haci 0 Eylül 18, 2009 gönderildi Raporla Share Eylül 18, 2009 gönderildi 1-Kuranı Kerimi Peygamber sav kendisi yazdı 2-Kuranı Kerimi Arap toplumu veya daha önceki bir toplum "KOLLEKTİF BİLİNÇLE YAZDI" 3-Kuranı Kerimi Cenabı Hak Peygamber sav. e vahiy yoluyla bildirdi ve akabinde yazıya geçti Neden yalnız üç seçenek? Ben daha fazla seçenek bulabilirim. İlk seçenek için saysız alternatifler vardır. Kur'an'ı herkes yazmış olabilir. Üçüncü seçenek için de inananlar birden fazla Tanrı Kur'an'ı yazmaktan sorumlu olabilir. Her din kendi Tanrısına inanmaktadır. Bu Tanrı Müslüman'lar için Allah'dır. Buradaki en tutarlı seçenek ikincidir. Kur'an'ı ya toplumun kollektif bilinci yazmıştır ya da yazan bilinmemektedir. Aslında yazanlar vardır. Kur'an en azından 300 yıllı bir süre içinde yazılmıştır. Link to post Sitelerde Paylaş
Prophet 0 Eylül 19, 2009 gönderildi Raporla Share Eylül 19, 2009 gönderildi (düzenlendi) Çekilin peygamberiniz geldi alın size yeni gelen şuayip suresi... Elif ayşe fatma 1. Sen Şuayip'i bilir misin? Biz onu sorasın diye yarattık. 2. O gün geldiğinde insanlar birbirlerine dönüp sorar "Şuayip nerede" diye. 3. Şüphesiz ki O bizimledir. 4. O gün geldiğinde elektrolarınızı elinize alın ta ki muhtar gelene kadar son ses çalın. 5. Aranızdan biri muhtarı döverse jandarmanın jopuna oturana dek solo atın. 6. De ki; " Bu insanları kahreden ses nereden geliyor" 7. "Size verilen nimetleri böyle mi heba ediyorsunuz!" 8. " O gitar çalanların vay haline" Eylül 19, 2009 tarihinde Prophet tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
SeyH 0 Eylül 30, 2009 gönderildi Raporla Share Eylül 30, 2009 gönderildi Prothe gerçekten enfes bir ayet yazmışsın. Bende bana pas vermeyen melisa adlı kız için naçizane bir sure çizittirdim..buyrun: melisa suresi 1.melisanın göğüsleri sarksın,sarkdıda 2.halbuki biz onu ne güzel yaratmıştık 3.ona bakanlar ondaki güzelliği görmezler mi 4.o önünden salınarak geçince 5.(de ki) ne güzel hatun, böyle sevgilim olsun 50 milyar borcum olsun 6.yinede bazıları çıkıp melissanın güzelliğini inkar edeceklerdir 7.işte abazalık ve yalnızlık onlaradır 8.şüphesiz ki levent çekicidir,yakışıklıdır 9.karı kız ondadır amin Link to post Sitelerde Paylaş
xgen 0 Ekim 3, 2009 gönderildi Raporla Share Ekim 3, 2009 gönderildi Kurandaki ayetler hep birbniriyle çelişiyor bir çok insan tarafından yazılmış ya da düzeltilmiş olma ihtimali var Link to post Sitelerde Paylaş
insanemektir 0 Ekim 3, 2009 gönderildi Raporla Share Ekim 3, 2009 gönderildi “(Kuran), andolsun ki, Kerim (onurlu) olan bir elçinin sözüdür...” (Hakke, 40) Bu ayet dahi Kur’an’ın Muhammed tarafından yazıldığını, Tanrı sözü olmadığını ortaya koyar. Tabii bununla yetinecek değiliz. Devam edelim... “Peygambere boyun eğen, Tanrı'ya boyun eğmiş olur” (Nisa, 80); “Ey Muhammed! Şüphesiz sana baş eğerek ellerini verenler, Allah’a baş eğip el vermiş sayılırlar” (Fetih, 10). Bu iki ayette anlatılan nedir? Muhammed’in tanrılaşması, daha açıkça Muhammed’in Tanrı ile eş tutulması. Muhammed öylesine tanrılaştırılmıştır ki bir yerde (Ahzab Suresi), “Şüphe yok ki Allah ve melekleri, salat ederler (Muhammed'e); ey inananlar siz de ona salat edin; tam teslim olarak da