Jump to content

Dinde zorlama yok mu var mı?


Recommended Posts

Oldu, bir de yaşamaya değer olup olmadığıma sen karar vereceksin...

Siz iyice zıvanadan çıkmışsınız.

karar verecek olan ben değilim ama evrim - atomun, hücren,genin ve kromozonun karar vereceği kesin.

istersen bir de onlara sor.istersen bir emar veya ultrasyon çektir.bir neticeye bak.tıp ın tüm güzel nimetlerinden faydalan.

belkide yaşamana bir çare bulabilirler.hem de sonsuza kadar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 44
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

karar verecek olan ben değilim ama evrim - atomun, hücren,genin ve kromozonun karar vereceği kesin.

istersen bir de onlara sor.istersen bir emar veya ultrasyon çektir.bir neticeye bak.tıp ın tüm güzel nimetlerinden faydalan.

belkide yaşamana bir çare bulabilirler.hem de sonsuza kadar.

Beynin, insan benzeri bilinç barındıran uyduruk tanrılardan bağımsız işlemeyecek kadar çürümüş olabilir. Senin beynin çürümüşse banane!

Evrim, atom, hücre, gen ve kromozom tanrı değildir, bilinç barındırmaz, karar vermez! Ateizm, bir tanrının yerine bir başka tanrı koymaz: Ateizm, tanrının olmadığını söyler. Senin gibi, "tanrısızlığın" ne demek olduğunu kavrabilecek bilinç ve yetiden yoksun zavallılar ise böyle saçmalar durur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
sen nasıl ki aç ve fakir bir kişiye zakt verilmeyeceğini ve doğanın kanunu gereği zayıfın yok olması gerektiğini

sen nasıl ki koca gün aç ve susuz gezmenin delilik ve budalalık olduğunu düşünüyorsan

Arkadaşım vicdan, güzel ahlak gibi kavramların islamın tekelinde olduğunu mu düşünüyorsun?... Benim gözlemlerim ise bunun tam aksini söylüyor bana... İslamcıların malı götürme, yetim hakkı yeme haberlerinden geçilmiyor ortalık... 12 saat aç gezip akşam mükellef sofra donatıp keyif çatmayla da veli olunmuyor arkadaşım...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bazı reformcular dinde zorlama yoktur, herkes dini seçiminde hürdür, kimse kimseye karışamaz diyor. Hadis söyleyince de inkar ediyorlar.

Gelenekçiler ise (benim gibi) tam zıttı düşünüyorlar. Cizye vermeyenlerle savaşılır. Cizye onların zelil hallerinin belirtisidir.

Peki hangimiz doğruyuz. Tek kitap var ama farklı farklı görüşlerin çıkma sebebi ne?

Cübbe cevap ver hangi gelenekçi yapı dinde zorlama yokturu inkar ediyor diyor.Kadirilermi Nakşibendilermi Süleymancılarmı ha üfürme Cübbe

Cüppe üç beş yobazın dediği yapıları bağlamaz.

tarihinde marcos tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
“Dinde zorlama yoktur. Artık doğru ile yanlış birbirinden ayrılmıştır. Şeytanın yoluna uymayı reddedenler ve Allah’a inananlar, hiçbir zaman kopmayacak en sağlam dayanağa tutunmuşlardır. Allah her şeyi işitendir, her şeyi bilendir.” (Bakara 256)

Bu allah her şeyi işitiyor ,görüyorda yanıbaşımızda günahlarımızı sevaplarımızı yazan meleklere ne oluyor? Her zaman bizleyse,bizi görüyorsa banyoya girdiğimde gören yerlerini mi kapatıyor ki sonradan namaz kılarken her yerimi örttürüyor?neyi kimden saklattırıyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Peki hangimiz doğruyuz. Tek kitap var ama farklı farklı görüşlerin çıkma sebebi ne?

Aynı konuda farklı iki görüş her dinde oabilir. Doğaldır.

Ben de orucu ve namazı gereksiz görüyorum.

Hatta tanrı bile bana göre çok fazla ve gereksiz.

