Jump to content

Allah nasıl var oldu ?


Recommended Posts

zeka yani akıl benlik.insan aklı zekası oranında düşünebilir , kavrayabilir , ve uygulayabilir. zaten insanın zekasının aklının yetmediği yere bilinçsizlik diyoruz.çünkü zekanın bilmediği kavrayamadığı şeye bizler yok, var olmayan, bilinmeyen diyoruz.sizlerim tanrıyı yok saymanız gibi.çünkü sizlerin beyninin algılayamadığı, idarak edemediğinden tanrının yokluğunu kabul ediyorsunuz.kolayınıza gelen evrim teorisini (bir iddiayı,bir hipotezi,bir düşünceye, bir varsayıma)inanmayı tercih ediyorsunuz.madde ortada , nesne ortada kılıfı hazır sadece geçirmek kalıyor.bunu da gayet iyi başarıyorsunuz.

bir kaç uyduruk kitapla , insana benzer birkaç hayvanla ve genleri benzeyen bir kaç canlıyla bu işi son derece güzel uyguluyorsunuz.

peki ya bilinmezlik.onu hiç hesaba kattınızmı.sadece doğum öncesi bilinmezlik değil ,ölüm sonrası bilinmezlikte buna dahil.bizlerin bildiği bilinç sadece 0-150 senedir taş çatlasın.ya gerisi.ya tanrı yaratıcı bilinmezliği.

eğer ki ileriki zamanlarda bugün yok saydığımız çoğu şey bulunacak. bugün yok dediğimiz mantığımızın zekamızın ret ettiği ,yok saydığı gerek madde olsun gerekse element olsun insanoğlu elbetteki bunu bulacaktır.aynı eskiden ilk çağda , ortaçağda varlığını kabul ettiğimiz şeyler yüzünden insanların hayatlarını verdikleri gibi.

işte bu yüzden diyorum ki yaratıcı bir bilinmezliktir.insanın zekasının ,bilincinin, mantığının çok üstündedir.belki ileride onun varlığını kati olarak delillerle ispatlayabiliriz.ama o zamana kadar sizler hayvanınoğullarının binlerce kere evrim geçirmeniz ve en üst türe ulaşmanız gerekir.

bizler insanlar için ise yaratıcı bir bilinmezlik olarak kalacaktır.ve bilinene inanmaktansa bilinmeyene inanmayı tercih ederim.

Sevgili evrimboz ne güzel tanımlıyor kendini ve inananları.

Bilinmeyene inanmasını ve tapınmasını. Secaat arzederken sirkatin söylüyor.

Hem bilinmeyen, hem insan aklının almayacağı; hem de sanki inanılacak tapınılacak bir şey varmış gibi inanmak ve tapınmak.

Sanki akılları bizden çok üstün, biz hayvanoğullarından binlerce kere fazla evrim geçirmişler. Sanki allah onları bize göre binlerce kez akıllı yaratmış, öyle bir akıl vermiş ki bilinmeyene tapındırmış.

Hiç kendinize sormuyor musunuz?

Bari ben sorayım.

-Bilinmeyenin nesine inanıyor, nesine tapınıyorsunuz?

Bu soruyu zaten yanıtlamışsınız.

-Bilmiyoruz. :lol:

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 103
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sevgili evrimboz ne güzel tanımlıyor kendini ve inananları.

Bilinmeyene inanmasını ve tapınmasını. Secaat arzederken sirkatin söylüyor.

Hem bilinmeyen, hem insan aklının almayacağı; hem de sanki inanılacak tapınılacak bir şey varmış gibi inanmak ve tapınmak.

Sanki akılları bizden çok üstün, biz hayvanoğullarından binlerce kere fazla evrim geçirmişler. Sanki allah onları bize göre binlerce kez akıllı yaratmış, öyle bir akıl vermiş ki bilinmeyene tapındırmış.

Hiç kendinize sormuyor musunuz?

Bari ben sorayım.

-Bilinmeyenin nesine inanıyor, nesine tapınıyorsunuz?

Bu soruyu zaten yanıtlamışsınız.

-Bilmiyoruz. :lol:

Sevgiler.

bana vesile olan bir doktordu. Ve onlardan daha çok var. inanın. Sizinle onlar arasındaki farkı öğrenebilirmiyim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
biliyorum kardeşim biliyorum.... bende onlar gibiydim. sadece üzülüyorum. ve çaresizim bunuda biliyorum.

İşte ben böyle şeylere ifrit olurum; "O da bizim gibiymiş".

Bir zamanlar bu forumda bir cahilin teki vardı, "bir zamanlar ne ateydim" filan diye yazan. Aynı ona benziyorsun.

Yalanla dolanla hiç bir işe yarar bir şey yapamaz, aksine kendinizi rezil edersiniz.

O da benim gibiymiş. Sen benim nereme benziyorsun be?

Sen şunu bir kere kafana iyice bir sok. Sen hayatında hiç ateizmin yanından bile geçmedin. Geçmiş olsan şu cümleyi kurmazdın. Kalınlaştırdığım yere dikkat:

O ezeli ve ebedidir öncelikle bunu kabul etmek lazım. Lazımki diğer sorulara cevaplar sunabilelim. Bunu kabul etmiyorsak zaten diğer sorular ile uğraşmamızın bir anlamı yok. temelsiz bir bina yapmaya benzer aksi taktirde değilmi ?

Ateist olabilecek hiç bir zeka "öncelikle bunu kabul etmek lazım" diyerek bir şeyi düşünmeye başlamaz. Ateist olabilecek hiç bir zeka, sonucu baştan kabullenip, varmak istediği sonuca varmaz. Ateist ile teistin zaten en temel farkı budur.

