarımı, yohsa hapı yutmah üzereyim.

5 yaşındaki çocukla nikahlanmak.

Ben

Edalet

İnsanlıh

Esirgemek

Bağışlamah

Acımah

Gözetmek

Gorumah

Gollamah buna derim.

Toplanıp birgün NİKAHINI gıyarlar.

İki yıl bekler Muhammet

Bu iki yıl, iki asırmı gelir ona

Yohsa iki çağmı bülemem.

Yeddi yaşına gelince Tutarlar yavruyu golundan ,götürürler Mehemmede.

Şincik,guzu aişeciği dinleyelim

Kolumdan tuttular benim ,götürdüler beni Muhammede,büyük bir korku içerisindeydım.

Eve giripde yaşlı bir adamı karşımda görünce korkum çok daha arttı.

Veeeeeee beni götürüp adama teslim edip kapıyı çektiler.

--------Benim o gece neler çektiyimi yalnız ben bilirim demiştir Aişecik.Şunuda demiştir.

Ehhhhh bende sana yapacağımı bilirim,senki bu yaşda beni aldın.

işte böyleee,

Bu GARI milletinden gorhulur valla.

Ve Köçük Aişe evde en kısa zamanda ipleri eline alır ve Mehemmede POSTA koymaya başlar.

Mehemmed birgün gorharah Aşeye derki,şu anda Allahdan bir nİda geldi,bir AVRAT daha almam gerekiyormuş.

Aişe bağırarak şöyle demişmiş.

O senin Allahının başka işi yokta hep senin şeyinin hevesinimi düşünüyor.

Vollah gadın hahli.

O ne biçim Allahmışki,sana bir garı daha gerek demiş.

Başka işi yohda evlendirme işlerinimi yönetiyormuş?

Bu ZILGITI yeyen Mehemmed, ses çıharmaz çıhar geder dışarı .

Muhammet son konuşmasının birinde şöyle der.

En büyük F İ T N E olarah gadınları bırahıyorum size.

Canım 6 denem nikahlı garı

Bir sürüde CARİYE

Üsdelük nikahlı garıların biri taptaze Aişe.

Üsdelükde Allah demişki bir tane daha alman gerek.

Bu bizim Mehemmedde az degülmüş yanı.

Arap tarihcilerin yazdığına göre 30 erkek gücü varmış Mehemmedde.

Hacıcığım.bu arapların hiç doğrusu yohdurda, bir erkekte 30 erkek HAGANİGİ gücü olabilirmi?

Ne dersiniz Muhammed burda hahlımı?

Ben bu gorhuyla başka GARI almıyam.

Aslında taş gibiyimde,ne olur ,ne olmaz YANIYA:-)))))).

Arhadaşım Alıyı kivrem olan köyün ağası yaşlı fakat zengün bir garıyla gandırır evlendirir.

Çünkü kivrem olan köyün ağasi GARININ ahrabalarına çoh gızıyordu.

Bu nedenle bu zengün garıyı arhadaşıma aldı.

Garı 65 yaşında arhadaşımsa 17.

Garı gençoğlanı bulunca şehere taşında.

Garı arhadaşa hergün 10 pangılot (tl) veriyormuş.O zaman 10 tl çoh paraydı.

Neyse, birgün garşılaştıh,sordum nasıl gidiyor işler?

Paracıkları alıyormuşun diye duydum.

Arhadaş demesinmi,parası başını yesin.

Niye diye sordum,

Niye olacak,kadın yaşlılıh GOHIY demezmı?

Amaninbooooooooooo ulan oda nedir dedim.

Yahu dedi,İstanbulluların emineyle gırıştırırken gız misssssler gibi gohuyordu,bu benim garının yanına girdimmi dersin ekşimiş hamur dayanabilirsen dayan.Garıyı sonunda boşadi.

Leeeeennnn arhadaşlar bu arhadaş galiba doğru söylüyor.

ingilizlerin bir zamanlar çok güzel bir taze kadın artistleri vardı.

Adı Key Kendıl dı.

Ona benzer Ezınede şahane 22 yaşında bir dulla tanışmıştım.

Kocası azılı bir mafiyaydi.Polislerce vurulmuştu.

Bununla mercimeyi fırına verıyorduk,yanlış anlamayın başka şey yok.

Kizla öpüştükten sonra kızın tadı 15 gün ağzimdan gitmezdi.

O mis koku ve tad başka hiçbirşeyde yoktu.

Bu gençlik tadımı dersiniz.

Aradan uzun yıllar geçti, bir tatil kentinde karşılaştık.Sarılıştık öpüştük hemde oldukcada uzun.

Ama ne o eski şahane koku nede o eski tat vardı kadında.

sebebi ne olaki?

Tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sn Özedönüş

Bu başlıkta yazdığınız ilk mesajda dediniz ki:

İkinci görüş: Bunlar ise 9?10 yaşları arasında evlendiği konusunu kabul etmezler. Bu yaştaki evliliğin dönem ürünü olduğunu kabul etmekle beraber Peygamberin bu uygulamayı kaldırdığını söylerler. Genelde mealci olup hadisleri hiç kabul etmeyen bu kesimin alternatif olarak sunduğu herhangi bir delili görmüyoruz. Bilakis daha zayıf sayılan hadisleri kanıt gösterme peşine düşerler. Eğer Hz. Muhammed?in hayatının geneli ile ilgili bir bilgi getirselerdi daha çok inandırıcı olabilirlerdi. Bunlar bu hadisleri kitaplarına alanları ??sapık ve iftiracı?? olarak değerlendirmektedir. Bu görüşte olanlar da birinci görüşte olanlar gibi duygusal ve tepkisel bir tavır içindedirler. Ancak bu görüşte olan ve başka hadisleri delil getiren bir grup da vardır ki(çalışmalarını takdir etmekle beraber)tespitlerine katılmıyoruz. Bunu ilk mesajlarımda dile getirmiş bulunmaktayım.

Evrensel öğreti içinde düşündükleri Peygamberlerine bunu yakıştırtamadıkları için yaşını büyük gösteren zayıf dayanaklı haberlerin peşine düşerler. Oysa kanaatime göre eğer sorun küçük yaştaki ile evlilik sorun ise ??biyolojik ergenlik?? açısından 9-10 ile 17-18 yaşı arasında bir fark yoktur. Hz. Aişe, 18 yaşında bile olsa dedesi yaşında olan 53 yaşındaki biri ile evlenmiştir. Modern değer yargıları ile olaya bakıldığı zaman bu yaş bile sorunludur.

Üçüncü görüş: Yaşı 9?10 olarak kabul eden ve dönem uygulaması olarak normal gören görüştür. Eskiden beri hadis külliyatlarının sağlam kabul ettiği bu görüşü İlahiyat Fakültelerinde İslam Tarihi dalında Öğretim üyesi olanlar da kabul etmektedir. Ben de bu görüşü tercih ediyorum. Bu yaştaki evliliğin de, köleliğin kaldırılması konusunda olduğu gibi zamana bırakıldığını, hatta zamanla değişmediği takdirde devam edilmesinde sakınca görülmeyen bir uygulama olarak düşünüyoruz. Çünkü uygulamanın yürürlükte olduğu toplum??Ataerkil ve tarım toplumu??.Sosyologlar, bu toplumların özelliklerini bizden daha iyi biliyorlardır. Bu toplumda kadın, zaten toplumun bir bağımsız üyesi değil, içinde bulunduğu ailenin bağımlı bir üyesidir. Tarihçiler de, 7.yy dünyasında Arap Yarımadasının kültürel yapısını bizden daha iyi biliyorlardır.

Ancak, sözgelimi Hz. Muhammed bu evlilik ile ilgili uygulamada döneminin uygulamasına katılmışsa da buradan çıkarılacak evrensel mesaj ne olabilir?

Kanaatime göre, İslam?ın özellikle aile hukuku ile ilgili evrensel değerleri Peygamberden sonraki kuşağa bu evlilik sayesinde taşınmıştır. Karı-Koca ilişkilerinin nasıl olacağı ilgili evlilik vasıtasıyla öğrenilmiştir. Diğer eşlerinin aksine Hz. Aişe?nin İslam tarihindeki konumu çok iyi bilinmektedir.Bu öğretileri 45?50 yaşlarında kadın birinin net aktarılması zor idi.Hz.Aişe sivri zekâsı ve keskin görüşleri, önemli bir yer edinmiş bu evliliğin aslında ne anlama geldiğini göstermiştir.

Her ehli sünnet müslümanın yaptığı gibi Ayşe'nin 9 yaşında evlendirildiğini inkar etmediniz, hatta edenleri yetersiz delil sunmak ve duygusal davranmakla suçladınız ve en sonunda, bu evliliğin müslümanların aile hayatı için önemli bilgiler sağladığını ve bu yüzden için çok hikmetli olduğunu söylediniz.

Bizde gayri ihtiyari itiraz ettik. 9 yaşında kız çocuklarının resimlerini astık, bize inanmıyorsanız bir ilkokula gidip ortalama 9 yaş kız çocuğunun neye benzediğini kendiniz görün dedik. Bu yaşta bir kızın henüz kadın değil, çocuk olduğunu görebilmek için peygamber olmaya gerek yok, en sıradan insalar bile bu çocuklara elini süremez dedik.

Bunları böyle söyleyince sanırım dank etti ve geri vites almak zorunda kaldınız. Ayşe evlendiğinde 9 yaşında olmaz bu imkansız dediniz ama hiçbir delil getirme ihtiyacı hissetmediniz. Oysa Buharinin bu hadisi çok sağlam bir rivayettir, siz benden daha iyi bilirsiniz gerçi.

