Jump to content

İnsanın Evrimini Gösteren Top 10 İşaret


Recommended Posts

Tarih boyunca, doğal seçilim modern insanın gelişimindeki rolünü oynadıkça, insan vücudundaki kısımların ve faydalı fonksiyonların bir çoğu gereksiz hale geldi. Enteresan bir şekilde bu kısımların çoğu bir şekilde vücutta kaldı ve böylelikle evrimin ilerleyişini görebilmekteyiz. Bu liste, geride iz bırakan en belirgin 10 evrimsel değişimi göstermektedir.

10. Goose Bumps (Cutis Anserina) – Tüylerin Ürpermesi

gaensehauttm.jpg

İnsanlar üşüdüklerinde, korktuklarında, kızdıklarında veya utandıklarında tüyleri ürperir. Birçok canlı türünün de aynı sebeplerle tüyleri ürperir. Mesela, kedi veya köpek tüylerinin dikilmesi, kirpi dikenlerinin ortaya çıkması bu sebeptendir. Üşüme durumunda, dikilen tüyler havayı deri ve tüyler arasında sıkıştırır ve böylelikle yalıtım ve sıcaklık sağlar. Korkma durumunda, hayvanın daha iri görünmesini, düşmanın korkup kaçmasını sağlar. İnsanların artık tüylerin ürpermesine ihtiyacı yoktur ve giysilerimizin olmadığı, doğal düşmanlarımızı korkutmaya ihtiyacımız olduğu geçmişimizden miras kalmıştır. Doğal seçilim yoğun kıl tabakamızı ortadan kaldırmış fakat bunları kontrol etmemize yarayan mekanizmayı geride bırakmıştır.

9. Jacobson’s Organ (Vomeronasal organ) – Jacobsen Organı

gray51g.jpg

Jacobson organı hayvan anatomisinin enteresan bir parçasıdır ve cinsel geçmişimiz hakkında bize birçok şey anlatır. Bu organ burunda bulunmaktadır ve pheromones adı verilen, cinsel istek, tehlike işareti veya yiyecek izlerine ilişkin bilgileri tetikleyen kimyasalları tespit eden özel bir koklama organıdır. Bazı hayvanların sex için karşı cinsleri takip etmesini ve potansiyel tehlikeleri bilmesini sağlayan organdır. İnsanlar Jacobsen organı ile doğarlar fakat bu organın kabiliyetleri gelişimimizin erken dönemlerinde, işe yaramayan bir hale gelmiştir. Bir zamanlar insanlar, iletişimin mümkün olmadığı dönemlerde eşlerinin yerini bulmak için bu organı kullanıyorlardı. Günümüzde insanın eş arayışında, chat odaları, barlar ve bekar partileri bu organın yerini almıştır.

8. Junk DNA (L-gulonolactone oxidase) – Hurda DNA

stone72fig3tm.jpg

Geçmişimizden gelen kalıntıların bir çoğu fiziki veya görülür olmakla birlikte, bu durum hepsi için geçerli değildir. İnsanın genetik modelinde, bir zamanlar C vitaminini işlemeye yarayan enzimlerin üretilmesinde kullanılan yapılar (L-gulonolactone oxidase) mevcuttur. Diğer hayvanların çoğu bu fonksiyonel DNA’ya sahiptir fakat geçmişimize ait bir dönemde, bir mutasyon bu geni etkisizleştirmiş ve genin kalıntılarını hurda DNA olarak arkasında bırakmıştır. Bu dikkat çekici hurda DNA, yeryüzündeki diğer türlerle ortak atadan gelindiğini gösterir ve bu yüzden özellikle enteresandır.

7. Extra Ear Muscles (Auriculares muscles) – Ekstra Kulak Kasları

gray906tm.jpg

Harici kulak kasları olarak da bilinen ekstra kulak kasları (Auriculares muscles) hayvanlar tarafından işitme duyularını özel seslere odaklamak üzere kulaklarını döndürmek ve kontrol etmek (kafalarından bağımsız olarak) için kullanılır. İnsanlar bir zamanlar aynı sebeplerle kullanmış olduklarından, bu kaslara halen sahiptir ancak bu kaslar öylesine zayıflamıştır ki tek yapabileceğimiz kulaklarımızı birazcık kımıldatmak olacaktır. Bu kasların kedilerdeki kullanımı çok belirgindir (kediler kulaklarını neredeyse tamamen geriye döndürebilirler). Özellikle, avlamak üzere bir kuşa sessizce yaklaşırken, kuşu korkutmamak için mümkün olan en küçük hareketlerin yapılmasını gerektiren durumlarda kediler bu kasları kullanır.

6. Plantaris Muscle – Plantaris Kası

gray1242tm.jpg

Plantaris kası hayvanlar tarafından, nesneleri ayakları ile tutmak ve kontrol etmek için kullanılır (maymunlar ayaklarını elleri kadar iyi bir şekilde kullanabilir). Bu kas insanlarda da aynı şekilde mevcuttur ancak o kadar az gelişmiştir ki, vücudun diğer bölümlerinden herhangi birinin yeniden oluşturulmasında dokuya ihtiyaç olduğunda, doktorlar tarafından yerinden alınarak kullanılırlar. Bu kas insan vücudu için öylesine önemsizdir ki, insanların %9’u bu kasa sahip olmadan doğarlar.

