Jump to content

kuranı rezil eden matematiksel hata nihayet yanıtlandı..


Recommended Posts

bu yazılan yazı turan dursunun sitesinden araklanmış bi yazıdır.turan dursun un müridleri elbette böyle çarpıtacaklardır.

Ne yani kur'an'da yok mu ayetler?

Turan Dursun sitesinden alıntı olsa ne olur?

Elinin altında kur'an yok mu aç bak ayetlere

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 755
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ne yani kur'an'da yok mu ayetler?

Turan Dursun sitesinden alıntı olsa ne olur?

Elinin altında kur'an yok mu aç bak ayetlere

takma kardeş bunlar böyledir işlerine gelmedi mi çarpıtma.. güya müslüman geçinirler ama tek ayet okumamışlardır.. yazık...

bu arada fıs fıs fıs mıs mısmırmrımır

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 8 months later...

Birde bunu deneyin...

Varsayalım ki, bir adam öldü ve geride üç kız evlat, bir ana, bir baba ve eşini bıraktı. Yukarıdaki ayetlere göre miras paylaşımı şöyle olacaktır: Üç kız evlada mirasın 2/3'ü, ana ve babanın her birine 1/6, karısına 1/8 kalacaktır. Bu durumda, matematik yapalım:

(2/3)+(1/6)+(1/6)+(1/8)= 27/24 = 1,125 bulunur! (1,0 olması gerekirdi!..)

Bu örneği verip, akılları sıra çelişki bulanların yanıldıkları nokta şurası: Kuran her ihtimale göre, ayrı ayrı mirasçıların basit kesirlerini vermemiştir. Öyle yapsaydı, yüzlerce ihtimal için yüzlerce ayet indirmesi ve her seferinde de mirasçıların alacağı mirası söylemesi gerekirdi ki bu pratik açıdan mümkün değildir. Kuran, bunun yerine, birkaç ayetle mirasçıların birbirlerine göre durumunu belirlemiştir.

Şimdi örneğimize bakalım!

Bu örneğe göre Kuran'ın belirlediği basit kesirler ve bu basit kesirlere göre mirasçıların birbirlerine göre durumu şöyledir:

kor1.jpg

Şimdi de mirastan alacakları kesin paylara ve buna göre birbirlerine göre durumlarına bakalım:

kor2.jpg

Görüldüğü gibi, Kuran'da belirlenen mirasçıların birbirlerine göre durumları milim şaşmamaktadır!

Burada yapılan işleme avliyye denir ve bu işlemde ayette belirlenen mirasçıların birbirlerine göre durumlarını veren oranlar, belli bir sayıyla genişletilir -ki pay ve payda aynı sayı ile genişletildiğinden, değer değişmemiş olarak kalır-.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sanırım yukarıdaki hesabı buraya asan diğer mesajları okumamış..

Bunlarla işimiiiiz çooook..

Zaten başlığı açan bu avliye yöntemini vermiş..

Avliyeye cevabınıda vermiş..

Sizden tekrar tekrar bu avliye saçmalığını yazmanız değil, buna verilen cevabı cevaplamanızı bekliyoruz..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Birde bunu deneyin...

Bu örneği verip, akılları sıra çelişki bulanların yanıldıkları nokta şurası: Kuran her ihtimale göre, ayrı ayrı mirasçıların basit kesirlerini vermemiştir. Öyle yapsaydı, yüzlerce ihtimal için yüzlerce ayet indirmesi ve her seferinde de mirasçıların alacağı mirası söylemesi gerekirdi ki bu pratik açıdan mümkün değildir. Kuran, bunun yerine, birkaç ayetle mirasçıların birbirlerine göre durumunu belirlemiştir.

