Jump to content

Taraf'ın Türkiye Cumhuriyeti Düşmanlığı.


Recommended Posts

Medrese yasaklama olayını alalım. Hepimiz "faydasını" biliyoruz aslında bu hareketin. Ülkede radikal Müslüman yetişmesini engellemek üzere atılmış bir adım. Ama bu aslında bir hak gaspıdır. Her insan çocuğuna istediği eğitimi verebilmek hakkına sahip olmalıdır. Ama bizim cumhuriyet kadroları insanların çocuklarına ne öğretilmesi gerektiğini çocukların ana-babasından iyi biliyor! Onlara "laik" eğitim sistemi dayatıyor. Bunun ismi tevhid-i tedrisat, yani eğitim birliği. Merkez, okul kitaplarını ve eğitimin içeriğini dizayn ediyor, herkesin çocuğu da zorla bu eğitime sokuluyor.

Burda çocuklara atalarının Orta Asyalı olduğu da öğretiliyor. Atatürk'ün yanılmaz, süper bir kahraman olduğu da öğretiliyor. Emperyalistlerin ezeli düşman olduğu da öğretiliyor. Son zamanlarda Ermeni Soykırımının yalan olduğu, tam tersi Ermenilerin bizi kestiği anlatılıyor.

Kürt ve Laz evlatlarına zorla Türkçe okutuluyor, ve bunların atalarının da Orta Asyalı olduğu anlatılıyor. En azından Orta Asya kökenlilerin asil ırk olduğu ve bu vatanın asıl sahibi oldukları anlatılıyor. Artık o çocuk ne hissederse hissetsin önemli değil.

7 yaşından itibaren çocuklar her sabah o soğukta okul bahçesinde toplanıp, asker nizamında dizilip, Atatürk denilen ruhani varlığa hitaben antlar içirtiliyor, varlıkları soyut bir birşeylere armağan ettiriliyor.

Düzenin sahibi Kemalist önderler biliyor ki bu düzenin devamı ve kök salması için Müslümanlar ve Kürtler baskı altında tutulmalı, tüm toplum "Atatürk insanı" olana kadar bu asilimilasyon, bu beyin yıkama devam etmeli.

Bugün bu forumda "ilerici" arkadaşlar Taraf adlı gazeteye bir Ergenekoncunun verdiği tepkinin aynısını veriyor. Bu demek ki bu Cumhuriyetin yaratmak istediği insan tipi büyük ölçülerde yaratılmış. Proje kısmen de olsa başarılı.

Beyni yıkananlar projenin önde gelen savunucuları, neferleri haline geliyor.

Bazıları daha bilinçsiz ve safça bu olaya, sloganlara, kahramanlara gönülden inanıyor. Bazıları ise "irtica ve bölücülük" tehlikelerine karşı bu nizamın devam etmesi gerektiğini düşünüyor.

tarihinde ludwig tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 516
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Medrese yasaklama olayını alalım. Hepimiz "faydasını" biliyoruz aslında bu hareketin. Ülkede radikal Müslüman yetişmesini engellemek üzere atılmış bir adım. Ama bu aslında bir hak gaspıdır. Her insan çocuğuna istediği eğitimi verebilmek hakkına sahip olmalıdır. Ama bizim cumhuriyet kadroları insanların çocuklarına ne öğretilmesi gerektiğini çocukların ana-babasından iyi biliyor! Onlara "laik" eğitim sistemi dayatıyor. Bunun ismi tevhid-i tedrisat, yani eğitim birliği. Merkez, okul kitaplarını ve eğitimin içeriğini dizayn ediyor, herkesin çocuğu da zorla bu eğitime sokuluyor.

Burda çocuklara atalarının Orta Asyalı olduğu da öğretiliyor. Atatürk'ün yanılmaz, süper bir kahraman olduğu da öğretiliyor. Emperyalistlerin ezeli düşman olduğu da öğretiliyor. Son zamanlarda Ermeni Soykırımının yalan olduğu, tam tersi Ermenilerin bizi kestiği anlatılıyor.

Kürt ve Laz evlatlarına zorla Türkçe okutuluyor, ve bunların atalarının da Orta Asyalı olduğu anlatılıyor. En azından Orta Asya kökenlilerin asil ırk olduğu ve bu vatanın asıl sahibi oldukları anlatılıyor. Artık o çocuk ne hissederse hissetsin önemli değil.

7 yaşından itibaren çocuklar her sabah o soğukta okul bahçesinde toplanıp, asker nizamında dizilip, Atatürk denilen ruhani varlığa hitaben antlar içirtiliyor, varlıkları soyut bir birşeylere armağan ettiriliyor.

Düzenin sahibi Kemalist önderler biliyor ki bu düzenin devamı ve kök salması için Müslümanlar ve Kürtler baskı altında tutulmalı, tüm toplum "Atatürk insanı" olana kadar bu asilimilasyon, bu beyin yıkama devam etmeli.

