Jump to content

rabıta yapan var mı?


Recommended Posts

  • İleti 51
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Yusuf aleyhisselamı, Züleyhanın planlı davetinde ona meyletmekten koruyan Rabbisinin burhanını görmek olmuştur. Bu ayet rabıtaya haram diyenleri reddeder. Zira şanlı bir peygamber Yusuf aleyhisselamın Allahın varlığına olan kesin inanç ve düşüncesi değil -maddi veya manevi her ne ise- başka bir şeyi görerek günahtan korunduğu bildirilmekte ve bu durum Kuranda yerilmeyip aksine övülmektedir. Sahabeden ve bazı büyük müfessirlerden bu burhan’ın Yakup aleyhisselamın sureti olduğunu söyleyen de olmuştur. Bu tefsire göre Burhan Ayeti rabıtanın cevazına en kuvvetli bir delildir.

asırlar boyu araplarda ya da başka bir millette görülmeyen bir olaya

bizimkiler kurandan delil getiriyorlar.

nakşibendiliğin en önde gelen şeyhleri türkistan civarından çıkmıştır.

türkistan da hindistana pek bir yakındır.

rabıta denen ritüel de muhtemelen büyük oranda hint kökenlidir.

bkz. yoga.

BAYINDIR-

(...)

Siz rabıta sırasında şeyhin ruhaniyetinin müridin yanına geldiğini iddia ediyorsunuz. Şeyhin ruhaniyeti müridin yanına nereden geliyor ki mürit ondan yardım istesin?

ŞEYH EFENDİ- Ruhaniyetin gözüktüğünün delili vardır. Yusuf suresinde şöyle buyruluyor:

"(Yusuf aleyhisselâm kasıtsız olarak, elinden gelmeyerek) ona (Züleyha'ya) meyletti. Rabbisinin burhanını (delilini) görmeseydi, (o meyline göre hareket edebilirdi). (Yusuf 12/24)

Bu âyetin tefsirinde ekseri müfessirler, Allah dostlarının tasarruf ve imdadını (gücünü ve yardımını) açıklamışlardır. Müfessirlerden Keşşaf, doğruluktan ayrıldığı ve Mutezile mezhebinin görüşüyle vasıflandığı halde Yakub aleyhisselâmın ruhaniyyetinin, şaşkınlığından parmak¬larını ısırmış olduğu halde Yusuf aleyhisselâma gözükerek “O ka¬dın¬dan sakın.” dediğini açıklamış¬tır .”

(...)

Biraz düşünülse bunun Yusuf suresindeki başka âyetlere de aykırı olduğu görülür. Bir âyette şöyle buyruluyor:

“(Yakub) Onlardan yüz çevirdi. Vah Yusuf’um vah!” dedi. Üzüntüden iki gözüne de ak düştü. Kederi içine gömülüydü.“ (Yusuf 12/84)

Bu olay, Hz. Yusuf’un, Mısır’a gelen kardeşlerinden Bünyamin’i, hırsızlık bahanesiyle alıkoymasından sonra olmuştu. Eğer Bünyamin'i Hz. Yusuf'un alıkoyduğunu bilseydi Hz. Yakub, böyle üzülür müydü?

Lütfen bunu rabıtanın delili sayıp da kendinizi daha da kötü duruma sokmayın.

ulen, yakup manevi alemde gezerek yusufun ne mok yediğini bilebiliyorsa

ne demeye mesela yusuf öldüğünde

(daha doğrusu çocukları yusuf öldü diye kendisini keklediklerinde)

kör olana kadar ağlıyor?

yusufun züleyhana girişeceğini bilip de onu uyaran yakup

yusufun kuyuda olduğunu nasıl bilemeyip de günler, yalar boyu ağlıyor.

işte bu kadar salak adamlar bunlar.

şu tarikatçılık denilen pisliğe en koyu islam yorumunu bin defa yeğlerim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Alfa sen harika bir insansın. Senin hayranınım. Yazdıklarını zevkle okuyorum, sayende ufkum açıldı.

Yusuf'un burhan'ı ne burhan ne?

