Jump to content

TAŞ AĞLAR


Recommended Posts

YANİ şimdi siz PKK terör örgütü militanlarını önde vali, arkada bando mızıka,

çiçeklerle, çikolatalarla, bayram ederek karşıladınız...

Ama ömrünü bu ülkeye hizmetle geçirmiş profesörleri, akademisyenleri,

edebiyatçıları, gazetecileri, generalleri, sanatçıları, henüz kanıtlanmamış “örgüt” iddiasıyla aylardır hapishanelere tıktınız...

Öyle mi?..

Eli silahlı terör örgütü militanı 20 dakikada ifade verdi ve salındı, ama eli kalemli Mustafa Balbay‘ın dünkü köşesinde “229 gündür tutuklu” olduğu yazılıydı...

Üniversite kurup çocuklarınızı yetiştiren, hastane kurup nice can kurtaran Prof. Mehmet Haberal hasta yatağında tutuklu, ama “çocuk katili” dediğiniz insanları kucaklıyorsunuz...

Böyle midir hukukunuz?..

Kanserle boğuşan bilim adamımız Erol Manisalı acılar içinde sürünüyor... O teröristlerle savaşan askerlerimiz demir kapılar arkasında tutsak... Türkan Saylan öldüğü halde kurtulamadı elinizden, sorgulanıyor...

Ama PKK‘lıları bağrınıza bastınız...

Vicdan bu mudur?..

İlhan Selçuk yarım asırdan fazladır “barış-sevgi-huzur-güven-çağdaşlıkhukuk-

demokrasi” üzerine yazılar yazdı, suç oldu... Ama vatana kurşun sıkanların başı Apo‘nun yol haritasına bakıp bakıp teröristleri çikolatayla karşıladınız...

Böyle midir devlet?..

Taş olsa ağlar...

Bir terörist dağdan eksilse hepimiz seviniriz.

Ama bu ne hal?..

Terör örgütünün bayrakları, Apo’nun posterleri, alkışlar, zafer zılgıtları...

Önde vali...

Arkada çiçekçi...

Devlet terörü teslim aldı derken, terörün teslim aldığı devlet midir bu gözüken?..

Hukuk mu bu?..

Adalet buna mı diyorsunuz?..

Vicdanın eridiği, mantığın yanıt veremediği, tüm değerlerin bittiği yerdir burası...

Taş ağlar...

Taş...

Doğru söze ne denir........ ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 103
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İstanbul'da bir sırça köşkte ne güzel yazmış Bekir ağabeyimiz... Boşver Bekir ağabey, sen Pako'yu yaz sana ne bu ülkede ölen onbinlerce insandan. Bir Pako kadar üzüldünmü ki o caoğrafyada ölen insanlar için..

EDIT: O coğrafya dedim yanlış oldu. 25 yıllık süreçte ateş bu ülkenin her karış tohparğını yakmıştı

tarihinde hallac01 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İstanbul'da bir sırça köşkte ne güzel yazmış Bekir ağabeyimiz... Boşver Bekir ağabey, sen Pako'yu yaz sana ne bu ülkede ölen onbinlerce insandan. Bir Pako kadar üzüldünmü ki o caoğrafyada ölen insanlar için..

hallac o değil de bizim küçük burjuva acayip yüzsüz bi sınıf.şimdi herif vatan, millet, sakarya edebiyatı yapar sonra da askerden kaçmak için binbir yerden torpil bulur, çürük raporu alır filan.hadi alt sınıfın milliyetçiliğini anlarım da bu herifler gerçekten çok iğrenç, mide bulandırıcı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tavanarası --------->

Ludwig eğer sen yazıyla ilgili güzel şeyler söyleseydin ben kendimden ve değerlerimden şüphe ederdim.Teşekkürler...

Abuzerkadayıf ciddiye alınacak bir forum mensubu değilsin ama yine de şunun izahını yapayım,yazıda önemle vurgulanan memleketin ayrı iki coğrafyasında ayrı iki hukukun uygulanması.İstersen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 220. ve 314.maddelerini incele ,BELKİ yazarın ne demek istediğini anlayabilirsin.Bu maddeler Ergenekon davası sanıklarının da Pkk'lıların da sorumlu olduğu maddeler ama bir tarafa kan kusturulurken diğer taraf 1 saat sonra serbest bırakılıyor.Üstelik bir tarafın suç işlediğine yönelik henüz somut bir delil yokken,diğer taraf örgütün 2 numaralı ismince kucaklaşmalar ve öpücüklerle uğurlanan insanlar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın balaban,

yıllardır milletin anası ağlamış taş ağlasa ne yazar!senin tuzun kuru tabi bekir efendi.yiyosa oğlunu hakkari'ye gönder.boş bi yazı.al bekiri vur yılmaz'a.

