Jump to content

Boş iddiaların ayırdedilmesi, Negatif Kanıt


Recommended Posts

Dehri,

Bunların içinde teori veya spekulasyon seviyesini aşmış olan varmıdır ve böyle bir teori nasıl test edilir????

Teori seviyesini aşmak diye birşey yok zaten bilimde.

Bilimde teori açıklamanın en üst düzeyidir ama bu teorinin öngörülerinden bazılarının test edilebilir olması gerekir.

M teori veya string teorinin parçacık hızlandırıcılarda gözlenmesi teorik açıdan mümkün öngörüleri vardır ama henüz test edilememişlerdir.

Ben zaten bu örnekleri naturalist açıklamalar mümkündür diyerek verdim.

Başlangıçtan söz edilebilir ,söz edilemeyecek olan başlangıcı başlatmak olgusudur.

Başlangıç anı zamanın başladığı andır,ama bu anın öncesi olmadığından bu başlangıcı neyin başlattığı konusu anlamsızlaşır.

Bu evrenin bir başlangıcı olabilir, ama zamanın mutlak anlamda bir başlangıcı var demek zamandan öncesini mutlak yokluk olarak tanımlamaktır.

Bu mutlak yokluğun içine tam olarak tanımlayamadığın tanrıyı bile mantıksal açıdan tutarlı biçimde oturtamazsın.

Tanımsız olması çelişik olabileceği anlamına gelmez. Mantıksal açıdan çelişkili olmayı umursamıyorsan sen bilirsin.

Bir tanrı'nın ne oldugunu bilmesende en azından tanrı sıfatına haiz olması için bazı eylemlerde bulunabilmesi gerekir ki (yoksa niye tanrı diyelim ki) bu da zamana bağlı olması anlamına gelir. Zaman eylemin kaçınılmaz üretecidir, sonucudur.

Zamanın başlangıcı bu açıdan mantıksal olarak çelişiktir.

Bu A olmadan A olmak gibi bir çelişki içerir.

Tanrı'nın alimimutlak ve kadirimutlak olmasına benzer çelişkiler üretir zamanın başlangıcı olması.

Uzay ve zaman kavramları olmadan herhangi birşey hakkında herhangi birşey söylenemez.

Fiziği geç salt akıl yürütme bile yapamazsın

Tanımsız tanrı'dan bile bahsemezsin.

Her ne kadar tanımsız olsada dinamik bir varlıktır sonuçta, birşeyler yaratır vs.

Yani kendisinin içinde oldugu bir zaman boyutu vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 653
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Burda bir karışıklık olmuş.

Pozitif bilimlerde kullanılan t anındaki bir outputun (t+1) anındaki inputundan bagımsız oldugunu soyleyen nedensellik (causality). Dincilerin kullandığı purpose olan (teleogy ) olması lazım.

http://en.wikipedia.org/wiki/Causality_(physics)

http://en.wikipedia.org/wiki/Teleology

Kesinlikle haklısın, parantez içindekileri ters koymuşum. Düzelttiğin için teşekkürler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ezeliyetin delili zaten olmaz.

Evren'in ezeli olduğunu söyleyemeyiz,en basiti evren genişliyor ve hangi hızla genişlediği belli,basitçe evrenin yaşı bulunabilir,

Evren sonsuz bir süredir bu hızla genişlemiş olamaz,ikincisi evren ezeli olsa TD 2.yasasına göre çoktan ısıl dengeye ulaşmış olurdu ve hiç birimiz burada olmazdık.

Sonuç olarak termodinamiğin ikinci yasası evrenin ezeli olmasına engeldir,sanırım burada anlaştık.

Deha, bu söylediklerinden, önceki yazdıklarımın bir kısmını okumadığını çıkarıyorum. Oradaki argümanı tekrar veriyorum..

- Evrende entropi zamanla artacak ve yeterli bir süre geçtikten sonra maksimum entropi durumuna ulaşılacaktır. Maksimum entropi durumundaki bir sistemde entropi daha fazla artamaz. Bu durum, ısı ölümü denen durumdur.

- Genişleyen evrende maksimum entropi tavanı artar. Dolayısıyla evren herhangi bir anda çok küçük bir hacme sıkışmış halde iken maksimum entropi durumunda olmasına karşın, bu andan itibaren genişlemeye başladığında maksimum entropi tavanı da artacak ve öncesinde ısıl dengede olduğu halde, entropisi daha da artmaya devam edebilecektir.

- O halde evren, bir yerde başlamışsa bile, o an minimum entropili, çok küçük olasılıklı bir durum değildir; hatta o durum, evrenin maksimum entropiye sahip olduğu en olası durumdur (Bu, teistlerin evren çok ince ayarlanmış,i çok özel bir durumla başlamıştır şeklindeki argümanlarını çürütür)

- Termodinamiğin ikinci yasasısını doğru anlamak gerekir: ikinci yasa, entropi değerinin mutlak olarak azalmasını yasaklamaz. Yasakladığı şey, esasen çok olası bir durumdan, az olası bir duruma geçilmesidir. Büzülen bir evrende maksimum entropi tavanına ulaşılmış olduğu durumda, evren büzüldükçe, bu tavan giderek aşağı düşecek, evren termodinamik denge halinde kalma durumunu bozmadan, yani maksimum entropiye sahip olma durumunu değiştirmeksizin, değer olarak giderek daha az entropiye sahipo olacaktır.

- Dolayısıyla, termodinamiğin ikinci yasası, sürekli genişleyip tekrar büzülen bir evren senaryosuyla tutarlıdır. Evrenin bir başlangıca sahip olmasını gerektirmez.

Entropinin istatistiksel termodinamik açıklamasını da dördüncü maddenin iyi anlaşılmasını sağlamak için yapmıştım. Entropi yasası mistik bir şey değil. Tam tersine, iyi anlaşılığı zaman, zaten başka türlü olmasının olanaksız olduğu apaçık görülen bir doğa yasası. Kaba bir akıl yürütmeyle, entropi artmak zorundadır, demek ki her şeyin bir başlangıcı var denemez. Çünkü evren statik değil. Genişliyor, üstelik Büyük Patlama kuramının bugünkü yorumuna göre, şişme (inflation) denen üstel bir genişleme aşamasından geçmiş. Artan entropinin alabileceği bir maksimum değer var ve o değer, statik olmayan bir evrende sabit değil. Evren genişlerken bu tavan artıyor, büzülme durumunda da azalıyor. Bu tavana ulaşılmış olması durumunda, yani evrendeki sıcaklık farklılıkları tamamen ortadan kalktığı durumda, evren hala büzülmeye devam ediyorsa ne olacak? Evrenin ulaşmış olduğu entropi, evren büzüldükçe maksimum entropinin üzerine çıkacak. Böyle bir şey mümkün olmadığına göre (ölü adamı bir daha öldürememek gibi bir şey), entropi değeri tavan değerde kalmak koşuluyla aşağı çekilece. Tavan, entropiyi aşağı bastıracak. Evren maksimum entropi durumundan çıkmadığı sürece, bu durum termodinamiğin ikinci yasasına aykırı değil. Çünkü bu yasanın yasakladığı şey esasen, bir sistemin daha fazla olası olduğu bir durumdan daha az olası olduğu bir duruma geçmesi. Evren termodinamik denge durumunu koruduğu sürece de böyle bir şey olmuyor zaten.

