Jump to content

Muhammed Efsanesinin Doğuşu


Recommended Posts

Başından gayet faul 2 çıkarımla başlayan şu yazıyı muhakak en kısa zamanda okuyacağım.

Temelinde yine İslam topraklarının tarihlerini ezberle muhafazası kağıt üzerine geçirmemesi gibi sebeplerin neden olduğu güvensizlik yatıyor gibi geldi..

Ama gerçek şu ki eski arap toplumunun tarihlerini nasıl muhafaza ettiklerini tam anlamıyla öğrenmedikçe yada müslümanlar tam anlamıyla ciddi olarak bir çalışma ile isbat etmedikçe islam kaynaklarına güvensizlik devam edecektir..

Neyse yazıyı okuduktan sonra genişçe ele alacağım inşallah.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 350
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

içeriğe katkısı olmayan tüm iletileri düzenli olarak sileceğim arkadaşlar.

başlık sahibinin yazdıklarının hepsini okumadıktan sonra yorum yazmayın mümkün mertebe.

epey uzun soluku bir yazı olacak, ilgisiz iletilerle boğmayalım başlığı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Haci,

yazı bilimselmidir, değilmidir bir şey diyemem. Çünkü ben bir tarihci değilim.

Belgelere dayanması, eli ayağı düzgün olup ve ayaklarının yere basıyor olması benim için önemli.

Yazının anlaşılır olduğunu duyduğuma sevindim tabi.

Yazının eleştiriya açık olması önemliydi tabi.

Ama benim için yazının püf noktası, Kuran'ın içeriğinde tarihi sürece paralellik aramaktı.

Bu noktanın anlaşılır olup olmadığı kaygısı vardı.

Muhammed'in yaşamının kaynağı Kur'an ve hadislerdir.

Onlara dayanılarak yazılan bir biyografiden ne hayır gelebilir.

Bu arada islami literatürde Muhammed'in Dünya'ya gelişini anlatan yazılara da baktım.

Gerçekden komik masallar. Bazan, vaktim olsa da bir kaç tane masalı masaya yatırdsam dediğim oluyor.

Onları tarih yazmamıştır. İslam tarihi yazmıştır.

Durum söylediğin gibi.

Tarih Erken İslamı yazmıyor.

Araplaşma sürecinde tarih uyduruluyor, ve tarih diye yutturuluyor.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başından gayet faul 2 çıkarımla başlayan şu yazıyı muhakak en kısa zamanda okuyacağım.

Temelinde yine İslam topraklarının tarihlerini ezberle muhafazası kağıt üzerine geçirmemesi gibi sebeplerin neden olduğu güvensizlik yatıyor gibi geldi..

Ama gerçek şu ki eski arap toplumunun tarihlerini nasıl muhafaza ettiklerini tam anlamıyla öğrenmedikçe yada müslümanlar tam anlamıyla ciddi olarak bir çalışma ile isbat etmedikçe islam kaynaklarına güvensizlik devam edecektir..

Neyse yazıyı okuduktan sonra genişçe ele alacağım inşallah.

Siyahlaştırdığım yerde sana katılıyorum.

Ama bunu gerçekleştirmek için müslümanların an başta yapacakları şey: tarihi belge ile efsane/masal arasındaki farkı görebilecek bir bilince erişmeleri. İşin içine "inanç" girdiği müddetce, bu maalesef mümkün değil.

Bunu 1400 yıldır yapmamış olmalarının ayıbını şimdilik göz ardı edeyim.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili DreiMalAli'yi burada da kutlamak istiyorum, bu güzel çalışması için. Eline sağlık.

Çünkü gördüğüm en hatalı tarafı Said Nursi'ci İllegaltm'ye bırakmak istemem. :lol:

DMA'nın yorumu olduğunu sanmıyorum, o da katılacaktır düşünceme diye umuyorum.

Kur'an'da geçen Muhammed sözcüklerinden sadece Ahzap-40'da geçenin Muhammed'in ismi olduğu, diğerlerinin isim değil başka anlamlarda, "övülmüş" vb. anlamlarda kullanıldığı iddiasıdır ki yanlıştır.