Kur'an miras'tan kaç pay alınacağını belirtmiştir. Mirasın toplamı X belliyse bütün kesirleri de hesaplanabilir. Milyonlarca ayete gerek kalmaz. Bu mucizevi bir hesap yöntemi değil. Burada çocuk kandırmıyorsunuz. Örneğin anne yarısını baba da yarısını alır denirse X/2 ve X/2 hesaplanır. Fakat Kur'an karşımıza hesap hatasıyla çıkıyor.

Hesap hatasını düzeltmek isteyenler de yüzyıllardır olayı yüzlerine gözlerine bulaştırıyor.

Şimdi örneğimize bakalım!

Burada yapılan işleme avliyye denir ve bu işlemde ayette belirlenen mirasçıların birbirlerine göre durumlarını veren oranlar, belli bir sayıyla genişletilir -ki pay ve payda aynı sayı ile genişletildiğinden, değer değişmemiş olarak kalır-.

Kalmaz.

X miras ise 2x/3 + x/6 + x/6 + x/8 = x + x/8 olarak paylaştırılırsa 9x/8 miras paylaştırılmış olur. Kur'an hatalı sonuca varmıştır.

Eşitliğin iki tarafını 8/9 ile çarparsanız Hatalı İşlemi Düzeltmiş olursunuz.

(8/9) * (2x/3 + x/6 + x/6 + x/8) = (8/9) * 1.125x

(8/9) * (2x/3 + x/6 + x/6 + x/8) = x

Şimdi herkesin paylarını değiştirdiniz.

Birinci şahıs artık zaten alamayacağı 2/3ü almıyor, 16/27 alıyor. Oranı değişti. Yani hesabı tamamen değiştirdiniz ve düzelttiniz.

Avliyye gibi bir hesap her yanlış kesirler grubu için verilebilir. 8/9 hesabı yerine 9/10 hesabı yapalım mesela:

Kullarım X mirası şöyle bölüştürülmelidir:

x/3 + x/6 + x/6 + x/9

O zaman da topladığımızda x + x/9 = 10x/9 çıkardı.

Yani bu durumda da avliyye hesabınız değişecek,

x/3 + x/6 + x/6 + x/9 = 10x/9

(9/10) * (x/3 + x/6 + x/6 + x/9) = (9/10) * 10x/9

Bakınız yeni hesap için yeni avliyye. 9/10 hesabı. Hatta içinde 19 mucizesi bile var. Yani her durum için avliyye mümkün. Kur'an tamamen yanlış kesirler verse de her şekilde düzeltebilirsiniz. Yanlış kesir nereden gelirse gelsin düzeltebilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dört kesir olduğunu gören dincilerin kafaları karışmasın diye sade bir örnek veriyorum:

Ölen dedenin mirası. Ulu cuvcuv der ki mirasın üçte birini baba, yarısını da anne alacaktır.

Kur'an'daki hesap hatası bununla aynıdır.

Hemen avliye yapalım

x/3 + x/2 = 5x/6

Cuvcuvizm bilginleri iki tarafı da 6/5 ile çarparak hatayı düzeltir

(6/5) * (x/3 + x/2) = x

İşte size avliye.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Dört kesir olduğunu gören dincilerin kafaları karışmasın diye sade bir örnek veriyorum:

Ölen dedenin mirası. Ulu cuvcuv der ki mirasın üçte birini baba, yarısını da anne alacaktır.

Kur'an'daki hesap hatası bununla aynıdır.

Hemen avliye yapalım

x/3 + x/2 = 5x/6

Cuvcuvizm bilginleri iki tarafı da 6/5 ile çarparak hatayı düzeltir

(6/5) * (x/3 + x/2) = x

İşte size avliye.

hatayı kendisi düzeltiyor, sonra da bak kuranda hata yok diyor..

kuranda bir çok ayet felsefi olarak tartışmaya açık olduğu için işin içinden kıvırta kıvırta çıkmayı başarıyorlar kendi akıllarınca. ama bu ayet içinde matematik olduğu için kuranımatematiksel olarak çürütmüştür.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Birde bunu deneyin...

