Jump to content

Recommended Posts

>>> zazo ikimizinde yazdıklarını okuyanlar iletişim sorunu yaşadığımızı düşünüyorlardır sanırım. Çünkü ben her defasında bu tarz katliamları yapanlar Müslüman da olsa yobazlardır. PEygamberimiz(SAV) kimi yakmış kim i sokakta görünce çekmiş alnından vurmuş tarihe böyle bir kayıt geçmiyor ama sen bunu yapan müslümanlar yok dediğimi söylüyorsun

Bak ben sana bir şey anlatayım..

Esma Bint Mervan kimdir bilir misin? Hikayesini gel sana öğreteyim.

Esma bint Mervan, Umayya b. Zeyd kabilesinden 5 çocuklu şair bir kadındır. Muhammed efendi bu kadının söylediklerini duyar duymaz "Beni Mervan'ın kızından kim kurtaracak?" diyor. Hicretin on dukuzuncu ayında, ramazan ayının bitimine beş geçe kalmış iken, İbni Zayd'dan olma Esma b. Marvan'a karşı sariyyah (saldırı) gerçekleşti.

Bir gece gizlice evine giren Adıy El Hatmı, beş çoçuğunun Mervan'ın etrafında uyuduğunu gördü, koynunda meme verdiği bir bebeğide vardı, El Hatmı bebeği kenara iterek, sırtından çıkardığı kılıcını sapladı. Bundan sonra peygamber ile sabah namazını kıldı. Allah'ın elçısı ''Mervan'ı öldürdün mü?'' diye sordu. O'da "evet" dedi. El Hatmi koynunda bebeği olan bir kadını öldürdüğü için kendisine bir günah olup olmadığını sordu, Allah'ın elçisi ''O kadın için iki keçi bile toslaşmaz '' dedi.

Peki bir kadını bebesini emzirirken öldürten muhammed, bu kadarla kalır mı?

Ebu Afak, Ubayda kabilesinden biriydi. Allah'ın elçisinin "El-Harit B. Suveyd B. Samit" adlı kişiyi öldürmesini hazmedemiyor ve eline aldığı kalem ile şiir yazarak hoşnutsuzluğunu su sözlerle dile getiriyordu;

Uzun yıllar yaşadım

Ama Kayla Oğulları gibi

Bir araya geldiklerinde

Üstlendikleri şeyi yapma ve müttefikleri konusunda

Onlardan daha sadık olan,

Dağları deviren ve hiç bir zaman boyun eğmeyen

Bir topluluk ya da halk grubu görmedim

Onlara gelen bir atlı onları

Her konu hakkında

"Haram" ve "Mübah" diyerek ikiye ayırmıştır

Yücelik ve krallığa inansaydınız

Tubba'yı izlerdiniz (Tubba, eskiden Arap topraklarını işgal etmiş Yemenli bir hükümdar).

Bunu duyan muhammed, onun üzerine de, Salim bin umayr'ı salmıştır. Cinayeti işlemeyi şerefli bir iş gibi üzerine alan Salim b. Umayyr, gece karanlığında Ebu Afak 'ın evine giderek sanki onu dostça ziyaret ediyormuş gibi görünmüş, ve kendisini ağırlamak için kapıyı açan ihtiyarcığı oracıkta kılıçla yere sermiştir.

Şimdi sen dersin ki, amanda tehdit falan filan. Bu adamın 120 yaşında, elinde değnekle gezen bir ihtiyar yahudi olduğunu söylemişmiydik? Ve bu şiiride, "El-Harit Bin Suveyd Bin Samit"i muhammedin kalleşçe öldürmesi yüzünden yazdığını eklemiş miydik?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 163
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Çünkü ben her defasında bu tarz katliamları yapanlar Müslüman da olsa yobazlardır. PEygamberimiz(SAV) kimi yakmış kim i sokakta görünce çekmiş alnından vurmuş tarihe böyle bir kayıt geçmiyor ama sen bunu yapan müslümanlar yok dediğimi söylüyorsun . Dinimizin özünde bir çarpıklık yok. sadec3e Müslümanların bazıları yobaz ve cahil,

Sence bu çıkar ve kalleşlik üzerine kurulmuş islam dininin kaynakları, Muhammedin vahşetlerini

yalanlarını kayıt altına alırlar mı? Bence almazlar bu tip delilleride ellerinden geldiğince

yok etmeye çalışırlar. Hatta uydurma hikayelerle övgüler dizerler. Sonuç olarakta olaylara tersden

bakan sizler "Muhammet kimi sokakta görünce çekip alnından vurmuş" derler. Kaldı ki o devirde

tabanca yoktu. Ülkelerin tarihlerini kayıt etme anlayışı evrim sürecine benzer. İyi olaylar

kayıt edilirken, kötü olaylar elenerek tarihe gömülür. Bunu bütün ülkelerin tarihini araştırırsan

görürsün. Her millet, tarih kitaplarında kendisini haklı çıkarmıştır.

Kalkıpta 1400 yıl sonra, Muhammet kimi yakmış demen bağnazca inanıştan ileri geliyor. Günümüze kadar

gelebilmiş katliamları, vahşetleri, ayıklanarak ortadan kaldırdıkları vahşetler hakkında ipucu

niteliğindedir.

Sivas'daki olayı yobazlar etti diyerek geçiştiremeyeceksin. Hani bir söz var, bana arkadaşını söyle

sana kim olduğunu söyleyeyim. Bende sana diyorum, "Bana, Sivas'da insanları yakanların dinini söyle,

sana peygamberinin ne mal olduğunu söyleyeyim".

Peki diyorsun ki; Bu katliamı yapanlar müslümanda olsa yobazlardır. Peki bunlara müslüman olma hakkını

niçin veriyorsunuz. Ya da içinizdeki çürükleri niçin temizlemiyor sunuz? Madem dininiz ak ve pak

bu pislikleri niçin içinizden atmıyor sunuz. Demek ki pislik içinize sinmiş, dininiz temiz olmadığı için

pisliği göstermiyor. Dinin temiz olsa bu pislikler kendini belli eder ve ayıklanırdı, dikkat et

pislik bütün hücrelerinize yayıldığı için bu katliama sikslam alemi seyirci kaldı, oradaki 20.000

kişiye bir müeyyide, yaptırım uygulamadı.

Askeriyede olsun, polis teşkilatında olsun bütün kurumlarda çürükler, pislikler temizlenir, o kurumdan atılır.

Böylece o kurumun namusu ve itibarı korunmuş olur. Sivas katliamı islam dininin bir namussuzluğudur,

şerefsizliğidir. İslam dini namusunu niçin temizlemedi, o çürükleri niçin ayıklamadı, onların din

hanesinden islam ibaresini niçin sildirmedi, niçin onları müslümanlıktan atmadı, niçin şerefsizliğe razı oldu.

Çünkü bu namussuzluk, kaynağını yukarıda yazmış olduğum ayetlerden alıyordu da o yüzden.

Duygularınızı incitiyor olabilirim, ancak o yakarak öldürdüğünüz insanlardan daha çok incinmeyeceğiniz kesin.

Yazılarımızı okuyanlar niçin iletişim sorunu yaşadığımızı düşünsünler. Sorun sadece senin gerçekleri

kabullenmemen veya çarpıtman. Sana müslümanların yobazlık yapabileceğini, yaptığını kabul ettirdim ancak

anamdan emdiğin milkler burnumdan geldi.

Hadi biraz daha sorgula dinini başarabilirsin, ama unutma, önyargını ve dogmalarını işin içine sokma.

Bak, anibal Muhammetle ilgili üzülerek ve acıyarak okuduğum iki tane örnek vermiş. Hadi bunlarıda bize bir

yorumlayı ver, birde yukarıdaki sorularımı cevaplıyı ver, cevapsız kalmasın.

Scar sana gerçekler sıkar dermiştim....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gene bizim yarım akıllılar ayet filan istemiş.