Maddenin yoktan yaratılamayacağını bu evren için söyleyebiliyorsan mesele yok ama,maddenin varlığını big bang öncesine taşırsan bunları da duymak isterim,daha doğrusu madde'nin bir tanımını da alırsak bazı şeyler zaten kendiliğinden ortaya çıkar.

İşte bunu yukarıda yaptım.. Bu evren derken, durumunu geçmişe doğru izleyebildiğim, yani bana enformasyonun ulaşabileceği geçmişe kadar olan evrenden söz ediyorum. Önce onu tanımlayalım. Bildiğimiz kadarıyla evren 13.5 milyar yıl kadar önce (Anibal'in haklı olarak belirttiği gibi, doğrudan gözlemlediğimiz değil, bugünkü gözlemlerimizi elimizdeki fizikle birleştirdiğimizde olması gerektiğini anladığımız) bir tekillik durumundan geçti. Tekillik dediğimiz şey nedir, onu da açıklayalım. Tekillik, madde ve enerjinin davranışını modellediğimiz denklemlerin sonuçlarının kiminin sıfır, kiminin sonsuz değerler aldığı uzay-zaman bölgesi. İşte bu noktanın gerisinden buraya enformasyon gelmiyor. Formüllerimiz o noktanın gerisinde neye benzer bir şey olduğunu söylemiyor.

Bu, o noktanın öncesinin yok olduğu anlamına gelmiyor. Çünkü benzer bir durum, kara delik tekilliği için de geçerl. Bir kara deliği hangi yöntemle incelersen inceleyelim, onu oluşturan yıldızın bileşimini, çökmeden önce içinde hangi elementler hangi orandaydı vs söyleyemeyiz. Hatta onu oluşturan yıldızın kütlesini bile tam olarak söyleyemeyebiliriz. (Çünkü kara deliğin kütlesini uyguladığı kütle çekim kuvvetinden bilebilsek bile, zamanla çevresinden madde yuttuğu için büyümüş olabilir; kütlesinin ne kadarının onu oluşturan yıldızdan, ne kadarının da yuttuğu maddeden geldiğini bilemeyiz). Ama yine de kara delik kara delik olmadan önce hiçbir şey yoktu demiyoruz. Çünkü biliyoruz ki yeterince büyük kütleli yıldızlar, ömürlerinin son aşamasında çökerek kara delik oluştururlar.

Ha maddenin tanımını istemişsin, enerjiyi de içeren en genel tanımını yapayım: nesnel olarak varolan, ilkece bilinebilir yasalara tabi ve yoktan varedilemeyip varken de yok edilemeyen kütlesi olan her şey. (Fotonun kütlesi yoktur denerek buna itiraz edilebilir ama fotonun durgun kütlesi yoktur; duran foton da olmaz. Foton, enerjisi dolayısıyla rölativistik kütleye sahiptir).

Bu evrenden ne mi kastediyorum??

Tabi ki içinde bulunduğumuz evreni kastediyorum başka evren varsa ben bilmiyorum.

Td'in 2.yasası evrenin bir başlangıcı olduğunu zorunlu kılar ama bunun ötesinde bir şey söylemez,bu başlangıcın nasıl olduğu konusunu kısmen biliyoruz,tümüyle bilmemiz mümkün değil,orada aşamayacağımız bir tekillik var,ne söylesek şu an için spekülasyon olur.

İkinci yasayı birinci yasanın önüne geçirdiğim yok,

Birinci yasa big bang öncesinde çalışırsa,siz o yasayı kullanabilirsiniz,fizik evren içinde ben de o yasaya itiraz etmiyorum,siz ise o yasanın big bang ten önce de çalıştığını ispat durumundasınız.

İkinci yasa için big bangin ötesine gitmeye gerek yok,bu evren dahilindeki bu yasa işimizi görüyor.

Aradaki fark bu.

Termodinamiğin birinci yasası, yani enerjinin korunumu yasası, evrenin öncesi mutlak yokluk olan bir başlangıca sahip olmasını yasaklayan bir yasa. Sen ise, bu yasanın hükmünü ikinci yasayı kullanarak geçersiz kılmaya çalışıyorsun. Anlatmaya çalıştıığım bu.

Evrenin termodinamiğin birinci yasasını ihlal etmeksizin yoktan -veya neredeyse yoktan- varolmasını mümkün kılan bir açıklama var. (O da Tanrıyı filan zerre kadar işin içine katmayan doğal bir açıklama). Ama konu şu anda o değil.. Konu, fiziğe göre evrenin öncesi mutlak yokluk olan bir başlagıca sahip olmak zorunda olmadığı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir de doğaüstü mü, yoksa doğa dışı mı olduğu bile meçhul bir Tanrı fikri örneği getireyim.

Farzedin ki sicim teorisinin son hali olan M teorisi doğru olsun ve evren aslında 11 boyutlu olsun. Bizim bildiğimiz uzayzaman ise bu üst evrendeki bir 3 boyutlu "brane" olsun. (Bu teoriye aşina olanlar "brane" kavramını duymuşlardır muhtemelen).

Tanrı ise, tinsel bir varlık falan değil, etten kemikten, somut, fakat bizim "brane"imizle sınırlı olmayan, bu üst boyutlarda yaşayan bir varlık olsun. Dikkat edersenız bu Tanrı'nın sonsuz güçlü falan olması bile gerekmiyor bu durumda.

Ama bu tarz bir Tanrı fikri, içinde bulunduğumuz uzayzamana dair referanslarla çürütülemeyecek bir fikirdir.

En fazla ne denebilir? Bu 11 boyutlu evren fikri saçmalıktır, öyle birşey yok denebilir.

Evren ne görüyorsak ondan ibarettir denebilir. Elimizdeki kanıtlar bize bunun böyle olmadığını gösteriyor denebilir, vs.

