Mayonez2 0 Ekim 1, 2009 gönderildi Raporla Share Ekim 1, 2009 gönderildi Sana konuyu kısaca şöyle izah etmek isterim: Bu resimlerin sorduğum soruyla ne alakası harbi anlamış değilim Link to post Sitelerde Paylaş
Andromeda 0 Ekim 1, 2009 gönderildi Raporla Share Ekim 1, 2009 gönderildi Anlaman zor... Anlayabilecek gibi olsan zaten sormazsın... Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Ekim 1, 2009 gönderildi Raporla Share Ekim 1, 2009 gönderildi Türk müslümanları yaptı o zaman... Kurtuluş savaşlarını ve devrimlerin çoğunu Ataütürk'ün önderliğinde Müslüman'lar yapmıştır elbette. Onların yapıldığı zamanlarda ateist olmak çılgınlık olurdu. Atatürk dışındakilerin çoğu gizli ateist bile değildi. Ben o zamandan bahsetmiyorum. Bırakın o zamanları.. Günümüze dönelim.. Ateistlerin neler neler yaptıklarına bakalım.. Saymakla bitmiyor değil mi? Link to post Sitelerde Paylaş
Andromeda 0 Ekim 1, 2009 gönderildi Raporla Share Ekim 1, 2009 gönderildi Kurtuluş savaşlarını ve devrimlerin çoğunu Ataütürk'ün önderliğinde Müslüman'lar yapmıştır elbette. O yüzden de pek severler kendilerini... P.S. Mustafa Kemal'i sevdiğini sanan müslümanların çoğu aslında onu müslüman da sanıyorlar bu arada; o da ayrı tabii... Link to post Sitelerde Paylaş
Pante 0 Ekim 2, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Ekim 2, 2009 gönderildi Kurtuluş savaşlarını ve devrimlerin çoğunu Ataütürk'ün önderliğinde Müslüman'lar yapmıştır elbette. Onların yapıldığı zamanlarda ateist olmak çılgınlık olurdu. Atatürk dışındakilerin çoğu gizli ateist bile değildi. Ben o zamandan bahsetmiyorum. Bırakın o zamanları.. Günümüze dönelim.. Ateistlerin neler neler yaptıklarına bakalım.. Saymakla bitmiyor değil mi? Milli mücadele ve devrim önderlerinin dinsel bir analizi yapılamaz. Milli mücadele içinde atesitler de vardır, dinsizler de. Tabi ki müslümanlar çoğunluktadır. En başta gelen özellikleri yurtsever oluşlarıdır. Sıra devrimlere geldiğinde yurtseverlerin ilerici ve devrimci olanları öne çıkmış, din etkilenmesi yüksek olanlar bu mücadeleden kopmuşlardır. Bunlar içinde de müslümanlar mevcuttur ama dinlerden özgür yapıda olanlar devrimlere önder olmuşlardır. O dönemde hiçbiri çıkıp da ateistliğini, dinsizliğini ilan edemezdi. Buna gerek olmadığı gibi, kendi kendilerini provake etmiş olurlardı. Bugün de buna gerek olduğunu düşünmüyorum. Tabi ki yeni yeni gelişen tv tartışmalarında çekinmeden yer alınabilmelidir. Evrim tartışmalarında bunu gördük. Ama düşünce ve ifade özgürlüğünün tam olarak yerleştiği söylenemez. Yerleşmesi için de Turan Dursun gibi kurbanlara da ihtiyaç yoktur. Gerçek anlamıyla özgürlük ve tam demokrasi mücadelesi ateistlerin değil, demokratların, devrimcilerin işidir. Bunlar içinde ateisti de yer alır, dinsizi de, müslümanı da. Ama tek başına bir ateizm mücadelesinin anlamı da yoktur, gereği de. Bu yarardan çok zarar getirir. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Ekim 2, 2009 gönderildi Raporla Share Ekim 2, 2009 gönderildi Milli mücadele ve devrim önderlerinin dinsel bir analizi yapılamaz. Milli mücadele içinde atesitler de vardır, dinsizler de. Tabi ki müslümanlar çoğunluktadır. En başta gelen özellikleri yurtsever oluşlarıdır. Sıra devrimlere geldiğinde yurtseverlerin ilerici ve devrimci olanları öne çıkmış, din etkilenmesi yüksek olanlar bu mücadeleden kopmuşlardır. Bunlar içinde de müslümanlar mevcuttur ama dinlerden özgür yapıda olanlar devrimlere önder olmuşlardır. O dönemde hiçbiri çıkıp da ateistliğini, dinsizliğini ilan edemezdi. Buna gerek olmadığı gibi, kendi kendilerini provake etmiş olurlardı. Bugün de buna gerek