Kendilerinden şu ayete bir yorum bekleriz:

Ey iman edenler! Size açıklandığı takdirde, sizi üzecek olan şeylere dair soru sormayın. Eğer Kuran indirilirken bunlara dair soru sorsanız size açıklanır. Allah onları bağışlamıştır. Allah, çok bağışlayandır, halimdir (mühlet veren). Sizden önceki bir millet o tür şeyleri sordu da o yüzden kâfir oldu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sence bu çıkar ve kalleşlik üzerine kurulmuş islam dininin kaynakları, Muhammedin vahşetlerini

yalanlarını kayıt altına alırlar mı? Bence almazlar bu tip delilleride ellerinden geldiğince

yok etmeye çalışırlar. Hatta uydurma hikayelerle övgüler dizerler. Sonuç olarakta olaylara tersden

bakan sizler "Muhammet kimi sokakta görünce çekip alnından vurmuş" derler. Kaldı ki o devirde

tabanca yoktu. Ülkelerin tarihlerini kayıt etme anlayışı evrim sürecine benzer. İyi olaylar

kayıt edilirken, kötü olaylar elenerek tarihe gömülür. Bunu bütün ülkelerin tarihini araştırırsan

görürsün. Her millet, tarih kitaplarında kendisini haklı çıkarmıştır.

Kalkıpta 1400 yıl sonra, Muhammet kimi yakmış demen bağnazca inanıştan ileri geliyor. Günümüze kadar

gelebilmiş katliamları, vahşetleri, ayıklanarak ortadan kaldırdıkları vahşetler hakkında ipucu

niteliğindedir.

Sivas'daki olayı yobazlar etti diyerek geçiştiremeyeceksin. Hani bir söz var, bana arkadaşını söyle

sana kim olduğunu söyleyeyim. Bende sana diyorum, "Bana, Sivas'da insanları yakanların dinini söyle,

sana peygamberinin ne mal olduğunu söyleyeyim".

Peki diyorsun ki; Bu katliamı yapanlar müslümanda olsa yobazlardır. Peki bunlara müslüman olma hakkını

niçin veriyorsunuz. Ya da içinizdeki çürükleri niçin temizlemiyor sunuz? Madem dininiz ak ve pak

bu pislikleri niçin içinizden atmıyor sunuz. Demek ki pislik içinize sinmiş, dininiz temiz olmadığı için

pisliği göstermiyor. Dinin temiz olsa bu pislikler kendini belli eder ve ayıklanırdı, dikkat et

pislik bütün hücrelerinize yayıldığı için bu katliama sikslam alemi seyirci kaldı, oradaki 20.000

kişiye bir müeyyide, yaptırım uygulamadı.

Askeriyede olsun, polis teşkilatında olsun bütün kurumlarda çürükler, pislikler temizlenir, o kurumdan atılır.

Böylece o kurumun namusu ve itibarı korunmuş olur. Sivas katliamı islam dininin bir namussuzluğudur,

şerefsizliğidir. İslam dini namusunu niçin temizlemedi, o çürükleri niçin ayıklamadı, onların din

hanesinden islam ibaresini niçin sildirmedi, niçin onları müslümanlıktan atmadı, niçin şerefsizliğe razı oldu.

Çünkü bu namussuzluk, kaynağını yukarıda yazmış olduğum ayetlerden alıyordu da o yüzden.

Duygularınızı incitiyor olabilirim, ancak o yakarak öldürdüğünüz insanlardan daha çok incinmeyeceğiniz kesin.

Yazılarımızı okuyanlar niçin iletişim sorunu yaşadığımızı düşünsünler. Sorun sadece senin gerçekleri

kabullenmemen veya çarpıtman. Sana müslümanların yobazlık yapabileceğini, yaptığını kabul ettirdim ancak

anamdan emdiğin milkler burnumdan geldi.

Hadi biraz daha sorgula dinini başarabilirsin, ama unutma, önyargını ve dogmalarını işin içine sokma.

Bak, anibal Muhammetle ilgili üzülerek ve acıyarak okuduğum iki tane örnek vermiş. Hadi bunlarıda bize bir

yorumlayı ver, birde yukarıdaki sorularımı cevaplıyı ver, cevapsız kalmasın.

Scar sana gerçekler sıkar dermiştim....

Arkadaşlar baktım araştırdım,İbn Hişam ve İbn Kesir gibi tarihçiler, bu hadiseyi eserlerinde anlatmışlar. (bk. İbn Hişam, Siret, 2/636-37; İbn Kesir, es-siretu’n-nebeviye,4/438). Beş erkek çocuğunun olduğunu söylemişler, ancak “süt emer” durumda olduklarından söz etmemiştir.

sadece ateist sitelerden okumamak lazım Burada bir topluluğun var olma yok olma savaşı verdiği bir dönem yaşanmakta., Esma bint Mervan , söylediği şiirlerle İslâmiyeti, Müslümanları ayıplıyor, Peygamberimiz Aleyhissalatü vesselam aleyhinde kışkırtmalarda bulunmaktan geri durmuyor Hatta Peygamberimizi öldürmeye de teşvik ediyordu.

Nitekim bir şiirinde içini ve içinde taşıdığı niyeti şöyle açığa vuruyordu:

"Düşman üzerine seğirterek birbirinizle yarışırcasına yürüyünüz Malik, Nebit, Avf oğulları!

Düşman üzerine seğirterek birbirinizle yarışırcasına yürüyünüz Hazrec oğulları!

Sizler, sizden olmayan, yanınıza gelen bir kimseye itaat ettiniz, boyun eğdiniz ki, o ne Mudar'dandır, ne de Mezhic'dendir!

YAni esma bint mervan evinde oturan çocuklarını büyüten masum bir kadıncağız değildi arkadaşlar, Burada sözü dinlenen ve itibar edilen kabileleri İslamın üzerine yürüten ve teşvik eden etkili hatta tarihi kaynaklara kışkırtmalarından dolayı kabilesinden insanların müslüman olduklarını sakladıkları bir kadındı. Günümüz hanım ağalarından yani.

Esma, bu ve buna benzer şiirleriyle, İslam’a, Hz. Peygamber(a.s.m)’e ve Müslümanlara hakaretler etmekle kalmıyordu. Ayrıca, Medine ve çevresinde bulunan kabileleri Peygamber efendimizi öldürmeleri için teşvik ediyordu.

Onun bu tahkirlerini işiten Resulullah(a.s.m), “bu kadının hakkından gelen yok mu?” dedi. Bu sözünü işiten ve o kadınla aynı kabileye mensup olan Umeyr b. Adî el-hatmî, hemen harekete geçti ve kadını öldürdü. Sonra dönüp Resulullah(a.s.m.)’a bunu haber verdiğinde, “Ya Umeyr! Sen Allah’a v e Resulüne yardım ettin” diye buyurdu. Umeyr “yaptığım bu işten ötürü bana bir sorumluluk var mı?” diye sorduğunda (burada süt emen çocuklarından söz edilmemektedir), Efendimiz(a.s.m) “Onun için iki keçi bile tokuşmaz/toslaşmaz” buyurdu.

Önemli bir yanlış anlama da bu noktada,Umeyr, onu öldürmekten dolayı manevî bir sorumluluk anlamında bir soru sormuyor, “bu kadın yüzünden kabileler arasında çıkacak bir kavgaya sebebiyet verdiğinden dolayı” bir sorumluluktan söz ediyor. Efendimiz(a.s.m) “Onun için iki keçi bile tokuşmaz/toslaşmaz” sözleriyle, bu kadın yüzünden hiç kimsenin kavga etmeyeceğini belirtiyor. Yani sevilmeyen toprak ağaları gibi düşünün.Etkili insanlar ama sevilmiyorlar.

Nitekim, Umeyr, bu mesajı aldıktan sonra kavmine/kabilesine dönmüş ve kadını kendisinin öldürdüğünü çekinmeden söylemiş ve “hepiniz sırt sırta verin, elinizden ne geliyorsa ardınıza koymayın” diyerek adeta meydan okumuştur. Bu kadının kabilesi olan Beni Hatme kabilesinde ilk defa İslam’ın izzeti görülmüş ve bunu gören pek çok kişi İslam’a girmiştir(bk. a.g.y).

Demek bu kadının öldürülmesi bir çok kimsenin samimi olarak Müslüman olmasına vesile olmuşturhem de kendi kavminden. İşte o gün, İslâmiyet Hatma oğulları yurdunda açıklığa kavuşmuş ve yaygınlaşmıştır. Çünkü, Müslüman oldukları halde, kavim ve kabilelerinden korkarak Müslümanlıklarını gizleyenler vardı. O gün onlar da ortaya çıkabildiler ve Müslüman olduklarını açıklayabildiler.

