Jump to content

KURANI KERİMİ KİM YAZDI?


Recommended Posts

  • İleti 85
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

“Bu Kur’an Allah’tan başkası tarafından uydurulmuş bir şey değildir. Ancak kendinden önceki kitabı doğrulayan ve o kitabı açıklayandır. Onda şüphe yoktur. O âlemlerin rabbin-dendir. Yoksa “onu Muhammed uydurdu mu diyorlar? De ki: eğer sizler doğru iseniz, Allah’tan başka, gücünüzün yettiklerini çağırın da hep beraber onun benzeri bir sure getirin” (Yunus: 37-38)

Böyle saçmasapan bir kitap gönderip (!), içinde de "bunu ben gönderdim" diye ağlaşıp duran tanrı mı olur be arkadaşım... Böyle bir tanrısal tebliğ metodu sana mantıklı geliyor mu?... Çalıştır şu saksıyı ya...

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Muhammed, sizin erkeklerinizden hiç birinin babasi degildir; ancak o, Allah'in resulü (elçisi) ve nebilerin (peygamberlerin) sonuncusudur. Allah her seyi bilendir." (33:40).

sırf şu ayet bile bir çöl bedevisinden çok daha zeki olduğuna kanıttır.

İyilik sadece islamın tekelinde söylemleri de hiç hafife alınamaz,günümüz müslümanları bile iyiliğin islamdan kaynaklandığını düşünür.

Saçma masallarla zekice kurgulanmıştır,bu benim görüşüm.

tarihinde cantona tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Muhammed, sizin erkeklerinizden hiç birinin babasi degildir; ancak o, Allah'in resulü (elçisi) ve nebilerin (peygamberlerin) sonuncusudur. Allah her seyi bilendir

bunun neresinde zeka var? herif erkek çocuğu olmadı diye hayıflanıyor. tutmuş bi de bunu kurana yazmış.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Zekice olan o kısmı değil,sonuncu olması.

Ben sonuncuyum demeseydi bu 1400 yıl içinde islam ve arap coğrafyasında neler olurdu sizce ?

Sonuncuyum demek ne demek?

Murteddd "ben ateist forum yönetilerinin sonuncusuyum" demesi artık ondan başka yönetici gelmeyecek anlamınamı geliyor.

Bu sadece şimdiye kadar gelen yöneticilerin en son geleni olduğu anlamına gelir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sen var ya, tam bir akıl fukarasısın.

sonra hacinin şu sözünü bir tefekkür etsinler :

"Kur'an'ın Muhammed tarafından yazılmadığının çok sayıda delili vardır. " Haci. rootAdmin

ondan sonra gelsinler söz söylesinler

adam bunu söylerken kuranın tek bir insanın elinden çıkamayacak kadar

yetkin bir kitap olduğundan mı bahsediyor?

bunu alıp da muhamed yazmış olamazı

o zaman allah yazmış demeye getiren bir adama ne denebilir?

[b]tüm bu delil ve isbatlar zaten birinci maddenin imkansızlğını gösteriyor[/b]
aynı şeyleri tekrar tekrar yazmıyorım yabancı ateistlerin kabul edip itiraf ettiği bir konu
kaynak mı:[color="#0000FF"]The Qur'an in its historical context[/color] bakın okuyun irdeleyin

hangi delil, hangi ispat?

senin kadar metotsuz düşünen ikinci bi adam daha görmedi forum.

neyi neye karşı referans alıyorsun?

1. maddedeki ateistlerin düşüncesini çürütmek için

2. maddede bahsi geçen ateistin bir müslümanın asla kabul edemeyeceği iddiasını mı kullanıyorsun?

2.İhtimalin imkansızlığını bildiren benim 4 önemli iddiama kimse kesin yanlış diyememiş

mohammed. kuruldan bahsetmiş eğer olsaydı öyle bir kurul tarih kitaplarında yerini alacaktı muhakkak

4 önemli iddiama ek olarak 5-Kuran ayetleri en baştan en sona kopmaz bir zincirle birbirine bağlıdır

bir ayeti inkar eden bu nednle tüm kuranı inkar etmiş sayılır 6000küsür ayet hiçbiryerde çelişmez

ve birbirine karşı durmaz bir ayet bir ayeti destekelr onu bir nevi tefsir eder.

