Jump to content

İşte size evrimin ispatı: sitokrom-c


Recommended Posts

insanın binlerce yada milyonlarca yıl önce maymunsu bir canlı olup evrimleşerek bugünki haline geldiğine aklım yatıyor bu mantıklı, ama canlıların suda yaşayan bir balıkken karada yaşayan bir canlıya dönüşmesi, karada sürünürken kanatlanıp uçması bana pek mantıklı gelimyor... yani türün kendi içinde evrimleşmesi kesinlikle doğru ama bambaşka bir canlı türüne dönüşmesi doğrumu....yada bütün canlı hayatın böcek, hayvan, kuş, balık, bitkinin v.s ortak bir atadan gelmesi mümkünmüdür, üstelik kendi kendine...

ben bir yaratıcının canlıları ayrı ayrı yaratığına ve kendi evrim sürecine bıraktığına inanıyorum....

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 99
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

insanın binlerce yada milyonlarca yıl önce maymunsu bir canlı olup evrimleşerek bugünki haline geldiğine aklım yatıyor bu mantıklı, ama canlıların suda yaşayan bir balıkken karada yaşayan bir canlıya dönüşmesi, karada sürünürken kanatlanıp uçması bana pek mantıklı gelimyor... yani türün kendi içinde evrimleşmesi kesinlikle doğru ama bambaşka bir canlı türüne dönüşmesi doğrumu....yada bütün canlı hayatın böcek, hayvan, kuş, balık, bitkinin v.s ortak bir atadan gelmesi mümkünmüdür, üstelik kendi kendine...

ben bir yaratıcının canlıları ayrı ayrı yaratığına ve kendi evrim sürecine bıraktığına inanıyorum....

Sizde az da olsa bir ilerleme var..

Ha bi gayret.. Aydınlığa yakınsınız. Tunelin sonunda bir ışık görüyor musunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sizde az da olsa bir ilerleme var..

Ha bi gayret.. Aydınlığa yakınsınız. Tunelin sonunda bir ışık görüyor musunuz?

eskiden beri inancım bu yönde, süreci başlatan bir irade var, ve zamana şartlara göre canlıların doğaya uyum sağlam çabası var, bunu başaran canlılar evriliyor başaramayanlarda yok oluyor....ben kesin olarak herşey bir tesadüf sonucu kendi kendine oluştu diyenler ile, hiçbirşey tesadüf değildir ağaçtan düşen yaprak bile bir yaratıcının kontrol altındadır diyenleri aynı kefeye koyuyorum ikisininde fikirleri sonderece ketum ve tartışma tahamülü yok....

Link to post
Sitelerde Paylaş

eskiden beri inancım bu yönde, süreci başlatan bir irade var, ve zamana şartlara göre canlıların doğaya uyum sağlam çabası var, bunu başaran canlılar evriliyor başaramayanlarda yok oluyor....ben kesin olarak herşey bir tesadüf sonucu kendi kendine oluştu diyenler ile, hiçbirşey tesadüf değildir ağaçtan düşen yaprak bile bir yaratıcının kontrol altındadır diyenleri aynı kefeye koyuyorum ikisininde fikirleri sonderece ketum ve tartışma tahamülü yok....

Bilimsel gözlemleri, bilgileri, inanca dayanan görüşlerle terazinin aynı kefesine koyamazsınız.

Bilimde bilimsel olmayan dedikodular tartışılmaz.

Çünkü onların kendilerini savunma yöntemleri farklıdır.

Bilimsel açıklamaları beğenmiyorsanız, sorun sizdedir. Bilimde değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilimsel gözlemleri, bilgileri, inanca dayanan görüşlerle terazinin aynı kefesine koyamazsınız.

Bilimde bilimsel olmayan dedikodular tartışılmaz.

Çünkü onların kendilerini savunma yöntemleri farklıdır.

Bilimsel açıklamaları beğenmiyorsanız, sorun sizdedir. Bilimde değildir.

bilimsel gözlemlerle bilgilerle bir problemim yok, problem kesin bir bilimsel bilgi olmadan var oluşu ve evrim sürecini anlatanlar, adam çıkıyor tesadüfen ortaya çıkmıştır, kendiliğinden bugüne gelmiştir vs vs diyor ama bunu bilimsel olarak kanıtlamadan sanki bu bilgi %100 doğruymuş gibi savunuyor, yani bu düşünceyi kafasında bir teori olmaktan çıkarmış bir din haline getirimiş, kast ettiğim bu......