Siz modernist islamı eleştiren, ehli sünnet bir müslüman olduğunuz için son yazdığınız paragraf benim için bir anlam ifade etmiyor. Sizin yapmak istediğiniz şey, beğendiniz hadisleri keyfi olarak seçmek, beğenmediklerinizi inkar etmek, ama yemezler. Ya modernistler gibi bütün külliyatı inkar edeceksiniz ( bergüzar, epifun, tatar..), yada her ehli sünnet gibi en azından Buhari gibi bir islam tarihçisinin kitabından cımbızlama yapmayacaksınız, ne yazmışsa iman edeceksiniz (illegaltm,sadeceta, cübbeli...).Karşınızda keriz yok sizin

tarihinde jadı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Sn Özedönüş

Bu başlıkta yazdığınız ilk mesajda dediniz ki:

Her ehli sünnet müslümanın yaptığı gibi Ayşe'nin 9 yaşında evlendirildiğini inkar etmediniz, hatta edenleri yetersiz delil sunmak ve duygusal davranmakla suçladınız ve en sonunda, bu evliliğin müslümanların aile hayatı için önemli bilgiler sağladığını ve bu yüzden için çok hikmetli olduğunu söylediniz.

Bizde gayri ihtiyari itiraz ettik. 9 yaşında kız çocuklarının resimlerini astık, bize inanmıyorsanız bir ilkokula gidip ortalama 9 yaş kız çocuğunun neye benzediğini kendiniz görün dedik. Bu yaşta bir kızın henüz kadın değil, çocuk olduğunu görebilmek için peygamber olmaya gerek yok, en sıradan insalar bile bu çocuklara elini süremez dedik.

Bunları böyle söyleyince sanırım dank etti ve geri vites almak zorunda kaldınız. Ayşe evlendiğinde 9 yaşında olmaz bu imkansız dediniz ama hiçbir delil getirme ihtiyacı hissetmediniz. Oysa Buharinin bu hadisi çok sağlam bir rivayettir, siz benden daha iyi bilirsiniz gerçi.

Siz modernist islamı eleştiren, ehli sünnet bir müslüman olduğunuz için son yazdığınız paragraf benim için bir anlam ifade etmiyor. Sizin yapmak istediğiniz şey, beğendiniz hadisleri keyfi olarak seçmek, beğenmediklerinizi inkar etmek, ama yemezler. Ya modernistler gibi bütün külliyatı inkar edeceksiniz ( bergüzar, epifun, tatar..), yada her ehli sünnet gibi en azından Buhari gibi bir islam tarihçisinin kitabından cımbızlama yapmayacaksınız, ne yazmışsa iman edeceksiniz (illegaltm,sadeceta, cübbeli...).Karşınızda keriz yok sizin

Sn jadı.Öncelikle ciddi bir eleştiri getirdiğiniz için teşekkür ederim.Aişenin erken yaşlarda evlendiği rivayetlerinden kaçıp geç yaşlarda evlendiği yönündeki rivayetlere sığınmış değilim.Bugün toplumda yaşı ile ilgili iki ciddi görüş var.9 ve 18-19..Ben ilk mesajımı yazdığımda bu konudaki araştırmalarım sürmekteydi.Yani aslında bu mesajım ta 2 yıl önceye dayanıyordu.Ben birçok konuda fikirlerimi değiştiriyorum.Bu konuda ad fikirlerim değişebilir.En başta bu forumlara üye olduğumda 18-19 yaşlarda olduğunu söylüyordum.

Mesela 06.11.2006 da tespitim 19 yaştır.

http://www.yaziyaz.com/forum/96894-post145.html

1 yıl onra yaşının 9-10 olabileceğine geldi.

http://www.yaziyaz.com/forum/288709-post24.html

En son ise yaşının küçük olabileceğine ama 9 sayısının abartılı olduğuna kanaat getirdim.

Şu geçenlerde yazdığım yukarıdaki 5 maddelik yazdığım mesaja göre erken yaşta evlilik gerçekleşmiş.Ama Aişe kimi zayıf birisi için bunun 12-13 tan önce olması mümkün değildir.Çünkü ergen olması bile mümkün değildir.Şimdi burada bunu tartışmaya açmışım.Bu konuda fikrim değişebilir.Ben gerçeği aradığım için hiçbir fikre saplanarak kalmıyorum.Yoksa bu kaypak fikirlilik değildir.Birçok konuda böyleyim.Savunma niyetiyle de değil.Mesela mucize görüşüm de şu an kadar dört aşama geçti.Bunu normal görüyorum.

Öte yandan ben ne modernist ve reformcu ne de gelenekçi bir ehli sünnetim.Modernistleri eleştirdiğim gibi kaç gün önce de gelenekçileri eleştirdim.Onun için zaten fikirlerim araştırmama bağlı olarak değişmektedir.Buharinin başım üzerinde yeri olmakla beraber onun da insan olarak yanılabileceğini gözönünde bulundururum.Aslında burada hem modernsitleri aşan(buhariyi kabullenme) hem de gelenekçileri aşan(buhariyi eleştirebilme) bir konumdayım.Ne yazık ki bu dengeli duşuşumdan kimseye yaranamıyorum.

Zaten bazı müslüman araştırma forumlarda da aynı durumda biliniyorum.Son derece gelenekçi çevrelere göre mezhepsiz biriyim.Diğer yandan mealcilere göre ise ehli sünnete bağlı,ahademisyen olduğu halde doğmatik biriyim.Buna sevniyorum.Demek ki ortada dengedeyim ki kimseye yaranamıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...