Jump to content

rabıta yapan var mı?


Recommended Posts

süleymencılar adı verilen cemaat grubunda kaldım bir süre. rabıta adını verdikleri ilginç bir ayinleri vardı. gerçi daha sonra uğradığım pek çok cemaatte de aynı şeye rastladım..

bu rabıta denilen şey gözleri kapatıp cemaat şeyhinin yüzünü yaklaşık olarak 15 dakia boyunca hayal etmekten ibaret. epey zaman yaptım.

niçin yapılır bu rabıta bilen var mı? peki ya yapmış olan?

tarihinde terk tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 51
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

süleymencılar adı verilen cemaat grubunda kaldım bir süre. rabıta adını verdikleri ilginç bir ayinleri vardı. gerçi daha sonra uğradığım pek çok cemaatte de aynı şeye rastladım..

bu rabıta denilen şey cemaat şeyhinin yüzünü yaklaşık olarak 15 dakia boyunca hayal etmekten ibaret. epey zaman yaptım.

sözüm özü

niçin yapılar bu rabıta bilen var mı? peki ya yapmış olan?

Sen yaparken niçin yaptın? Allah'a yaklaşmak için mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

O zaman ki aklınla şimdiki aklın aynı değil miydi? Ne değişti?

aklım aynı. ama muhakeme yeteneğime verdiğim özgürlük gerçekleri görmemi kolaylaştırdı. kenidimi inanmaya zorlamaktan sıkıldım cübbeli. bilmem anlatabildim mi? insan ak gördüğüne ak demeli. kara gördüğüne kara.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu konuda yapan yerine yaptıranı sorgulamak daha iyi olmaz mı sayın cübbeli

o da ayrı bir konu. acaba şeyh bizzat kendisi mi emir veriyor yoksa müritler kendileri mi böyle bir seçim yapıyor?

her iki durum da korkunç tabi o ayrı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

aklım aynı. ama muhakeme yeteneğime verdiğim özgürlük gerçekleri görmemi kolaylaştırdı. kenidimi inanmaya zorlamaktan sıkıldım cübbeli. bilmem anlatabildim mi? insan ak gördüğüne ak demeli. kara gördüğüne kara.

Seni hispoya benzettim o da tarikat ehliyken bu bataklığa düşmüştü. Şimdi tekrar kurtulduğunu umuyorum. İnşaAllah sen de kurtulursun arkadaşım. Bundan böyle seninle daha çok ilgileneceğim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

o da ayrı bir konu. acaba şeyh bizzat kendisi mi emir veriyor yoksa müritler kendileri mi böyle bir seçim yapıyor?

her iki durum da korkunç tabi o ayrı.

tabi ki şeyh istiyor bunu.

bu rabıta ritüeli yeni bir olay,

nakşibendilik kökenli.

ancak kitaplara girişi yüz elli yıllık bir olay.

yapılmaya başlanması da çok gerilere gitmez.

tabi, kuranda ve sünnette zerre kadar yeri yok bu ritüelin.

çok çok sonradan uydurulmuş birşey.

bu işi yaparken şeyhin resmini dahi kullananlar var.

rabıta, ruhabanlığın tarikatlarda vücut bulmuş hali.

insanları keklemek, robot haline getirmek için ideal bir yöntem.

Abdülaziz Bayındır'ın Kuran Işığında Tarikatçılığa Bakış isimli kitabının Rabıta bölümü:

BAYINDIR - Bir de rabıtanız var.

ŞEYH EFENDİ- Evet doğru. Rabıta bir müridin, mürşid-i kâmilinin ruhâniyetiyle beraber, suretini kalp gözünün önüne getirerek hayal etmesi ve kalbiyle ondan yardım istemesinden ibaret ibarettir .

BAYINDIR- Daha iyi anlamak için soruyorum, mürit şeyhini yükseklerde görüyor, onun birçok yetkiye sahip olduğunu düşünüyor, kendisini de düşük seviyede sayıyor. Sonra şeyhinin hayalini karşısına getiriyor ve ondan yardım istiyor. Bunu şeyhinin yanında yapmıyor değil mi?