Sen daha en temelde ateizm'in a'sında tökezlemişken, "bende onlar gibiydim." yalanına birilerinin inanacağını mı sanıyorsun? Kendin bile belki kendi yalanına inanmış olabilirsin ama hiç bir ateisti senin bir zamanlar ateist olduğuna inandıramazsın.

O senin dediğin şey, dogmadır dogma. Sen dogma nedir bilir misin? Ateizmin tam tersidir.

Sen ateist nedir bilir misin? Ateist soruya cevap arayandır.

Sen teist nedir bilir misin? Teist cevaba soru arayandır.

Yani, ateistte soru sabittir, teistte ise cevap sabittir. İşte bu yüzden tesitler soru-cevap'a, cevap ile başlarlar. Mesela "Allah ezeli olarak vardı" cevabına, "Allah nasıl oldu" sorusunu bulurlar. Böylece, soru-cevap tamamlanmış olur. Sorunun cevabı yerine, cevabın sorusu verilmiş olur.

Ateist nasıl olunur ben sana söyleyeyim mi? İlk önce peşin kabullerden, yani dogmalardan vazgeçer ve bunu kendine bir ilke yaparsın.

Düşünmelerinde, kendine karşı dürüst olup; "öncelikle bunu kabul etmek lazım" cümlesini sarfetmeden önce, bu cümlenin başına bir "neden" kelimesi koyup kendine soru sorarsın.

"NEDEN öncelikle bunu kabul etmek lazım"

gibi mesela.

Sonra bir fırıncıdan 20 fırın ekmek rica edip, o ekmeklerin hepsini yersin. Bütün bunları tamamladıktan sonra, bir daha da "Allah nasıl var oldu" konusunu anlatırken, ateistlere "öncelikle Allah'ın ezeli olarak var olduğunu kabul edin, bunun üzerinden devam edelim" önerisi yapmak gibi bir gaflete düşmezsin.

Olaya bak sen!

Soru: Allah nasıl var oldu?

Cevap: Sen önce var olduğunu kabul et sonrası kolay.

Ve bunu söyleyebilecek zekada biri kalkmış "ben de bir zamanlar öyleydim" diyor. Yalan söyleme. Başına fiziksel bir darbe almadıkça veya yüksek tansiyon sonucu bir beyin kanaması geçirmedikçe veya yaşlılıktan dolayı bunama başlamadıkça, zeka hiç bir zaman geriye doğru gelişmez. Dolayısıyla, sonradan bu hale geldim diyerek kimseyi kandıramazsın.

tarihinde Notamatik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
bana vesile olan bir doktordu. Ve onlardan daha çok var. inanın. Sizinle onlar arasındaki farkı öğrenebilirmiyim.

Aramızdaki farkı senin bulman lazım sevgili sadeceta.

Ben sana vesile olan doktoru tanımıyorum ki. Aramızdaki farkı anlatayım.

Şunu anlatmak istiyorsun her halde; ben bir dindarım, dindar olmama bir doktor vesile oldu. Belli ki bu doktor da dindarmış. Dindar bir doktor ile ateist bir doktor arasında ne fark olabilir. Beraberce araştıralım.

Doktorluk, tıp bir bilimdir. Doktorlar biliminsanlarıdır. Hastalıkların nedenlerini araştırır, nedenler bulunduktan sonra bu nedenler ortadan kaldırılırsa, nedenlere geçit verilmez ise hasta tedavi edilmiş veya sağlık korunmuş olur.

Peki ne olduğu bilinmeyen bir şeye, mesnetsiz, kanıtsız uyduruk şeylere inanan, cennete, cehenneme, cine, periye, meleğe, zebaniye vb inanan bir doktor tutarlı bir biliminsanı olabilir mi? Hastalığın nedenlerini kötü ruhlara veya allaha bağlayan bir doktor iyi bir doktorluk yapabilir mi? Böyle bir doktor; Allah hasta etmiştir. Allah iyileştirsin diye dua etmekten başka ne yapabilir? Allahla işe başlayan bir doktorun işi allaha kalmış olmaz mı? Bir inançlı doktor, mesleğini öğrendiği bilimsel kitap ile inandığı tapındığı kitap birbiri ile çelişir ise hangisini doğru kabul eder. Örneğin; İnandığı kitap dünya düzdür, öküzün boynuzundadır, yer ile göğün birleştiği yer'den, 6 günde yaratıldığından vs. bahsederse bunu sorgusuz sualsiz kabul eder mi?

Ateist bir insanın ise önkabulleri yoktur. Neden? Niçin? Nasıl? sorularını sorar, bunlara yanıt arar. Yanıtları kanıtlarıyla beraber bulur, deney haline getirebilir, böylece objektif gerçekleri ortaya çıkarmış olur. Kimse de itiraz edemez. Bilimin bu çarpıcı gerçekleri karşısında bu kez inananlar, inandığı kitabı bilime uyarlamaya çalışır, mealler, yorumlar, öyle demek istemedi böyle demek istedi vs zevahiri kurtarmaya çalışır.

Sonuç olarak sevgili sadeceta sana vesile olan doktora sormadın mı? Allahın nesine inanıyorsun? Allah hakkında, öteki dünya hakkında, cennet cehennem ruh cin şeytan peri vs ne gibi somut deliller var ki ona dayanarak inanıyorsun?

öyle görünüyor ki ne söylese sorgusuz sualsiz kabul etmişsin. Allaha değil, doktora inanmışsın.

