Jump to content

ALLAH cc.IN VARLIĞINI İSBAT EDEN 4 PERDESİZ HAKİKAT:


Recommended Posts

>>> Tavukta neden kanat var bilimsel cevabın nedir? (Tavuk besin maddesi değildir demiyoruz dikkatini çekerim)

Dünyada en bol bulunan, pis vs. demeden her suda yaşayan yeğane canlı, denizanasıdır. Dünyadaki protein yükünün büyük çoğunluğunu oluştururlar. Ama insanlar onları yiyemez. Onları hemen hiç bir canlıda yiyemez. Denizlarin canına okuyup bırakıverirler.

Şu allahın neden insana deniz anası yeme kabiliyeti vermediğini de bir izah ediverse bize şu nurcu.

Çinli işadamı Muzi Lee

Denizanası ve yosun satın

http://209.85.135.132/search?q=cache:TM0Uv...&lr=lang_tr

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 160
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

sevgili dostum ;

"Ruhun olmadığı artık biliniyor. Bari bundan haberin olsaydı.

Bize hangi müslüman ile konuştuğumuzu şaşırıyoruz. Elinizde kuran denen bir kitap var ama bazı müslümanlar ruh yok bazıları var diyor ama tek bir kitaba inanıyorsunuz sizdemi bu kitabı anlayacak kapasite yok yoksa bu kuranmi saçma anlamadım."

Ben psikolojik danışmanım zaten ama ruhun olmadığını psikiatri kliniğinde söyleyenbilir miyiz? Biz ne iş yapıyoruz burada demezler mi bu kadar ruh ve sinir hastalıkları hastanesi neden var?

"Kıvırmayı bırak artık istersen meleklerin bilimsel açıklamasını yap.

Böyle konuşmakla melekler konusunda bilimsel bir açıklama yapmadığının farkındasın değilmi?"

bilim dalları sadece fizik kimya ve biyolojiyle sınırlı değil. mesela psikoloji bir bilim dalı ve adler thondike ve eric from gibi "kişilerin" görüşlerine dayanır ama bu bilimsel olmasını engellemez. Melekler de din bilimi içinde geçerli bir konudur. Burada da din bilimiyle uğraşan prof ve otorite insanların görüşleri temel alınır sosyoloji de de Fransız sosyolog, modern sosyolojinin kurucularından durkheim in fikirleri temel alınır

"Gezegenlerin yerleştiği falan yok uzayda her sanıye 100 lerde gezegen biribiriyle çarpışıyor."

Evet çarpışıyor ama bu düzeni bozmuyor. düzen içinde bazıları yok olup yerine yenileri yaratılıyor.

Zaten Allah senin vücudunda her saniye onlarca hücreyi öldürüp yerine yenisini diriltiyor hatta vucut 6 ayda bir tamamen yenileniyor. Bu ölüm ve diriltmeler sende bir farklılık yapıyormu yaşamını engelleyecek bir durum varmı? hatta bir baş ağrısına bile sebep oluyor mu ? Hayır her şey tıkır tıkır işliyor. Uzayda da hücrede de.

"Bak güzel kardeşim bir yerlerden bir şeyler duyupta ahada delil buldum diyip 5 yaşında çocukları bile etkilemeyecek olan şeyler ile buraya gelme, fena ezerler seni. Akıl dediğin beyinden başka bir şey değildir.

Denemesi bedeva. Sık kafana bakalım akıl felan kalıyormu. Veya dahada beterini yap nurcu ol bak yine akıl falan kalıyormu."

değerli dostum beyinde aklın gösterileceği bir yer yoktur. bilgiler kortekse yani kabuğuna işlenir ve kafana sıktığın zaman ayak parmakları da çalışmaz: gözde doğal olarak.

"Yok işte yok. melekler bilimsel değilmiş. Sen bilimleri sadece fenden ibaret mi sanıyorsun. sosyoloji bilim mi sence

? bu mantığa göre değil. ama dünyaya göre..."

Nurcuların ifade tarzlarını ne kadar tanıyorsun bilmiyorum neden sadece onlar bu cümleyi kurarmış ben nurcu değilim

Helva ile gezegenleri karıştırıyorsun farkındamısın? Bak şöyle bir sirkelen kendine gel.

Helva nedir biliyorsun değilmi? Böyle irmikten falan olur, işte unu irmiği şekeri, suyu alırsan bunlardan helva olur.

Helva nın olması için onu birde yapanın olması gerekir, çünki helvanın (bak helva diyorum) olması için birisinin onu yapması gerekir.

Çünki onu birisi yapmazsa onun olmayacağını biliyoruz. Çünki helva birilerinin yapması gereken bir şeydir.

Şimdi çok basit bir helva bile kendi kendine olamıyorsa allah nasıl oldu dersem ne yapacaksın? O hep varmıydı diyeceksin bende maddede hep vardı derim. Allah gibi bir masal kahramanının hep olabileceğini aklı alıyorda maddenin olamayacağını nasıl almıyor.

Allahı yapmakmı daha kolay yoksa helvayı yapmakmı?"

aslında burada başında olay anlaşılmış teşekkür ederim. ben maddenin hep var olmadığını açıkladım evrenin içindeki ısı alış verişi ve entropiden ayrıca karbonun oluşumu için gerekli zaman dan dolayı evrenin sadece bu yaşta olması gerekir daha çok olsaydı ısı nötr entropi minimum(maximumdan dönüş anlamında) sistem de çökmüş ve bütün hareket halindeki gezegenler yıldızların artıklarına dönüşmüş olurdu. evren çok yoğun ve çok sıcak başlangıcın uzay genişledikçe daha az yoğun ve daha az sıcak duruma geçtiğini söylemeliyiz. Şunu demek istiyorum. Eğer uzayın genişlemesini zamanda geriye doğru götürürsek, geriye döndürülmüş, zamanda büzülen evrenin, yok olduğu noktayı görürüz. Burada şunu da sorabiliriz. Yok olduğu noktada nasıl bir mekan var. Diğer bir değişle evreni kuşatan neydi?

Buradan çıkan sonuç evren sonsuz değil bir başı var ve en başta kendisini kuşatan başka bir şey vardı.Şu an bile sürekli genişleyen evrenin hayalen en uç noktasına gittiğimizi hayal edelim? Evrenden bahsedemeyeceğimiz başka bir alem.

termodinamiğin ikinci kanununa bakabilirsin dostum

"Var. Senin fabrikan yokmu? Bak yok diyorsan anne ve babana sor.

Ayrıca klavyenin bir fabrikası olduğunu biliyoruz, görüyoruz.

Ama birileri bir yerlerde bir fabrika var bu fabrikanında acayip güçlü bir patronu var bu patronun aslında herşeye gücü yetiyor ama benide elçisi yaptı bana itaat edin yoksa size sonsuza dek işkenceler yapacak, bana tüm karılar helaldir, benim gibi düşünmeyenler gördüğünüz yerde öldürün, şunu kesin, bunu öldürün, benim gibi düşünmeyenler hayvandan daha aşağılıktırlar, kadınları dövün vs vs gibi sözler söylerse ona inanırmısın? Eğer müslümansa bunlara inandığının farkındamısın?"

hepimizin fabrikası anne ve babamız ama dedim ya onlar senin yapımında sadece mekan olarak kullanılıyorlar, haberleri yok hiçbirşeyden, gelişmesini bekliyorlar oluşumuna etkileri yok. Aynı arının bal yaptığüının farkında olmadığı gibi çünkü sen ben bir araya gelsek yapamazken onun gıda mühendisliği mezunlarından daha iyi bir şey biliyor olması gerekir.

Yalnış tanımışsın dostum hakikaten

Ona(SAV) Muhammedil Emin diyenler Müşriklerdi Tarihi sadece Müslümanlar yazmadı bir kaynak gösterilemez Müşrikler böyle bir şey söylemezdi diyen.

Hz. Muhammed (SAV) hayatında borcunu ödeme gibi veya yemek yeme faslında söylenebilecek yalanlara girmediğini basit konularda 40 yaşına kadar kimsenin yalanına şahit olmadığını ama sonra öyle bir yalan söylediği;

bu uğurda tüccarken bütün malını harcadığı, defalarca çeşitli eziyetlere maruz kaldığı , En yakın akrabaları dahil karşısına dünyanın tamamını düşman olarak aldığı, yine iman eden en sevdiği insanların tek tek şehit edilmesini hatta canı kadar sevdiği amcası Hz. Hamzanın(RA) çiğerinin ve kalbinin çıkarılışına şahit oluşunu sineye çektiği, taifte bütün bir şehir tarafından taşlandığı ama bunu umursamadığı Bu yolda en sevdiği memleketinden çıkarıldığı halde yalana devam ettiği, namaz kılın derken mübarek ayakları şişene kadar namaz kıldığı oruç tutun dediğinde iftar yapmadan üstüste oruç tuttuğu ve müşriklerin en üstünümüz yapalım tekliflerine karşılık hayatını bir hasır üzerinde geçirdiği el vicdana konduğu ve tarafsız bakıldığı takdirde söylenebilir mi?

Evlilikleriyle alakalı olarak:

Evliliğin iki ana gayesi vardır.. Biri neslin çoğalması, diğeri şehevanî duyguların meşru dairede tatmin edilmesidir.. Neslin çoğalması evliliğin illeti, yani en öncelikli gayesidir. Nefsanî arzuların tatmini ise o vazifeyi gördürmek için yaratıcı tarafından verilmiş cüzi bir ücrettir. Tıpkı şahsi hayatın devamı için yemeğin içine konulan lezzet gibi.

Gerek tarihî açıdan, gerekse insan yaratılışı açısından Peygamberimizin evliliklerini incelediğimizde karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor.

25 yaşına kadar, gençliğinin en heyecanlı çağında kavmi içinde bekar yaşamış ve hiçbir kadınla ilişkiye girmemiş, iffet sahibi olduğu, dost ve düşmanın ittifakıyla sabit olmuştur. Hatta tekrar olacak ama kavmi ona her yönüyle güvenilen biri olarak "Muhammedül-Emîn" unvanını vermişlerdi.

Oysa içinde bulunduğu toplum, çok kadınla münasebeti normal addediyordu; Buna rağmen o, gerek 25 yaşına kadar ve gerekse daha sonraki hayatında pek çok hem de bakire kızla hayatını birleştirebilirdi. Ancak o, böyle yapmayıp kendisinden 15 yaş büyük, 40 yaşında dul bir kadınla evlenmiştir. Hem de bu evliliği eşi vefat edene kadar tam 25 yıl sürmüştür. Yani elli yaşına kadar tek ve dul bir hanımla yetinmiştir.

Onun evliliklerinde nefsaniyet olmadığının bir delili de, müşriklerin davasından vazgeçmesi için yaptıkları teklife verdiği cevapta saklıdır.

Müşrikler, amcası Ebu Talip'e gelip, "yeğenin eğer başımıza reis olmak istiyorsa onu reis yapalım veya en güzel kız ve kadınlarımızı ona verelim. Ta ki, bu davadan vazgeçsin." dediler.

Amcası bu teklifi ilettiğinde Efendimiz (a.s.m) şu karşılığı verdi:

"Ey amca! Eğer sağ elime güneşi, sol elime de ayı koysalar 'vallahi ben bu davadan yine vazgeçmem."

Bu cevap onun neyin peşinde olduğunu, kadın gibi, reislik gibi insanların değerli addettikleri şeylerin onun nazarında ne kadar değersiz olduğunu ispata yeter.

İkinci evliliği ise Hz. Hatice'nin vefatından sonra yine yaşlı ve dul bir kadınla, Hz. Sevde ile olmuştur.

Hz. Sevde ile de üç yıl yaşadıktan sonra, yaklaşık 54 yaşına kadar hep tek kadınla yaşamıştır. İlginçtir ki, onun çok kadınla evliliği hayatının bundan sonraki son on yılı içinde gerçekleşmiştir Bu gerçekler karşısında evliliklerinde şehvani ve nefsanî arzuların tatmin gayesini aramak insan tabiatını ve tarihî gerçekleri inkar etmekle mümkündür. Ve bu yaklaşım asla insaflı ve mantıklı bir yaklaşım sayılamaz. Olsa olsa kasıtlı bir karalama maksadı taşır.

Hayatının son yıllarına rastlayan evliliklerinde yukarda zikredilen evliliğin dayandığı her iki gayenin, Neslin çoğalması ve nefsanî arzuların tatmininin bulunmadığını görürüz. Zira nesli, ilk eşi Hz. Hatice'den devam etmiştir. Daha sonraki evliliklerinde çocuğu olmamıştır. Sadece Mısır'lı Mariye'den İbrahim dünyaya gelmişse de bir buçuk yaşında vefat etmiştir.

Görüldüğü gibi evliliklerin ana gayesi olan neslin çoğalması, tarihî bir gerçek olarak Hz. Hatice'nin dışındaki evliliklerinde yoktur.

Geriye evliliğin ikinci derecedeki gayesi kalıyor, Yani nefsanî ve şehevanî duyguların tatmini. Peygamberimizin çok kadınla evliliğinde gerek fıtrat ve gerekse tarihî gerçekler açısından bu gayenin aranamayacağını gördük. Zira bir insanın nefsanî ve şehevanî arzularının en ateşli ve uyanık bulunduğu şüphesiz 15-45 yaş dönemidir.

Şayet Hz. Peygamber, bu dönemde birçok güzel kadınla evlenmiş, sonradan onları terkedip daha başka genç güzel kadınlar almış olsaydı, şehvanî hisleri tatmin yolunda ileri sürülen iddialar bir dereceye kadar haklılık kazanmış olurdu. Oysa o böyle yapmamış, tam tersine hayatının son on yılı içinde (53-63) aralarında Ümmü Seleme gibi yaşça ilerlemiş, ve birçok çocuğu olanlar da dahil, aldığı hanımları ileri yaşlarda ve dul olarak almıştır. Meselâ, Hz. Sevde 53 yaşında ve dul. Hz. Zeyneb binti Huzeyme, 5O yaşında ve dul. Ümmü Seleme 4 çocuklu ve 65 yaşında bir dul. Ümmü Habibe dul ve 55 yaşında.

saygılar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Denizanası ve yosun satın

>>> sen kafaya koy bırak deniz anasını her şeyi yiyebilirsin güzel kardeşim..

Eh, ye o zaman, neden yemiyorsun?

Denizanası yemek için önce hazırlaman lazım. Bu ise en az 20 gün, ortalama 40 gün sürer. Bir ton denizanasından, 100kg bile geride kalmaz.

Eğer şarap ve soya sosu ile yemezsen, refleks olarak derhal kusarsın, alkol bunu giderir. Denizanası yemek için, şarap koyar mıydın? Kaldı ki, hazırlarkende şarapla marine edilir zaten. Demekki allah denizanasının böyle yeneceğinden haberi yokmuş, şarabı haram etmiş.

Diğer yandan denizanalarının çoğu yenmez, zira yersen öldürecek şekilde zehirlidir.

Diğer yandan vücutlarında bolca bakteri olabilir (pis suları pek severler) onlarda zehirleyebilir.

Bu kadar emekten sonra ne olur? 100gr yenmeye hazır denizanasından 30 kalori çıkar ancak en fazla. Buda harcadığının yarısı bile etmez, külli zarar.

Eğer niyetin yemekse, bahçendeki çimenleri, arasında gezen solucan ve salyangozları da yiyebilirsin sadeceata elbette. Ama neden yemediğini hiç düşündün mü?

Böyle bir sürü lüzumsuz şeyi yaratan allah, insan için en iyi protein kaynaklarından olan domuzu neden haram eder, bu da başka bir sorudur elbette.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Böyle bir sürü lüzumsuz şeyi yaratan allah, insan için en iyi protein kaynaklarından olan domuzu neden haram eder, bu da başka bir sorudur elbette.

Allah, domuzla kozlarını paylaşamamış, geçinememiştir.

Aralarında ezeli bir düşmanlık ve rekabet söz konusudur.

İki tarafta kendince haklıdır.

Allahın düşmanı bizim de düşmanımız sayılacağından,

bizler domuzu sevmeyiz ve yemeyiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Şunu demek istiyorum. Eğer uzayın genişlemesini zamanda geriye doğru götürürsek, geriye döndürülmüş, zamanda büzülen evrenin, yok olduğu noktayı görürüz. Burada şunu da sorabiliriz. Yok olduğu noktada nasıl bir mekan var. Diğer bir değişle evreni kuşatan neydi?

Bu ne saçmalıktır?

Büzülüp tek bir noktaya toplanan evren nasıl olurda yok olmuş olur?

Aynısı bugün samanyolunun göbeğinde mevcuttur. Bilmem kaç yıldızı yutup dediğin gibi tek bir noktaya toplamış bir karadelik vardır orada. Ve o var olduğu için, oradaki yıldızları muazzam hızlarda döndürür etrafında. Şimdi o karadeliğe düşen bir sürü yıldız yok mu olmuş oldu, yoksa, orada bir noktaya sıkışmış mı oldu?

>>> Şayet Hz. Peygamber, bu dönemde birçok güzel kadınla evlenmiş, sonradan onları terkedip daha başka genç güzel kadınlar almış olsaydı, şehvanî hisleri tatmin yolunda ileri sürülen iddialar bir dereceye kadar haklılık kazanmış olurdu.

Saçmalıklar devam ediyor..

Cüveyriyye kaç yaşındaydı bir fikrin var mı?

Rivayete göre Peygamber (s.a.v), günlerini, eşleri (r. anhunne) ara*sında taksim ederdi. Hafsa'nın günü gelince, Hafsa, anne ve babasnı ziyaret için Rasulullah (s.a.v)'tan izin istedi. Rasulullah (s.a.v)'da ona izin verdi. Hafsa gidince, cariyesi Mâriye el-Kıbtî'ye haber gönderip onu getirtti ve Hafsa'nın evinde onunla birlikte oldu. Hafsa dönüp onu evinde görünce büyük bir kıskançlık hissetti ve şöyle dedi: "Ben yok iken, onu evime sokup, yatağımda .onunla birlikte mi oldun?! Bunu sadece, beni hakir gördüğün için yaptığın kanâatindeyim." Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v) gönlünü almak için ona: "Mâriye'yi kendime haram kıldım. Bunu sakın hiç kimseye söyleme" dedi.

savfetut tefasir

Ya, muhammedin şehveti yokmuş di mi, karısının yatağında cariyesini beceren adamda şehvet ne arar di mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ya arkadaşlar yani ne denebilir ki bu yazı karşısındaki cevaplara. Bilimin dallarının ayrı kuralalrı vardır. çok klasik kaçacak ama sen bana aklını çıkarıp gösterebilir misin. veya ruhunu? ama var onlar değil mi?

Yeter artık, kabak tadı verdiniz! Diyelim ki aklımı çıkarıp gösteremem ama aklım var.. Bu neyi gösterir? Senin karşına geçip de görülemeyen hiçbir şey yoktur gibi bir söz söyleyen oldu mu? Görülemeyen herhangi bir şeyin varlığı, görülemeyen ama varlığı iddia edilen her şeyin varlığına kanıt olabilir mi? Aklımı göremiyorum ama var.. O halde x'i göremiyorum ama x her ne olursa olsun var.. Öyle mi? Bütün mantığınız bu kadar mı?

yani helva bile olmaz güneşin çekirdeğindeki gerçek nasıl oluyor saydam olmasa sıcaklık 6000 değil 10 milyon derece olurdu diyorum bu nasıl tesadüf olabilir?

Ne diyorsun? Ne geveliyorsun? Ne zırvalıyorsun? Yarım yamalak sağdan soldan duyduklarınla ne anlatmak istiyorsun? Güneş saydam mıymış? Güneşin çekirdeği 6000 derece miymiş?

arkadaşım diyor ki; Allahı nasıl ispatlar bu?. ben yapmadım bu saydamlığı sen de biz de hiçbirimiz de. Eeeeeeeee helva daha karmaşık bir şey mi o zaman. (alın helvaylada dalga geçin.) bir tane bilimsel veri yok bu ne biçim iş o zaman milllet yazsın biz kulp takalım. yapılan bu söyleyim size. tamamen kulp takılıyor. bana gezegenlerin güneş etrafında elektronunda çekirdek etrafında dönmesinin aynı mantıkla çalışmasının mantığını söyleyin dediğimde, nurcu.

Aynı mantık filan değil. Gezegenlerin Güneş etrafında dönmesi ile elektronların atom çekirdeği etrafında dönmesinin birbiriyle hiçbir alakası yok. Senin elektron dediğin şey, senin küçük aklının zannettiği gibi bir gezegenin küçültülmüş hali filan değil. Senin anladığın bildiğin anlamda sınırları belli, top gibi bir şey değil elektron.

bir saniye ocağa tutun elinizi rica ediyorum bunu herkes yapsın...

Eeee, ne olmuş?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ey amca! Eğer sağ elime güneşi, sol elime de ayı koysalar 'vallahi ben bu davadan yine vazgeçmem."

herifçioğlu ucuzcuymuş. ben olsam şöyle derdim:

bir elime andromeda galaxisini diğer elime crab nebulasını verseler ateizmi bırakmam.

şaka bir yana muho ayı güneşi yenir içilir belki hükmedilir bişi zannetmiş böyle söylemiş olabilir veye birileri bu saçmalığı uydurmuş da olabilir.çünkü aydan daha büyük gezegenler var. adam bunlardan demek ki habersiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
124 bin peygamber doğru söylediyse ki biz tamamen inanıyoruz. Gezegenleri elinde çeviren gücün azabıda aynı ölçüde olacaktır. O zamanda komik olacak mı dersiniz... bir saniye ocağa tutun elinizi rica ediyorum bunu herkes yapsın...

124 000 peygamberi gönderildiğine inanıyoruz diyorsunuz.Peki doğruluğunun ispatı için hiç araştırma yaptınızmı diye sormayacağım.Hiç yorum yaptınızmı diye soruyorum.Her 500 yılda bir peygamber gelse;

500x124000=62 000 000 yıl yapar.Madem insanoğlu zekası 62 000 000 yıl önce de aynı idi,açıklarmısınız bu zeka ile neden hiçbirşey keşfedilememiş neden bütün keşifler son 10 000 yılda yapılmış.Tekrar düşünün....62 000 000 ve 10 000

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bak arkadaşım o zaman aşağıyı oku:

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Cenabı Hakkın 3 önemli ismini her sürenin başında zikreder.

Tek ayet olmasına rağmen 114 yerde ve süre başında neden?

bunun önemli bir hikmeti ve tefsiri konumuza bakar.

Bu 3 önemli isim her hayırlı faaliyetimiz başında çokça neden zikredilir? yani

ALLAH ---RAHMAN---RAHİM demek bu ismler kainatın bir anahtarını içerir ki bu kadar sık zikredilir

evet ALLLAH cc ==>İsmi azamdır en büyük isimdir bu nedenle baştadır

RAHMAN ==>YARATAN yoktan vareden veya varolanı çoğaltarak yaratandır konunun hayat-vücut mevzularına bakar ve isbat eder

RAHİM ==> iŞTE EN ÖNEMLİSİ Cenabı Hakkın Merhameti rahmeti kainatı kuşatmıştır buna bakar

bakın konumuzla besmele nekadar ilgili ve sanki bir puzzle ın parçaları gibi herşeyi yerli yerine oturtur

Adeta Cenabı Hak bu perdesiz 4 büyük efalini Besmelede formüle etmiş.

DEMEK KURANI AZİMÜŞŞAN HAKDIR HAKİKATTIR KELAMULLAHTIR

Arkadaşım kusura bakma da senin beyin ölümün gerçekleşmiş.Ben sana başlıkta yazdıklarının Allahın varlığını nasıl kanıtladığını soruyorum sen bana besmelenin hikmetlerinden,kurufasulyenin faydalarından bahsediyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
124 000 peygamberi gönderildiğine inanıyoruz diyorsunuz.Peki doğruluğunun ispatı için hiç araştırma yaptınızmı diye sormayacağım.Hiç yorum yaptınızmı diye soruyorum.Her 500 yılda bir peygamber gelse;

500x124000=62 000 000 yıl yapar.Madem insanoğlu zekası 62 000 000 yıl önce de aynı idi,açıklarmısınız bu zeka ile neden hiçbirşey keşfedilememiş neden bütün keşifler son 10 000 yılda yapılmış.Tekrar düşünün....62 000 000 ve 10 000

şimdi bu adamlar kıvırır şöyle böyle, işte aynı anda birden fazla kavime gelmiştir belki falan filan..

ama bu kıvırmalar kurtarmaz tabi..

bırak 500 yılı, en düşük ihtimalle 10 yılda bir peygamber gelse, 1.240.000 yıl yapar..

yani en iyimser tahmin bile garabeti gidermiyor... çünkü modern insanın tarihi ortada.. 200.000 yıl...

neanderthallere peygamber geldiğini iddaa eden yoksa tabi...

müs.ların bu konudaki yorumlarını ben de merak ediyorum gerçekten..

tarihinde Faramir tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
şimdi bu adamlar kıvırır şöyle böyle, işte aynı anda birden fazla kavime gelmiştir belki falan filan..

ama bu kıvırmalar kurtarmaz tabi..

bırak 500 yılı, en düşük ihtimalle 10 yılda bir peygamber gelse, 1.240.000 yıl yapar..

yani en iyimser tahmin bile garabeti gidermiyor... çünkü modern insanın tarihi ortada.. 200.000 yıl...

neanderthallere peygamber geldiğini iddaa eden yoksa tabi...

müs.ların bu konudaki yorumlarını ben de merak ediyorum gerçekten..

Neanderthallere de gelmiş olabilir, amfibilere de. En son Scarfalcon Sümerlilere göndermişti. Herkes bir yerlere gönderiyor. Ben de türklere gönderildim, Kıt'alut-ül Arap üzerinde çalışıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> bana gezegenlerin güneş etrafında elektronunda çekirdek etrafında dönmesinin aynı mantıkla çalışmasının mantığını

Elektronlar çekirdeğin etrafında dönmezler.

Elektronların protonun etrafında dönen bir şey olduğunu sanacak kadar cahil budalalara laf anlatmaya çalışıyoruz. Keşke allah olsaydıda, bize biraz sabır verseydi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

mrb arkadaşlar

Hz. Cüveyriye 20 yaşındaydı ve duldu. evlenme yaşı olarak az denebilir mi acaba?

Hz.Mariye zaten peygamberimizin (SAV)hanımıydı. bana haram olsun bundan sonra gibi bir sözü de Hz cüveyriyenin ben yokken gibi bir sözü de olmaz. Asıl hikmet ve gaye kadınlar vasıtasıyla İslam'ı yaymaktır. En fazla Hadis i Şerif rivayet eden 2. kim dersiniz? O dönemde kabile reisinin kardeşiyle evlenip kabile reisi müslüman olduğunda bizden biri anlayışıyla binlerce insan İslama ısınıyor ve kabul ediyordu. 53 yaşına kadar tek eşlilik sonrasında çok eşlilik arkadaşlar biraz daha mantıklı düşünelim. Neden evlenmesin denen ? neden 25 yaşındayken 40 yaşında dul bir bayanla evlensin.

HAyatında yalan söylediğine şahit olunmayan insan söylüyor 124 bin peygamber olduğunu ve müşrüklerden ve o dönemin möüslüman olmayan hristiyan yahudi güneşe tapan aya tapan putperest tarihçi ve yazarları bunun zıttı bir ifadede bulunmuyorlar. işte marifet odur ki düşman bile tasdik etsin.

neden her 500 yıla bir Peygamber gelsin. "Elçi göndermedikçe azap edecek değiliz"buyuruluyor. İnsanlar 500 yılda bir mi nesil değiştiriyor? Kuranı Kerimi biraz nötr bakış açısıyla okursak Hz. İbrahimle hz Lut un aynı dönemde yaşadıklarını Hz Musanın Hz Harunla aynı dönemde olduğunu görürüz. Hz.Yakupla da Hz. Yusufun aynı zaman diliminde olduğunu görürüz.

"bana gezegenlerin güneş etrafında elektronunda çekirdek etrafında dönmesinin aynı mantıkla çalışmasının mantığını"

Parçacık atomuyla ilgilenenler bundan farklı düşünmüyor. yarın bir gün değişecek bir şey değil bu atomun atom altı tanecikleri var. kuarklar ve nötrinolar gibi. artık bu değişmez bir bilgidir. mesela dünyanın yuvarlak olduğu bilgisi 19. yyıldan kalma eski bir bilgimidir yoksa hala devam etmektemidir.

Ay ve güneş tercih konusunda da burada bir anlayış ortaya konmak istenmektedir. O dönemde insanlar güneşe ve aya tapıyorlardı ve onlar i,çin en değerli gök cisimleriydi. bunları elime verseniz bu davadan vaz geçmem demek en değerli şeyi bu dava için düşünmem bile demektir. uranüs daha büyük uranüsü verseniz fark etmez protonlar çarpışsa olmaz dese o dönem insanları ne anlardı dersin?

akıl akıllıca eylemlerin sonuçlarından fark ediliyor. görülmeyen görülene tesir eden bir kavram. nasıl televizyonu yapan mühendis akıllı deriz gözü, (darvine "gördükçe tepem atıyor" dedirten çünkü 40 organelden biri olmasa çalışmayacak bir mekanizma ve bir lokma et alt tarafı.) yapan bir bilinç var diyrouz. Akıl görülmez vardır delil televizyonun varlığı . tablo picassoyu tablosunun yanında ayakta dursa da orada olmasa görmesek te görsekte belli ki bir ressamı gösterir. evrende açıklanan ve açıklanamayan tüm unsurlarıyla Onu yaratanı gösterir bu hoşumuza gitsede gitmesede.

"Ne diyorsun? Ne geveliyorsun? Ne zırvalıyorsun? Yarım yamalak sağdan soldan duyduklarınla ne anlatmak istiyorsun? Güneş saydam mıymış? Güneşin çekirdeği 6000 derece miymiş? "

Anlaşılmamış , güneş saydam değil, çekirdeğinin kaplaması saydam güneşin dış sıcaklığı 6000 derece. çekirdekteki sıcaklığıda 10 milyon derece.

"Aynı mantık filan değil. Gezegenlerin Güneş etrafında dönmesi ile elektronların atom çekirdeği etrafında dönmesinin birbiriyle hiçbir alakası yok. Senin elektron dediğin şey, senin küçük aklının zannettiği gibi bir gezegenin küçültülmüş hali filan değil. Senin anladığın bildiğin anlamda sınırları belli, top gibi bir şey değil elektron."

"Elektronlar çekirdeğin etrafında dönmezler.

Elektronların protonun etrafında dönen bir şey olduğunu sanacak kadar cahil budalalara laf anlatmaya çalışıyoruz. Keşke allah olsaydıda, bize biraz sabır verseydi."

Elektron çekirdeğin etrafında döner çekirdekte proton ve nötron vardır.

ben psikolojik danışmanım ama fizik okudum önce. bilakis tam küçültülmüş hali hem de tamı tamına derler ya aynen öyle. hatta çekirdek etrafında dönen elektron güneş etrafında dönen dünya çekirdekten yaratılan ağaçlar iki *23 kromozomdan yaratılan insan hepsi çekirdek ve hepsi aynı mantık

"

Aynısı bugün samanyolunun göbeğinde mevcuttur. Bilmem kaç yıldızı yutup dediğin gibi tek bir noktaya toplamış bir karadelik vardır orada. Ve o var olduğu için, oradaki yıldızları muazzam hızlarda döndürür etrafında. Şimdi o karadeliğe düşen bir sürü yıldız yok mu olmuş oldu, yoksa, orada bir noktaya sıkışmış mı oldu?"

karadelik demiyorum umarım anlaşılmıyorumdur.onlar yani bir birine çarpıp yok olan galaksiler sonra yeniden oluşan sistem ve nebülozlar örnekte belirttiğim gibi vücudumuzda ölüp diriltilen hücrelerden farksız. KAradelikte etkileşim içindeki atomlar büyük enerjiler ortaya tekrar çıkardığından dolayı bu enerji o kadar büyüktür ki saniyede 300.000 km hızla giden ışık hızını emerler ve geçirmezler. Aynı şekilde bu gücün yörüngesine giren herhangi bir cismi büyük bir hızla kendisine doğru çeker. Zaten bu hız o kadar çoktur ki atmosferi geçen bir meteor taşının yok olmasının süresi saniyenin milyonda biridir.

Yani kara deliğin yörüngesine giren bir cisim o kadar ısınır ki enerjinin yoğunlaştığı yere gelince saniyenin milyonda bir hızla yok olur ve cisim patlayarak x ışını çıkardığında atomlara bölünerek kara deliğin yapısına katılır. YAni kara delik yuttuklarını geri püskürtmez.

ayrıca kara delikler uzun yıllar yaşar. Fakat kara delik bir süre sonra o kadar büyür ki yapısındaki ısı yavaş yavaş soğur. Böylece bir süre sonra kara delik buharlaşarak tüm yuttukları ve esrarengizlikleriyle yok olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Elektron çekirdeğin etrafında döner çekirdekte proton ve nötron vardır.

sakarsarkan

çok eski model o. dönmez.

ayrıca kara delikler uzun yıllar yaşar.

çoluk çocuğa da karışırlar.

tarihinde convert tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Elektron çekirdeğin etrafında döner çekirdekte proton ve nötron vardır.

sakarsarkan

çok eski model o. dönmez.

QUOTE

ayrıca kara delikler uzun yıllar yaşar.

arkadaşlar buna ben ne yazayım siz söyleyin. eleştirdiğin cümleleri kelimesi kelimesine yaz google a sor. hatta güneş sistemöiyle atom modelinin benzerliği yazsın diğer arkadaşım . illa aykırılık mantığımı geçerli ne bu yani?

dünyanın dörtte 3 ü sularla kaplı. bu cümleye eleştiri bekliyorum. çünkü baştakini eleştiren bunu da eleştirir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allahtan başka kimse kimseye peygamber gönderemez arkadaşlar öyle değil mi. biz sümerlerin milattan binlerceyıl önce yaşayan bir ulusun her yaptıklarını kayıt altına aldıklarını mı sanıyoruz. Eski zamanlardaki dinlerde birçok sınıfta tanrıya rastlanır. Ancak günümüzdeki pek çok kültürde de böyle bir yaklaşım sergilenir. Örneğin bir Hindu, sayıları gittikçe artmakta olan tanrı ve tanrıçalar arasında yaşamaktan zevk duyar... Diğerleri ise tanrılara bile tapmazlar, animistik ruhlara, şeytanlara tapınırlar. Örneğin Eski Yunan'ın batıl inançları üzerine araştırmalar yapmış olan Axel W. Persson, Tarih Öncesi Yunan isimli eserinde;"İlk baştan beri var olan tek Tanrı inancı, daha sonra Yunan dinsel mitlerinde gördüğümüz sayısız önemli önemsiz tanrısal kişiliklere dönüşmüştür." der.

Eğer ruhlara tapmak tek bir İlah'a tapmaya uzanan bir evrim sürecinin ilk basamağı olsaydı, bu durumda çok tanrılılığın gittikçe tek tanrılılığa evrimleşmesinin kanıtlarını görmemiz gerekirdi... Bunun tam aksine tek görebildiğimiz, tek Tanrı inancının her zaman ilk basamak olduğudur bununla ilgili marduk örneğiniş de hatırlayın.