Link to post
Sitelerde Paylaş

bilimsel gözlemlerle bilgilerle bir problemim yok, problem kesin bir bilimsel bilgi olmadan var oluşu ve evrim sürecini anlatanlar, adam çıkıyor tesadüfen ortaya çıkmıştır, kendiliğinden bugüne gelmiştir vs vs diyor ama bunu bilimsel olarak kanıtlamadan sanki bu bilgi %100 doğruymuş gibi savunuyor, yani bu düşünceyi kafasında bir teori olmaktan çıkarmış bir din haline getirimiş, kast ettiğim bu......

Bence siz anlamadığınız ve öğrenmek için çaba göstermediğiniz bir konuda ahkam kesiyorsunuz.

Önce araştırın. Öğrenin. Sonra itiraz edin..

Araştırıp öğrenenler itiraz etmiyorlar. Durumu anlıyorlar.

Siz yarım anlamışsınız.. Üzerinde biraz daha durmanız gerekiyor.

Tesadüf saplantınızdan kurtulmanız lazım....

Mutasyonlar rastgeledir. Ama onun sonunda ortya rastgele bir canlı çıkmaz.

Sonuç tesadüflerle açıklanamaz.

Mutasyon sonucu değişen canlı ortama uymaya zorlanır. Uymazsa yok olur.

Biraz da bunun üzerinde araştırın.

Evrim rastgele değildir. Koşulları vardır. Bazı yasalara uyulur. Evrim bir düzen içinde gerçekleşir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence siz anlamadığınız ve öğrenmek için çaba göstermediğiniz bir konuda ahkam kesiyorsunuz.

Önce araştırın. Öğrenin. Sonra itiraz edin..

Araştırıp öğrenenler itiraz etmiyorlar. Durumu anlıyorlar.

Siz yarım anlamışsınız.. Üzerinde biraz daha durmanız gerekiyor.

Tesadüf saplantınızdan kurtulmanız lazım....

Mutasyonlar rastgeledir. Ama onun sonunda ortya rastgele bir canlı çıkmaz.

Sonuç tesadüflerle açıklanamaz.

Mutasyon sonucu değişen canlı ortama uymaya zorlanır. Uymazsa yok olur.

Biraz da bunun üzerinde araştırın.

Evrim rastgele değildir. Koşulları vardır. Bazı yasalara uyulur. Evrim bir düzen içinde gerçekleşir.

yahu evrimle bir problemim yok, sadece kendi fikrimi söyledim, istersen yeniden yazayım canlılık var edildi yaratıldı, bir canllı kendi içinde evrim geçirir, ama birkaç milyon yıl sonra bambaşka bir canlı türüne dönüşürmü o kısım saçma geliyor bana, mesela insan uçma konusunda büyük bir tutku içinde belki insan var olduğundan beri uçmayı hayal ediyor, ee şimdi evrim süreci içinde kanatlarımız çıkacak uçacağız diyebilirmiyiz, işte bazı evrimciler bu kadar uç fikirlere sahip ve bunları bir dini savunur gibi savunuyorlar üstelik ellerinde somut bilimsel kanıtlar olmadan, bunu anlatmaya çalıştım ....

""Evrim rastgele değildir. Koşulları vardır. Bazı yasalara uyulur. Evrim bir düzen içinde gerçekleşir."" meselea bu yazdığın cümleye katılıyorum doğrudur....

Link to post
Sitelerde Paylaş

ama canlıların suda yaşayan bir balıkken karada yaşayan bir canlıya dönüşmesi, karada sürünürken kanatlanıp uçması bana pek mantıklı gelimyor... yani türün kendi içinde evrimleşmesi kesinlikle doğru ama bambaşka bir canlı türüne dönüşmesi doğrumu....yada bütün canlı hayatın böcek, hayvan, kuş, balık, bitkinin v.s ortak bir atadan gelmesi mümkünmüdür, üstelik kendi kendine...

ben bir yaratıcının canlıları ayrı ayrı yaratığına ve kendi evrim sürecine bıraktığına inanıyorum....

Bende hep şu soruyu sormuşumdur evrimle ilgili bilgilerimin üstüne bişeyler kattıkça.

Sudan karaya geçiş, en çok bunu merak etmişimdir.

