Jump to content

Bu pozisyon ofsayt mı? Yoksa evrim mi?


Recommended Posts

......mesela gece karanlığında çöp kutusunu kedi, köpek vs... canlı olarak görmek gibi.....

bu bir canlı değildir çöp tenekesidir demek için bilim biraz yol kateder.

tenekeye farklı açılardan bakar, farklı ortamlarda bakar, dürter, dokunur,

bir dizi deneyden sonra bunun canlı olmadığını öne sürer.

...

sonra neden bana canlı , kedi köpek gibi göründü sorusu ile devam eder.

canlı görünen ve canlı görünmeyen ortamları sınar ve sonuçta bir çıkarıma ulaşır.

...

bu aralarda ve bundan sonra da aynı yöntemle denemeye ve aramaya devam eder.

"ben onu kedi gördüm: kedidir" demekle arasında ciddi bir objektiflik vardır.

***

....örneğin şu çok anlatılan canlıların birbirinden türemesi meselesi tamamı ile bir görüştür.

çöp tenekesinin kedi olmadığı aynen bu yukarıdaki gibi bilimsel metotla ulaşılmış ya da öne sürülmüş (ne demek isterseniz) bir görüştür.

bu görüşe karşı sunulan;

"bizim oralarda çöp tenekesi kedilere benzer, bunun kedi olmadığını kanıtlamak için n adet daha kanıt ve deney gerek"

ya da

"kediydi bir anda çöp tenekesine döndü. önce kedi olmadığını sonra da tenekeye dönmediğini kanıtlamak gerek"

diyecek başka bir metoda karşı yapacak bir şeyi yoktur bilimin.

zaten yapamaz da, çünkü tarafsız bir yöntemdir.

yöntemi kabul edersin ya da etmezsin.

ama yöntemi kabul edip de sonuçlarını beğenmemek olmaz.

taraflılık burda başlar, bilim de burda biter.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 49
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

bu bir canlı değildir çöp tenekesidir demek için bilim biraz yol kateder.

tenekeye farklı açılardan bakar, farklı ortamlarda bakar, dürter, dokunur,

bir dizi deneyden sonra bunun canlı olmadığını öne sürer.

...

sonra neden bana canlı , kedi köpek gibi göründü sorusu ile devam eder.

canlı görünen ve canlı görünmeyen ortamları sınar ve sonuçta bir çıkarıma ulaşır.

...

bu aralarda ve bundan sonra da aynı yöntemle denemeye ve aramaya devam eder.

"ben onu kedi gördüm: kedidir" demekle arasında ciddi bir objektiflik vardır.

***

çöp tenekesinin kedi olmadığı aynen bu yukarıdaki gibi bilimsel metotla ulaşılmış ya da öne sürülmüş (ne demek isterseniz) bir görüştür.

bu görüşe karşı sunulan;

"bizim oralarda çöp tenekesi kedilere benzer, bunun kedi olmadığını kanıtlamak için n adet daha kanıt ve deney gerek"

ya da

"kediydi bir anda çöp tenekesine döndü. önce kedi olmadığını sonra da tenekeye dönmediğini kanıtlamak gerek"

diyecek başka bir metoda karşı yapacak bir şeyi yoktur bilimin.

zaten yapamaz da, çünkü tarafsız bir yöntemdir.

yöntemi kabul edersin ya da etmezsin.

ama yöntemi kabul edip de sonuçlarını beğenmemek olmaz.

taraflılık burda başlar, bilim de burda biter.

kardeş sen asıl noktayı kaçırıyorsun....bırak bilim... başka açılardan bakar masallarını........ gece yolda gidiyorsun çöp kutusunu köpeğe benzetiyorsun......burada bilim değil sen yaşıyorsun bilim kelimelerini yazarak bilimsellik olmaz.....sen o anda o çöp kutusunu köpek görüyorsun bunun bilimle alakası nedir......yürüyen sensin...gören senin gözün.....yorumlayan senin beynin....bilim bunun neresinde......

yukarıdaki örnekte anlatılmak istenen, insanların herzaman doğru olanı değil görmek istediğini göreceğidir.....

Link to post
Sitelerde Paylaş
bu bir canlı değildir çöp tenekesidir demek için bilim biraz yol kateder.

tenekeye farklı açılardan bakar, farklı ortamlarda bakar, dürter, dokunur,

bir dizi deneyden sonra bunun canlı olmadığını öne sürer.

...

sonra neden bana canlı , kedi köpek gibi göründü sorusu ile devam eder.

canlı görünen ve canlı görünmeyen ortamları sınar ve sonuçta bir çıkarıma ulaşır.

...

bu aralarda ve bundan sonra da aynı yöntemle denemeye ve aramaya devam eder.

"ben onu kedi gördüm: kedidir" demekle arasında ciddi bir objektiflik vardır.