yazarını sevmeyebiliriz ama bu söz malesef çok doğru... Şu anda sorunumuz nedir? Akan kanın durmasını mı istiyoruz... PKK'lilerin dağdan inmesini mi istiyoruz??? 25 yıldır dağ bayır her yer bombalandı ama bu adamlar dağden inmedikleri gibi daha da güçlendiler...

Taş ağlıyormuş. Sayın abuzekadayıf çok güzel yanıt veriyor. Anaların yüreği yanmış hangi taştan bahsediyorsunuz. Yaklaşık 40 bin.. Yüreği yanan ana sayısı... Bunun yanına babayı, eşi kardeşleri de ilave edin... Bunlar sadece ölenler... Ya yaralılar, gencecik yaşlarında herhangi bir organını veya organlarını kaybedenler... Ya yerlerinden yurtlarından göç ettirilenler göçmek zorunda kalanlar... Ya "Acaba bugün kötü bir haber gelir mi" diye askerdeki oğlunun yolunu bekleyenler...

Cidden taş mı ağlamış... Nalet olsun o taş isterse zırlasın...

tarihinde hallac01 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın balaban,

yazarını sevmeyebiliriz ama bu söz malesef çok doğru... Şu anda sorunumuz nedir? Akan kanın durmasını mı istiyoruz... PKK'lilerin dağdan inmesini mi istiyoruz??? 25 yıldır dağ bayır her yer bombalandı ama bu adamlar dağden inmedikleri gibi daha da güçlendiler...

Taş ağlıyormuş. Sayın abuzekadayıf çok güzel yanıt veriyor. Anaların yüreği yanmış hangi taştan bahsediyorsunuz. Yaklaşık 40 bin.. Yüreği yanan ana sayısı... Bunun yanına babayı, eşi kardeşleri de ilave edin... Bunlar sadece ölenler... Ya yaralılar, gencecik yaşlarında herhangi bir organını veya organlarını kaybedenler... Ya yerlerinden yurtlarından göç ettirilenler göçmek zorunda kalanlar... Ya "Acaba bugün kötü bir haber gelir mi" diye askerdeki oğlunun yolunu bekleyenler...

Cidden taş mı ağlamış... Nalet olsun o taş isterse zırlasın...

Yaptığınız duygu sömürüsü ve demagojilerle benim burada asıl anlatmaya çalıştığım şeyi sabote etmeyin.Bir tarafta silahlı terör örgütü mensubu olduğu sabit ve terör örgütünün üst düzey yetkililerince uğurlanarak Türkiye'ye gönderilmiş kişiler ki bu kişiler ifadelerinde Türkiye'ye "önderliğin,sayın öcalan'ın" emriyle,isteğiyle geldiklerini söylüyorlar.

Diğer tarafta her türlü zorlayıcı yorumla bile henüz nasıl bir terör örgütüne mensup olduğu ortaya çıkarılamamış,yaş ortalaması 65 olan,yazar,çizer,gazeteci,siyasetçilerden oluşan onlarca kişi yaklaşık 600 gündür tutuklular ve inanılması güç koşullar altında yargılanıyorlar.Peki o zaman anayasanın 10.maddesi ne için var,bir ülke ,bir hükümet,bir yargı kendi anayasasına uygun davranmıyorsa o ülkede hukuktan,adaletten,güvenceden,iç barıştan söz edilebilir mi ? Bakın aşağıda anayasanın 10.maddesini kopyaladım ;

X. Kanun önünde eşitlik

MADDE 10.– Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.

(Ek: 7.5.2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.

Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

(Değişik: 9.2.2008 - 5735/1 md.) Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar

Cezai sorumluluğu aynı hükümlere karşı olan insanların bir kısmı 20 dakikalık bir ifade işlemninin ardından serbest ama bir kısmı yaklaşık 600 gündür tutuklu,duruşmaları basına kapalı,savunman sayısı sınırlı vsvsvs.

Bu uygulamanın adil olduğunu, normal olduğunu Ludwid dışında kim söyleyebilir ????