Ahzap-40'da olduğu gibi diğer 3 ayette de Muhammed'in ismidir, başka anlama gelmez.

Ve o ayetler de Ahzap-40 kadar açık ve nettir. Görelim:

Ahzap-40. Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah’ın Resûlü ve nebîlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.

Fetih-29. Muhammed, Allah’ın Resûlüdür. (Muhammedun resûlullâh)

Muhammed-2. İman edip yararlı işler yapanların, Rableri tarafından hak olarak Muhammed'e indirilene inananların günahlarını Allah örtmüş ve hallerini düzeltmiştir.

(Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve âmenû bi mâ nuzzile alâ muhammedin ve huvel hakku min rabbihim keffere anhum seyyiâtihim ve asleha bâlehum.

Ali İmran-3. Muhammed, ancak bir peygamberdir. (Ve ma muhammedün illa rasul)

Link to post
Sitelerde Paylaş

balığı kavağa çıkadık ve muhammed diye birinin yaşamadığını isbat ettik diyelim...

tüm bu islami birikimin bir kollektif bilinç ile açığa çıktığını söylemiş olacağız...

bu durumda bu çok daha etkileyici bir şey olur...

böyle bir kollektif bilinci meydana getirebilen bir toplumun ne dediğine ne demek istediğine daha çok merak uyanır...

bende bu kollektif bilince ait olmak istiyorum diyen bir çok insan bulunur...

olay zaten bir kişinin yaşayıp yaşamamsı ile çok ilgili değil...

tarihin belli bir zamanındaki fikri hareketlilik ve bunun sonucunda ortaya çok ciddi tarihi gelişmeler ortaya çıkması...

muhammedin dünya görüşü onun ölmesiyle yok olmadığı gibi hiç yaşamadığının isbat edilmesiyle de yok olmaz...

anonim bir çok hakikat gibi insanlığa yön vermeye devam eder...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tam ilgilendigim konu üzerine cok aciklayici guzel bir yazi olmus kardesim ellerine saglik.

Gerci aklima takilan bir cok soruya tam cevap olmasada yinede insanin ufkunu genisletiyor. Örnegin en cok kafama takilan bu olaylarin baslangici MHMD'den 200 sene sonralari yani Emevi dönemi yani bugunki sunni inancinin temeli ise neden Emevi Muaviye ve Yezid bu tarihsellestirmede Ali'den daha ön plana cikarilmadida neredeyse sapkin konumuna yerlestirildi. Eger bu kitabi derleyen Emevilerse o zaman Yezid'i pek sevmiyorlardi demek pek mantikli gelmiyor bana. 4 Halife ve 12 imam konusu bir sekilde hristiyanlikla bagdastilabilir ama bu durumda Emeviler kollektif bilincle kendi sultanlarindan pek hoslanmiyorlar demek gerekir bilmem yaniliyormuyum?

Ayrica MHMD hakkindaki bu kadar ince detay MHMD'in temsil ettigi isimle pek ilgili görunmuyor yani Isa hic bir hristiyanlik mezhebinde bu derece bir cinsi sapik olarak gösterilmez hatta hic evlenmemis bir Fethullah ayarindadir bu kadar sapkinlik arap toplumunda normal olsa dahi bunu kollektif peygamberlerine yakistirdiklarini dusunmek hemde her detaya girerek ve kati kurallar koyarak kanunlastirmak ne derece mantikli pek kavrayamiyorum. Belki yaniliyorum ama o gunki kosullarda o boyutlardaki minarelere bu boyutlarda kiliflar gerekiyorda olabilir bunuda göz ardi etmiyorum.

Bu gune kadar bu forumda acilmis en tarihbilimsel konu oldugunu dusunuyorum takipcisiyim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Özellikle bu konuya baktığım için benim için çok faydalı bir yazı dizisi oldu. DreiMalAli'ye çok teşekkür ediyorum, zaten öm ile sorduğum birçok soruya da ayrıntılı cevap vererek beni aydınlatmıştı.

