Jump to content

Kimse %100 İman etmez


Recommended Posts

Aslında sadece Türk müslümanları değil, tüm islam alemi tam iman etmez, ama yasakçı İslam ülkeleri yüzünden Türk müslümanları biraz daha bunu ifade edebiliyor...

Nasıl mı?

Koskoca Allah yasak dediği halde içkisini içer, çünkü kimseye bir zararı olmadığı müddetçe birkaç kadehin sıkıntı verebileleciğine AKIL erdiremez!

Koskoca Allah yasak dediği halde nikah yapmadan iki kişinin rızası varsa korunarak ilişkiye girmenin günah olabileceğine AKIL erdiremez!

Koskoca Allah kıl dediği halde cumadan cumaya da olur der, ben zaten iyi biriyim Allah bunu biliyor der, namaz kılmaz,

Koskoca Allah başını ört dediği halde saçın bir cinsel obje olabileceğine AKIL erdiremez, başını açar!

Koskoca Allah arapça yolladık dediği halde Türk müslümanı Allah'ın Türkçe bilme ihtimalini düşünerek taleplerini (dualarını) Türkçe yakarır!

Hatta cübbeli ile bu forumdaki bir tartışmamızda bana aynen şöyle söylemişti: Siz de bizi iyice ot sandınız herhalde. Ben her yaz 3 ay çeşmede tatil yaparım.

Evet Cübbeli bile tam inanmaz, inansaydı AKLI ona git 3 ay Mekkede geçir ya da orada harcayacağın parayla müslüman aç ülkelere yardım yap derdi. Ama o nerde geçirir tatili: Çeşme'de. Kaç ay: 3 Ay.

Niçin: Herkesin içindeki o dile getirmeye cesaret edemediği mantıklı yanın ağır basması ve bu dünyada hayatını yaşa, öbür taraf belki de hiç yok diyen gizli sesin çağrısı olabilir...

%100 iman eden birisi, diğer tarafta sonsuz yaşam ve nimetler olduğuna inanan kişi asla bu dünyayı düşünmez, gece gündüz içten ibadet eder, ev araba için çalışmaz, dağda kırda yatar kalkar namaz kılar, kuru ekmek yer Allah diye diye de ölür.

Ama bunları göremezsiniz etrafınızda. İçten içe buranın son durak olduğunu buranın tadını çıkarmak gerektiğini fısıldayan o ses sizi ele geçirir. Yapmanız gereken tek şey ya varsa ihtimaline karşılık müslümanım demek ve rahatlamak, bu hayatı yaşamaya, keyif almaya devam etmek değil mi?

Evet Türk insanı inanç profili; tatlısu müslümanı, içindeki gerçek insansa genleriyle yeni nesillere Akıl ve mantığı nakış gibi işleyen ve güçlendiren erdemli bir şahsiyet.

Çok değil, 100 yıl sonra Türkiye'de müslümanlar azınlıkta olacak! Demedi demeyin, çünkü bu din bize TERS!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Halk arasında çok yaygın kullanılan bir laf var "işimiz allaha kaldı" . Bu söz aslında Türk halkının ateist olduğunun kanıtıdır. İşinin allaha kalması demek çok umutsuz durumda olduğun anlamaındadır :) . Hatta bazılar abartarak "işimiz allaha kaldıysa yandık" falan der. hehe

Link to post
Sitelerde Paylaş

bence 5-10 yıl sonra islami ülke kalmayacak,müslümanlar her ülkede azınlık olucak,araplardan gelicek darbeyi hepimiz görücez.

ey mollalar kaçının medeniyet geliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet kesinlikle doğru tesbitler..

Hakiki iman sahibi dünyadan kendini soyutlar.Hatta belki kişi imanın derecesine göre dünyadan uzaklaşır ahiretini düşünür ona ciddi çalışır..

Yazınızda tek katılmadığım nokta kimsenin bu tür bir imana sahip olamayacağı yanlışıdır..

Bu tür imana sahip olanlar var.Kendilerine veli kullar denir.

Hayatını hizmete adamış hizmet etmiyor ise dünyadan çekilmiş belki bir mağaraya sığınmış gurbette dolaşan biridir veli kullar.

Evlerine girseniz belki bir kilim bir döşek bir yemek tasından başka hiçbirşey bulamayacağınız kişiler..

Öldüklerinde ise eski püskü bir kaç parçadan başka birşeyler bırakmayanlar..