Eğer kollektif bilinç olsaydı(haşa) muhakak incil ve tevratta olduğu gibi üslup farklılıkları ve çelişkiler olcaktı

çünkü birinin yazdığına biri ekleme yapacaktı hata yapmaması imkansızdı

Kuranı Mucizil Beyan Kelumatullahtır 40 vecihle mucizedir kainat kitabı kebirinin bir fihristidir

kainatta yaş ve kuru ne varsaiçindedir 1400 yıldır zaman ve dünya yaşlandıkça

kuran gençleşmekte ve her asra verdiği nurla tenvir etmektedir

5 yaşındaki bir çocuğun ezberleyebileceği ama 1400 yıldır okunan ama usandırmayan,

her asırda 400-500milyon bu asırda 1,5milyar müridi bulunan Kuran

hala ilk günkü gibi bıkmadan usanmadan okunuyor

ona ithafen ve onun feyziyle milyonlar cilt kitap yazılıyor onu tefsir etmek için binler farklı farklı

kitaplar yazılıyor bunların bir kısmına haşa hakikatsiz deseniz acaba hepsi demi hakikatsiz?

tam safsata, her yazdığın safsata.

zerre kadar düşünmeyi bilmiyorsun.

kendi kabüllerinle gene kendi iddialarını doğruluyorsun.

bunlara cevap vermeye değmez.

adam tuturmuş bir de bunlara kesin yanlış denmemişmiş.

senin doktora gözükmen şart ahmet can.

1- 10-20-50 KAÇKİŞİ OLURSA OLSUN KENDİ ÜSLUBUNU BU YAZIYA YANSITACAKTI

Halbuki Kuranın üslubu birinci sure birinci ayetten sona kadar hep aynıdır.

Aynı güçlü kesin eğilmez bükülmez mesaj her sure ve ayette

kendini gösterir.Demek tek kaynaktan gelir ve mucizedir.

Halbuki Kuranın üslubu birinci sure birinci ayetten sona kadar hep aynıdır.

Aynı güçlü kesin eğilmez bükülmez mesaj her sure ve ayette kendini gösterir.

bu senin kabulün, aksine kuranın içerik ve üslubu zaman, mekan ve olaylara göre değişir.

Demek tek kaynaktan gelir ve mucizedir.

üslubu aynı diye bu çıkarımı ancak sen yapabilirsin ahmet baha.

bir insan hiç mi düşünemez ya?

biz buna kendin çal kendin oyna diyoruz.

döngüsel düşünme de diyorlar buna.

2-Ayrıca indiği günden beri kuranı tetkik eden 1000lerce DAHİ ULEMA

(dahi ulemadan kasıt 5-6 yaşta kuranı hıfzeden 10-12yaşta kendinden önce yazılı tüm kitapları okuyup

bundan sınava giren ve geçen 13-15yaşta fetva verme makamına kabul edilen müslüman deha sahibi alimlerdir

googldan bakınız İmam Ebu Hanefiye İmam şafiinin hayatına nedemek istediğimi anlarsınız)

kuranı sure sure ayet ayet hatta harf harf didik didik eden bu alimler eğer olsaydı bu üslup farkını

herkesten önce farkedecekti.Farketseydi ilan edecekti, edemiyorsa münafıkane bir hayat sürecekti

halbuki bakın alimlerin fetvalarına ve hayatlarına dinin en küçük bir emrine bile inkiyad etmişler

hep gözönünde olmalarına rağmen ahir ömürlerine kadar takvalı yaşamışlar.

angut aleyhisselam, kuran ne kadar masalsa onlar da o kadar masal.

onların o derece düzgün yaşadıklarının bir vesikası mı var?

peki ya hristiyan ruhanileri, dahi hristiyan ilahiyatçıları?

bunların hepsi münafık mı?

paragraf paragraf saçmalıyorsun.

senle uğraşamayacağım daha fazla.

bilmen gerekken şu:

sürekli yanlış çıkarımlar yapıyorsun.

kendi ön kabullerinle iddialarını destek sağlayıp

tıpkı sait gibi paragraf paragraf yazıp

birşeyleri ispatladığını sanıyorsun.

oysa tek yaptığın başa dönmek.

islamı savunmak için islamın yalanlarına başvurmaktan başak birşey yaptığınız yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
sen var ya, tam bir akıl fukarasısın.

paragraf paragraf saçmalıyorsun.

senle uğraşamayacağım daha fazla.

bilemen gerekken şu:

sürekli yanlış çıkarımlar yapıyorsun.

kendi ön kabullerinle iddialarını destek sağlayıp

tıpkı sait gibi paragraf paragraf yazıp

birşeyleri ispatladığını sanıyorsun.

oysa tek yaptığın başa dönmek.