Ebu afaksa bir sahabinin öldürmeye yemin ederek öldürdüğü bir yahudidir ki 100 veya 120 yaşında bile olsa İslama düşmanlık yapan bir yahudidir.Sahabi de bundan dolayı öldürme yemini etmiştir ki bu öldürme olayından PEygamberimizin(ASV) haberi yoktur.Zaten öyle olmasa neden başka bir yahudiden değilde ondan bahsedilsin ki. Zaten din adamlarına ibadethanesinde savaş zamanı bile dokunulmaz İslama göre. İslama düşmallık yapanı bağrına basmalı diyemeyiz mantıklı düşünen varlıklarız çünkü.

Üsame bin zeyt tam öldüreceği sırada bir müşriğin kelime i şehadet getirdiğini duyduğu halde öldürdüğünde durum Peygamberimize (SAV) bildiriliyor ve o kadar kızıyor ki, Keşke o güne kadar müslüman olmasaydım da o günü yaşamasaydım dedirtiyor Hz. Üsameye ki torunu kadar sevdiği bir sahabidir; Hz. Hüseyinin arkadaşı. Korkudan Müslüman oldu dediğinde "Kalbini yarıpta mı baktın" buyuruyor.

Ki Peygamberimiz(ASM) gelmeden önce insanlar kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyorlardı. Şair "sırtlanları geçmişti insanlar yırtıcılıkta dişsiz mi bir insan onu kardeşleri yerdi " diyor o dönemi anlatırken. Bu topluluktan ayağına zil takan ve algıçlarıyla titreşimden ve ses dalgalarından böcekler bunu fark etsinler de üzerine basmayalım diyen insanlar çıkarıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen şimdi savunma mı yaptın güya Scar?

Esma, bu ve buna benzer şiirleriyle, İslam’a, Hz. Peygamber(a.s.m)’e ve Müslümanlara hakaretler etmekle kalmıyordu. Ayrıca, Medine ve çevresinde bulunan kabileleri Peygamber efendimizi öldürmeleri için teşvik ediyordu.

Peygamber efendiniz de, müşriklere güller mi yolluyordu? Yakaladığınız yerde öldürün diyen kimdi? Biraz daha tarih oku bakalım, o adam bu şiirleri ne dyie yazmış? Muhammed boş durmuş mu, yoksa eşkiyalık edip, gelene geçen kervanları mı soymuş/soydurmuş?

Mervan, sakin bir kadıncağızdı, bunlar müşrik diye, eşkiyalarını yollayan muhammede herkes gibi kızıyordu sadece. Bu onun öylesine kalleşçe öldürülmesi için yeterli mi sence?

>>> Ebu afaksa bir sahabinin öldürmeye yemin ederek öldürdüğü bir yahudidir ki 100 veya 120 yaşında bile olsa İslama düşmanlık yapan bir yahudidir.Sahabi de bundan dolayı öldürme yemini etmiştir ki bu öldürme olayından PEygamberimizin(ASV) haberi yoktur.Zaten öyle olmasa neden başka bir yahudiden değilde ondan bahsedilsin ki. Zaten din adamlarına ibadethanesinde savaş zamanı bile dokunulmaz İslama göre. İslama düşmallık yapanı bağrına basmalı diyemeyiz mantıklı düşünen varlıklarız çünkü.

Tam tersine, onun ölümüde bizzat muhammedin emriyle oldu. Ve din adamları öldürülmez diye bir şeyde yok islamda.

>>> Üsame bin zeyt tam öldüreceği sırada bir müşriğin kelime i şehadet getirdiğini duyduğu halde öldürdüğünde durum Peygamberimize (SAV) bildiriliyor ve o kadar kızıyor ki, Keşke o güne kadar müslüman olmasaydım da o günü yaşamasaydım dedirtiyor Hz. Üsameye ki torunu kadar sevdiği bir sahabidir; Hz. Hüseyinin arkadaşı. Korkudan Müslüman oldu dediğinde "Kalbini yarıpta mı baktın" buyuruyor.

Yaa, gördün mü işte, islam dediğin nasıl yayılmış. Sana inanmıyorsa, sana muhalefet ediyorsa, öldür. Eee, daha ne olmasını bekliyordun?

>>> Ki Peygamberimiz(ASM) gelmeden önce insanlar kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyorlardı. Şair "sırtlanları geçmişti insanlar yırtıcılıkta dişsiz mi bir insan onu kardeşleri yerdi " diyor o dönemi anlatırken.

Buda yalanın bir diğer daniskası. Başka şairlerde mesela Türkler için çocuklarını yiyen barbarlar diyor, ne olacak şimdi?

Adam düşman kabileyi kötü göstermek için iftira atıyor, sende bunu gerçek sanıyorsun, hepsi bu. Cahiliye döneminde, kızların toprağa gömüldüğüne dair hiç bir somut kanıt, veri vs. yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üsame bin zeyt tam öldüreceği sırada bir müşriğin kelime i şehadet getirdiğini duyduğu halde öldürdüğünde durum Peygamberimize (SAV) bildiriliyor ve o kadar kızıyor ki, Keşke o güne kadar müslüman olmasaydım da o günü yaşamasaydım dedirtiyor Hz. Üsameye ki torunu kadar sevdiği bir sahabidir; Hz. Hüseyinin arkadaşı. Korkudan Müslüman oldu dediğinde "Kalbini yarıpta mı baktın" buyuruyor.

Ki Peygamberimiz(ASM) gelmeden önce insanlar kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyorlardı. Şair "sırtlanları geçmişti insanlar yırtıcılıkta dişsiz mi bir insan onu kardeşleri yerdi " diyor o dönemi anlatırken.

Değerli Scar, onca hazırlanmana rağmen iyi sıkamamışsın. İşine gelenleri cevaplıyorsun, altından kalkacağın soruları tercih ediyorsun, onları da laf kalabalığıyla geçiştiriyorsun. Kendini fazla kasmana gerek yok, islamın pisliklerini tek başına temizleyemezsin.

Sana analitik düşünebilmen için, yakın zamandan bir örnek vereceğim. Hani Mardin’de kadın çoluk çocuk yaklaşık 40 kişi hunlarca öldürülmüştü. O sırada erkekler toplu namaz kılıyordu.

Zaten canilerde planı namaz vaktine göre yapmışlardı. Namaz biliyorsun, “yüzünü, kıçını başını yıkar, ellerini bağlar domalırsın” budur. Burada Süpyanallah isimli put huzurunda el bağlanmıştır. El bağlı olunca kişi son derece savunmasız olur. Allah bu adamların dolaylı yoldan ellerini bağlayıp domaltmış ve arkadan çorunu çocuğunu katlettirmiştir. Yani bu Allaha el bağlamak, secde etmek çok tehlikelidir. Sen secdedeyken arkandan iş çevirebilir, çünkü kalbi bozuk.

Şimdi, kadınlar çocuklar niçin öldü; Çünkü savunmasızlardı. Niçin savunmasızlardı; Çünkü

tek güvendikleri eşleri, babaları namazdaydı(elleri bağlıydı). Niçin babaları namazdaydı;

çünkü onlarda Allaha güvenmişlerdi. Sonuç erkekler namazdan geliyor ve 40 tane çocuk kadın öldürülmüş cansız yatıyor. Bu güvenip domaldıkları Allahın bir mükafatıydı onlara.

Sence, Muhammede karı kız ayarlaması için yaratılan Allah niçin bu olayı engelleyemedi?

Bu olayı allahı temize çıkaracak şekilde yorumlarsan sevinirim. Bu olayı sana, Allaha tapmayasın, kötü yola sapmayasın diye yazdım. Ayrıca 1400 yıl önceki yontma taş kafalı adamlardan uydurulmuş hikayeler değil, gözümüzün önünde ceryan eden %100 gerçek olaylardan bahsediyorum.

Muhammetten önce kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu, Muhammet bu olaya son verdi demişsin. Evet, Muhammetin aklına, toprağa gömülen kız çocuklarını yatağa gömmek fikri geldi ve çete arkadaşlarıyla birbirlerinin çocuklarını takaslayıp yatağa attılar.

Birde Anibal bir ayet yazmıştı onu tekrar yazayımda bir yorulmayı ver, daha iyi kavrayalım.