selam verin” (Ahzab, 56) der. Burada Allah da Muhammed’e salat eder. Salat ise dua etmek, tapınmak, namaz kılmak gibi anlamları içerir. Bazı ayetler indikleri (yazıldıkları) döneme yakın zamanlarda Muhammed’in içine düştüğü durumları yanıtlar. Örneğin, kendisini peygamber olarak kabul etmeyip ona mecnun diyenler için ayeti kondurur: “O, orada sayılan, güvenilen (bir elçi)dir. Arkadaşınız (Muhammed) de mecnun değildir...” (Tekvir, 21-22) Kuran’ın insan değil Tanrı sözü olduğunu iyice belletmek için Nisa Suresi’ne şu ayeti yerleştirir. “... Eğer (Kur'an), Allah'tan başkası tarafından gelmiş olsaydı, onda birçok tutarsızlık bulurlardı” (Nisa, 82). Muhammed, evine sürekli gelen gidenlerden, bundan başka evine davetli-davetsiz gelenlerin yemeğe kalanlarından, yemeğin ardından (gece geç saatlere kadar) uzun süreli olarak sohbet etme hevesinde olanlardan sıkıldığını, bilhassa eşleriyle tenasül ilişkilerinde rahatının bozulduğunu belirtmek için, Tanrı’dan vahiy getirtir! “Ey iman edenler! Siz zamanını gözetmeksizin, bir yemeğe davet edilmedikçe Peygamber'in evlerine girmeyin. Ancak davet edildiğiniz vakit girin. Yemeği yediğinizde hemen dağılın, sohbete dalmayın. Çünkü bu hareketiniz Peygamber'i üzmekte, fakat o (size bunu söylemekten) utanmaktadır. Ama Allah, hakkı söylemekten çekinmez...” (Ahzab, 53). Ayrıca Tanrı erkekler arasında Muhammed’i imtiyaz sahibi kılar: “... Bir de kendisiyle evlenmek istediği takdirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helal kıldık)...” (Ahzab, 50). Bir de öldükten sonra başka erkeklerin kendi hanımlarına meyletmemesi için: “Ey iman edenler!... Sizin, Allah'ın Resulünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikahlamanız asla caiz olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük bir günahtır” (Ahzab, 53). Hatta yaşarken de erkeklerle hanımlarının yüz yüze gelmemesini Kur’an’a koyduğu şu ayetle garantilemiştir: “Ey iman edenler! Peygamber hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır...” (Ahzâb, 53). Çok daha çarpıcı bir örnek yine Ahzab Suresi’nin 37. ayetinde görülür. Muhammed, evlatlığı Zeyd’in eşi Zeyneb’i beğenmekte ve kendine almak istemektedir. Fakat böyle bir şeyi yapması şanının alacağı türden bir iş değildir. Üstelik Arap adetlerine göre evlatlığın eşiyle evlenmek haramdır. Bu işi, Kur’an’a koyacağı bir ayetle çözmelidir. Zeyd, Zeyneb’den boşanır. Ayet intikal eder: “(Ey Muhammed!) Hani Allah'ın nimet verdiği, senin de kendisine iyilik ettiğin kimseye (Zeyd'e): -'Eşini yanında tut, Allah'tan kork!-' diyordun. Allah'ın açığa vuracağı şeyi, insanlardan çekinerek içinde gizliyordun. Oysa asıl korkmana layık olan Allah'tır. Zeyd o kadından ilişiğini kesince biz onu sana nikahladık ki evlatlıkları, karılarıyla ilişkilerini kestiklerinde (o kadınlarla evlenmek isterlerse) müminlere bir güçlük olmasın. Allah'ın emri yerine getirilmiştir” (Ahzab, 37). Bununla da yetinmeyip kendisinin ne kertede doğru davrandığını perçinlemek için: “Allah'ın kendisine (Muhammed'e) helal kıldığı şeyde Peygamber'e herhangi bir vebal yoktur. Önce gelip geçenler arasında da Allah'ın adeti böyle idi. Allah'ın emri mutlaka yerine gelecek, yazılmış bir kaderdir” (Ahzab, 