Yalnız başlık "Muhammed'in ortaya çıkışı" veya "İslam peygamberi Muhammed karakterinin ortaya çıkışı" şeklinde olsaydı daha iyi olurdu. Muhammed'in doğumu denince benim aklıma direk annesinden doğumu geldi. Gerçi o konu bile Muhammed'in aynı İsa gibi uydurma olduğunu gösteriyor.

Doğumunda meleklerden nur geliyor, gökte yıldız beliriyor; İsa 30 Muhammed ise 40 yıl sanki hiçbir şey olmamış gibi hemen geçiyor; peygamberlik geldikten sonra hayatının her anına ait birçok hadis, söz vb. hikayeler uyduruluyor. Bu örnek Muhammed'in hem İsa'dan esinlenildiğini, hem de yaşamadığına dair önemli bir gösterge olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yav dostlar! Övgüleriniz için sağ olun! Var olun!

Ama asıl Övülesi'ler (=muhammad'lar) :D yukarda isimlerini verdiğim ve eserlerinden yaralandığım kişilerdir: Ohlig, Popp, Luxenberg, Sprenger, Google, vs.

Onların yazılarının şurasına maydonoz, burasına salça olup kendi konuma uygulasam da...

Asıl araştırmayı yapan onlardır.

Bu arada sure isimlerinin Türkçe çevirilerini yapan ateistplatformdaki enki arkadaşa da teşekür etmem lazım.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili DreiMalAli'yi burada da kutlamak istiyorum, bu güzel çalışması için. Eline sağlık.

Çünkü gördüğüm en hatalı tarafı Said Nursi'ci İllegaltm'ye bırakmak istemem. :lol:

DMA'nın yorumu olduğunu sanmıyorum, o da katılacaktır düşünceme diye umuyorum.

Kur'an'da geçen Muhammed sözcüklerinden sadece Ahzap-40'da geçenin Muhammed'in ismi olduğu, diğerlerinin isim değil başka anlamlarda, "övülmüş" vb. anlamlarda kullanıldığı iddiasıdır ki yanlıştır.

Ahzap-40'da olduğu gibi diğer 3 ayette de Muhammed'in ismidir, başka anlama gelmez.

Ve o ayetler de Ahzap-40 kadar açık ve nettir. Görelim:

Ahzap-40. Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah’ın Resûlü ve nebîlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.

Fetih-29. Muhammed, Allah’ın Resûlüdür. (Muhammedun resûlullâh)

Muhammed-2. İman edip yararlı işler yapanların, Rableri tarafından hak olarak Muhammed'e indirilene inananların günahlarını Allah örtmüş ve hallerini düzeltmiştir.

(Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve âmenû bi mâ nuzzile alâ muhammedin ve huvel hakku min rabbihim keffere anhum seyyiâtihim ve asleha bâlehum.

Ali İmran-3. Muhammed, ancak bir peygamberdir. (Ve ma muhammedün illa rasul)

Sevgili Pante,

nedir senden çektiğim yav?

İlle çorbamın içinde kıl bulmak zorunda mısın? :D

(Bir Alman deyimidir)

Arapça elbette bilmem. Elimden gelen tek şey sözlükden kelime bakmakdır. Daha fazlasını beceremem.

Ama buradaki sorun Arapça bilmek veya bilmemek değil.

Madem muhammad terimi seçilmiş/öğülmüş anlamına da geliyor, öyleyse muhammad terimi geçen yerleri hem Muhammed olarak hem de Seçilmiş/Övülmüş olarak anlamak mümkün.

Ve her iki ihtimali de göz önüne almamız gerekiyor.

(Artık keyfimize göre takılırız. Kuranı Türkçeye çevirenlerden neyimiz eksik?. :D Onlar sayesinde yüzlerce değişik anlamlı çeviriye sahip değilmiyiz? :D )

Şaka bir yana..

Yukarda resmini de verdiğim Kaya Kubbesi'ndeki yazıtta geçen muhammad terimi Cristoph Luxenber tarafından Seçilmiş/Övülmüş olarak çevrilmiş.

Luxenberg makalesinde hemen her kelimeyi olduğu gibi,muhammad terimin de neden Seçilmiş/Övülmüş olara çevrilmesi gerektiğini belirtiyor.