İslamda bunlar esastır.

Mal biriktirilmez eline bugun yarım trilyon geçse bugun harcamaya bitirmeye bakarsın.Eğer ömrün varsa ömrün yettiğince zaten rızkın senledir bugun yarım trilyon öbür gün 1 lira yada 2 lira..

Malı iyilikte harcamak hemde malı harcamakta acele etmek esastır..

Hatta en güzeli hiç mal sevdalısı olmamaktır olursa harcarsın kısa zamanda olmaz ise ibadetini yapar ölümü beklersin.

''DÜnyada ki malınız bir yolcunun azığı kadar olsun''

Hadisinin öğretmesi ile o veli kullar böyledirler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Halk arasında çok yaygın kullanılan bir laf var "işimiz allaha kaldı" . Bu söz aslında Türk halkının ateist olduğunun kanıtıdır. İşinin allaha kalması demek çok umutsuz durumda olduğun anlamaındadır :) . Hatta bazılar abartarak "işimiz allaha kaldıysa yandık" falan der. hehe

Türk insanının bu sözle atesit oldugu sözünü ilk senden duyuyorum.Türk insanı hepsini bilir fakat uygulamaz.Günahıda bilir , yasaklarıda bilir ama türk milletine yasak dersen sırf yasak oldugu için onu yapması türkler için alısılmıs birşeydir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu iyi bişey değil, bu yozlaşım. Gerçi geçmişte de asla %100 iman eden insanalr olmadı.

Ama yine de yoz bir davranıştır. Hayatın anlamı saydığın şeye, hayatın pahasına bağlandığını, inandığı sanarken bir taraftanda onandan uzak durmak, çift taraflı yaşamak, bu saçmalıktır.

İnsan gözü doymaz bir yaratık, inanç konusunda da öyle, din yetmiyor tek başına dinin yanında başka şeyler de inanmak istiyor, hoşuna giden ne varsa hepsini istiyor.

Bu durum insanların zihnini dinden temizlemez, ülkeyi yıllar sonra ateist yapmaz.Bu iyiye işaret değildir. Bu tutarsızlığın mantıksızlığın işaretidir.Bu durum insanları sadece daha kötüye sürükler.

Dinin mantıksız olduğu doğrudur, ama insanların en azından tek bir mantıksızlık seçmeleri ve onda tutarlılık göstermeleri tamamen mantıksızca davranıp hem dini hem din dışı şeyleri kabullenmelerinden daha iyidir.

İnsanlar ateist yada başka bişey olmadan önce tutarlı olmalılar, yoksa ne olursa olsun hiç bişey olmayacak sadece lafta değişecektir.

Bunu yobazlıkla karıştırmayın, tutarlı olmak yobaz olmak demek değildir...

tarihinde NiHiL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Halk arasında çok yaygın kullanılan bir laf var "işimiz allaha kaldı" . Bu söz aslında Türk halkının ateist olduğunun kanıtıdır. İşinin allaha kalması demek çok umutsuz durumda olduğun anlamaındadır :) . Hatta bazılar abartarak "işimiz allaha kaldıysa yandık" falan der. hehe

bir de ''senden gelecek olan allahtan gelsin.'' vardır. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Dağda kırda yatar kalkar namaz kılar, kuru ekmek yer.

Saçmalamışsın. Bu dediğin meczupça bir hareket. Herşeyin bir sırası ve ölçüsü var..

Ama tabiki ara sıra, dağların eteklerine çıkmak iyi oluyor.. Temiz hava, yakıyorsun mangalı vs.

tarihinde Tatar Ramazan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
bence 5-10 yıl sonra islami ülke kalmayacak,müslümanlar her ülkede azınlık olucak,araplardan gelicek darbeyi hepimiz görücez.

ey mollalar kaçının medeniyet geliyor.

sana birilerinin gerçeği anlatması lazım. millet şeriat geliyor diyor , malezya olacağız diyor, sen ne diyorsun

ben ce daha da çoğlacak ha şu var inanma ibadetten fanatikliğe kayacağını düşünüyorum. yani namaz yok, oruç yok, zekat yok, şu yok bu yok ama türban denilince, ezan türkçe okunacak deyince mangal da kül bırakmama derecesinde bir fanatiklik bahsettiğim şey

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şöyle demen lazım; " Kimse %100 ibadet edemez. "

İman etmek inanmaktır. Birşeye ya inanırsın ya inanmazsın. Sorgulamakta ise zaten kafanda inanmayı ya da inanmamayı seçmişsindir, sadece neden inanıp inanmadığını anlamaya çalışıyorsundur.

tarihinde /akrep tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Halk arasında çok yaygın kullanılan bir laf var "işimiz allaha kaldı" . Bu söz aslında Türk halkının ateist olduğunun kanıtıdır. İşinin allaha kalması demek çok umutsuz durumda olduğun anlamaındadır :) . Hatta bazılar abartarak "işimiz allaha kaldıysa yandık" falan der. hehe

jadı having orgasm.