Allah ben olsam yarattıklarımı ne diye test edeyim?

veya niye yaratıp da yakayım?

sadist falan olmalıkyım. :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu cemaat dünyada gördüğüm en komik topluluk. Sırf sünnet diye peynir yerken yanında mutlaka ceviz yiyorlar

Ben de rakının yanında mutlaka peynir-kavun ikilisini yuvarlarım. :lol:

"sünnet mi?" diye hiç düşünmedim.

Ama bir kez tatsa muho zevkten bayılırdı bence. O gitti 100 karı ile alem yaptı.

Ne gerek var..... rakısız karı dediğin dır dır arası sex dir. Dır dır dan yakanı kurtarabilirsen sex'e zaman kalır. Kalırsa.... :lol:

Oysa rakı sonrası denese dır-dır falan duymuyorsun. Süper oluyo.... :lol:

ne saçmalıyom ya....! :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
Senin söyleyeceğin ayetlerin hepsinin cevabını verebiliriz.

Ama önce soruma cevap ver..

Ebu cehilinde sakalı vardı. Bu sana ne hatırlatıyor?

O zamanlar arap toplumunda sakal koymak bir gelenekti, traş olacak imkanlar yoktu türü şeyleri, beynin algılayabiliyor mu?

Belki beynin cimnastik yapar. Hadi çalıştır saksıyı

Beraber çalıştıralım saksıyı. Senin mantıkla yola çıkalım o devirde permatik olmadığı için sakal bırakmak zaruriydi. Ebu Cehil de bırakıyordu bu yüzden sakal sünnet sayılmıyor. Buraya kadar seni anlayabiliyorum. Şimdi benim sorum şu?

O devirdeki müslümanlar koltukaltı kıllarını ve etek traşını neyle yapıyorlardı? Yoksa o devirde hiçbir müslüman bu temizliği yapamıyor muydu? Ne dersin?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bazı reformcular dinde zorlama yoktur, herkes dini seçiminde hürdür, kimse kimseye karışamaz diyor. Hadis söyleyince de inkar ediyorlar.

Gelenekçiler ise (benim gibi) tam zıttı düşünüyorlar. Cizye vermeyenlerle savaşılır. Cizye onların zelil hallerinin belirtisidir.

Peki hangimiz doğruyuz. Tek kitap var ama farklı farklı görüşlerin çıkma sebebi ne?

Farklı görüşlerin çıkmasının sebebi ne biliyor musun o kitabı her kim yazdı ise yeterince iyi yazamamış demektir bu .

Ayrıca dinde zorlama kesinlikle vardır.İslam zorba , savaş üzerine kurulu bir dindir.

Günümüzde bir insan futbol takımı bile değiştirmeye yanaşmaz iken , bilmem kaç yıl önce gitmişler türklere veya başka milletlere anlatmışlar islamın güzellikleri insanlar da kabul etmiş miş ....Bırakın bu hikayeleri kardeşim safsata hepsi .Kılıçtan geçirmişler işte adamları öyle saçma şey mi olur.Türkler bir de gururlu insanlar olarak bilinirler değil mi ? Bu gururlu insanlar 20-30-40 yaşından sonra her ne ise dinlerini değiştirecekler ? peh...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dinde zorlama bal gibi vardır. Yani sen haklı olan kesimdesin cubbelii. Ötekiler İslamı revize eden, İslamı güzel göstermeye çalışan yumuşakçalar. Ama sen İslamın gerçek yüzüsün, o yüzden buraya lazımsın...

ara gaz vermeyelim...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

İnançlarında, ya da dininin gerektirdiklerini yapmakta herkes serbest. Ancak İran gibi şeriat ile yönetilen bir ülkeyi örnek alırsak tabiki dinde zorlama var deriz. Türkiye için aşırı bir dini zorlama yok, gördüğüm kadarıyla. Ateist arklarım da vardı dindar arklarımda hep beraber gayet iyi anlaşıyorduk. İlişkilerimizde dini ön plana almıyorduk çünkü, bizim için hep geri plandaydı. Benim için hayırlı bir ateist, hayırsız bir müslümandan kat kat daha iyi bir insandır.

Sokağa çıksam kısa shortlu kızlar da görüyorum, yemek yiyen onlarca insanda ramazan ayında. Kimse kimseye karışmıyor. Sadece bir takım yerlerde mahalle baskısı olduğu doğrudur. Örnek: Bir gün tvde bir prog. izliyordum. Mahalle baskısı üzerine, sunucu rizede halka sorular soruyordu. Rize'de bir genç kız kotla falan çok rahat gezemez demişti, o kıza kötü bakarlarmış.