Hem gramatik nedenlerle hem de Arap literatüründeki örneklerle. Bu arada o zamanda bölgede geçerli olan Süryanice/Aramice tercümelerde büyük bir rol oynuyor.

Sakın bu sayfaların tercümesini isteme benden, çünkü anlamam ve beceremem. Ama örneğini (Luxenber'in İngilizce kitabı) link olarak verebilirim: http://books.google.de/books?id=227GhaeKYl4C&printsec=frontcover&dq=luxenberg#v=onepage&q=&f=false

Kaya Kubbesindeki yazıttaki muhammad teriminin Seçilmiş/Övülmüşolarak İsa için kullanılıyor olması benim için yeterlidir. Bu yazıt elimizde bulunan Kuran'lardan daha eski olduğuna göre, muhammad teriminin buradaki anlamı daha önceliklidir. En azından bu süre için ve bir süre daha muhammad Seçilmiş/Övülmüş İsa için kullanılıyordur.

Diğer tarafdan ama, çok sonraları bir İslam peygamberi olan Muhammad çıkıyor piyasaya.

Bunun bir süreç içinde gerçekleşmesi gerekir.

Artık Arapça'nın incelikleri ile uğraşmaya gerek yoktur, gerisi çorap söküğü gibi gelir.

Eğer Kuran'da muhammad teriminin geçtiği surelerde, ayetlerde, bu ayetlerin yakınlarında vs. İsa'ya, Hristiyanlığa, Museviliğe vs. atıf varsa, bu muhammad'lar Seçilmiş/Övülmüş'dirler.

Değilse, iki arada bir deredeyiz demektir.

Ya da Siyer'e veya İslam'a uygun atıflar varsa bu muhammad'lar Arap peygamberi Muhammed'dir.

Yazımda da prensip olarak yapılan bu.

Özellikle İmran'ın Soyu suresi (sure 3) baştan sona kadar İsa ile Meryem ile, Hristiyanlık ve Musevilik motifleri ile dolu. Buradaki muhammad'ı İslam peygamberi Muhammed olarak yorumlamak için, kalp gözünümüzün(!) kapalı olması gerek.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tam ilgilendigim konu üzerine cok aciklayici guzel bir yazi olmus kardesim ellerine saglik.

Gerci aklima takilan bir cok soruya tam cevap olmasada yinede insanin ufkunu genisletiyor. Örnegin en cok kafama takilan bu olaylarin baslangici MHMD'den 200 sene sonralari yani Emevi dönemi yani bugunki sunni inancinin temeli ise neden Emevi Muaviye ve Yezid bu tarihsellestirmede Ali'den daha ön plana cikarilmadida neredeyse sapkin konumuna yerlestirildi. Eger bu kitabi derleyen Emevilerse o zaman Yezid'i pek sevmiyorlardi demek pek mantikli gelmiyor bana. 4 Halife ve 12 imam konusu bir sekilde hristiyanlikla bagdastilabilir ama bu durumda Emeviler kollektif bilincle kendi sultanlarindan pek hoslanmiyorlar demek gerekir bilmem yaniliyormuyum?

Ayrica MHMD hakkindaki bu kadar ince detay MHMD'in temsil ettigi isimle pek ilgili görunmuyor yani Isa hic bir hristiyanlik mezhebinde bu derece bir cinsi sapik olarak gösterilmez hatta hic evlenmemis bir Fethullah ayarindadir bu kadar sapkinlik arap toplumunda normal olsa dahi bunu kollektif peygamberlerine yakistirdiklarini dusunmek hemde her detaya girerek ve kati kurallar koyarak kanunlastirmak ne derece mantikli pek kavrayamiyorum. Belki yaniliyorum ama o gunki kosullarda o boyutlardaki minarelere bu boyutlarda kiliflar gerekiyorda olabilir bunuda göz ardi etmiyorum.

Bu gune kadar bu forumda acilmis en tarihbilimsel konu oldugunu dusunuyorum takipcisiyim.

Sevgili Ashyles.