Madem doktora inanmaya meyilin var. Gel sen bana inan. Bırak öyle tutarsız doktorları.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
AhmetBaha

Allah nasıl varoldu sorusu mevzu bahis Allah olunca saçma oluyor çünkü onun en önemli özelliği bu

bu özelliği baştan kabul etmesek zaten ona yaratıcı diyemezdik su neden ıslaktır? gibi bir sorudur bu

bakın:

Cenabı Hakkın İlâhî sıfatlar, zatî ve sübutî olmak üzere iki gruba ayrılıyor.

Zatî sıfatlar :

1- Vücut (Varlık),

2- Kıdem (Ezeliyet, evveli olmama),

3- Beka (Ebediyet, ahiri olmama),

4-Vahdaniyet (Bir olma, şeriki bulunmama),

5- Kıyam binefsihî (Varlığının devamının zatından olması-başkasın yardımıyla olmaması ),

6- Muhalefetü?n- lil-havâdis ( Zatının mahlukatın zatlarına ve sıfatlarında mahluk sıfatlarına benzememesi)

Sübutî sıfatlar:

1-Hayat

2- İlim

3- İrade

4- Kudret

5- Sem (işitme)

6- Basar (görme)

7- Kelâm

8- Tekvin (Yaratma, var etme.)

-----------

ikinci ve biliMsel açıklama BİG BANG TEORİSİ merak etmeyin aynı şeyler:

bilim isbat ettiki evren her saniye büyüyor hubble teleskopu bunu keşfetti

büyüme hızı geriye alınıp hesaplandığında evren belli bir zamanda belli noktada idi ve o noktadan büyümeye başladı patlama olayı bu

BİG BANG dir.Demek herşeyin kainatın evrenin bir yaşı var yani ezeli değil demek o zaman ebedi de olamaz

yani evrenin bir ömrü var ve yok olmaya mahkum bu da kıyamettir

anlatığım şeyler İslam Felsefesinde "imkan ve hudus" bahsidir detaylaar google den bakınız

dinsizler bu gibi konuları fazla düşünmeyin bak dinsizliğinizden çıkarsınıuz valla dinli olursunuz crazy.gif

devam edebilir...

Bu konuya takılan Atesit zevatın bu yazdıklarıma bir yorumu yokmu acep?

sükut ikrardır

tarihinde AhmetBaha tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Demek herşeyin kainatın evrenin bir yaşı var yani ezeli değil demek o zaman ebedi de olamaz

1.big bang öncesi de var. o yüzden big bang başlangıç değil.

2. big bang başlangıç bile olsa evrenin bir sonu olacağını garantilemez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili evrimboz ne güzel tanımlıyor kendini ve inananları.

Bilinmeyene inanmasını ve tapınmasını. Secaat arzederken sirkatin söylüyor.

Hem bilinmeyen, hem insan aklının almayacağı; hem de sanki inanılacak tapınılacak bir şey varmış gibi inanmak ve tapınmak.

Sanki akılları bizden çok üstün, biz hayvanoğullarından binlerce kere fazla evrim geçirmişler. Sanki allah onları bize göre binlerce kez akıllı yaratmış, öyle bir akıl vermiş ki bilinmeyene tapındırmış.

Hiç kendinize sormuyor musunuz?

Bari ben sorayım.

-Bilinmeyenin nesine inanıyor, nesine tapınıyorsunuz?

Bu soruyu zaten yanıtlamışsınız.

-Bilmiyoruz. :lol:

Sevgiler.

buradaki esas olan zaten görülmeyen bilinmeyen yaratıcıya inanmak ve iman etmektir.

kör gözler ve inançsız kalbler bunu bilemez ve hissedemez.sadece maddeye tapmakla kendini avuturlur.hatta ve hatta bu dünyanın bir yaratıcısı olduğunu red ederek kendilerini ilahlaştırıp her şeyin üstünde tutarlar.yada evrim teorisi adında kendini hayvani özellikler yaratarak bir türlü mitolojik efsanevi canlılar(türler)ketegorisine sokarak kendilerince bu dünyanın tek hakimi ve tek gücü olarak görürler.aynı fenksler gibi yarı aslan yarı insan (ara tür) veya yarı yılan yarı akrep gibi efsane ve mitolojiden esinlenerek bazı inançsızların bu türlü efsane ve mitolojilere inanmak daha basit ve kolay kabul edilebiliyor.

evet firavunlar da sizler gibiydiler.tanrıya inanmöayıp bütün kainatın ve dünyanın hakimi olarak kendilerini görürlerdi.

ama görünmeyen bilinmeyen bir güce bir yaratıcıya inanmaktansa kendi kendinin tanrısı olan kendilerine inanmayı tercih ederler.herşeyi yapmaya gücü yeten evrimi de aralarına alınca kendilerinin ileri,ki bir zamanda en üst tür bir yaratağa dönüşeceklerini iddia ederler.bu nedemek dünyanın ve kainatın tek ve mutlak hakimleri olacaklarıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
buradaki esas olan zaten görülmeyen bilinmeyen yaratıcıya inanmak ve iman etmektir.

benim görmediğim daha neler var neler.

evet firavunlar da sizler gibiydiler.tanrıya inanmöayıp bütün kainatın ve dünyanın hakimi olarak kendilerini görürlerdi.

mısır tarihini baya iyi biliyorsun bakıyorum.

tarihinde convert tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
benim görmediğim daha neler var neler.

mısır tarihini baya iyi biliyorsun bakıyorum.