Ama kendi mantığımla bir çıkarım yaptım, zira insan en çok kendi mantığına güvenir ya genellikle :)

Mesela memeli yavrusunun oluşumunu düşünelim. Ana rahmine düştüğü andan itibaren doğum anına kadar su dolu bir keseceğin içinde yaşıyor. Bu kara canlısı ise keza böyle. Ama doğar doğmaz susuz hayatta hayata tutunuyor. Bir bebeği doğduğu an suyun içinde tutsanız belli bir müddet sanırım ölecektir.

Yani şartlar zorlamış ve uyum sağlamış gibi görünüyor. Uçma konusuna henüz gelemedim :)

Evrim rastgele değildir. Koşulları vardır. Bazı yasalara uyulur. Evrim bir düzen içinde gerçekleşir.

Hacı abi,

Peki ilk oluşumdan sonra her tür sıçrama evrim modeli ile kendi türünü oluşturmuş olabilir mi?

Evrim buna ne diyor?

Çünkü bende üstte alıntıladığım sözüne katılıyorum. Ama nasıl işlediğini henüz tam oturtamadım.

Selamlar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>>>>>mesela memeli yavrusunun oluşumunu düşünelim. Ana rahmine düştüğü andan itibaren doğum anına kadar su dolu bir keseceğin içinde yaşıyor. Bu kara canlısı ise keza böyle. Ama doğar doğmaz susuz hayatta hayata tutunuyor. Bir bebeği doğduğu an suyun içinde tutsanız belli bir müddet sanırım ölecektir.

Yani şartlar zorlamış ve uyum sağlamış gibi görünüyor.

Sevgili berguzar sen bu işi çözecek gibisin. Gerçek söylüyorum.Dalga olsun diye değil.

tarihinde tate tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

>>>>>>mesela memeli yavrusunun oluşumunu düşünelim. Ana rahmine düştüğü andan itibaren doğum anına kadar su dolu bir keseceğin içinde yaşıyor. Bu kara canlısı ise keza böyle. Ama doğar doğmaz susuz hayatta hayata tutunuyor. Bir bebeği doğduğu an suyun içinde tutsanız belli bir müddet sanırım ölecektir.

Yani şartlar zorlamış ve uyum sağlamış gibi görünüyor.

Sevgili berguzar sen bu işi çözecek gibisin. Gerçek söylüyorum.Dalga olsun diye değil.

Sağol tateciğim,

Ben evrime karşı değilim, bunu biliyorsun sanıyordum.

Ama hala nasıl sorusunu tam olarak zihnimde oluşturamadım. Bilgi arttıkca taşlar yerine oturacak herhalde. :)

Selamlar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bende hep şu soruyu sormuşumdur evrimle ilgili bilgilerimin üstüne bişeyler kattıkça.

Sudan karaya geçiş, en çok bunu merak etmişimdir.

Ama kendi mantığımla bir çıkarım yaptım, zira insan en çok kendi mantığına güvenir ya genellikle :)

Mesela memeli yavrusunun oluşumunu düşünelim. Ana rahmine düştüğü andan itibaren doğum anına kadar su dolu bir keseceğin içinde yaşıyor. Bu kara canlısı ise keza böyle. Ama doğar doğmaz susuz hayatta hayata tutunuyor. Bir bebeği doğduğu an suyun içinde tutsanız belli bir müddet sanırım ölecektir.

Yani şartlar zorlamış ve uyum sağlamış gibi görünüyor. Uçma konusuna henüz gelemedim :)

Hacı abi,

Peki ilk oluşumdan sonra her tür sıçrama evrim modeli ile kendi türünü oluşturmuş olabilir mi?

Evrim buna ne diyor?

Çünkü bende üstte alıntıladığım sözüne katılıyorum. Ama nasıl işlediğini henüz tam oturtamadım.

Selamlar...

Türlerin nasıl ortaya çıktığı bilinmiyor.

Sıçrama ve linear evrim tartışmalı konular.

Muhtemelen evrim ikisine ve diğerlerlerine dayanıyor.

