Jump to content

Ateistcafe Şiir Defteri


Recommended Posts

ASIL ADALET

insanlarda tek sıcak kanun

üzümden şarap yapmaları

kömürden ateş yapmaları

öpücüklerden insan yapmalarıdır

insanlarda tek zorlu kanun

savaşlarda yoksulluğa karşı

kendilerini ayakta tutmaları

ölüme karşı yaşamalarıdır

insanlarda tek güzel kanun

suyu ışık yapmaları

düşü gerçek yapmaları

düşmanı kardeş yapmalarıdır

hep var olan kanunlardır bunlar

bir çocuğun tâ yüreğinden başlar

yayılır, genişler, uzar gider

tâ akla kadar

Paul Eluard

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 weeks later...
  • İleti 107
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sarı Lira Gibi Ömrümüz

Yaşamak değil beni bu telaş öldürecek

Dediği gibi şarin;

O telaşla bırakın paris yolunda

Ilık rüzgarlara taratmayı saçlarımızı

Sevdiğimizle doyasıya bir sohbet bile edemedik biz....

Gözümüz saatte söyleştik hep,

Koşuşur gibi seviştik,yarışır gibi çalıştık.

Hep yetişilecek bir yer vardı

Aranacak adamlar,yapacak işler...

Bir sonraki günün telaşı bir öncekinin terine bulaştı,

Başkalarının hayatı bizimkini aştı.

Kör karanlıkta çalar saat sesi yerine;

Kuşluk vakti kızarmış ekmek kokusu

Veya yavuklu busesiyle uyanma düşlerini

Ha babam erteledik.

20’li yaşlardayken 30’lara kurduk saatin alarmını,

30’larımızda 40’lara,belki sonra 50’lere....

Lakin öyle yanlış kurgulanmış ki hayat,

Kuşlukta uyanma fırsatı sunduğunda size,

Artık uyku girmez oluyor gözlerinize...

Doyasıya söyleşmek,

Telaşsız sevişmek için bol zamana kavuştuğunuzda,

Söyleşecek sevişecek kimsecikler kalmıyor yanınızda...

Özenle yarına sakladığınız bir sarı lira gibi ömrünüz,

Vakti gelip sandıktan çıkardığınızda,

Bir de bakıyorsunuz ki

Tedavülden kalkmış...

Erel Bleda

tarihinde Nightwish tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

aşk her an onu düşünmektir,ayrı olduğun zaman hüzünlenmektir,kendini tutamayıp ağlamaktır..

aşk ondan terminal kapısında her ayrılışınızda sanki son görüşünüz gibi üzülmektir güle güle aşkım diyememektir...eğer demek zorunda kalırsanız içinize ateş parçası düşmektir bir kıvılcım ki o kıvılcım bütün yüreğinizi yakmaya yeter bir kıvılcımdır..

otobüs camından el sallayamamaktır..o ellerin kalkmamasıdır.otururken ona bakarsınız ve gözlerimizden iki damla yaş süzülür..o yaşlar ki kalbinizin ateşini söndürmeye yetmez..

aşk ondan terminal kapısında ayrıldığınız zaman kalbini o terminale gömmektir..o kalpki nefes alamaz büyüyemez..ne yapcağınızı bilemessiniz.

aşkı her bünye kaldıramaz..

aşk terminalden ayrılık vakti geldiği zaman ne olur dünya yıkılsada ona sarılmaktan vazgeçmesem dilim kopsunda ona güle güle diyemeyim diyebilmektir..

aranızda kilometreler olduğu zaman herzaman onu yanınızda hissetmektir aşk..çok derindir.

gözyaşlarınızı kimse silmez yanınızda kimse yoktur sizi dinleyecek birisi de yoktur...yine o tuzlu gözyaşlarınızı kendi ellerinizle silersiniz...gözyaşlarınız kurur o kalan tuzlar gözünüzden dudağınıza kadar iz bırakır yüzünüzde..bir çitanın yüzü gibi sanki..

bir gün gelir ona kavuştuğunuz an,sanki piyango çıkmış gibi sevinmektir aşk..

onun kokusunu hiç birşeye değişmemektir..