***

evet şimdi senin hikayeyi........ evrilen tek hücreye uygulayalım bakalım....... sonuç insan mı çıkacak öküz mü.....

evet tek hücreliye değişik açılardan bakıyoruz, mesela el.mikroskobunda inceliyoruz.....şeklini şemalini yapısını öğreniyoruz.....bakıyoruz hangi canlı ve cansızlardan bu ve bunun benzeri yapılar var araştırıyor ve buluyoruz.....bütün canlı ve cansızlarda benzeri yapılar mevcut.....bununla ilgili bir dizi denyeler yapalım diyoruz......bölüp parçalıyoruz....bakıyoruz birr boka benzemedi......bir canlının mevcut sistemine yaptırıyoruz bölünmeyi.....bakıyoruzki başardık bir canlı elde ettik hem de bizim istediğimiz gibi......sorun sadece canlının türünde....canlı insan olacak iken öküz çıktı......tabiki bilim biraz daha araştırıyor...... neden öküzden insan çıkmadı da yine öküz çıktı.....tabiki bu deneyleri farklı şekillerde deneyerek bazı sonuçlar çıkarır.....

sonuçlar;

1......öküzden insan olur ancak milyon yada milyar yıl geçmesi gerekir....yok öyle 200-300 yılda insan olmak....tesadüfün o kadar kısasıda olmaz.....enaz milyon yıllık tesadüflük olması lazım aşağısından insan değil yine öküz çıkar......

2......ayrıca herşey tesadüfi ancak bu tesadüflük kabul görülen canlılarda kalıcılığa sebep oluyor artık tesadüfilik işlemiyor....yani tesadüflük artık o canlı için kanun oluyor...yani genetiğine yazılıyor....ancak sen yazanı boşver yazmayıda tesadüfen yapıyorlar.....

vs.....vs....

Link to post
Sitelerde Paylaş
Biz bilim öğrenelim, kendimiz geliştirelim, taş üstüne taş kolayım diye sorumluluk edinmişiz. Sen hayali bir dünyanın umuduyla arap geleneklerine sarılıyorsun.

Bizim gibi düşünenler bu dünyadaki tüm bilimi ve teknolojiyi üretiyorlar. Senin gibi düşünenler en 5 vakit namaz, niyaz, oruç gibi faydasız işlerle uğraşıyorlar. Topunuzu toplasak bir tane adam etmez.

O hayali dünya, şu an dünyadaki milyonlarca insanın psikolojisinin temelidir.

Tamam evrimi bilmediğimizi biliyoruz, yalnız biz bunu söyleriz. Ama bilmeniz gereken başka bir şey daha evrimi ortaya koyamayışınız. Bu durumda siz de evrimi daha bilmiyorsunuz. Belki de bir lisans konusu olucak ilerde. Böyle olduğu halde,

Siz nasıl, 'Sizin inandığınız hayaller yerine biz taş üstüne taş koyuyoruz' diyebiliyorsunuz?

Belki de Allah da taş üstüne taş koyuyordur, hem İnanç ile insan Psikolojisinde hem evrim gibi görünen, adı alelel acele konulmuş bu biyolojik ilerleyişte.

tarihinde inevitablen tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrim GERÇEĞİ elbette çok kısa bir süre içerisinde sizler tarafındanda öğrenilmiş olacak ve kabul etmek zorunda kalacaksınız.Avrupada kliseler artık bu gerçeğe göz ardı edemiyeceklerini anladıkları için Yaratıcılık Teoremi adı altında evrimi kabul etmeye başladılar.Bu kaçınılmaz bi son.Bilginin, bilimin önünde kimse duramaz , inandığınız yaratıcınız bile duramaz .Evrim işleyişinin bir amacı zaten yok rastgele bi şekilde kendini replike edenler hücreler evrilmeye devam edecekdir.

Eskiden TRT1 COSMOS diye bir belgesel oynardı çok severdim DR. CARL SAGAN sunardı iple çekerdim seyretmeyi...Sizler seyredermiydiniz..

Link to post
Sitelerde Paylaş
O hayali dünya, şu an dünyadaki milyonlarca insanın psikolojisinin temelidir.

Hangi milyonlar? Kule yıkanların mı?

Tamam evrimi bilmediğimizi biliyoruz, yalnız biz bunu söyleriz. Ama bilmeniz gereken başka bir şey daha evrimi ortaya koyamayışınız. Bu durumda siz de evrimi daha bilmiyorsunuz. Belki de bir lisans konusu olucak ilerde. Böyle olduğu halde,

Ortaya koyamıyorsunuz ne demek? Bilmediğiniz şeye itiraz ediyor oluşunuz mu bu tespitin dayanağı? Tamam, genel ve özel görelelik, tektonik ve quantum teorilerine itiraz etmediğinize göre, bunlar birileri tarafından ortaya konmuş ve biliyorsunuz demektir... öyle mi? Bir iki soru soralım, bakalım o "ortaya konmuş" ve itiraz etmediğiniz konular hakkında ne kadar bilgilisiniz.

Sizin bilmediğiniz şeye itiraz ediyor oluşunuz, yalnızca sizin bir yobaz olduğunuzu ortaya koyar.

Siz nasıl, 'Sizin inandığınız hayaller yerine biz taş üstüne taş koyuyoruz' diyebiliyorsunuz?

Belki de Allah da taş üstüne taş koyuyordur,

Evet, çok güzel bir karşılaştırma...