Resmen sinekten yağ çıkarmaya çalışıyorsun.

-Kimse %100 iman etmez

+Evet doğru tespit

-özellikle türkler

+ Çok doğru hatta işimiz Allah'a kaldı diyorlar. Türklerin hepsi Ateist ate at ooo yea yea say my name ohşşşş

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nihayet dinlilerle dinsizlerin üzerinde ittifak ettikleri bir konu çıkmış

demek hakikat payı büyük bende bir katkı yapayım hatta oran vereyim:

"Herkesin, iman mukabilinde, bu zemin yüzü kadar bağlar ve kasırlarla müzeyyen ve

bâki ve daimî bir tarla ve mülkü kazanmak veya kaybetmek dâvâsı başına açılmış.

Eğer iman vesikasını sağlam elde etmezse kaybedecek.

Ve bu asırda, maddiyyunluk tâunuyla çoklar o dâvâsını kaybediyor.

Hattâ bir ehl-i keşif ve tahkik, bir yerde kırk vefiyattan yalnız birkaç tanesi kazandığını sekeratta müşahede etmiş; ötekiler kaybetmişler.

Acaba bu kaybettiği dâvânın yerini, bütün dünya saltanatı o adama verilse doldurabilir mi?"(1945)(meyve risalesi Risale-i Nur On Birinci Şua - s.953)

yani Türkiye gibi biryerde ve 1940-45li yıllarda imanla kabre girme oranı %5

%95i imansız gider ebedi cehenemde kalır diyor. Enteresan değilmi?

tarihinde AhmetBaha tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Adanalı arkadaşlarım çoktu bir ara. 5-6 kişi oturmuş hem içiyoruz hem tartışıyoruz. İkisi dayı-yeğen. Bir ara tartışma alevlendi. Yeğen, hakkında tartıştığımız bürokrat hakkında "Ne din ne iman var bu Allahını s...ğimde" diye bir laf söyledi. Aynı anda dayısı "Allah'a küfür etme bak şimdi s...cem Allahını" diyerek elinin tersini gösterip yeğeninin üzerine doğruldu hafiften.

Bir arkadaşımız (cumadan cumaya da olsa namaza giden, orucunu tutan ama ortama da uyup zaman zaman bir iki tek atan bir müslüman arkadaşımız) hariç hepimiz kahkahaya başladık. O müslüman arkadaşımız tebessüm ederek "Allah belanızı versin sizin lan" deyince, dayı durdu durdu ve gayet ciddi bir tavırla: "Yav gusura galmayın. Ben gızgınlığınan ediyim, bu Allahını s...ğim eylesine ediy" deyince tartışma sona erdi.

Güldük...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslümanlar değil %100 inananmak, iman etmek, tam tersine tanrı diye bir şey olmadığına en sıkı ateistden bile daha emindir.

Onların insanlara ve kendilerine kakalamaya çalıştığı şeyin tanrı değil, mafya lideri Allah olduğunu çok ama çok iyi bilirler. Sadece bunu akıllarına getirmemek için bu cümleyi akıllarında telafus etmezler, hepsi bu. Bunun da sebebi "ya varsa" dır.

Fakat bu "Ya varsa" dediği şeyin de tanrı olduğunu filan sanmayın, onlar tannrının olmadığına herkesten fazla emindir. Onların "ya varsa" diye düşündüğü şey, "ya o sapık Allah varsa" şeklindedir.

Aslında çok da nefret ederler Allah'dan. Ateistlerden daha fazla nefret ederler. Fakat "ya şu sapık Allah varsa" fikrinden dolayı, seviyormuş gibi kendisini kandırmaya çalışırlar.

Kimi dindar müslümanlar ise gerçekten severler. Bunun da nedenleri vardır: Kendisi gibi olanı sevme duygusu.