Vicdani bir ses olmasın?Yani yaptığının yanlış olduğunu farkedip yapmamak.Sen bu ayetten RABITA'ya nasıl geçtin bir anlatsana.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ulen, yakup manevi alemde gezerek yusufun ne mok yediğini bilebiliyorsa

ne demeye mesela yusuf öldüğünde kör olana kadar ağlıyor?

yusufun züleyhana girişeceğini bilip de onu uyaran yakup

yusufun kuyuda olduğunu nasıl bilemeyip de günler, yalar boyu ağlıyor.

işte bu kadar salak adamlar bunlar.

şu tarikatçılık denilen pisliğe en koyu islam yorumunu bin defa yeğlerim.

Hz. Yakup oğlundan ayrı olduğu için o kadar ağladı ki sonunda gözleri görmez oldu. İmam Seccad (a.s) çok ağlıyordu ve kendisine itiraz edenlere şu cevabı veriyordu: "Yakup oğullarından birinin ayrılığında o kadar ağladı ki gözleri görmez oldu oysa Yusuf'un yıllar sonra kendisine geleceğini ve ona kavuşacağını biliyordu. Peki, ben nasıl ağlamayayım…" Ayan'uş Şia, Seyit Muhsin Emin, s.72.

Nerden biliyordu?

YUSUF: 4. Hani bir vakitler Yusuf, babasına demişti ki: "Babacığım, ben rüyada onbir yıldızla güneşi ve ayı bana secde ederken gördüm."

5. (Babası) "Yavrucuğum! "dedi, "rüyanı kardeşlerine anlatma. Sonra sana bir tuzak kurarlar. Çünkü şeytan insanın açıkça düşmanıdır."

11. Dediler ki: "Ey babamız! Sen bize Yusuf için neden güvenmiyorsun? Halbuki biz onun iyiliğini istiyoruz."

12. "Yarın onu bizimle beraber gönder de gezsin, oynasın. Kesinlikle biz onu koruruz."

13. Babaları dedi ki: "Onu götürmeniz beni üzer, korkarım ki onu kurt yer de sizin haberiniz bile olmaz."

14. Dediler ki: "Vallahi biz böyle güçlü kuvvetli bir topluluk iken, buna rağmen onu kurt yerse, o zaman biz kesinlikle hüsrana uğrayanlardan olmuş oluruz."

15. Nihayet kardeşleri, Yusuf'u alıp götürdüler ve kuyunun dibine bırakmaya topluca karar verdiler. Biz de ona (Yakub as.) şöyle vahyettik: "Andolsun ki, sen onlara ilerde hiç beklemedikleri bir sırada bu yaptıklarını haber vereceksin".

Link to post
Sitelerde Paylaş

16. Ve yatsı vakti, ağlayarak babalarına geldiler.

17. Dediler ki: "Ey babamız! Biz gittik, aramızda yarış yapıyorduk. Yusuf'u da eşyamızın yanına bırakmıştık. Bir de baktık ki, onu kurt yemiş. şu anda biz doğru da söylesek, yine de sen bize inanacak değilsin."

18. Bir de gömleğinin üzerinde yalandan bir kan getirmişlerdi. Babaları dedi ki: "Hayır, nefisleriniz aldatmış da size bir iş yaptırtmış. Artık bana güzel bir sabır gerekiyor. Bu anlattıklarınıza karşılık yardımına sığınılacak olan ancak Allah'dır."

Link to post
Sitelerde Paylaş

iyi de cüppeli, o zaman bu yakup mal mı da kör olana kadar ağlıyor?

rabıtaya delil getireceğim diye kurandaki saçmalıkları ortaya koyuyorsun farkında mısın?

sen şimdi, yusufun iyi durumda olduğunu biliyor ama

hasretine dayanmadığı için kör olana kadar ağlıyor dersin. :)

hata bizde, masallarda mantık arıyoruz. :)

ps: iyi de, yusufa bunların ne yaptıklarını biliyor diyelim.

bu yusufun her yaptığını bildiği anlamına gelir mi?

hem allahın arada sırada yakuba yusufun durumunu haber verdiğini saysak bile

bu yakupun sürekli yusufla manevi olarak irtibat halinde olduğunu mu gösterir?

madem sürekli irtibat halinde

sırf ayrı kaldığı için yakup kör olana kadar ağlar mı?