Tek yaptığın marifetmiş gibi alıntılar yapıp iki üç hakaret sallamak.. Çok doyurucu bir açıklama olmuş.. İyiki de yaptın hani.. Yoksa ateistler şu adama cevap vermedin diye doğru söylüyor olabileceği ihtimaline kapılıp imnalarına halel getirebilirlerdi...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tek yaptığın marifetmiş gibi alıntılar yapıp iki üç hakaret sallamak.. Çok doyurucu bir açıklama olmuş.. İyiki de yaptın hani.. Yoksa ateistler şu adama cevap vermedin diye doğru söylüyor olabileceği ihtimaline kapılıp imnalarına halel getirebilirlerdi...

oflaz, said dahil hepiniz aynısınız.

sizin kadar boş konuşup da birşeyler ispat ettiğini sanan

ikinci bir güruh yoktur yeryüzünde.

-kuran allah kelamıdır.

-nerden biliyorsun?

-çünkü kuranda öyle yazıyor.

daha fazlası değilsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

(Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı beğendim.) [Maide 3]

(Resulüm diyen yalancılar çıkacaktır. Benden sonra resul yoktur.) [Nesai, İ.Ahmed, Taberani]

(Kıyametten önce resulüm diyen yalancılar çıkar. Onlardan sakının.) [Müslim, Taberani]

(Diğer nebilere göre benim durumum şuna benzer. Güzel bir ev yapılır, ama bir kerpici eksiktir. Ziyaretçiler, evi beğenir. Yalnız "Şu boşluğa da bir kerpiç konsaydı" derler. İşte ben o kerpicim, nebilerin sonuncusuyum.) [buhari, Müslim]

Nübüvvet ve risalet sona erdi. Benden sonra nebi de, resul de yoktur.) [Tirmizi]

"Ey Allah'ın Resulü, siz beni çocukların ve kadınların arasında mı bırakıyorsunuz?" dedi (kalmak istemedi). Bunun üzerine (aleyhissalâtu vesselâm):

"Sen, Hz. Harun'un, Hz. Musa yanında aldığı yeri, benim yanımda almaktan razı değil misin? Şu farkla ki, benden sonra peygamber yok!" buyurdular."

[buhârî, Megâzî 78, Fezailu'l-Ashâb 9; Müslim, Fezailu'l-Ashab, 31, (2404); Tirmizî, Menâkıb, (3731).]

Benden sonra Peygamber gelseydi, Ömer Peygamber olurdu Tirmizi

Link to post
Sitelerde Paylaş
(Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı beğendim.) [Maide 3]

(Resulüm diyen yalancılar çıkacaktır. Benden sonra resul yoktur.) [Nesai, İ.Ahmed, Taberani]

(Kıyametten önce resulüm diyen yalancılar çıkar. Onlardan sakının.) [Müslim, Taberani]

(Diğer nebilere göre benim durumum şuna benzer. Güzel bir ev yapılır, ama bir kerpici eksiktir. Ziyaretçiler, evi beğenir. Yalnız "Şu boşluğa da bir kerpiç konsaydı" derler. İşte ben o kerpicim, nebilerin sonuncusuyum.) [buhari, Müslim]

Nübüvvet ve risalet sona erdi. Benden sonra nebi de, resul de yoktur.) [Tirmizi]

"Ey Allah'ın Resulü, siz beni çocukların ve kadınların arasında mı bırakıyorsunuz?" dedi (kalmak istemedi). Bunun üzerine (aleyhissalâtu vesselâm):

"Sen, Hz. Harun'un, Hz. Musa yanında aldığı yeri, benim yanımda almaktan razı değil misin? Şu farkla ki, benden sonra peygamber yok!" buyurdular."

[buhârî, Megâzî 78, Fezailu'l-Ashâb 9; Müslim, Fezailu'l-Ashab, 31, (2404); Tirmizî, Menâkıb, (3731).]

Benden sonra Peygamber gelseydi, Ömer Peygamber olurdu Tirmizi

Bunlar doğru, ama günümüzde Allah'tan kitap alan(sözde ilham ile) nebi olmayıp resul olduklarını iddia eden çook kişi var...hehe :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

kuranı, Muhammed kendisi yazmamıştır, ancak çevresinden duyduğu tevrat ve incil içerikli bilgilerle yoğurarak kendisi kurgulamış ve insanlara o dönem çok moda olan şiirsel bir dille anlatmıştır. kuranın bir kitap olarak yazımı ise Muhammedin ölümünden sonra olmuştur.

