Jump to content

kuranı rezil eden matematiksel hata nihayet yanıtlandı..


Recommended Posts

On 27.12.2017 at 18:29, araştırmacı21 yazdı:

 

 

  On 24.12.2017 at 00:08, Sundance yazdı:

 

Bu madde ile Nisa-12 arasında bir çelişki bulunmuyor mu?  (diyorsunuz)

 

Her iki ayette de çocuğu ve babası olmadığı haldeki durumu belirtiyor.

Nisa-12'de 1 erkek veya 1 kız kardeş bulunursa 1/6, daha çok kardeş var ise toplamda 1/3 pay düşerken, Nisa-176'de 1 kız kardeşe 1/2, 1 erkek kardeşe tümü, 2 veya adaha fazla kız kardeş ise 2/3 pay düşüyor.  (sizden alıntı)

 

Nisa-12: Eğer ölen bir erkek veya kadının çocuğu ve babası bulunmadığı halde kelâle olarak (yan koldan) mirasına konuluyor ve kendisinin bir erkek veya kızkardeşi bulunuyorsa, bunlardan herbirinin miras payı terekenin altıda biridir. Eğer mevcut olan kardeşler bundan daha çok iseler, bu takdirde kardeşler mirasın üçte birini zarara uğratılmaksızın aralarında eşit olarak taksim ederler. (sizin gösterdiğiniz meal)

 

Cevap:

 

Bu gösterdiğiniz mealdeki  YAN KOLDAN ne demektir?  Bunun anlamı;  buradaki mirascı ve ölen kişi sadece ANA tarafından kardeştirler,babaları ise ayrıdır.İşte bu nedenle Nisa-12.ayette babaları aynı olmayan kardeşler birbirlerine varis olsalar az (altıda bir) alırlar.Nisa-176 da ise,hem mirasçı, hem de terekeyi  bırakıp ölen kişi hem anne, hem de baba tarafından kardeştirler/öz kardeş.Bu nedenle hem anne,hem de baba tarafından kardeş olanlardan biri ölürse,hayatta kalan ölenin öz kardeşi  fazla alır (yarısını).

 

Nisa-12: ‘’…..Ve eğer anne ve babası olmayan bir erkek veya kadına yan koldan (anne tarafından) varis olunuyor  ve bir erkek kardeş veya bir kız kardeş bulunuyorsa,her birine edilen vasiyetten veya borçtan arta kalanın altıda biri düşer….’’şeklindedir.

 

Yani Nisa-12.ayetteki mirasçı ile ölen kişi sadece anne tarafından (yani üvey) kardeştirler.Nisa-176 de ise,hem anne,hem de baba tarafından (ÖZ) kardeştirler.İşte bu nedenle Nisa-176 deki öz kardeşler daha fazla alırlar.Nisa-12 de ise sadece anne tarafından kardeş oldukları için az alırlar.

 

İşte bu iki ayet arasında bir çelişki asla söz konusu değil. Çünkü birinde SADECE ANNE TARAFINDAN (ÜVEY) KARDEŞTİRLER,DİĞERİNDE İSE,HEM ANNE,HEM DE BABA TARAFINDAN (ÖZ) KARDEŞTİRLER.

 

İşte doğal olarak öz kardeşler daha fazla alacaklardır.

 

Ama bu konuda bazı mealler de maalesef eksik çeviri vardır.

 

Ayrıca, şu meallere de bakabilirsiniz.

 

1- Diyanet İşleri (eski):  2- Ali Ünal: 3-Ali Fikri Yavuz: 4- Bekir Sadak: 5- Celal Yıldırım: 6- Elmalılı (sadeleştirilmiş): 7- Hayrat Neşriyat:

 

Nisa-12.ayetle ilgili tefsir metni de aşağıdadır.Yani Nisa-12.ayet sadece anne tarafından /tek koldan/ kardeş olanlarla ilgilidir.(yani üvey kardeşler)

 

قوله وله أخ أو أخت يتعين على قول الجمهور في معنى الكلالة أن يكون المراد بهما الأخ والأخت للأم خاصة لأنه إذا كان الميت لا ولد له ولا والد

(التحرير والتنوير

 

Saygılar.