İlk dört halife hakkında da hiç bir tarihi belge olmadığı için, Ali'de bir İslam literatürü figürüdür.

Muhtemelen Yezit'de. Buna şimdi bir şey diyemiyeceğim.

Ayrıca Emevi Devleti hakkında ylfn arkadaşımızın kısa da olsa bir kaç yorumu vardı. Bu yüzden Emevi kelimesini kullanmamaya dikkat ediyorum.

Ayıca, geleneksel İslam Tarine göre Emevi dönemi 750'li yıllarda biter, Abbasiler dönemi başlar.

Artık hangi mezhepin eli hangi mezhepin cebindedir... Bir şey diyemem.

Çok eşlilik ve küçük yaştaki kızlarla evlenmek günümüzde çoğu ülkelerde garip karşılansa da, arap ülkeleri de dahi bir çok ülkede erkekler için gurur kaynağı görevini de görür. Daha eski çağlarda kimbilir nasıldı.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Selam Dreimalali,

Yazıda ilk İslam paralarının, Hristiyan figürler taşıdığından bahsetmişsin.. Ama bildiğim kadarıyla o paralar taklit para.. Yani İznikte ve Kudüste Hristiyanlar ve Yahudiler tarafından basılan paraların, sadece birer taklidi.. Extradan bir ekleme vs. de yok..

Ben bu taklit paraların, Muaviye'nin Hristiyanlığı konusunda her hangi bir bilgi verebileceğini düşünmüyorum..

Yazının hepsini okumadım, önceki yazılarından da takip etmiştim bu konuyu.. Bilgi eksikliğim varsa, kusura bakma lütfen.

Bu arada nickim sangre ama 2 günlüğüne banlı olduğum için yazamıyorum, bu yüzden konuya laqrma'nın nickiyle yazmak istedim.. Okuyanların bilgisine.

tarihinde laqrma tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Yukarda resmini de verdiğim Kaya Kubbesi'ndeki yazıtta geçen muhammad terimi Cristoph Luxenber tarafından Seçilmiş/Övülmüş olarak çevrilmiş.

Luxenberg makalesinde hemen her kelimeyi olduğu gibi,muhammad terimin de neden Seçilmiş/Övülmüş olara çevrilmesi gerektiğini belirtiyor.

Hem gramatik nedenlerle hem de Arap literatüründeki örneklerle. Bu arada o zamanda bölgede geçerli olan Süryanice/Aramice tercümelerde büyük bir rol oynuyor.

Sakın bu sayfaların tercümesini isteme benden, çünkü anlamam ve beceremem. Ama örneğini (Luxenber'in İngilizce kitabı) link olarak verebilirim: http://books.google....page&q=&f=false

Kaya Kubbesindeki yazıttaki muhammad teriminin Seçilmiş/Övülmüşolarak İsa için kullanılıyor olması benim için yeterlidir. Bu yazıt elimizde bulunan Kuran'lardan daha eski olduğuna göre, muhammad teriminin buradaki anlamı daha önceliklidir. En azından bu süre için ve bir süre daha muhammad Seçilmiş/Övülmüş İsa için kullanılıyordur.

Diğer tarafdan ama, çok sonraları bir İslam peygamberi olan Muhammad çıkıyor piyasaya.

Bunun bir süreç içinde gerçekleşmesi gerekir.

Artık Arapça'nın incelikleri ile uğraşmaya gerek yoktur, gerisi çorap söküğü gibi gelir.

Eğer Kuran'da muhammad teriminin geçtiği surelerde, ayetlerde, bu ayetlerin yakınlarında vs. İsa'ya, Hristiyanlığa, Museviliğe vs. atıf varsa, bu muhammad'lar Seçilmiş/Övülmüş'dirler.

Değilse, iki arada bir deredeyiz demektir.

Ya da Siyer'e veya İslam'a uygun atıflar varsa bu muhammad'lar Arap peygamberi Muhammed'dir.

Yazımda da prensip olarak yapılan bu.