öpmeye kıyamamaktır..

ona kavuşmuşsunuzdur hiçbir kötü olay umrunuzda değildir..tek aklınızda olan şey o dur o an.

o anki kanatlanmışsınızdır uçuyorsunuzdur sevinçten..

elini tuttuğunuz zaman o elin sıcaklığı bütün ruhunuzu kaplar ve içiniz sımsıcak olur...

onun yazdığı mektupları hergün okumaktır defalarca ezberlersiniz noktası virgülüne kadar..

verdiği vesikalık fotoğrafı keşke kalbimi yarabilseydimde orda saklayabilseydim diyebilmektir..

ayrı yerlerde oldugunuz zaman hergece yatmadan önce en az bikere o fotoğrafı öpebilmektir...

gözyaşlarınızla o fotoğrafı ıslatabilmektir..

işte öyle birşeydir aşk.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 months later...

YALNIZ BİR OPERA

Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda

Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim.

Oysa bilmediğin birşey vardı sevgilim,

Ben sende bütün aşklarımı temize çektim

İmrendiğin, öfkelendiğin

Kızdığın ya da kıskandığın diyelim..

Yani yaşamışlık sandığın

Geçmişim,

Dile dökülmeyenin tenhalığında

Kaçırılan bakışlarda,

Gündeliğin başıboş ayrıntılarında

Zaman zaman geri tepip duruyordu.

Ve elbet üzerinde durulmuyordu.

Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun,

Biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.

Başlangıçta doğruydu belki.

Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki gibi başlayıp

Günden güne hayatıma yayılan, varlığımı ele geçiren,

Büyüyüp kök salan bir aşka bedellendin.

Ve hala bilmiyordun sevgilim

Ben sende bütün aşklarımı temize çektim.

Anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana

Bütün kazananlar gibi

Terk ettin.

Murathan Mungan

Edit: Şairin adı düzeltildi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

YALNIZ BİR OPERA

Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda

Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim.

Oysa bilmediğin birşey vardı sevgilim,

Ben sende bütün aşklarımı temize çektim

İmrendiğin, öfkelendiğin

Kızdığın ya da kıskandığın diyelim..

Yani yaşamışlık sandığın

Geçmişim,

Dile dökülmeyenin tenhalığında

Kaçırılan bakışlarda,

Gündeliğin başıboş ayrıntılarında

Zaman zaman geri tepip duruyordu.

Ve elbet üzerinde durulmuyordu.

Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun,

Biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.

Başlangıçta doğruydu belki.

Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki gibi başlayıp

Günden güne hayatıma yayılan, varlığımı ele geçiren,

Büyüyüp kök salan bir aşka bedellendin.

Ve hala bilmiyordun sevgilim

Ben sende bütün aşklarımı temize çektim.

Anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana

Bütün kazananlar gibi

Terk ettin.

Murathan Mungan

Edit: Şairin adı düzeltildi.

Bu şiir Murathan MUNGAN 'ındır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

MUTLU AŞK YOK Kİ DÜNYADA

Aslında hiçbir şey kâr değil insana

Ne gücü ne zayıf yanları ne de yüreği

Gölgesi bir haç gölgesidir kollarını açsa

Ve kırar göğsüne bastırırken sevdiği şeyi

Tuhaf bir ayrılıktır hayatı kapkara

Mutlu aşk yok ki dünyada

Hani giydirilmiş erler bir başka yazgıya

İşte o silahsız askerlere benzer hayatı

Sabahları o yazgı için uyanmış olsalar da

Tükenmiştirler ve kararsızdırlar akşamları

Söyle yavrum şu sözleri ve sakın ağlama

Mutlu aşk yok ki dünyada

Güzel aşkım tatlı aşkım çıbanım derdim

Yaralı bir kuş gibi taşırım seni şuramda

Ve görmeden bakanlar şu halimize bizim

Süzdüğüm sözleri söylerler benden sonra

Ve her şey der demez ölür iri gözlerin uğruna

Mutlu aşk yok ki dünyada

Yaşamayı öğrenmek bizimçin geçti çoktan

Ağlasın gece içinde kalplerimiz yan yana

En küçük şarkıyı mutsuzluktur kurtaran

Her ürperiş borçlu baştan bir hayıflanmaya

Ve her kitar havası beslenir hıçkırıkla

Mutlu aşk yok ki dünyada

Acılara batmamış bir aşk söyle bana

Yıkmamış kıymamış olsun bir aşk söyle

Bir aşk söyle sarartıp soldurmamış ama

İnan ki senden artık değil yurt sevgisi de

Bir aşk yok ki paydos demiş gözyaşlarına

Mutlu aşk yok ki dünyada

Ama şu aşk ikimizin öyle de olsa

Louis ARAGON

Çeviri : Cemal SÜREYA

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu şiir Murathan MUNGAN 'ındır.

İnternette araştırdım, kimi yerlerde Kemal Burkay'ın diye geçiyor.