 

 

 

Haklısınız, tefsirlerde de öz - üvey ayrımı olduğu anlaşılıyor.

 

Ancak yine de verdiğimiz örneğe cevap vermemişsiniz.

 

İşin ilginç noktası öz kardeşe - üvey kardeşe kadar ayrı ayrı ayet indiren Allah, paydaların toplamı paya eşit olmadığı zaman ne yapılacağına dair ayet göndermeye gerek duymamış.

 

Nisa-12’den sonra insanların sorması üzerine Nisa 176 ile öz kardeşlerin durumu hakkında ayet gelmesi ise Allah’ın insanların sorularına muhattap olduğu gibi bir izlenim veriyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 755
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

On 27.12.2017 at 19:19, araştırmacı21 yazdı:

 

 

1-Evrende denge var.

Ama bu denge kusursuz değil.

Örneğin güneşimiz uzak bir gelecekte dünyayı da yok ederek sönecek  (diyosunuz)

 

Zaten Kur’an’a göre de bu evren her ne kadar mükemmel de olsa, yine sonsuza dek öyle kalacak değildir,zaten  yaratıcı tarafından evren bu şekilde tasarlanmış ve dizayn edilmiştir, yani onun da bir ömrü vardır,bir gün (kıyamet süreci başlar) güneş dünyayı da yok edebilecek ve güneşteki nükleer faaliyetler son bulup, güneşi oluşturan hidrojen ve helyum gazları da oluşmayacak ve sonunda güneş sönüp gidecektir. İşte kur’an’ın tabiriyle o zaman kıyamet süreci başlayacaktır…..

Zaten Yaratıcı kudret,şu anki evren,güneş vs.ilelebet kalacak şekilde yaratmış değildir. Çünkü yaratcı,bu evreni ve içinde bulunan her şeyi bir süre için tasarlayıp yaratmıştır.(kıyamete kadar).Yaratıcı evreni,güneşi böyle tasarlayıp yaratmışsa,bu bir kusur değildir. Çünkü  sonsuza dek evren böyle kalsın diye yaratmamıştır..

-------------------

Nasıl ki bir kaldırımın bir noktasından çıkan tek bir çime bakıp da bu kaldırım çim için tasarlanmış diyemiyorsak evrenin de insan için tasarlandığını söyleyemeyiz.  (diyorsunuz)

 

Söz konusu kaldırım ve  ve ona güzellik veren çimler bile o yerin ve orada yaşayan insanlar için tasarlanmamış mı?  O kaldırım niçin yapılmış ve çimler  niçin oraya yerleştirilmiştir? Yoksa bunlar insan için değil de başka yaratıklar için mi tasarlanmıştır. Yol,cadde,sokak,kaldırım,yeşil alanlar, parklar, şehir planı vs.her şey kimin için tasarlanmıştır?

Zaten biz de ‘tek bir çime bakmak gibi kainattaki tek bir tasarıma bakmıyoruz, biz de bildiğimizin tümüne bakıyoruz,çünkü bunların tümü birbirlerini tamamlıyor.Tıpkı bir ürünün,bir yapının bütün malzemeleri gibi.

Neticede,tasarlanıp yaratılmış muazzam bir eser (bir kainat) vardır.Bur eser/kainat,madde üstü, üstün bir zeka,bir akıl,bir bilinç ve irade sahibi Yaratıcı bir kudret tarafından tasarlanıp yaratılmıştır.

-----------------------

3-Evrenin çoğu noktasında (çoğu derken gerçekte hemen hemen tamamında) dediğiniz şekilde dengeler yaşamın oluşması için elverişli değil….’’ diyorsunuz.