Özellikle İmran'ın Soyu suresi (sure 3) baştan sona kadar İsa ile Meryem ile, Hristiyanlık ve Musevilik motifleri ile dolu. Buradaki muhammad'ı İslam peygamberi Muhammed olarak yorumlamak için, kalp gözünümüzün(!) kapalı olması gerek.

Bak şimdi durum değişti sevgili DreiMalAli. :)

Çünkü daha önceki yazılarımda ben de Muhammed ve Ahmed isimlerinin sonradan takılma olduğu ihtimaline değinmiş, asıl adının Ebu Kasım olduğunu belirtmiştim.

Hadislerden anlaşıldığı üzere isim düşkünü olan ve çevresindekilerin, yakınlarının isimlerini değiştirmiş olan Ebu kasım, muhtemelen peygamberliğe giriştiğinde kendi adını da "seçilmiş-övülmüş" olarak değiştirmişti.

Dolayısıyla ayetlerdeki Muhammed sözcüğünün tümü "seçilmiş" anlamındadır ama karşılığı Arapça'da Muhammed'dir. Örneğin; "Seçilmiş Allah'ın elçisidir." gibi. Yani isim değil bir sıfattır.

İsa için de aynı sözcüğün kullanılması şunu gösteriyor bence:

Demek ki dönemin müslümanları, peygamberleri "seçilmiş" olarak görüyor, peygamberlerine aynı "resulullah" demeleri gibi "muhammed" de diyorlardı. Kaya kubbesinde İsa için de mhmd denmesi bundan dolayı olabilir.

Ortada bir Arap lideri vardır ve bu şahıs kendini peygamber olarak lanse etmiştir. Kabileleri birleştirip bir din devleti kurmuştur. Zaman içinde de Hristiyanlar karşısındaki din ezikliği nedeniyle, allandırılıp pullandırılarak "Muhammed Efsanesi" yaratılmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuyu baştan sona kadar büyük bir dikkatle inceledim. Bu ifadeler ortadoğu ve arab yarım adasındaki islam tarihine mantıklı açıklamalar getirmektedir.

Fakat önemli bir sorun olarak endülüs emevi devletinin tarihini aydınlatamamaktadır.

Şöyleki 711 yılında ispanya'ya ayak basan müslümanların bir kitabı yok muydu? Ya da ispanya'yı feth eden araplar müslüman değil miydi?

Bu iki soruya açıklama getirilmediği sürece tüm anlatılanlar, anlamsız bir hale gelmektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Fakat önemli bir sorun olarak endülüs emevi devletinin tarihini aydınlatamamaktadır.

Şöyleki 711 yılında ispanya'ya ayak basan müslümanların bir kitabı yok muydu? Ya da ispanya'yı feth eden araplar müslüman değil miydi?

Bu iki soruya açıklama getirilmediği sürece tüm anlatılanlar, anlamsız bir hale gelmektedir.

Bence İslam'ın din olarak kuruluşu Abdülmelik zamanında büyük ölçüde tamamlanmıştır.

Muhammed efsanesi'nin yapılanma süreci devam edecektir ama en önemli aşama tamamlanmıştır.

Bu aşamanın başlangıcı Muaviye iledir. Yezid ve Abdülmelik dönemindeki Harra ve Kerbela katliamları, o dönemde yaşanan iç savaş ve çatışmaların asıl nedeni karşı devrim olarak nitelendirilebilecek bu değişimdir. Değişime direnenler olmuş ve kanla bastırılmıştır.

Endülüs Emevi Devleti'nin kuruluşu 756'dır.

Müslümanların İspanya'ya çıkışı 711'dir.

Değişimin ilk ve en önemli safhası 680-705 arasıdır.

Ondan önce Osman'ın pasif değişim girişimi vardır ve hayatına mal olmuş, öldürülmüştür.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çağrı filminde Muhammed yerine birisi oynatılmamıştı. Sanırım böyle bir şeyi yapmak da müslümanlarca günah. Kiliselerde İsa tasvirlerinin bolca yer almasına rağmen islamiyette böyle bir şey yok. İslamın böylesine gizemli (ne resmi yapılabilir ne de başka birisi tarafından canlandırılabilir) bir peygambere sahip olmasını yukarıda yazılanlarla izah edebilir miyiz?

tarihinde Sokrates tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Ashyles.