Bu konularda, diğer binlerce konuda olduğu gibi, doğa gizemini koruyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

evrime delil olarak sunduğu sitokrom-c adlı molekül üzerinden yapılan kıyaslamalar, aslında evrimcileri hayal kırıklığına uğratan sonuçlar getirmiştir. Bu kıyaslamalar sonucunda kaplumbağa kuşlara, bir başka sürüngen olan yılandan daha yakın çıkmıştır. Oysa evrimcilerin iddiasına göre her ikisi de sürüngen olan kaplumbağa ve yılanın protein dizilimi birbirine daha yakın olmalıdır. (Francisco Ayala, "The Mechanisms of Evolution", Scientific American, V. 239, No. 3,1978, s. 56)

Yine aynı araştırma sonucunda tavukların, ördeklerden çok penguenlerle benzerlik gösterdikleri tespit edilmiştir. İnsan ise, maymunlara değil, kangurulara daha yakın çıkmıştır. (Francisco Ayala, "The Mechanisms of Evolution", Scientific American, V. 239, No. 3,1978, s. 56)

Popular Science dergisinin Ocak 2002 sayısındaki bir makalede, ördeğe benzeyen dalgıç kuşunun DNA'sının daha çok flamingoya benzediği ortaya konmuştur. (Popular Science, Ocak, 2002)

Link to post
Sitelerde Paylaş

evrime delil olarak sunduğu sitokrom-c adlı molekül üzerinden yapılan kıyaslamalar, aslında evrimcileri hayal kırıklığına uğratan sonuçlar getirmiştir. Bu kıyaslamalar sonucunda kaplumbağa kuşlara, bir başka sürüngen olan yılandan daha yakın çıkmıştır. Oysa evrimcilerin iddiasına göre her ikisi de sürüngen olan kaplumbağa ve yılanın protein dizilimi birbirine daha yakın olmalıdır. (Francisco Ayala, "The Mechanisms of Evolution", Scientific American, V. 239, No. 3,1978, s. 56)

Yine aynı araştırma sonucunda tavukların, ördeklerden çok penguenlerle benzerlik gösterdikleri tespit edilmiştir. İnsan ise, maymunlara değil, kangurulara daha yakın çıkmıştır. (Francisco Ayala, "The Mechanisms of Evolution", Scientific American, V. 239, No. 3,1978, s. 56)

Popular Science dergisinin Ocak 2002 sayısındaki bir makalede, ördeğe benzeyen dalgıç kuşunun DNA'sının daha çok flamingoya benzediği ortaya konmuştur. (Popular Science, Ocak, 2002)

Ortak atadan geldik dedik ya,düzülmeler kafani almasin, öyle ya da böyle düzüle düzüle bu hale geldik sonucta...

Link to post
Sitelerde Paylaş

evrime delil olarak sunduğu sitokrom-c adlı molekül üzerinden yapılan kıyaslamalar, aslında evrimcileri hayal kırıklığına uğratan sonuçlar getirmiştir. Bu kıyaslamalar sonucunda kaplumbağa kuşlara, bir başka sürüngen olan yılandan daha yakın çıkmıştır. Oysa evrimcilerin iddiasına göre her ikisi de sürüngen olan kaplumbağa ve yılanın protein dizilimi birbirine daha yakın olmalıdır. (Francisco Ayala, "The Mechanisms of Evolution", Scientific American, V. 239, No. 3,1978, s. 56)

Yine aynı araştırma sonucunda tavukların, ördeklerden çok penguenlerle benzerlik gösterdikleri tespit edilmiştir. İnsan ise, maymunlara değil, kangurulara daha yakın çıkmıştır. (Francisco Ayala, "The Mechanisms of Evolution", Scientific American, V. 239, No. 3,1978, s. 56)

Popular Science dergisinin Ocak 2002 sayısındaki bir makalede, ördeğe benzeyen dalgıç kuşunun DNA'sının daha çok flamingoya benzediği ortaya konmuştur. (Popular Science, Ocak, 2002)

Cüppeli,

Saçmalıklarının cevabını diğer konuda vermiştim, buraya da yapıştırmışsın. Aşağıdaki linkten oku ve cevap ver bakalım...