 

Tamam,yaratıcı yaşam için bu evren yerine başka bir evren de yaratabilirdi. Ama önemli olan evrenin ve yaşamın oluşmasıdır,ha bu evren ,ha başka bir everen hiç fark etmez. Çünkü bu mevcut evren yerine başka bir evren de olsaydı,yine kendi kendine veya tesadüflerle meydana gelmesi söz konusu olamazdı.Yani değerlendirilmesini yaptığımız konu ister bu mevcut evren olsun,ister başka bir evren olsun,her iki evren de kendi kendine veya tesadüflerle meydana gelmesi ilmen,aklen ve mantıken mümkün değildir.

Ayrıca şöyle desek de yine yanlış olmaz. Kendi kendine veya tesadüflerle meydana gelemeyecek bir eser varsa, (kainat gibi) ister tasarımlı ve dengeli olsun,ister olmasın, o eseri var olmaya zorlayan ve etkileyen bir faktörün ve bir etkileyeceğinin de var olması ilmen,aklen ve mantıken yine gerekecekti . Yani bu mevcut evren yerine başka bir evren de olsaydı,yine şu anki evrenin yaratıcısı tarafından meydana gelmiş olacaktı.Çünkü evren evrendir, ha A evreni olsun,ha B evreni değişen ne olur?

 

Fabrika örneğinde fabrika tıkır tıkır çalışmıyor. Fabrikada devamlı hatalar oluyor. Siz hatalı olan ürünleri görmeyip fabrikanın kusursuz olduğunu öne sürüyorsanız bizim ne suçumuz var? (diyorsunuz)

 

Asil benim anlatmak istediğim o fabrikanın kusurlu olup olmadığı değil,belki söz konusu fabrikanın kendi kendine veya tesadüflerle kurulup meydana gelemeyeceğidir. İşte evren de onun gibidir, kendine veya tesadüflarla meydana gelmiş olma ihtimalı ilmen,aklen ve mantıken mümkün değildir.Çünkü her eserin bir müessiri,her binanın bir banisi,her resmin bir ressamı,her tasarımın bir tasarımcısı vs.vardır.Hiçbir şey kendine kendine olmamıştır.

 

Ayrıca diyorsunuz ki, ‘’ Eğer kriter tasarlanma ise evren insan için hiç de uygun bir yer değildir.’’  

 

Bu da doğru bir sav değildir.Çünkü eğer insan ve diğer canlılar bu evrende yaşayabiliyorsa, güneşin ışığından,enerjisinden yararlanbiliyorsa,heva,su ,toprak,gıdalar,hatta ağaçlar,bitkiler,diğer canlı türlerinden vs. insanoğlu yararlanıyorsa,bunlar olmayınca da insan yaşayamayacaksa, hangi mantıkla bu evren insan için hiç de uygun bir yer değildir,diyebiliriz?

Saygılar.

 

1-Güneşin dünyayı yok etmesinin kesinliğiyle evrenin geleceğini birbirine bağlamışsınız.

 

Evrene biçtiğiniz ömür ise ufkunuzun ne kadar dar olduğunu gösteriyor.

 

Keşke Kuran’ı araştırdığınız kadar müspet bilim dallarına da biraz göz atsaydınız. 

 

Verdiğiniz cevap da, hem kusursuz denge, hem de dengesizlik Allah’ın hikmeti menvalinde. Hem nalına, hem mıhına olmuş sizinkisi.