Benim böyle bir sava söyleyebilecek biraz daha fazla bir şeyim var: Bu fazladan boyutlarda bir varlık varsa ve biz onu gözlemleyemediğimiz için farkında değilsek bile, o da bizden farklı bir durumda değildir: bizi gözleyemez, bizim bildiğimiz evrende herhangi bir etki oluşturamaz. Çünkü dışarıdan buranın gözlemlenebilmesi demek, buradan dışarıya enerji gitmesi demektir. Eğer evrenimizden gözlemleyemediğimiz bir yerlere enerji gitseydi, o zaman bizim gözlemlediğimiz şey, enerjnin durup dururken ortadan kaybolduğu olurdu. Yani korunum yasasının ihlal edildiğini gözlemlerdik. Bir yıldızın ışığı üç boyuta değil, sözgelimi ek olarak, göremediğimiz dördüncü bir boyuta yayılsaydı, ışık şiddeti yıldızdan uzaklığın karesiyle değil, kübüyle ters orantılı olurdu; aynı şekilde kütle çekim kuvveti de göremediğimiz n boyuta yayılsaydı, kütleçekim kuvveti uzaklığın karesiyle değil, 2+n'inci kuvvetiyle azalırdı (çok zarif bir açıklaması var, ters kare yasasının evrenimizdeki uzay boyutu sayısından kaynaklandığını anlatan geometrik bir açıklama)..

Eğer bu varlık(lar) dışarıdan bize müdahale etse(ler)di, o zaman da dışarıdan bizim evrenimize enerji transferi olduğunu gözlemlerdik. Bu da bu sefer, evrenimizde korunum yasasının bu sefer tersten ihlali demek.. Oysa bu şekilde tek bir gözleme bile sahip değiliz.

Rasgele yaratılan ve sonradan birbirlerini yok eden parçacık çiftleri ile de bu durumlar (dışarıdan gözlenme/müdahale etme) açıklanamaz. Çünkü bu şekilde enformasyon iletilemez.. Bu da ikinci yasanın ihlali olurdu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mantık,

Mantıksal olanaklılık dediğiniz izafi bir kavramdır,ben felsefi terimleri bilmem ,sevmem ve kullanmam,fizik olarak olanaksız bir şeyin ne yapayım mantıksal olanaklılığını???

Tam tersine, mantık yasaları en mutlak yasalardır. MAntık yasaları evrensel olmakla kalmaz, evrenler üstüdür. Fizik yasalarının tamamen farklı olduğu başka evrenler tahayyül edilebilir ama mantık yasalarının farklı olduğu örneğin özdeşlik yasasının geçerli olmadığı bir evren kurgulanamaz.

Dünya düzdür demek nasıl mantıksal olarak olanaklı olabilir????

Bütün bilimsel yasalara ters iken??

Fizik yaslarına aykırı olan bir şeyin mantık yaslarına uygun olması ne ifade eder???

Çok basit.. Varolmadığını kanıtlayamadığın Tanrı'nın esasen dümdüz olan dünyayı bir şekilde sana ve herkese, bütün ölçme ve kayıt araçları ile yuvarlak olarak gözlemlenecek şekilde gösterdiği tamamen tutarlı olarak öne sürülebilir..

Durduğun zeminin ne kadar kaygan olabileceğini fark edebiliyor musun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

(çok zarif bir açıklaması var, ters kare yasasının evrenimizdeki uzay boyutu sayısından kaynaklandığını anlatan geometrik bir açıklama)..

Üç boyutlu bir küre düşünelim. Kürenin merkezinden doğrusal olarak dışarıya doğru vektörler çizelim (noktasal kuvvet alanı)

kürenin yüzey alanı r^2 ile orantılıdır. Kürenin yarıçapını değiştirsek (sonsuza kadar olabilir )kürenin yüzeyinden dışarı doğru çıkan toplam vektör sayısı değişir mi? Hayır değişmez. Bunun için küre yüzeyinde, yüzeye dik olan bu vektörlerin yogunlugu r^2 ile ters orantılı olmalıdır. Bu da teorik olarak sonsuz erişimli kuvvet alanlarının neden ters kare yasasına uymasının zorunlu olduğunu açıklar.

Anlaşılır olmadıysa formüller ile anlatabilirim isteyene.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Deha, bu söylediklerinden, önceki yazdıklarımın bir kısmını okumadığını çıkarıyorum. Oradaki argümanı tekrar veriyorum..

- Evrende entropi zamanla artacak ve yeterli bir süre geçtikten sonra maksimum entropi durumuna ulaşılacaktır. Maksimum entropi durumundaki bir sistemde entropi daha fazla artamaz. Bu durum, ısı ölümü denen durumdur.

Yeterli bir süre sonlu bir süredir,entropi sonsuza kadar gidebilir mi???

Evrenin entropisi artıyorsa,geçmişinde doğal olarak daha düşüktür.

Evren genişliyor diye ısıl ölüm olanaksız hale mi gelir????

- O halde evren, bir yerde başlamışsa bile, o an minimum entropili, çok küçük olasılıklı bir durum değildir; hatta o durum, evrenin maksimum entropiye sahip olduğu en olası durumdur (Bu, teistlerin evren çok ince ayarlanmış,i çok özel bir durumla başlamıştır şeklindeki argümanlarını çürütür)

Bu ince ayar argümanı Stephen hawking te de var,Roger Penrose'da da , sanırım Fiziğin gizemi veya Kralın yeni us'u olacak,sayfalarca entropiyi anlatıyor ve orada faz uzayının bilmem kaçta bir olasılığından bahsediyor.

Zaten termodinamiğin ikinci yasasının ezeli evrene engel olması fikri de Stephen Hawking'e ait,zaten tekillik dediğiniz şeyi bulan da bu ikili.

- Dolayısıyla, termodinamiğin ikinci yasası, sürekli genişleyip tekrar büzülen bir evren senaryosuyla tutarlıdır. Evrenin bir başlangıca sahip olmasını gerektirmez.

velev ki öyle bu tanrı'nın olmadığını ispat etmez,belki 268 döngü tasarladı bunu bilemez ve ispatlayamazsınız.

İkincisi evren'in çökeceğini kim neresinden uyduruyor,kanıtlar çökmeyeceği yönünde,hele çökeceği kesinleşsin ondan sonra modelleme yapsınlar.

Üçüncüsü bu döngü modeli hem Termodinamik hem başka ,yasalar açısından bilime aykırıdır,evrenin her seferinde ince ayarla aynı şekilde patlayacağını iddia etmek yukarıda bahsettiğiniz teistlerin ince ayar fikrinden farksızdır,bir kere her patlamanın birbirinin aynı olacağını nasıl ispat edebilirsiniz,enerjideki ufak bir fark,evreni çökmekten alıkoyabilir,bunlar tasarım fikrine daha uygun.Bunun yanında bu evren tekrar dirilecek enerjiyi nereden bulacak,her bir tekillik ne kadar sürecek vs vs

Evren genişlese de büzülsede entropi artar,nasıl azalacak tekrar????