Zaten ayetler arası uyumsuzluklar ve surelerin dizilişi bunu göstermektedir. Yani şöyle ki; Muhammed iki kapak arasında yazılı bir kitap yazmamıştır. Sadece şiirsel bir dille söyledikleri vardır. Bunları katipler yazıya geçirmiş ama dağınık bir şekilde muhafaza edilmişlerdir.

Muhammedin ölümünden sonra ise bu yazılı metinler ve ezberlemiş olanların bilgisi ışığında bir araya getirilerek bugün kuran dediğimiz kitap ortaya çıkmıştır.

Kuranın allah kelamı olmadığı, kurandaki birçok sure ve ayetten belli olmaktadır.

Neticede, Kuran allah kelamı değildir ve bu durumda muhammed veya bir heyet tarafından yazılıp yazılmadığı ise önemsizdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
ALLAH A.C KURANIN BAŞKALARI TARAFINDAN UYDURULDUĞUNU VEYA ONU BİR KULUN YAZDIĞINI İDDİA EDENLERE MEYDAN OKUYUR?

“Bu Kur’an Allah’tan başkası tarafından uydurulmuş bir şey değildir. Ancak kendinden önceki kitabı doğrulayan ve o kitabı açıklayandır. Onda şüphe yoktur. O âlemlerin rabbin-dendir. Yoksa “onu Muhammed uydurdu mu diyorlar? De ki: eğer sizler doğru iseniz, Allah’tan başka, gücünüzün yettiklerini çağırın da hep beraber onun benzeri bir sure getirin” (Yunus: 37-38)

“Yoksa onu kendisi mi uydurdu diyorlar? De ki: Eğer bu davada sadık iseniz Allah’tan başka güvendiklerinizden, çağı-rabildiklerinizi çağırın da Kur’an’ın misli on süre getirin. Velev ki haberleri uydurulmuş olsun, sadece belagatine benzer olsun” ( Hud: 13)

BAKIN İNANÇSIZ ARKADAŞLAR SİZİN GİBİ 1400 SENE ÖNCEDE SİZİN GİBİLER VARDI VE UYDURMA DİYORLARDI?ŞİMDİDE SİZ VARSINIZ ALLAHIN TEKLİFİ O ZAMANDA GEÇERLİYDİ ŞİMDİ DE GÜCÜNÜZ YETİYORSA GETİRİN BAKALIM BENZERİNİ HADİ ???

EĞER GETİREMİYORSANIZ LAF KALABALIĞI YAPMAYALIM LÜTFEN.

Kuran' ın Benzeri Yazıldı: True Furqan

İslamiyetten ayrılan iki Arap, benzeri yazılamaz denilen Kuran' ın bir benzerini yedi yıllık uğraş sonucunda yazmayı başardı. Böylece bindörtyüzyıllık "Kuran'ın bir Sure'sinin bile benzeri yazılamaz" mitosu çökmüş oldu. True Furqan, Türkçede Gerçek Furkan (doğruyu yanlıştan ayırt eden) anlamına geliyor. 366 sayfa olan True Furqan, Arap Dili ve Edebiyatı profesörlerinden de geçer not aldı. Aynı Kuran' daki gibi hatta daha iyi şiirsel dil kullandığı belirtilen kitapta bu güne kadar Arapça gramer hatası da bulunamadı. Bu e-kitap şimdilik sadece Arapça ve İngilizce içeriyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
sorarım sana bu islam dinini yayan peygember sedece ve sadece tek kişi değilmiydi. halbuki buna inanmayanlar binlerce kişi değilmiydi. peki nasıl oldu da bu tek kişi dünyanın her köşesine hükmedebildi ve halen hükmediyor.bu tek başına olan kişi bunca düşmanla kafirle, saldırganla nasıl başa çıkabildiki bugün milyarlarcasını arkasından sürüklüyor.bu iş masal kitabına veya bir efsaneyi çoktan aşmış gibi.peşinden giden bu herifler ya çok aptallar yada sizden zekiler.sizin göremediklerinizi görüyorlar , sizin anlayamadıklarınızı anlıyorlar.