Bugün bu forumda "ilerici" arkadaşlar Taraf adlı gazeteye bir Ergenekoncunun verdiği tepkinin aynısını veriyor. Bu demek ki bu Cumhuriyetin yaratmak istediği insan tipi büyük ölçülerde yaratılmış. Proje kısmen de olsa başarılı.

Beyni yıkananlar projenin önde gelen savunucuları, neferleri haline geliyor.

Bazıları daha bilinçsiz ve safça bu olaya, sloganlara, kahramanlara gönülden inanıyor. Bazıları ise "irtica ve bölücülük" tehlikelerine karşı bu nizamın devam etmesi gerektiğini düşünüyor.

Her devrimin kaçınılmaz sonu ihanettir.

Ama sen bunun faturasını Devrimi yapana kesiyorsun, ihanet edene değil.

7 yaşındaki çocuklara sabahın ayazında ant içirmekten medet umanları Atatürkçü sanıyorsan sana başka sözüm yok.

Ergenekon gibi sanal bir masalı gerçek sanıp, zamanında Hizbullah liderinin dizinin dibinde oturan bir müridinin toplumu derin devletten arındırma azminde olduğuna içtenlikle inanabiliyorsan, sana ne desem kar etmez, devam et bildiğin yolda.

Atatürk ırkıçıydı, faşistti diye bağır içini dök bildiğin gibi. Filmin sonunu hep beraber göreceğiz, gerçeği gördüğün an çok geç olsa da sen öyle sanıyorum ki o ahvale de uyum sağlar ve dünya görüşünü 180 derece çeviriverirsin. Elinde tespih başında sarık müslüman bir Ludwig olur çıkarsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yapılan tepeden inme despotluğun, toplum mühendisliğinin ismine "devrim" denilince bir anda daha kabul edilebilir birşey mi oluyor?

Bu "devrim" ne önemli bir lafmış. "Devrim" adına her yaptığın mübah. Beyin yıkamak, asimilasyon, topluma tepeden ayar çekmek. Hatta Rusya'da olduğu gibi topyekün katliamlar, en acımasız despotluklar, canilikler, toplama kampları, infazlar.

Her türlü hak gaspını, despotluğu hatta caniliği yapmayı mübah kılmanın yolu nedir? Yaptığının ismine "devrim" deyiver!! O zaman hepsi mübah oluyor!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hakiki solculuk yapıyor adamlar. Niye beğenemedin? Hakiki solculuk gidip Avrupa'nın 19. yüzyıl sosyalist tekerlemelerini ezberlemek değildir. Yaşadığın ülkenin kendi şartlarına göre solculuk yapmalısın. Kendi toplumunu ve kültürünü eleştirmelisin. Yoksa 19. yüzyıl Avrupa'sında yazılmış solcu tekerlemeleri alıp her duruma uyacak evrensel bir şablon gibi kullanırsan işte bir de bakarsın ki Ergenekoncularla, faşistlerle saf tutmuşsun. Sen de anlayamazsın nasıl oldu da sağcı ve solcu bir araya geldi.

Taraf hakiki solculuk yapıyor.

Kemalist rejim bu ülkeye dikta ile kurulmuş bir rejimdir. 30 sene ülkeyi diktatörlükle yönettiler. Toplumu tepeden inme reforme ettiler ayar çektiler. Her tarafa heykeller diktiler, çocuklara ezberlemeleri için beyin yıkama metinleri hazırladılar. İnkılap tarihini yalanlarla doldurup abartılar. Atatürk'ü tanrılaştırdılar.

Bu rejimin insan beynini yıkama metotlarından biri de resmi bayramlar ve bunlarda yapılan törenlerdir. Bu bayramlar da uyduruk, tepeden inme bayramlardır. Kimse bu bayramlara gerçekten inanmıyor. Bunların sadece "cumhuriyet devrimlerini insanların beynine nakşetmek için gerekli" olduğuna inanılıyor. Amaç aslında Cumhuriyetin projesi olan insan tipini yaratmaktır.

Hatırlıyorum da Bülent Ecevit hayatının son döneminde "Vahdettin hain değildi" falan gibi laflar ettiğinde Baykal itiraz etmişti: "Dur Kemalizme ihanet ediyorsun. Tamam dediğin gibi olabilir ama resmi söyleme daha en az bir 50 sene daha ihtiyacımız var!!"

Aslında Kemalizmin önderi durumundaki insanlar da olayın yalan dolan olduğunu biliyor. Amaç siz gibi salakları inandırıp toplumun dönüşümünü sağlamak, kurucu kadroların vizyonu dahilinde tabiki.

* Kendilerine 'liberal aydın' diyen bu güruh, Cumhuriyet düşmanlığı açısından şu dönemde bölücü ve şeriatçılardan çok daha sinsi, çok daha tehlikeli ve çok daha hain.

* Uzun sözün kısası: Liberal 'aydınlar', Atatürk düşmanlığında da rakipsiz..

diyoruz ama bazı arkadaşlara anlatamıyoruz.

İkna olmak için Bak.: Çerçeve içindeki yazı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tarih tekerrür etmez. 70-80 yıllık dönemler söz konusu olduğunda tarihin geriye dönebileceğini iddia etmek, anti diyalektik anlamında metafizik bir anlayıştır. Nasıl günümüzde gelişkin kapitalist bir ülkede feodalitenin restore edilebileceğini öne sürmek saçmalığın dik alasıysa, sosyalizme dönüşmüş bir sosyo ekonomik bir altyapının 80 yıl sonra kapitalizme geri dönebileceğini zannetmek de aynı şekilde bir hurafedir.

Deicide,

Kapitalizmin feodalizme dönemiyor olması,sosyalizmin kapitalizme dönemiyor olmasını mı gerektirir.

Bana,sosyalizmin kapitalizme dönemeyeceğine ilişkin nasıl bir kanıt getirebilirsin,anti-bilimsel ve tırışkadan bir zırva olan diyalektik dışında?

Sosyalizmdeki üretim araçlarını özel mülkiyete açtın mı al sana kapitalizm.

Neyse burası ateistforum,marksist forum değil fazla tartışma yaratmayalım.

Kendilerine 'liberal aydın' diyen bu güruh, Cumhuriyet düşmanlığı açısından şu dönemde bölücü ve şeriatçılardan çok daha sinsi, çok daha tehlikeli ve çok daha hain.

Maalesef bunu burada da görüyoruz,seriatçilerin kadrolarına,talanlarına,rantlarına ve kanunsuzluklarına ses çıkarmayanlar,ordunun lojmanı ve berberiyle uğraşıyor,memlekette adam Cumhuriyet Başsavcısını keyfi olarak dinliyor artık.

Taraf 100.000 TL sermaye ile kurulup,20 Milyon Dolar kaybedebiliyor,ne kadar kolay değil mi???

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yapılan tepeden inme despotluğun, toplum mühendisliğinin ismine "devrim" denilince bir anda daha kabul edilebilir birşey mi oluyor?

Bu "devrim" ne önemli bir lafmış. "Devrim" adına her yaptığın mübah. Beyin yıkamak, asimilasyon, topluma tepeden ayar çekmek. Hatta Rusya'da olduğu gibi topyekün katliamlar, en acımasız despotluklar, canilikler, toplama kampları, infazlar.

Her türlü hak gaspını, despotluğu hatta caniliği yapmayı mübah kılmanın yolu nedir? Yaptığının ismine "devrim" deyiver!! O zaman hepsi mübah oluyor!!

Tepeden inme despotluk öyle mi? Kimin kafasında patladı bu despotluk? Halkın mı hilafetin mi? İşte senin despotluk olarak nitelendiğin görkemli Atatürk Devrimlerinin başladığı o tarihsel an:

"Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!"

Örümcek beyinli hilafet yanlılarının kellesini savunmak sana mı düştü! Bu pisliklerin temizlenmesi sana neden bu kadar koyuyor ha!

Senin despotluk dediğin atılımla insanlara seçme ve seçilme hakkı, fikir ve vicdan özgürlüğü, kadınlara eşit haklar ve ilerde de tüm topluma çok partili demokratik bir anayasal sistem getirildi. Laiklik olmaksızın asla gerçek bir demokrasi yaşama geçirilemeyeceğinden LAİKLİK olgusuna tüm olumsuz şartlara rağmen vurgu yapıldı ve Atatürk döneminde okullarda din dersi bile uygulanmadı. Atatürk bizzat kendi dikte ettirdiği tarih kitaplarında Kuranı Muhammed'in getirdiği kuralların toplu halde sunulduğu bir kitap olarak tanımladı. O dönemde yetişen birçok aydının dinin sultasından kurtulmuş özgür düşünce savaşçları olmasının en büyük nedeni belki de Ata'nın kazandırdığı bu yüksek kültür ve duyarlılıktır.Atatürk, temel meselenin eğitim eksikliği olduğunu çok iyi bildiğinden büyük bir hızla halkını eğitmek için seferberlik başlattı. Diktatör dediğin, despot dedin Atatürk, bizzat kendi girişimiyle bir muhalefet partisi kurdurdu. Ama senin o demokrasi aşığı halkın (!) bu partiyi taş yağmuruna tutarak daha doğmadan tarihe gömdü.

Mazlum olduklarını iddia ettiğin Halk kitlesi, padişahlık düşünden henüz uyanamamış, okuması yazması olmayan, tüm eğitimi İslam ilimlerinden ibaret olan bir kara cahiller sürüsü idi! Bu geri yığınlar senin sandığın gibi demokrasi ya da özgürlük istiyor değillerdi.

Adam gibi tarih oku ondan sonra gel söyle ne diyeceksen. Modaya uyup Atatürk'ü karalama kampanyasına hurraa diyerek girişivermeden önce, hiç olmazsa rezil olmamak için tartıştığın konuda bilgi edin öncelikle.

Cehaletin tek kelimeyle mide bulandırıyor!

<BR clear=all>

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kendi ağzınla söylüyorsun. Halk diyorsun İslamcı ve hilafetçi. Ondan sonra da yapılan despotluğun halkın kafasında patlamadığını söylüyorsun. Kendi ağzınla da mecliste yapılmış bir ölüm tehdidini de buraya taşıyorsun.

Nasıl bir demokrasi ki bu "bu yasaya oy verin ya da kelleniz gider" diye yasa tasarısı savunuluyor?

Oy hakkı verilmiş diyorsun. Zaten tek partili bir yönetimdesin. Bütün adaylar tepeden belirleniyor. Bunun hangi seçiminden bahsediyorsun?

Muhalefet partisi Atatürk'ün girişimiyle kurulmuş. Bir kere muhalefet öyle siparişle olmaz. İkincisi o partinin kapatılma sebebi bir anda aşırı talep görmesiydi.

Cumhuriyet kadroları "demokrasinin önkoşulu laikliktir" diyerek laikliği topluma empoze etmediler. Onların kafasında bir insan tipi yaratmak vardı. Atatürk insanların belli kıyafetlerden daha Avrupalı görünüşe, başka bir hayat tarzına geçmesini falan arzuluyordu. Amaç demokrasi falan değil.

Demokrasi amacında olan biri "bu yasa tasarısına oy verin ya da kelleleriniz gider" demez. Takrir-i Sükun gibi uygulamalara gitmez. Muhalefete izin verir.

Halkın cahil ve İslamcı olmasına gelince...

Kimse kimseyi zorla "eğitmek" ya da zorla "modernleştirmek" hakkına sahip olamaz. Kimseye böyle zorla bir "iyilik" yapılamaz. Çarşaf ve sarık-cübbe giymek istiyorlarsa sen kalkıp onlara "hop giyemezsin" diyemezsin. Çocuğuna İslami ilimler öğretmek istiyorsa "hop öğretemezsin" diyemezsin. Bunlar despotluktur.

"Ama biz onlara iyilik yapıyoruz, İslam'ın karanlığından kurtarıyoruz." Hayır. Öyle davetsiz iyilik olmaz. İnsanın rızasına aykırı olarak zorla dikte edilen "iyilik" olmaz. Sen ne kadar başka insanların inançlarını, yaşam tarzını beğenmesen de, kimse sana onlar üzerinde bir despot olup onların hayatına ayar çekme hakkı vermez.

"Ben insanlar için ne iyidir onlardan daha iyi bilirim, onlar istemese de onlara zorla bunu dayatacam" zihniyeti zaten komunistlerin de Kemalistlerin de paylaştığı temel despot zihniyettir.

tarihinde ludwig tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Taraf 100.000 TL sermaye ile kurulup,20 Milyon Dolar kaybedebiliyor,ne kadar kolay değil mi???

ne war bunda

hangi gazete milyar dolarla kurulmuş

genelde kurucuları destekler gazeteleri

laikçi medyanın wurucu yazarları kaç para alıyor ondan bahis aç bakalım

bu iş böyledir

Medrese yasaklama olayını alalım. Hepimiz "faydasını" biliyoruz aslında bu hareketin. Ülkede radikal Müslüman yetişmesini engellemek üzere atılmış bir adım. Ama bu aslında bir hak gaspıdır. Her insan çocuğuna istediği eğitimi verebilmek hakkına sahip olmalıdır. Ama bizim cumhuriyet kadroları insanların çocuklarına ne öğretilmesi gerektiğini çocukların ana-babasından iyi biliyor! Onlara "laik" eğitim sistemi dayatıyor. Bunun ismi tevhid-i tedrisat, yani eğitim birliği. Merkez, okul kitaplarını ve eğitimin içeriğini dizayn ediyor, herkesin çocuğu da zorla bu eğitime sokuluyor.

Burda çocuklara atalarının Orta Asyalı olduğu da öğretiliyor. Atatürk'ün yanılmaz, süper bir kahraman olduğu da öğretiliyor. Emperyalistlerin ezeli düşman olduğu da öğretiliyor. Son zamanlarda Ermeni Soykırımının yalan olduğu, tam tersi Ermenilerin bizi kestiği anlatılıyor.

Kürt ve Laz evlatlarına zorla Türkçe okutuluyor, ve bunların atalarının da Orta Asyalı olduğu anlatılıyor. En azından Orta Asya kökenlilerin asil ırk olduğu ve bu vatanın asıl sahibi oldukları anlatılıyor. Artık o çocuk ne hissederse hissetsin önemli değil.

7 yaşından itibaren çocuklar her sabah o soğukta okul bahçesinde toplanıp, asker nizamında dizilip, Atatürk denilen ruhani varlığa hitaben antlar içirtiliyor, varlıkları soyut bir birşeylere armağan ettiriliyor.

Düzenin sahibi Kemalist önderler biliyor ki bu düzenin devamı ve kök salması için Müslümanlar ve Kürtler baskı altında tutulmalı, tüm toplum "Atatürk insanı" olana kadar bu asilimilasyon, bu beyin yıkama devam etmeli.

Bugün bu forumda "ilerici" arkadaşlar Taraf adlı gazeteye bir Ergenekoncunun verdiği tepkinin aynısını veriyor. Bu demek ki bu Cumhuriyetin yaratmak istediği insan tipi büyük ölçülerde yaratılmış. Proje kısmen de olsa başarılı.

Beyni yıkananlar projenin önde gelen savunucuları, neferleri haline geliyor.

Bazıları daha bilinçsiz ve safça bu olaya, sloganlara, kahramanlara gönülden inanıyor. Bazıları ise "irtica ve bölücülük" tehlikelerine karşı bu nizamın devam etmesi gerektiğini düşünüyor.

++++

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kendi ağzınla söylüyorsun. Halk diyorsun İslamcı ve hilafetçi. Ondan sonra da yapılan despotluğun halkın kafasında patlamadığını söylüyorsun. Kendi ağzınla da mecliste yapılmış bir ölüm tehdidini de buraya taşıyorsun.

Nasıl bir demokrasi ki bu "bu yasaya oy verin ya da kelleniz gider" diye yasa tasarısı savunuluyor?

Oy hakkı verilmiş diyorsun. Zaten tek partili bir yönetimdesin. Bütün adaylar tepeden belirleniyor. Bunun hangi seçiminden bahsediyorsun?

Muhalefet partisi Atatürk'ün girişimiyle kurulmuş. Bir kere muhalefet öyle siparişle olmaz. İkincisi o partinin kapatılma sebebi bir anda aşırı talep görmesiydi.

Cumhuriyet kadroları "demokrasinin önkoşulu laikliktir" diyerek laikliği topluma empoze etmediler. Onların kafasında bir insan tipi yaratmak vardı. Atatürk insanların belli kıyafetlerden daha Avrupalı görünüşe, başka bir hayat tarzına geçmesini falan arzuluyordu. Amaç demokrasi falan değil.

Demokrasi amacında olan biri "bu yasa tasarısına oy verin ya da kelleleriniz gider" demez. Takrir-i Sükun gibi uygulamalara gitmez. Muhalefete izin verir.

Halkın cahil ve İslamcı olmasına gelince...

Kimse kimseyi zorla "eğitmek" ya da zorla "modernleştirmek" hakkına sahip olamaz. Kimseye böyle zorla bir "iyilik" yapılamaz. Çarşaf ve sarık-cübbe giymek istiyorlarsa sen kalkıp onlara "hop giyemezsin" diyemezsin. Çocuğuna İslami ilimler öğretmek istiyorsa "hop öğretemezsin" diyemezsin. Bunlar despotluktur.

"Ama biz onlara iyilik yapıyoruz, İslam'ın karanlığından kurtarıyoruz." Hayır. Öyle davetsiz iyilik olmaz. İnsanın rızasına aykırı olarak zorla dikte edilen "iyilik" olmaz. Sen ne kadar başka insanların inançlarını, yaşam tarzını beğenmesen de, kimse sana onlar üzerinde bir despot olup onların hayatına ayar çekme hakkı vermez.

"Ben insanlar için ne iyidir onlardan daha iyi bilirim, onlar istemese de onlara zorla bunu dayatacam" zihniyeti zaten komunistlerin de Kemalistlerin de paylaştığı temel despot zihniyettir.

Halka zorla birşey dayatılmadı. Sene 2009'da bile kapkara çarşaflarla, sarıklarla serbestçe dolaşabildiğin bir ülkedir Türkiye. Baskı görenler genç cumhuriyete dört bir yanda ayaklanma planlayan gerici takımıydı!

Salak salak konuşma, git oku diyoruz sana!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sene 2009'da bile zencilerin serbestçe dolaşabildiğin bir ülkedir ABD

bir bu zencilere ayrımcılık yapılmış olduğunu yanlışlamaz

iki sene 2009da bile wurgusu bile ne kadar önyargılı olduğunuzu gösterir

zencilerin tam insan bile olmadığını idda eden ırkçılardannasıl daha destekli we ciddi alınabilir bir wurgu oluyor bu

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ludwig'e katıldığım bazı noktalar var ama isteyen çocuğunu istediği gibi yetiştirir kısmına katılmam mümkün değil. Filistin'de intihar bombacısı olacak şekilde yetiştirilen çocuklar için de aynısını söyleyebilir misin mesela? Ben çocuk yaşta insanların beyni yıkanamamalı diyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürk döneminde şapka giymeyi reddettiği için idam edilmiş insanlar bile var. Ve ne dedik? Medreselerin kapatılması, Tevhid-i Tedrisat dedik. Bu nasıl bir despotluk değil? Sen ne diye insanları zorla laikleştirmeye çalışıyorsun ki? Ne diye onların çocuğunu alıp zorla kendi doğrularını öğretiyorsun ki? Adam kendi evladı İslami ilimleri öğrensin istiyor mesela. Sana noluyor? Elalemin kendi çocuğunu nasıl yetiştireceğinin kararını niye sen veriyorsun ki?

Bunun dışında tarikatların yasaklanması, tekke ve zaviyelerin kapatılması var. Bu uygulamalar halbuki insan haklarına aykırıdır. Din özgürlüğünü, toplanma ve dernekleşme haklarını yok etmektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sene 2009'da bile zencilerin serbestçe dolaşabildiğin bir ülkedir ABD

bir bu zencilere ayrımcılık yapılmış olduğunu yanlışlamaz

iki sene 2009da bile wurgusu bile ne kadar önyargılı olduğunuzu gösterir

zencilerin tam insan bile olmadığını idda eden ırkçılardannasıl daha destekli we ciddi alınabilir bir wurgu oluyor bu

PAdişahın fermanı, şeyhülislamın buyruğu ve Kadıların adaletiyle yönetilen bir toplumdan, bu yönetim tarzını Allah'ın kelamı ve İSlam'ın şartı göregelmiş kullardan oluşan bir ümmetten, laik ve modern bir toplum yaratmak için elbette rejim karşıtlarına zor uygulanacaktır. Bunu anlayamamak için herhalde aptal olmak gerekir.

Diğer yandan, müslüman halka zülum yapıldığı türünden iddialar hilafet yanlılarının uydurduğu şerefsizce söylenmiş yalanlardır. Atatürk din vardır der. İslam akla en uygun dindir der. Demek zorunda kaldığından söyler bunları. Amaç herkesi dinsiz yapmak olamazdı, çünkü bu zaten pratik olarak olanaksızdı. Zorla dayatılan bir dinsizlik politikası olmamıştır. Türkiye'de her dönem ve her yerde kara çarşafla hatta sarıkla dolaşmak mümkün olmuştur. Hala bile çoğu yerde kadınlar kapkara çarşaflarla sokağa çıkarlar. Amaç devlet yönetiminde laik bir anlayışı hakim kılmak olmuştur. Ancak, halkın çoğunluğu eski adetlerinden kurtulamadığından ve şeriatçıların yoğun örgütlenmeleri nedeniyle 1930'lu yıllardaki Laiklik anlayışından bugüne çok az şey kalmıştır. Din derslerinin zorunlu olduğu, imam hatiplerin teşvik edildiği bir ülkede laiklik yaralıdır, hastadır. Onlarca aydının/gazetecinin katlinin peşine düşülmediği bir yargı sisteminin meşruluğu olamaz.

Biz bunlarla uğraşırken sizin gibi hamkafalılar çıkıp hala "mazlum halkın dini duyguları incitilmiştir" gibisinden aptalca sözler savurunca insanın haklı olarak tepesi atıyor. Omurgasız moronlar! Din diye diye geberdiniz! Doymadınız mı bunca camiye, imam hatipe rağmen! Yetmedi mi koskaca dinayet sizlere! Doymak bilmez şizofren maymunlar sürüsü!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ludwig'e katıldığım bazı noktalar var ama isteyen çocuğunu istediği gibi yetiştirir kısmına katılmam mümkün değil. Filistin'de intihar bombacısı olacak şekilde yetiştirilen çocuklar için de aynısını söyleyebilir misin mesela? Ben çocuk yaşta insanların beyni yıkanamamalı diyorum.

Astur; slippery slope. İntihar bombacılığı bir aşırılıktır ve istisnadır. Bu tarz birşey var diye bütün bir "İslami ilimler eğitimi" denilen olay yasak edilemez. İslami ilimlerin özünde terörist olduğunu kimse iddia edemez. Bu sonuçta dünyanın en büyük dinlerinden biridir. Büyük bir medeniyet kurmuş, düşünürler, filozoflar yetiştirmiştir.

Ayrıca çocuk yaşta beyin yıkama olayını önleyemezsin. Çünkü her aile çocuğuna kendi doğrularını, inançlarını ve değerlerini öğretir. Bunların da hangisinin daha doğru olduğunu kimse bilemez. O yüzden kimse kalkıp "benim doğrularım öğretilmiyorsa bunun ismi beyin yıkamadır, yanlıştır, yasak edilsin, her çocuğa benim doğrularım öğretilsin" diyemez.

Dediğim gibi bu zaten komunist ve Kemalist zihniyetin "ben insanlar için ne daha iyidir onlardan daha iyi bilirim, ve onlara dayatacam" zihniyetidir.

Kimse "neyin daha iyi" olduğunu diğerinden daha iyi bildiğini iddia edemez. Bunu matematik gibi ispat edip ortaya koyamazsın. Neyin iyi olduğunu bilmek kolay değil. Demokrasinin temelinde de bu bilinmezlik yatar zaten. Kimse iyinin ne olduğunun bilgisini tekeline alıp diğer insanlara despotça ayar çekemez.

tarihinde ludwig tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

PAdişahın fermanı, şeyhülislamın buyruğu ve Kadıların adaletiyle yönetilen bir toplumdan, bu yönetim tarzını Allah'ın kelamı ve İSlam'ın şartı göregelmiş kullardan oluşan bir ümmetten, laik ve modern bir toplum yaratmak için elbette rejim karşıtlarına zor uygulanacaktır. Bunu anlayamamak için herhalde aptal olmak gerekir.

..

Kim sana gel bize "laik ve modern toplum" yarat diyor ki? Kim davet etti? Niye kendi kendine vazife çıkartıp bunu despotlukla uygularken de "ama mecburen, başka türlü devrim muvaffak olmaz" diye aklınca bir de mazeret ortaya koyuyorsun ki?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kim sana gel bize "laik ve modern toplum" yarat diyor ki? Kim davet etti? Niye kendi kendine vazife çıkartıp bunu despotlukla uygularken de "ama mecburen, başka türlü devrim muvaffak olmaz" diye aklınca bir de mazeret ortaya koyuyorsun ki?

Laiklik demokrasinin önkoşuludur!

Laiklik olmaksızın hiçbir demokrasi yaşama geçirilemez. Hele hele İslami geleneklerin kök saldığı bir toplumda tersini düşünmek tam anlamıyla çılgınlıktır!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürk döneminde şapka giymeyi reddettiği için idam edilmiş insanlar bile var. Ve ne dedik? Medreselerin kapatılması, Tevhid-i Tedrisat dedik. Bu nasıl bir despotluk değil? Sen ne diye insanları zorla laikleştirmeye çalışıyorsun ki? Ne diye onların çocuğunu alıp zorla kendi doğrularını öğretiyorsun ki? Adam kendi evladı İslami ilimleri öğrensin istiyor mesela. Sana noluyor? Elalemin kendi çocuğunu nasıl yetiştireceğinin kararını niye sen veriyorsun ki?

Bunun dışında tarikatların yasaklanması, tekke ve zaviyelerin kapatılması var. Bu uygulamalar halbuki insan haklarına aykırıdır. Din özgürlüğünü, toplanma ve dernekleşme haklarını yok etmektir.

Ludwig ,sanırım forumda taciz edecek bayan bulamadın,kendini yine Atatürk’e saldırarak tatmin etmeye çalışıyorsun,zavallı bir cahil olduğunu daha önce de söylemiştim,beni haklı çıkarmaya devam ediyorsun.

Kimmiş şapka yüzünden öldürülen ?Buna ilişkin kanıtın nerede ? Gidip bana İslamcı sitelerden İskilipli Atıf Hoca örnekleri getireceksen hiç zahmet etme yemezler.Çünkü birazcık araştırsan İskilipli Atıf Hoca’nın şapka yüzünden değil, şapka kanunundan sonra Anadolu`da ; Malatya, Sivas, Kayseri, Rize, Maraş, Giresun gibi yerlerde çıkan isyanlara karıştığı için idam edildiğini sen de göreceksin.Evet İskilipli Atıf Hoca “Frenk Mukallitleri ve Şapka” adında 1924 yılında bir risale yayınlamıştır. (Kılık ve Kıyafet Kanunu’ndan önce ) Bugün İskilipli Atıf Hoca’yı efsaneleştirmeye çalışanlar yasanın geriye yürütülerek hocanın asıldığı yalanına sarılmaktadır.Ancak hoca bu yasa nedeniyle yargılanmış ve beraat etmiştir.Asılmasına sebep olan, yasa ortaya çıktıktan sonra ortaya çıkan isyanlardaki dahlidir.Teali İslam Cemiyeti’ndeki faaliyetleri,İkdam gazetesiyle ilişkileri ve Anadolu insanını isyana teşvik etmek için dağıtılan yaklaşık 60.000 beyanname ile ilişkili olmasıdır.

Şapka giymediği için idam edilmişmiş ;al sana ilgili yasayı kopyalıyorum.Yasa sadece TBMM mensupları ile devlet memurlarına şapkayı zorunlu kılmış,halka zorla şapka giyin dememiş ki ,kardeşim sarık,serpuş,fes yasak kafana illa bir şey geçireceksen şapka giyeceksin demiş.Öyle bir anlatıyorsun ki sanki şapka giymeyen herkes zulme uğramış,yok öyle bir şey.İletişim sorunlu,zavallı bir tacizcisin altı üstü bu...

ŞAPKA KANUNU

Kanun No. 671: Şapka Giyilmesi Hakkında Kanun, 28 Teşrinisani (Kasım) 1341(1925):

Madde l - Türkiye Büyük Millet Meclisi azaları ile idarei umumiye ve mahalliye ve bilumum müessesata mensup memurin ve müstahdemin, Türk milletinin giymiş olduğu şapkayı giymek mecburiyetindedirler. Türkiye halkının da umumî serpuşu şapka olup buna aykırı bir alışkanlığın devamını hükümet men eder.

Madde 2 - İşbu kanun neşir tarihinden itibaren muteber (yürürlükte)dir.

Madde 3 - İşbu kanun Büyük Millet Meclisi ve icra Vekilleri Heyeti tarafından icra olunur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ludwig ,sanırım forumda taciz edecek bayan bulamadın,kendini yine Atatürk’e saldırarak tatmin etmeye çalışıyorsun,zavallı bir cahil olduğunu daha önce de söylemiştim,beni haklı çıkarmaya devam ediyorsun.

Kimmiş şapka yüzünden öldürülen ?Buna ilişkin kanıtın nerede ? Gidip bana İslamcı sitelerden İskilipli Atıf Hoca örnekleri getireceksen hiç zahmet etme yemezler.Çünkü birazcık araştırsan İskilipli Atıf Hoca’nın şapka yüzünden değil, şapka kanunundan sonra Anadolu`da ; Malatya, Sivas, Kayseri, Rize, Maraş, Giresun gibi yerlerde çıkan isyanlara karıştığı için idam edildiğini sen de göreceksin.Evet İskilipli Atıf Hoca “Frenk Mukallitleri ve Şapka” adında 1924 yılında bir risale yayınlamıştır. (Kılık ve Kıyafet Kanunu’ndan önce ) Bugün İskilipli Atıf Hoca’yı efsaneleştirmeye çalışanlar yasanın geriye yürütülerek hocanın asıldığı yalanına sarılmaktadır.Ancak hoca bu yasa nedeniyle yargılanmış ve beraat etmiştir.Asılmasına sebep olan, yasa ortaya çıktıktan sonra ortaya çıkan isyanlardaki dahlidir.Teali İslam Cemiyeti’ndeki faaliyetleri,İkdam gazetesiyle ilişkileri ve Anadolu insanını isyana teşvik etmek için dağıtılan yaklaşık 60.000 beyanname ile ilişkili olmasıdır.

Şapka giymediği için idam edilmişmiş ;al sana ilgili yasayı kopyalıyorum.Yasa sadece TBMM mensupları ile devlet memurlarına şapkayı zorunlu kılmış,halka zorla şapka giyin dememiş ki ,kardeşim sarık,serpuş,fes yasak kafana illa bir şey geçireceksen şapka giyeceksin demiş.Öyle bir anlatıyorsun ki sanki şapka giymeyen herkes zulme uğramış,yok öyle bir şey.İletişim sorunlu,zavallı bir tacizcisin altı üstü bu...

ŞAPKA KANUNU

Kanun No. 671: Şapka Giyilmesi Hakkında Kanun, 28 Teşrinisani (Kasım) 1341(1925):

Madde l - Türkiye Büyük Millet Meclisi azaları ile idarei umumiye ve mahalliye ve bilumum müessesata mensup memurin ve müstahdemin, Türk milletinin giymiş olduğu şapkayı giymek mecburiyetindedirler. Türkiye halkının da umumî serpuşu şapka olup buna aykırı bir alışkanlığın devamını hükümet men eder.

Madde 2 - İşbu kanun neşir tarihinden itibaren muteber (yürürlükte)dir.

Madde 3 - İşbu kanun Büyük Millet Meclisi ve icra Vekilleri Heyeti tarafından icra olunur.

Biliyormusun, "şapka giymeyenler öldürüldü/hapse atıldı" yalanını ağzına dolayan bu liboşların topunu İran'a sürmek lazım aslında. Orada görsünler hacıyı hocayı. Mollaların kucağına bir otursunlar da görsünler ebelerinin k.r.n. Top olup çıksınlar. Zaten öyleler ya gerçi ...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...