Tatlı su müslümanları ise Stokholm sendromundan dolayı sevebilirler.

Stokholm sendromunu bilirsiniz. Bir tür sapıklıktır. Nedeni bilinmiyor ama bence bilinmesi gerekir, çünkü çok basit bir sebebi var stokholm sendromunun.

Stokholm sendromu, rehin alınanın ve rehin alana karşı duyduğu bir aşkdır.

Örneğin kendisini kaçırıp tecavüz edene aşık olan bayanlar vardır. Banka soygunları sırasında, rehin alınan kişilerden, soygunculara karşı sevgi besleyen kişiler vardır.

Bu stolkholm sendromunun sebebi ise değer verilme, sevilme ihtiyacından kaynaklanır.

Örneğin bir sapık, bir bayanı kaçırır, günlerce döver, işkenceler yapar ama onu öldürmez. Ona yiyecek ve su filan verir. İşte o sapığın bu davranışı, o rehineye bilinç altı, "sevilme, değer verilme" duygusu yaşatır. Bu duygunun sebebi ise, "elinde fırsat olduğu halde, üstelik de bir numaralı sapık olduğu halde, beni öldürmedi. Üstelik de bana yiyecek ve su verdi. Ben değersiz olsaydım, sevilmeyecek bir insan olsaydım, bana bunları yapmazdı. Demek ki en kötü şartlarda bile sevilebiliyorum, değer görebiliyorum".

O sapık ona, en küçük bir olumlu davranışta bulunsa, o pozisyonda, o davranışı büyüttükçe büyütür. Çünkü avunacağı artık başka bir şey kalmadığı için, sapığın o minicik olumlu davranışı ile avunmak zorundadır. O davranış ile teselli bulmaktadır.

Zamanla(hızlı bir şekilde) , sapık o davranışlarıyla, onu sevindiren kişi konumuna geçer. Onu sevindiren kişi olduğu için ise sevilir.

Türbanlı kadınların, bu kadar aşağılanmaya razı olmalarının sebebi de budur. Stokholm sendromu. Sapıkların elinde esir çünkü, sapığın en ufak bir olumlu davranışına aşık olabiliyor. kaçacak yeri de yok. Başka bir dünyası yok çünkü. O, o dünya için üretilmiş, o dünyaya göre şekillendirilmiş olduğu için, o sapıkla aynı dünyada yaşamak zorunda. Başka bir dünyanın maceralarını göze alabilecek kadar gelişmiş olmadığını bilmektedir.

Bir müslümanın gözünde, Allah da böyledir. Onu esir almış bir sapıktır. Cehennemde kaynar sular içiren, cennetinde 9 yaşındaki hurileri, 70 yaşındaki heriflere peşkeş çekerek porno film çekimi yapan, dünyada ise benim hoşlandığım şekilde mi aşna fişna yapıyorlar, yoksa başka türlü mü diyerek, yatak odalarından bile çıkmayan bir sapık. Sıçarken bile bokları seyrediyor, o kadar sapık yani.

Son derece çocuk ruhlu birsapık; hem en gizli yere saklanıyor, hem de onu bulamayan çocukları, istedikleri kadar iyi çocuk olsunlar, cayır cayır yakıyor. Üstelik bu sapığa karşı hiç bir güç yetmiyor. Tamamen esirsiniz yani.

Eleştiri bile kabul etmiyor, tam bir sapık.

Siz ateistler olarak bu sapığın sapıklıklarını görüyorsunuz da, sapıkla birebir muhattap olan, esir düşmüş müslümanlar göremiyor mu sanıyorsunuz? Görüyorlar ama onlar ya varsa mantığı ile, esir durumdalar. Seviyormuş gibi yapmaya veya Stokholm sendromuyla sevmek zorunda kalmaya mecbur kalıyorlar. Dışardan ahkam kesmek kolay, sen de esir düşsen sende aynı şeyi yaparsın.

Bilirsiniz, kul aynı zamanda da köle demektir. Köle ise esir demektir.

Müslüman; bir tanrı olmadığına neden bu kadar emindir, onu da açıklayayım. Eğer bir yüce tanrı olsaydı, onu o sapık Allah'ın elinden mutlaka kurtarırdı da ondan. Yukardan ona seslenirdi, "Allah diye bir şey yok, korkma" derdi.

Bu gün Allah'ı yok etme fırsatı çıksa, Allah'a müslümanlardan fazla saldıran olmaz. Bütün hırslarını dökerler.