Bu örneği verip, akılları sıra çelişki bulanların yanıldıkları nokta şurası: Kuran her ihtimale göre, ayrı ayrı mirasçıların basit kesirlerini vermemiştir. Öyle yapsaydı, yüzlerce ihtimal için yüzlerce ayet indirmesi ve her seferinde de mirasçıların alacağı mirası söylemesi gerekirdi ki bu pratik açıdan mümkün değildir. Kuran, bunun yerine, birkaç ayetle mirasçıların birbirlerine göre durumunu belirlemiştir.

Şimdi örneğimize bakalım!

Bu örneğe göre Kuran'ın belirlediği basit kesirler ve bu basit kesirlere göre mirasçıların birbirlerine göre durumu şöyledir:

kor1.jpg

Şimdi de mirastan alacakları kesin paylara ve buna göre birbirlerine göre durumlarına bakalım:

kor2.jpg

Görüldüğü gibi, Kuran'da belirlenen mirasçıların birbirlerine göre durumları milim şaşmamaktadır!

Burada yapılan işleme avliyye denir ve bu işlemde ayette belirlenen mirasçıların birbirlerine göre durumlarını veren oranlar, belli bir sayıyla genişletilir -ki pay ve payda aynı sayı ile genişletildiğinden, değer değişmemiş olarak kalır-.

kardeşim sen çocuk mu kandırıyorsun? pay ve paydayı aynı sayıyla genişletiyorsun sonra bakın oran aynı diyorsun. elbette aynı olacak yok bir de farklı olsaydı bari.. bu ne eğitimsizlik ya.. git bu ayeti ilkokul 2 hocana hesaplat bakalım kuran doğru bir paylaşım yaptırabilmiş mi?

istediğin sayyıyla genişlet, istediğin sayıyla sadeleştir, kuran orada mirası paylaştırmak için bir oran vermiş. o oranı topladığın zaman mirasın tamamını aşıyor. dolayısı ile de kuran matematiksel olarak çürütülmüştür..

Link to post
Sitelerde Paylaş

sizde olmasaniz ey muslimler ne olacak bu allahın hali...kim düzeltecek hatalarını...

ayet gayet açık mirasın 2/3 yada 1/3 vs...cocuk annenin su kadar katı dememişki.yapılan paylasım miras üzerine

tarihinde methos tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 6 years later...
  • 8 months later...

Kur'an'a göre miras paylaşımında allahın matematik hatası 1 eşitliğinden artan 1+125'in olduğunu biliyoruz.
(2/3)+(1/6)+(1/6)+(1/8 )= 27/24 = 1.125
Bu video'da çikolatayı kesip farklı kombinasyonda tekrardan birleştirince 1 dilim çikolata artıyor,
nisa 11-12nc ayetlerdeki hesaptaki artan .125'e benzeyen süreçte.
Çikolatayı kesmeksizin 5X8=40 dilim çikolata sayılıyor.
Çikolatayı kestikten sonra
5X8=40+1 dilim sayılıyor, farklı kombinasyonda birleştiğinde.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ömer'in avliyesinde ............................ Allah'ın quranında.

3 kızın toplam payı= 1/1,6875 ........... allah 2/3 (yani 1/1,5) demişti.

babanın payı= 1/6,75 ....................... allah 1/6 demişti.

annenin payı= 1/6,75 ....................... allah 1/6 demişti.

zevcenin payı= 1/9 ........................... allah 1/8 demişti.