olduğunu düşünmüyorum. Tabi ki yeni yeni gelişen tv tartışmalarında çekinmeden yer alınabilmelidir. Evrim tartışmalarında bunu gördük. Ama düşünce ve ifade özgürlüğünün tam olarak yerleştiği söylenemez. Yerleşmesi için de Turan Dursun gibi kurbanlara da ihtiyaç yoktur. Gerçek anlamıyla özgürlük ve tam demokrasi mücadelesi ateistlerin değil, demokratların, devrimcilerin işidir. Bunlar içinde ateisti de yer alır, dinsizi de, müslümanı da. Ama tek başına bir ateizm mücadelesinin anlamı da yoktur, gereği de. Bu yarardan çok zarar getirir. O zaman sevgili Pante sana Avrupa'da Aydınlanma dönemini bir kere daha yakından incelenemini tavsiye ediyorum. Ben de bu konuyu iki ayrı başlık altında tartışmıştım. Adresleri aşağıda. Dinden uzaklaşmak çok önemlidir. Çünkü dinden uzaklaşmaya çalışmazsak, o bizi bulacaktır. Çünkü bütün dinler yayılma eğilimindedirler. Dinlere direnmek gerekir. Avrupa'da şu anda bile dine direnmek zorunluğu vardır. Çünkü en ufak bir tolerans dinler tarafından hemen suistimal edilecektir. Avrupa’da Dinde Aydınlanma (2 ayrı başlık) http://forum.ateizm2.org/index.php?showtop...p;hl=aydınlanma http://forum.ateizm2.org/index.php?showtop...p;hl=aydınlanma Link to post Sitelerde Paylaş
Tumagü 0 Ekim 5, 2009 gönderildi Raporla Share Ekim 5, 2009 gönderildi Atatürk, Türkiye'nin çağdaşlığa ulaşabilmesi için şapka yasasını bir panzehir olarak, sarık, fes ve cübbe takanların içgüdülerini, alışkanlıklarını kırmak için yararlı bulmuştur bana göre. Ülke yurttaşının gelecek yaşamında derebeyiğini anımsayarak, alışkanlık içinde bükülmesini önlemek adına, günün koşullarına yazgısal dönüşüm geçirten bir yasa olmuştur. Ne yazık ki kısa sürede yaygınlaşarak başarıya ulaşılamamıştır. Dönemin koşullarını gözden kaçırmadan şapka yasasına bakmak gerekiyor. İnsanların başından fesini bir anda indirebilmenin bir yolu yoktu. Eskiyenin (Fes) yerine, güncelliği olanı (Şapka) yeğletmek adına bir kışkırtmaydı bu şapka yasası. Çünkü, şapka değişimin tek nesnesi değildir. Dönemin insanlarına getirilen yasada, şapka ile beraber giyim seçenekleri de değişim geçirmiştir. Esenlikle. Link to post Sitelerde Paylaş
Pante 0 Kasım 29, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Kasım 29, 2011 gönderildi Ashabın cariyelerinin yanısıra çok sayıda eş sahibi olmalarının nedeni acaba Kur'an'daki Nisa-3 ayeti olabilir mi? Bu ayet hep şöyle anlaşılmıştır: "Dört kadınla evlilik yapabilirsiniz ama sizin için doğru olan tek kadınla evliliktir." Acaba öyle mi? Bakalım ayet tam olarak ne diyor: Nisa-3. Ve eğer yetimler konusunda adalete riayet edemeyeceğinizden korkarsanız, o taktirde hoşunuza giden kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın. Fakat, eğer adaletle davranamayacağınızdan korkarsanız o zaman bir tane ile veya elinizin altındaki sahip olduklarınızla yetinin. İşte bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. Yetimler konusunda adalete riayet edememekten korkulmazsa ne olacak: O zaman istenildiği kadar kadın alınılabilir. 10, 15, 20 hatta isterse daha fazla. Çünkü müfessirlere göre; bu ayetten önce insanlar çok sayıda kadınla evlenirlermiş ve aynı zamanda yetim malı yerlermiş. Ayet yetim malı yemekten korkanlar için bir çözümmüş. Yine deniyor ki çok sayıda kadına adaletli davranamamaktan korkuyorsanız, tek kadınla evlenin. Şimdi mümkün mü hiç erkeklik havası atan ve hatta bunu şeref meselesi yapanların "adaletli davranamam" diye çekinmesi? Ayet korkak, pısırık ve de kılıbık erkekler için geçerli. Taş fırın erkekleri için değil. Kendine güvenen erkek yetimlerin adaletine riayet edeceğini düşünür ve kadın sayısını 4'le sınırlandırmaz ve 8-10-15 kadının üstesinden gelir. Link to post Sitelerde Paylaş