doğru diyorsun bu yüzden kobralara, aslanlara , timsahlara sizler gibi insani özellikler verdiler. yok dedem timsahtı, yok amıcam aslandı , yok bizim firavun kobradadan gelme. bunlar efsane ve mitoloji. işte sizin evriminizde bir efsane ve mitolojiden etkilenmiş bir iddia.insanlara hayvani özelikler verile veri,le zamanla sizler ve sizingibiler efsanelerle, mitolojilerle gerçekleri birbirinden ayırt edemez hale geldiniz.

hele darwin denen adam galapagosta özellikle güney emerika ve diğer yerlerde maymunları görerek ve efsanelerden esinlenerek onlara insan gözüyle bakmıştır. zaten dinden aforaz edilmiş , kiliseden kovulmuş bir adamdan ancak bu beklenirdi.tek çıkar yol dine saldırmaktı aynı sizler gibi.bu deli ruh hastası botanikçi kendinin bilem inanmadığı ama yazmaktada geri durmadığı türlerin kökeni hakkında ki saçma kitabı yazmıştır.

sırf bir maymun bir insana benziyor diye, sırf bir tırtıl dan kelebeğe döndüğü için herkesi aynı kefeye koymuştur.

geçmişi görmeden atıp tutmak kolay. olmamış olayları olmuş gibi gösterebilirsiniz.

ama evrimi olmuş gibi gösteremezsiniz.ıspatı delili , şahiti yok.

ama islam dininin hem kanıtı hem şahiti hem ıspatı vardır.

sizler hatta oı kadar alçalıyorsunuz ki hz. muhammed hiç yaşamadı diyorsunuz.o bir hayvani efsane ve mitoloji değilki sizin gibi.

o devirde , o toplumda, o şehirde ve o ülkede yaşadı.bugün hırkasından tutun asasından tutun, kılıcından tutun, bıyığından tutun ve diğer hükümdarlara gönderdiği mektuplarda dahil gerçekten yaşadı ve öldü.en büyük delili kitabıdır ve toplumda söylediği sözler ve yaptığı hareketlerdir.bugün bile ümmetimiz onun yaptıklarının aynısı yapmaya çalışmakta ve söylediği sözleri can kulağı ile dinlemektedirler.alın size kanıt.hatta ve hatta gidin mezarı bilem yerinde duruyor.

daha ne diyeyim elle tutulur , gözle görülür kanıtlar dahi sunduğum halde kabul etmezseniz bu çok yanlış olur.sizin felaketiniz olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
zaten dinden aforaz edilmiş , kiliseden kovulmuş bir a

yok öyle bir şey. bir müddet sonra kliseye gitmemiş. dışarda karısını beklemiş. ille bir dine mensup olmak mı gerekiyor.

sizin evriminizde bir efsane ve mitolojiden etkilenmiş bir iddia.

nerde o mitoloji?

türlerin kökeni hakkında ki saçma kitabı yazmıştır.

saçma ise niye o kadar satmış? neresi saçma?

ama evrimi olmuş gibi gösteremezsiniz.ıspatı delili , şahiti yok.

bütün hayat bilimleri evrim üzerine kurulmuştur.

tarihinde convert tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

doğru diyorsun bu yüzden kobralara, aslanlara , timsahlara sizler gibi insani özellikler verdiler. yok dedem timsahtı, yok amıcam aslandı , yok bizim firavun kobradadan gelme.

Bunları kim diyor?

Hayatında hiç harun yahya denen motor kullanıcısının yazdıkları dışında evrim ile ilgili bir şeyler araştırdınmı?

Yav sizler birilerinden bir şeyler duydunuz diyelim hiç duyduğunuz şeyi düşünmezmisini?

bunlar efsane ve mitoloji. işte sizin evriminizde bir efsane ve mitolojiden etkilenmiş bir iddia.insanlara hayvani özelikler verile veri,le zamanla sizler ve sizingibiler efsanelerle, mitolojilerle gerçekleri birbirinden ayırt edemez hale geldiniz.

Burada dinlerdenmi bahs ediyorsun yoksa evrimdenmi?

hele darwin denen adam galapagosta özellikle güney emerika ve diğer yerlerde maymunları görerek ve efsanelerden esinlenerek onlara insan gözüyle bakmıştır. zaten dinden aforaz edilmiş , kiliseden kovulmuş bir adamdan ancak bu beklenirdi.tek çıkar yol dine saldırmaktı aynı sizler gibi.bu deli ruh hastası botanikçi kendinin bilem inanmadığı ama yazmaktada geri durmadığı türlerin kökeni hakkında ki saçma kitabı yazmıştır.

O kitabı okudunmu, harun yahya uşağı.

Evrim artık öyle bir yerdeki müslümanlar bile kurandan ayetleri getirip evrimi savunmaya başladılar.

Çünki artık başka çareleri kalmadı. Yakında harun yahyada kurandan ayetleri herzaman yaptığı gibi çarpıtaran evrime delil diye getirecek.

Bu evrime neden bu kadar taktınız biliyormusun? Çünki sizler gibi koyunlara takın dendi.

Evrimi yok etmek ile ateizmi yok edemezsiniz. Mesela benim evrim ile ateist olamamın hiç bir alakası yok.

Ateizm evrim teorisi öncesindede vardı ve din denen bu akla zarar pislik olduğu sürecede var olacak, bu ne yaparsan yap değişmeyecek.

Çünki din var olduğu sürece senin gibi yalancılar var olacak ve biz ateistler senin gibi yalancıların iç yüzünü göstereceğiz.

Bak sana yalancı diyorum hadi delil istesene...

sırf bir maymun bir insana benziyor diye, sırf bir tırtıl dan kelebeğe döndüğü için herkesi aynı kefeye koymuştur.

