Jump to content

Kuranda ırza tecavüzün cezası neden yok?


Recommended Posts

Çünkü islama göre bu iğrenç suç legaldir yani islami terimle helal.

Irza tecavüz derken, sokaktan geçen bir kadını zorla becermek değil tabiki.

En yakın akrabaları öldürülmüş ve kendisi savaş esiri olarak alınmış hiç bir kadın düşmanın koynuna kendi rızası ile girmez.Böyle kadınlarla ilişkiye girmek ancak zorlama neticesinde mümkündür ki ırza tecavüz kapsamına girer.Irakta amerikalı askerlerin müslüman kadınlara yaptığı bundan başka bir şey değildir.

Şimdi bakalım kuranda savaş esiri kadınlar için ne gibi hükümler var.

Nisa 24

Abdülbaki Gölpınarlı

Kocalı kadınlarla evlenmek de haram; ancak sahibi olduğunuz cariyeler müstesna. Allah'ın yazısı bu, emri bunlar size ve bunlardan başkalarını, evlenmeniz ve zinada bulunmamanız için arayıp istemeniz helal edilmiştir size. Kadınlardan biriyle evlenerek faydalandığınız takdirde mehirlerini kararlaştırıldığı veçhile verin. Miktarını tayin ettikten sonra gönül hoşluğuyla herhangi bir hususta uyuşursanız suç yok size. Şüphe yok ki Allah her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir

Ali Bulaç Meali

Sağ ellerinizin malik olduğu (cariyeler) dışındaki kadınlardan 'evli ve özgür' olanlarla da (evlenmeniz haramdır.) Bunlar, Allah'ın üzerinize yazdığıdır. Bunların dışında kalanı iffetlerini koruyup fuhuşta bulunmamak üzere mallarınızla (mehir vererek) evlenecek kadın aramanız size helal kılındı. Öyleyse onlardan hangi şeyle (veya ne kadar) yararlandıysanız, onlara ücret (mehir)lerini tesbit edildiği miktarıyla ödeyin. Miktarın tesbitinden sonra, karşılıklı hoşnud olduğunuz bir şey konusunda üstünüze bir sorumluluk yoktur. Şüphesiz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır

Diyanet İşleri Meali(Eski)

Evli kadınlarla evlenmeniz de haram kılındı. Maliki bulunduğunuz cariyeler müstesna, bunlar, Allah'ın üzerinize farz kıldığı hükümlerdir. Bunlardan başkasını, zinadan kaçınıp, iffetli olarak, mallarınızla istemeniz size helal kılındı. Onlardan faydalandığınıza mukabil, kararlaştırılmış olan mehirlerini verin; kararlaştırılandan başka, karşılıklı hoşnud olduğunuz hususda size bir sorumluluk yoktur. Allah Bilen'dir, Hakim'dir.

Diyanet İşleri Meali(Yeni)

(Savaş esiri olarak) sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar (da size) haram kılındı. (Bunlar) üzerinize Allah’ın emri olarak yazılmıştır. Bunların dışında kalanlar ise, iffetli yaşamak ve zina etmemek şartıyla mallarınızla (mehirlerini verip) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan (nikâhlanıp) faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak kendilerine mehirlerini verin. Mehir belirlendikten sonra, onunla ilgili olarak uzlaştığınız şeyler konusunda size günah yoktur. Şüphesiz ki Allah (her şeyi) hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Diyanet Vakfı Meali

(Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlar da size haram kılındı. Allah'ın size emri budur. Bunlardan başkasını, namuslu olmak ve zina etmemek üzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helal kılındı. Onlardan faydalanmanıza karşılık kararlaştırılmış olan mehirlerini verin. Mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim için) karşılıklı anlaşmanızda size günah yoktur. Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.

Elmalılı Hamdi Yazır

Bir de harb esiri olarak sahibi bulunduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlarla evlenmeniz de size haram kılındı. Bütün bunlar Allah'ın üzerinize farz kıldığı hükümlerdir. Bunların dışında kalanlar ise iffetli olarak zina etmeksizin mallarınızla mehir vermek suretiyle evlenmek istemeniz size helal kılındı. O halde onlardan nikah ile faydalanmanıza karşılık mehirlerini kendilerine verin ki, bu farzdır. O mehri takdir edip kesinleştirdikten sonra birbirinizi razı etmenizde bir mahzur yoktur. Şüphesiz ki Allah her şeyi çok iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir

Elmalılı Meali (Orjinal)

Bir de harb esiri olarak ellerinizde mülk bulunanlar müstesna olmak üzere evli kadınlar, işte bütün bunlar size Allah yazısı olarak haram; Bunların maadası ise sifahdan kaçınarak namuslu yaşamak üzere mallarınızla isteyesiniz diye size halâl kılındı, o halde hangilerinden nikâh ile müstefid oldunuzsa mehirlerini kendilerine verin ki farzdır, o mehri kesişdikten sonra aranızda rızalaştığınızda da size bir cünha yoktur, her halde allah alîm, hakîm bulunuyor