 

2-Kaldırım örneğinde “çim” tasarının amacı değildir. Tasarıyla alakası bile yoktur. Bu benzetmede tasarım kaldırımı, çim ise insanı ifade etmektedir. Evrende değil bir sokağın kaldırımı, bütün dünya kaldırım olsa, insanın yeri tek bir çim tanesi bile etmez. Buna rağmen tasarımın amacının insan olduğunu iddia ediyorsunuz. İddianın ne kadar boş olduğunu göstermek için söylüyoruz. Yoksa evrende bir tasarım filan yoktur. Koskoca bir kaostur evren. Biz bu kaos içinde anlık olarak koşulları uygun bulunca türemiş olan çim tanesi gibiyiz. Yoksa koskoca evrene bakıp da insanların hiç bir zaman ulaşamayacağı, bilgi sahibi bile olmasına imkan olmayan mesafedeki şeylerin sadece insan için yaratıldığını iddia etmek düşünce yapınızın şirazesi kaydığını gösterir.

 

3-Evrenimizden başka evrenler olmasının olası olduğu yönünde iddialar var günümüzde. Hatta bu evrenlerin sonsuz olması bile olası olduğu iddia ediliyor. Böyle bir durumda bu evrenlerden bazıları yaşam için uygun olacaktır doğal olarak. Bizim evrenimizin de evrenler içinde böyle uygun bir evren olmadığı ne malum? 

Evren hakkında başka iddialar da var. Ortaya konan modellerin tümü de evrenin tanrı yaratımı olduğundan daha çok bilime, akla ve mantığa uyuyor. Anlayacak kadar bilim, akıl ve mantık seviyeniz varsa elbette.

Evrenin nasıl oluştuğunu bilim henüz aydınlatmadı. Bilimin aydınlatmadığı bu noktaya bakıp da “Bilmiyoruz öyle ise Allah yaptı” demek yanlış bir yaklaşım. Daha önce çok örneğini gördük.

Zamanında dünyanın insan için yaratıldığı ve  tek olduğu, bütün gök cisimlerinin onun bir parçası olduğu iddia ediliyordu. Sonra güneş sistemi gözlemlendi, bu iddia çöpe gitti. Aynı şekikde üzerinde yaşam oluşmasına müsait dünyanın da sadece insan için özel dizayn edildiği iddia ediliyordu. Ancak gördük ki sadece gözlemlediğimiz evrende güneş benzeri milyarlarca yıldız var. Bu yıldızların çoğunun gezegenleri var. Bütün evren için milyarlar x milyarlarca gezegen söz konusu. Demek ki “her şey insan için tasarımlandı” iddiası yanıltıcı olabiliyor.

4-Evrenin hemen hemen tümünde belirttiğiniz uygunsuz koşulların olduğunu söylüyoruz. Dünya üzerinde bile sınırlı bir alanda yaşayabiliyoruz. 

E madem evren özel olarak insan için tasarlandı o halde neden bu kadar sınırlıyız?

Hayvanlar, birkilerden yararlanma konusuna gelince, virüsler bakteriler de insandan yararlanıyor. Yoksa evren bunlar için tasarlanmış olmasın? Doğrusu “her şey insan için” derken dünya üzerindeki diğer yaşamlara saygı göstermeden bencilce sahiplenmek oluyor sizinkisi. 

 

Özet olarak tüm bu tartışma “Evren ne kadar muhteşem, demek ki Allah yaptı” teması içeriyor. Bilim bu gün evren hakkında bir çok bilgi önümüze koyuyor. 

Artık yıldızların nasıl oluştuğu, gezegenlerin nasıl oluştuğu, insanın nasıl oluştuğu hakkında bilgi sahibiyiz.

 

Bilmeyen birinin bilen birine “Ben bunları bilmediğin için nasıl olduklarını kafamdan atıyorum, hadi sen de benim bu uydurduklarıma inan” demesi ne kadar abes ise sizin tasarımlanmış evreni gelip de bize anlatmanız o kadar abes oluyor.

 

Sizin reçeteniz daha az ilim, daha çok bilimdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cevabını alamadığımız soruyu tekrarlayalım.

 

Miras 120 TL diyelim.

 

Aşağıdaki mirası taksim ediniz.

 

Bir hanım ölüyor. Eşi ve 4 (üvey) kardeşi sağ. Çocuk, ana, baba yok.