Her milletin tanrısı, milletin kültürü tarafından yeniden yorumlanmıştır ve güncellenmiştir. Burada allahı ayıplamanın paradigması, kendindeki mükemmelliği sağlamak için adım adım ve deneme yanılma yöntemiyle işleyen doğal seçilime hiç uğramadan, kendi zatını nasıl herşeye gücü yeten ve her istediğini yapabilir (kahhar ismi) niteliklerde var edebilmesine rağmen, gönderdiği miras ayetlerinin matematikle uyumsuz kalacağını ve ömer adlı halife bir insan tarafından kendi sözünün üstüne söz ekletilmesine müsade etmesindedir. Sen ki halik bir allahsın, halife ömer kadar aklın çalışmıyor muydu?

tarihinde Tumagü tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

http://www.yenimucizeler.com/bunlari-biliyor-muydunuz/kurandaki-matematik-hatasi-iddiasi-ve-bu-iddianin-gecersizligi-t74.0.html

HATA İDDİASININ GEÇERSİZLİĞİ VE KANITLARI
Yukarıda bahsedilen iddianın temel noktası,ayetlerde sözü geçen oranların her halükarda ve hangi mirasçılarla beraber olurlarsa olsunlar mirasçılara verilmesi gereken minimum miras payları olarak kabul edilmesidir. Peki, Kuran-ı Kerim’in lafzından ve biraz derinlemesine incelemeyle çıkarılan anlamından bu kabulü destekleyen veriler çıkarılabilir mi? Yoksa tam tersi bir durum mu söz konusudur?
Ayetlerde geçen bir oranın, o mirasçıya verilmesi gereken minimum miktar olarak kabul edilebilmesi için, sadece, o oranın geçtiği ifadedeki mirasçıların bulunması ve bunlar dışında başka bir mirasçının bulunmaması gerekir. Örneğin; Nisa:12 deki sağ kalan hanım eşin mirasçılığıyla ilgili olarak, “Eğer çocuğunuz varsa, bıraktığınızın sekizde biri onlarındır” ifadesinde belirtilen mirasçılar, miras bırakan erkek eşin çocukları ve hanım eştir. Bunlar dışında başka bir mirasçı ya da mirasçıların da bunlarla birlikte bulunması halinde, verilen oranlar artık o mirasçılara verilmesi gereken minimum miktar olmayacaktır ve doğal olarak mirastan daha düşük bir oranın sahibi olabileceklerdir. Dolayısıyla da örnekte verilen 1/8 den daha düşük bir oranın hanım eşin payı olması mümkündür. Diğer,anne- baba ve kız çocuklar gibi mirasçılarla birlikte mirasçı olunan durumlarda her birinin miras payı oranı, oranlama hesabıyla hisseleri oranında azaltılacaktır.
Peki , iddia ettiğimiz bu kriterin Kuran-ı Kerim’deki dayanağı nedir?
Nisa 176:
Diyanet İşleri Meali : Senden fetva istiyorlar. De ki: “Allah, size “kelâle” (babasız ve çocuksuz kimse)nin mirası hakkında hükmünü açıklıyor: Çocuğu olmayan bir kişi ölür de kız kardeşi bulunursa, bıraktığı malın yarısı onundur. Eğer kız kardeşi ölür ve çocuğu da bulunmazsa, erkek kardeş ona varis olur. Eğer kız kardeşler iki iseler, (erkek kardeşin) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer kardeşler erkekli kızlı iseler, o zaman (bir) erkeğe, iki kızın hissesi kadar (pay) vardır. Sapmayasınız diye Allah size (hükmünü) açıklıyor. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.
