Jump to content

Kuran`da sadece nefsi müdafaya izin vardır


Recommended Posts

İslam karşıtlarının yaptığı en güzel çarpıtma taktiklerinden biri de ayet cımbızlamadır. Bu yolla surenin bağlamından koparılan ayet alınır ve aslında sadece savunma savaşına izin veren söylemler sanki saldırı savaşını ve dinsel baskıyı emrediyormuş gibi gösterilir. Örneğin:

9 - Tevbe Suresi

1. Allah ve resulünden, kendileriyle antlaşma yapmış bulunduğunuz müşriklere bir ültimatomdur bu;

2. Yeryüzünde dört ay daha dolaşın ve bilin ki siz, Allah`ı âciz bırakamazsınız. Şu da bir gerçek ki, Allah küfre batanları rezil eder.

3. Bir de Allah ve resulünden insanlara Büyük Hac günü bir duyuru var: Allah da O`nun elçisi de müşriklerden kesinlikle uzaktır. O halde, tövde ederseniz bu sizin için hayırlırdır. Yok eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, siz Allah`ı acze düşüremezsiniz. Küfre saplananlara acıklı bir azabı muştula!

4. Antlaşma yapmış olduğunuz müşriklerden size karşı bir eksiklik sergilemeyen ve aleyhinizde başka birine yardım etmeyenler müstesnadır. Artık, onlara verdiğiniz sözü belirlenen süreye kadar tam bir şekilde koruyun. Şu bir gerçek ki Allah, sakınanları sever.

5. O haram aylar çıktığında artık müşrikleri, kendilerini bulduğunuz yerde öldürün. Yakalayın onları, kuşatın onları, tüm geçit noktalarını tıkayın onların. Bunun ardından tövbe eder, namazı gereğince kılar, zekâtı verirlerse, yollarını açın onların. Kesin olan şu ki, Allah Gafûr`dur, Rahîm`dir.

6. Eğer müşriklerden biri senden güvence dilerse/senin yanına gelmek, sana komşu olmak isterse, ona güvence verip yakınlaşma isteğini kabul et ki, Allah`ın kel dinleyebilsin. Sonra da onu, güvenli gördüğü yere kadar götür. Böyle yapmanın gerekçesi şudur: Bunlar bilmeyen bir topluluktur.

7. Müşriklerin Allah katında, onun resulü katında ahitleri nasıl olabilir! Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız müstesna. Bu şekilde antlaşması olanlara, onlar size doğru-dürüst davrandıkça, siz de doğru-dürüst davranın. Allah, sakınanları sever

--------------------------------------------

Şimdi burada açıkça antlaşmayı bozup saldıran inkarcılara karşı siz de onlara karşı savunma amaçlı savaşın emri vardır.Ama antlaşmaya aykırı davranmayan , saldırmayanlara siz de saldırmayın, size saldıranlar da bundan vazgeçerlerse hemen siz de barışa yönelin denmektedir ayetlerde.

9:12 Anlaşma yaptıktan sonra andlarını bozar ve dininize saldırırlarsa, o inkarcılığın önderleriyle savaşın; çünkü onların andı artık geçersizdir. Belki vazgeçerler.

--------------------------------------------------------------------------------

9:13 Andlarını bozan, elçiyi sürmeye yeltenen ve sizinle (savaşı) ilk defa başlatan topluluğa karşı savaşmayacak mısınız? Yoksa onlardan korkuyor musunuz? İnanıyorsanız asıl çekinmeniz gereken ALLAH`tır.

--------------------------------------------------------------------------------

9:14 Onlarla savaşın ki, ALLAH ellerinizle onları cezalandırıp rezil etsin, sizi zafere ulaştırsın ve inanan toplumun göğsünü ferahlatsın,

Yine aynı sürede saldıranlarla savaşın kendinizi savunun emri vardır.

İşte tüm savaşla ilgili sürelerde istenen budur. Ama çarpıtma tekniğine başvurmak isteyenler bu nefsi müdafayla ilgili ayetlerden birini cımbızlıyor ve sanki durup dururken inkarcıları yakalayıp öldürün deniyormuş gibi bir hava yaratılıyor.)

Ama aslında istenen tek bir şey vardır, sana saldırana karşı kendini savun,onlar vazgeçerlerse sen de barış yap.

"Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda savaşın, (ancak) aşırı gitmeyin. Elbette Allah, aşırı gidenleri sevmez.Onları, bulduğunuz yerde öldürün ve sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, öldürmekten beterdir. Onlar, size karşı savaşıncaya kadar siz, Mescid-i Haram yanında onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın. Kafirlerin cezası işte böyledir. Onlar, (savaşa) son verirlerse (siz de son verin); şüphesiz Allah, bağışlayandır esirgeyendir. (Yeryüzünde) Fitne kalmayıncaya ve din (yalnız) Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse, artık zulüm yapanlardan başkasına karşı düşmanlık yoktur. "(2 Bakara Suresi , 190-193)

Evet bu savunma savaşıyla ilgili ayetlerden de biri cımbızlanırsa sanki inanmayanlara saldırın gibi bir ifade varmış gibi gösterilir ki bu strateji hep izlenmektedir.

--------------------------------------------------------------------------------------

Kuran`da düşünce özgürlüğü temeldir. Çünkü imtihan dünyasının gereği insanlar dilediğine inanacak ki ahirette ondan sorumlu tutulabilsinler. Bu yüzden islam`da sadece tebliğ vardır. Kimse kimseye düşüncesinden dolayı bir tokat bile atamaz yoksa kendine yazık etmiş olur:

--------------------------------------------------------------------------------

Mearic Suresi 42 bırak onları! Dalsınlar, oynasınlar kendileri için belirlenen günlerine ulaşıncaya kadar.

------------------------------------------------

En`am Suresi 112 İşte böyle, biz peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Bunlar aldatmak için birbirlerine lafın yaldızlısını fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu yapamazlardı. bırak onları, düzdükleri iftiralarla başbaşa kalsınlar;

--------------------------------------------------

Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. (60 Mümtehine Suresi,

Herkes dilediğine inanmakta ve yaşamakta özgürdür ki, ahirette inancından dolayı sorumlu tutulabilsin:

Bakara Suresi 256 Dinde baskı-zorlama-tiksindirme yoktur. Doğru bilgiye dayalı eriş, bozuk bilgiye dayalı sapıştan açık bir biçimde ayrılmıştır. Her kim tâğuta sırt dönüp Allah`a inanırsa hiç kuşkusuz sapasağlam bir kulpa yapışmış olur. Kopup parçalanması yoktur o kulpun. Allah, hakkıyla işiten, en iyi biçimde bilendir.

29. De ki, "Bu gerçek senin Rabbindendir." Dileyen inansın, dileyen inkar etsin. Biz zalimler için onları çepeçevre saracak bir ateş hazırladık. Onlar her ne zaman feryad ederek yardım isteseler, derişik asit gibi yüzleri haşlayan bir su sunulur. Ne kötübir içecek, ne kötü bir son!

10:99 Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi inanırdı. Öyleyse, sen mi halkı inanmaları için zorlayacaksın?

Evet düşünce özgürlüğü ve dilediğin gibi yaşama serbestliği vardır. Ve nefsi müdafa dışında savaş yasaktır. Hatta tokat bile atamazsın.

Sadece nefsi müdafaya izin veren ayetlerin dini bir konuda baskıyla yakından uzaktan alakasının olmadığının, amacın tamamen saldırganı durdurmak olduğunun en güzel kanıtlarından biri de şu ayettir:

HUCURAT

9. Müminlerden iki zümre çarpışırlarsa, onların aralarında hemen barışı kurun! Eğer onlardan biri öteki aleyhine sınır tanımazlık edip saldırırsa, azgınlık edenle, Allah`ın emrine dönünceye kadar savaşın. Eğer vazgeçerse, yine ikisi arasını adalet ve dürüstlükle sulh edin. Kuşkusuz, Allah adalette titiz davrananları sever.

Görüldüğü üzere saldıran taraf bir müslüman topluluk ise bile onlarla barışa yanaşıncaya kadar, başka bir deyişle saldırılarından vazgeçinceye kadar mücadele edin diyor.

Her zaman ayetlerde istenen barışın sağlanması, saldırganın-zulmedenin durdurulmasıdır. Yoksa herkes dilediği inancı yaşamakta serbesttir.

Selam ve sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şuradan başlayalım..

>>> Şimdi burada açıkça antlaşmayı bozup saldıran inkarcılara karşı siz de onlara karşı savunma amaçlı savaşın emri vardır.

Burada öyle bir emir filan göremiyoruz emre.

>>> Yeryüzünde dört ay daha dolaşın ve bilin ki siz, Allah`ı âciz bırakamazsınız.

Yani "siz dört ay daha bize saldırmaya devam edin, bizi öldürün edin, ondan sonra bakarız" mı diyor?