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=36482&pid=584522&st=180entry584522

Link to post
Sitelerde Paylaş

evrime delil olarak sunduğu sitokrom-c adlı molekül üzerinden yapılan kıyaslamalar, aslında evrimcileri hayal kırıklığına uğratan sonuçlar getirmiştir. Bu kıyaslamalar sonucunda kaplumbağa kuşlara, bir başka sürüngen olan yılandan daha yakın çıkmıştır. Oysa evrimcilerin iddiasına göre her ikisi de sürüngen olan kaplumbağa ve yılanın protein dizilimi birbirine daha yakın olmalıdır. (Francisco Ayala, "The Mechanisms of Evolution", Scientific American, V. 239, No. 3,1978, s. 56)

Yine aynı araştırma sonucunda tavukların, ördeklerden çok penguenlerle benzerlik gösterdikleri tespit edilmiştir. İnsan ise, maymunlara değil, kangurulara daha yakın çıkmıştır. (Francisco Ayala, "The Mechanisms of Evolution", Scientific American, V. 239, No. 3,1978, s. 56)

Popular Science dergisinin Ocak 2002 sayısındaki bir makalede, ördeğe benzeyen dalgıç kuşunun DNA'sının daha çok flamingoya benzediği ortaya konmuştur. (Popular Science, Ocak, 2002)

alıntıladığın yer bir h sitesi.

http://www.evrimteorisi.info/cevaplar/ubanin-molekuler-biyolojinin-evrime-kanit-sagladigi-yanilgisi

cübbeli sana daha önce ateistforumda evrimle alakalı bir başlıkta bu astığın C/P alıntıyı yanıtlamıştım, ama xislam iletileri genelde okumadan sildiği için seninkilerle birlikte buhar olmuştu.

orada uzunca değindim, burada hemen özetleyeyim..

insanın yaşayan diğer canlı türleri arasında en yakın olanı Bonobo şempanzesidir [%99] (adi şempanze biraz daha uzaktır), dolayısıyla verdiğin alıntıda kanguru insana daha yakın çıktı demen/demeleri senin aklının olmadığını göstermekte.

bunu alıntıladığın kaynak malum site, ve o sahtekarın bir plastik olta yemini "tasarım harikası böcek" diye millete kakaladığını sonrada ortaya çıkınca rezil olduğunu hepimiz biliyoruz.

biz zaten genlerden ibaretiz, bütün karakterlerimizi genler belirler. eğer insan şempanze ve kanguru üçlüsünü yan yana koyup 3 yaşındaki çocuğa bunlardan benzer ikisini göster deseniz size bunu kolayca yanıtlayacaktır, ama sen ya okumadan direkt kopyalıyorsun ya da hakikaten bu 3 yaşındaki çocuk kadar zeka kapasitesine sahip değilsin.

insanın ve bonobo şempanzesinin filogenetik sınıflandırması aşağıdadır, gerekli karşılaştırmayı yapınız artık

[Cins ve Tür diye geçen bölümler dışında kalan (alem, şube, sınıf, takım, familya) karşılaştır hepsi ortak..]

İNSAN

Üst alem: Eukaryota - Ökaryotlar

Alem: Animalia - Hayvanlar

Alt alem: Eumetazoa - Gerçek dokulular

(Grup) Bilateria - Bilateral simetrililer

Üst şube: Deuterostomia - İkincil ağızlılar

Şube: Chordata - Sırt iplikliler

Alt şube: Vertebrata - Omurgalılar

İnfa şube: Gnathostomata - Gerçekçeneliler

Üst sınıf: Tetrapoda - Dört üyeliler

Sınıf: Mammalia - Memeliler

Alt sınıf: Theria

İnfra sınıf: Placentalia - Eteneliler

Üst takım: Euarchonta

Takım: Primates -Primatlar

Alt takım: Haplorrhini

İnfra takım: Simiiformes

Parvorder: Catarrhini -Eskidünya maymunları

Üst familya: Hominoidea -İnsansılar

Familya: Hominidae -Büyük insansılar

Alt familya: Homininae

Oymak: Hominini

Alt oymak: Hominina

Cins: Homo - İnsan

Tür: Homo sapiens - Akıllı insan

BONOBO CHİMPANZEE

Üst âlem: Eukaryota

Âlem: Animalia

Şube: Chordata

Sınıf: Mammalia

Takım: Primates

Familya: Hominidae

Cins: Pan

Tür: Pan paniscus

tarihinde Allianoi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Popular Science dergisi SAÇMALIK MIDIR?

Cyto-Seq.jpg

Cüppeli, burada tüm canlıların sitocrom-c dizilimleri mevcut. En baştaki Human ile 11. sıradaki Kangaroo'nun aminoasit dizilimleri bu resimde var. İnsanın altındaki 3 ayrı dizilim de farklı maymunlara ait.

Hadi şimdi göster bakalım, insanın dizilimi nerede kangurununkine maymundan daha yakınmış?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...