Muhammede inananlar binlerce kişi değildi. Medineye kaçtığında yanında yaklaşık 70 kişi vardı. Muhammedin ölümünden sonra kılıç zoruyla müslüman olanlar yavaş yavaş dinden dönmeye başlamışlardır. Ancak ilk halife ebu bekir isyanları kanlı bir şekilde bastırmıştır.

Muhammedin mekke döneminde çok fazla düşmanı yoktur. ilerleyen yıllarda ise amcası talip tarafından himaye edilmiştir.

Öyle söylendiği gibi mekkede muhammede türlü işkenceler falan yapılmamıştır.

İnsanların bu dine inanması ise ilk başta çaresizlikten ve savaş ganimeti elde etme isteğinden olmuştur. Daha sonra ise kılıç zoru ile birçok kavim islamlaştırılmıştır. Günümüzde ise müslümanlık doğumla gelen bir hale gelmiştir. bizim gördüklerimizi ve anladıklarımızı bu milyonlarca insan da anlayabilse, ortada pek müslüman kalmaz sanırım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şüphesiz biz onların: "Kur'an'ı ona ancak bir insan öğretiyor" dediklerini biliyoruz. Kendisine nisbet ettikleri şahsın dili yabancıdır. Halbuki bu (Kur'an) apaçık bir Arapçadır. (Nahl, 103)

Muhammed Esed şöyle açıklıyor:

Müşrik Kureyşlilerden bazıları Kur’an'da dile getirilen öğretilere Muhammed (s)'in kendi “uydurmaları” gözüyle bakarken, bazıları da bunların ona bir yabancı tarafından, belki, o zamanlar Mekke'de oturan yahut Muhammed (s)'in hayatının erken dönemlerinde karşılaştığı farzedilen bir Hristiyan tarafından öğretildiğini düşünüyorlardı. Şüpheci Mekke'lilerin bu konuda kasdetmiş olabilecekleri kişi ya da kişilerin “kimliği” hakkında hem ilk Müslüman müfessirler, hem de çağdaş oryantalistler tarafından çeşitli tahminler yürütülmüştür; ama bu tahminlerin hepsi bütünüyle spekülatif nitelikte olup herhangi bir tarihsel değer taşımamaktadır. Müşrik Mekke'lilerin bu kuruntusu sadece bir tek tarihsel gerçeğe işaret etmektedir ki, bu da, derinliğini, eşsizliğini inkar edemedikleri Kur’an'ın o'nun tarafından “telif edildiğini” söylemeyi bile o'na yapılmış bir iltifat olarak gören Hz. Peygamber'in düşmanlarının böylece onun (Kur’an'ın) telifini, yahut en azından esinini, hayal ürünü bir yabancı “öğretmen”e, Arap olmayan efsanevî bir kişiliğe izafe etmeleridir.

Mevdudi ise çöyle açıklar:

Bu bağlamda, hadisler, Mekkelilerin Hz. Peygamber (s.a) ile ilgisi olduğunu düşündükleri bir çok şahsın adını verir, bunlardan biri Ceber'dir (Amr bin el Hadrami'nin Rum kölesi) . Fakat bu şahısların tek ortak özelliği hepsinin de Arap olmayan köleler olmalarıdır. Kim olursa olsun, Tevrat ve İncil'i okuyan ve Peygamber'le de (s.a) bir yakınlığı olan herkes, Mekkelilere Kur'an'ın gerçek yazarının bu şahıs olduğu, fakat Hz. Muhammed'in (s.a) onun Allah kelamı olduğunu iddia ederek yalan söylediğini düşünme ve buna inanma fırsatı sağlıyordu. Bu, sadece Hz. Peygamber'in (s.a) düşmanlarının onun aleyhinde iftiralar uyduracak denli küstah olduğunu değil, aynı zamanda genelde halkın çağdaşlarını değerlendirmede adil olmadığını göstermektedir. Onlar tarihte eşsiz olan o büyük şahsiyete işte böyle kötü davranıyorlardı. Düşmanlıklarının kendi gözlerini körelttiği bu insanlar, saf Arapça olan Kur'an'ı, Tevrat ve İncil'le ilgili yüzeysel bir bilgiye sahip olan bir yabancıya isnat ediyorlardı. Bir doğruluk timsali olan Hz. Peygamber'in (s.a) söylediğini kabul etmek yerine, Kur'an'ı hiç bir önemi olmayan yabancı bir köleye isnat ediyorlardı.