38). Bir başka durum için; eşlerinden biriyle yatmayacağına dair yemin etmişken, onunla yeniden yatabilmesini sağlayan ayet vardır: “Allah (gerektiğinde) yeminlerinizi bozmanızı size meşru kılmıştır...” ( Tahrim, 2). Kur’an’ın, Muhammed’in sözleri olduğu, bu ayetlerin dışında daha pek çok ayetle kanıtlanabilir. Buraya aldıklarım, en sivri, en göze batan ayetlerdir. İlk baştaki ayet ise neredeyse apaçık belirtir Kur’an’ın Tanrı sözü olmadığını: “(Kuran), andolsun ki, Kerim (onurlu) olan bir elçinin sözüdür...” Link to post Sitelerde Paylaş
antiateist_ 0 Ekim 3, 2009 gönderildi Raporla Share Ekim 3, 2009 gönderildi Ölünce anlaşılır. Link to post Sitelerde Paylaş
geycan 0 Haziran 17, 2012 gönderildi Raporla Share Haziran 17, 2012 gönderildi bi ayette bana geldi televizyon suresi 1-sizler evlerinizde oturup sürekli tv mi izler oldunuz 2-yazıklar olsun sizlere 3-nede kötü bi yol tutmuşsunuz 4-sizin haliniz yüce yaratıcıya beyan olunur 5-nerde olursanız nette evde dışarda allah sizi görendir 6-artık tövbe ettiniz değilmi 7-şimdi dışarı çıkın temiz hava alın 8-bakın sizler için neler yarattım 9-bakında gücümü görün 10-ibret alın ve şükredin 11-umurlurki allah tevbelerinizi kabul eder 12-ve böylece sizleri affedip hayal edemeyeceğiniz nimetlerle sizleri cennette nimetlendirir 13-işte benim yolumda olanları böyle uyarırım 14-inkar edenleri ise fokur fokur fışkıran bi ateş bekliyor amin daha yeni geliyo ayetler halime göre değişecek:) Link to post Sitelerde Paylaş
muzO_o 0 Haziran 17, 2012 gönderildi Raporla Share Haziran 17, 2012 gönderildi hocam, allahin insanlara ben sizin tanrinizim, bana itaat edeceksiniz, etmezseniz boyle olur, ederseniz boyle olur... diye indirme dimi bu kitabi? peki boyle bir kitapda (ayeti arastirmaya zaman harcamadim ama kurani okurken cok garipsemistim, gerekirse bulur linklerim) siz peygamberin evine misafirlige gidince fazla oturmayin, o size soylemeye cekiniyor ama fazla oturmamaniz lazim, yemeginizi yiyip sohbete kalmadan gidin. gibi bir ayetin allahin varligini ve ona ibadet edilmesi gerektigini anlatan bir kitapdaki yeri nedir? Link to post Sitelerde Paylaş
avatar581 0 Haziran 17, 2012 gönderildi Raporla Share Haziran 17, 2012 gönderildi (düzenlendi) Muhammed kendince bir bilim-kurgu kitabı yazmıştır (Kuran-ı Kerim) Buna da insanlar cehennem korkusundan inanmışlardır. Haziran 17, 2012 tarihinde avatar581 tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
gerçekçi53 0 Haziran 23, 2012 gönderildi Raporla Share Haziran 23, 2012 gönderildi Mushafta her bir ayetin başında Mukattalar vardı.O Mukattaların anlamını Arap sofileri çok iyi biliyordu.Bir şarkıda makam neyse arapların ilahi şiirlerindeki mukattalarda odur.O yüzden çok kuvvetli birden fazla Sofi(Gönül adamı) yazmış olması ihtimali olabileceği gibi Tek bir sofide yazmış olabilir.Kaldıki bir husus daha var :Anlatımlara göre Yemen Karanda oturan Veysel Karani Hz Muhammedi hiç görmediği halde bütün ayetlerden haberdardır?Bu nasıl olur?Hissi kablel vukuu İlmen mümkün değildir.O zaman ne çıkar ?Hz Muhammed için bir nurdur denir? Yani İnsan değil Nur!Nurdan kasıtsa ışık olmayıp Mefhumdur. Bu Mefhum ise olsa olsa Muhabbete yani aşka tekabül eder.O zaman Veysel Karani yada Hz Üveysteki o Muhammedi nur ona Mushafı Yazdırtmış olabilir.Muhammed öyle bir nurdurki Onu taşıyan Beşer denilen memeliyi hayvaniyetten İnsanite yüceltir.Bu yazdıklarım ne ateistler nede deistler ve dindarlar tarafından kabul görmesede İnanç ve kanaatimi açıkladım sadece. Link to post Sitelerde Paylaş