Dinde zorlama dediğimiz; bir kişinin kendi seçtiği dini istediği gibi yaşayamamasıysa,öncelikle bir dini seçen kişi, o dini seçerken tüm kurallarını kabul etmiş demektir. Karşı çıkıyor, yasak olanları bildiği halde yapıyorsa zaten o dine ait değildir. Dinini iyi benimseyen ve kurallarına gayet uyan birine kalkıp birisi ibadetlerinde karışmaz, çünkü o kul ile tanrı arasındadır. Bunu bilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Bazı reformcular dinde zorlama yoktur, herkes dini seçiminde hürdür, kimse kimseye karışamaz diyor. Hadis söyleyince de inkar ediyorlar.

Gelenekçiler ise (benim gibi) tam zıttı düşünüyorlar. Cizye vermeyenlerle savaşılır. Cizye onların zelil hallerinin belirtisidir.

Peki hangimiz doğruyuz. Tek kitap var ama farklı farklı görüşlerin çıkma sebebi ne? "

Ben bu konuda şöyle düşünüyorum.

rivayet edilen hadislerin hepsine külliyyen inanmıyorum.

Bunun için kullandığım kriter şu : kur'an ...

hadislerin kur'anla çelişebilmesi kesinlikle onun doğru olmadıgını gösterir.

Rivayet edenlerin siyasi -ekonomik durumları göz önünde bulundurulmalıdır.

mesela şu hadise bakacak olursak ;

Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.a)’den şu hadis nakledilmiştir:

“Benden sonra sizlere birçok hadis nakledeceklerdir. Sizler, benden size ulaşan hadisleri Kur’an’a sunun; ona uyanı kabul edin, uymayanı reddedin.”

farklılıkların nereden kaynaklandığını bilmek için 4 büyük halifeden sonraki siyasi ilişkileri iyice incelemek lazım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Arkadaşım vicdan, güzel ahlak gibi kavramların islamın tekelinde olduğunu mu düşünüyorsun?...

Değil tabi. Bu Allah`ın tekelinde olan bir şey. Sende, sana vahyedilen, vicdan ve güzel ahlak ile süslenmiş bir insansın. Hareketlerin hep bu yönde.

Evrime mevrime uyacak olsaydın, vahşi acımasız bir insan olurdun.

Benim gözlemlerim ise bunun tam aksini söylüyor bana... İslamcıların malı götürme, yetim hakkı yeme haberlerinden geçilmiyor ortalık... 12 saat aç gezip akşam mükellef sofra donatıp keyif çatmayla da veli olunmuyor arkadaşım...

Allah`mı diyor ki, hırsızlık yapın, yetim hakkı yiyin?

Hırsızlığın, kurandaki cezasını biliyorsun.

Elbette ki oruç ve namaz, salt insanı adam etmez. Önce, iyi insan olmak, ahlaklı ve yardımsever olmak gerekmektedir. İbadeti değerli kılan bunlardır.

tarihinde Tatar Ramazan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin söyleyeceğin ayetlerin hepsinin cevabını verebiliriz.

Ama önce soruma cevap ver..

Ebu cehilinde sakalı vardı. Bu sana ne hatırlatıyor?

O zamanlar arap toplumunda sakal koymak bir gelenekti, traş olacak imkanlar yoktu türü şeyleri, beynin algılayabiliyor mu?

Belki beynin cimnastik yapar. Hadi çalıştır saksıyı

Beraber çalıştıralım saksıyı. Senin mantıkla yola çıkalım o devirde permatik olmadığı için sakal bırakmak zaruriydi. Ebu Cehil de bırakıyordu bu yüzden sakal sünnet sayılmıyor. Buraya kadar seni anlayabiliyorum. Şimdi benim sorum şu?

O devirdeki müslümanlar koltukaltı kıllarını ve etek traşını neyle yapıyorlardı? Yoksa o devirde hiçbir müslüman bu temizliği yapamıyor muydu? Ne dersin?

tatar ramazan için güncelleme

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...