Kaba bir akıl yürütmeyle, entropi artmak zorundadır, demek ki her şeyin bir başlangıcı var denemez. Çünkü evren statik değil. Genişliyor,

genişliyor ama başı yok diyorsun,sonsuz süre genişleme mümkün olmadığından mecburen başı vardır.

Quote

Maddenin yoktan yaratılamayacağını bu evren için söyleyebiliyorsan mesele yok ama,maddenin varlığını big bang öncesine taşırsan bunları da duymak isterim,daha doğrusu madde'nin bir tanımını da alırsak bazı şeyler zaten kendiliğinden ortaya çıkar.

İşte bunu yukarıda yaptım.. Bu evren derken, durumunu geçmişe doğru izleyebildiğim, yani bana enformasyonun ulaşabileceği geçmişe kadar olan evrenden söz ediyorum. Önce onu tanımlayalım. Bildiğimiz kadarıyla evren 13.5 milyar yıl kadar önce (Anibal'in haklı olarak belirttiği gibi, doğrudan gözlemlediğimiz değil, bugünkü gözlemlerimizi elimizdeki fizikle birleştirdiğimizde olması gerektiğini anladığımız) bir tekillik durumundan geçti. Tekillik dediğimiz şey nedir, onu da açıklayalım. Tekillik, madde ve enerjinin davranışını modellediğimiz denklemlerin sonuçlarının kiminin sıfır, kiminin sonsuz değerler aldığı uzay-zaman bölgesi. İşte bu noktanın gerisinden buraya enformasyon gelmiyor. Formüllerimiz o noktanın gerisinde neye benzer bir şey olduğunu söylemiyor.

Ne kadar enteresan ben günlerdir ne anlatıyorum,büyük patlamadan ötesine gidemem demiyormuyum,ordan bana enformasyon gelmez demiyormuyum???

Bold yaptığım yerlere dikkat edelim.

Bu, o noktanın öncesinin yok olduğu anlamına gelmiyor.

Nereden biliyorsun,bak hem ulaşamam diyorsun hem yok olduğu anlamına gelmiyor diyorsun,demek ki ulaşmışsın???

Ama yine de kara delik kara delik olmadan önce hiçbir şey yoktu demiyoruz. Çünkü biliyoruz ki yeterince büyük kütleli yıldızlar, ömürlerinin son aşamasında çökerek kara delik oluştururlar.

Uzay zaman da oldu değil mi bunlar,bunu not edelim.

Ha maddenin tanımını istemişsin, enerjiyi de içeren en genel tanımını yapayım: nesnel olarak varolan, ilkece bilinebilir yasalara tabi ve yoktan varedilemeyip varken de yok edilemeyen kütlesi olan her şey.

peki bu madde kütle hacim bunlar uzay ve zaman gerektirir mi???

Eğer büyük patlamadan önce madde varsa uzay ve zaman da var olmalı değil mi???

Buna cevabın nedir????

Oraya ulaşamadığını söylemiştin yukarıda????

Termodinamiğin birinci yasası, yani enerjinin korunumu yasası, evrenin öncesi mutlak yokluk olan bir başlangıca sahip olmasını yasaklayan bir yasa. Sen ise, bu yasanın hükmünü ikinci yasayı kullanarak geçersiz kılmaya çalışıyorsun. Anlatmaya çalıştıığım bu.

Sen big bang öncesine ulaşamam demiyormusun???

peki ulaşamıyorsan bu yasanın orda var olduğunu nereden biliyorsun????

Ben termodinamiğin ikinci yasasını bu evrende gözlüyorum,siz birinci yasayı big bang öncesinde(öncesi varsa tabii) gözlüyorsunuz???

Arada fark yok mu???

Sonuçta ne anlatırsanız anlatın bana Tanrı'nın olmasının mümkünlüğünü ortadan kaldıran bir şey getiremiyorsunuz.

ben bir tanrı'nın varlığını ve yokluğunu ispatlıyamıyorum,ispatlayan da yok,neyin bilim neyin zıvırtı olduğunu ayıracak kadar da bilgim var.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Çok basit.. Varolmadığını kanıtlayamadığın Tanrı'nın esasen dümdüz olan dünyayı bir şekilde sana ve herkese, bütün ölçme ve kayıt araçları ile yuvarlak olarak gözlemlenecek şekilde gösterdiği tamamen tutarlı olarak öne sürülebilir..

'Dünya yuvarlak değilse ben de doğrusözlü Tanrı değilim'

Çok basit.. Varolmadığını kanıtlayamadığın Tanrı'nın esasen 'Dünya yuvarlak değilse ben de doğrusözlü tanrı değilim' söylemini bir şekilde sana ve herkese, bütün ölçme ve kayıt araçları ile deha'nın yazdığı gözlemlenecek şekilde gösterdiği tamamen tutarlı olarak öne sürülebilir..

Şimdi dünya yuvarlak mı düz mü???

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üç boyutlu bir küre düşünelim. Kürenin merkezinden doğrusal olarak dışarıya doğru vektörler çizelim (noktasal kuvvet alanı)

kürenin yüzey alanı r^2 ile orantılıdır. Kürenin yarıçapını değiştirsek (sonsuza kadar olabilir )kürenin yüzeyinden dışarı doğru çıkan toplam vektör sayısı değişir mi? Hayır değişmez. Bunun için küre yüzeyinde, yüzeye dik olan bu vektörlerin yogunlugu r^2 ile ters orantılı olmalıdır. Bu da teorik olarak sonsuz erişimli kuvvet alanlarının neden ters kare yasasına uymasının zorunlu olduğunu açıklar.

Anlaşılır olmadıysa formüller ile anlatabilirim isteyene.

Daha ne olsun sevgili Dehri.. Ben anlatmaya kalktığımda bu kadar derli toplu ve açık anlatamıyorum..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Teori seviyesini aşmak diye birşey yok zaten bilimde.

Bilimde teori açıklamanın en üst düzeyidir ama bu teorinin öngörülerinden bazılarının test edilebilir olması gerekir.

M teori veya string teorinin parçacık hızlandırıcılarda gözlenmesi teorik açıdan mümkün öngörüleri vardır ama henüz test edilememişlerdir.

Ben zaten bu örnekleri naturalist açıklamalar mümkündür diyerek verdim.

Teoriyi günlük anlamı ile kullanıyorum,sonuçta bu açıklamalar ne ispat edilmiştir ne de bazılarının ispatı mümkündür.

Quote

Bu evrenin bir başlangıcı olabilir, ama zamanın mutlak anlamda bir başlangıcı var demek zamandan öncesini mutlak yokluk olarak tanımlamaktır.

Ben zaman ve uzayın big bang ile başladığını biliyorum ötesi hakkında bilgim yok,orda zaman var mı yok mu ben bunu bilemem.