Ey iman edenler! Size açıklandığı takdirde, sizi üzecek olan şeylere dair soru sormayın. Eğer kuran indirilirken bunlara dair soru sorarsanız size açıklanır. Allah onları bağışlamıştır. Allah çok bağışlayandır, halimdir (mühlet veren). Sizden önceki bir millet o tür şeyleri sordu da o yüzden kafir oldu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Değerli Scar, onca hazırlanmana rağmen iyi sıkamamışsın. İşine gelenleri cevaplıyorsun, altından kalkacağın soruları tercih ediyorsun, onları da laf kalabalığıyla geçiştiriyorsun. Kendini fazla kasmana gerek yok, islamın pisliklerini tek başına temizleyemezsin.

Sana analitik düşünebilmen için, yakın zamandan bir örnek vereceğim. Hani Mardin’de kadın çoluk çocuk yaklaşık 40 kişi hunlarca öldürülmüştü. O sırada erkekler toplu namaz kılıyordu.

Zaten canilerde planı namaz vaktine göre yapmışlardı. Namaz biliyorsun, “yüzünü, kıçını başını yıkar, ellerini bağlar domalırsın” budur. Burada Süpyanallah isimli put huzurunda el bağlanmıştır. El bağlı olunca kişi son derece savunmasız olur. Allah bu adamların dolaylı yoldan ellerini bağlayıp domaltmış ve arkadan çorunu çocuğunu katlettirmiştir. Yani bu Allaha el bağlamak, secde etmek çok tehlikelidir. Sen secdedeyken arkandan iş çevirebilir, çünkü kalbi bozuk.

Şimdi, kadınlar çocuklar niçin öldü; Çünkü savunmasızlardı. Niçin savunmasızlardı; Çünkü

tek güvendikleri eşleri, babaları namazdaydı(elleri bağlıydı). Niçin babaları namazdaydı;

çünkü onlarda Allaha güvenmişlerdi. Sonuç erkekler namazdan geliyor ve 40 tane çocuk kadın öldürülmüş cansız yatıyor. Bu güvenip domaldıkları Allahın bir mükafatıydı onlara.

Sence, Muhammede karı kız ayarlaması için yaratılan Allah niçin bu olayı engelleyemedi?

Bu olayı allahı temize çıkaracak şekilde yorumlarsan sevinirim. Bu olayı sana, Allaha tapmayasın, kötü yola sapmayasın diye yazdım. Ayrıca 1400 yıl önceki yontma taş kafalı adamlardan uydurulmuş hikayeler değil, gözümüzün önünde ceryan eden %100 gerçek olaylardan bahsediyorum.

Muhammetten önce kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu, Muhammet bu olaya son verdi demişsin. Evet, Muhammetin aklına, toprağa gömülen kız çocuklarını yatağa gömmek fikri geldi ve çete arkadaşlarıyla birbirlerinin çocuklarını takaslayıp yatağa attılar.

Birde Anibal bir ayet yazmıştı onu tekrar yazayımda bir yorulmayı ver, daha iyi kavrayalım.

Ey iman edenler! Size açıklandığı takdirde, sizi üzecek olan şeylere dair soru sormayın. Eğer kuran indirilirken bunlara dair soru sorarsanız size açıklanır. Allah onları bağışlamıştır. Allah çok bağışlayandır, halimdir (mühlet veren). Sizden önceki bir millet o tür şeyleri sordu da o yüzden kafir oldu.

Arkadaşım ben öteki daha önce sorulduğu için onun cevabını yazdım bu diğerini cevaplamayacağım anlamına gelmez ki ben bu soruyu daha önce başka bir yerdede cevapladım arkadaşından ilk defa duyuyor değilim; ama zift dolu gözler karanlıktan başka bir şey görmez onuda söylemeliyim. Düşünceyi değiştirmek atomu parçalamaktan daha zor bu da ayrı bir gerçek. takılmış ve saplanmışsınız bir kere aksine ihtimal bile vermiyyorsunuz. Karşındakini küçük görürken küçüldüğünün güya derken güya yazılanları küçümsediğinin farkında değil arkadaşım, defalarca saygılı olalım dememe rağmen hala bir pervasızlık ve medeni insana yakışmayan üslup, gerçekten hiç yakışıyor mu? Medeni ve gelişmiş insanlar bu şekilde mi konuşuyor, biri konuşur edeple soru sorar öteki de edeple cevap verir. ama dediğim gibi kişi kendine yakışanı yapar ve karakterinin gereğini sergiler.Firavun anca boğulurken iman etmişti savunma mekanizmanız hakikaten çok zayıf, ezberledim bu güruhu "öyle olduğunu nerden biliyorsun belki sakladılar kim demiş, ne bileyim, o dini bir referans," iddiaya gelince "ibni kesir"'in kitabından hadis gösterilir bak ne denmiş diye, aynı kaynaktan cevap verince o dönemde ne olduğunu nerden bilelim. Aaaferin!Alkışlıyorum...

Öncelikle hala yakaladığınız yerde öldürün olayı anlaşılmadıysa ben bir şey demiyorum, zazo sen anibale anlat arkadaşım.Ayetin sebebi nüzulünü, ve orada kastedilenlerin bütün kafirler olmadığını anlaşmayı sabote etmek isteyen gurup olduğunu.

Demek bint mervan sakin bir kadıncağızdı? ay kıyamam ben ona. sizin mantıkla sorayım. Kim görmüş mervanın hayatını da yazık çocuklarından başka bir dünyası olmayan zavallı bir kadıncağızdı diyor? hım? SAklanmamış işte olay varsa anlatılıyor ibni kesir ve ibni hişam tarihçidir bu insanlar ve anlatıyorlar süt emme çağında çocukları olduğundan bahsedilmiyor, ve tarih kayıtlarında esmayı öldüren adama bir şey yapıldığı kaydı yok, sen düşünsene aşiretsin içerden birini öldürüyorsun ve sana kimse bunu neden yaptın demiyor.Lütfen at gözlüklerinden sıyrılalım artık.

PEygamberimiz (SAV) insanların savaşta bile haksızca öldürülmesine karşıydı diyorum arkadaşım bak öldür denmiş diyor.

Bu savaş Müşrikler tarafından çıkarıldı, bunu da inkar edemeyiz ya. Tabi sıcak evlerimiz de klavyeden yazmak kolay ; bu insanlar sırf iman ettiler diye, kızgın kumlara yatırılıp çöllerde bütün gün çıplak sürüldü, elleri ayakları develere bağlanıp ters istikametlere sürüldüğü için parçalanarak şehit edildi. vücutları kaynayan yağların içine sokuldu çıkarıldı, vücudu hasıra sarıldı ateşe verildi ve vucudundan çıkan suyla o ateş söndü(Zübeyr bin avvam). Sırf iman ettiler diye; ekonomik ambargo kondu ve yiyecek içecekten men edildiler, açlıktan karınlarına taş bağladılar, Nihayetinde mekke fethedildi ama öncesinde bunlar yaşandı. Allah bir çok ayette barışa yanaşırlarsa barış yap buyuruyor. PEygamberimiz (SAV) hayberde sırf barış olsun diye, üstün bir çoğunlukla geldiği halde o sene mekkeye girmedi. hayber anlaşmasını imzaladı. o güne kadar müslüman olanların en az iki katı o günden sonra Müslümanların yaşantısına bakarak, "Komşusu açken tok yatan gerçek müslüman değildir iki günü eşit olan zarardadır" prensiplerini görüp iman etmişlerdi ve mekkenin büyük kafirlerinin çocukları dahi demekki bize babalarımızın anlattığı gibi değilmiş bu iş demişlerdi, İslam barış zamanında daha hızlı yayılmıştır. Kuran boşuna mı barışa yanaş demektedir.

Ayetin anlatmak istediğine gelince; burada soru sormak insanı küfre düşürmüyor. Peygamber'e (a.s.) soru sorup sonra aldığı cevaptan hoşnut olmayarak inkar etmek insanı küfre düşürüyor. İslamda insanı tatmin etmeyen hiç bir soru yoktur her konunun akla uygun cevabı vardır ancak tarafsız olunmalı ve sadece ilgili konu düşünülmelidir. Geçmişte bir kısım Yahudiler çok soru sorup sonra da aldıkları cevaptan hoşnut olmayarak inkar ederlerdi. Halbuki hayber savaşında kaleye sıkıştıklarında içlerinden en yaşlısı diğerlerine " Bakın 3 yolumuz var. 1 Teslim olalım. 2 savaşalım 3 Biliyoruz ki bu insan Peygamber ve biz kitaplarımızda geleceğini okuyorduk. İsrail oğullarından çıkmadığı için kabul etmedik, iman edelim.

İşte ayetler Maide Suresi 101-102. Ayetler: 101- Ey iman edenler! Açıklandığı zaman hoşunuza gitmeyecek olan şeylerden sormayın. Eğer onları Kur'ân indirilirken sorarsanız size açıklanır. Halbuki Allah onlardan geçmiştir. Allah çok bağışlayan ve çok yumuşak davranandır. 102- Sizden önce gelen bir kavim bunları sormuştu da sonra inkâr etmişti. Ey iman edenler, bir takım şeyler vardır ki size açıklanır ve beyan edilirse gücünüze gider, üzülmenizi gerektirir, böyle olması düşünülen şeylerden soru sormayınız. Çünkü cevabında kederlenirsiniz. Akıllı olanlar ise kendi üzülmesine sebep olacak şeyi yapmaz. Ve eğer Kur'ân'ın indirildiği sırada, yani vahy zamanında böyle şeylerden soru sorarsanız. Size onlar açıklanır, cevabı verilir, bundan dolayı da kederlenmeniz muhakkak olur. Bunun için Peygamber'e bunları sormayınız. Onlar öyle şeylerdir ki Allah bunlardan sizi affetmiş, sorumlu tutmamıştır. Malûm ki Allah gafûrdur, halîmdir. Birçok şeyleri affeder. Bunun için geçen geçti, Allah affetti, fakat bir daha böyle bir şey yapmayınız.

Anlaşılıyor ki bunlar, haber verilmesi ve açıklanması sahiplerini rezil edecek olan gizli sırlar veya sorulması edepsizlik ve terbiyesizlik olan münasebetsiz, faydasız veya mânâsız, şeyler kabilinden haberlere ilişik sorular, yahut derinleştirilmesi, güç yetiştirilemeyecek birtakım meşakkatli teklifleri gerektirecek duyulmamış, işitilmemiş şeylerle ilgili sorulardır. Mesela şu soru Allah kendisi gibi bir ilah yaratabilir mi? Bu soru çok basittir mantık olarak yanlıştır çünkü öncelikle yaratacağı ilah nasıl ilah olacak bir kere ilah hiç bir şeye muhtaç değildir. bu en başta yaratılmak açısından Allaha muhtaç. artı ilahın evveli ve ahiri olmaz Bu ise bir zamana bağlı olarak yaratılmış olacak varlığının başı olacak. evveli olanın ahiri de olur öyle değil mi. yani Allah hiç bir şey yokken vardı. Bu sebeple zaten ilah O(CC).Ama yok ben o olması muhtemel ilaha inanacam deniyorsa işte o zaman bu ayete muhatap olunur. yoksa öğrenme amacıyla sorulan hiç bir soru açık söylüyorum hiç bir soru insanı dinden çıkarmaz. İsrâiloğulları, peygamberlerine birtakım şeyler sorarlar, sonra tutmazlar, terkederler, yok olurlardı. Bundan dolayı müminler bu kâfirler gibi olmamalı, onların mesleğine sarılmamalı, aynı şekilde cahiliyye uydurması asılsız, çirkin şeylerden de vazgeçmelidirler. Mesela Peygamber Efendimiz(SAV) "Putları bırakıp Allaha inanın" buyurduğunda o dönemin müşrikleri biz atalarımızın dininden vaz geçecek değiliz diyorlardı. Kuran ise onlara "ya atalarınız yanlış bir yol seçtilerse" buyuruyor. Yani körü körüne bir yol tutulur mu . Cehennem ateşi dediğimz şey sanki bizim dışımızda olacak gibi zannediliyor. sonsuza kadar sürecek bir azap söz konusu ne kadarına dayanılır ki bir an ocaktaki ateşe elimizi tutalım ve kaç saniye dayanacağımıza bakalım ve bu işin şaka olmadığını anlayalım. aykırılık ve isyankarlık mezara kadar.

İlah nedir arkadaşlar; İlah gücü sonsuz olan kimseye uymak zorunda olmayan tek hakim, herşeye gücü yeten ve kimsenin tahakkümü altına girmeyen demektir. yani kimse onunla bilek güreşi yapamaz öyle değil mi?

şimdi baba tanrı: yani hepsinden güçlü tanrı . Oldumu siz ce? eğer baba tanrıya diğerlerinin gücü yetmiyorsa artık diğerlerinin tanrılığından bahsedilemez. o zaman her nesneye bir tanrı olayı. Aslında açık değil mi bir ilin sadece 1 valisi olur bir ülkenin bir cumhurbaşkanı. 2 tane olsaydı orada işler doğru yürümezdi. bir bölüğü bir bölük komutanı mı bir emriyle toplar yoksa yoksa her bölükte 100 tane yüzbaşı mı vardır.

Ayrıca, kocaman evren yaratılıyor onun içinde bir sistem var ediliyor. güneş sistemii dediğimiz sistem içinde küçük bir gezegen. Dünya. okyanus ta bir damla kadar küçük evrene göre. İçinde binlerce çeşit canlı ve koca güneş bir lamba ve soba gibi vazife görüyor tonlarca hidrojen helyuma dönüştürülerek. Yani büyük masraflar yapılmış. ve üzerinde hükmetme ruhsatı sadece insana verilmiş, bu kadar masraf kim için yapılmış yani. Allah bu masrafı insan için yaptı öyle olmasaydı ilk insanı Peygamber olarak gönderirmiydi. ve insanı başı boş bırakmamış ki 124 bin peygamberi tarihin değişik zamanlarında insanlara göndermiş ve bakın bunlar boşuna değil ve bunları sizin için ben yarattım. Beni tanıyın ve bu nimetlerden faydalanın hem bunlar sadece numune bunların gerçekleri daha mükemmelleri cenettedir Onları da sizin için var ettim diyor. ama sonsuz güce sahip yıldızları kum taneleri gibi idare eden Allah küçüklüğümüze rağmen bizi muhatap kabul edip bunca iltifatta bulunurken biz inkar üzere oluyorsak bunun neticesine katlanmak da bizim işimiz olacak artık buna da kimse itiraz edemez. Ve geçici dünya hayatında karşılığı olmayan bir ebedi yaşama duygusunu insana verilmiş. gerçekten de öyle görmek için göz var görecek binbir çeşit renk var. duymak için kulak var duyulacak binbir çeşit ses var. ne bileyim yemek için mide var yenilecek binbir çeşit meyve ve sebze. ama sonsuza kadar yaşama duygusunun karşılığı malesef burada yok. hangimiz ebediyyen sonsuza kadar huzurlu bir yaşama hayır diyebiliriz ki. içimizde bu varsa karşılığı da var ve burada olmadığına göre o ötede olacak sonsuz bir alemde.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Öncelikle hala yakaladığınız yerde öldürün olayı anlaşılmadıysa ben bir şey demiyorum, zazo sen anibale anlat arkadaşım.Ayetin sebebi nüzulünü, ve orada kastedilenlerin bütün kafirler olmadığını anlaşmayı sabote etmek isteyen gurup olduğunu.

Deme ya? İbni kesir diyorsun, bak ibni kesir bu hususta ne diyor:

Bu âyet nazil olunca Rasûlullah (s.a.) kendisiyle savaşanlara karşı savaşıyor, kendisiyle savaşmaktan kaçınanlardan da uzak duruyordu. Nihayet Berâe (Tevbe) sûresi nazil oldu. Abdurrahmân îbn Zeyd ibn Eşlem de böyle dedikten soma, bu âyetin Tevbe süresindeki: «Müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün.» (Tevbe, 5) âyeti tarafından neshedildigini söyler.

Neymiş bu tevbe 5? Bir de buna bakalım.

5 — Haram olan aylar çıkınca; artık müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün. Onları yakalayın ve hapsedin. Her gözetleme yerinde onları bekleyin. Eğer tevbe ederler; namaz kılar, zekât verirlerse; yollarını serbest bırakın. Muhakkak ki Allah Gafur'dur, Rahîm'dir.

İbni kesir ne demiş bu hususta:

Bu âyet-i kerîme; hakkında Dahhâk İbn Müzâhim'in : Muhakkak ki bu, Hz. Peygamber (s.a.) ile müşriklerden herhangi birisi arasında bulunan her andlaşmayı, konulmuş her müddeti neshetmiş, kaldırmıştır, dediği kılıç âyetidir. Avfî, bu âyet hakkında İbn Abbâs'tan rivayetle şöyle demiştir: Berâe'nin nazil olması ve haram ayların çıkmasından beri müşriklerden hiçbirisi için ne bir andlaşma ve ne de bir zimmet kalmamıştır. Bu âyet inmezden önce, müşriklerden kendi lehine bir andlaşma bulunanların süresi dört aydır. Bu süre, Berâe'nin ilân edildiği günden başlayıp Rebîül-Âhır ayının başından onuncu güne kadardır. Ali İbn Ebu Talha İse İbn Abbâs'ın bu âyet hakkında şöyle dediğini nakleder : Allah Teâlâ, kendileriyle andlaşma yapılmış olanlar eğer İslâm'a girmezlerse peygamberine, kılıcı koymasını (onlarla harbi, ilânı) emretmektedir. Kendileri lehine andlaşma yapılıp yemîn edilmiş kimselerin bunları bozmaları ise birinci şartı (dört ay süre tanınmasını) ortadan kaldırmaktadır. İbn Ebu Hatim der ki: Bize babamın... Ali îbn Ebu Tâlib'den rivayetine göre; o, şöyle demiştir: Hz. Peygamber (s.a.) dört kılıçla gönderilmiştir: Birincisi müşrik Araplar hakkındaki kılıçtır. Nitekim Allah Teâlâ: «Müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün.» buyurmuştur, îbn Ebu Hatim; bu hadîsi bu şekilde muhtasar olarak rivayet etmiştir. Ben öyle sanıyorum ki ikinci kılıç; Allah Teâlâ'nın : «Kitab verilmiş olanlardan Allah'a da, âhiret gününe de ftıanmayan, Allah ve Peygamberinin haram kıldığını haram saymayan ve hak din edinmeyenlerle —boyun eğip kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar— savaşın.» (Tevbe, 29) âyetinde zikredilmiş olan kitab ehli ile savaştır. Üçüncü kılıç, «Ey peygamber, kâfirler ve münafıklar ile cihâd et.» (Tevbe, 73) âyetinde zikredilen münafıklarla savaştır. Dördüncüsü ise Allah Teâlâ'nın : «Eğer mü'minlerden iki taife birbirleriyle dönüşürlerse, aralarını düzeltin. Şayet biri diğeri üzerine saldırırsa, o saldıranla Allah'ın buyruğuna dö-nünceye kadar savaşın...» (Hucurât, 9) âyetinde zikredilen âsîlerle savaştır.

Şimdi, kimmiş anlaşmayı bozan?

>>> Kim görmüş mervanın hayatını da yazık çocuklarından başka bir dünyası olmayan zavallı bir kadıncağızdı diyor? hım? SAklanmamış işte olay varsa anlatılıyor ibni kesir ve ibni hişam tarihçidir bu insanlar ve anlatıyorlar süt emme çağında çocukları olduğundan bahsedilmiyor, ve tarih kayıtlarında esmayı öldüren adama bir şey yapıldığı kaydı yok, sen düşünsene aşiretsin içerden birini öldürüyorsun ve sana kimse bunu neden yaptın demiyor.Lütfen at gözlüklerinden sıyrılalım artık.

İşte siz görmüşsünüz, bol bol yazmışsınız. Ne demişsiniz? Amanda peygambere, islama saldırıyordu. Yahu emzikli kadın saldırsa nasıl saldırır ki? Efenim, şiir okuyordu ya.. Ula muhammedde şiir okumuyor muydu? Şiir okuyor diye, kadını hemde gece yatağında memede bebesi varken kalleşçe öldürmek mi lazım?

Buyur, kendin yazdın işte, kadının kabahati şiir okumak. Yani, muhammedin takkesini düşürmek. Daha ne olacaktı ki?

Link to post
Sitelerde Paylaş

[quote name='Scarfalcon' date='04 November 2009 - 10:27 PM' timestamp='1257362873' post='510038'

Tabi sıcak evlerimiz de klavyeden yazmak kolay ; bu insanlar sırf iman ettiler diye, kızgın kumlara yatırılıp çöllerde bütün gün çıplak sürüldü, elleri ayakları develere bağlanıp ters istikametlere sürüldüğü için parçalanarak şehit edildi. vücutları kaynayan yağların içine sokuldu çıkarıldı, vücudu hasıra sarıldı ateşe verildi ve vucudundan çıkan suyla o ateş söndü(Zübeyr bin avvam). Sırf iman ettiler diye;

İslamda insanı tatmin etmeyen hiç bir soru yoktur her konunun akla uygun cevabı vardır ancak tarafsız olunmalı ve sadece ilgili konu düşünülmelidir.

Değerli Scar, öncelikle söyleyeyim ben tanrı, din vs.. insanlığa zarar verdiğini düşündüğüm inançlara saygı duymam. Ancak sana saygı ve sevgi duyarım çünkü yaşayan her canlıya saygım var, can taşıdığı için.

Muhammedin arkasını toplamaya çalışıyorsun ancak olmuyor, güneş balçıkla sıvanmıyor.

İri Allah bu dini savaşsız, kansız şekilde yaymak için başka formül bulamamış mı?

Sen buna cevap ver, başka fikir gelmemiş mi aklına. Bu kadar mı çalışıyor kafası?

Kendin demişsin ki; Din her soruya cevap verir, işte yalan buradan başlıyor ve önü alınmıyor. Hiçbir kişi ve kurum her soruya cevap veremez, bilim bile her soruya şu an cevap veremiyor. Ancak unutmamak gerekir ki, dünün bilinmeyenleri, bugünün bilinenleridir. Bugünün bilinmeyenleri de yarın bilimdeki ilerlemelerle bilinecektir.

Yine yukarıda iman edenlere yapılan işkenceleri yazmışsın. Bu bahsettğin insanlık dışı işkenceler size iman ettiğiniz için yapılmış, aynı işkenceler bize de iman etmediğimiz için yapılmayacak mı? Sanki cehennemde ki işkencelerin aynısı size yapılmış. Kendinize yapılınca kötü, cehennemde iman etmeyenlere yapılınca iyi, gördünmü tezatlığı, mantıksızlığı?

İşte böyle işinize geleni kabul ediyor, gelmeyeni inkar ediyorsunuz.

Allahın adaleti der durursunuz, sana adaletsizliklerden örnekler veriyorum hiç sesin çıkmıyor.

Bu dünyada çöp kadar adalet görmedim, inan bana bu allahınızın bok kadar bir adaletini görsem size hak vereceğim ama o kadarcık ta yok.

Mesela, iri Allahın yerinde ben olsaydım; Hani Enver Ören vardı ihlas finans, bu adam bir tv kanalı kurmuştu ve ekrana çıkardığı birkaç or.çocuğu sakallı hocaya kuran okutuyordu. Sakallı hocalar kuran okurken tam o sırada planlı olarak alt yazı geçiyor ve faizsiz, helal kazanç için ihlas finansa gelin yazıyordu. Böylece, kuran silahıyla ve Allahın vasıtasıyla 10 binlerce ailenin alın terini, emeğini yıllarını verdiği birikimlerini alıp Abd ye kaçtı. 10 binlerce ailenin rızkı bir kişinin olmuştu o kişi patronun oğlu Mücahit Ören di. Bu Ören ailesi soygundan sonra, or.çocuğu sakallı hocaların hissesine düşeni verdi, okunan kuranı bir daha ki soygunda açmak şartıyla kapattılar. Bütün bu olanlar senin taptığın iri Allahın gözlerinin önünde oldu. Olan kandırılmış Allah madurlarına olmuştu. Mücahit nedir, Allah için savaşan, Allah nedir, paradır. Savaş başarılmıştı. Şimdi soruyorum bu allahta hiç mi namus, şeref, onur yok. Bir tanrı bu kadar kahpe olabilir mi?

Nerede adalet, zaten olsa da iş işten geçti, mağdurların çoğu öldü, allahın adıyla soygunlar, katliamlar yapılıyor Allahtan ses çıkmıyor. Milyonlarca insanın, çocuğun hakkını birkaç kişi yiyorken, Allah mayışmış ses çıkarmıyor.