Tabi bunu yapmamalıydı. İslam dini gibi ademin büyük oğlu küçük kız kardeşini becerdi ve insanlı bundan sonra çoğaldı demesi gerekirdi.

Bu sizler gibi ahlaka sahip insanların hoşuna gidebilir ama insanların akrdeşiile yatmaktan miğdesi bulanıyor.

KURAN'IN YARATILIS HIKAYESINDEKI ÇELISKILER

Öncelikle belirtmeliyiz ki, bu ayetleri buraya yazmadan önce tam 5 ayri Kuran çevirisini inceleyip, hikayenin daha düzgün, ve biçimsel eksikliklerin en aza indirgenmis olanini bulmaya çalistik. Bütün çevirilerde ayni anlatim tarzini bulunca, bu çabanin bosuna oldugunu kabul etmek zorunda kaldik. Üstelik bu karmasa, sadece bu ayetler için degil, Kuran'in tamami için geçerli. Ne yazik ki, her seye kadir Allah'in kitabinda sadelik, sistem, düzen ve anlasilabilirlik yok. Yine de, okuyucuyu sikmamak için, hikayeyi sistemli bir biçimde tekrar yazmaktan kaçinip yorumumuza geçiyoruz:

Allah, Meleklere "yeryüzünde bir halife var edecegim" diyor. Elbette aklimiza hemen, ilk insan olan Adem'in nasil bir halife olacagi sorusu geliyor. Halife'nin Tanrinin temsilcisi oldugunu düsünürsek, belki sorumuza bir ölçüde cevap almis oluruz. Yani Adem, yeryüzünde ilk insan olarak Tanri'yi temsil edecektir. Asil sorun zaten bu noktada basliyor: Adem, yeryüzünde degil cennette yaratiliyor! Üstelik eger Seytan onu kandirip ceza olarak Dünyaya gönderilmesine yol açmasa, sonsuza kadar orada kalacak! Madem ki Adem cennette yasayacak, neden dünya yaratildi? Bu sorularin cevabini almak kolay olmasa gerek...

Melekler, "orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksin?" diyorlar. Melekler, gayet mantikli bir sebebe dayanarak, ve tarihe bakildiginda kolayca görülecegi gibi, hakli olarak bu soruyu soruyorlar.

Allah, "ben sizin bilmediginizi bilirim" diyor. Ama hiçbir açiklama yapmiyor. Üstelik melekleri tersliyor. Henüz olgunluga ulasamamis küçük bir çocuk bile kendisine mantikli bir soru soruldugunda karsisindakini terslemezken, Allah'in meleklerine bu sekilde davranmasini olgunluk kavramiyla bagdastiramiyoruz. Birkaç ayet sonra meleklerin kendi agzindan duyacagimiz gibi, melekler Allah'in verdigi bilgiden fazlasini bilmiyorlar. Ve bu yorumu yaparken de Allah'in kendilerine verdigi bilgiye dayaniyorlar. Üstelik söyledikleri tamamen dogru...Yine de Allah istedigini yapiyor.

Allah, Adem'i topraktan var ediyor. Kuran'in anlatim eksikligi burada kendisini gösteriyor, çünkü hikayede Adem'in yaratilmasi anlatilmiyor. Biz de Adem'in nasil yaratildigini baska ayetlerden ögrenmek zorunda kaliyoruz. Adem'in yaratilisinda topragin kullanilmasinin nedeni, (Aslinda bu madde birçok ayette farkli tarif ediliyor. Bazen "süzme çamur", bazen "özlü ve yapiskan balçik", bazen "pismis çamur gibi kuru balçik" olarak tarif edilmistir bu madde.) elbette topragin üretici karakteriyle ilgilidir. O zamanlar insani meydana getiren maddeler hakkinda hiçbir sey bilinmedigi için, "bitkileri yoktan var eden" toprak; bu üretici karakteri ile, insanin da yaratilmasi için en uygun madde olarak görülmüstür. Ayrica "ol" deyince her seyi olduran Tanri'nin neden insani yaratmak için bir madde kullandigi sorusu sorulabilir. Bu sorulari baska bir baslik altinda tekrar tartismak üzere, simdilik geçiyoruz.

Allah, melekleri sinava çekiyor. Hikayenin bu kismi gerçekten çok ilginç. Öncelikle iyiligin ve dogrulugun sembolü Allah,

meleklerinin samimiyetinden (!) süphe diyor. Ve onlari sinava çekiyor. Üstelik sinav tamamen adaletsiz. Allah resmen Adem'e kopya veriyor. Melekler de kendilerine verilmeyeni bilmedikleri için sorulari cevaplayamiyor. Allah katinda gerçeklesen bu olay bize oralarda bile düzenin hakim olmadigini gösteriyor.

Allah "size söylememis miydim?" diyor. Allah, haksizlik yaptigi yetmemis gibi, bir de Adem'e övgüler düzüyor.

Melekler secde ediyor, Iblis etmiyor. Burada Seytan'in içinde "Allah korkusunun" olmadigini görüyoruz. Çünkü resmen Allah'a kafa tutuyor. Allah'in yarattigi bir meleginin kendisine bas kaldirmasi gerçekten çok ilginç. Yeryüzünde her saniyeyi Allah korkusu ile geçirmemiz istenirken Allah kendi katinda ve kendisiyle yüz yüze olan meleklere bile korkuyu asilayamamis...