Bu mutlak yokluğun içine tam olarak tanımlayamadığın tanrıyı bile mantıksal açıdan tutarlı biçimde oturtamazsın.

Mutlak yokluk ne demek onu da bilmiyorum ve mutlak yokluk var diye bir iddiam da yok,sadece orası bana kapalı,no enformation'e no yorum.

Tanımsız olması çelişik olabileceği anlamına gelmez. Mantıksal açıdan çelişkili olmayı umursamıyorsan sen bilirsin.

Bir tanrı'nın ne oldugunu bilmesende en azından tanrı sıfatına haiz olması için bazı eylemlerde bulunabilmesi gerekir ki (yoksa niye tanrı diyelim ki) bu da zamana bağlı olması anlamına gelir. Zaman eylemin kaçınılmaz üretecidir, sonucudur.

Zamanın başlangıcı bu açıdan mantıksal olarak çelişiktir.

Bu A olmadan A olmak gibi bir çelişki içerir.

Tanrı'nın alimimutlak ve kadirimutlak olmasına benzer çelişkiler üretir zamanın başlangıcı olması.

Uzay ve zaman kavramları olmadan herhangi birşey hakkında herhangi birşey söylenemez.

Fiziği geç salt akıl yürütme bile yapamazsın

Tanımsız tanrı'dan bile bahsemezsin.

Her ne kadar tanımsız olsada dinamik bir varlıktır sonuçta, birşeyler yaratır vs.

Yani kendisinin içinde oldugu bir zaman boyutu vardır.

Güzel, dün bir link vermiştim 7 sene önce ben de teistlere bunları anlatmışım,hala da bıkmış değilim,demek ki teist de zıplayıp orda tanrı vardı big bangi bangletti derse ona da itirazlarımız var aynen ezeli kainatçılara olduğu gibi,tamamen eşitlik anayasal hakları.

Link to post
Sitelerde Paylaş

368. Posttan beri "Anibal sayfalarca evrenin ezeli olduğunu ,kendi kendine varolduğunu,kainatın olmadığı bir zaman olamayacağını iddia etti" diye zırlıyorsun. Nerde nasıl iddia etmişim ben bunları? Arsız *** olduğun kadar, adi bir yalancısın da..

kanıtlar aşşağıda yandaki no'lar post nodur.

Pratiğe dökelim. Kainatın yok olduğu bir zaman tespit edilebilmiş değildir. Ve maddenin yok olması da, yoktan var olması da mümkün değildir. O halde, kainatın bir zaman yok olduğunu kabul edemezsin. Yoksa nasıl var oldu? 181

Kainat hep oradaydı, kendi kendine hemde. Zira gidebileceği başka bir yer yok. Yok olabilme gibi bir şansı da yok. 181

Kainatın yok olduğu hiç bir zaman yoktur, fizik olarakta var olamaz. Hani diyorsun ya: "önce argüman kurarken argümanı fizik alem yani testedebilirlik sınırından çıkarmayı öğren".. Kainatın var olmadığı durum, fiziksel olarak ölçülebilir bir durumdur. Bu durum T olsun. Kainatın var olduğu K durumu, yokluk durumu olan T'den gerçekleşemeyeceğine göre**, T durumu asla var olmuş olamaz. 192

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki xxx deha, bunların hangisinde, kainat ezelidir diyor?

Pratiğe dökelim. Kainatın yok olduğu bir zaman tespit edilebilmiş değildir. Ve maddenin yok olması da, yoktan var olması da mümkün değildir. O halde, kainatın bir zaman yok olduğunu kabul edemezsin. Yoksa nasıl var oldu? Tanrıymış, peki tanrı nerde? Suya mı düştü, ormana mı kaçtı, balta mı kesti, tenha yerde süper zenciye mi denk geldi?

Kainatın yok olduğu bir zamanı tespit edebildin mi Deha?

Taa bu mesajdan beri, maddenin yok olamayacağından hareketle, kainatın yok olduğu bir zamanı gösterebildin mi? Burada kaniat için mi, yoksa madde için mi bir değerlendirme vaR? xxx, öyle anlaman normal.

Bu aldıklarının hiçbirinde, kainat ezelidir demiyor. Ve eğer öyle bir sonuç çıkarıyorsan, o zaman bu sonucu hala çürütemediğin için, xxx

Eğer senin "kainat ezelidir diyor" iddan bunlarsa, buyur o zaman o mesajlarda yazanları çürütüp, aksini göster de görelim madem. Bunu kaç defa daha söyleyeceğiz sana. xxx, hepsi bu.

tarihinde murteddd tarafından düzenlendi
Edepsizlik etmek zorunda değilizi!
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sonuçta ne anlatırsanız anlatın bana Tanrı'nın olmasının mümkünlüğünü ortadan kaldıran bir şey getiremiyorsunuz.

ben bir tanrı'nın varlığını ve yokluğunu ispatlıyamıyorum,ispatlayan da yok,neyin bilim neyin zıvırtı olduğunu ayıracak kadar da bilgim var.

Ben senin bilimsel güvenilirliğinden kuşku duyuyorum.

Bunu test etmek gerek.

1) Modern kozmolojinin tanımına göre evrenin şekli nedir?

2) Evrendeki toplam enerji ne kadardır?

3) Kuantum mekaniğine göre sadece içinde hiçbirşey olmayan uzay-zaman devamlılığından enerji var olabilir mi?

İpucu: quantum fluctuation nedir?

tarihinde bayşapka tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Teoriyi günlük anlamı ile kullanıyorum,sonuçta bu açıklamalar ne ispat edilmiştir ne de bazılarının ispatı mümkündür.

Bin defa anlatsalarda sana bir şey anlatamazlar. Çünkü gerçekten ne mantıktan anlıyorsun ne felsefeden ne matematikten ne de ciddi anlamda bilimden (özellikle fizik).

Daha Teorilerin nasıl oluşturulduğunu bile tam anlamı ile hazımsamış değilsin. Gelmiş bir de burada ukala ukala ateizmi bilimsel temellere oturtma görevine soyunduğunu ilan ediyorsun.

Ben zaman ve uzayın big bang ile başladığını biliyorum ötesi hakkında bilgim yok,orda zaman var mı yok mu ben bunu bilemem.

Bilemem demekle yetinmiyor ne idüğü belirsiz bir Tanrı(?) bile yerleştirdin. Sonra da yine komplekslerine yenik düşen bir insan olarak hadi gelin olmadığını ispatlayın dedin.

''Deha, aklımdan bir şey tuttum bul bakalım bu ne?'' demekten farksız yaptığın.

Evren dışı diye saçma bir şey ortaya attın. Nerenden uydurdun? Anibal'e sorayım mı, o bilir mi nerenden uydurduğunu?

