Jump to content

Batı'nın En Büyük Nakşibendi Şeyhi Şeyh Nazım Kıbrısi


Recommended Posts

Şeyh Nazım Kıbrısi:

Dini kaynaklarda abartılarak ve ballandırılarak abartıldığının aksine ne annesi mevlevi tarikatından ne babası kadiri tarikatından gelir. Kendisi Larnaka (Güney Kıbrıs'ta kalan Liman şehri) doğumlu ve anne tarafından ermeni-süryani kökenlidir. Babası olduğu varsayılan şahsiyetin yeniçeri kökenli bir türk olduğuna ve kendisinin de bu nedenle bektaşiliğin etkisinde kaldığından şüpe edilir. Batının en büyük nakşibendi şehi olarak anılsa da nakşibendiliğin hiçbir usulünden haberdar değildir ve uygulamaz. Tabi din olgusuna uzak kıbrıs halkı, yeniçeri ocağında alevilik etkisinde kalarak bozulduğu iddea edilen bektaşiliğin nakşibendiliğe benzemediğini bilmediğinden ve hocayı zaten kaale almadığından şeyh nazım kıbrısinin bu konudaki yalanlarını farketmez.

Harun Yahya isimli yalançının da yazdığı gibi 1940'da istanbul üniversitesi kimya mühendisliği eğitimi almaya başlayan şeyh nazım kıbrısi (ki sadece buraya kadar yazmıştır) dini kökenden geldiği için değil öğrenci olduğu yıllarda erkek kardeşi öldüğü için aklının bir kısmını yitirmiş ve dine düşmüştür. Lübnanda müftüden islami eğitim aldığı iddea edilen şeyh nazım aniden kendini şeyh ilan ederek kıbrısa dönmüş ama deli olduğunu bildikleri için kıbrıslıların hiçbir kesimi tarafından kaale alınmamıştır. Hayatı boyunca sadece birkaç arap ülkesini ve Türkiye'yi gezmiş kıbrıslılar hariç birçok kesim tarafından el üstünde tutulmuştur. 100 ün üzerinde alman (veya benzeri) müridi olduğu doğrudur ama kendisi harun yahyanın yalanlarının aksine amerikaya islam yaymaya gitmemiştir.

Bitmeyen çorba mucizesi (rivayete göre hoca okuyup üfledikten sonra mutfaktaki kazanda pişen çorba kaç kişi alırsa alsın bitmemektedir) ile ünlü olan hoca bundan 12 sene önce birkaç matrak hemşerisi tarafından, kazana su eklerken yakalanıp fotoğrafları çekilince çok büyük alay konusu olmuş ve mucizevi gücünü su eklerken yitirmiştir :D. Evi herkese açıktır. İlk giren herkese ayaklarını öpmesi durumunda uzun uzun fetvalar verir dualar okur. Geyik yapmaya girenlerle (bunlar sadece samimi olduğu köylüleridir) ise karı kız diye ayırmadan uzun uzun geyik muhabbeti yapar. Çok matrak adamdır ve hemşerilerine uzun fıkralar anlatmayı sever. Samimi muhabbetlerde agonistik takılır ve hiçbir islami cümle kurmaz ama tanımadığı birinin yanında özellikle kameralar önünde mesafeli ama güleryüzlü nakşibendi şeyhi kimliğine geri döner. Etrafındaki müritlerinin tümü yabancı olduğundan (gariptir ki kıbrıslı veya türkiyeli mürit bulundurmaz) geyik muhabbetlerinde bel aşağı konuşmaktan çekinmez.

Hala ailesinin 1960'dan sonra taşındığı lefke kasabasındaki evinde müritleriyle birlikte kalır. Son zamanlarda yaşlılığından dolayı fazla hareket edemez hale gelmiştir. İsteyenler evinde ziyaret edip anlattıklarımın birçoğunu testedebilir. İnternette hakkında bir ordu hurafeye rastlayabilirsiniz. Ben gidip yerinde öğrenin derim :D

Komşumdur

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...