ŞEYH EFENDİ- Doğru. Bak, bu işi biz uydurmadık. Halid-i Bağdâdî Hazretleri, Risale-i Halidiye’sinde şöyle buyurur:

“Rabıtanın en üstün derecesi, iki gözün arasında olan hayal hazinesi ile mürşidin ruhaniye-ti¬nin yüzüne hatta iki gözünün arasına bakmaktır. Zira orası feyiz kaynağıdır. Ondan sonra mürşide karşı kendini alçaltarak, son derece tevazu ile yalvarmak ve onu Mevlâ ile kendi arana vesile kılmak üzere, mürşidin ruha¬niyetinin hayal hazinesine girip oradan kalbine ve derinliklerine yavaş yavaş indiğini düşünüp, senin de peşinden yavaş yavaş oraya aktığını ve indiğini hayal ederek, şeyhini, kendi nefsinden geçinceye kadar hayal gözünden kaybetmemek-tir” .

BAYINDIR- Aman Allahım! Söyler misiniz bana, bunu neye dayandırıyorsunuz?

ŞEYH EFENDİ - Bunun delili vardır. Hz. Ebu Bekir radıyallahu anh kaza-i hacet için Efen-dimiz sallallahu aleyhi ve sellemden hali bir yer bulamadığından, bu durumu Efendimize şi¬ka¬yet etti. Efendimiz de ona ruhsat verdi .

BAYINDIR - Yani Hz. Ebu Bekir, tuvalette, Allah'ın Elçisi'nin ruhâniyetiyle beraber, suretini kalp gözünün önüne getirerek hayal edip kal¬biyle ondan yar¬dım mı istiyordu?

MÜRİT- Hayır, öyle değil. Yani Hz. Ebu Bekir tuvalette, ihtiyacını karşılarken bile Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemi hayal edi¬yordu.

BAYINDIR- Çok sevdiği kişi¬nin hayali in¬sanın gözünün önün¬den gitmez. Şair, sevgilisi için “Gündüz hayalimde, gece düşümde” diyor. Bu gayet normaldir. Hz. Ebu Bekir, Muhammed sallal¬lahu aleyhi ve sellemi çok sevdiği için tu¬valette bile ak¬lından çıkaramadığını ifade et¬mektedir. Sizin tarif etti¬ğiniz rabıtayla bunun ne ilgisi var?

Siz rabıta sırasında şeyhin ruhaniyetinin mü-ri¬din yanına geldiğini iddia ediyorsunuz. Şeyhin ru¬haniyeti müridin yanına nereden geliyor ki mürit ondan yardım istesin?

ŞEYH EFENDİ- Ruhaniyetin gözüktüğünün delili vardır. Yusuf suresinde şöyle buyruluyor:

"(Yusuf aleyhisselâm kasıtsız ola¬rak, elinden gelmeyerek) ona (Züleyha'ya) mey-letti. Rabbisinin burhanını (delilini) görme-seydi, (o meyline göre hareket edebilirdi). (Yusuf 12/24)

Bu âyetin tefsirinde ekseri müfessir¬ler, Allah dost¬larının tasar¬ruf ve im¬dadını (gücünü ve yar¬dımını) açık¬lamış¬lardır. Müfessir¬lerden Keşşaf, doğruluktan ayrıldığı ve Mutezile mezhebi¬nin görüşüyle vasıflandığı halde Yakub aleyhisselâ¬mın ruha¬niyye¬tinin, şaşkın¬lığından parmak¬larını ısırmış olduğu halde Yusuf aleyhisselâma gözü¬ke¬rek “O ka¬dın¬dan sakın.” dediğini açıklamış¬tır .”

BAYINDIR- Siz herhalde Keşşâf Tefsiri'ni hiç okumadınız. Yoksa bunu asla söylemezdi¬niz.

Yusuf suresinin 24. âyetinde Züleyha'nın Yu-suf aleyhisselâm ile birleşmek için yaptıkları anlatılırken şöyle buyruluyor:

“And olsun ki, kadın ona meyletti. Eğer Rabbinin bürha¬nını gör¬me¬seydi o da kadına meylede¬cekti...”

Keşşaf Tefsiri, âyette geçen bürhan kelime¬sinin ne anlama geldiğini açıkladıktan sonra şöyle de¬vam ediyor:

“.... Ayette geçen bürhan şu şe¬killerde de açıklanmıştır:

Yusuf aleyhisselâm bir ses duydu, “Aman ka¬dına yak¬laşma!” diye, ama aldırmadı. İkinci kez duydu, demini boz¬madı. Üçüncü kez duydu, be¬riye çekildi ama Hz. Yakub aleyhis¬selâmı par-mak¬larını ısır¬mış halde gö¬rünceye kadar bir şey-den etkilenmedi... “

Keşşaf’ta bu görüş sahipleri için aynen şu ifa¬deler yer al¬ıyor:

“Bu ve bunun gibi şeyler hura¬feci zorbala¬rın tutundukları şeylerdir. Allah Teâlâ’ya ve pey¬gam¬berlerine iftira bunların dini olmuş¬tur... ”

Biraz düşünülse bunun Yusuf suresindeki baş-ka âyetlere de aykırı olduğu görülür. Bir âyette şöyle buyruluyor:

“(Yakub) Onlardan yüz çevirdi. Vah Yu¬suf’um vah!” dedi. Üzün¬tüden iki gözüne de ak düştü. Kederi içine gömülüydü.“ (Yusuf 12/84)

Bu olay, Hz. Yusuf’un, Mısır’a gelen kardeş¬le¬rinden Bünyamin’i, hırsızlık bahanesiyle alıkoy¬masından sonra olmuştu. Eğer Bünyamin'i Hz. Yusuf'un alıkoy¬du¬ğunu bil¬seydi Hz. Yakub, böyle üzülür müydü?

Lütfen bunu rabıtanın delili sayıp da ken¬dinizi daha da kötü duruma sokmayın.

ŞEYH EFENDİ- Ubeydullah el-Ahrâr es-Semerkandî hazretleri "Sadıklarla beraber olun." (Tevbe 9/119) âyetinin tefsirinde şöyle buyurmuş-tur: "Şüphesiz sadıklarla beraber ol¬mak, surette ve manada onlarla beraber ol¬maktır." Sonra da ma¬nevi beraberliği rabıta ve huzurla tefsir et-miştir ki, bu ehlince malum olan meşru bir iş-tir .

BAYINDIR- Surette ve manada sadıklarla yani dürüst kimselerle beraber olmaktan ne anlıyor¬su¬nuz? Bir kimseyle beraber olmak hem onun ya¬nında yer almak hem de onunla aynı duygu ve düşünceleri paylaşmak anlamına gelir. Yanında olduğunuz kişi ile aynı duygu ve düşünceleri paylaşmıyorsanız bu tam bir be-raberlik sayıl¬mayacağı gibi aynı duygu ve düşünceyi pay¬laştığınız kişinin ya¬nında yer almazsanız gene beraber olmuş sayıl¬mazsınız. Burada anlatılan odur. Bunun rabıta ile ne ilgisi var?

Bazı şeyhler müritlerine resimle¬rini dağıtıyor ve rabıta yaparken ona bakmasını söylüyor¬lar. Siz de bunu yapıyor musunuz?

MÜRİT- Bizde öyle bir şey yoktur. Hz. Pey-gamber resmi yasaklamıştır.

BAYINDIR- Eğer Hz. Peygamber yasaklamamış olsaydı yapar mıydınız?

MÜRİT- Belki yapardık. Çünkü resme bakmak, şeyhi kalp gözünün önüne getirerek hayal etmek¬ten kolaydır. O zaman şeyhin sureti baş gö¬züyle görülmüş olur.

BAYINDIR- Peki ya dinimizin heykeli ya¬sak etmediğini farz etsek o zaman da heykelini ya-par mıydınız?

MÜRİT- Heykel yasak ama.

BAYINDIR- Yasak olmadığını farz edin.

MÜRİT- Belki o da yapılırdı. Her müridin evin-de şeyhin bir heykeli bulunabi¬lirdi.

BAYINDIR- O zaman mürit, şeyhinin putu karşısına geçecek, ona rabıta yapacak ve onun ruhaniyetinden yardım isteyecekti. Ona karşı kendini alçaltarak, son derece tevazu ile yalva-ra¬caktı. Puta tapanların yaptığı zaten bundan baş¬kası değildi. Aradan heykeli kaldırıp yerine şeyhin hayalini geçirmek neyi değiştirir? Puta tapanlar da zaten taştan veya ağaçtan bir şey beklemiyor, onun temsil ettiği varlığın ruhaniye-tinden yardım bekliyorlardı.

kitabı indirmek isteyen olursa buradan pdf formatında indirebilir:

http://www.suleymaniyevakfi.org/modules/kitaplar/books/tarbak.pdf

Link to post
Sitelerde Paylaş

tabi ki şeyh istiyor bunu.

bu rabıta ritüeli yeni bir olay,

nakşibendilik kökenli.

ancak kitaplara girişi yüz elli yıllık bir olay.

rabıtanın ilk olarak ne zaman ortaya çıktığı konusunu her tarikat kendine göre yorumluyor. o zaman bana anlatılan, muhammedin ilk defa mekkeden medineye kaçışı esnasında yanındaki ebubekire korkmaması için öğrettiği bir şeymiş.

yıllarca nasıl yapabilmişim şimdi hayret ediyorum.

din denilen şey insanı hakkaten aptallaştırıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen yaparken niçin yaptın? Allah'a yaklaşmak için mi?

Rabıta, sözde allaha yaklaşmak için yapılır.Kuran bile bu uygulamayı sapıklık sayar.

Zümer 3

(Mekkî 59) Dikkat et, halis din yalnız Allah'ındır. O'nun yanısıra kendilerine bir takım evliya edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkarcı kimseyi doğru yola iletmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

süleymencılar adı verilen cemaat grubunda kaldım bir süre. rabıta adını verdikleri ilginç bir ayinleri vardı. gerçi daha sonra uğradığım pek çok cemaatte de aynı şeye rastladım..

bu rabıta denilen şey gözleri kapatıp cemaat şeyhinin yüzünü yaklaşık olarak 15 dakia boyunca hayal etmekten ibaret. epey zaman yaptım.

niçin yapılır bu rabıta bilen var mı? peki ya yapmış olan?

Bir müridin, velisine yahut şeyhine bağlılığını sınamak ve göstermek adına yapılan sapıkça ve putperestçe bir uygulama.

Link to post
Sitelerde Paylaş

rabıtanın ilk olarak ne zaman ortaya çıktığı konusunu her tarikat kendine göre yorumluyor. o zaman bana anlatılan, muhammedin ilk defa mekkeden medineye kaçışı esnasında yanındaki ebubekire korkmaması için öğrettiği bir şeymiş.

yıllarca nasıl yapabilmişim şimdi hayret ediyorum.

din denilen şey insanı hakkaten aptallaştırıyor.

külliyen yalan, yukarıdaki yazıda görüldüğü gibi

sünnete ya da kuranda bu işin hiçbir delili yoktur.

rabıtaya delil diye saydıkları ayet ve hadislere yaptıkları yorumları okusan

karnın ağrıyana kadar gülersin.

son derece zorlama ve komik yorumlarla

bu işin islami dayanağı olduğunu savunuyorlar.

sevgili terk, ferid aydının bu kitabına göz atmanı tavsiye ederim.

http://feridaydin.tripod.com/Rabita.PDF

ya da

http://www.islah.de/menhec/men00005.pdf

islam bile bu tarikat zırvalarının yanında

sütten çıkma ak kaşıktır.

islam, sadece allaha ve paygambere, şeriata muhalif davranmadığı sürece

yöneticilere tabi olmayı emreder.

oysa tarikatlar, şeriata zahiren zıt birşey bile istese

şeyhe kayıtsız şartsız bağlılık ister.

sen bilmezsin, şeyh bilir işin aslını çünkü.

bu şekilde her türlü rezillik meşrulaşır.

mürid, şeyhin karşısında teneşirde ölü gibi olmalıdır der bunlar.

senin, şeyhe itimazsızlığını da iman zafiyeti olarak sundular mı,

bunların elinde robot oldun demektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allaha varmak isteyen bir mümin tarikate girer bütün farz vacip ve sünnetleri yaparak haram ve mekruhlardan kaçar ve bu hal üzre Allahı zikretmeye devam eder. Sonunda öyle bir nura daldırılır ki Allahtan başkasını hatırlamaya güç yetiremez. Bu hale fenafillah denir.

Rabıtadan maksat bir ibadet değil, Hakkın rızasına götürücü bir vesile ve araçtır. Vesile aramak ise dince emredilmiştir. Rabıtanın vesile olma ciheti, sevgiyi artırma yolu olması ve bu sevgiyle kalbi irtibat ve alışverişin sağlanmasıdır.

Rabıta, tatbik örnekleri itibariyle bir müslümanın hayatından asla ayrılmaz. Yani kişi dilemese de rabıta etmektedir, orda burada gördüğü güzel hanımları hayale alan kişi o rabıtanın etkisiyle şehvete gelir, bir zengini hayale alan kişi mal mülk sevgisini kalbinde coşturur, iktidar ve koltuk sahibi kişilere rabıta etmek ise riyaset ve makam sevgisini uyandırır. Göz kalbin en etkili yolu ve kişi nelere bakıyor ve neleri düşlüyorsa onun cinsinden kalbi duygularını harekete geçirir ve kalbini onunla doldurur. İşin bu kısmı inkarı mümkünsüz bir fıtri hakikattir.

Müslümanın hayatında Rabıtanın tatbiki bir örneği salevat okuduğu esnadır. Evet “Allahım Muhammed’e salat ve selam et” derken hayalinden Muhammed aleyhisselamı düşünen kişi ona rabıta etmiş ve O büyük peygamberi düşünmek yoluyla nice bereketlere ermiştir. Onun yadı kişiye bir nevi huzur verir ki rabıtadan aranan da aslında budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

22. Yusuf, tam erginlik çağına gelince, kendisine ilim ve hüküm verdik. İşte biz, güzel iş yapanları böyle mükafatlandırırız.

23. Derken, evinde bulunduğu hanım, onun nefsinden murad alıp yararlanmak istedi. Kapıları kilitledi ve "Haydi beri gel!" dedi. Yusuf: "Allah'a sığınırım! Muhakkak ki, o (kocan), benim efendim, bana çok güzel baktı. Doğrusu zalimler hiç iflah olmazlar" dedi.

24. O hanım, ona gerçekten niyeti bozmuştu. Eğer Rabbinin burhanını görmese idi. Yusuf da ona özenip gitmişti. Aslında ondan fuhşu ve fenalığı uzak tutalım diye böyle olmuştu. Çünkü o bizim ihlasa erdirilmiş kullarımızdan biriydi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yusuf aleyhisselamı, Züleyhanın planlı davetinde ona meyletmekten koruyan Rabbisinin burhanını görmek olmuştur. Bu ayet rabıtaya haram diyenleri reddeder. Zira şanlı bir peygamber Yusuf aleyhisselamın Allahın varlığına olan kesin inanç ve düşüncesi değil -maddi veya manevi her ne ise- başka bir şeyi görerek günahtan korunduğu bildirilmekte ve bu durum Kuranda yerilmeyip aksine övülmektedir. Sahabeden ve bazı büyük müfessirlerden bu burhan’ın Yakup aleyhisselamın sureti olduğunu söyleyen de olmuştur. Bu tefsire göre Burhan Ayeti rabıtanın cevazına en kuvvetli bir delildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Rabıta Nedir ?

Nasıl beynimi uyuşturup sersem tavuk gibi ortada gezebilirim diye cevaplandırabiliriz, beynin robot gibi hep bir şeyi düşünüp tekrar etmesi sonucu o beyin bitmiş beyin demektir, körelmiştir. Hallerinizden bunu anlamak mümkün zaten, hayal dünyasında ve masallar diyarında yaşayan zavallı ve tıbbi yardım alması gereken insanlarsınız maalesef :) Rabıtanın diğer anlamı kereste parke gibi bişey, devam beyninizi zımparalamaya.

Kişisel önerim : Beyni köreltip sersem tavuk olmak için bu kadar meşakatli yollara girmeyin, tıp merkezine gidip beyninizi uyuşturun daha kolay, hatta beyninizin bir kısmını aldırın aynı şey.

Acınacak bir haldesiniz, masallar dünyasından kurtulmaniz dilegi ile sözlerime son veriyorum.

:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yusuf aleyhisselamı, Züleyhanın planlı davetinde ona meyletmekten koruyan Rabbisinin burhanını görmek olmuştur. Bu ayet rabıtaya haram diyenleri reddeder. Zira şanlı bir peygamber Yusuf aleyhisselamın Allahın varlığına olan kesin inanç ve düşüncesi değil -maddi veya manevi her ne ise- başka bir şeyi görerek günahtan korunduğu bildirilmekte ve bu durum Kuranda yerilmeyip aksine övülmektedir. Sahabeden ve bazı büyük müfessirlerden bu burhan’ın Yakup aleyhisselamın sureti olduğunu söyleyen de olmuştur. Bu tefsire göre Burhan Ayeti rabıtanın cevazına en kuvvetli bir delildir.

Yusuf'un rabbisi hangi tarikatın şeyhiydi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...