Big Bang öncesi hakkında bir şey söyleyemiyorsan sen (dikkat et sadece sen) söyleyemiyorsun. Yukarıda sebebini izah ettim. Senin bilimden falan anladığın yok. Senin yapabileceğin tek şey Kuran'a veya başka bir kutsal kitaba kafanı sokup '' bak bu saçma, bak bu sağduyuya aykırı, bak burada dünya düz demiş ama bilim yuvarlak diyor vs vs '' demekten başka bir şey değil. Sen yapabildiğin şeyleri yap. Bilim adamları maddeyi, enerjiyi kısaca doğayı tanımadıkları için M teorisi, Kuantum loop teorisi, Plazma teorisi vs vs birleştirme teorileri mi uyduruyor sanıyorsun? Senden daha az Fizik bildikleri için mi?

Hem sen Big Bang'in olduğunu nereden biliyorsun? Onu söyle bir hele. Yok Penrose yok Hawking. Adamlar sicim teorilerine ulaştı sen hala aynı yerindesin?

Mutlak yokluk ne demek onu da bilmiyorum ve mutlak yokluk var diye bir iddiam da yok,sadece orası bana kapalı,no enformation'e no yorum.

Yorum yapmayana bak. Ne idüğü belirsiz Tanrı bile olabilir diyorsun daha ne yorumu yapacaksın?Hatta Tanrı derken ne dediğini bile bilmiyorsun.

Senin evren dışı iddian bile yeter aslında saçmaladığını göstermek için.

Madde, enerji yok olmaz, yoktan da varolmaz diyoruz. Sen hala 'o sadece bu evren için geçerli olabilir' diyorsun. Başka evrenler hakkında bilgin mi vardı da böyle söylüyorsun? Elbette hayır. Nedense birden information akışın açılıveriyor ve bu tür dayanaksız iddialarında.

Güzel, dün bir link vermiştim 7 sene önce ben de teistlere bunları anlatmışım,hala da bıkmış değilim,demek ki teist de zıplayıp orda tanrı vardı big bangi bangletti derse ona da itirazlarımız var aynen ezeli kainatçılara olduğu gibi,tamamen eşitlik anayasal hakları.

Ezeliyet kavramını bile doğru dürüst anladığından emin değilim. Hep varolan ne demekse ezeliyette o demek. Sana maddenin yani enerjinin yok olamayacağını, tekilliklerde de enerjinin mevcut olduğunu ve uzay ve zamana da ihtiyacı olmadığını defalarca söyledik ama nafile tabi. Big Bang dediğin şey tekillikten bahsediyor Deha efendi. Orada anladığın anlamda madde yok ama enerji var. Madde de zaten bir tür enerji. Herşeyin tek bir noktada birleşmesi dendiğinde bunun yani tekilliğin dışından da bahsedemeyeceğini anlayamıyor musun?

Big Bangi geri götürebildiğimiz en küçük birim planck sabitleri ile ifade edilebiliyor. Bundan öncesi saf enerji. Tekillik yine orada. Tekillik=Evren ise hep orada. Çünkü yok olmayan ve yoktan varedilemeyen bir öze sahip. Ne o öz deha? Saf Enerji. Anladın mı şimdi neden evrene ezeli dendiğini?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yeterli bir süre sonlu bir süredir,entropi sonsuza kadar gidebilir mi???

Hayır, entropi eğer evren sonsuza kadar genişlemiyorsa, sonsuza kadar artmaz. Bir tavana kadar artar ve orada ısı ölümü olur. Bu, entropinin daha fazla artamayacağı noktadır.

Evrenin entropisi artıyorsa,geçmişinde doğal olarak daha düşüktür.

Evren genişliyor diye ısıl ölüm olanaksız hale mi gelir????

Geçmişinde daha düşüktür, evet.. Ama ne kadar geçmişinde: tekilliğe kadar olan geçmişinde. Ondan öncesi eğer varsa, onun için aynı şeyi söylemek zorunda değilsin.

İlginçtir, ısıl ölüm, evrenin hangi hızla genişlediğine ve entropisinin hangi hızla arttığına bağlı. Eğer evren maksimum entropi tavanı yükselişi, entropisinin artışından daha hızlı olacak şekilde genişliyorsa evet.. Evren genişlemeye devam ettiği sürece ısıl olüm gerçekleşmeyecek. Bu o demek.

Bu ince ayar argümanı Stephen hawking te de var,Roger Penrose'da da , sanırım Fiziğin gizemi veya Kralın yeni us'u olacak,sayfalarca entropiyi anlatıyor ve orada faz uzayının bilmem kaçta bir olasılığından bahsediyor.

Zaten termodinamiğin ikinci yasasının ezeli evrene engel olması fikri de Stephen Hawking'e ait,zaten tekillik dediğiniz şeyi bulan da bu ikili.

Hayır, yanlış biliyorsun. Hawking ince ayar argümanının Büyük Patlama kuramının sonradan yeni gözlemlerle yanlış olduğu anlaşılan ilk modeli için geçerli olduğunu, şişme (inflation) kuramı ile böyle bir sorunun ortadan kalktığını söyler. COBE ve WMAP gibi projelerin en son bulguları şişme kuramı ile uyum halindedir. Bir çok şarlatan, Hawking'in ve ayrıca Paul Davies gibi başkalarının Büyük Patlama kuramının ilk versiyonunun sorunlarını anlattığı cümlelerini alır, devamındaki şişme kuramı ile ilgili kısmı gizleyip alıntı sahtekarlığıyla güya bunların Büyük Patlama'nın çok ince bir ayar gerektirdiğini söylediklerini iddia eder. Bu forumda bu sahtekarlıkları defalarca ifşa ettik.

Bu arada, Hawking ile Penrose birlikte çalışmışlardır ama özellikle kuramların yorumlarında bir çok noktada birbirleriyle anlaşamazlar.

velev ki öyle bu tanrı'nın olmadığını ispat etmez,belki 268 döngü tasarladı bunu bilemez ve ispatlayamazsınız.

Hah işte.. Gelelim esas konuya. Ben Tanrı'nın olmadığını ispat ettiğimi öne sürmedim. Söylediğim şey şu: Mantık'ın açıklamış olduğu gibi, mantıksal düzlemde isek, Tanrı'yı çürütemeyiz (yokluğunu tanıtlayamayız); aynı şekilde dinlerin tanrısını da. (Sadece niteiklerinin / sıfatlarının öne sürüldüğü gibi olamayacağını, çünkü bu niteliklerin mutlak sonsuzluğu gerektirenlerinin hem birbirleriyle bağdaşmaz hem de teker teker tutarsız olduklarını öne sürebilirz. Bu dinlerin Tanrı'larını mantıksal olarak çürütmez, öne sürüldükleri gibi olmayacaklarını gösterir).

Öte yandan eğer kanıtlamak sözcüğünü senin kullandığın anlamda ampirik/fiziksel çerçevede kullanıyorsak, hem dinlerin Tanrı'sını hem de Tanrı tasavvurlarının bir çoğunu, yeterince iyi tanımlanmış olmaları kaydıyla var olamayacaklarını, fiziğe ve bilime aykırı olduklarını gösterebiliriz. Bu iki kategoriden birincisinin yani dinlerin Tanrısının olanaksızlığı daha açık iken, ikincisi yani genel anlamda Tanrı'nın olanaksızlığı daha az açık olabilir; aralarındaki fark niteliksel değil nicelikseldir ve ilkesel olarak iki konu da aynı düzlemdedir.

İkincisi evren'in çökeceğini kim neresinden uyduruyor,kanıtlar çökmeyeceği yönünde,hele çökeceği kesinleşsin ondan sonra modelleme yapsınlar.

Evrenin çökeceğini öngören bir model ile evreni herhangi bir Tanrı'nın yarattığını öne süren bir model arasındaki temel fark, birincisinin hiçbir fizik yasasına aykırı olmaması, prensip olarak gözlemlenebilir, mümkün olmasının ötesinde ampirik olarak muhtemel olması; buna karşın Tanrı varsayımının en azından termodinamik yasalarına kesin olarak aykırı olması, hiçbir istisnasının gözlemlenmediği bu temel yasayı ayaklar altına alması ve hiçbir gerekliliğinin, yararının, açıklama değerinin olmamasıdır. Tanrı'nın oğlunu insanların günahına kefaret olsun diye gönderdiği yolundaki aptalca iddia ne kadar akla izana aykırı ve güya yanıtını verdiği soruya karşılık ondan bin beter bir çok soruyu doğuruyorsa, evreni yaratan herhangi bir Tanrı da aynı konumdadır. Neden yaratsın ki, neden böyle bir varlık var olsun ki, neden kendini gizlesin ki, neden böyle aptalca bir evren yaratmış ki, yaratmadan önce ne yaıyormuş, kendisi nereden ortaya çıkmış, karmaşık bir şeyi daha basit olanla açıklamak dururken, neden sonsuz derecede karmaşık başka bir şeyle açıklayalım ki, evrenin karmaşıklığı muhtemel olmamasını gerektiriyorsa, onu yaratan ondan daha karmaşı olduğu için daha az muhtemel değil midir? Ve daha onlarca, yüzlerce soru. Neyi açıkladık, ne yararı oldu? Hakkında hiçbir işaret olmayan bir şeyi neden varsaydık? Koca bir boşluk ve anlamsızlık.

Üçüncüsü bu döngü modeli hem Termodinamik hem başka ,yasalar açısından bilime aykırıdır,evrenin her seferinde ince ayarla aynı şekilde patlayacağını iddia etmek yukarıda bahsettiğiniz teistlerin ince ayar fikrinden farksızdır,bir kere her patlamanın birbirinin aynı olacağını nasıl ispat edebilirsiniz,enerjideki ufak bir fark,evreni çökmekten alıkoyabilir,bunlar tasarım fikrine daha uygun.Bunun yanında bu evren tekrar dirilecek enerjiyi nereden bulacak,her bir tekillik ne kadar sürecek vs vs

Evren genişlese de büzülsede entropi artar,nasıl azalacak tekrar????

Hayır, işte yukarıda böyle bir modelin termodinamik yasalara hiçbir şekilde aykırı olmadığını gösterdik. Bunu yasaklayan başka hibir fizik yasası da yok. Ama görünmez, maddi varlığı olmayan bir hayaletin evrene hiçbir etkisinin olamayacağını gösteren kesin yasalarımız var.

Evrenin gözlemediğimiz geçmişinin maksimum entropi seviyesinde olduğunu ve bunun da olabilecek en olası ve en düzensiz, mutlak kaos hali olduğunu ince ayar bir yana, hiçbir ayar gerektirmediğini söyledik. Maksimum entropi tam ve kesin olarak bu demek. Her patlama birbirinin aynısı filan olmak zorunda değil, patlamanın başlangıcı mutlak olarak rastlantısal olabilir ve maksimum entropi demek de zaten budur. Hala HY argümanları ile geliyorsun; bu safsatanın sende bile bu etkiyi yarattıktan sonra ne kadar zararlı, aklı ve izanı tahrip edici olduğu daha iyi anlaşılıyor. Enerjideki ufak bir fark evreni çökmeden alıkoyabilir filan, öyle bir şey yok. Evrenin üstel büyüdüğü şişme aşaması, kuvvetlerin birbirinden ayrıldığı simetri kırılması ile başlar, ikinci bir simetri kırılması ile de biter. Bu da patlamanın başlangıcında evren ne durumda olursa olsun, şişmeden çıktığında dümdüz olacağı anlamına gelir. Ortada ayar sorunu filan kalmaz.

genişliyor ama başı yok diyorsun,sonsuz süre genişleme mümkün olmadığından mecburen başı vardır.

Sonsuz süre genişleme mümkün, orası ayrı ama bunun bu argümanla ilgisi yok. Eğer evren sonlu ise ve genişliyorsa, genişlemeye başladığı bir an vardır elbette. Ama bu ondan öncesinin olmadığı anlamına gelmez.

Nereden biliyorsun,bak hem ulaşamam diyorsun hem yok olduğu anlamına gelmiyor diyorsun,demek ki ulaşmışsın???

Kara deliğe bakınca da öncesindeki yıldıza ait enformasyonu kaybediyorum.. Ama kara delik yoktan ortaya çıkmış demiyorum. Dayanağım, termodinamiğin birinci yasası: enerjinin yoktan varolamayacağı yasası. Ayrıca söylediklerimi iyi okumanı isterim: öncesi vardır demiyorum. Öncesi olabilir, yoktur denemez diyorum.

Bir de hiçbir şekilde Tanrı vesaire gerektirmeyen ve üstelik de korunum yasasına hiçbir aykırılığı olmayan evrenin yoktan varoluşu modeli var. Ona daha gelmedik. Ayrıca sonsuz sayıda evreni öngören modeller var. Bunlara daha hiç girmedik.