5. Wisdom Teeth – 20 Yaş Dişleri

wisdomteeth01entm.jpg

İlk insanlar birçok bitki türüyle besleniyordu ve gün boyunca ihtiyaç duydukları tüm gıdaları almak için yeterli miktarda bitkiyi, yeterince hızlı şekilde yemeye ihtiyaç duyuyorlardı. Bu sebeple, daha geniş bir ağzı daha üretken kılmak için ilave bir takım azı dişimiz mevcuttu. Selülozun vücut tarafından yeterli şekilde sindirilmesi kabiliyetinden yoksun olunduğu için bu özellikle gerekliydi. Evrim tercihlerini yaptıkça gıdalarımız değişti, çenemiz uygun bir şekilde küçüldü ve üçüncü azı dişlerimiz gereksiz hale geldi. Günümüzde bazı insan topluluklarında 20 yaş dişlerinin üretimi tamamen durmuş iken, bazı topluluklarda %100 oranda bu dişler çıkmaktadır.

4. Third Eyelid – Üçüncü Gözkapağı

gray1205tm.jpg

Eğer bir kedinin göz kırpmasını izlerseniz, beyaz bir zarın gözü kapladığını göreceksiniz, buna üçüncü göz kapağı denir. Memelilerde oldukça nadir görülmekle birlikte, kuşlar, sürüngenler ve balıklarda ortaktır. İnsanlarda kullanım dışı olan bir üçüncü gözkapağı kalıntısı mevcuttur (yukarıdaki resimde görebilirsiniz). İnsanlarda oldukça küçülmüştür ancak bazı topluluklarda diğerlerine oranla daha belirgin parçalar mevcuttur. Bilinen primat türleri içinde üçüncü gözkapağını fonsiyonel olarak kullanan tek primat, Batı Afrika’da yaşayan Calabar angwantibo (loris’ler ile yakın akrabadır)’dur.

3. Darwin’s Point (Plica semilunaris) – Darwin’in Noktası

800pxdarwinstubercletm.jpg

Darwin’in noktası memelilerin çoğunda bulunmaktadır ve insanlar da bunun dışında değildir. Hayvanlarda büyük ihtimalle seslere odaklanmak için kullanılmaktadır ancak insanlarda artık herhangi bir fonksiyonu yoktur. İnsanların sadece %10.4’ünde geçmişimize ait bu kalıntı görünür durumdadır fakat muhtemelen insanların çok daha fazlası bu kulak yumrusunu üreten, ancak belirgin olmasını herzaman sağlamayan geni taşımaktadır. Bu nokta (yukarıdaki resimde görülen) küçük kalın bir yumrudur ve kulağın yukarı ve orta bölümlerinin birleştiği yerde bulunmaktadır.

2. Coccyx – Kuyruk Sokumu Kemiği

sacrumtm.jpg

Kuyruk sokumu kemiği bir zamanlar mevcut olan insan kuyruğunun kalıntısıdır. Zamanla bir kuyruğa olan ihtiyacımızı kaybettik fakat kuyruk sokumu kemiğine olan ihtiyacı kaybetmedik. Şu anda çeşitli kaslar için destek yapısı ve oturup arkaya doğru yaslanan bir kişi için destek işlevi vardır. Kuyruk sokumu kemiği aynı zamanda anüsün pozisyonunu da destekler.

1. Appendix – Apandis

gray536tm.jpg

Apandisin modern insanlarda bilinen hiçbir kullanımı yoktur ve enfeksiyon kaptığında sıksık alınır. Orijinal kullanımı ile ilgili spekülasyonlar mevcut olmakla birlikte, bilim adamlarının çoğu Darwin’in öngördüğü şekilde, bir zamanlar bol miktarda yaprak ihtiva eden gıdalarımızdaki selülozun işlenmesine yardımcı olmak olduğu görüşündedir. Evrimin doğrultusunda, gıdalarımız değişmiş ve apandise daha az gerek duyulmuştur. Özellikle enteresan olan, birçok evrim kuramcısının doğal seçilimin, daha az iltihaplanması ve hastalanması nedeniyle daha büyük apandisleri seçeceğine (apandisin tüm kabiliyetlerini ortadan kaldırdığı halde) inanıyor olmasıdır. Benzer şekilde kullanım dışı olan ve nihayetinde kaybolacak olan ayak serçe parmağının aksine, apandis muhtemelen bizimle uzun süre beraber kalacak ve herhangi bir şey yapmadan sallanmaya devam edecektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Benzer şekilde kullanım dışı olan ve nihayetinde kaybolacak olan ayak serçe parmağının aksine,

Ayak serçe parmağının kullanım dışı olmasından dolayı kaybolması,

nasıl bir süreç sonucu olur, yani kaybolma hangi yolla olacak.

-Serçe parmakda ki dna hataları ve üzerinden seçilim baskısının

kalkması sonucu diyecek olursak, bu hata ihtimali 6/1.000.000

olduğunu düşünürsek bu parmağın yok oması çok zaman almaz mı?