gerçekçi53 0 Haziran 23, 2012 gönderildi Raporla Share Haziran 23, 2012 gönderildi Mushafta her bir ayetin başında Mukattalar vardır.O Mukattaların anlamını Arap sofileri çok iyi biliyordu.Bir şarkıda makam neyse arapların ilahi şiirlerindeki mukattalarda odur.O yüzden çok kuvvetli birden fazla Sofi(Gönül adamı) yazmış olması ihtimali olabileceği gibi Tek bir sofide yazmış olabilir.Kaldıki bir husus daha var :Anlatımlara göre Yemen Karanda oturan Veysel Karani Hz Muhammedi hiç görmediği halde bütün ayetlerden haberdardır?Bu nasıl olur?Hissi kablel vukuu İlmen mümkün değildir.O zaman ne çıkar ?Hz Muhammed için bir nurdur denir? Yani İnsan değil Nur!Nurdan kasıtsa ışık olmayıp Mefhumdur. Bu Mefhum ise olsa olsa Muhabbete yani aşka tekabül eder.O zaman Veysel Karani yada Hz Üveysteki o Muhammedi nur ona Mushafı Yazdırtmış olabilir.Muhammed öyle bir nurdurki Onu taşıyan Beşer denilen memeliyi hayvaniyetten İnsanite yüceltir.Bu yazdıklarım ne ateistler nede deistler ve dindarlar tarafından kabul görmesede İnanç ve kanaatimi açıkladım sadece. Link to post Sitelerde Paylaş
poiuz 0 Haziran 24, 2012 gönderildi Raporla Share Haziran 24, 2012 gönderildi 3-Kuranı Kerimi Cenabı Hak Peygamber sav. e vahiy yoluyla bildirdi ve akabinde yazıya geçti gözüme takildi, merak ettim: TEVBE/30 Yahudiler, Üzeyr, Allahın oğludur dediler. Hıristiyanlar ise, İsa Mesih, Allahın oğludur dediler. Bu, onların ağızlarıyla söyledikleri (gerçeği yansıtmayan) sözleridir. Onların bu sözleri daha önce inkâr etmiş kimselerin söylediklerine benziyor. Allah, onları kahretsin. Nasıl da haktan çevriliyorlar! bu sözler kime ait? Link to post Sitelerde Paylaş
ussuz 0 Haziran 24, 2012 gönderildi Raporla Share Haziran 24, 2012 gönderildi Eğer Kuran'ın "Allah sözü" olduğunu kabul ediyorsak, Allah'ın dil ve üslup özelliklerinden, edebî kişiliğinden de söz etmemiz gerek. Onu, başka yazarlarla/ediplerle kıyaslamamızı mümkün kılan bir kabul olur bu. Yani en temelde "kişileştirilmiş"/"insanlaştırılmış" bir Allah kabulünü kaçınılmaz kılan bir inanış. Kuran'ın dil, üslup, kompozisyon bakımından taşıdığı sorunları Allah'a mâletmeyi göze alabilecek denli "kaymış" bir bilinci hiçbir tutarlı tanım alanına koyamıyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
ussuz 0 Haziran 24, 2012 gönderildi Raporla Share Haziran 24, 2012 gönderildi (düzenlendi) "Benzerini yazmak-yazamamak" geyiğine gelince; hiçbir metin yeniden üretilemez. Örneğin, Kkmse Turgut Uyar'ın, Edip Cansever'in, Ece Ayhan'ın şiirlerini yeniden üretemez. Bunu yapmayı denediğinde "taklit" olur; adı üzerinde. Her metin biriciktir. Metnin yeniden üretilemezliğini bu bakımdan "kullanma" kurnazlığına Allah'ın tevessül edeceğini sanmıyorum; bu kurnazlık biçimi, tamamen ve sadece sıradan bir insana ait olabilir. Haziran 24, 2012 tarihinde ussuz tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Federal779 0 Haziran 26, 2012 gönderildi Raporla Share Haziran 26, 2012 gönderildi Kuran-ı Kerimi Kim yazdı...... Öküzün biri yazdı diyicem...Bu kadar dallama ,,öküz bir yaratık olamaz.. Öküzler sürüsünden oluşan ,,sapık,,tamamen sapık olan Dallama Puşt herifler yazmıştır.. Link to post Sitelerde Paylaş
DARK TEMPLAR 0 Haziran 26, 2012 gönderildi Raporla Share Haziran 26, 2012 gönderildi (düzenlendi) ben kimin yazdığını buldum.1400 yıl önce dünyaya gelmiş bir (haşa)kimya mühendisi yazmış.ve de 1700 den günümüze kadar yeni keşfedilen elementlerin isimlerini,atom numaralarını ayetlerin arasına gizlemiş.buda size kanıtım. http://www.kuranmucizeleri.com/matematik15.html yahu kim yazdıracak tabiki allah (C.C).şimdi sizlerin nasıl kıvıracağınızı merak ediyorum.hadi bakalım başlayın Haziran 26, 2012 tarihinde DARK TEMPLAR tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Diyojen 0 Haziran 26, 2012 gönderildi Raporla Share Haziran 26, 2012 gönderildi ben kimin yazdığını buldum.1400 yıl önce dünyaya gelmiş bir (haşa)kimya mühendisi yazmış.ve de 1700 den günümüze kadar yeni keşfedilen elementlerin isimlerini,atom numaralarını ayetlerin arasına gizlemiş.buda size kanıtım. http://www.kuranmucizeleri.com/matematik15.html yahu kim yazdıracak tabiki allah (C.C).şimdi sizlerin nasıl kıvıracağınızı merak ediyorum.hadi bakalım başlayın Haci isminin içinde 1 tane H geçer. 1. harf H'dir. Hacı 1 kelimedir. İçinde bulanan harfler sadece 1'er kez kullanılmıştır. Bu tesadüf olamaz çünkü H (Hidrojen) 1 atomludur. Yok artık ! Haci tapma müracaatları başlamıştır. Link to post Sitelerde Paylaş
DARK TEMPLAR 0 Haziran 26, 2012 gönderildi Raporla Share Haziran 26, 2012 gönderildi (düzenlendi) Haci isminin içinde 1 tane H geçer. 1. harf H'dir. Hacı 1 kelimedir. İçinde bulanan harfler sadece 1'er kez kullanılmıştır. Bu tesadüf olamaz çünkü H (Hidrojen) 1 atomludur. Yok artık ! Haci tapma müracaatları başlamıştır. diyecek bir şey bulamayınca bu şekilde kıvırmak normaldir.eveet şu biiirr Haziran 26, 2012 tarihinde DARK TEMPLAR tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Diyojen 0 Haziran 26, 2012 gönderildi Raporla Share Haziran 26, 2012 gönderildi (düzenlendi) diyecek bir şey bulamayınca bu şekilde kıvırmak normaldir.eveet şu biiirr Yazdığın cümlede 7. kelimeden sonraki kelimenin ilk harf N tesadüf olamaz herhalde Çünkü Azotun atom numarası 7. Yok artık ! Haziran 26, 2012 tarihinde Diyojen tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
DARK TEMPLAR 0 Haziran 26, 2012 gönderildi Raporla Share Haziran 26, 2012 gönderildi (düzenlendi) Yazdığın cümlede 7. kelimeden sonraki kelimenin ilk harf N tesadüf olamaz herhalde Çünkü Azotun atom numarası 7. Yok artık ! devam et güzel oluyor böyle herhalde tam anlayamadın bu elementler in işaretleri hadid suresinde belirtilmiş.hadid in anlamı demirdir.ne tesadüfdür ki demirde bir element.bunu yazan adam(haşa)nasıl olmuşta bu kadar elementi tek bir sure içinde anlamlı bir şekilde nasıl belirtmiş.isimlerinden atom numaralarına kadar hepsini tutturmuş.vay canına şansa bak ! tabi ya olabilir tesadüfdür Haziran 26, 2012 tarihinde DARK TEMPLAR tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts