TAYYIPIN MUTHIS KONUSMASI

[ludwig 0]

İlerici muhafazakâr

Taraf/LALE KEMAL-MELİH ALTINOK-FİKRET KARAGÖZ-COŞKUN İNCEKARA/ANKARA - Istanbul - 04.10.2009

Başbakan Erdoğan, ezberleri bozan tarihî konuşmasında devletin görmezden geldiği isimleri tek tek sayıp yeni bir dönem açtı. Partisinin 3. Olağan Kongresi?ndeki sözlerine Necip Fazıl?ın ?Dua? şiiriyle başlayan Erdoğan, kimsenin ötekileştirilmesine izin vermeyeceklerini söyledi: Farklılıklara saygı göstereceğiz. Ayırmak yok. Ama etnik kimlikler alt kimliktir. Bir de bizim üst kimliğimiz var: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı. Biz böyle yürüdük, böyle yürüyeceğiz. Erdoğan devletin dışladığı isimleri tek tek anarak açılımı anlattı: Tatyos Efendi?nin besteleri olmazsa türküler yarım kalır. Cem Karaca?nın hasreti bitmez. ?Hoşçakal gözüm? diyen Ahmet Kaya?ya vefa göstermeyen Türkiye?nin şarkıları eksik kalır. Nâzım?sız Türkiye eksik sayılır. Said Nursî?siz Türkiye?nin maneviyatı noksan kalır...

AKP 3. Olağan Büyük Kongresi?nde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, halk arasında sembol olan isimlere atıf yaparak demokratik açılımın önemini vurguladı. Erdoğan, ?Cem Karaca bu ülkenin hasretini çektiği kadar, bu ülke de Cem Karaca?nın hasretini çekti. ?Hoşçakalın İki Gözüm? diyen Ahmet Kaya?ya vefa göstermeyen Türkiye?nin şarkıları eksik kalır. Ahmedi Hani?siz, Bitlisli Said Nursî?siz bir Türkiye?nin maneviyatı noksan kalır? dedi.

ASKİ Spor Salonu?nda yapılan kongrede konuşan Erdoğan?ın tarihî nitelikteki mesajları şöyle:

Ortak kaderimiz Türkiye

Bu toprakları hep birlikte vatan kıldık. Bu topraklarda hep birlikte tek bir millet olduk. Çanakkale?de, Sakarya?da, Dumlupınar?da omuz omuza bu toprakları savunduk, yan yana şehit düştük. Biz şehitlerimizle Türkiye?yiz, biz gazilerimizle Türkiye?yiz. Biz, türkülerimizle, şarkılarımızla, halayımız, horonumuz, zeybeğimizle Türkiye?yiz. Ortak kaderimizle Türkiye?yiz, ortak ideallerimizle, ortak geçmişimiz ve ortak geleceğimizle Türkiye?yiz. 72 milyon vatandaşımın her biri, bu ülkenin aslî unsurudur, vazgeçilmez temel taşıdır, her biri bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır.

Nazım?sız eksik kalırız

Şunu tüm samimiyetimle, bütün hasbiliğimle ifade ediyorum: Bu ülkenin tarihinden, Ahmet Yesevi?yi, Hacı Bektaş?ı, Pir Sultan?ı, Hacı Bayram Veli?yi çıkartmaya kalkarsanız, onları görmezden gelirseniz, onları yok sayarsanız, bu ülke öksüz kalır, yetim kalır, köksüz ve dayanaksız kalır. Yunus Emre?siz bir Türkiye dilsiz kalır. Mevlana?sız bir Türkiye ruhsuz kalır. Sabahat Akkiraz?a kulak vermeyen, dinlemeyen Türkiye türküsüz kalır. Tatyos Efendi?yi yok sayan Türkiye?nin besteleri yarım kalır. Cem Karaca bu ülkenin hasretini çektiği kadar, bu ülke de Cem Karaca?nın hasretini çekti. ?Hoşçakalın İki Gözüm? diyen Ahmet Kaya?ya vefa göstermeyen Türkiye?nin şarkıları eksik kalır. Nasıl Mehmet Akif?siz bir Türkiye tahayyül edilemezse, Nâzım Hikmet?siz bir Türkiye eksik sayılır. Seversiniz sevmezsiniz, beğenirsiniz beğenmezsiniz, görüşlerini kabul edersiniz etmezsiniz ama Ahmedi Hani?siz, Bitlis?li Said Nursî?siz bir Türkiye?nin maneviyatı noksan kalır. Biz, bu ülkenin tüm renkleriyle, bütün çiçekleriyle, bütün kokularıyla, dağları, taşları, ırmaklarıyla Türkiye?yiz.

Yeni bir dönem başlıyor

Mevlana?ya kulak verdik, ?Gel, ne olursan ol, yine gel? dedik. Hacı Bektaş Veli?ye kulak verdik, ?Bir olalım, iri olalım, diri olalım? dedik. Pir Sultan Abdal?a kulak verdik, ?gelin canlar bir olalım? dedik. Yunus?a kulak verdik, ?gelin tanış olalım? dedik. Kimseyi Sünni olduğu için değil, kimseyi Alevi olduğu için değil, Türk, Kürt, Çerkes, Laz, Tatar, Abhaz, Arap, Roman, Musevi, Rum, Ermeni olduğu için değil, herkesi insan olduğu için sevdik. Biz bu terbiyeyi, biz bu adabı ?Yaradılanı severiz, Yaradandan ötürü? diyen Yunus?tan aldık. Biz bu terbiyeyi, Çanakkale?de düşmanına dahi kahve ikram edebilmeyi başarmış Mehmetçik?ten, şehitlerimizden, gazilerimizden aldık. Onun için kimsenin bu ülkede bir başkasını dışlamaya hakkı olamaz. Bu ülkenin hamurunda dışlamak yoktur. Bu ülkenin hamurunda ötekileştirmek yoktur. Geçmişte yanlışlarımız varsa, bunları bir tarafa koyalım. Bir milat, yeniden yola koyulalım.

Herkes birinci sınıf

Bu topraklar Anadolu?dur. Bu topraklar anaçtır, bu topraklar ana kucağı gibi herkese sevgiyle, şefkatle, merhametle kollarını açar. Bu topraklarda kimsenin bir başkasını ötekileştirmeye, dininden, mezhebinden, milliyetinden, etnik kimliğinden ötürü bir başkasını dışlamaya, hor görmeye hakkı olamaz. Bu topraklarda hoş görülmeyen yegâne şey, hoşgörüsüzlüktür. Tahammül edilmeyen yegâne şey, tahammülsüzlüktür.

Biz, binlerce yıldan bu yana bu toprakların üzerinde yankılanan sese kulak veriyor, binlerce yıldan bu yana bu toprakları şekillendiren kardeşlik ruhunu benimsiyoruz. Bizim kitabımızda sınıf çatışmalarına yer yoktur. Bizim kitabımızda mezhep çatışmalarına yer yoktur. Bizim kitabımızda kavmiyetçi çatışmalara yer yoktur. Bizim kitabımızda memleketin bir bölgesini fazla, bir bölgesini eksik sevmek yazmaz. 780 bin kilometrekarenin tamamı bizim için aynı statüdedir. 72 milyon vatandaşımız bizim için aynı statüdedir, hepsi eşittir, hepsi birinci sınıf vatandaştır.

Muhalefete çağrı

Bugüne kadar etnik ayrımcılık yapmadık, yapmıyoruz, yapmayacağız. Dinsel ayrımcılık yapmadık, yapmıyoruz, yapmayacağız. Bölgesel ayrımcılık yapmadık, yapmıyoruz, yapmayacağız. Bütünleştirici, birleştirici, kaynaştırıcı bir siyaset istiyoruz. Bütünleşmiş, birleşmiş, kaynaşmış bir Türkiye istiyoruz. Bunu başarmak bizim elimizde. Bunu başarmak iktidarıyla, muhalefetimizle, anayasal kurumlarımızla, sivil toplum örgütlerimizle, sanatçılarımız, bilim adamlarımız, akademisyenlerimizle bizim elimizde. Ne diyoruz biz, ne diyoruz, ey muhalefet? Hepiniz, gelin, ne diyecekseniz, açık ve net söyleyin. Bu sorunlar var mı ülkemizde? Sorun alanları var mı ülkemizde? Bu sorun alanlarını biz siyasiler ortadan kaldırmayacak mıyız? Kaldıracağız. Peki ne güne duruyorsunuz. Daha gecikelim mi? Eğer sizin iktidara gelmenizi bekliyorsanız, bu millet sizi iktidara getirmez ve getirmeyecektir. Ben öyle görüyorum. Çünkü, bu anlayışla vatandaşına yaklaşanları bu millet iktidara getirmez. Gelin bu sorun alanlarını beraber çözelim. Bunları ortadan kaldıralım. Mesele, gelin üzümü beraber yiyelim ama derdiniz sizin bağcı dövmekse, benim milletim size bağcıyı dövdürmez. Onun için bu yolculuğu kararlı bir şekilde sürdüreceğiz, onu için durmak yok, yola devam diyoruz, devam edeceğiz.

CHP?den davet isteyeceğim

Havuzda çok şey birikti. Bu kongreden sonra MHP kararını açıkladığı için, ret cevabı verdiği için, gerek yok. CHP yazılı cevap vermediği için ben bir yazılı davet isteyeceğim. Verirler veya vermezler. Vermeleri halinde gideceğim, onlarla konuşacağım. Konuştuktan sonra da ona göre yolumuza devam edeceğiz. Biz bağcıyla uğraşmıyoruz bizim tek derdimiz barışın, özgürlüğün, kardeşliğin markası olan üzümü yemek.

http://www.taraf.com.tr/haber/41720.htm

Ekim 4, 2009 tarihinde ludwig tarafından düzenlendi

[hallac 0]

Samimi olduğunu bilseydim güzel bir konuşma...

EDIT Politikacı olduğunu unutsaydım yutardım vallahi

Ekim 4, 2009 tarihinde hallac01 tarafından düzenlendi

[marcos 0]

Sayın Recep Tayyip Erdoğan çok güzel konuşmuş bir eksikle konuşmanın başında köylülüğe ANANIDA AL GİT işçilere Allah gözünüzü doyursun demeyi unutmuş.

[haci 0]

Ayinesi işdir kişinin, lafa bakılmaz..

Bizim gibi koyunları ise lafla gütmek çok kolaydır.

Erdoğan bunu çok iyi biliyor. Şiirle yönetiyor ülkemizi..

[AlbatrosS 0]

Vallahi... Ceylan kızımızın tepesine bomba inerken de bu kadar kükrese fena olmazdı aslında... 1 mayısta hastanelere gazlar dolarken, sendikalar resmen işgal edilirken; polis sendikal örgütleri inletirken de ''sendikalar da bu ülkenin demokratik gereğidir; onlara dokundurtmam'' deseydi keşke... Adalet Bakanlığı DTP vekillerinin zorla ifade verilmesi için yolu açarken de, ''eşşeklik etmişiz'' deseydi keşke... Ergenekonda paşaları içeri tıkarken bundan bin kat beterini yapmış 12 eylülcülere yargı yolunu açsaydı keşke... Tayyip ABDURRAHMAN ÇELEBİ'yi oynayan KEÇİ ola dursun; bu ülkede onun dediklerini aşan çok adam olmuştur...

[hallac 0]

oooooo yüz verdiler astarını istiyorsunuz sayın albatros

[AlbatrosS 0]

oooooo yüz verdiler astarını istiyorsunuz sayın albatros

Hacım,

Bu liboşlar ifade özgürlüğünü daha keşfetmemişken bu ülkede, bu ülkenin demokratları nice bedeller ödediler darbelere, muhtıralara karşı gelerek! Tabi çarklar döndü; eskinin ispiyoncusu, darbe şakşakçısı şimdinin en kallavi demokratı oldu çıktı

[hallac 0]

Kural bu abi..

84'leri 88'leri bir hatırlayın.. Ülkenin en karanlık günlerinde bir avuç ana, bir avuç öğrenci karanlığı aydınlatmaya çalışıyordu. Bir avuçtular ama yiğittiler...Memurlar örgütlenmek için joplara, işkencelere maruz kaldı (ne mutlu ki o dönem biber gazı yoktu ) Şimdi bakıyorsun, bedel ödeyenler değil de ağzı olan konuşuyor...

Ekim 4, 2009 tarihinde hallac01 tarafından düzenlendi

[Alphabeta 0]

Hitabeti güçlü olan politikacılar etkilidir:)

[AlbatrosS 0]

Kural bu abi..

84'leri 88'leri bir hatırlayın.. Ülkenin en karanlık günlerinde bir avuç ana, bir avuç öğrenci karanlığı aydınlatmaya çalışıyordu. Bir avuçtular ama yiğittiler...Memurlar örgütlenmek için joplara, işkencelere maruz kaldı (ne mutlu ki o dönem biber gazı yoktu ) Şimdi bakıyorsun, bedel ödeyenler değil de ağzı olan konuşuyor...

Eee, şahidi Ludwig olan bozacının şerbetinden ne hayır gelir :D

[Mayonez2 0]

Tayyip harbi karizmatik lider

Var mı ulan bunun gibi karizmatik lider Türkiye de

Atatürk den sonra en karizmatik lider bence

Holywood da filmlerde oynayacak kadar karizma var

Tayyip bedel ödemedi mi?

Adam şiir okudu diye hapse girdi daha ne olsun

Ben hak ediyor

Şimdiki liderler içinde en güvendiğim ikinci liderdir

[Mayonez2 0]

Tayyip harbi karizmatik lider

Var mı ulan bunun gibi karizmatik lider Türkiye de

Atatürk den sonra en karizmatik lider bence

Holywood da filmlerde oynayacak kadar karizma var

Tayyip bedel ödemedi mi?

Adam şiir okudu diye hapse girdi daha ne olsun

Ben hak ediyor

Şimdiki liderler içinde en güvendiğim ikinci liderdir

[Mayonez2 0]

hatiralar sarmis dort bir yanimi

baktigim her yerde izin duruyor

ben seni dusunmek istemesem de

bana her sey seni hatirlatiyor

beraber yuruduk biz bu yollarda

beraber islandik yagan yagmurda

simdi dinledigim tum sarkilarda

bana her sey seni hatirlatiyor

gokyuzunde gunes o gozlerini

catlayan topraklar bu hasretimi

yakilan her ates bitmez sevgimi

bana hersey seni hatirlatiyor.

beraber yuruduk biz bu yollarda

beraber islandik yagan yagmurda

simdi dinledigim tum sarkilarda

bana her sey seni hatirlatiyor.

Ekim 4, 2009 tarihinde ryu tarafından düzenlendi

[hallac 0]

Tayyip harbi karizmatik lider

Var mı ulan bunun gibi karizmatik lider Türkiye de

Haklısınız... Ama bu karizma da çizilir

[drekinci 0]

Nâzım?sız Türkiye eksik sayılır. Said Nursî?siz Türkiye?nin maneviyatı noksan kalır...

İşte sap ile samanı karıştırdığı yaklaşım.

Said'i legalleştirme isteği, İyi ki fetullah efendimiz dememiş. Hele bir saidi kabul ettirsin peşinde de fetullah gelir.

Türkiye'nin maneviyatını said'in zırvalarına bağlamış. Pehhh!

Sevgiler.

[GokTengri 0]

Pek bi Humanist gördüm Recep Tayyibi, bu sözler bu adamdan çıkmış hayret ettim varya, tabi samimiyetine inanmıyorum RTE'nin orası ayrı.

[Pante 0]

Tamamen duygusal.

Ankara feci halde paraya sıkışık.

İBB de öyle. Müteahhitler parasını alamamaktan hacze gidiyor.

Ankara'dan da yardım gelmiyor.

Ankara'nın parası olsa Toki'nin ödemelerini yapardı.

Yani, RTE bir yandan da mali açılıma gidiyor.

Bu nedenle her tarafı okşuyor.

Malum, borç ya da hibe para, gerginliği sevmez.

[Neferkare Neby 0]

Tarih sahnesinde 2 salak ülke insanı vardır ; Biri amerika diğeri Türkiyedir. Sonuçlarda normaldir.

[ludwig 0]

Sayın Recep Tayyip Erdoğan çok güzel konuşmuş bir eksikle konuşmanın başında köylülüğe ANANIDA AL GİT işçilere Allah gözünüzü doyursun demeyi unutmuş.

Anasını da alıp gitmesin mi o herif? Ne istiyor ki? Sadece PARA istiyor. Kimin parasını? Bizim paramızı. Devlet tarım ürünlerini piyasa fiyatının üstünde alarak çiftçiyi destekliyor. Ama bu yüzsüz gerizekalı o fiyatı bile beğenmiyor. İstiyor ki beyefendinin malını devlet BENİM VERGİLERİMLE daha da pahalıya alsın. Yani bu yüzsüz şerefsiz açıkça, utanmazca DAHA FAZLA paramı istiyor. Vermeyince de çirkefleşiyor. "Anamız ağlıyor be!" diyor. Ulan bana ne senin anandan gerizekalı. Ben sana beleş para vermek zorundamıyım???

İşte ülkemizin beleşçi insanları böyle beleşçiliğe hem alışmış, hem de bunun artık onların bir "hakkı" olduğunu onların beynine sokmuş solcular sayesinde bu "haklarını" en utanmazca yüzsüzce talep ediyorlar.

Memurlar ve işçiler de örgütleniyorlarmış da, eylem yapınca cop yiyorlarmış. VAH VAH! Bu beyler niye piyasanın onların emeğine biçtiği değeri "örgütlenme" dedikleri kartelcilikle artırmaya çalışıyorlar?? Özel şirket çalışanları neyse de devlet çalışanları direk olarak hepimizin vergilerinden DAHA FAZLA nemalanmak için bu yaygarayı kopartıyorlar.

Bu insanların hakkı piyasanın biçtiği değerdir. Piyasaya sunulan herşeyin EMEK DAHİL değerini piyasa belirler. Bu ülkenin zenginliği bu kadar kardeşim. Kişi başına düşen milli hasılamız belli. Yaptığımız toplam üretim, üretkenliğimiz, senin "emek" diye sunduğun hizmetin kalitesi, piyasanın şartları, herşey belli. Ama sen uyanıksın ya. "Biz en iyisi kartelleşelim, hep beraber yaygara kopartalım, örgütlü bir şekilde fiyatları piyasanın verebileceğinden daha yukarı çekelim. Vermezlerse çirkefleşelim, camı çerçeveyi indirelim!"

Bu sadece pisliktir.

Mesela diyelim ki bir bölgenin fırıncıları aralarında anlaşıp ekmeğe zam yapıyorlar "aman kimse daha aza satıp oyunbozanlık etmesin ha" deyip piyasanın kendi dengelerine yapay bir şekilde ayar çekmeye çalışıp millete kazık atmaya çalışıyorlar, ve hepimiz buna "şerefsizlik" diyoruz ve bu yapılan hareketi "kartelcilik" ve "tröst" olarak tanımlayıp yasak ediyoruz. Ama aynı şeyi işçiler, memurlar yapınca "helal olsun sizin haklı mücadeleniz" oluyor. Halbuki yapılan piyasa üzerinde ücret istemek "aman kimse oyunbozanlık edip daha düşük ücrete razı olmasın" deyip akıllarınca ülkenin zenginliğinin el verdiğinden daha refah içinde, başkalarının zararına tabi ki yaşamaya çalışmaktır. Sendika denilen olay budur.

Tayyip'in bu konuşması ise tabu yıkan şahane bir konuşmaydı. Helal olsun. Bu lafları Baykal mı yoksa Bahçeli mi edebilrdi? Kürt, Ermeni, Alevi, komunist, dinci... Devlet tarafından itilmiş, sürgün edilmiş, it muamelesi yapılmış herkesi saydı. Bravo.

Ekim 4, 2009 tarihinde ludwig tarafından düzenlendi

[Alphabeta 0]

Tayyib'in AKP sinin son seçimde sahil kentlerinden oy kaybı yaşaması sosyal yaşama müdahele korkusu yüzündendi.Tayyip laik kesimi kaygılandırıyor olsa gerek.İçki yasakları vsler sanırım sosyal yaşama müdahele olarak kaygı yaratıyor.Bir de Tayyip tüm iyi hedeflerini din argümanlı ve din eksenli savunuyor.Yaratılanı severiz yaratandan ötürü.Yani yaratan yoksa sevmeyecek:)

Sosyal yaşama müdahele ve laiklik konusunda daha vukuatlı biri şu aşamada.

Yaptığı reformlar vsler ezberbozuşları iyi güzelde milli görüş gömleğini çıkardım deyip hala o çizgiyi andıran kısıtlamalar getirişi ve oğluna aldığı gemicik ne bilim samimiyet konusunda kaygı yaratmakta.

Ekim 4, 2009 tarihinde Alphabeta tarafından düzenlendi