İlk dört halife hakkında da hiç bir tarihi belge olmadığı için, Ali'de bir İslam literatürü figürüdür.

Muhtemelen Yezit'de. Buna şimdi bir şey diyemiyeceğim.

Ayrıca Emevi Devleti hakkında ylfn arkadaşımızın kısa da olsa bir kaç yorumu vardı. Bu yüzden Emevi kelimesini kullanmamaya dikkat ediyorum.

Ayıca, geleneksel İslam Tarine göre Emevi dönemi 750'li yıllarda biter, Abbasiler dönemi başlar.

Artık hangi mezhepin eli hangi mezhepin cebindedir... Bir şey diyemem.

Çok eşlilik ve küçük yaştaki kızlarla evlenmek günümüzde çoğu ülkelerde garip karşılansa da, arap ülkeleri de dahi bir çok ülkede erkekler için gurur kaynağı görevini de görür. Daha eski çağlarda kimbilir nasıldı.

Sevgiler

Sevgili kardesim,

Ben buyuk oranda islamin bir hristiyanlik mezhebi ve hatta belkide ilk hristiyanlik mezhebi olduguna inaniyorum ki 1300 yilinda Dante ilahi Komedyayi yazarken benimle ayni inanca sahipti bu nedenle Muhammed'i cehennemin 6. katina yerlestirmistir. Ama o dönemin hristiyan anlayisi ve inanisi bu sekilde idi yani ne zaman iznik konsulu Roma dinini yaratmaya basladi eski hristiyan gruplari ezmeye basladi ama cölde bir tanesi unutuldu önemsenmedi belki ve zamani geldiginde bu inanis kabuk degistirerek arap emperyaline hizmet etti ama ne zaman iste burasi önemli ki buyuk ihtimalle Emevi dönemi niye ylfn emevi demiyor onu henuz arastirip bulamadim forumdan ama bakacagim konuya devam edecek olursak ispanyani fethine kadar varan 90 yillik bir emevi dönemi var demekki emperyal hayali burda baslamis ve belkide abbasiler bile ayni irktan olduklari muaviyeyi takdir edip yeni yaratilan dinde onada bir vahiy katipligi vererek yuceltselerde bundan sonrasinin abbasi masallari kismi oldugunu dusunuyorum bilmem yaniliyor muyum. Biraz karisik mi oldu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili kardesim,

Ben buyuk oranda islamin bir hristiyanlik mezhebi ve hatta belkide ilk hristiyanlik mezhebi olduguna inaniyorum ki 1300 yilinda Dante ilahi Komedyayi yazarken benimle ayni inanca sahipti bu nedenle Muhammed'i cehennemin 6. katina yerlestirmistir. Ama o dönemin hristiyan anlayisi ve inanisi bu sekilde idi yani ne zaman iznik konsulu Roma dinini yaratmaya basladi eski hristiyan gruplari ezmeye basladi ama cölde bir tanesi unutuldu önemsenmedi belki ve zamani geldiginde bu inanis kabuk degistirerek arap emperyaline hizmet etti ama ne zaman iste burasi önemli ki buyuk ihtimalle Emevi dönemi niye ylfn emevi demiyor onu henuz arastirip bulamadim forumdan ama bakacagim konuya devam edecek olursak ispanyani fethine kadar varan 90 yillik bir emevi dönemi var demekki emperyal hayali burda baslamis ve belkide abbasiler bile ayni irktan olduklari muaviyeyi takdir edip yeni yaratilan dinde onada bir vahiy katipligi vererek yuceltselerde bundan sonrasinin abbasi masallari kismi oldugunu dusunuyorum bilmem yaniliyor muyum. Biraz karisik mi oldu?

Bu yazdıklarınız büyük ölçüde doğru olarak bize açıklanmayan bazı gerçekleri yansıtıyor diyebilirim. İslam konusunda doğruları bilmek çok zor.

Çünkü İslam her olguyu kendine göre değiştirerek yorumluyor.

Bunu günümüzde bile gözlemliyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...