Bu konuda gösterilebilecek en önemli delil Nisa:176 ayetindeki “Eğer kız kardeşi ölür ve çocuğu da bulunmazsa, erkek kardeş ona varis olur (yani mirasın tamamı ona kalır)” ifadesidir. Bu ayette “kelale” olanların mirasçılarının alacakları paylar açıklanmaktadır. Kelale kelimesi “anne-babası ve çocukları olmayan” ya da “babası ve çocukları olmayan” şeklinde açıklanmaktadır. Yukarıda bahsettiğimiz ifade de sadece ölen kız kardeşin “erkek kardeşi” mirasçı olarak sayılmıştır. Hem de mirasın tamamına yani 1/1 ine sahip olacağı bildirilmiştir. Kelale kavramı ana-baba ve çocukların bulunmadığı bir durumu kapsar. Ancak, ölen kız kardeşin “eşinin” mirasçı olarak bulunamayacağı anlamına gelmez. Eşinin ya da başka herhangi bir mirasçının bulunmadığı da ayrıca belirtilmez. Burada eğer ki, erkek kardeşin mirasçılığıyla ilgili ifadeden, sadece erkek kardeşin mirasçılığından bahsedildiği için, “bir tek, erkek kardeşin bulunduğu durumda” mirasın tamamını alabileceğini kabul etmezsek, sağ kalan erkek eşin (kocanın)de miras hakkının bulunduğu bir durumda mirasın tamamının erkek kardeşe verileceğini kabul etmek zorunda kalırız. Oysa ki Nisa:12 ayetindeki “Eğer çocukları yoksa , karılarınızın geriye bıraktıklarının yarısı sizindir” hükmü gereği, bulunması olası bir mirasçı olan kocanın da mirastan ½ oranında pay alma hakkı olabilecektir. . Yani, 176.ayetteki ilgili hükümden, “sadece erkek kardeşin bulunduğu ve başka mirasçının bulunmadığı bir durumda” mirastan 1/1 pay alacağını kabul etmez isek, açık bir şekilde kendi içerisinde çelişen bir durumun ifade edilmiş olduğunu kabul etmemiz gerekecektir. Kız kardeşin miras bırakan olduğu ve erkek kardeşin mirasçı olduğu “her durumda”, erkek kardeşin mirasın tamamını alacağını kabullenirsek, sağ kalan kocasının miras hakkını çok açık bir şekilde ihlal eden bir hükmün varlığını kabul etmemiz gerekir. Bu da mantıklı düşünceye uygun değildir. Kuran’a inananların bakış açısından bakarsak da, Kuran-ı Kerim’in böyle çelişkili bir düzenleme getirdiği sonucuna gideriz, bu da inanan kişiler için kabul edilebilir değildir…
Aynı şekilde yine 176.ayette geçen “Eğer kardeşler erkekli kızlı iseler, o zaman (bir) erkeğe, iki kızın hissesi kadar (pay) vardır.” İfadesinden anlaşılacağı üzere erkek ve kız kardeşlerin bir arada mirasçı oldukları bir durumda, “mirasın tamamını”, erkeklere kızların iki katı pay verilmesi suretiyle dağıtmak gerekecektir. Burada da bulunması mümkün olan (kelale kavramına dahil olmadığı için) bir mirasçı yani sağ kalan eş söz konusudur. Ölen kardeşin cinsiyetine göre bu mirasçı koca veya hanım eş olacak ,bu duruma göre de ½ ya da ¼ pay hakkı olabilecektir. Ancak yukarıda da açıkladığımız gibi sadece ilgili hükümde ifade edilen mirasçıların var olduğu bir durumda geçerli olan oranlar olduğunu kabul edersek böyle bir sorun da kalmayacaktır.
İnternet üzerinden ulaşabileceğimiz bazı kaynaklarda yukarıda savunduğumuz görüşün aksi fikirler savunulmaktadır. Ancak bu fikirlerin yanlışlığı ayetlerin ve ayetlerde geçen kelimelerin biraz detaylı incelemesinden kolaylıkla anlaşılmaktadır. Bu fikirlerin önemli noktaları aşağıda aynen alıntılanmıştır
[“Meselâ bir ayetin bir cümlesinde “ölenin eğer çocuğu yoksa annesine şu kadar” diye geçer, diğer ayetin başka bir cümlesinde “ölenin eğer çocuğu yoksa kocasına şu kadar” diye geçer. Pratikte eğer ölen bir kadının çocuğu yok, fakat annesi ve kocası var ise, bu somut durum için her iki cümle de aynı derecede ve doğrudan geçerli olur. Yani “eğer çocuk yoksa anneye şu kadar” cümlesi bir tek ölenin sadece annesinin olduğu, başka kimsesinin (örneğin eşinin) olmadığı durumu düzenlemekle kalmıyor. Zaten bu mantıksız olurdu, cümle sadece ve sadece bu durumu (ölenin varis olarak yalnızca annesinin kaldığı durumu) düzenlemiş olsaydı, neden anneye sadece üçte bir versin? “Eğer çocuk yoksa anneye şu kadar” cümlesi, ölenin çocuğunun olmadığı, fakat annesinin olduğu her durum için doğrudan geçerli (ölenin eşi olsa da, olmasa da).
Başka bir deyişle, pratikte çıkabilecek olan durumlar (varis tabloları) tek tek bir bütün olarak tek bir ayet veya tek bir cümle bütünlüğü içerisinde ele alınmamış. Dolayısıyla ayetleri herhangi bir somut durum (varis tablosu) üzerinde uygulamak istediğimizde, üç ayeti de cümle cümle okuyacağız ve işlemekte olduğumuz somut durum (varis tablosu) için geçerli olan cümleleri tespit edeceğiz”]
Yukarıda alıntıladığımız görüşün içerisinde koyu renkle vurgulanan kısımda “eğer çocuk yoksa anneye şu kadar” şeklinde bahsedilen hüküm Nisa 11 dedir ve ayetteki kullanılışı burada bahsedilen şekle hiç uymaz. Ayette aslında “çocuğu yoksa ve ebeveyni =anne-babası ona varis olmuşsa” ifadesi geçer. Yani sadece annenin mirasçı olacağı bir durum değildir. Sadece annenin payı 1/3 olarak belirtilir ancak, babanın da anne yanında mirasçı olabileceği, geri kalan 2/3 ün ise babaya kalacağı dolaylı olarak anlaşılmaktadır.
Nisa 11 deki , “Ölenin çocuğu varsa, ana-babasından her birinin mirastan altıda bir hissesi vardır.” İfadesi de bu konu için diğer bir yönden kanıt oluşturur. Dikkat edilirse, çocukların bulunması halinde ayetlerde geçen ve bu çocukların alacağı belirtilen en yüksek oran,iki ve daha fazla kız çocuk bulunması halinde almaları gereken 2/3 lük paydır. Yukarıdaki Nisa 11 hükmünden de anne için 1/6 ve baba için 1/6 lık paylar ortaya çıkmaktadır. Burada, tek bir cümlede ifade edilen en yüksek paylar 2/3 + 1/6 + 1/6 = 3/3 etmekte ve miras eksiksiz olarak tam olarak dağıtılabilmektedir. Sonuçta, tek bir ifade de ortaya çıkan ve sadece o ifadede bahsedilen mirasçıların miras payları toplamı 1/1 i hiçbir zaman geçmemektedir. Eğer aksi olsaydı, yukarıda savunduğumuz görüşlerimizin de geçerliliği kalmayacaktı. Zira, sadece o ifadede bahsi geçen mirasçıların miras payları toplamı da 1/1 in üstünde olacaktı.
Nisa : 12 ve Nisa: 176’ daki “Kelale” Durumunda Kardeşlerin Mirasçılığı
Eşler arasındaki mirasçılıkta miras bırakanın “kelale” olduğu durumdaki miras hakları Nisa 12. ayette açıklanmıştır. Kardeşlerin yanında sağ kalan eşin bulunduğu “kelale” durumlarında kardeşlerin mirasçılığı bu ayette belirlenmiştir. Ayette “Ve in kâne raculun yûrasu kelâleten ev imraetun” şeklindeki ifadesinde “bir erkek veya hanımı kelale olarak miras bırakırsa” denmektedir. Yani zaten eşlerin var olduğu bir durum söz konusudur ve bilindiği üzere Nisa 12.ayette aslen eşlerin mirasçılığı düzenlenmektedir. Bu ayetteki oranlar sağ kalan eşin de bulunduğu ve kardeşlerle birlikte mirasçı oldukları durumu kapsar. Bu yönüyle Nisa 12. Ve Nisa 176’daki “kelale” hükümleri arasında bir çelişki ve bir uyumsuzluk söz konusu değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 weeks later...