Allah Iblis'i kovuyor, Iblis süre istiyor. Allah hiçbir açiklama yapmadan, Adem'in hangi yaninin üstün oldugunu bile açiklamadan Seytan'i kovuyor. Üstelik birkaç ayet sonra Seytan Adem'i kandirabilecegine göre, gerçekten de Adem bir "aciz insan" ve pek bir üstünlügü yok. Allah "ceza gününe kadar lanetim üzerinde olsun diyor, ama somut bir ceza verdigi yok. Iblis kiyamete kadar süre istiyor ve Allah kabul ediyor. Yani Allah, insanlari yoldan çikarmasi için Iblis'e firsat veriyor.

Iblis, "herkesi azdiracagim" diyor. Iblis'in inanilmaz cesareti burada da kendisini gösteriyor. Sanki karsisinda kendisini bir hamlede yok edebilecek güçteki Tanri yokmus gibi davraniyor ve "herkesi azdiracagim" diyor. Halbuki Adem sonsuza kadar cennette yasayacak. Demek ki Iblis, Adem'i kandiracagindan bu kadar emin. Allah da bundan (Adem'in kandirilacagindan) bu kadar emin olmali ki, "sana uyanlari da seninle beraber cehenneme atacagim" diyor. Burada cehennemden bahsedilmesi de, cehennemin var oldugunu gösteriyor. Yoksa hikayemizde "...bunun üzerine Allah seytan ve ona uyanlari cezalandirmak için cehennemi yaratti" diye bir bölüm de olmasi gerekirdi. Zaten Allah Adem ile Havva'yi cennete gönderdigine göre cennet diye bir yer var. O zaman da cehennemin neden var oldugu sorusu geliyor insanin aklina. "Yoksa Allah Iblis'in böyle davranacagini ve Adem'in de ona uyacagini biliyor muydu?" diye sormaktan alamiyoruz kendimizi... Bu soruyu "Eger Iblis secde etseydi, neler olurdu?" diye sorarsak sanirim çarpiklik daha belirginlesecektir. Çünkü o zaman herkes memnun olacakti, Adem'le Havva sonsuza kadar cennette kalacakti. Insanlari yoldan çikaracak bir seytan olmayacakti, böylelikle ceza-ödül kavramlarinin dogal sonucu olan cennet ve cehennem de anlamlarini yitirecekti. Bu sorulari çogaltmak mümkün. Ancak hiç biri için tatmin edici bir cevap alamayacagimizi bildigimiz için baska yorumlar yapmayi gereksiz buluyoruz.

Allah, Adem'e; "Sen ve esin cennette kalin, ama su agaca yaklasmayin" diyor. Biz de hemen, asgari tutarliligin ve mantigin geregi olarak bu keyfiligin nedenini soruyoruz. Cennette zararli bir agacin olmasinin nedeni ne olabilir? Allah'in Adem'i o meyveden uzak tutmak için yapabilecegi baska bir sey yok mu? Allah "sakin Seytan sizi cennetten çikarmasin" diyor. Halbuki Adem yeryüzü için yaratilmisti.

Seytan Adem ve Havva'yi kandiriyor. Burada cennetin hiç de sandigimiz gibi bir yer olmadigini görüyoruz. Cennette zararli agaçlar var. Üstelik Seytan cennete elini kolunu sallaya sallaya girebiliyor. Seytan Adem'e "Allah melek olacaginiz için bu agaci yasakladi" diyor. Ve Adem meyveyi bu yüzden yiyor. Allah'tan hiç korkmuyor, ve kendisine yalan söyledigine inaniyor. Peygamberi Allah'a güvenmiyor! Olay bununla da bitmiyor. Adem melek olmak için elmayi yedigine göre, melekler Adem'den üstün varliklar. Öyleyse ilk basta meleklerin Adem'e secde etmek istememeleri çok dogal. Hatta Seytan bile bu durumda hakli görünüyor. Her seyden haberdar olan, her seyi gören ve bilen Tanri o sirada ortada yok... Adem'in aldatilmasini engellemek için hiçbir sey yapmiyor. Sanki her sey önceden planlanmis gibi. Allah'in cennetinin korumasizligi bir yana, orada insanlar kandirilabiliyor bile! Üstelik kandirilan Adem Peygamber! Insanin aklina ister istemez "Adem bile kandiriliyorsa, 'aciz' insan nasil kanmaz?" sorusu geliyor. Adem ve Havva meyveden yiyince hemen "zalimlerden oluyorlar" Ayrica"ayip yerleri görünüyor" ve hemen cennet yapraklariyla örtmeye çalisiyorlar. Aslinda Kuran'da, eslerin birbirlerinin cinsel organlarini görmesinin haram olmadigi Müminun suresi 6. ayette anlatiliyor. Ama bizimkiler herhalde Allah'in kanunlarindan haberdar degil ki, örtünmeye çalisiyorlar.

Allah, Adem ve Havva'yi yeryüzüne gönderiyor. O ana kadar ortada görünmeyen Allah hemen ortaya çikiyor ve Adem ile Havva'yi cezalandiriyor. "Birbirinize düsman olarak inin" diyor onlara. Bu tavir onun yüceligiyle hiç bagdasmiyor oysa. Cezanin da gerçeklesmesi gerekiyor. Yoksa masalimizin bir anlami kalmayacak.