Tefsir Profesörü Bayraktar Bayraklı da şöyle açıklama getirir:

Onların Hz. Peygamber'e, birinden ders aldı, biri ona öğretti diyerek iftira etmelerinin altında inkârları, inanmamaları, yalancı olmaları yatmaktadır. Çünkü Kur'ân'm ihtiva ettiği konuları bir kişiden öğrenebilmek için uzun zaman o insandan ders almak gerekiyor. Ayrıca o insanın da Kur'ân'in bütün konularını bilecek ilmi seviyede olması gerekiyor. Daha dili Arapça olmayan bir insanın, bütün bu konuları, bu edebi seviyede öğretmesi imkansızdır. Kur'ân gibi bir kitabı yazacak, öğretecek bir insanı çağımızda bile bulmak imkansızdır. O devirde bunu gerçekleştirmeyi iddia etmek aklın sınırlarını aşmaktır.

Bir de eğer böyle bir kişi var idiyse bu muhteşem kitabı onun kendisi gündeme getirirdi. Neden başkasına bu şerefi versin ki? Kur'an'da pek çok âyet Hz. Peygamber'in bu kitaba hiçbir müdahelede bulanamayacağı gerçeğini dile getirmekte, değişiklik isteyenlere bunu kendisinin yapamayacağını bildirmekte, mucize isteklerine devamlı olarak olumsuz cevaplar vermektedir. Hz. Peygamber'e soru sorulduğunda cevap vermek için zaman istemesi bu kitabı vahyen bir makamdan aldığının en önemli göstergelerinden biridir.

Durum böyle olunca kendi dili yabancı bir dil olan bir şahsın, Kur'an gibi edebiyat şaheseri olan bir kitabı Hz. Peygamber'e öğrettiği iddiası çok garip bir iddiadır ve Kur'an da bunun mümkün olmadığını kendisinin apaçık bir Arapça olduğu bilgisiyle reddetmektedir. Fussilet sûresinin 44. âyetinde müşriklerin muhtemel bir sorusu gündeme getirilerek "eğer Kur'an'ı yabancı dilde bir kitap yapsaydık o zaman 'Onun âyetlerinin açıklanması gerekmez miydi? Bu Arapça mı, başka bir dilde mi?' derlerdi" ifadesine yer verilerek yabancı dilde olmanın Kur'an'a uygun bir nitelik oluşturmadığı belirtilmektedir.

Yukarıda her ne kadar âyetlerin yerinin değiştirilmesi konusunu işlerken bu karşı çıkışı ehl-i kitabın yapmış olabileceği bilgisine yer vermiş olsak da devam eden âyetlerde konunun müşriklerin karşı çıkışlarıyla ilgili olduğu bilgisi ağır basmaktadır. Sûrenin Mekke'de indirildiği gerçeği de göz önüne alındığında tüm bu iddialı sözlerin müşriklere aidiyeti ortaya çıkmakta ve Kur'an'm onlara verdiği mantıklı cevaplar görülmektedir.

Sonuç olarak Kur'an'ı Allah, vahy meleği aracılığıyla indirmiş, âyet değişikliklerini de kendisi yaparak onu bir beşerin öğrettiği iddialarını geçersiz kılmıştır. Çünkü Kur'an, apaçık bir dille indirilmiş, Arap olmayan birinin bu edebî sanatı bu şekilde uygulamaya koymasının imkansızlığı gündeme getirilmiştir

Bu açıklamalar ışığında bu ayet için şunlar söylenebilir.

1. Esed'e göre, Mekkelilerin bir kısmı Kuranı Muhammedin uydurması olarak görürken diğer bir kısmı ise ona başka insanların öğrettiğini söylemiştir.Bu konuda Mekkeliler dahi ortak bir iddia sahibi olmamışlardır.Tefsirlerin bazılarında ismi geçenler varsa da bunların sağlam bir dayanakları yoktur.

2.Mevdudi'ye göre, peygamberin kendilerinden ders aldığı iddia edilen tüm kölelerin ortak özelliği Arap olmamasıdır.Kuran gibi bir önemli eseri o dönemin tevrat ve incil bilgisi kıt olan insanlardan öğrenilerek oluşturulmasının mantıksızlığını ele alır.

3. Bayraktar Bayraklı'ya göre, bir insandan bilgi öğrenebilmek için onun yanından uzun süre ders almak gerekir.Ana dili arapça dahi olmayan birinin Kuran gibi belağatı mehur olmuş bir esere öncülük etmesinin imkansız olduğunu vurgular.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...