Ömer Nasuhi Bilmen

Sağ ellerinizin mâlik olduğu müstesna olmak üzere kadınlardan kocalı olanlar da size haramdır. Bu Allah Teâlâ'nın üzerinize bir yazısıdır. Bunlardan başka kadınları ise iffetkar, zinadan müçtenib olduğunuz halde mallarınızla taleb etmeniz size helâl kılınmıştır. İmdi o kadınlardan herhangisi ile istimtada bulunmuş olursanız, onlara ücretlerini bir farize olarak veriniz. Mihir takdir olunduktan sonra birbirinizle uzlaştığınızda üzerinize bir günah yoktur. Şüphe yok ki Allah Teâlâ alîmdir, hakîmdir

Muhammed Esed

Meşru şekilde [nikah yoluyla] sahip olduklarınız dışında bütün evli kadınlar . Bu, üzerinize farz olan Allah'ın buyruğudur. Bunların dışında kalan bütün [kadınlar], kendilerine mal varlığınızdan [bir kısmını] vermeniz ve gayrimeşru bir ilişki ile değil de evlilik bağı yoluyla meşru bir şekilde almak kaydıyla size helaldir. Kendileriyle evlenmek istediğiniz kadınlara hak ettikleri mehirlerini verin; ama bu meşru yükümlülük [üzerinde anlaştık]tan sonra [başka] bir şey üzerinde serbestçe anlaşmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.

Muhammed Esed mealde yanlış bir anlam vermesine rağmen,açıklamasında yinede doğru anlamı vermekten kaçınamamış.

Muhammed Esed Meali . Ayet Açıklaması

26 Muhsane terimi, lafzen, “(iffetsizliğe karşı) güçlü kılınmış kadın”ı ifade eder ve üç anlam taşır: (1) “evli bir kadın”, (2) “iffetli bir kadın” ve (3) “hür bir kadın”. Hemen hemen bütün otoritelere göre, el-muhsanât terimi, yukarıdaki bağlamda “evli kadınlar”ı ifade eder. Mâ meleket eymânukum (“sağ ellerinizin sahip oldukları”; yani, “meşru şekilde sahip olduklarınız”) ibaresi ise, çoğunlukla, Allah yolunda yapılan savaşlarda esir alınan kadınlar olarak anlaşılır

Ma meleket aymanukum, sağ ellerinizin mülk edindiği,sahip olduğu.Savaş esiri edilen insanlar için kullanılan bir ifade.

Suat Yıldırım

Kocası olan kadınlarla da evlenmeniz haramdır, ancak harp esiri olarak eliniz altında bulunan cariyeler bundan müstesnadır. İşte bütün bunlar Allah'ın kesin hükümleridir. Bu sayılanlardan başkalarını, iffetli yaşamak, zina etmemek şartıyla, mal harcayıp mehirlerini vererek nikâhlamanız helâldır. Dikkat edin: Evlenerek beraberliklerinden yararlandığınız kadınlara, belirlenmiş olan mehirlerini verin, bu bir haktır. Ama belirledikten sonra, aranızda anlaşarak miktarını arttırıp eksiltmenizde size bir vebal yoktur. Allah alîm ve hakîmdir (her şeyi hakkıyla bilir, mutlak hüküm ve hikmet sahibidir).

Süleyman Ateş Meali

(Savaşta tutsak olarak) ellerinize geçen(cariye)ler dışında, evli kadınlar(la evlenmeniz) de haramdır. (İşte bunlar) size Allah'ın yazdığı yasaklardır. Bunlardan ötesini, iffetli yaşamak, zina etmemek şartıyle mallarınızla istemeniz (evlenmeniz), size helal kılındı. O halde onlardan yararlanmanıza karşılık, kesilen ücretlerini bir hak olarak onlara verin. Hakkın kesiminden sonra karşılıklı anlaşma(k suretiyle kesilenden az veya çok vermeniz)de üzerinize bir günah yoktur. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Şaban Piriş Meali

Cariyeler dışında evli kadınlarla da evlenmeniz haramdır. Bu, Allah’ın size yazısıdır / Yasağıdır. Bunların dışında kalan kadınlardan iffetli olup gayri meşru olan sefihliğe sapmadan, mallarınız karşılığında istemeniz size helaldir. Kendilerinden faydalandığınız kadınlara bir farz olan mehirlerini veriniz. Mehrin tespitinden sonra, karşılıklı hoşnut olduğunuz şeylerde size bir günah yoktur. Şüphesiz Allah bilendir, hükmedendir.