Bende uzun zamandan beri vardı ve Kemal Bukay'a ait olduğu yazıyordu. Senin uyarından sonra baktım, gerçekten Murathan Mungan'a ait gibi duruyor..

Şiirin devamı da kitabın konseptiyle uyumlu (Yaz Geçer). Yani Murathan Mungan'ın olmalı..

Teşekkürler uyarı için. Yukarıda da düzelteyim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

HEYKELİN KARŞISINDA

Ufukta sonsuzluğu çizen kudretli bir el

Göklere yükseliyor ilah gibi bir heykel ,

Bu varlığın önünde bir dakika dize gel

Bu taş daha kutsaldır o kabenin taşından

Leman Çiçekdağı

-----------

Oynadık, güldük

Sevildik.

Ailelerimizin kollarından koparıldık

Ve ateşe atıldık.

Sadece birer çocuktuk.

Bir geleceğimiz vardı.

Avukat, haham, eş, öğretmen, anne olacaktık.

Hayallerimiz vardı, sonra hiç ümidimiz kalmadı.

Gecenin ortasında götürüldük

Vagonların içinde sığır gibi, havasız

Boğularak, ağlayarak, aç, ölerek.

Dünyadan ayrılmış, bir daha var olmamak üzere.

Küllerden yalvarışımızı duyun.

Bu İnsanlığa yapılan vahşet tekrar

Olamaz. Bizi hatırlayın, çünkü biz

Rüyaları ve hayatları

Çalınan çocuklardık.

Barbara SONEK

tarihinde KerpetenVahsi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir Ayrılış Hikayesi

Erkek kadına dedi ki:

- Seni seviyorum,

ama nasıl?

avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp

parmaklarımı kanatarak

kırasıya,

çıldırasıya...

Erkek kadına dedi ki:

- Seni seviyorum,

ama nasıl?

kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz,

yüzde yüz, yüzde bin beşyüz

yüzde hudutsuz kere yüz...

Kadın erkeğe dedi ki:

- Baktım

dudağımla, yüreğimle, kafamla;

severek, korkarak, eğilerek,

dudağına, yüreğine, kafana.

Şimdi ne söylüyorsam

karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana...

Ve artık

biliyorum:

Toprağın

Yüzü güneşli bir ana gibi

En son, en güzel çocuğunu emzirdiğini...

Fakat neyleyim

saçlarım dolanmış

ölmekte olanın parmaklarına

başımı kurtarmam kâbil

değil!

Sen

yürümelisin,

yeni doğan çocuğun

gözlerine bakarak...

Sen

yürümelisin,

beni bırakarak...

Kadın sustu.

SARILDILAR

Bir kitap düştü yere...

Kapandı bir pencere...

AYRILDILAR...

Nazım Hikmet RAN

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 years later...

Eski üyeler tarafından yaratılmış olan 2009 yılından bir konu, arama sayfasında buldum.

Son yazdığım şiirimi ekleyeyim de geçmişten geri getirmiş olalım bari, bir zararı yok.

yalanlarından sıyrılıp, gece gökyüzünde şahlanıyor

öfkesiyle birlikte kendisini de yakan anka

aptal gözlerin dünyaya hala umutla mı bakıyor

peki ya yalnızlığına hapsolup acıyla yakaranlar?

bazen yüzleşirim aynayla, kör düşüncelerime yeni akın

olamıyorsam ölümden uzak, neden olmamalıyım ki yakın?

sonra boşveriyorum, sorduklarımın da bir cevabı yok işte

kelime oyunlarıyla dolu kutumu sana hediye, boş veriyorum!

çünkü eski dostum, bunu neden yaptığımı çok iyi biliyorsun.

aile fotoğrafım tek kareye sığmasa da olur, umrumda değil

kör olana dek içenler hiç sızmasa da olur, umrumda değil

anılarımda gizlediğim bu sır masala konu, umrumda değil

yaşadıklarımı yaşa ve sağlıklı bu şuurla delir... ^_______^

ahaha ne kadar da güzel saçmalamışım! şiir yazmak eğlencelidir. yetenek şart değil, deneyin.

tarihinde Aberforth tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

Fikrimden korkan...

Keşke er olsa da karşıma fikriyle çıksa

Hilesiyle değil, pazusuyla değil, gücüyle değil

Sevgimden korkan...