 

Eğer hanımlarınızın çocukları yoksa, bıraktıkları mirasın yarısı sizindir.

 

Eğer mevcut olan kardeşler bundan daha çok iseler, bu takdirde kardeşler mirasın üçte birini zarara uğratılmaksızın aralarında eşit olarak taksim ederler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 dakika önce, araştırmacı21 yazdı:

 

Nasıl bir soru?  Ben de hatırlamıyorum.Ayrıca başka bir meşguliyetim olduğundan her zaman burayı da takip edemiyorum.!!!

 

 

10 saat önce, Sundance yazdı:

Cevabını alamadığımız soruyu tekrarlayalım.

 

Miras 120 TL diyelim.

 

Aşağıdaki mirası taksim ediniz.

 

Bir hanım ölüyor. Eşi ve 4 (üvey) kardeşi sağ. Çocuk, ana, baba yok.

 

Eğer hanımlarınızın çocukları yoksa, bıraktıkları mirasın yarısı sizindir.

 

Eğer mevcut olan kardeşler bundan daha çok iseler, bu takdirde kardeşler mirasın üçte birini zarara uğratılmaksızın aralarında eşit olarak taksim ederler.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, Sundance yazdı:

 

 

 

 

 

Sayın Sundance,

Cevabını alamadığımız soruyu tekrarlayalım. (diyorsunuz)

Miras 120 TL diyelim.

Aşağıdaki mirası taksim ediniz.

Bir hanım ölüyor. Eşi ve 4 (üvey) kardeşi sağ. Çocuk, ana, baba yok

Eğer hanımlarınızın çocukları yoksa, bıraktıkları mirasın yarısı sizindir.

Eğer mevcut olan kardeşler bundan daha çok iseler, bu takdirde kardeşler mirasın üçte birini zarara uğratılmaksızın aralarında eşit olarak taksim ederler.  (sizden alıntı)

 

Buradaki miras şöyle taksim edilir.

Eş önce  1/2  Yani ( mirasın yarısı olan 60 tl.yi alır.

Üvey kardeşler de birden fazla oldukları için 1/3  (yani 40 tl. alırlar.

Geri kalan 20 tl.yine eşe geri döner.

Çünkü başka bir varis kalmadığı zaman terekenin tümünü eş aldığı için,üvey kardeşler paylarını aldıktan sonra yine arta kalan 20 tl.yi de o alır. 

Yani üvey kardeşler 40 tl.alırlar,eş ise, 60 + 20 = 80 tl.alır. Böylece terekeden bir şey kalmaz.

 

Bunun bir benzer örneği aşağıdadır. (Arapça)

 

توفيت امرأة عن أخ وزوج، لا أصول لها ولا فروع:

أ – نسدد الديون.

ب – ننفذ الوصية إن وجدت. ونفترض أن الباقي بعدهما 100 ليرة سورية.

 

ت – نعطي الزوج النصف فيبقى 50.

 

نعطي الأخ السدس، أي 100 ÷ 6 = 16.66 فيبقى 33.34.

 

نعطي الباقي وهو 33.34 للزوج إضافة إلى النصف الذي أخذه كزوج على أساس أن النصف هو الحد الأدنى للتركة.

ألا ترى كيف أن الأخ يرث كل تركة أخته إن لم يكن لها زوج، وهذه مثلها. أي أن الزوج يرث كل شيء في حال لا أصول ولا فروع ولا إخوة. وكذلك الزوجة ترث كل شيء في حال لا أصول ولا فروع ولا إخوة.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Karaiskakis yazdı:

Eğer söz konusu ayette sözünü ettiğiniz türde bir hata var ise, bu hata Kuran'ın değil, Matematiğindir. Zira Kuran kusursuz ve mutlak doğruluğun ölçütüdür. Dolayısıyla burada rezil olanda Matematiğin kendisidir.