Dinlerini savunduklarına da bakmayın, bütün bunların hepsi, esir düştükleri sapığa yaranmak için. Sapık onları sevsin de, kendilerine daha kötü şeyler yapmasın diye.

Kendisi gibi olanı sevme duygusuna dönelim. Bunun Stokholm sendromu ile alakası yok. Bu; Allah'ı bir sapıkdaş olarak sevme duygusudur. Din onu Allah'ın sapık karakterine büründürmüş ve en güzel ahlak bu diyerek övmüştür.

Sapık din ile, sapık Allah ve sapık kulu, sürekli birbirlerine iltifat ederek, birbirlerini kutsayarak sapıklıklarını gizlemeye çalışırlar. Böylece, birbirlerine yardımcı oldukları için, kendilerine yardım edeni severler. Birbirlerinin sapıklıklarını aklama yardımıdır bu.

Sapık Allah, sapık din ve sapık kulları, birbirleriyle yardımlaşarak tam bir takım oyunu oynarlar. Bu yüzden, stokholm sendromu haricinde, Allah'ı gerçekten seven müslümanlar takım ruhu taşırlar. Takım tutar gibi din tutarlar.

Dikkat ederseniz, dinlerini savunurken verecekleri cevap kalmayınca, tıpkı fanatik takım taraftarları gibi, slogan atmaya başlarlar.

"Ne fener, ne beşiştaş nede Trabzoon, bu sene Allah şampiyooon".

"Dünyada müslümanlık çığ gibi yayılıyo" yalanlarıyla slogan atarlar. Onun takımını tutan taraftarlar artıyor yani. Fanatik taraftar nasıl takımının taraftarı çoğaldıkça sevinirse, aynı şey. Sürüdeki koyun sayısı ne kadar çoğalırsa, kurd'a yem olma ihtimali, koyun başına azalmaktadır. Bu da sürüyü daha güvenli kılar. En iyi sürü, en büyük sürüdür. Üstelik sürün büyük olursa, yan mera'nın koyunlarını bastırıp, oranın otlarını da yiyebilirsin.

"Bunların hepsi mi sapık?" demeyin. Hepsi sapık. En az sapık olanı, Stokholm sendromu sapığıdır. Biz de dinden çıkmadan önce sapıkdık. Bunun sapıklık olarak kabul edilmemesinin tek sebebi, bu türden sapığın sayısının çok olmasıyla hastalığın normal görülmesidir ve bu hastalığın ölümcül olmamasıdır. Şöyle düşünün. İnsanların %98'inin normal olarak şeker hastası olduğu bir durumda, şeker hastalığı bir hastalık olarak görülmez.(hele ki bu hastalıktan kimsenin ölmedişğini afra edersek). Kalanların da çoğunun sağlam olduğunu toplumda gizlediğini, şeker hastası taklidi yaptığını düşünün, esas anormallik şeker hastası olmayanlarda olur.

Bunların hepsi hastadır, sapıktır. Stokholm sendromuyla Allah'ı sevenler az, sapıkdaş olduğu için sevenler ise çok sapık.

Fakat bu, kurtulunmayacak, amansız bir hastalık değildir. Hastalığının farkında olan, yani dininin gerçeklerini öğrenip, Allah denen sapıktan kurtulabileceğini bilen, bu hastalıktan kurtulabilir. Yeter ki, tam sapık dinciler onların bunu öğrenmesine engel olamasınlar. Bu da zamanla olacak.

Tanrı filan değil, gözü dönmüş bir sapığa tapıyorlar. Mecbur kaldıkları için.

Tanrının olmadığına, senden, benden eminler.

Saygılar, sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evet kesinlikle doğru tesbitler..

Hakiki iman sahibi dünyadan kendini soyutlar.Hatta belki kişi imanın derecesine göre dünyadan uzaklaşır ahiretini düşünür ona ciddi çalışır..

Hayatını hizmete adamış hizmet etmiyor ise dünyadan çekilmiş belki bir mağaraya sığınmış gurbette dolaşan biridir veli kullar.

İşte biz onlara şizofren diyoruz İllegal. Hiçbir normal, sağlıklı insan böyle yaşamaz. O insanlar tipik şizofrenler işte.

Siz de hikmet arıyorsunuz onlarda.

Bu kadar basit.

Mesela sizin o Sait, hatta şu salya sümük ağlayan Fethullah da şizofren.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...