Eğer bir saldıran varsa, 4 ay oturup bekleyecek mi muhammedin tayfası?

Bu apaçık şekilde, bir savunmayı değil, 4 ay sonra gelip hepinizi keseceğiz şeklinde bir saldırganlığı anlatıyor bilfiil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sadece nefsi müdafa için değil başkalarına yapılan haksızlığı önlemek içinde mücadele edilir ve gerekirse savaşılır...

güçlü ve zalim bir toplumun elinin altında inleyen zavallıları kurtarmak için size ne oluyorda savaşmıyorsunuz anlamına gelen ayet vardır...

demek oluyor ki zulm ister kendimize ister başkasına yapılsın onu önlemek için savaşılmalıdır...

başka bir sebeble savaşmak cinayet olur...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tabi, öyledir.

Bir kabile basılır. Erkekler öldürülür. Kadın ve çocuklar ve dahi mallar pay edilir. Kocasını öldürdükleri kadınlardan bir tanesi de Muhammed'e düşer.

İslam barış dinidir. Kimseye saldırmaz.

Ha, bu arada kabilenin niyeti kötüdür, Medine'ye saldırmayı planlamaktadırlar.

tarihinde deregezen tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> sadece nefsi müdafa için değil başkalarına yapılan haksızlığı önlemek içinde mücadele edilir ve gerekirse savaşılır...

Peki hangi müslüman gidip -bugüne kadar- herhangi bir yerdeki zulmü önlemek savaşmıştır?

Dahası, senin gidip oralarda yeni bir zulm yaratmanın nesi kabul edilebilir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> sadece nefsi müdafa için değil başkalarına yapılan haksızlığı önlemek içinde mücadele edilir ve gerekirse savaşılır...

Peki hangi müslüman gidip -bugüne kadar- herhangi bir yerdeki zulmü önlemek savaşmıştır?

Dahası, senin gidip oralarda yeni bir zulm yaratmanın nesi kabul edilebilir?

Osmanlı İmparatorluğu...

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Osmanlı İmparatorluğu.

Eğer Osmanlı öyle ypatıysa, ABD'de Irak'a zulmü önlemek için girmiştir kesin.

Osmanlı'nın zulmü önlemek için bir yere savaşa gittiğini hiç duymadım, nereymiş orası?

İstanbul.

Ayrıca zulme uğrayan Yahudilere Osmanlı kapısını açmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an sadece nefsi müdafaya izin verirmiş......

Hadi ordan yalancı..

İslam savaş dinidir ve Kur'an'da savaş taktikleri bile ayet şeklinde yazılıdır..

Merak eden biraz araştırır.

Bu kadar da işkembeden atılmaz ki..

Anladık. İslam'la ilgili her şey yalan ve Müslüman'lar en adi yalancı ama..

Bu kadar da olmaz ki kardeşim...

İnsaf...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an sadece nefsi müdafaya izin verirmiş......

Hadi ordan yalancı..

İslam savaş dinidir ve Kur'an'da savaş taktikleri bile ayet şeklinde yazılıdır..

Merak eden biraz araştırır.

Bu kadar da işkembeden atılmaz ki..

Anladık. İslam'la ilgili her şey yalan ve Müslüman'lar en adi yalancı ama..

Bu kadar da olmaz ki kardeşim...

İnsaf...

Getir ayetleri konuşalım. Laf olsun torba dolsun yapma.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> İstanbul.

İlginç, biz hiç Osmanlı'dan önce İstanbul'da zulm olduğunu filan ne duyduk ne gördük.

>>> Ayrıca zulme uğrayan Yahudilere Osmanlı kapısını açmıştır.

Olabilir, vardır bir hesabı kendince. Ama kapıyı açmak, buna karşı savaşa çıkmak değildir.

İstanbul'da zulm filan yoktu, herkes mutlu mesut yaşıyordu zaten. Nerden çıkardın ki öyle olduğunu? Gene müslüman masalı mı anlatacaksın?

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> İstanbul.

İlginç, biz hiç Osmanlı'dan önce İstanbul'da zulm olduğunu filan ne duyduk ne gördük.

(Katolik kukuletasındansa Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederiz deyen Rahip)

http://209.85.229.132/search?q=cache:K-yoNyqzl4sJ:blogalemininensacmablogadresibenimki.blogspot.com/2009/02/panaroma-1453-felsefemin-yeni-penceresi.html+kukuletas%C4%B1ndansa+osmanl%C4%B1n%C4%B1n+sar%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%C4%B1+g%C3%B6rmeye&cd=1&hl=tr&ct=clnk&gl=tr&lr=lang_tr

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kendin salla kendin inan yani Cübbeli..

Birisi bir resim yapmış, resimde ne oluyormuş? Fatih istanbul'u almış, rahibin biride ona böyle demiş. Yalakalık her zaman mevcuttur cübbeli. Peki neden Fatih oraya işgal etmeden önce çıkıp, osmanlının tebası olmamış o rahip, o ağarmış sakalına rağmen? Katolik dediği kim biliyor musun? Fatih madem durum buymuşsa, neden Ceneviz'lilerin üzerine gitmemiş, katolik cenevizin ortodokslara zulmüne seyirci kalmış?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kendin salla kendin inan yani Cübbeli..

Birisi bir resim yapmış, resimde ne oluyormuş? Fatih istanbul'u almış, rahibin biride ona böyle demiş. Yalakalık her zaman mevcuttur cübbeli. Peki neden Fatih oraya işgal etmeden önce çıkıp, osmanlının tebası olmamış o rahip, o ağarmış sakalına rağmen? Katolik dediği kim biliyor musun? Fatih madem durum buymuşsa, neden Ceneviz'lilerin üzerine gitmemiş, katolik cenevizin ortodokslara zulmüne seyirci kalmış?

Cahil kalma sana kıyamam.

Belgeleriyle Osmanlı Hoşgörüsü:

http://209.85.229.132/search?q=cache:fREluwbhTVcJ:wowturkey.com/forum/viewtopic.php%3Ft%3D8165+osmanl%C4%B1+m%C3%BCsl%C3%BCman+olan+rahip&cd=11&hl=tr&ct=clnk&gl=tr&lr=lang_tr

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Belgeleriyle Osmanlı Hoşgörüsü:

Geç bu ayakları cübbelii.. Derdimiz osmanlının işgalden sonra cizyeye bağladığı tebasına ne yaptığı değil. Derdimiz, istanbulda hangi zulüm vardı da, müslümanlar orayı kurtarmak için uğraştı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Belgeleriyle Osmanlı Hoşgörüsü:

Geç bu ayakları cübbelii.. Derdimiz osmanlının işgalden sonra cizyeye bağladığı tebasına ne yaptığı değil. Derdimiz, istanbulda hangi zulüm vardı da, müslümanlar orayı kurtarmak için uğraştı?

İstanbul'un fethinden önce Bizans'ın durumu hiç de iç açıcı değildi. Halk ahlakî ve ekonomik çöküntüden bıkmış, Konstatin'in zulmünden yılmıştı. O kadar ki halk "Hristiyan külahı görmektense, Müslüman sarığı görmek daha iyidir." diyecek duruma gelmişti. Çünkü o dönemde Osmanlı "Adil bir dünya düzeni" kurmayı başarmış, dünyanın hayranlığını kazanmıştı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> İstanbul'un fethinden önce Bizans'ın durumu hiç de iç açıcı değildi. Halk ahlakî ve ekonomik çöküntüden bıkmış, Konstatin'in zulmünden yılmıştı. O kadar ki halk "Hristiyan külahı görmektense, Müslüman sarığı görmek daha iyidir." diyecek duruma gelmişti. Çünkü o dönemde Osmanlı "Adil bir dünya düzeni" kurmayı başarmış, dünyanın hayranlığını kazanmıştı.

Dedik ya, kendin yalan atıp, kendin inanacak haldesin.

"Hristiyan külahı görmektense, Müslüman sarığı görmek daha iyidir." diyen hiç kimseye dair hiç bir bilgi yok. Zira böyle bir şey diyen kimse yok. Zira zaten istanbul gayet mutlu mesut bir hristiyan ülkesi.

Ahlaki çöküş dediğin şeye dair bir şeyde yok.

Ekonomik çöküş dediğin şey, Fatih'in kuşatması yüzünden ikmal yollarının kapanması, ticaretin vs. bitmesi sebebiyle olmasın sakın.

O dönemde de, hiç bir dönemde de Osmanlı Dünyanın hayranlığını filan kazanmadı. Sadece sallıyorsunuz.

Konstantin'in zulm ettiğine dairde hiç bir kayıt, kürek yok. Hatta, halkı ona o kadar bağlıydı ki, şehir düşüp o ölene kadar arkasında durdular, destek verdiler.

Kısaca, dedik zaten, kendi uydurup, kendin inanıyorsun sadece. Mesnetsiz boş laflar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...