Çok tanrı inancını ilk oluşumuna kadar izleyebildiğimiz her yerde, bunun tek Tanrı inancının bir çeşitlemesi olduğunu görüyoruz.yani tek tanrının özelliklerini her özelliği bir tanrıuya verecek biçimde çeşitlendirmiş insanlar mesela ateş tanrısı deniz tanrısı toprak tanrısı güneş tanrısı. şimdi bunları tek ilahın mı yönetiyor olması mantıklı sonsuz gücüyle yoksa birbirine uymak zorunda olmayan ilahlar topluluğunun mu. bir elmanın nasıl bir dayanışma gerektirdiğini düşünün ve bir ilahın güneşi doğurmak istemediğini diğerinin toprağı yetişmeye müsait olmaktan 15 asır çıkarmak istediğini bir diğerinin sen benden fazla yer aldın dünyanın artık yarısı toprak olacak dediğini. İlah sonsuz güce sahiptir öyle değil mi? biri diğerini ikna edebilir mi o halde? Peki bir sorun yaşanıyormu ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Elektron çekirdeğin etrafında döner çekirdekte proton ve nötron vardır.arkadaşlar buna ben ne yazayım siz söyleyin. eleştirdiğin cümleleri kelimesi kelimesine yaz google a sor. hatta güneş sistemöiyle atom modelinin benzerliği yazsın diğer arkadaşım

benim sana tavsiyem bir üniversite freshman physics kitabı alıp okuman.eski bir atom modeli o senin söylediğin. gerçekle bağlantısı çoook uzak.

http://en.wikipedia.org/wiki/Electron

Allahtan başka kimse kimseye peygamber gönderemez

allah yok ki bir de peygamber göndersin.

Çok tanrı inancını ilk oluşumuna kadar izleyebildiğimiz her yerde, bunun tek Tanrı inancının bir çeşitlemesi olduğunu görüyoruz.yani tek tanrının özelliklerini her özelliği bir tanrıuya verecek biçimde çeşitlendirmiş insanlar mesela ateş tanrısı deniz tanrısı toprak tanrısı güneş tanrısı

tek tanrılı döneme geçilirken bir tanrı seçilip diğerlerine meleklik filan ayarlanmış.

tarihinde convert tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
"Ne diyorsun? Ne geveliyorsun? Ne zırvalıyorsun? Yarım yamalak sağdan soldan duyduklarınla ne anlatmak istiyorsun? Güneş saydam mıymış? Güneşin çekirdeği 6000 derece miymiş? "

Anlaşılmamış , güneş saydam değil, çekirdeğinin kaplaması saydam güneşin dış sıcaklığı 6000 derece. çekirdekteki sıcaklığıda 10 milyon derece.

Hala saçmalıyorsun. Sap yiyip saman çıkarıyorsun. Güneş'in çekirdeğinin kaplamasıymış.. Saydammış. Komiksin.

Elektron çekirdeğin etrafında döner çekirdekte proton ve nötron vardır.

O, atomun en ilkel modeline ait bir vulgarizasyon. Kuantum kuramına göre, elektronlar Heisenberg belirsizliğine tabidir. Konumunu tespit etmeye çalıştığında hızı (momentumu), hızını espit etmeye çalıştığın zaman da konumu beirsizleşir. Gezegenler gibi atom çekirdeğinin etrafında dönen küre halindeki elektronlardan söz edilemez. Olsa olsa, atom çekirdeğinin çevresindeki bir elektron bulutundan söz edilebilir. Gezegenlerin Güneş etrafında dönmeleriyle hiçbir ilgisi yok bunun.

ben psikolojik danışmanım ama fizik okudum önce. bilakis tam küçültülmüş hali hem de tamı tamına derler ya aynen öyle. hatta çekirdek etrafında dönen elektron güneş etrafında dönen dünya çekirdekten yaratılan ağaçlar iki *23 kromozomdan yaratılan insan hepsi çekirdek ve hepsi aynı mantık

İstediğin kadar şuyum buyum diye gez ortalıkta.. Önemli olan senin ne olduğunu söylemen değil, ne olarak algılandığın. Bu halinle tıntın bir zırcahil olarak görünüyor ve "ben fizik dersi aldım" dedikçe daha komik hale düşüyorsun. Hiç fizik dersi almamış birtinin bunları bilmemesi normal sayılabilir ama bu kadar cehaletin üzerine bir de fizik dersi aldım diyorsa, üstüne tüy dikiyor demektir.

karadelik demiyorum umarım anlaşılmıyorumdur.onlar yani bir birine çarpıp yok olan galaksiler sonra yeniden oluşan sistem ve nebülozlar örnekte belirttiğim gibi vücudumuzda ölüp diriltilen hücrelerden farksız.

Konuştukça batıyorsun. Galaksiler birbirine çarpıp yokolmaz. Sonra da yeniden oluşmazlar. İki gaz bulutu birbirine ne kadar çarpışırsa, iki galaksi de o kadar çarpışır. Galaksi çarpışmalarında yıldızlar birbirine çoğunlukla değmez bile. Güneşi 1 milimetre boyuna küçültsen, en yakın yıldız neredeyse 35 kilometre uzakta olurdu. Bunları anlama kapasitesinden çok uzaktasın. Gelmiş buralarda saçmalıyorsun.

ayrıca kara delikler uzun yıllar yaşar. Fakat kara delik bir süre sonra o kadar büyür ki yapısındaki ısı yavaş yavaş soğur. Böylece bir süre sonra kara delik buharlaşarak tüm yuttukları ve esrarengizlikleriyle yok olur.

Öyle olmaz.. Karadelikler Hawking ışıması ile yok olurlar. Bu da kara delik büyüdükçe ortaya çıkmaz. Senin söylediğinin tersine, bir kara delik ne kadar küçükse o kadar çabuk yok olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...