Birde bu yok olma, 6.5 milyar insana nasıl sirayet edecek?

Sevgiler...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Peki arkadaşlar bir demir yığınından şans eseri bir ferrari oluşabilir mi?

Tepkisel sorular soracağınıza yukarda sıralanmış inkar edemeyeceğiniz olgular üzerinde düşünün.

Sizce yukarıda sıralanan olguların nedeni nedir?

Ayrıca başlığın Bilim Forumunda olduğunu unutmayın. Getireceğiniz argümanlar bilimsel bulgulara dayanmalıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Peki arkadaşlar bir demir yığınından şans eseri bir ferrari oluşabilir mi?

oluşur canım kardeşim. şöyle ki ;

demir yığınını her seferinde birkaç tane kopya olacak şekilde kopyala. ve bu kopyalamalar sırasında hatalar olsun yani her kopya bir önceki yığının %100 aynısı olmasın. her kopya neslinde ferrariye en çok benzeyenini seç. bu benzerliğin az olması önemli değil. bunu milyonlarca yıl boyunca tekrarla ve her seferinde ferrariye bir öncekinden daha çok benezeyen kopyayı seç. emin ol çok uzun olmayan bir süre sonra elinde bir ferrari enzo olması kesindir.

ve lütfen evrim nedir birikimli seçilim nedir anlamadan bu bayat yaratılışçı savla bir daha gelme.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

<!--quoteo(post=497280:date=Oct 12 2009, 11:59:name=TheTrueMuslim)--><div class='quotetop'>QUOTE(TheTrueMuslim @ Oct 12 2009, 11:59) <a href="index.php?act=findpost&pid=497280"><{POST_SNAPBACK}></a></div><div class='quotemain'><!--quotec-->Peki arkadaşlar bir demir yığınından şans eseri bir ferrari oluşabilir mi?<!--QuoteEnd--></div><!--QuoteEEnd-->

Demir yığınından şans eseri bir <b>kazma</b> oluşmuş.Ferrari neden olmasın?

çok begendım bunu =)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

Apandis hiçbir işe yaramaz. Apandisi alınmış insanlar uzun ve sağlıklı bir şekilde ömürlerine devam ederler. Apandis in işe yaradığını savunanlar çevresinde yer alan lenf yumrularını gösterirler. İyi de gösterilen şey lenf bezleri apandis değil ki.

İnsanın maymunlardan geldiğini gösteren en büyük kanıt genetik kanıttır. Genlerimizin şempanzelerle %96-99 arasında benzemesindan daha büyük bir kanıt olamaz. Allah bile çamurdan yaratsaydı bizi bu derece maymunlara benzer yaratamazdı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki arkadaşlar bir demir yığınından şans eseri bir ferrari oluşabilir mi?

olmaz arkadaşım oluşamaz trilyon senede bile demir yığınından ferrari oluşamaz ama evrimdeki olay arkadaşın anlattığı gibi kopyalardaki ufak değişikliğin çok uzun zamana dağılmasıdır

arkadaşlar bakın kibarcada cevap verilebiliyor biraz anlayış lütfen

ilk canlı molekülü tesadüfen oluşabilirmi dersen burda tereddüt içindeim dünya canlı moleküllerin oluşmasına olanak vericek sonsuz kimyasala mevcut ve bu kimyasal çorbadan tesadüfen enerjisini kullanabilen molekül çıkması mümkündür bence burda önemli bi şe var dawkings bile ilk canlı molekül nasıl oluştu sorusuna cevap verememekde dış uzaydan bu molekülün gelmiş olabileceğini seçenekler arasında göstermekdedirki tamamen katılıyorum oda olabilir ama tesadüfen oluşma olasılığını artıracak bi durum atlamnıyor ilk canlı molekülün kendini kopyalamasından söz ediliyor bu şekilde düşününce gerçekden tesadüfen kendini çoğaltan molekülün çıkması bol sıfırlı bir olasılık fakat bakteri gibi daha komlike canlıların bile neredese sonsuz yaşadığı göz ardı ediliyor önemli olan enerji kullanabilen moleküllüer topluluğudur bence bu şekilde düşünülürse tesadüfen ortaya çıkan bu canlı molekül moleküllerin kendilerini kopyalamaya yeticek çok uzun zamanları olacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Apandis hiçbir işe yaramaz. Apandisi alınmış insanlar uzun ve sağlıklı bir şekilde ömürlerine devam ederler. Apandis in işe yaradığını savunanlar çevresinde yer alan lenf yumrularını gösterirler. İyi de gösterilen şey lenf bezleri apandis değil ki.

İnsanın maymunlardan geldiğini gösteren en büyük kanıt genetik kanıttır. Genlerimizin şempanzelerle %96-99 arasında benzemesindan daha büyük bir kanıt olamaz. Allah bile çamurdan yaratsaydı bizi bu derece maymunlara benzer yaratamazdı.

ısrarla insanların şempazeden çok gorillerle gorillerin atalarıla akraba olduğunu düşünüyorum bi gün ispatlanıcak bugörüşüm.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...