Adem tövbe ediyor. Ve Allah tövbesini kabul ediyor. Ediyor ama, Adem yine de dünyada kaliyor. Böylelikle her tövbe edeni bagisladigini iddia eden Tanri'nin ne kadar dogru sözlü oldugunu bir daha görüyoruz. Halbuki Seytan tövbe bile etmemisken cezasi ertelemisti... Taha suresinde bu olay anlatilirken en basta Adem'in unutkanligina baglaniyor, birkaç ayet sonra ise "Adem baskaldirdi" deniyor. Bu da hikayemizdeki çeliskiler arasinda yerini aliyor. Allah Adem'in tövbesini kabul edip yol gösterdikten sonra ise "Elbet benden bir yol gösterici gelir" diyor. Allah gösterdigi dogru yolu yetersiz bulmus olacak ki, bir yol gösterici gönderecegini söylüyor. Bilimsel veriler, ilk insan ortaya çiktiktan sonra, Ibrahim'in peygamberlik iddiasina kadar binlerce yil hiçbir peygamberin ortaya çikmadigini gösteriyor. Yani Allah'in yol göstericisi biraz geç geliyor...Bu hikaye bize, Adem'in bir peygamber degil, bir suçlu oldugunu ve bu dünyaya da cezasini çekmek için gönderildigini anlatiyor.

Sonuç

Yillardir seriatçilarin dilinden düsürmedigi, bazi sahtekarlarin milyarlar harcayarak bilimsel bir gerçekmis gibi göstermeye çalistigi "yaratilis" kavraminin ne kadar mantikli(!) ve ne kadar bilimsel(!) oldugunu gördük. Asli Babil ve Sümer uygarliklarina, yani M.Ö 3 bin yillarina dayanan bu masalin bilimsel verilerle karsilastirildiginda hiçbir degeri yoktur. Üstelik bu hikayeyi elestirebilmek için herhangi bir bilimsel veriye bile ihtiyaç duyulmaz. Sadece iç çeliskileri bile, bu hikayenin Tanri tarafindan yazilmadigini, ve basit bir efsaneden öte deger tasimadigini gösterebilir.

geçmişi görmeden atıp tutmak kolay. olmamış olayları olmuş gibi gösterebilirsiniz.

Evet muhammed denen bedevinin yaptığı gibi. Bu gün muhammed gelse bunları söylese en iyi ihtimal ile yeri akıl hastanesi olurdu.

ama evrimi olmuş gibi gösteremezsiniz.ıspatı delili , şahiti yok.

Burada senin sözlerin ile seni vuracağım bak ne demişsin: BİR ŞEYE YOK DEMEK VARLIĞININ EN BÜYÜK DELİLİDİR.

Şimdi sen hem BİR ŞEYE YOK DEMEK VARLIĞININ EN BÜYÜK DELİLİDİR. diyorsun hemde evrime yok diyorsun.

İşte islamın bir insanı düşürdüğü durum. İnsanlar bu derece düşmesinler diye çabalıyoruz.

ama islam dininin hem kanıtı hem şahiti hem ıspatı vardır.

Evet sanırım bu arkaşın akli dengesi yerinde değil.

İslam dinin şahidi varmış. Yani adamden beri yaşayan birileri var aramızda. Var ama sanırım onları biz göremiyoruz.

İslamın hiç ama hiç bir şeyi yoktur.

Ne bir kanıtı, ne bir ispatı, nede bir şahidi. Bu arkadaş resmen yalancı.,, veya akli dengesi bozuk yani kafayı yemiş.

sizler hatta oı kadar alçalıyorsunuz ki hz. muhammed hiç yaşamadı diyorsunuz.o bir hayvani efsane ve mitoloji değilki sizin gibi.

Biliyormusun burada öğle muhammedin yaşamadığına dair pek çok konu açıldı ve hiç birisinde muhammedin yaşadığı ispatlanamadı.

o devirde , o toplumda, o şehirde ve o ülkede yaşadı.bugün hırkasından tutun asasından tutun, kılıcından tutun, bıyığından tutun ve diğer hükümdarlara gönderdiği mektuplarda dahil gerçekten yaşadı ve öldü.

O sakalların muhammed e ait olduğunu nereden biliyorsun DNA testi falanmı yaptırdın?

Arşivlerde bunlar ile ilgili pek çok konuşmalar oldu araştırırsan bulursun.

Ayrıca yaşadı veya yaşamadı bu beni ilgilendirmiyor çünki yaşadığına inananlar var bende onlara yazıyorum.

en büyük delili kitabıdır

Muhammed hayatta iken kuran diye bir kitap ortada yoktu biliyorsun değilmi?

Şuralarada bir göz at. http://www.turandursun.com/biliyormuydunuz...07_articleid/12

ve toplumda söylediği sözler ve yaptığı hareketlerdir.

Mesela 9 yaşında kız ile evlenmesi, gelini ile evlenmesi gibi haraketlermi?

bugün bile ümmetimiz onun yaptıklarının aynısı yapmaya çalışmakta ve söylediği sözleri can kulağı ile dinlemektedirler.alın size kanıt.hatta ve hatta gidin mezarı bilem yerinde duruyor.

Neden günümüzde insanlar Türkiyede 9 yaşında kızler ilemi evleniyor?

4 er karımı alınıyor?

İnsanlar gelini ilemi evleniyor?

Hastalara deve sidiğimi içiriliyor?

İnanmayanlar gördüğü yerde öldürülüyormu?

Kadınlar dövülüyormu?

Vs vs.

Eğer bunlar yapılıyorsa muhammedin söyledikleri yapılıyordur?

daha ne diyeyim elle tutulur , gözle görülür kanıtlar dahi sunduğum halde kabul etmezseniz bu çok yanlış olur.sizin felaketiniz olur.

Yukarıdada söylediğim gibi bu arkadaşın sanırım akli dengesi yerinde değil demiyorum baya baya bu adamın akli dengesi yerinde değil.

Olanca cehaletine ramen bir yerlerden bir şeyler duymuş ne kadarda aklının kıt olduğunun farkında değil gelmiş burada uzmanlara anlatmaya çalıştığı sözlere bakın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Klimur

ahiret senin varsayımın. benim değil.

başka bir argüman geliştirmen lazım.