Link to post
Sitelerde Paylaş

PKK'yla barışma taraflısı, 'bir tarafı her duruma müsait' arkadaşlara dört sorum var:

1) Yasadışı bir terör örgütünün üyesi olmak, memleketi izinsiz terk etmek ve bu örgütün yurtdışındaki kamplarına katılmak, -eylemlere katılmamış olsalar bile- hiçbir ceza yaptırımı olmayan bir durum mudur? (20 dakikada salıverildiklerine göre öyleymiş demek ki..)

2) Bu militanlara sorguda sorulan 'eylemlere katılmış olup olmamayı' kim belirliyor? 'Şu kadar eyleme katıldım, şu kadar kişiyi de öldürdüm' demelerini mi bekliyordunuz? (Beklediğinize göre, siz dünyanın en enayi devletisiniz demek ki..)

3) Bu memlekete yurt dışından elini kolunu sallayarak ve pasaportsuz veya lesepasesiz girmek nasıl mümkün oluyor? Haydi, siz de bir deneyin bakalım; başınıza neler geleceğini tahmin bile edemezsiniz. Ananızdan emdiğiniz süt burnunuzdan gelir.

4) Sizce bu militanlar sınırdan girerken T.C. Kimliklerini göstermişler midir? Bu kimlikleri bunca zamandır 'bir gün memlekete döneriz, lazım olur' diye saklamışlar mıdır? (Öyle sanıyorsanız, siz dünyanın en enayi adamısınız.)

Link to post
Sitelerde Paylaş
PKK'yla barışma taraflısı, 'bir tarafı her duruma müsait' arkadaşlara dört sorum var:

Bu sorulara yanıt vermek isterim, zira benim 'bir tarafım her duruma müsait', yanıma Jean Genet'i de alıp; 'bıçkın delikanlı' sosyalistimiz satsumayı yanıtlamak isterim. -Jean Genet dememin sebebi, 'bir tarafı her duruma müsait' bu arkadaşımızın Filistin kamplarında mücadele etmiş olmasıdır; bu 'asshole' arkadaşımız Filistin kamplarında mücadele ederken, 'kucağında oturduğu kimselerin kucağından kalkmak' babında yalnız Ateistforuma yazan satsuma kardeşimizin de, delüganlı bir açıklama yapmasını beklemek hakkımızdır tabii. Ne de olsa o, bıçkın delikanlı, heeyt! Yumruk havada, bacılara da laf yok!

1) Yasadışı bir terör örgütünün üyesi olmak, memleketi izinsiz terk etmek ve bu örgütün yurtdışındaki kamplarına katılmak, -eylemlere katılmamış olsalar bile- hiçbir ceza yaptırımı olmayan bir durum mudur? (20 dakikada salıverildiklerine göre öyleymiş demek ki..)

'Yasadışı' derken? Pardon, sanırım sen Marksist'sin? Yasalar üzerinden bir grup muhalif-eylemciyi 'kınamak' ne zamandır 'devrimci eleştiri' oldu?

Yanlış anlaşılmasın, ben de onları 'kın kın kınayabilirim', ama bunu mevcut hukuki düzenleme üzerinden yapıp; sonra da 12 Eylül ağıtları yakmam misal.

'Memleketi izinsiz terk etmeyi' suç addeden enternasyonal sosyalist arkadaşın ironik durumuna parmak basmaya zaten gerek yok, ama 'terör örgütü', 'yurtdışı kampları' geyiğini ishal olmuş gibi ayrımsız kullanmak da neyin nesi oluyor? Solcular zamanında Filistin kamplarına katılmadı mı? Bu bağlamda, 'izinsiz gösteri/eylem' yapan bu arkadaşlarımıza ne ceza verilmeliydi acep?

Örgütle olan pazarlıktan haberdar mısınız? Kim, hangi koşullarda, hangi istihbarati araştırmalar neticesinde T.C.'ye teslim edildi, biliyor musunuz? Yoksa 'T.C. böylesi ahlaksız bir pazarlığa oturmaz' gibi bir önvarsayımınız mı var, devrimci kardeşim?

Bir 'cezai yaptırım' gerekirse, YARSAV başkanı bunu hükümetin yanına bırakmaz, merak etme.

2) Bu militanlara sorguda sorulan 'eylemlere katılmış olup olmamayı' kim belirliyor? 'Şu kadar eyleme katıldım, şu kadar kişiyi de öldürdüm' demelerini mi bekliyordunuz? (Beklediğinize göre, siz dünyanın en enayi devletisiniz demek ki..)

Bildiğim kadarıyla mahkemelerde 'ben suçluyum, bana ceza verin' kabilinde açıklamalarda bulunanların sayısı öyle çok da fazla değildir, öyle değil mi sevgili azizim? Birisinin 'şu kadar adam öldürdüm' demesine gerek kalmadan da, birinin ne kadar adam öldürdüğünü tespit etmenin 'polisiye', 'istihbarati' yolları olduğunu kabul edecek kadar rasyonel düşünmeyi kabul eder misiniz ki acaba? Misal, 'suçu itirafa zorlamak' ne demektir, biraz açalım mı?

3) Bu memlekete yurt dışından elini kolunu sallayarak ve pasaportsuz veya lesepasesiz girmek nasıl mümkün oluyor? Haydi, siz de bir deneyin bakalım; başınıza neler geleceğini tahmin bile edemezsiniz. Ananızdan emdiğiniz süt burnunuzdan gelir.

Devletler pasaportlar arasında bile 'ayrımcılığa' gidebiliyorsa ve bu, bizatihi 'yasal çerçeve içerisinde' olmak kaydıyla, Bakanlar Kurulu kararına tabiiyse; pekala ben pasaportsuz girmeyi başaramasam da, birileri başarabilir. 'Niye böyle?' sorusunu ben sorarım; ama 'memleketi izinsiz terk etme' eleştirisi yapan sizin gibilerin haddine değil bu soruları sormak.

4) Sizce bu militanlar sınırdan girerken T.C. Kimliklerini göstermişler midir? Bu kimlikleri bunca zamandır 'bir gün memlekete döneriz, lazım olur' diye saklamışlar mıdır? (Öyle sanıyorsanız, siz dünyanın en enayi adamısınız.)

İlla T.C. kimlikleri göstermelerine gerek yok; sınırda ne işlem yapıldığını, ne olarak kaydedildiklerini de bilmiyorum açıkçası. Bildiğim tek şey, kimin neci olduğu hem PKK'da, hem de Türkiye istihbaratında kayıtlıdır; araştırma yapmadan 'ne yollarsan yolla, birileri gelsin' demez 'koca devlet', değil mi?

tarihinde Kieslowskii tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

PKK'yla barışma taraflısı, 'bir tarafı her duruma müsait' arkadaşlara dört sorum var:

1) Yasadışı bir terör örgütünün üyesi olmak, memleketi izinsiz terk etmek ve bu örgütün yurtdışındaki kamplarına katılmak, -eylemlere katılmamış olsalar bile- hiçbir ceza yaptırımı olmayan bir durum mudur? (20 dakikada salıverildiklerine göre öyleymiş demek ki..)

2) Bu militanlara sorguda sorulan 'eylemlere katılmış olup olmamayı' kim belirliyor? 'Şu kadar eyleme katıldım, şu kadar kişiyi de öldürdüm' demelerini mi bekliyordunuz? (Beklediğinize göre, siz dünyanın en enayi devletisiniz demek ki..)

3) Bu memlekete yurt dışından elini kolunu sallayarak ve pasaportsuz veya lesepasesiz girmek nasıl mümkün oluyor? Haydi, siz de bir deneyin bakalım; başınıza neler geleceğini tahmin bile edemezsiniz. Ananızdan emdiğiniz süt burnunuzdan gelir.

4) Sizce bu militanlar sınırdan girerken T.C. Kimliklerini göstermişler midir? Bu kimlikleri bunca zamandır 'bir gün memlekete döneriz, lazım olur' diye saklamışlar mıdır? (Öyle sanıyorsanız, siz dünyanın en enayi adamısınız.)

Peki ne yapalım kardeşim onu söyle. Savaşa devam mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cem Garipoğlu da serbest kalmalı; malum o da teslim oldu.

Herneyse, PKK'ya para ve silah yardımı yapan ABD ve AB'nin istediği olmuştur. Türkiye PKK ile masaya oturmak üzeredir. Analar ağlamasın... Ağlamasın tabi, Türkiye adım adım bölünmeye gitsin ama karşılık verilmesin. Analar ağlamamalı çünkü değil mi?

Sanki silaha silahla karşılık veren insan "anaların ağlamasını" istiyor da bu sözde demokratlar düşünüyor anaların ağlamamasını.

Türkiye bitmiş de ağlayanı yok...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Cem Garipoğlu da serbest kalmalı; malum o da teslim oldu.

Herneyse, PKK'ya para ve silah yardımı yapan ABD ve AB'nin istediği olmuştur. Türkiye PKK ile masaya oturmak üzeredir. Analar ağlamasın... Ağlamasın tabi, Türkiye adım adım bölünmeye gitsin ama karşılık verilmesin. Analar ağlamamalı çünkü değil mi?

Mesele bu değil Pisicik, lütfen. Teslim oldukları için değil, suç işlemedikleri için dağdan indiler. Şimdi aklıma geldi, sabah bir programda bir hukukçu, bir örgüte üye olmak, herhangi bir suç eylemine katılmadıktan sonra suç değildir diyordu. Dolayısıyla, zaten yasalarda varolan bir hak kullanılıyor.

Bir de, bildiğim kadarıyla TSK da bu sürecin arkasında, bu durumda TSK'yı da ABD ve AB kontrolünde kabul eder misin? Türkiye'yle PKK -eğer gerekirse- tabii ki masaya oturmalı, benim ülkemin tek bir vatandaşı daha ölmeyecekse, şeytanla bile masaya oturmaya razıyım. Ama AK Parti bunu yapmaz, yapamaz değil: İçeride baya milliyetçi unsurlar var.

Sanki silaha silahla karşılık veren insan "anaların ağlamasını" istiyor da bu sözde demokratlar düşünüyor anaların ağlamamasını.

Silaha silahla karşılık verip, anaların ağlamamasını istemek arasında çelişki yok.

NOT: Dikkat et, burada mantıksal birşeyden bahsediyorum, somut bir bağlamdan söz etmiyorum.

Türkiye bitmiş de ağlayanı yok...

Peki, DTP ve PKK'yı muhatap almayalım, e ne yapalım? Devlet 'Kürtlerle olan sorunu'nu çözmek istiyorsa ve Kürtler de bunları muhatap alıyorsa, başka ne yapılabilir?

tarihinde Kieslowskii tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Mesele bu değil Pisicik, lütfen. Teslim oldukları için değil, suç işlemedikleri için dağdan indiler. Şimdi aklıma geldi, sabah bir programda bir hukukçu, bir örgüte üye olmak, herhangi bir suç eylemine katılmadıktan sonra suç değildir diyordu. Dolayısıyla, zaten yasalarda varolan bir hak kullanılıyor.

Bir de, bildiğim kadarıyla TSK da bu sürecin arkasında, bu durumda TSK'yı da ABD ve AB kontrolünde kabul eder misin? Türkiye'yle PKK -eğer gerekirse- tabii ki masaya oturmalı, benim ülkemin tek bir vatandaşı daha ölmeyecekse, şeytanla bile masaya oturmaya razıyım. Ama AK Parti bunu yapmaz, yapamaz değil: İçeride baya milliyetçi unsurlar var.

Silaha silahla karşılık verip, anaların ağlamamasını istemek arasında çelişki yok.

NOT: Dikkat et, burada mantıksal birşeyden bahsediyorum, somut bir bağlamdan söz etmiyorum.

Peki, DTP ve PKK'yı muhatap almayalım, e ne yapalım? Devlet 'Kürtlerle olan sorunu'nu çözmek istiyorsa ve Kürtler de bunları muhatap alıyorsa, başka ne yapılabilir?

Kieslowski,

bu gelen pkklıların nasıl olup da yirmi dakika içerisinde bir suça karışıp karışmadığının belirlenip de serbest bırakıldığını anlamıyorum. Bu adamlar 2 gündür mü pkk üyesiymişler? Bir tuhaflık yok mu burada?

Ayrıca kürt başka şey kürtçülük başka. Bence Kürtçülüğü-etnikçiliği kışkırtan hiçbir güçle masaya oturulmamalı. Yoksa yarın birgün her taraftan etnikçilik hortlar bir daha da altından kalkamayız.

Sevgiler-saygılar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

25 sene silahlar konuşmuş, binlerce insan ölmüş, ama Türkiye ölmemiş. Barış adına bir şeyler yapılınca ölüyor. Ölen insanları da değilse, kim bu Türkiye?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kieslowski,

bu gelen pkklıların nasıl olup da yirmi dakika içerisinde bir suça karışıp karışmadığının belirlenip de serbest bırakıldığını anlamıyorum. Bu adamlar 2 gündür mü pkk üyesiymişler? Bir tuhaflık yok mu burada?

Basit, Pisicik: Dağdan kim indiğinde kabul edileceği, hem PKK'nın hem de Türk istihbaratı'nın uzun süredir çalıştığı ve müzakere ettiği birşey olmalı: Ne PKK gittiğinde tutuklanacak adamları gönderir, ne de Türk hükümeti 'cani PKK'lıları buraya getirme siyasi riskini almak ister.

Üzerinde uzun süre çalışılan ve uzlaşılan 40 adet -öyle tüm birlik teslim olmadı ki!- PKK'lı teslim edildi, olan budur. Abartmaya gerek yok! Koca örgütte 40 kişi yok mudur dağda olup da, henüz suç işlememiş olan?

Ayrıca kürt başka şey kürtçülük başka. Bence Kürtçülüğü-etnikçiliği kışkırtan hiçbir güçle masaya oturulmamalı. Yoksa yarın birgün her taraftan etnikçilik hortlar bir daha da altından kalkamayız.

Bu 'Kürtçü' ne demek tam olarak bilemiyorum ama, neyi kastettiğini düşünmeye çalıştığımda birşeyler geliyor aklıma. Bir de yukarıdaki argümanın açık bir 'slippery slope' argümanı, 'Kürtçü' dediğin bu gruplardan biriyle masaya oturulması, durduk yerde pek çok Kürdün yeni örgütler kurması ve/vaya bu örgüte katılmasını neden sağlasın ki?

Örgüt nasıl yandaş toplamaktadır? Kürt vatandaşlar, özellikle PKK'yla ilişkisi olmayan Kürt vatandaşlar, bu dediğim bile yapıldıktan sonra hala nasıl Türk hükümetinin samimiyetine güvenmemezlik edebilirler?

tarihinde Kieslowskii tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

25 sene silahlar konuşmuş, binlerce insan ölmüş, ama Türkiye ölmemiş. Barış adına bir şeyler yapılınca ölüyor. Ölen insanları da değilse, kim bu Türkiye?

Aynı silahlarla aynı millet birbirini kırıyorsa burada kim kazançlı diye sormak lazım. Bu ayrışmadan kimlerin kazancı oluyorsa, maşaları ve o maşaları tutan eller kimse bunlar tespit edilmeli ve bu kanı hortlatanlar acaba bu yol haritasını çizenlerle aynı kişiler mi diye bir bakarak durum yeniden analiz edilmelidir.

Ayrıca AKP'nin bir anda son hızla kürt açılımı işine girmesini, ben önceki yerel seçimlerde doğudan aldığı darbeye bağlıyorum. Yoksa akılları neredeydi diye de bir düşünüyorum...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birkaç ay içinde 100 kişi daha ülkeye gelebilir.Artık bu iş bitti yakında itiraz edenler susacaklar.İşin ciddiyetini kavrayamayan birkaç kişi pirim yapmaya çalışıyor o kadar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

25 sene silahlar konuşmuş, binlerce insan ölmüş, ama Türkiye ölmemiş. Barış adına bir şeyler yapılınca ölüyor. Ölen insanları da değilse, kim bu Türkiye?

:)

Binlerce Kürt dağa çıkıyor, milyonlarcası PKK'ya destek veriyor: Bu 'travmayı', sivillere saldıran bir örgütü meşru kabul ettirmeye varacak bu 'travmayı', ırkçı olmayan bir biçimde ve devlete sorumluluk yıkmadan nasıl açıklarız?

Böylesi bir travmayı yaratan devletin meşruiyetini neden tartışmıyoruz?

Bu travmanın sebebi olan TSK'ya, neden PKK'ya baktığımızın 5'te biri oranında şüpheyle, hatta -eğer öyle bakıyorsak- nefretle filan bakmıyoruz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cem Garipoğlu da serbest kalmalı; malum o da teslim oldu.

Herneyse, PKK'ya para ve silah yardımı yapan ABD ve AB'nin istediği olmuştur. Türkiye PKK ile masaya oturmak üzeredir. Analar ağlamasın... Ağlamasın tabi, Türkiye adım adım bölünmeye gitsin ama karşılık verilmesin. Analar ağlamamalı çünkü değil mi?

Sanki silaha silahla karşılık veren insan "anaların ağlamasını" istiyor da bu sözde demokratlar düşünüyor anaların ağlamamasını.

Türkiye bitmiş de ağlayanı yok...

Ya bu ABD ve AB ne kadar aptalsa hem PKK'ya silah satıp karlı bir kazanç kapısı elde etmişler, hem de aptal gibi PKK'nın silah bırakmasını istiyorlar. Acaip ya bu emperyalistlerin mantığı bir garip çalışıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...