kaşif 0 Kasım 30, 2011 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2011 gönderildi Ashabın cariyelerinin yanısıra çok sayıda eş sahibi olmalarının nedeni acaba Kur'an'daki Nisa-3 ayeti olabilir mi? Bu ayet hep şöyle anlaşılmıştır: "Dört kadınla evlilik yapabilirsiniz ama sizin için doğru olan tek kadınla evliliktir." Acaba öyle mi? Bakalım ayet tam olarak ne diyor: Nisa-3. Ve eğer yetimler konusunda adalete riayet edemeyeceğinizden korkarsanız, o taktirde hoşunuza giden kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın. Fakat, eğer adaletle davranamayacağınızdan korkarsanız o zaman bir tane ile veya elinizin altındaki sahip olduklarınızla yetinin. İşte bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. Yetimler konusunda adalete riayet edememekten korkulmazsa ne olacak: O zaman istenildiği kadar kadın alınılabilir. 10, 15, 20 hatta isterse daha fazla. Çünkü müfessirlere göre; bu ayetten önce insanlar çok sayıda kadınla evlenirlermiş ve aynı zamanda yetim malı yerlermiş. Ayet yetim malı yemekten korkanlar için bir çözümmüş. Yine deniyor ki çok sayıda kadına adaletli davranamamaktan korkuyorsanız, tek kadınla evlenin. Şimdi mümkün mü hiç erkeklik havası atan ve hatta bunu şeref meselesi yapanların "adaletli davranamam" diye çekinmesi? Ayet korkak, pısırık ve de kılıbık erkekler için geçerli. Taş fırın erkekleri için değil. Kendine güvenen erkek yetimlerin adaletine riayet edeceğini düşünür ve kadın sayısını 4'le sınırlandırmaz ve 8-10-15 kadının üstesinden gelir. Hep en fazla 4 kadınla evlenilebilir derler ama zaten ayetin anlatımına göre ikişer, üçer, dörder derken sanki devamı da gelecek ama say say nereye kadar demek gibi bırakmış görünüyor. Şayet sınır 4 ise ashap neden 4te durmamış devam etmiş? Bu adamlar ayete nasıl karşı geliyorlar? Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Kasım 30, 2011 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2011 gönderildi bence kurandan dörtle sınırlama çıkmaz... Link to post Sitelerde Paylaş
gerçekçi53 0 Kasım 30, 2011 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2011 gönderildi (düzenlendi) Hep en fazla 4 kadınla evlenilebilir derler ama zaten ayetin anlatımına göre ikişer, üçer, dörder derken sanki devamı da gelecek ama say say nereye kadar demek gibi bırakmış görünüyor. Şayet sınır 4 ise ashap neden 4te durmamış devam etmiş? Bu adamlar ayete nasıl karşı geliyorlar? Teşekkür ederim .Evet bende sizin gibi düşünüyorum :İkişer,Üçer dörder diyor ayet.Bu Sanki bir kümeleme gibi?Mesela birer demiyor?Sonra neden Yetimin hakkını korumak için evleniliyor? Yoruma muhtaç ayetlerdir bunlar ve insanları çok yanıltıyorlar. Kasım 30, 2011 tarihinde gerçekçi53 tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
venissa 0 Kasım 30, 2011 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2011 gönderildi Teşekkür ederim .Evet bende sizin gibi düşünüyorum :İkişer,Üçer dörder diyor ayet.Bu Sanki bir kümeleme gibi?Mesela birer demiyor?Sonra neden Yetimin hakkını korumak için evleniliyor? Yoruma muhtaç ayetlerdir bunlar ve insanları çok yanıltıyorlar. hem apaçık anlayasınız diye kuranı gönderdim der hemde yoruma muhtaç ayetler Link to post Sitelerde Paylaş