üstelik peygamberle veliyi bir tuttuğunuzun farkında mısnız?

allah gaybın bir kısmını peygamberelere bildiririm demiş mi?

evet demiş, peki ya velilere bildiririm demiş mi?

bana uyduruk hadisler getime yalnız. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

iyi de cüppeli, o zaman bu yakup mal mı da kör olana kadar ağlıyor?

rabıtaya delil getireceğim diye kurandaki saçmalıkları ortaya koyuyorsun farkında mısın?

sen şimdi, yusufun iyi durumda olduğunu biliyor ama

hasretine dayanmadığı için kör olana kadar ağlıyor dersin. :)

hata bizde, masallarda mantık arıyoruz. :)

ps: iyi de, yusufa bunların ne yaptıklarını biliyor diyelim.

bu yusufun her yaptığını bildiği anlamına gelir mi?

hem allahın arada sırada yakuba yusufun durumunu haber verdiğini saysak bile

bu yakupun sürekli yusufla manevi olarak irtibat halinde olduğunu mu gösterir?

madem sürekli irtibat halinde

sırf ayrı kaldığı için yakup kör olana kadar ağlar mı?

Ay yüzlü Yusuf’tan ayrı geçen günlerin vermiş olduğu acıdan ve de diğer çocuklarının kardeşlerini öldürecek dozda kıskançlık hastalığı taşıyor olmasından dolayı ağlamıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

üstelik peygamberle veliyi bir tuttuğunuzun farkında mısnız?

allah gaybın bir kısmını peygamberelere bildiririm demiş mi?

evet demiş, peki ya velilere bildiririm demiş mi?

bana uyduruk hadisler getime yalnız. :)

Kuran ile geliriz:

NİSA : 83- Kendilerine güven veya korku hususunda bir haber geldiğinde onu hemen yayıverirler. Halbuki onu peygambere ve aralarında yetkili kimselere götürselerdi, onlardan sonuç çıkarmaya gücü yetenler, onu anlarlardı. Allah'ın üzerinizdeki lütfu ve rahmeti olmasaydı, pek azınız hariç, şeytana uyardınız.

"Allah, içinizden iman edenlerle kendilerine ilim verilenlerin değerini yükseltir" (el-Mücadele, 58/15)

Link to post
Sitelerde Paylaş

ALLAH c.c. buyuruyor ki,

SADIKLARLA BERABER OLUNUZ tevbe119.

İYİ BİLİN Kİ, ALLAHIN VELİ KULLARI İÇİN HİÇ BİR KORKU YOKTUR ONLAR MAHZUN DA OLMAYACAKLARDIR yunus 62.

ONLAR İMAN EDİP TAKVAYA ERMİŞ OLANLARDIR yunus 63.

DÜNYA HAYATINDA DA AHİRETTE DE ONLAR İÇİN MÜJDELER VARDIR 64.

ALLAHIN VERDİĞİ SÖZLERDE ASLA DEĞİŞME YOKTUR BU EN BÜYÜK SAADETİN TA KENDİSİDİR yunus 64.

Yukarıda geçen ayeti kerimeleri dikkat ile incelersek h.z. ALLAH veli kullarına sahip çıkıyor onlar ile beraber olun onlara hiç bir korku yoktur onlar mahzun olmayacaklar onlar kalpten iman etmiş ermiş olanlardır dünya hayatında ahiret hayatında da onlara müjdeler vardır ve onlara verdiğim sözde hiçbir değişme olmıyacaktır bu en büyük saadetin ta kendisidir buyuruyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

üstelik peygamberle veliyi bir tuttuğunuzun farkında mısnız?

allah gaybın bir kısmını peygamberelere bildiririm demiş mi?

evet demiş, peki ya velilere bildiririm demiş mi?

bana uyduruk hadisler getime yalnız. :)

Kuran ile geliriz:

NİSA : 83- Kendilerine güven veya korku hususunda bir haber geldiğinde onu hemen yayıverirler. Halbuki onu peygambere ve aralarında yetkili kimselere götürselerdi, onlardan sonuç çıkarmaya gücü yetenler, onu anlarlardı. Allah'ın üzerinizdeki lütfu ve rahmeti olmasaydı, pek azınız hariç, şeytana uyardınız.

"Allah, içinizden iman edenlerle kendilerine ilim verilenlerin değerini yükseltir" (el-Mücadele, 58/15)

yahu cübbeli, bu ayet nasıl delil oluyor senin dediğine?

peygambere ya da bilen birilerine gidin denmiş.

olan bitenden doğru sonuçlar çıkarabilmek için gaybı bilmek mi gerekir?

bu ayetten senin dediğine yöenelik birşey çıkabilemez cübbeli.

Link to post
Sitelerde Paylaş

yahu cübbeli, bu ayet nasıl delil oluyor senin dediğine?

peygambere ya da bilen birilerine gidin denmiş.

olan bitenden doğru sonuçlar çıkarabilmek için gaybı bilmek mi gerekir?

bu ayetten senin dediğine yöenelik birşey çıkabilemez cübbeli.

http://www.incemeseleler.com/nce-hikayeler/503-hazreti-oemerin-bir-kerameti.html

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cübbeli,

Yusuf peygamber rabıta mı yapmış?Burhan ne arkadaşım?

Alakasız alakasız ayetleri cımbızlayarak tarikat öğretilerine yamamaya son ver.

Kuran'da rabıta'nın olduğu tek bir ayet getir ve ispatla.Çorba edip durma ayetleri.

tarihinde Alphabeta tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Cübbeli,

Yusuf peygamber rabıta mı yapmış?Burhan ne arkadaşım?

Alakasız alakasız ayetleri cımbızlayarak tarikat öğretilerine yamamaya son ver.

Kuran'da rabıta'nın olduğu tek bir ayet getir ve ispatla.Çorba edip durma ayetleri.

Vebtağuu ileyhil-vesiileti kavli şeifidir.Manayı latifi:”Allahu Tealanın tarafına takarrub ve yaklaşma için vasıtayı arayınız”demektir.

Eğer burada vesileden murad rabıta başka bir şey denilirse; biz derizki:mana da umumidir.Vesile aramakla emir sabit oldu ise ; rabıta vesilelerin en faziletlisidir.Çünkü vesile “Peygamberimiz” allalllahü teala aleyhi ve selemdir yahut vekilleridir.

Yine Hak Tealanın:

“Kul in küntüm tuhibbüü-nellahe fettebiuu-nii yuhbib-kümullahü ve yağfirü leküm zünüü-beküm.vallahü ğafüü-rurrahiim”

kavli şerifi de rabıtaya işarettir.Rasülüllah Efendimiz Yahudileri azapla korkuttuğunda, Yahudiler:”Biz Allah-ü Tealayı severiz.O Allah ise kendini seveni azab etmez” deyince bu ayeti celile inzal(indirildi) buyuruldu.Manayı şerifi: “Ya Muhammed!.. Yahudi ve Nasaraya şöyle söyle:Eğer siz Allahü Tealayı severseniz bana tabi olun ki Allahü Teala da sizi sever ve günahlarınızı mağfiret eder.Allahü Azimüşşan rahmet ve mağfiret edici demektir”.”bu kavli şerif rabıtaya işarettir.” dedik.Çünkü tabilerin itba-ı metbuunun ru’yetini veyahut tayyülünü iktiza (gerektirir.) eder.Yani bir kimsenin bir kimseye tabi olması tabi olacağı kişiyi görmesi veya hayal etmesi ile olur.Eğer öyke olmazsa itba sayılmaz.Yani, bir kimseye tabi olabilmek için tabi olunan o kimse ya görülmeli ya da tayyül edimelidir ki,ancak o zaman tabi olmak sahih olur..peygamberimize tabi de öyledir.Cismani yüzü görülmüyorsa ruhani yüzü tahayyül edilmelidir ki tabi olunabilsin.Bu da rabıta demek olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vebtağuu ileyhil-vesiileti kavli şeifidir.Manayı latifi:”Allahu Tealanın tarafına takarrub ve yaklaşma için vasıtayı arayınız”demektir.

Eğer burada vesileden murad rabıta başka bir şey denilirse; biz derizki:mana da umumidir.Vesile aramakla emir sabit oldu ise ; rabıta vesilelerin en faziletlisidir.Çünkü vesile “Peygamberimiz” allalllahü teala aleyhi ve selemdir yahut vekilleridir.

Yine Hak Tealanın:

“Kul in küntüm tuhibbüü-nellahe fettebiuu-nii yuhbib-kümullahü ve yağfirü leküm zünüü-beküm.vallahü ğafüü-rurrahiim”

kavli şerifi de rabıtaya işarettir.Rasülüllah Efendimiz Yahudileri azapla korkuttuğunda, Yahudiler:”Biz Allah-ü Tealayı severiz.O Allah ise kendini seveni azab etmez” deyince bu ayeti celile inzal(indirildi) buyuruldu.Manayı şerifi: “Ya Muhammed!.. Yahudi ve Nasaraya şöyle söyle:Eğer siz Allahü Tealayı severseniz bana tabi olun ki Allahü Teala da sizi sever ve günahlarınızı mağfiret eder.Allahü Azimüşşan rahmet ve mağfiret edici demektir”.”bu kavli şerif rabıtaya işarettir.” dedik.Çünkü tabilerin itba-ı metbuunun ru’yetini veyahut tayyülünü iktiza (gerektirir.) eder.Yani bir kimsenin bir kimseye tabi olması tabi olacağı kişiyi görmesi veya hayal etmesi ile olur.Eğer öyke olmazsa itba sayılmaz.Yani, bir kimseye tabi olabilmek için tabi olunan o kimse ya görülmeli ya da tayyül edimelidir ki,ancak o zaman tabi olmak sahih olur..peygamberimize tabi de öyledir.Cismani yüzü görülmüyorsa ruhani yüzü tahayyül edilmelidir ki tabi olunabilsin.Bu da rabıta demek olur.

Sen Muhammed'in kendisine itaat edilmesini istemeyi RABITA'ya işaret olarak görebilirsin.Yani birine TABİ olmanın göstergesi RABITA ile olacak diye bir kaide mi var?

Yani siz müslümanlar Muhammed'e tabi olmak için ona RABITA mı yapıyorsunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen Muhammed'in kendisine itaat edilmesini istemeyi RABITA'ya işaret olarak görebilirsin.Yani birine TABİ olmanın göstergesi RABITA ile olacak diye bir kaide mi var?

Yani siz müslümanlar Muhammed'e tabi olmak için ona RABITA mı yapıyorsunuz?

Efendimiz buyuruyor: Ben size eşinizden, çocuğunuzdan, malınızdan daha sevgili gelmedikçe kamil mümin olmazsınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen cımbızla konuları işine geldiği gibi algıla.Yok Kuran'da RABITA MABITA.Olan tek bir ayette göremiyoruz.

Vebtağuu ileyhil-vesiileti kavli şeifidir.Manayı latifi:”Allahu Tealanın tarafına takarrub ve yaklaşma için vasıtayı arayınız”

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vebtağuu ileyhil-vesiileti kavli şeifidir.Manayı latifi:”Allahu Tealanın tarafına takarrub ve yaklaşma için vasıtayı arayınız”

39/3 Ela lillahid dınül halıs* Vellezınettehazu min dunihı evliya'* ma na'büdühüm illa li yükarribuna ilellahi zülfa* innellahe yahkümü beynehüm fı ma hüm fıhi yahtelifun* innellahe la yehdı men hüve kazıbün keffar

39/3 Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı-duru din yalnız ve yalnız Allah'ındır! O'ndan başkasını veliler edinerek, "biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz." diyenlere gelince, hiç kuşkusuz Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz.

Allah'a yaklaştırsın diye edindiğiniz her VELİ sizin PUTPERESTLİĞİNİZİN göstergesinden başka birşey değildir.

Sen YALANCI VE NANKÖR kişiliksin.Ve velinle beraber sana iyi rabıtalar.Bay yamultucu sapık.

Link to post
Sitelerde Paylaş

39/3 Ela lillahid dınül halıs* Vellezınettehazu min dunihı evliya'* ma na'büdühüm illa li yükarribuna ilellahi zülfa* innellahe yahkümü beynehüm fı ma hüm fıhi yahtelifun* innellahe la yehdı men hüve kazıbün keffar

39/3 Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı-duru din yalnız ve yalnız Allah'ındır! O'ndan başkasını veliler edinerek, "biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz." diyenlere gelince, hiç kuşkusuz Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz.

Allah'a yaklaştırsın diye edindiğiniz her VELİ sizin PUTPERESTLİĞİNİZİN göstergesinden başka birşey değildir.

Sen YALANCI VE NANKÖR kişiliksin.Ve velinle beraber sana iyi rabıtalar.Bay yamultucu sapık.

bizi Allah'a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz." diyenlere gelince Allah ayeti kerimede bu kişileri neyle suçluyor? Yalancılıkla. Bu noktaya dikkat.... YALANCILIKLA SUÇLUYOR...

"biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz." DİYENLERİ YALANCILIKLA SUÇLUYOR. ÇÜNKÜ ONLAR O VELİLERİ ALLAH'A YAKLAŞMAK İÇİN DEĞİL DİREKT OLARAK ONLARI İLAH EDİNDİKLERİ İÇİN, PARA İÇİN, MENFAAT İÇİN KULLANDIKLARI İÇİN YALANCILIKLA SUÇLANIYORLAR. YOKSA CÜMLE EĞER YANLIŞ OLSAYDI ALLAH ONLARA NE KÖTÜ SÖZ SÖYLEDİĞİNİZ DERDİ. VELİLERİ BIRAKIN BÖYLE BANA ULAŞILMAZ DERDİ.

BUNA ŞÖYLE ÖRNEK VERELİM:

- Peygamberimiz buyurdu ki: (Yüce Rabbimiz Allahü teâlâ, kıyamet günü halkın arasında hüküm verecektir ki, o mahkemeye her ümmet toplu olarak gelir. O mahkemeye ilk davet edilen şunlardır: Kur'ân-ı kerîm hafızı, çok mal sahibi, Allah yolunda öldürülen.

Allahü teâlâ, hafız olan kimseye şöyle sorar:

- Peygamberime gönderdiğim sana öğretilmedi mi?

- Evet, ya Rabbî, öğretildi deyince, şöyle buyurur:

- O halde, öğrendiğinle ne gibi bir amel işledin?

Şu cevabı verir:

- Gece ve gündüz onu okudum.

Bunun üzerine, Allahü teâlâ şöyle buyurur:

- Yalan söylüyorsun. Melekler de şöyle derler:

- Yalan söylüyorsun. Sen Kur'ân okuyor, denmesini istedin, nitekim öyle de dendi.

Bundan sonra, mal sahibine sorulur:

- Sana verdiğim malla ne gibi bir amel işledin?

Der ki:

Ben, akrabalarıma götürdüm; onlara ve başkalarına sadaka verdim.

Buna da Allahü teâlâ:

- Yalan söylüyorsun, buyurur. Sonra da melekler:

- Yalan söylüyorsun. Sen bu işleri eli açık, cömert denmesi için yaptın. Nitekim öyle de dendi.

Bundan sonra, Allah yolunda ölen getirilir ve sorulur:

- Sen niçin öldürüldün?

Der ki:

- Senin yolunda döğuştum ve öldürüldüm.

Allahü teâlâ buyurur:

- Yalan söylüyorsun. Melekler de şöyle derler:

- Yalan söylüyorsun. Sen, kendine kahraman denmesi için dovuştun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...