Taş üstüne taş konulduğu, yaşamamızda tecrübe ederek gözlemlediklerimiz ile "belki konmuş taşlar"ı kıyaslıyorsunuz!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başlık konusu tek tümcede şudur; evrime itiraz edenler evrim kavramı bilinmemektedirler.

Evrime itiraz eden üyerin "Biliyoruz; evrim şudur, mekanizması şudur" diye bildiğinizi anlatması benim tezimi zayıflatır. Tabi kopyala/yapıştır evrim tanımlarını kabul etmiyorum. Evrim olgusunu ve evrim teorisini (yani evrimin mekanizmasını açıklayan teoriyi) kendi tümcelerinizle açıklayabilmelisiniz. Ayrıca bildiğinizi iddia ediyorsanız soracağım sorulara yanıt verip ezbere konuşmadığınızı da göstermelisiniz.

Tekrarlıyorum, başlık konusu dışına çıkmayın. Sadece bu başlıkta değil, hiçbir başlıkta çıkmayın.

Bundan sonra konu başlığı ile doğrudan ilgisi olmayan iletileri sileceğim. Biraz önce Allah-akıl benzetmesinin yapıldığı konu ile ilgisiz olan bir iletiyi sildim. Bundan sonrada bu başlıkta "Evrim olgusu ve evrim teorisinin bilinmemesi konusu" dışında kalan iletileri sileceğim.

Başlıklar altında karşıt görüş bildirmek serbesttir ancak konuyu saptırıp tartışma ortamını cıvıtmak yasaktır. Bu tüm başlıklar için geçerlidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

QUOTE(sadeceta @ Oct 6 2009, 01:21) <{POST_SNAPBACK}>

sen ortalama 80 yıllık bir hayatta g.tünün rahatı için kendini sorumluluktan kurtarıyorsun. bizde g.tü tamamen kurtarmak için çalışıyoruz. aradaki fark bu smile.gif

Sen g.tü kaybetmişsin, haberin yok sadeceta

BilgehanBengi, yazdıklarına tamamen katılıyorum. Sokrates'in "Bildiğim bir şey varsa, o da hiçbir şey bilmediğim" sözünü bilirsin. Bu adamı gözümde yücelten belki de tek sözü budur. Ben de evrimi tam anlamıyla bilmiyorum. Evrim konusunda birçok eksiğim olduğunu biliyorum ve bu eksiklikleri tamamlamak için her fırsatı değerlendiriyorum. Ama bildiğim ve emin olduğum bir şey varsa, bildiğim kadarıyla dahi evrim teorisinin, mevcut tüm dinlerin canlılar ve yaratılışla ilgili efsanelerinden kıyaslanamayacak ölçüde akılcı ve gerçekçi olduğudur.

Kişinin tanımadığı birine düşman olması, bilmediği bir şeyden nefret etmesi, ancak aptallıkla açıklanabilir. Dolayısıyla evrime karşı çıkan insanları da kınamamak, aptallıklarına vermek lazım. Kaldı ki hemen her fırsatta dile getirdiğimiz üzere bu aptallar, evrime kin duymalarına temel oluşturan kendi inançlarını da bilmiyorlar. Bilselerdi zaten o inanca sahip olmazlardı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

evrimi bimek demek; yabancı teimleribilmek demek değildir. Evrimin temelleri mantıksız bi kere. en başında ve en sonunda söyleyeceği hiç bir şey yok canlılığı açıklamak için... ilk önce bir şey cazip gelmeli ki öğrenilsin.

çakırcalibey.... :) kimin neyi kaybettiğini görücez inş.

tavuskuşunun tüyleri yumurta sarısından ve beyazından çıkmıştır :)

tarihinde sadeceta tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

evrimi bimek demek; yabancı teimleribilmek demek değildir. Evrimin temelleri mantıksız bi kere. en başında ve en sonunda söyleyeceği hiç bir şey yok canlılığı açıklamak için... ilk önce bir şey cazip gelmeli ki öğrenilsin.

çakırcalibey.... :) kimin neyi kaybettiğini görücez inş.

tavuskuşunun tüyleri yumurta sarısından ve beyazından çıkmıştır :)

Yabancı terimlerden bahsetmiyoruz sadeceta... Evrim Türkçe bir terim...

Olayı şöyle düşün... Ben senin evine ziyarete gelmişim; Irian Jaya'dan... Hayatımda buzdolabı görmemişim. Sen benden rica ediyorsun "buzdolabından bi su değir de, soğuk su içelim" diye. Ben buzdolabı ne demek bilmiyorum, üstelik "buzdolabı diye yabancı sözcükler kullanma" diye sana çıkışıyorum, sen buzdolabının ne olduğunu anlatınca da "olmaz öyle şey, o beyaz kutu içindekileri soğutamaz" diyorum. Sen buzdolabını açıklamak için elektrik diyorsun, kompresör diyorsun... Bu sefer iyice çıkmaz giriyor iş, çünkü onlar benim için "Ay Üssü Alfa"...

Senin evrime gösterdiğin tepkinin bundan farkı yok...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...