Jüpiter 0 Aralık 1, 2011 gönderildi Raporla Share Aralık 1, 2011 gönderildi <!--quoteo(post=485002:date=Sep 28 2009, 13:57:name=zazo)--><div class='quotetop'>QUOTE(zazo @ Sep 28 2009, 13:57) <a href="index.php?act=findpost&pid=485002"><{POST_SNAPBACK}></a></div><div class='quotemain'><!--quotec-->Akrabalık birbirlerinin sübyanlarını, birbirlerinin koynuna sokmak mıdır? Bari grup akrabalığı yapsalardı da, tam bir birlik beraberlik mesajı verilmiş olsaydı. Hem akraba olmak için bir birimizin çocuklarını şehvet konusu yapmamız mı gerekiyor. Siz demiyor musunuz, hepimiz Adem'le Havva'nın çocuklarıyız, akrabayız diye.<!--QuoteEnd--></div><!--QuoteEEnd--> Müslüman için: Evlilik kutsal bir beraberliktir. Ateist için: Şehvetin bastırılması için atılmış imzadır. Cübbeli inan bana sadece bu nedenden dolayı yani sübyancılık ve sapılıktan dolayı islam terkedilir. Orta doğu çöllerinde vahşileşmiş bu adamları nasıl kutsal görüyorsunuz onu anlamadım. Diyelim sen ulu bir kişisin ve bende yeterli sayılacak kadar zengin. Kutsal beraberlik için bana 10 yaşında ki kızını verir misin ? cevabın evetse insanlığından şüphe ederim. cevabın hayırsa müslümanlığından şüphe ederim. Link to post Sitelerde Paylaş
AteTürk 0 Aralık 2, 2011 gönderildi Raporla Share Aralık 2, 2011 gönderildi Atesit arkadaslarimi sabirlarindan dolayi cani gönülden tebrik ediyorum onlarin iyi niyetine istinaden kendimi zorlayarak susuyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
tolonbey 0 Aralık 5, 2011 gönderildi Raporla Share Aralık 5, 2011 gönderildi İşte böyleee, Bir Alman arkadaşımın kiliseye gittigini görünce ,ertesi günü iş yerinde iş arasında dakıldım ona, Hadi yine yesus kırısturdan gorhuna kiliseye gittin deyince,yoh tolonbey dedi,God,a ınanmıyorumda dedigodu yapıyorlar,o yüzden bazan gidiyoruz hanımla. Anlaşılıyorku avrupalı bile dinden yahasını daha tam olarah sıyıramamıştır. Hele Romada papanın konuşmasına koşan binlerce kişiyi görünce ınsanın keyfi gaçmahdadır. Batılılar bunu bir kültür olarah yapmah zorunda görüyür kendini. Belkide korkuyorlar, biz bu kültürü sürdürmezsek halk ıslama kayar diye. Bir tarıhda Ispanyaya gidiyorduk,iki kadın yolcuyla tanıştıydım,ikiside ögretmendi,ikiside müslümen olmuş,biri çok güzelde Türkçe konuşuyordu. Endülüsde Berberilerin yaptığı bir camıyı geziyürüz. Bu camıda hemi müslümanlar Hemi Hırıstıyanlar Hemide Yahudular ibedet ederlermiş. Hırıstıyanların ibedet ettigi bölüm kiliseleştirilmiş. Kaba süsler Karanlıh denecek kadar ışıksız Koyu renkler Müslümen olan Alman kadınlar şöyle diyürdü. Şu müslümenlerin tarafının aydınlığına bak Birde Hırıstıyanların tarafına bak. Müslümenlerin bölümü IŞIL IŞIL,Hırıstıyanlarınkı ise hapıshana gibi. Müzeleri gezerken bir yere girdikki duyduklarımıza ınanamadık. Camakenin içinde pırıl pırıl amalıyat eletleri. Berberiler Endülüsde daha o çağda MİDE emeliyeti yapıyorlarmış bu eletlerle. Hele o bınalardakı ince süsler, Hele o binelerdekı sanat ve sevimlilik ınsanı oldukca etkiliyordu. Bına yapımındakı ustalıkları yanında dinlerindeki tutarsızlıgı oldukca kamufle ediyordu gösterdikleri ustalıhları. Her gelen ağzı açıh seyrediyürdü bu eserleri. Sanırım suudu ınsanıyla kuzey afrıkadakı arapların kafa yapıları pek bir degil. Batı kuzey Afrikalıları ben birez daha degişik gördüm. Şurası bir gerçekki,kureyş kabilesi ınsanlıh dünyesine giderilmesi mümkün olmayan kötülükler yapmışlardır. Tolonbeg Link to post Sitelerde Paylaş
Protagoras 0 Nisan 6, 2012 gönderildi Raporla Share Nisan 6, 2012 gönderildi (düzenlendi) Güncelleyelim. Nisan 6, 2012 tarihinde Protagoras tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
ateist12 0 Nisan 7, 2012 gönderildi Raporla Share Nisan 7, 2012 gönderildi Bu kadarda sübyancılık olmaz ya muhammedden daha kötü bu ömer Link to post Sitelerde Paylaş
Türk Ateist 0 Ağustos 20, 2021 gönderildi Raporla Share Ağustos 20, 2021 gönderildi Güncelleme. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts