Jump to content

Recommended Posts

>>> Bazı insanlar gerçeğe değil inanmak istediğine inanıyor hepsi bu.

Evet, hepsi bu, sizde gerçeğe değil, inanmak istediğinize inanıyorsunuz, hepsi o kadar.

>>> Aynı bütün aleme meydan okuyan " Tüm yardımcılarınızı toplayın ve on süresini yazın." ayetine o dönemde nasıl cevap verilemediyse ve 10 mu hıh! al 20 süre demek gibi kolay! bir yol varken bunu yapamadılarsa..

Yaptılar, ama muhammedde onları öldürttü, hepsi bu işte. Sen olsan, kellen kesileceğini bile bile yapar mıydın?

>>> ÇAmurun içine istediğimiz kadar amino asit dökelim bunlar bir arayta gelip protein oluşturamazlar. Hacettepe Ünv. Biyoloji Bölüm Başkanı Ali demirsoy bile kalıtım ve evrim kitabında stokrom c aminoasitinin kendi kendine oluşma ihtimalini bir maymunun daktilonun hiçbir tuşuna yanlış basmadan insanlık tarihini yazması kadar imkansızdır görüyor,bu sabitken organların ve sistemlerin oluşumunu öyle oldu böyle oldu

Evet, işte o yüzden zaten bizde bunun nasıl olduğuna bakıyoruz. Protein böyle ortaya çıkmaz. Ama şöyle ortaya çıkar mesela kolayca:

Amino asit -> Peptit -> Polipeptit -> RNA -> Ribozom -> DNA -> Protein..

Bu işler öyle hokus pokusla olmuyor. Sizin masal tanrınızla ise hiç olmuyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 163
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

>>> Bazı insanlar gerçeğe değil inanmak istediğine inanıyor hepsi bu.

Evet, hepsi bu, sizde gerçeğe değil, inanmak istediğinize inanıyorsunuz, hepsi o kadar.

>>> Aynı bütün aleme meydan okuyan " Tüm yardımcılarınızı toplayın ve on süresini yazın." ayetine o dönemde nasıl cevap verilemediyse ve 10 mu hıh! al 20 süre demek gibi kolay! bir yol varken bunu yapamadılarsa..

Yaptılar, ama muhammedde onları öldürttü, hepsi bu işte. Sen olsan, kellen kesileceğini bile bile yapar mıydın?

>>> ÇAmurun içine istediğimiz kadar amino asit dökelim bunlar bir arayta gelip protein oluşturamazlar. Hacettepe Ünv. Biyoloji Bölüm Başkanı Ali demirsoy bile kalıtım ve evrim kitabında stokrom c aminoasitinin kendi kendine oluşma ihtimalini bir maymunun daktilonun hiçbir tuşuna yanlış basmadan insanlık tarihini yazması kadar imkansızdır görüyor,bu sabitken organların ve sistemlerin oluşumunu öyle oldu böyle oldu

Evet, işte o yüzden zaten bizde bunun nasıl olduğuna bakıyoruz. Protein böyle ortaya çıkmaz. Ama şöyle ortaya çıkar mesela kolayca:

Amino asit -> Peptit -> Polipeptit -> RNA -> Ribozom -> DNA -> Protein..

Bu işler öyle hokus pokusla olmuyor. Sizin masal tanrınızla ise hiç olmuyor.

Kuranın karşısına aynısını misliini yazdılar da Efendimiz(SAV) öldürttü mü? Kimmiş o Allah aşkına söyle kim o yazan ama Peygamberimiz(AS) tarafından öldürülen kim;? Bu aralar sana sürekli kaynak göster link ver deniliyor senden tık çıkmıyor farkındasın değil mi? ;Demekki atmasyon yoğunlaştı.Ayrıca öldürülme korkusu yok yazsana yarına kadar bir sure. saçma cevap denemelerini bırak somut bir şey yaz.

Amino asit -> Peptit -> Polipeptit -> RNA -> Ribozom -> DNA -> Protein..

Sen yazdığım örneği anladığına eminmisin? amino asitin oluşma ihtimali üzerinde bir örnek o maymunun daktiloda kusursuz yazma örneği. Sen bana bunun ötesinde peptit rna dna diyorsun, çamur içinde dna oluşur mu? Aklını at kurtul yoksa akıllıyım diye gezme aklı olanları da utandırma. NAsrettin hoca için timur buna 100 sopa vurun dediğinde "oğlum hakatret ettim diye bu yapılır mı sen ya hiç sopa yemedin yada saymayı bilmiyorsun diyor. Sen de hiç rna görmedin herhalde, polipeptid oluşur bilmem ne oluşur bir şekilde rna oluşur sonra dna dan çıkan şifrelere göre rna da protein sentezi yapılır adenin karşısına timin guanin karşısına stozi yerleşir. Bu zincirde bir sorun olursda bir enzim gelir ve oluşan halkayı yok eder. böylece ağaç çekirdeğindeki gibi insan çekirdeği oluşur diyorsan çamurun içinde bir de buna bilimsel diyorsan az öncekini dikkate al derim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anibal tek yaptığın küfür itham ve yaftalama,muhammed pedofil diyemeyiz,pedofil olsa hep çocuklara takılırdı,oysa her yaştan karısı var,kadın düşkünü diyebiliriz ama.

yani adama sapık,pedofil diyerek beş çocuklu kadını öldürttü hikayeleri uydurarak, müslümanları ikna edeceğini mi sanıyorsun daha beter kemikleştirirsin

muhammed yaşamış yaşamamış neyime ortada islam dini var,sen ateist falan değilsin tepkisini muhammede yansıtan asosyal bir tipsin sanki

Sorgun, dostum nasıl böyle bir şey diyebilirsin, kadın düşkünü falan;

Hz. Peygamber henüz 25 yaşındayken kendisinden 15 yaş büyük olan Hz. Hatice (40 yaş) ile evlenmişken. Yaklaşık 25 yıllık gençlik döneminin tümünü tek hanımla geçirmişken. Bu arada Mekkeliler Peygamberimize, İslam’ı tebliği bırakma karşılığında tekliflerle gelirken para, liderlik, makamın yanında genç ve güzel kızlarını da eş olarak teklif etmelerine karşılık Peygamberimiz bunun karşılığında "Güneşi sağ elime, ayı sol elime verseniz bile ben bu davadan -İslam’dan- vazgeçmem. Ya başarırım ya da canımı seve seve veririm. Teklifleriniz size kalsın" buyurmuşken. Peygamberimiz, eşi Hatice vefat ettikten sonra dul bir kadın olan 55 yaşındaki Hz. Sevde ile evlenmişken. Peygamberimizin o dönemde yaşı 52 civarındaydı. 25 yaşından 52 yaşına kadar sadece bir kadınla evliydi ve 52 sin de de 55 yaşındaki dul bayanla evleniyordu. Şimdi hal böyleyken bu duygunun en yoğun yaşanılan gençlik dönemlerinde hiçbir yüzkızartıcı durumuna şahit olunmayan Efendimize(AS) nasıl kadınlara düşkündü denebilir.

Peygamberimizin çok evlilikleri Medine dönemine rastlar. 53-63 yaşları arasındaki döneme. Bu dönemde aldığı bütün eşler -Hz. Aişe hariç- dul ve çok çocuklu kadınlardır. Hazreti Aişe de daha önce bir başka erkekle nişanlanmıştı yani evlilik çağındaydı. Daha sora oğlunun evliliğini oğlanın babası engellemişti Öyle 6-9 yaşında falan değil, MAntıklı olmak lazım islamı ilk kabul edenlerden biri değil mi? evet demekk ki en az 4-5 yaşındaydı Müslüman olduğunda. Nerede evlendiler medineye göç edildiğinde; kaç yıl yaşandı mekke de 13 sene ekle 4 sene 17 medinede 7 ay sonra evlenildi al sana 18. Ayrıca o dönemde böyle bir şeyin kritiğini kimse yapmıyor ne ebu cehil ne de herşeyi fırsata çevirmeye çalışan ubey ibni selül gık demiyorlar..Örnekleme sadedinde bir kısmının yaşını belirtelim: Hz. Zeynep B. Huzeyme, dul ve 60 yaşındadır, iki yıl sonra vefat eder. Ümmi Seleme, yaşı 65 civarında, dört çocuklu.Ümmi Habibe, 55 yaşında.

Bu evlilikler, cinsel taleplerle olan evlilikler değil, siyasi, insani ve coğrafi şartların oluşturduğu stratejik evliliklerdir. Zira Peygamberimiz, cinsel ihtiyacın daha güçlü olduğu 25-53 yaşları arasında tek ve yaşlı bir kadınla evli kalmıştır.

Eğer istese bu dönemde genç birçok kadın alabilirdi. Daha sonraki yaşlarda yaptığı evliliklerde genç hanımlar yerine daha çok dul, yaşlı ve çocuklu kadınlar almıştır. Nitekim bir Yahudi liderin kızını alınca koca bir kabile İslam’a girmiş ve sulh imzalanmıştır.

Peygamberimizin arkadaşlarına, dul ve çok çocuklu kadınlarla evliliği teşvik ettiğini biliyoruz. Zira o dönemde ekonomik imkánı olmayan birçok kadın gayri meşru şartların kurbanı olabiliyordu. Nitekim Mümtehine Suresi’nin 12. ayetinde de belirtildiği gibi, Peygamberimiz kendisinden biat alan Medine kadınlarından özellikle "zina etmemek, çocukları öldürmemek" üzerine söz alıyordu. Demek ki böyle bir problem ve sıkıntı vardı. Bu nedenle de koruma amaçlı çok evliliğe sıcak baktı.

Peygamberimiz, evlilikleriyle Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’le akrabalık bağı kurdu, bu vesileyle de Hz. Ali ile kızı Hz. Fatıma’yı evlendirdi. O dönemlerde evlilik, sıcak ilişki kurmanın en güçlü yoluydu.

Medineli erkekler, günlerinin en az 18 saatini Peygamberimizle paylaşır, dinlerini kendisinden bire bir öğrenirlerdi. Kadınlar bu konuda o çağdaki iletişim araçlarının yokluğu da düşünülecek olursa şanssızlardı. Bütün bilgileri kulaktan dolmaydı. İşte bu bağlamda Peygamberimizin eşleri, o dönemde kadınlar için birer öğretmenlik vazifesini yüklendiler.

Kadınlarla ilgili özel fıkhın tümünü kadın sahabilerin rivayetine dayandırırız. Hz. Ayşe bu konuda 2210 hadisle başı çeker. Peygamberimizin bazı eşleri, yetim kızların, düşkün ailelerin koruyucusu oldular. Bir kısmı yün örerek ailelerine katkıda bulundu. Hz. Aişe’nin Cemel olayından sonra 70 kadını himayesine alıp yetiştirdiğini biliyoruz. Hz. Aişe’nin öğrencileri müçtehit imamların öğretmeni olmuşlardır.

Evliliği sınırlayan ayet gelince Hz. Peygamber hanımlarının bir kısmından uzaklaştı. ( KEndisi yazsa neden sınırlama getirsin?)Karı-koca irtibatını kesti ama boşanmadı. Zira O’nun eşleri müminlerin anneleri sayıldığı için (Ahzab Suresi, 6, 53) başkasıyla evlenemezlerdi. Onları ortada bırakamazdı. Onların bakımlarını Hz. Peygamber hayatının sonuna kadar yüklenmeye devam etti. O ayetten sonra asla bir daha evlenmedi. Müslüman bir kişi defalarca boşanıp evlenebilme imkánına sahip olsa da bu seçenek Peygamberimize verilmemiştir. (Ahzab, 52)

Anlattıklarımla Peygamberimizi savunmayı hedeflemiyorum. Zira O’nun böyle bir savunmaya ihtiyacı yok. Ancak çok evliliğin tarihi şartları içerisinde ve Peygamberlik vazifesinin bir gereği olarak değerlendirilmesinin gerektiğini anlatmak istedim. Allaha emanet...

Link to post
Sitelerde Paylaş

bakın,bu ilahi kelam,gerçekten soylu bir elçinin vahyedilmiş sözüdür.(19)

muhammed esed meali de bu şekilde..

Allah'ın kuluyla iletişimi yani cibril melekesiyle vahyetmesi ve peygamberin farkındalığıdır burada anlatılmak istenen.

kanatlı ruhani varlıklar yok yani messenger olarak peygambere aracılık yapan.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> bütün bunlar senin hikayenin uyduruk olmadığını kanıtlamaz,boşa çırpınma

Ya, çok doğru söylüyorsun. Biz bilirdik müslümanlaırn yalancı olduğunu da, bu kadarını da ummazdık. Uyanamamışız, insanlık hali işte n'aparsın?

>>> islamın martaval olduğunu biliyorsun ama anlattığın hikayenin martaval olduğunu bilmiyorsun öyle mi?

Bir martaval olan islamın hayali kahramanı olan muhammedin hayatına dari teranelerinde yalan olduğunu gösteren sana müteşekkiriz sorgun. Herkese doğru yolu gösterip, muho denen pedofil bedevinin hiç yaşamadığını göstermen iyi oldu.