 

 

 

 

Salak deyince de kızıyorsun sonra. Kardeşim senin Allah'ın bi ayet göndermiş ve ordA bi hesap yapmış. Senin iddana göre matematiği de zAten Allah yaratmış. Hadi insanoğlu için Özgür iradesi var hata yapabilir diyorsun, matematik dediğin şey somut bile değil nasıl hata yapabilir. Ki bahsettiğimiz şey de sırdan 4 işlem muhabbeti. Matematiğin de mi Özgür iradesi var diyorsun? Arkadaş aptallığın da kendi içinde bi sınırı olmalı...

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, Karaiskakis yazdı:

 

Hayır kardeşim, Kuran hatalı olamaz. Bu sebeple yanlış olan matematiktir. 

Sonra salak deyince de kızıyorsun. Salaksın işte. Matematiksel hesap yapan kendi kitabın. Madem öyle hiç o hesaba girmeseymiş. Bu da mı sınav yani. Allah şunu mu diyor ozaman: ben matematiği yarattım , kendi kitabıma da koydum ama ona da öZgür irade verdim. O da yanlış yapabilir hatta kendi kitabıma aldığım bölümlerde bile. Siz o zaman ne matematiği ciddiye alın ne de Benin kitabımdaki matematiksel hesapları. Çünkü ben onları kitabıma sırf siZi imtihan etmek için koydum. Bakalım mtematiksel hTa olmasına rağmen benim kitabıma inanacak mısknız onu merak ettim. 

Bu mudur yani?

 

malsın vesselam 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, Karaiskakis yazdı:

 

Sevgili kardeşim,

 

Allah bizim imanımızı denemek için bu matematik denilen saçmalığın ortaya çıkışına izin verdi. Fakat dediğim gibi matematik bir hurafedir sadece. Son dönem bilimsel çalışmalarda bu gerçeği ortaya koymaya başlamıştır. Bir kaç yıla kadar da İsviçreli bilimadamları bu gerçeği açıklayacaklar ve Matematik denilen hurafe, tarihin çöplüğünü boylayacaktır. 

şimdi bu ne bu. Demek son dönem bilimsel çlışmalar. O çalışmaları bizimle de paylaşır mısın acaba:)))) 

demek İsviçreli bilim adamları ha. Şeyhinin bok kokusunda mı çıktı bunlar:)))). 

 Nasıl bi trollsün çözemedim henüz

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, Karaiskakis yazdı:

 

Sevgili kardeşim,

 

Allah bizim imanımızı denemek için bu matematik denilen saçmalığın ortaya çıkışına izin verdi. Fakat dediğim gibi matematik bir hurafedir sadece. Son dönem bilimsel çalışmalarda bu gerçeği ortaya koymaya başlamıştır. Bir kaç yıla kadar da İsviçreli bilimadamları bu gerçeği açıklayacaklar ve Matematik denilen hurafe, tarihin çöplüğünü boylayacaktır. 

Matematik hurafe  diyen adamın diğer iletilerinde newton pascal ismindeki matematikçileri örnek göstermesi aptallıktır.?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Hiçkimse... yazdı:

şimdi bu ne bu. Demek son dönem bilimsel çlışmalar. O çalışmaları bizimle de paylaşır mısın acaba:)))) 

demek İsviçreli bilim adamları ha. Şeyhinin bok kokusunda mı çıktı bunlar:)))). 

 Nasıl bi trollsün çözemedim henüz

Foruma dalga geçmek içinde gelmiş olabilir.

celal şengörde bokun yenebileceğini savunuyordu.?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
59 dakika önce, sofratuzu yazdı:

Foruma dalga geçmek içinde gelmiş olabilir.

celal şengörde bokun yenebileceğini savunuyordu.?