Büyük patlamadan öncesinin varolup olmadığını, öncesi varsa ne şekilde olduğunu bilmiyorum. Ama bunu bilmemem, herhangi bir fizik ötesi, doğaüstü varlığın yaratımını kabul etmemi gerektirmiyor. Çünkü fizik yasalarının hiçbirini çiğnemeyen, hiçbiriyle aykırı durumda olmayan ve üstelik yeni gözlem olanaklarının gelişmesiyle hangisinin doğru olduğunu gözlemsel olarak tespit etmenin potansiyel olarak mümkün olduğu bir çok senaryo var. Neden onlar varken Tanrı, Zeus, ruh, hayalet vesaire işlerine gireyim? Bunların hepsi de gözlemlenen fiziğe, başından sonuna kadar aykırı. Demiyor muydun dinlerin tanrısı fiziğe aykırı olduğu için olmadığı kanıtlanabilir.. Bu Tanrıların nesi fazla ondan? Bunların hepsi de fiziğe aykırı. Eğer Allah fiziğe aykırı olduğu için varolamaz diyorsan, bu varsayımsal varlıklar için de aynısını söylemelisin.. Yok, her şeye rağmen herhangi bir Tanrı'nın evreni yaratmışi olmasını zihnimde canlandırabiliyorum ve bir çelişkiyle karşılaşmıyorum, demek ki Tanrı var olabilir diyorsan, aynısı (mutlak kudret ve ilim sıfatlarını azıcı yontarak) Allah için de, kutsal üçlü için de geçerli.. Tabi süper zenci için de.

Uzay zaman da oldu değil mi bunlar,bunu not edelim.

peki bu madde kütle hacim bunlar uzay ve zaman gerektirir mi???

Eğer büyük patlamadan önce madde varsa uzay ve zaman da var olmalı değil mi???

Buna cevabın nedir????

Oraya ulaşamadığını söylemiştin yukarıda????

Evet, burada söylediğim genişleyen ve çöken evren modeli her aşamasında uzayı ve zamanı gerektirir. Benim ulaşamam veya bana bilgisinin gelmemiş olması o uzay ve zamanın yok olduğu anlamına gelmez. Henüz Büyük Patlamadan bugüne kadar yeterince zaman geçmemiş olduğu için uzayın henüz görüş alanımıza girmeyen bölgeleri var. Buraları görmüyoruz ama varlığını kozmik arka alan ışınımının dağılımı, Hubble sabitinin ölçülmesi gibi dolaylı yollardan biliyoruz. Demek ki uzay-zamanın ulaşamadığımız bölgeleri olması, onların olmadığı anlamına gelmiyormuş.

Sen big bang öncesine ulaşamam demiyormusun???

peki ulaşamıyorsan bu yasanın orda var olduğunu nereden biliyorsun????

100 milyar ışık yılı ötedeki yıldızda hidrojenin atom ağırlığının, fiziksel özelliklerinin laboratuarda gözlemlediğimizle aynı olduğunu nereden biliyoruz? Belki orada ışık tayfındaki belirli dalga boylarını bizim buradaki hidrojenle aynı şekilde soğuran başka bir element var? Bunun hidrojen olduğunu oraya gidip bakmadan söyleyebiliyoruz. Çünkü evrendeki yasalar zamanla ve uzaydaki değişik bölgelere göre değişmiyor. Bütün zamanlara ve uzayın her noktasına teker teker bakarak söylemiyoruz bunu. Yeterince sayıda deney yapıp hiçbir istisnası olmadığını gördükten sonra tümevarım yaparak söylüyoruz. Korunum yasaları için neden aynısını yapmayalım?

Ben termodinamiğin ikinci yasasını bu evrende gözlüyorum,siz birinci yasayı big bang öncesinde(öncesi varsa tabii) gözlüyorsunuz???

Arada fark yok mu???

Nerede gözlüyorsun? Her yer laboratuarın mı? Her yere bakmadın ama baktığın her yerde gördün ve buradan yola çıkarak evrenin her yerinde, her zaman geçerlidir diyorsun haklı olarak.. Peki bu yasalar pratikte göremeyeceğimiz milyar ışık yılı uzaklıkta geçerlidir diyorsak, aynı yasaların uzay-zamanın geçmişteki bir tekillikten dolayı enformasyonun yokolduğu bölgelerinde de geçerli olduğunu söylememizi ne yasaklıyor?

Sonuçta ne anlatırsanız anlatın bana Tanrı'nın olmasının mümkünlüğünü ortadan kaldıran bir şey getiremiyorsunuz.

ben bir tanrı'nın varlığını ve yokluğunu ispatlıyamıyorum,ispatlayan da yok,neyin bilim neyin zıvırtı olduğunu ayıracak kadar da bilgim var.

İşte geldik esas noktaya.. Bu söylediğin aynen bir müslüman, bir hıristiyan, bir hindu için de geçerli. Aynısını onlar da söyleyebilir. Neden kendini onlardan ayrı tutuyorsun o zaman. Ayrıntıda değil ama prensipte aynı yerdesin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Deha, komünizmi yıktı şimdi sırada Ateizm'i bilimsel temeller üzerine oturtma görevine soyundu. En son yıktığı komünizm anlayışında materyalist görüş hakim olduğu için şimdi materyalizme de el attı.

Ellerine sağlık Deha. Dehaların dehası Deha'ya yeni görevlerinde başarılar dilerim. Ama burada biraz zaman harcayacak. Çünkü fizik falan öğrenmesi gerekiyor bunun için.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Deicide,

Bu fazladan boyutlarda bir varlık varsa ve biz onu gözlemleyemediğimiz için farkında değilsek bile, o da bizden farklı bir durumda değildir: bizi gözleyemez, bizim bildiğimiz evrende herhangi bir etki oluşturamaz.

String teorisinin test edilebilirliği ile ilgili bir yazıda, bu teorinin gelecekte potansiyel olarak test edilebileceği bazı dolaylı yollardan bahsediyordu. Bunların biri ise "graviton" denen parçacıkların string teorisinin bazı türlerinde ya da yorumlarında, "brane"ler arasında geçiş yapabilecek şeyler olduğu, dolayısıyla bunun gözlenebileceği idi.

Korunum yasası ihlal edilmeden başka boyutların bizi, bizim ise onları gözlememizin bir yolu var mı bilmiyorum ama bu gravitonla ilgili mesele aklıma geldi bu konuda, sözünü etmek istedim.

Eğer bu varlık(lar) dışarıdan bize müdahale etse(ler)di, o zaman da dışarıdan bizim evrenimize enerji transferi olduğunu gözlemlerdik.

Karanlık enerjinin kökeni bu tür birşey olmaz mı, prensip olarak? (Sadece fikir olarak öne sürüyorum, böyle bir iddiam yok).

Link to post
Sitelerde Paylaş
Peki xxx deha, bunların hangisinde, kainat ezelidir diyor?

x xxx Anibal,

Kainat hep oradaydı, kendi kendine hemde.

Bu ne demek hep oradaydı demek ezeliydi demek değil mi denyo????

Kıvırtma dansöz git başka yerde zırla.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Misafir
Bu konu kapalıdır ama konuya cevap yazmaya yetkiniz var görünüyor.
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...