Senin yolun doğruysa toprak olup gidecez ahiret yok hiç bişi yok hiç bişeye pişman bile olamayacağız ( Namaz kıldım, oruç tuttum vs. ) bunlar için pişman bile olamayacağım,

Peki ya benim yolum doğruysa ne olacak cennet cehennem gene kimin için garanti belli değil ama en azından şu gerçek sevap haneme biraz bişeyler yazılır ki gene büyük konuşmiyim ancak benim yolum doğru ise vay inanmayanların haline ne diyebilirim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Senin yolun doğruysa toprak olup gidecez ahiret yok hiç bişi yok hiç bişeye pişman bile olamayacağız ( Namaz kıldım, oruç tuttum vs. ) bunlar için pişman bile olamayacağım,

Peki ya benim yolum doğruysa ne olacak cennet cehennem gene kimin için garanti

the same ooold

the same ooold

aynı sakızı çiğneyip durma. biraz zeka göster.şurda doğal bir bitki bağlantısı var. alırsan beynine biraz fazla kan gider.

http://en.wikipedia.org/wiki/Ginkgo_biloba

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu konuya takılan Atesit zevatın bu yazdıklarıma bir yorumu yokmu acep?

sükut ikrardır

Daha önce de aynı teraneyi tekrarlıyordun. Daha önce de nasıl akıl ve mantık özürlü olduğun ortaya koymuştuk.

İstersen bu yazdıkların için de koyayım.

Ne yapmışsın? allah'a bir takım vasıflar yakıştırmışsın.

Yahu allahın varlığı ortada değilken, allahın varlığına itiraz ediyor, kabul edilmiyorken, sen tutmuş estek köstek vasıflar yakıştırmışsın.

Gören de sanacak allahın arkadaşı, allahın vasıflarını görmüş, yakından müşahade etmiş.

İstersen vasıf diye bir sürü palavra da ben ilave edeyim.

Sükut ikrardanmış.

Yanıtlamaya değer bulmadığımızdandır.

Ne diyeyim allah akıl versin.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İşte ben böyle şeylere ifrit olurum; "O da bizim gibiymiş".

Bir zamanlar bu forumda bir cahilin teki vardı, "bir zamanlar ne ateydim" filan diye yazan. Aynı ona benziyorsun.

Yalanla dolanla hiç bir işe yarar bir şey yapamaz, aksine kendinizi rezil edersiniz.

O da benim gibiymiş. Sen benim nereme benziyorsun be?

Sen şunu bir kere kafana iyice bir sok. Sen hayatında hiç ateizmin yanından bile geçmedin. Geçmiş olsan şu cümleyi kurmazdın. Kalınlaştırdığım yere dikkat:

Ateist olabilecek hiç bir zeka "öncelikle bunu kabul etmek lazım" diyerek bir şeyi düşünmeye başlamaz. Ateist olabilecek hiç bir zeka, sonucu baştan kabullenip, varmak istediği sonuca varmaz. Ateist ile teistin zaten en temel farkı budur.

Sen daha en temelde ateizm'in a'sında tökezlemişken, "bende onlar gibiydim." yalanına birilerinin inanacağını mı sanıyorsun? Kendin bile belki kendi yalanına inanmış olabilirsin ama hiç bir ateisti senin bir zamanlar ateist olduğuna inandıramazsın.

O senin dediğin şey, dogmadır dogma. Sen dogma nedir bilir misin? Ateizmin tam tersidir.

Sen ateist nedir bilir misin? Ateist soruya cevap arayandır.

Sen teist nedir bilir misin? Teist cevaba soru arayandır.

Yani, ateistte soru sabittir, teistte ise cevap sabittir. İşte bu yüzden tesitler soru-cevap'a, cevap ile başlarlar. Mesela "Allah ezeli olarak vardı" cevabına, "Allah nasıl oldu" sorusunu bulurlar. Böylece, soru-cevap tamamlanmış olur. Sorunun cevabı yerine, cevabın sorusu verilmiş olur.

Ateist nasıl olunur ben sana söyleyeyim mi? İlk önce peşin kabullerden, yani dogmalardan vazgeçer ve bunu kendine bir ilke yaparsın.

Düşünmelerinde, kendine karşı dürüst olup; "öncelikle bunu kabul etmek lazım" cümlesini sarfetmeden önce, bu cümlenin başına bir "neden" kelimesi koyup kendine soru sorarsın.

"NEDEN öncelikle bunu kabul etmek lazım"

gibi mesela.

Sonra bir fırıncıdan 20 fırın ekmek rica edip, o ekmeklerin hepsini yersin. Bütün bunları tamamladıktan sonra, bir daha da "Allah nasıl var oldu" konusunu anlatırken, ateistlere "öncelikle Allah'ın ezeli olarak var olduğunu kabul edin, bunun üzerinden devam edelim" önerisi yapmak gibi bir gaflete düşmezsin.

Olaya bak sen!

Soru: Allah nasıl var oldu?

Cevap: Sen önce var olduğunu kabul et sonrası kolay.

Ve bunu söyleyebilecek zekada biri kalkmış "ben de bir zamanlar öyleydim" diyor. Yalan söyleme. Başına fiziksel bir darbe almadıkça veya yüksek tansiyon sonucu bir beyin kanaması geçirmedikçe veya yaşlılıktan dolayı bunama başlamadıkça, zeka hiç bir zaman geriye doğru gelişmez. Dolayısıyla, sonradan bu hale geldim diyerek kimseyi kandıramazsın.

Sadeceta keşki nurcu yani beyni ölü olmasaydında bu yazılanları anlasaydın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...