Sen 1400 yıl önceki, yontma taş kafalı Muhammedin katliamlarını aklayacağına, bunlara cevap ver.

Merak ediyorum Scar, acaba sonsuz hayat nasıl bir şey ola ki. Düşün ki, 325 trilyon yıl yaşıyorsun ve sana, daha bu başlangıç diyorlar, 680 katrilyon yıl daha yaşadığında ise daha sentrilyonlarca yıl yaşayacaksın diyorlar, kabus gibi

değil mi? Ben 30 yıl dayanamadım can taşımaya sen nelerden bahsediyorsun. Sonsuza kadar saksafoncu hurilerle yaşamayı düşlemek için; Ya zihinsel sorunlu olmak lazım, ya da Muhammet gibi sapık olmak lazım.. Ölüm ve yok olmak, her canlının hak ettiği bir mutlu sondur. Bu mutlu sonu, sonsuz yaşam sevdanız için gölgelemeyin...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Pardon Scar, yukarıda senden alıntı yaparken bir yanlışlık oldu ve kendi yazdıklarım

sen yazmışsın gibi görünüyor. Nasıl oldu bende anlamadım, herhalde allahın işidir. Neyse

yetkili arkadaşlar silerlerse sevinirim...

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Öncelikle hala yakaladığınız yerde öldürün olayı anlaşılmadıysa ben bir şey demiyorum, zazo sen anibale anlat arkadaşım.Ayetin sebebi nüzulünü, ve orada kastedilenlerin bütün kafirler olmadığını anlaşmayı sabote etmek isteyen gurup olduğunu.

Deme ya? İbni kesir diyorsun, bak ibni kesir bu hususta ne diyor:

Neymiş bu tevbe 5? Bir de buna bakalım.

5 — Haram olan aylar çıkınca; artık müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün. Onları yakalayın ve hapsedin. Her gözetleme yerinde onları bekleyin. Eğer tevbe ederler; namaz kılar, zekât verirlerse; yollarını serbest bırakın. Muhakkak ki Allah Gafur'dur, Rahîm'dir.

İbni kesir ne demiş bu hususta:

Şimdi, kimmiş anlaşmayı bozan?

>>> Kim görmüş mervanın hayatını da yazık çocuklarından başka bir dünyası olmayan zavallı bir kadıncağızdı diyor? hım? SAklanmamış işte olay varsa anlatılıyor ibni kesir ve ibni hişam tarihçidir bu insanlar ve anlatıyorlar süt emme çağında çocukları olduğundan bahsedilmiyor, ve tarih kayıtlarında esmayı öldüren adama bir şey yapıldığı kaydı yok, sen düşünsene aşiretsin içerden birini öldürüyorsun ve sana kimse bunu neden yaptın demiyor.Lütfen at gözlüklerinden sıyrılalım artık.

İşte siz görmüşsünüz, bol bol yazmışsınız. Ne demişsiniz? Amanda peygambere, islama saldırıyordu. Yahu emzikli kadın saldırsa nasıl saldırır ki? Efenim, şiir okuyordu ya.. Ula muhammedde şiir okumuyor muydu? Şiir okuyor diye, kadını hemde gece yatağında memede bebesi varken kalleşçe öldürmek mi lazım?

Buyur, kendin yazdın işte, kadının kabahati şiir okumak. Yani, muhammedin takkesini düşürmek. Daha ne olacaktı ki?

Demek ibni kesiri kabul ediyorsun bak o bu duruma nasıl gelindiğini nasıl anlatıyor ibni kesiri yanlış anlıyorsun;

"Halbuki Kureyş onlara yıllar boyu düşmanca davranmış, vatanlarını ter-ke mecbur kalacak derecede işkence yapmış, Habeşistan'a göçmelerinden sonra da Necaşi'ye bir heyet göndererek onlara sığınma hakkını tanımamasını ve kendilerineteslimini istemişlerdi. Bu isteğin Bedir harbinden sonra bir defa daha tekrarlandığırivayeti de vardır.

"İbn Kesir İsmail b. Amr, el-Bidâye ve'n-Nihaye, Beyrut, 1966, C. 3/76"

Şimdi burada zaten birbirine düşman topluluk var, arada anlaşma var ama bozulacağı yönünde bir istihbarat bilgisi var ki bunu da ibni kesirde bulabilirsin, el bidaye ven ni,haye de araştırmacısın. Bu hazır olmayı gerektiren bir ayet ve İlamın var olma yok olma döneminde , "Sakarya Meydan Savaşı" gibi bir durum söz konusu şimdi zaten barış zamanında bu insanlar daha çok İslama giriyorken bedirden sonra böyle bir eylem içine girermiydi Efendimiz(SAV). YAni hayberin sonucunu yzmıştım. Dönün öbür yanağınıza da vursunlar mı denmeli, Burada bir ultimatom var, aynı teröristlere verilen gibi, Sen yok beni de öldürürler diyorsan benim diyecekk bir şeyim yok. dar düşünceler dar yorumlar.

İbni kesir bint mervanın çocuğu vardı demiyo, saklayacaksa bu olayı saklar çocuk kısmını mı saklayacak sadece? esmayı öldüren adamın kabilenin içinde serbest gezdiğinden ve başına bir şey gelmediğinden bahsediyor, evvelkini kabul ediyoırsan bunu da kabul edeceksin hiç kusura bakma. Bu kadın sadece şiir yazmıyor o dönemde en güçlü silah ve organize etme yöntemi şiir ve belagat kadın bu yöntemi kullanıyor ve okudysan kabile isimlerini sayıp savaşa kışkırtıyor, Peki o ölmeseydi de çıkacak muhtemel savaşta müslüman çocuklarımı ölseydi?

HEm masum kadın öldürmek olsa mesela; o dönemde zaten şiir revaçtaydı Peygamberimizin(SAV) her şiir yazan insanı öldürmesi gerekirdi bu mantıkla, halbuki bak takdir ettiğin ibni kesire...

Zazo her iletinde başka bir vukuatı yazıyorsun ben aslında bu işin mantığını yazdım sana, olaylar üzerinde değil, anlayışlar ve prensipler üzerinde konuşmak lazım yoksa vakit kaybı. Allah insanları bu dünyaya imtihan için gönderdi. bunca masrafı renkleri sesleri ve nimetleri sırf "Bakın bunlar cennettekilerin nümüneleri bunların gerçek ve asılklar cennette, rızamı kazanacak işler yapın "kazanın" buyurmakta ve bundan sadece İslamla değil daha ilk insan olan Hz. Ademle başlayan zincirde bahsetmektedir. İşte bundan dolayı incil ve tevratta mantık olarak ortak şeyler mevcut. Ayette ne diyor"Sizden öncekilere farz kılındığı gibi sizede belli vakitlerde Oruç farz kılındı. Şimdi hristiyanlarda tutuyor musevilerde. Bu Allahın değişmez olarak istediği bir ibadet demekki. İşte bu imtihan sebebiyle ilim yolunu bırakanlar geride kalır müslüman da olsa müşrik de. Allah o yüzden torpil geçmemektedir. Çalışan batıysa batı ilerler, doğuysa doğu.Öteki türlü imtihan sırrı kaşlkardı ortadan ve insanın yaratılma açacı ortadan kalkardı. Zaten melekler yeterince ibadet ediyordu Allaha. Onlara cennet gibi bir ücret verdikten sonra burada çektikleri mırın kırınların lafımı olur çoğumuz üç kuruşa çalışıyoruz, O yazdığın insanlar yaptıklarının karşılığını görecekler cehennem sırf kafir için yok ki! vErdiğimiz emeğe aldığımız paraya bak. Ancak ne çekersen çek süresini anlamaya çalıştığımız ama kavrayamadığımız sonsuz bir saadet için çok mu bedel ödenmiş olur?

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Şimdi burada zaten birbirine düşman topluluk var, arada anlaşma var ama bozulacağı yönünde bir istihbarat bilgisi var ki bunu da ibni kesirde bulabilirsin,

Evet, bir bilgi biglisi varmış. Peki anlaşmayı bozan var mı? Anlaşmayı bozan muhammed. Neymiş efenim, müşrikler anlaşmayı bozacakmış. Ama bozmamışlar, o halde, kim oluyor anlaşmayı bozan?