Zira, bir insan olarak, hemde türlerin sınıflandırılması ihtisası yapmış biri olarak, muhammed gibi sapkın ötesi bir sapıkla aynı tür olarak var olmaktan esef ve utanç duyuyordum. Muhammed'in yaşamamış olduğunu öğrendim ki, artık başım dik gezebilirim kainatta..

benim kitabım yalanı katiyen men eder. ama senin kitabın canlının bir parçası olarak ve evrimin bir gizemi olarak görür.sakın ama sakın kendinle bir müslümanı kıyaslayacak kadar alçalma.sen üstün türsün dünyanın tüm her şeyinden sorumlusun. cinayetlerden, savaşlardan, tecavüzlerden, işkencelerden hep sen sorumlusun. sakın kalkıp ta tanrıyı suçlayım deme zaten olmayan var olduğunu inkar ettiğin bir şeyi suçlayamazsın. geriye sen ve geçiş aşamasındaki türler ve canlılar kalıyor. ve bunlara hükmeden evrimin.suçla ama atomu seni varedeni, suçla seni lanet olası zeka verip bu kılığa sokanı, suçla sena evrimleştirip bu zekayla bu kadar kötülüğe teşvik ve sevk edeni.ama inanmadığın , görmediğin, varlığını inkar ettiğin bir yaratıcıyı suçlama. sadece kendini ve kahrolası seni her türlü pisliğe ve kötülüğe sevk eden zekanı , aklını ve fikrini suçla.bütün bu kötülüklerin kaynağı sensin.sen ve tüm alt türler, ara türler, ve üst türlerin.istediğin kadar evrimleş , istediğin kılığa gir ama bu pislikleri ve kötülükleri yapmaya devam edeceksin.senin içinde zerre kadar evrime uğramayan eski geçmişinden bir parça kalacak ve o parça sen ve tüm canlı türlerin ytok olana kadar içinde bir yerde hapsedilmiş duracak.

utanmadan birde kalkıp müslümanları suçluyorsun. madem ki bizide atom ve evrim oluşturdu o zamn bu dünyadaki pisliklerin sorumlusunu göster.aynı tür değilmiyiz.sırf bir yaratıcıya inanmamız bir ınsanın peşinden koşmamız , onun yolundan gitmemiz evrimi, atomu yok mu edecek. yoksa evrimleşmemizi mi durdurack. peki sizin korkunuzne.eğer bizi evrim yarattıysa ve her saniye dahi evrimleşiyorsak, inandığımız islam dini bizim evrimimizimi yavaşlatacak yoksa kainatı ve atomumu yok edecek.

esas yalancı kim.sizin korkunuz boşu boşuna, eğer evrim gerçekse ve bizi atom yarrattıysa benim kaybedecek hiç bir şeyim yok. zamanım doldumu yok olup giderim benim için hiç bir sıkıntı olmaz.

peki senin için tam tersini düşünürsek gerçekten yaratıcı var olma ihtimali varsa ve zamanın geldikten sonra yok olmayı değil , yeni bir yaşama başlama fırsatın varsa.

o zaman sen yalancı olursun ve sakın ama sakın var olmuş yaşamış bir kişi hakında kendi zekan, kendi aklın ve fikrinle yorum yapma.

aynısını yaratıcı için yaptın yok deyip kestirip attın, şimdi gene aynı hataya yapıyorsun.adamın mezarı bilem belli.yazdığı mektuplar, görüştüğü kişiler kısaca herşey.

bir tek sen kendini akıllı sanıyorsun galiba.karşındaki insanları keriz yerine koymayı , enayi budala yerine koyma cesaretini nereden buluyorsun.

ama benim senin hakkında düşüncem sadece şu olabilir sen insanlık evrimini çoktan tammlamışsın ve şu an sende insanlık adına zerre kadar birşey yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
... Bazı insanlar gerçeğe değil inanmak istediğine inanıyor hepsi bu.

Hadi canım ordan! Amma da abarttın ha! "Bazı insanlar gerçeğe değil inanmak istediğine inanıyor" da ne demek?

Yani bu dünya üzerinde hakikaten aklı, bilimi bir kenara koyup, kendilerini kötü yola sevkettiğini iddia ettikleri bir şeytana ve ona dahi sözünü geçiremeyen ve yine kendilerini sonsuza kadar şu veya bu şekilde yaşatacak bir tanrıya, bu tanrının dünyada yaptıkları işlere göre kullarına tahsis ettiği cennet-cehennem gibi deli saçmalarına, cinlere, ruhlara inanıyor yani, öyle mi? Üstelik bunlara da, pedofili hastası bir seks düşkününün sözlerine dayanarak inanıyor, ha?

Vay angut aleyhisselamlar, vay! Vay şebekallahülazimler, vay! Vay gözü dönmüş insan kasapları, vay! Vay şarap ırmakları, bakire kızlar ve civan oğlanların hasretiyle yanıp tutuşan seksomanyaklar, vay!

Aman kardeş, sen sen ol, böylelerinden uzak dur. Bunlar tıpkı etçil çiçekler gibidirler ha. Sen menzile (Menzil'e mi?)girene kadar kokularıyla, renkleriyle, salınımlarıyla seni cezbederler; sonra Müslüm Gündüzlerin, Hüzeyin Üzmezlerin koynunda bulursun kendini, mazallah!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hadi canım ordan! Amma da abarttın ha! "Bazı insanlar gerçeğe değil inanmak istediğine inanıyor" da ne demek?

Yani bu dünya üzerinde hakikaten aklı, bilimi bir kenara koyup, kendilerini kötü yola sevkettiğini iddia ettikleri bir şeytana ve ona dahi sözünü geçiremeyen ve yine kendilerini sonsuza kadar şu veya bu şekilde yaşatacak bir tanrıya, bu tanrının dünyada yaptıkları işlere göre kullarına tahsis ettiği cennet-cehennem gibi deli saçmalarına, cinlere, ruhlara inanıyor yani, öyle mi? Üstelik bunlara da, pedofili hastası bir seks düşkününün sözlerine dayanarak inanıyor, ha?

Vay angut aleyhisselamlar, vay! Vay şebekallahülazimler, vay! Vay gözü dönmüş insan kasapları, vay! Vay şarap ırmakları, bakire kızlar ve civan oğlanların hasretiyle yanıp tutuşan seksomanyaklar, vay!

Aman kardeş, sen sen ol, böylelerinden uzak dur. Bunlar tıpkı etçil çiçekler gibidirler ha. Sen menzile (Menzil'e mi?)girene kadar kokularıyla, renkleriyle, salınımlarıyla seni cezbederler; sonra Müslüm Gündüzlerin, Hüzeyin Üzmezlerin koynunda bulursun kendini, mazallah!

insanı, insanlığı yönlendiren muhammedi ve onu yolunda giden menzili hepsi atomun, evrimin bir parçasıysa o zaman vaktini boşuna heba etme

ama eğer ki bunların gittiği yol,savunduğu gerçek ve hakikat ise o zaman vaktini bunlarla harca derim.

en büyük korku insanın gerçeklerden korkmasıdır. çünkü yalanlar gerçek değildir.

YA TANRI VARSA.

yoksa tanrı zaten yalan olur.ben ne kaybederim veya ne kazanırım.hiç sadece zamanımı heba ederim.ama sen hayatını heba edersin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> utanmadan birde kalkıp müslümanları suçluyorsun. madem ki bizide atom ve evrim oluşturdu o zamn bu dünyadaki pisliklerin sorumlusunu göster.

kim olacak? Senin din deidğin, başta islam olmak pislik ve rezillikler.

Git bir talkan katlimaı neymiş mesela bir oku bakalım.. Ondan sonra..

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> YA TANRI VARSA.

Var tabi, olmaz mı, tanıştırayım sizi kendileriyle:

180px-Priapos.jpg

Şimdi derhal önünde secde edin bu yüce tanrının, arkanıza geçmek isterse de her tür kolaylığı sağlayın. yoksa sizi alıp şuna yedirir:

Bak işte tanrı dediğin böyle olur. Yiğidin malı meydandadır. Müslümanların

allahının malı neden meydanda değil acaba. Yoksa malına güvenmiyor mu?

Ayrıca küçük bir bilgi vermek gerekirse,

Bu bereket tanrısının cinsel organının kültürel

evrimi bizim müslüman toplumlarına sivri ve uzun minareler

olarak dönüşmüştür. Yani hoca aslında minareye değil tanrının

-ikine tırmanıyor.

Kaynak=Davranışlarımızın Kökeni( Serol Teber)

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> YA TANRI VARSA.

Var tabi, olmaz mı, tanıştırayım sizi kendileriyle:

180px-Priapos.jpg

Şimdi derhal önünde secde edin bu yüce tanrının, arkanıza geçmek isterse de her tür kolaylığı sağlayın. yoksa sizi alıp şuna yedirir:

cerberus.jpg

bunlarda evrimin tür değişiminin delillerimi.yoksa dedelerinin resimlerinden birimi.

yarı insan yarı at, yarı maymun yarı insan, yrı solucan yarı dinozor, anladımda bunlar bu resimler onlardan öncesine mi ait.

lütfen ıspatıyla ve deliliyle senden açıklama bekliyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> YA TANRI VARSA.

Var tabi, olmaz mı, tanıştırayım sizi kendileriyle:

180px-Priapos.jpg

Şimdi derhal önünde secde edin bu yüce tanrının, arkanıza geçmek isterse de her tür kolaylığı sağlayın. yoksa sizi alıp şuna yedirir:

Bak işte tanrı dediğin böyle olur. Yiğidin malı meydandadır. Müslümanların

allahının malı neden meydanda değil acaba. Yoksa malına güvenmiyor mu?

Ayrıca küçük bir bilgi vermek gerekirse,

Bu bereket tanrısının cinsel organının kültürel

evrimi bizim müslüman toplumlarına sivri ve uzun minareler

olarak dönüşmüştür. Yani hoca aslında minareye değil tanrının

-ikine tırmanıyor.

Kaynak=Davranışlarımızın Kökeni( Serol Teber)

bu senin üst tür modelin.bir dahi mutasyonda bu kılığa girersen şaşırma.ama dikkat et atomunda ,geninde bir hata oluşursa o çıkıntı önünde değil arkanda olabilir.

senin atan olacak şempanzeninde kıçı açıkta ve pembe renkte unutma.onlara benzeme ihtimalin çok çok yüksek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peygamberimizin çok evlilikleri Medine dönemine rastlar. 53-63 yaşları arasındaki döneme. Bu dönemde aldığı bütün eşler -Hz. Aişe hariç- dul ve çok çocuklu kadınlardır. Hazreti Aişe de daha önce bir başka erkekle nişanlanmıştı yani evlilik çağındaydı. Daha sora oğlunun evliliğini oğlanın babası engellemişti Öyle 6-9 yaşında falan değil, MAntıklı olmak lazım islamı ilk kabul edenlerden biri değil mi? evet demekk ki en az 4-5 yaşındaydı Müslüman olduğunda. Nerede evlendiler medineye göç edildiğinde; kaç yıl yaşandı mekke de 13 sene ekle 4 sene 17 medinede 7 ay sonra evlenildi al sana 18. Ayrıca o dönemde böyle bir şeyin kritiğini kimse yapmıyor ne ebu cehil ne de herşeyi fırsata çevirmeye çalışan ubey ibni selül gık demiyorlar..Örnekleme sadedinde bir kısmının yaşını belirtelim: Hz. Zeynep B. Huzeyme, dul ve 60 yaşındadır, iki yıl sonra vefat eder. Ümmi Seleme, yaşı 65 civarında, dört çocuklu.Ümmi Habibe, 55 yaşında.

Bu evlilikler, cinsel taleplerle olan evlilikler değil, siyasi, insani ve coğrafi şartların oluşturduğu stratejik evliliklerdir. Zira Peygamberimiz, cinsel ihtiyacın daha güçlü olduğu 25-53 yaşları arasında tek ve yaşlı bir kadınla evli kalmıştır.

Evliliği sınırlayan ayet gelince Hz. Peygamber hanımlarının bir kısmından uzaklaştı. ( KEndisi yazsa neden sınırlama getirsin?)Karı-koca irtibatını kesti ama boşanmadı. Zira O’nun eşleri müminlerin anneleri sayıldığı için (Ahzab Suresi, 6, 53) başkasıyla evlenemezlerdi. Onları ortada bırakamazdı. Onların bakımlarını Hz. Peygamber hayatının sonuna kadar yüklenmeye devam etti. O ayetten sonra asla bir daha evlenmedi. Müslüman bir kişi defalarca boşanıp evlenebilme imkánına sahip olsa da bu seçenek Peygamberimize verilmemiştir. (Ahzab, 52)

Değerli Scar, Muhammedin çok evliliklerinin Medine döneminde olması akla avanta para bulan her erkeğin kudurması gibi Muhammette gücü ele geçirince kudurduğu fikrini getirmektedir. Zaten güçsüz iken, anası yaşındaki ama güçlü bir kadın olan Hatice ile evlenmeside kısaca jigololuktur.

Muhammedin evlilikleri cinsel amaçlı değilmiş. Bu islami mizah tarzını tutmaya başladım, gerçekten çok başarılısınız.

Sen Muhammedin yatak odasında mıydın, nereden biliyorsun, sen peçete mi tutuyordun? Muhammedin ağzından akan salyalarla sırayla kadınlarının evini horoz misali gezdiği kendi kaynaklarınızda yazıyıyorken sen hala boşa sıkıyorsun.

Neymiş Muhammet çok kadınla evlenecek ki, kadınlar dini daha çabuk öğrensin. Bu din yatakta mı öğreniliyor uygulamalı mı gösteriliyor anlamadım gitti. Cebrail Muhammede uygulamalı gösterip gidiyor, sonrada Muhammet tuttuğu kadını yatağa atıp öğrendiği uygulamayı uyguluyor. Bu mu dini yayma şekli. Allah iki dakikada yazılı ve görsel basın kuramazmıydı. Herkese gerçeği basın yoluyla öğretemezmiydi. Böylece Muhammedin tuttuğu kadına uygulama yapma mecburiyeti kalmazdı. Madem hayal kuruyorsunuz, adam gibi hayal kurun.

Büyücü Muhammet bilim adına ne gibi bir eser bırakmış göstersene. Kaç tane okul yaptırmış, kaç tane kız çocuğunu okula yazdırmış. Tükürükçülüğüyle meşhur peygamberiniz, bu sahtekarlıklardan vaz geçipte kaç tane bilimsel tıp yöntemlerinin kullanıldığı hastane yaptırmış, büyücüler sizi... Muhammet kız çocuklarına ancak yatakta uygulamalı din gösterir başka bir şey değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ame='zazo' date='12 November 2009 - 01:32 PM' timestamp='1258021976' post='514152'

bu senin üst tür modelin.bir dahi mutasyonda bu kılığa girersen şaşırma.ama dikkat et atomunda ,geninde bir hata oluşursa o çıkıntı önünde değil arkanda olabilir.

senin atan olacak şempanzeninde kıçı açıkta ve pembe renkte unutma.onlara benzeme ihtimalin çok çok yüksek.

Mustasyonun ne olduğunu bilmeden konuşma. Mutasyon seni ve büyücü pedofil Muhammeti, metafizik hayvanlara dönüştüren değişim unsurlarından birisidir.

Ayrıca şempazenin kıçını açık ve pembe renkte yaratan Allah ise bunu alay konusu yapman allahı küçük düşürür.

Bu yüce kıç tasarımcısı arapların kıçını da siyah yaratmıştır. Şimdi kalkıpta arap islam alemine kara dötlü dememiz doğru olur mu?

Evrimboz sen bu mantıkla değil evrimi bozmak, anca kafanı bozarsın, bozmuşsun da..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Değerli Scar, Muhammedin çok evliliklerinin Medine döneminde olması akla avanta para bulan her erkeğin kudurması gibi Muhammette gücü ele geçirince kudurduğu fikrini getirmektedir. Zaten güçsüz iken, anası yaşındaki ama güçlü bir kadın olan Hatice ile evlenmeside kısaca jigololuktur.

Muhammedin evlilikleri cinsel amaçlı değilmiş. Bu islami mizah tarzını tutmaya başladım, gerçekten çok başarılısınız.

Sen Muhammedin yatak odasında mıydın, nereden biliyorsun, sen peçete mi tutuyordun? Muhammedin ağzından akan salyalarla sırayla kadınlarının evini horoz misali gezdiği kendi kaynaklarınızda yazıyıyorken sen hala boşa sıkıyorsun.

Neymiş Muhammet çok kadınla evlenecek ki, kadınlar dini daha çabuk öğrensin. Bu din yatakta mı öğreniliyor uygulamalı mı gösteriliyor anlamadım gitti. Cebrail Muhammede uygulamalı gösterip gidiyor, sonrada Muhammet tuttuğu kadını yatağa atıp öğrendiği uygulamayı uyguluyor. Bu mu dini yayma şekli. Allah iki dakikada yazılı ve görsel basın kuramazmıydı. Herkese gerçeği basın yoluyla öğretemezmiydi. Böylece Muhammedin tuttuğu kadına uygulama yapma mecburiyeti kalmazdı. Madem hayal kuruyorsunuz, adam gibi hayal kurun.

Büyücü Muhammet bilim adına ne gibi bir eser bırakmış göstersene. Kaç tane okul yaptırmış, kaç tane kız çocuğunu okula yazdırmış. Tükürükçülüğüyle meşhur peygamberiniz, bu sahtekarlıklardan vaz geçipte kaç tane bilimsel tıp yöntemlerinin kullanıldığı hastane yaptırmış, büyücüler sizi... Muhammet kız çocuklarına ancak yatakta uygulamalı din gösterir başka bir şey değil.

zazo anlamak istemiyorsun hepsi bu. Bu yani başka açıklaması yok. Defalarca anlattım değilmi? Kaç vesileyle. Bir kadına hanımı olmadan onlara kadınların hallerini adet dönemlerini lohusalık halini, gusül abdestini en ince aayrıntısına kadar anlatması mümkün değil bir Peygamberden söz ediyoruz. Hz. Hatice den o vefat edene kadar ayrılmadı. Zaten evlenmeden önce de Peyamberimiz (AS)zengindi. MEkkeyi kendine vermeyi teklif ettiler diyorum sen medine dönemin de parası oldu diyorsun, Bırak Allaha aşkına yazma artık ne sen ne de anibal çünkü sizin bu işin mantığı varsa konuşalım fikriniz yok. aklınız fikriniz inkar ve iftira bu böyle olmaz, bırakalım. Terbiyeden ve dine saygıdan eser yok. konuştuklarınız sadece kendi seviyenizi gösteriyor. Okuyanlar imanlı bir insanın üslubuyla imansızın arasındaki farkı hemen anlıyor.

yahudilere Peygamberimiz(SAV) "Gelin eşlerinizin çocuklarınızın akrabalarınızın üstüne yemin edin ben de edeyim yalancı hangimizse Allah belalarını onun üstüne yağdırsın." demişti ve buna yanaşan israil oğlu göremiyoruz tarih arenasında; ve üç günlük dünyanın kaç günü geçti sizin için belli değil ama ölüm gelecek ve göreceksiniz yalan mı gerçek mi? Bize haber veren veya anlatan olmadı da diyemeyeceksiniz. Ayette anlatılan kafirlerin durumuna ne kadar da benziyor sözleriniz, Öyleyse o ayetler sizin içinde geçerli.

Evrim masalına da bilimsel diyorsunuz ya mantıklı bir tane cümlesi olmayan.bir şekilde oluştu somehow yani. ne bileyim oldu işte. çamur içinde bir amino asit oluştu ve eeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee nihayet insan; işte bilimsel olanı. Demek cin yok. ketoyu kim çarptı darwin mi? yok ya anlıyorum. İnkar olsun da ne olursa olsun.

Ama biraz düşünün lütfen kendiniz için mantıklı varlıklar olarak; yaratan var ama ben ona ahura mazda diyorum Allah değil diyin ya, tesadüf tesadüf tesadüf, yer çekmimi tesadüf, gezegenler yuvarlak biçimli çizilmiş gibi; tesadüf, bak güneşin hidrojeni bitmiyor halbuki hergün dünyanın dağları kadar kömür okyanusları kadar benzin ağaçları kadar odun yansa hidrojenden dönüşen helyumun çıkardığı enerjiye denk gelmiyor , bu yakıtı takviye eden ben değilim sen değilsin biz değiliz kim o zaman,; kimse değil tesadüf!. bak kışın hastalanıyoruz diye C vitamini yüklü meyveler elma portakal greyfurt kivi yazın sıcakta bir litre su içsen o kadar kesmeyen kavun karpuz şeftali. bu işi yapan bilinçli, bir Güç değil mi; hayır tesadüf!. Biz bile 100 km hızla hareket ederken dünyanın kazasını yapıyoruz ama gök cisimleri sn. 300 000 km ye yakın hızla hareket ediyorlar ve düzeni bozacak vukuat çıkarmıyorlar ne canlı bunlar ne akıllı ; orada ne trafik polisi var ne yaya geçidi, demek ki bunların hepsi bir İlah tarafından idare ediliyor ki emri dışına çıkamıyorlar; güneş sisteminin maketi bile kendi kendine olmazaken gerçeği olur mu? Olur tesadüf!, Güneşle dünya arasındaki uzaklık dengesi muhteşem Güneş daha yakınında olsaydı dünya yanacaktı daha uzak olsa da donacaktı, bu mesafe ayarını yapan kim? Dünya biraz daha hızlı dönseydi içindeki herşeyi uzaya fırlatacaktı ama uygun hızla dönmekte ve bu hızı onun için uygun bulan bir yaratıcıyı göstermekte değil mi? hayır tesadüfü göstermekte! Peki tesadüfen melemen olur mu, Domatesleri soysak yumurtayı çırpsak tuzu baharatı koysak, soğanı doğrasak bir rüzgar esip veya bir şekilde mutfaktan ayarılsak da geri döndüğümüzde melemen olmuş olsa da afiyetle yesek olur mu ? olmaz, ama önceki dediğin olur! Çünkü melemn daha hassas bir iş! Bir amino asit tesadüfen oluştu dememiz için maymunun klavyenin hiçbir tuşuna yanlış bsmadan insanlık tarihini yazması lazım diyen ali demirsoyun sözüne karşılık amino asit bu kadar zorsa protein hücre doku organ ve canlı nasıl oluşablilir Matematik formülleriyle dahi ifade edilemeyecek imkansızlık eylemini ancak bir İlah gerçekleştirir öye değil mi? ; hayır tesadüf!, iyide tesafdüfen amino asit bile oluşmuyor Allah yok demek için organ da tesadüf mü diyeceğiz yani insandaki 2 trilyon hücre( Amino asit _ protein_ hücre) de mi tesadüf? evet tesadüf. havadaki azot oksijen ve karbondioksit oranlarının bu şekilde olması bunu hayatın devamı için ayarlayan bir İlahi Gücü gösteriyor Çünkü azotun % 70 civarında olmasına gerek yoktu ne de olsa tesadüf bu gün canı ister yetmiş yarın ister 80 öbür gün doksan, tesadüfte kural mı olur. Kuralın varlığı ve devamı o kuralı koyanı ve devam ettireni gösterir. Bunu yapan ilahi güç değil de nedir; tesadüf! Şimdi buna bilim diyorsanız Konuşacak bir şey yok...

tarihinde Scarfalcon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

yahudilere Peygamberimiz(SAV) "Gelin eşlerinizin çocuklarınızın akrabalarınızın üstüne yemin edin ben de edeyim yalancı hangimizse Allah belalarını onun üstüne yağdırsın." demişti ve buna yanaşan israil oğlu göremiyoruz tarih arenasında;

Madem ki bu ucuz numaralar hala prim yapıyor gel o zaman ben hazırım gel, ikimizde sevdiklirimizin üzerine yemin edelim hangimiz yalan söylüyorsa allah onun belasını versin. Ben Allah yok diyorum eğer varsa 3 gün içinde benim belamı versin, vermezse ben onun belasını veririm. Bu gün cuma pazartesiye kadar benim belam verilmezse demek ki ben doğru söylüyorum anlaştık mı?

Şimdi söylüyorum; Sevdiklerimin üzerine yemin ederim Allah diye bir varlık yoktur. Onu Muhammet ya kaçarken ya da sıçarken tasarlamıştır.

NOT= Biz allahtan gelecek belayı, çayımıza şeker diye katarız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bırak Allaha aşkına yazma artık ne sen ne de anibal çünkü sizin bu işin mantığı varsa konuşalım fikriniz yok. aklınız fikriniz inkar ve iftira bu böyle olmaz, bırakalım.

Demek cin yok. ketoyu kim çarptı darwin mi? kimse değil tesadüfbak kışın hastalanıyoruz diye C vitamini yüklü meyveler elma portakal greyfurt kivi yazın sıcakta bir litre su içsen o kadar kesmeyen kavun karpuz şeftali. bu işi yapan bilinçli, bir Güç değil mi; hayır tesadüf!. yaratıcıyı göstermekte değil mi? hayır tesadüfü göstermekte! Peki tesadüfen melemen olur mu, Domatesleri soysak yumurtayı çırpsak tuzu baharatı koysak, soğanı doğrasak bir rüzgar esip veya bir şekilde mutfaktan ayarılsak da geri döndüğümüzde melemen olmuş olsa da afiyetle yesek olur mu ? olmaz, ama önceki dediğin olur! Çünkü melemn daha hassas bir iş! ayarlayan bir İlahi Gücü gösteriyor

Scar, bakıyorumda pes ediyorsun. Niçin yazmayacakmışız. Bizde yazalım sende yaz ki saçmalıklarını herkes görsün. Herkes bilsin ki, bir yerlerde, motorcu züppe hoca Adnan Oktarın yalanlarına inanmayan düşünen insanlar yaşıyor.

İnsanlar, kral çıplak diyen, allah yok diyen kuran çıkar amaçlı yazılarak sömürü düzeni oluşturmak için sahtekarlar tarafından kaleme alındığını söyleyen insanların varlığını bilsinler.

Scar sana gerçekler sıkar demiştim, pes etme çünkü biz sizin zihninizdeki allaha suçlamalar ve eleştiriler yöneltiyoruz, allah olmadığı için dolayısı ile cevap veremeyeceği için sen ve senin gibi allahı oynayanlar cevap vermelidirler.

Bak ne kadar güzel düşünmüşsün, "Menemen kendiliğinden meydana gelemez" işte şimdi biraz daha düşün. Bir menemen kendiliğinden oluşmuyorsa bir allah kendiliğinden hiç oluşmaz.

Portakal ve mandalina Allahın kanıtıymış, kışın grip oluyormuşuz bunlar tedavi edermiş. Bu meyveler nadir yerlerde yetişir, bir çok yerde yetişmez, şimdi bu nasıl bir adalet, özel kişilerin ulaşabileceği bir meyve. Niçin domuz gribiyle ilgili bir meyve yaratılmamış. Kışın c vitaminli meyveler sunuyor, yazın serinletmek için bol sulu karpuz ve kavun sunuyor. Bak şu işe sanki Allah değilde barmen mübarek.

Mantığınıza hayranım, cinlerin varlığının delili ketodur. Allahın varlığının delili Muhodur çok güzel.

Var olma içgüdülerinle, yaşamına sonsuzluk ve amaç arama, eğer arayacaksan da tutarlı ve gerçekçi bir amaç bul. Bu hikayelerden ne amaç olur, nede smaç olur. Yaşamanın amacı genleri taşımaktır, tabi bu taşıma işine güzel bir neden bulabilirsin ancak yalan olmazsa daha iyi olur, çünkü sen yalan değil gerçeksin.

Bizler canlılar dünyasının en uçuğu, doğanın akıllı çocuğuyuz. Sana bu şekilde, ortaçağ masallarıyla yaşamak hiç yakışmıyor. Seni meydana getiren doğal süreçleri kabul etmemen, ananı- babanı inkar etmekle aynıdır. Bu kadar vefasız olma ve sana portakal sunan doğaya en azından bir gülümsemeyle teşekkür et, korkma doğa domalmanı istemiyor çünkü o kadar güçsüz ve kişiliksiz değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> kimse değil tesadüfbak kışın hastalanıyoruz diye C vitamini yüklü meyveler elma portakal greyfurt kivi yazın sıcakta bir litre su içsen o kadar kesmeyen kavun karpuz şeftali. bu işi yapan bilinçli, bir Güç değil mi; hayır tesadüf!. yaratıcıyı göstermekte değil mi?

Zavallı budala..

Kış ve yaz meyvelerinin tamamı, insanın vahşi türlerden evrimleştirip kendi yarattığı meyvelerdir. Elma zaten kışın olmaz, soğuk hava deopsu denen şey olmasa, elma kurtların besini olur sadece. Portakal ve greyfurt, her ikiside C vitamini yönünden fakirdir, üstelik alacağındna fazlasını götürürler.

Eski insanların çevresinde acı mı acı, yenmez, karın doyuracak kadar yeme gafletine düşersen mide fesadı geçirmene yol açacak meyvalardan, en yenebilir olanları seçe seçe ürettikleri bir bitkidir bunlar. Senin o cahil aklının sandığı gibi allahın nimeti filan değildir.

Sana bir de somut bilgi. Eğer vücudun dirençli olsun diye C vitamini almak istiyorsan, portakal veya greyfurt yemeyi düşünme, aklında bile geçirme. Ya günde yarım kilo limon ye (kabuğuyla filan veraber), ya da sana faydası olan tek şeyini, insan aklını kullan, serada üretilmiş veya bir şekilde saklanmış bir tane kırmızı biber ye.

Kırmızı biber, 100gr'ında 190 mg C vitamini içerir. Portakalda ise, sadece 50mg vardır. Greyfurtta ise 30mg. Ama portakalın içinde şeker olduğundan bu miktarın %80'i emilemez. En az yarım kilo -kabukları hariç- protakal yemen gerekir günde. Greyfurtun ise sadece suyunu içebilirsin, bu nedenle en az 1 kşilosunun suyunu çıkarıp içmen lazım. Günlük 90mg minimum seviyeyi tutturmak için. ama bir yaz sebzesi olan kırmızı biberin bir tanesi sana fazla fazla kafi gelir

haa, imkanın varsa, en C vitamini deposu olan şey:

150px-Fruto_Kakadu.jpg

Yani kakadu, ama insan nüfusunun en az olduğu Avustralyadan başka yerde yetişmez.Ve tadıda berbattır, kimse pek sevmez. Nüfus az olduğu için vahşi haliyle kaldığından, insan C vitamini ihtiyacı için kullanılamamaktadır.

Yanisi, o geri zekalı allahına söyle, kakaduyu yanlış zamana ve yere yollamış, en baba C vitamini deposu olan şey insandan ancak eser bulunan bir yere hemde yazın ortasında çıkıyor, abes değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> kimse değil tesadüfbak kışın hastalanıyoruz diye C vitamini yüklü meyveler elma portakal greyfurt kivi yazın sıcakta bir litre su içsen o kadar kesmeyen kavun karpuz şeftali. bu işi yapan bilinçli, bir Güç değil mi; hayır tesadüf!. yaratıcıyı göstermekte değil mi?

Zavallı budala..

Kış ve yaz meyvelerinin tamamı, insanın vahşi türlerden evrimleştirip kendi yarattığı meyvelerdir. Elma zaten kışın olmaz, soğuk hava deopsu denen şey olmasa, elma kurtların besini olur sadece. Portakal ve greyfurt, her ikiside C vitamini yönünden fakirdir, üstelik alacağındna fazlasını götürürler.

Eski insanların çevresinde acı mı acı, yenmez, karın doyuracak kadar yeme gafletine düşersen mide fesadı geçirmene yol açacak meyvalardan, en yenebilir olanları seçe seçe ürettikleri bir bitkidir bunlar. Senin o cahil aklının sandığı gibi allahın nimeti filan değildir.

Sana bir de somut bilgi. Eğer vücudun dirençli olsun diye C vitamini almak istiyorsan, portakal veya greyfurt yemeyi düşünme, aklında bile geçirme. Ya günde yarım kilo limon ye (kabuğuyla filan veraber), ya da sana faydası olan tek şeyini, insan aklını kullan, serada üretilmiş veya bir şekilde saklanmış bir tane kırmızı biber ye.

Kırmızı biber, 100gr'ında 190 mg C vitamini içerir. Portakalda ise, sadece 50mg vardır. Greyfurtta ise 30mg. Ama portakalın içinde şeker olduğundan bu miktarın %80'i emilemez. En az yarım kilo -kabukları hariç- protakal yemen gerekir günde. Greyfurtun ise sadece suyunu içebilirsin, bu nedenle en az 1 kşilosunun suyunu çıkarıp içmen lazım. Günlük 90mg minimum seviyeyi tutturmak için. ama bir yaz sebzesi olan kırmızı biberin bir tanesi sana fazla fazla kafi gelir

haa, imkanın varsa, en C vitamini deposu olan şey:

150px-Fruto_Kakadu.jpg

Yani kakadu, ama insan nüfusunun en az olduğu Avustralyadan başka yerde yetişmez.Ve tadıda berbattır, kimse pek sevmez. Nüfus az olduğu için vahşi haliyle kaldığından, insan C vitamini ihtiyacı için kullanılamamaktadır.

Yanisi, o geri zekalı allahına söyle, kakaduyu yanlış zamana ve yere yollamış, en baba C vitamini deposu olan şey insandan ancak eser bulunan bir yere hemde yazın ortasında çıkıyor, abes değil mi?

Kimin zavallı olduğu belli , hakaret sende karakter halini almış. İnsan cahilse aptal olur bilgiliyse temkinli, o dönemin en bilgin yahudileri bu meydan okumaya neden yanaşmıyorlardı acaba? 3 güne kadarmış, Allah istediği zaman keser soluğunu merak etme senin söylediğin sürede değil.

Vücudun ihtiyacı zaman larda gelen meyveler insanın ihtiyacı kadarı ile kafidir. Yani zaten bu meyvelerin herbir dilmi atom karınca olmak zorunda değil, o kadar bilgiliysen ki ben bilgili değil bilmiş görüyorum, zaten kakaduyu yutmana gerenk yok. ÇÜnkü C vitamini suda çözülen vücutça depo edilmeyen bir vitamin, hergün elma ve portakal yeme yeterli avustralyaya gitmene gerek yok oradan da buraya gönderilir burada yetişmeyen. Bu meyve kabuğu olduğundan dolayı diğer ülkelere de gönderilebilir ondan dolayı buraya bir torpil yok. mevsimine göre tabiat şartlarına göre meyve çeşitlilik kazanıyor burada da avakado yetişmiyo ama vitamin çeşitliliği bakımından en zengin olan da o. Tadı güzel değilmiş bunun da değşl al o zaman greyfurtla karıştır biraz da kivi sık. Armut piş ağzıma düş! yazıdan çıkardığınız tek şey de portakal. diğer ifadeler noldu. Allahtır dediğim yerdekileri bana tesadüfle açıklarmısınız?

Zazo scara sıkar biraz sıktı hakkatten espriyse bu değiştir çok saçma özellikle tekrar tekrar iyice baydı.ortada bir tane somut şey yok, Ne İslamın bilim önünde olduğuna dair bir ayet söyleyebildiniz ne amino asit oluşumunun imkansızlığı karşısında hücre oluşumunun mantıklı bir açıklamasını yaptınız dediğin şey sadece bunu inkar edemezsin. Send e bana hücrenin nasıl oluştuğunu anlat. hala anlaşılmayan şey melemen oluşmaz evren nasıl oluşur gerçeği. İşte bunda dolayı yazmayalım dedim bıraktı kaçıyo noktasına getirme bir tane dolu bilimsel şey yok ortada sadece hakaret boş iddia ve inkar. HArun yahyayla da ilgim yok bir defa daha demiyeceğim.

bakın melemen de evrende yaratılmştır mahluktur, sonradan var edilmiştir maddedir. Allah ise yaratıcıdır. senin % 5ini kullandığın küçücük beyninle anlayamayacağın kadar yüce ve anlayamayacağın içinde "beni anlayın" demeyen bir ilah. Allahın özelliklerinden birisi de "Muhalefetünlil havadis" yani kendisinden sonrakilere benzememe. HErşeyi o yaratmıştır ama hiçbirine benzemez ve bizim aklımız bunu almaz, çünjkü bu hassas trazi olarak yaratılmış beynin anlayacağı bir şey değl. tonluk bir mesele. yani bu terazi bunu çekmez, ama tonluk ağırlıklar yok mu var. hassas teraziye sorsan yok.en fazla şu kadar der, üstünü hayal bile edemez kaparsitesi odur çünkü.

Cumhurbaşkanınn üstünde daha yetkili biri yoktur. GEnel kurmay başkanından daha büyük bir komutan yoktur. bunlar ülkeyi ve orduyu idare ederler.

Allah yaratılmamıştır yaratılan yaratamıyor zaten görüyoruz demek ki hiç yaratılmamış ama yaratma gücüne sahip bir İlah lazım O da Allahtır ve vardır ve herşeyi yaratıp hayatı kurmuş ve devam ettirmmektedir, yoksa uzayda oluşan her cisme bir akıl bir göz bir ilim ve yetenek vermek zorunda kalırız ki cansızlarkenbu kadar akıllıca iş yapabilsinler; bu insanım diye gezen birinin söyleyebileceği şey değil.

tarihinde Scarfalcon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Kimin zavallı olduğu belli , hakaret sende karakter halini almış. İnsan cahilse aptal olur bilgiliyse temkinli, o dönemin en bilgin yahudileri bu meydan okumaya neden yanaşmıyorlardı acaba? 3 güne kadarmış, Allah istediği zaman keser soluğunu merak etme senin söylediğin sürede değil.

:)

Biz buradayız, buyursun gelsin muhammed, ama yetmez, allahı gelsin, görelim bakalım neymiş, hadi bekliyoruz..

>>> Vücudun ihtiyacı zaman larda gelen meyveler insanın ihtiyacı kadarı ile kafidir.

İyide, o elma ve portakal aslında kışın gelmez. Hemde dahası, onlarda insanın kendi eliyle var ettiği bitkilerdir, allahın yarattıkları fayda etmez. Buyur, işte sana en harbi kış: Sivas. Yada Erzurum. Veya Kars.. Burada kışın portakal mı yetişiyor sence?

>>> adı güzel değilmiş bunun da değşl al o zaman greyfurtla karıştır biraz da kivi sık

Yada azıcık kırmızı biber ye, daha iyi. Eğer bulabilirsen. Neden insan için en kolay, en ucuz ve basit C vitamini kaynağı kışın yok?

Kivi? Benim çocukluğumda kivi diye bir şey yoktu. Baban belki gördü, ama deden biraz zor. Acaba greyfurt ve kivinin sadece sıcak yerlerde yetişmesi biraz abes olmuyor mu?

Ha, bu reçete tutmaz, söylemedi deme. Bu şekilde günlük C vitamini ihtiyacını karşılayamazsın, sana kafi derecede değil.

>>> Ne İslamın bilim önünde olduğuna dair bir ayet söyleyebildiniz ne amino asit oluşumunun imkansızlığı karşısında hücre oluşumunun mantıklı bir açıklamasını yaptınız dediğin şey sadece bunu inkar edemezsin.

Daha doğada aminoasit oluşmasını bilmeyen sen kim, hücrenin ortaya çıkışını anlamak kim?

Sana basit bir soru:

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&Date=18.8.2009&ArticleID=950347

Amerikan uzay kurumu NASA'nın bilim adamları, Stardust uzay aracının Wild 2 kuyruklu yıldızından getirdiği örneklerde, yaşamın temel yapı taşlarından glisin amino asiti buldu..

Boş ver dünya gibi ehven bir ortamı, uzayın o vahşi ortamında, glisin nasıl ortaya çıkıyordur sence, eğer aminasit oluşumu imkansızsa?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...