Madem karşıma nefretiyle çıksa

Arkadaşlığıyla değil, dostluğuyla değil, güveniyle değil

Her şey iç içe gece mi gündüz mü belli değil

Karanlığı isteyen çıksa dese, ışığı isteyen çıksa savunsa

Ama öyle değil, öyle değil

Öyle bir öyle değil ki o bile öyle değil

Öyle değil, öyle değil...

KAFA BEYİN

Yorumlarınızı bana mesaj atarak bildirirseniz sevinirim. Eleştirilerinizi de alayım. Alayım ki hatam neredeyse göeeyim

Sevgiler Saygılar

Link to post
Sitelerde Paylaş

En zor işlerden biri şiir eleştirmektir.

Bir şiiri beğenirsin veya beğenmezsin.

Şiir mantığa vurulmaz. Akla vurulmaz. Hissedilir.

Bir şiiri yazarken senin hissettiklerini başkaları da hissedebilir veya hissetmez.

Hissedilenler beğenilir veya beğenilmaz. Beğenilenler iyi hisler uyandırır veya uyandırmaz.

Onlar senin paylaşmak istediğin hisleri ne kadar yakından hissederse, şiir o kadar beğenilir.

Yani şiirde hissetmek ve hissedilmek çok önemlidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

En zor işlerden biri şiir eleştirmektir.

Bir şiiri beğenirsin veya beğenmezsin.

Şiir mantığa vurulmaz. Akla vurulmaz. Hissedilir.

Bir şiiri yazarken senin hissettiklerini başkaları da hissedebilir veya hissetmez.

Hissedilenler beğenilir veya beğenilmaz. Beğenilenler iyi hisler uyandırır veya uyandırmaz.

Onlar senin paylaşmak istediğin hisleri ne kadar yakından hissederse, şiir o kadar beğenilir.

Yani şiirde hissetmek ve hissedilmek çok önemlidir.

Evet doğru söylüyorsunuz. Şiir akla vurulmaz. Düşünemedim bunu bir an için...

Damla ağladı, niçin uzak diye deniz.

Deniz güldü; "uzak değil birlikteyiz"

Hüda yaratan demektir, cüda ayrılık.

Tek harf farkıyla Tanrı'dan ayrı düştük biz.

Ömer Hayyam

Bu şiir çok hoşuma gitti. Paylaşımınız için teşekkürler yasarnuriaydın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Oturmuşum bir parkta

Yazıyormuşum sadece, yazıyormuşum...

Suskunluğumu konuşuyormuşum

Fikirlere, insanlara, topluma ve dünyaya

Ve tabi ki susmuşluğumuzu da

Ve susturulmuşluğumuzu

Yazıyormuşum, Konuşuyormuşum, Düşünüyormuşum

Ve bunları yazarken bile korku sarmış beni

Sansüre mi takılacakmış düşüncelerim

Takılmazsa gerçekte yapmışım bunları

Takılırsa hayal kuruyormuşum...

Özgürmüşüz meğer de ben bilmiyormuşum...

KAFA BEYİN Namı diğer GECE YOLCUSU

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

Bana bak!

Olmuyor böyle, hep öbürlerini karalamak.

Olmuyor böyle, hep öbürlerini eleştirmek.

Olmuyor böyle, hep öbürlerini kötülemek.

Olmuyor böyle, hep öbürlerini beğenmemek.

Bana bak!

Oluyor işte, seninle yazışmak.

Oluyor işte, seninle konuşmak.

Oluyor işte, seninle tartışmak.

Oluyor işte, seninle sevişmek.

Bana bak!

Biraz da kendine bak!

O da olmadı, aynaya bak...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 months later...

KARLA KARIŞIK YAĞMUR

Karla karışık yağmur…

Zihinler ıslak…

Toprakda bir düşünce…

Karmakarışık şuur…

Karla karışık yağmur…

Kalplerde pas…

Demirde bir his…

Karmakarışık duygular…

Karla karışık yağmur…

İnsanlar toprakta dikili,

Bitkiler yürüyor.

Karla karışık yağmur,

Karmaşaya yağıyor.

KAFA BEYIN Nami Diger GECE YOLCUSU

tarihinde KafaBeyinUs tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

1.ridaniye seferine giderken muş'ta yaptırdığı bir hayratın,

sefer dönüşü harap bir halde olduğunu görünce,

çeşmenin üzerine yazdırdığı söylenen şiir.

Tebiki şiir Farsca.

Bir yarbay Türkçeye çevirmiştir.

Şöyle:

Kürde fırsat verme ya Rab.