 

Karaiskais midir nedir işte o trol önceden atayizmiş de bi şeyhle tanışmış. Boku güzel kokuyor diye imana gelmiş. Şimdi de o şeyhin bokunu temizliyormuş:)))))) belki yiyordur da bilemem. Sonuçta idrar içmekmiş bok yemekmiş bu kafadakiler için mübarek şeyler ??? 

frekans farklı biliyon mu. Ne demiş ki celal Şengör bok için ? Bok mu yemiş o da anlamadım ??

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Hiçkimse... yazdı:

Karaiskais midir nedir işte o trol önceden atayizmiş de bi şeyhle tanışmış. Boku güzel kokuyor diye imana gelmiş. Şimdi de o şeyhin bokunu temizliyormuş:)))))) belki yiyordur da bilemem. Sonuçta idrar içmekmiş bok yemekmiş bu kafadakiler için mübarek şeyler ??? 

frekans farklı biliyon mu. Ne demiş ki celal Şengör bok için ? Bok mu yemiş o da anlamadım ??

kenan evren döneminde yapılan işkenceleri savunmak için böyle bir söz söylemişti.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, sofratuzu yazdı:

kenan evren döneminde yapılan işkenceleri savunmak için böyle bir söz söylemişti.

Aynı müslüman mantığı ozaman. Saçma bişeyi savununca bok yemeyi bile olağan sayan bi zihniyet:)))

ancak şu da var. Gaita transplantasyonu bir tedavi şekli olarak kullanılıyor günümüzde. Öyle bok deyip geçmemek lazım. Önemli. Hem de çok... 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, Karaiskakis yazdı:

 

Yine elma ve armutları birbirine karıştırmışsınız. Matematik hurafe ve haramdır ama Pascal'ın yaptığı matematik helaldir.. O bir dindar olarak helal matematik yapmıştır. İkisi arasındaki farkı ayırt edebilmeyi öğrenin.

Hastasın sen kesin. Fazlaca şeyh boku yemek sende serebral vajinasyona sebep olmuş :))))) 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, Karaiskakis yazdı:

 

Yine elma ve armutları birbirine karıştırmışsınız. Matematik hurafe ve haramdır ama Pascal'ın yaptığı matematik helaldir.. O bir dindar olarak helal matematik yapmıştır. İkisi arasındaki farkı ayırt edebilmeyi öğrenin.

Matematik kişiye göre değişmez.

Pascalın matematiğinde 2 + 2 = 4  hurafe matematiğinde 5 mi ediyor?

Tanrı bile matematiğin kurallarını değiştiremez.?

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 27.12.2017 at 08:09, Dr.AldRe yazdı:

 

Anlayacağını kavrayacağını bilsem gerçekten usanmadan sabahlara kadar sana anlatırım ama boş. Kitabının dediği gibi senin gözlerine perde inmiş ama bir tanrı tarafından değil bizzat kendi kendine perde çekmişsin. Bir çok müslüm arkadaşın başına gelenle aynı durum. @Sundance sana gerekli cevabı vermiş zaten. Ama aynı uslanmaz ve anlamaz tavırların devam ediyor, edecektir. Dinin sana sorgulama izni vermez sadece işit ve itaat et.

 

 

Sizin bu iddianızın tam aksine benim dinim, benim kur’an’ım her konuda aklını kullanmayan,düşünmeyen,araştırıp öğrenmeyen,sorup sorgulamayan insanları şiddetle kınamaktadır.Bu bağlamda üç yüze yakın ayet insanların kendi aklını kullanmasını,sorup sorgulamasını,araştırıp öğrenmesini istemektedir.

Bu nedenle‘’Dinin sana sorgulama izni vermez sadece işit ve itaat et.’’şeklindeki ifadeniz tamamen mesnetsiz ve anlamsızdır. Ayrıca benim inandığım kur’an akle,düşünmeye,bilime ve araştırmaya o kadar önem veriyor ki,akli olmayanları sorumlu tutmaz,bilenle bilmeyenleri de bir tutmaz…!!!!!

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, araştırmacı21 yazdı:

 

 

Buradaki miras şöyle taksim edilir.