>>> Burada bir ultimatom var, aynı teröristlere verilen gibi, Sen yok beni de öldürürler diyorsan benim diyecekk bir şeyim yok. dar düşünceler dar yorumlar.

Evet, bir ultimatom var. Biti kanlanan ve kureyşen daha güçlü olan muhammedin, onların işini bitirme ultimatomu. Yorumlarının ne kadar dar, ne kadar sığ olduğuna bir bak kendin..

>>> Bu kadın sadece şiir yazmıyor o dönemde en güçlü silah ve organize etme yöntemi şiir ve belagat kadın bu yöntemi kullanıyor ve okudysan kabile isimlerini sayıp savaşa kışkırtıyor, Peki o ölmeseydi de çıkacak muhtemel savaşta müslüman çocuklarımı ölseydi?

Muhammed ne yapıyordu peki? Onun yaptığı farklı bir halt var mıydı? Bu kadının kışkırtmasına gelip yapılmış bir şey var mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Muhakkak O (Kur'an), şerefli bir elçinin getirdiği bir sözdür" (Tekvir, 19)

Bu ayet açıkça Kur'an'ın insan sözü olduğunu söylüyor. Şimdi bazıları, burada "elçi" kelimesine vurgu yapacak. Böyle bir vurgu yapılabilir, ancak bu yeterli olmayacaktır. Değil mi ki Kur'an Tanrı sözüdür, o halde Tanrı bu sözü bir elçinin sözü olarak yazdırmaz! Dolaysız olarak "Benim sözüm" der! Demez mi? Demez, derseniz...

Getirdiği söz diyor. elçinin sözü demiyor. Ayrıntıya dikkat edelim lütfen.

tarihinde HARUNN tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Getirdiği söz diyor. elçinin sözü demiyor. Ayrıntıya dikkat edelim lütfen.

Ayette getirdiği diye bir şey yok:

إِنَّهُ لَقَوْلُ رَسُولٍ كَرِيمٍ

İnnehu - le kavlu - resûlin - kerîm

Muhakkak ki - kavlidir/sözüdür - elçinin - kerim olan, kudretli olan.

Nerde burda "getirmek, getirdiği vs." ?

Daha kuranı bilmiyorsunuz, birde terane okuyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bak ben sana bir şey anlatayım..

Esma Bint Mervan kimdir bilir misin? Hikayesini gel sana öğreteyim.

Esma bint Mervan, Umayya b. Zeyd kabilesinden 5 çocuklu şair bir kadındır. Muhammed efendi bu kadının söylediklerini duyar duymaz "Beni Mervan'ın kızından kim kurtaracak?" diyor. Hicretin on dukuzuncu ayında, ramazan ayının bitimine beş geçe kalmış iken, İbni Zayd'dan olma Esma b. Marvan'a karşı sariyyah (saldırı) gerçekleşti.

Bir gece gizlice evine giren Adıy El Hatmı, beş çoçuğunun Mervan'ın etrafında uyuduğunu gördü, koynunda meme verdiği bir bebeğide vardı, El Hatmı bebeği kenara iterek, sırtından çıkardığı kılıcını sapladı. Bundan sonra peygamber ile sabah namazını kıldı. Allah'ın elçısı ''Mervan'ı öldürdün mü?'' diye sordu. O'da "evet" dedi. El Hatmi koynunda bebeği olan bir kadını öldürdüğü için kendisine bir günah olup olmadığını sordu, Allah'ın elçisi ''O kadın için iki keçi bile toslaşmaz '' dedi.

Peki bir kadını bebesini emzirirken öldürten muhammed, bu kadarla kalır mı?

Ebu Afak, Ubayda kabilesinden biriydi. Allah'ın elçisinin "El-Harit B. Suveyd B. Samit" adlı kişiyi öldürmesini hazmedemiyor ve eline aldığı kalem ile şiir yazarak hoşnutsuzluğunu su sözlerle dile getiriyordu;

Uzun yıllar yaşadım

Ama Kayla Oğulları gibi

Bir araya geldiklerinde

Üstlendikleri şeyi yapma ve müttefikleri konusunda

Onlardan daha sadık olan,

Dağları deviren ve hiç bir zaman boyun eğmeyen

Bir topluluk ya da halk grubu görmedim

Onlara gelen bir atlı onları

Her konu hakkında

"Haram" ve "Mübah" diyerek ikiye ayırmıştır

Yücelik ve krallığa inansaydınız

Tubba'yı izlerdiniz (Tubba, eskiden Arap topraklarını işgal etmiş Yemenli bir hükümdar).

Bunu duyan muhammed, onun üzerine de, Salim bin umayr'ı salmıştır. Cinayeti işlemeyi şerefli bir iş gibi üzerine alan Salim b. Umayyr, gece karanlığında Ebu Afak 'ın evine giderek sanki onu dostça ziyaret ediyormuş gibi görünmüş, ve kendisini ağırlamak için kapıyı açan ihtiyarcığı oracıkta kılıçla yere sermiştir.

Şimdi sen dersin ki, amanda tehdit falan filan. Bu adamın 120 yaşında, elinde değnekle gezen bir ihtiyar yahudi olduğunu söylemişmiydik? Ve bu şiiride, "El-Harit Bin Suveyd Bin Samit"i muhammedin kalleşçe öldürmesi yüzünden yazdığını eklemiş miydik?

len bu hikayenin kaynağı nerde???

millet daha Muhammedin yaşadığını ispat edemiyor sen bir de masal söylemişsin üstüne

kaynak göster kaynak

Link to post
Sitelerde Paylaş
İnnehu - le kavlu - resûlin - kerîm

Muhakkak ki - kavlidir/sözüdür - elçinin - kerim olan, kudretli olan.

Nerde burda "getirmek, getirdiği vs." ?

Daha kuranı bilmiyorsunuz, birde terane okuyorsunuz.

Kuran nerede burada?

Söz demek Kuran demek mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> her söylenen masala gerzekçe inanıp zartlamak mı lazım? kanıtın var mı kanıt

Muhammedin var olduğunu anlatan tüm kaynaklara bakabilirsin. Eğer onları kabul etmiyorsan, muhammette yaşamamıştır.

>>> Kuran nerede burada? Söz demek Kuran demek mi?

Söz demek, söz demek zaten. Ayette kuran da demiyor, ben diyor dedim mi, peki ne diyor? "inne-hu" yani "muhakkak bu", yani, bu sözler.. Ayette, bu sözlerin kudretli bir elçinin sözü olduğunu söylüyor. Demekki o sözün sahibi, kudretli elçinin sözü, yani kuran onun sözü..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Söz demek, söz demek zaten. Ayette kuran da demiyor, ben diyor dedim mi, peki ne diyor? "inne-hu" yani "muhakkak bu", yani, bu sözler.. Ayette, bu sözlerin kudretli bir elçinin sözü olduğunu söylüyor. Demekki o sözün sahibi, kudretli elçinin sözü, yani kuran onun sözü..

eyferin,ne kuranı kuran inmemiş ki, daha 29.suredeyiz böyle anlayalım.

>>> her söylenen masala gerzekçe inanıp zartlamak mı lazım? kanıtın var mı kanıt

Muhammedin var olduğunu anlatan tüm kaynaklara bakabilirsin. Eğer onları kabul etmiyorsan, muhammette yaşamamıştır.

utanmıyormusun uydurulmuş hikayeler anlatmaya koskoca bilimademisin

ikimiz de biliyoruz ki anlattığın koca bir yalan ve sırf kin ve nefretin yüzünden onu doğruymuş gibi yutturmaya çalışıyorsun,len olum çürük tahtadan bina olur mu?

o hikayeye dair kanıtın varsa ortaya koy,yoksa 'abiler ayıp ettim yalan yazdım yannış yazdım özrümü kabul edin' de

git şurda bi yerde iki saat tekayak üstünde dur

Link to post
Sitelerde Paylaş
Muhammedin var olduğunu anlatan tüm kaynaklara bakabilirsin. Eğer onları kabul etmiyorsan, muhammette yaşamamıştır.

anibalcıım,o kaynakların adını sayfasını rica edelim,bilirsin bilimadamları kaynak göstermekle mükelleftir

hangi kitap hangi sayfa dadır bu anlattığın olay

bekletme beni

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...