Dehre sultan olmasın,

Ayağını sıksın çarık,

Asla iflah olmasın,

Vur sopayı al ekmeği,

Karnı bile doymasın,

Ol çeşmeden gavur içsin,

urum içsin,

Kürde nasip olmasın.

Yavuz

Vasiyetim oldur kim,

Kürd bin kere yalvarsa;

inanma kanma,

Yakana bit,

kapına kürt komaaaaa :D

O geddinde degül

Degülün öteside degül :D

Sarıkamışda kapının önünde odun kırıyordum

İri yarı bir kürt geldi,omuzunda baltayla,AĞABEG odununu ben kırıyımda bana yemek ver çok acım deyince vücudumu bir üzüntü kabladıkı açıklayamam.Şu an bile o duyguyu azda olsa yaşıyorum.

Adama dedimki önce şu taşın üstüne otur.

Hanıma seslendim ,hanım konuk var acilinden sofrayı hazırla.

Sağolsun hanım kısa zamanda sofrayı hazırladı ve bizi çağırdı.

Adamı sofraya oturtamıyoruz.

Verin tabağı bana ben kapıda yerim deye tutturdu.

Tuttum kolundan oturttum sofraya.

Üçümüz birlikte yiyeceğiz dedim bu yemegi.

Yerken gözlerinden yaşlar dökülmeye başlayınca hanımında beinimde gözlerimiz yaşardı.

Bizimle neden oturmak isemedigini biliyorduk.

Önceleri arkadaşın bi hızmecı kızı vardı.

Arkadaş tayın olup gidince kıza dedikki bizimle çalışırmısın.

Kabul etti ve çalışmaya başladı.

Soframızı hazırladı kendide tabağını alıp kapının dibinde yemeye başladı.

Sordum neden sofraya geliyürsün,dedki

Bizler hep böyle yediriliriz demesinmi?

Tuttum kolundan sende bu evin bi kişisisin ve bundan sonra kapıdiplerinde değil bizime yiyeceksin deyince bir sevindiki sorma gitsin.

Çalştıkları hiçbir yerde sofraya oturtulmazlarmış.

Dönelim bizimle yemek yeyen kürde.

Göz yaşları sıza sıza yemeğini yedi birez daha oturttuk onu çayda yapalım dedik ama kabul etmedi.

Artık odunlarınızı kırıyım dedi yok mok dediysekte odunları kırdı birezde para verip adamı uğurladık ama görüyürsünüzkü o hala bizimle yaşıyor.

3 yıl kaldık Sarıkamışda gördükleimizden çok üzüldüğümüz anlarımız oldu.

Bir yerde hem devlet hemde kendileri suçlu.

Devlet azda olsa eli uzatınca o eli kırmaya çalışıyorlar.

Daha dün,kaç okulu yakıp yıktılar.

Köprüleri atıyorlar,öğretmenleri bile öldürdükleri oldu.

buna benzer neler gördük neler geçirdik.

Sarıkamışda yaşadıklarımın çoğunu buralarda anlatmışımdır.

Ne yazıhkı ileri değil geri gitmekteyiz. :(

dedeniz

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

Neyse,yazının başına pek dıkkat etmedim.

Onun için istek dışına çıktık ÖZÜRİLERİZ.

Sizebir şiir,bakalım yazarını bulabilecekmisiniz

Bir frengi şivelu İsa'yı gördüm anda kim

(Galata'nın kimliğinde bir Hristiyan dilli İsa gördüm ki)

Lebleri dirisidür dirildi İsa'yı gören

(Dudakları kutsal bir tapınak olur, İsa'nın insanlık dünyasını gören)

Akl-ü fehmin din-ü imanın nice zapt eyleyesün

(Dinle imanını akıl ve anlayışını sıkı tutmak gerekir)

Kâfir olur hey müselmanlar o tersayı gören

(Yoksa ey Müslümanlar, o kiliseyi gören olabilir kâfir hemen)(çünkü kilisede bir parlah papaz varki,parlahmı parlah)

Kevseri anmaz ol içdügi mey-i nabi içen

(Galata'nın içtiği katıksız şarabı içen, cennetteki Kevser şarabını bile anmaz olur)

Mescide varmaz o vardugi kilisayı gören

(Orada karşılaştığı kiliseyi gören de bir daha gitmez mescide )

Bir frengi kâfir olduğun bilurdi Avniya

(Avniya -F.......'in mahlası- bilirdi senin bir kafir Hristiyan olduğunu)

Belde zünnarini boynunda çelipayı gören

(Belinde keşiş kuşağını, boynunda haçını gören.)

F....................

Dedeniz

n

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...