Eş önce  1/2  Yani ( mirasın yarısı olan 60 tl.yi alır.

Üvey kardeşler de birden fazla oldukları için 1/3  (yani 40 tl. alırlar.

 

Buraya kadar tamam. Kuran’da nisa-12 ile tarif edilmiştir.

 

16 saat önce, araştırmacı21 yazdı:

 

Geri kalan 20 tl.yine eşe geri döner.

Çünkü başka bir varis kalmadığı zaman terekenin tümünü eş aldığı için,üvey kardeşler paylarını aldıktan sonra yine arta kalan 20 tl.yi de o alır. 

Yani üvey kardeşler 40 tl.alırlar,eş ise, 60 + 20 = 80 tl.alır. Böylece terekeden bir şey kalmaz.

 

Burası Kuran’a uygun değildir. Kuran’da açıklama bulunmadığı için tamamen uydurma bir yöntemdir. Aynı avl gibi. 

 

Sonuçta Kuran’ın paylaştıramadığı miras, insan müdahalesi ile paylaştırılmıştır.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dikkat çekici olan eş - ana - baba - 3 kız örneğinde kan bağı olmadığı için öncelikle eşin hissesinin verilip mirasla ilişkisi kesileceği ve geri kalanın kalansız bölüm haline dönüştüğü ve böylece hata bulunmadığı şeklinde yorumlarken, eş - 4 üvey kardeş durumunda eşin kalan mirası alarak aslında ilişiğinin kesilmediği şeklinde yorumlamışsınız.

 

Daha önce de hem nalına hem mıhına konuştuğunuzu belirtmiştim. Siz Kuran’da miras paylaşımında hata olmadığını her duruma göre ayrı yöntem uydurarak savunuyorsunuz.

 

Başka bir örneğe bakalım:

 

Bir hanım ölüyor. Geriye eşi, anası, 3 öz kızkardeşi ve 4 üvey kızkardeşi kalıyor.

 

 - 

Eğer hanımlarınızın çocukları yoksa, bıraktıkları mirasın yarısı sizindir

 

Eğer ölenin kardeşleri varsa terekenin altıda biri ananındır.

 

Eğer (ölenin) iki kız (öz) kardeşi varsa, bıraktığının üçte ikisi onlarındır.

 

Eğer mevcut olan (üvey) kardeşler bundan daha çok iseler, bu takdirde kardeşler mirasın üçte birini zarara uğratılmaksızın aralarında eşit olarak taksim ederler

 

Bu miras paylaşımı her iki yönteme de uymuyor. Burada ister önceliği eşe verin, ister vermeyin, geri kalan miras da paylaştırılamıyor. Yeni bir yöntem uydurmanız gerekecek.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Hiçkimse... yazdı:

Hastasın sen kesin. Fazlaca şeyh boku yemek sende serebral vajinasyona sebep olmuş :))))) 

 

 

Matematik yüce yaratıcının insanoğluna bahşettiği en büyük nimetlerden biridir.Çünkü matematik bir ilim dalıdır,kur’an ilme ve ilim adamlarına çok değer vermektedir.Bir ilim  dalı olan matematikte ise bir hata yoktur,eğer burada bir hata varsa o da matematikte değil,belki insanın yanlış hesaplamasında ve kullandığı yanlış yöntemdedir. İşte Karaiskakis arkadaşın matematiğe hurafa demesi vs.kur’an’a ve yüce yaratıcının mesajlarına da tamamen aykırıdır,onun kur’an’a aykırı bu sözleri de asla kabul edilemez.Onun bu sözleri ne kur’an’a,ne de müslümanlara mal edilir. Bu nedenle bir müslümanın onun bu tür düşüncelerini tasvip etmesi de mümkün değildir.

Diğer ateist arkadaşlara gelince,onların bu denli hakaret içerikli sözleri de asla tasvip edilmez!!!     

Herkese hayırlı ve mutlu yıllar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...