Bu konuyla ilgili bu kadar kafa yormanıza gerek yok. Hoca Nasreddin fırkası bile var. Cocuklar sizin dediğiniz rakamlarla ilgili bir münazara yapıyor (Doğru orda Kuran yazmıyor ama şu rakamlarla). Sonra Hoca geliyor ve pratik olarak problemi çözüyor.

Yani bu kadar kendinizi yoracak bir şey değil

tarihinde azer mustafayev tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

bu yazdığın saçmalıklar ömerin neden aklına gelmemiş de - günümüze kadar avliye-reddiye diye bir kavram uydurmak zorunda kalmış ömer ?

sizler ömerden daha mı iyi anladınız kuranı ? sizler ömerden daha mı HAS müslümanlarsınız ?

lafa bakın.. neden ömer in aklına gelmemiş miş..ben zaten hz.ömerin yaptığı uygulamanın yani avliyye ve reddiyenin Kuran a ve de mantığa uygon olduğunu anlatıyorum..yani neymiş: zaten onların gayet rahat bir şekilde aklına gelmiş ve Kuran a ve mantığa uygun olduğunu görmüşler ve uygulamışlar ..hiç bir zaman da akıllarına bu neden böyle olsun ki gibi sorular gelmemiş..

sonuçta gerçek saçmalık yine sizde ...zavallı lar..

Link to post
Sitelerde Paylaş

lafa bakın.. neden ömer in aklına gelmemiş miş..ben zaten hz.ömerin yaptığı uygulamanın yani avliyye ve reddiyenin Kuran a ve de mantığa uygon olduğunu anlatıyorum..yani neymiş: zaten onların gayet rahat bir şekilde aklına gelmiş ve Kuran a ve mantığa uygun olduğunu görmüşler ve uygulamışlar ..hiç bir zaman da akıllarına bu neden böyle olsun ki gibi sorular gelmemiş..

sonuçta gerçek saçmalık yine sizde ...zavallı lar..

Biz mi zavallıyız :D

Ne diyor Allah?

''Kadına erkeğin yarısı..''

Bak,konu kapandı..Gerisi teferruat..

Kadını erkekle bir görmeyen Allah'a inanıyorsun...Zavallı..!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biz mi zavallıyız :D

Ne diyor Allah?

''Kadına erkeğin yarısı..''

Bak,konu kapandı..Gerisi teferruat..

Kadını erkekle bir görmeyen Allah'a inanıyorsun...Zavallı..!

İslamdan önce miras olarak kadınlara hiçbir şey verilmeye biliyordu..bunu önlemek için erkeğin yarısı kadar hak tanınmış..neden yarısı kadar ,?çünkü ailenin geçiminin asli sorumlusu erkektir..Kuran daki miras hükümlerini uygulayıp bunun toplumsal olarak kötü sonuçları olduğu ortaya konulmuş mu ki bu kadar eleştiriyorsunuz..

mesela şunu bir düşünün:

sizi doğuran ve sizi bin bir fedakarlıkla büyüten annenizin,sizin ondan önce ölmeniz durumunda sizin mallarınızdan pay almasını isterdiniz değil m ?

işte çağdaş hukukta eğer çocuğunuz varsa annenize hiçbir şey kalmaz..sizce bu adil midir..Ama Allah onlara da pay verilmesini emrediyor..ne dersiniz...hangisi daha adaletli..çağdaş insanın düşünüp bulduğu çözümler mi yoksa Allah ın emrettikleri mi? bunu iyi bir düşünün..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...