Ümit Şimşek Meali

Evli kadınlar da size haram edildi—savaş esiri olarak elinizin altında bulunanlar müstesna. Sizin için Allah'ın yazdığı şey budur. Bundan ötesi ise, malınızdan onların mehirlerini vermek, gayrı meşru ilişkiden kaçınmak ve iffetli bir şekilde onları nikâhlamak şartıyla size helâl kılınmıştır. Zifafa girmiş olduğunuz kadınlara kararlaştırılan mehirlerini verin. Ancak, mehir kararlaştırıldıktan sonra aranızda anlaşarak bunu değiştirmenizde bir sakınca yoktur.(11) Muhakkak ki Allah herşeyi bilir, her işi hikmetle yapar.

Yaşar Nuri Öztürk

Harpte elinize geçmiş kadınlar hariç olmak üzere, nikâhlı kadınlarla evlenmeniz de haram kılınmıştır. Bu, üzerinize Allah'ın yazdığıdır. Bunlar dışındakileri, mallarınızı vererek almanız; şunu bunu dost tutmayarak iffetli yaşamanız, zina etmemeniz şartıyla size helal kılınmıştır. Kendilerinden nimetlendiğiniz kadınların mehirlerini onlara bir hak olarak verin. Mehir kesişmeden sonra karşılıklı hoşnutluğa bağlı hallerde üzerinize günah yoktur. Allah, her şeyi bilir, tüm hikmetlerin sahibidir

Nisa 24ün iniş sebeb ile ilgili hadis

4168 - Ebu Sa'id radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Huneyn seferi sırasında Evtas'a bir ordu gönderdi. Ordu düşmanla karşılaştı ve çarpıştılar. Müslüman askerler onlara galebe çaldı, bir miktar kadını da esir etti. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm 'ın Ashabından bir kısımları, ele geçirilen cariyelere teması, müşrik kocaları sebebiyle sanki günah addettiler. Bunun üzerine aziz ve celil olan Allah şu ayeti inzal buyurdu. (Mealen): "Evli kadınlarla evlenmeniz de haram kılındı. Maliki bulunduğunuz cariyeler müstesna..." (Nisa 24). Yani "bunlar (esir aldıklarınız) iddetlerini doldurunca size helaldir."

Müslim, Rada' 33, (1456);

Tirmizi, Nikah 36, (1132);

Ebu Davud, Nikah 45, (2155, 2157)

Nesai, Nikah 59, (6, 110).

Ahzap 50- Ey peygamber! Biz bilhassa sana şunları helâl kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun cariyeleri, amcalarının kızlarından, halalarının kızlarından, dayılarının kızlarından, teyzelerinin kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminlere değil de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kıldık. Onlara eşleri ve cariyeleri hakkında neyi farz kıldığımızı biliyoruz. Bunlar sana hiçbir darlık olmaması içindir. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Tahrim 1- Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir.

2- Allah size yeminlerinizi çözmeyi meşrû kılmıştır. Allah sizin sahibinizdir. O bilendir, hikmetle yönetendir.

3- Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber'e açıklayınca, Peygamber (eşine) bir kısmını bildirmiş bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: "Bunu sana kim söyledi?" dedi. Peygamber "Bilen, her şeyden haberi olan Allah bana söyledi." dedi.

4- Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz ne iyi, çünkü kalpleriniz eğildi. Ve eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka olursanız (bilin ki) onun dostu ve yardımcısı Allah, Cibrîl ve müminlerin iyileridir. Bunun ardından melekler de ona arkadır.

5- Eğer o sizi boşarsa belki de Rabbi ona, sizden daha hayırlı, kendisini Allah'a teslim eden, inanan, gönülden itaat eden, tevbe eden, oruç tutan dul ve bakire eşler verir.

Bu ayetlerde allahın helal kıldığı halde muhammedin haram saydığı şeyin ne olduğuna hadisten bakalım

Gün, Muhammed' in karılarından Hafsa' nın günüydü. O gün Muhammed, Hafsa' yla cinsel ilişkide bulunmak üzere kalkıp gider. Hafsa' nın odasına varır. Ama Hafsa' yı bulamaz. Tam o sırada da, bir zamanlar Mısır Mukavkısı' nın kendisine armağan ettiği cariyelerden Marya ortaya çıkmıştır. O anda Muhammed, cinsel ilişki için tam hazırlıklıdır. Cariye'yi tutup yatırır Hafsa' nın yatağına, ve işini görmeye başlar. Muhammed'in cariyesi ile yatması doğal. Kuran da, karılarının dışında cariyeleriyle de yatmasına olanak veriyor ç İşin bu noktası olağan olmasına olağan. Ne var ki, cariyeyi özgür (hurre) olan bir kadının, üstelik Ömer kızı Hafsa'nın yatağında koynuna alıyor. İşte bu olağan değil. Terslik bu ya, o sırada, Hafsa da çıkagelmiştir. Muhammed' in Marya (Mariye) ile ilişkisini görür. Bir süre kendine egemen olup kapıda bekler. Muhammed işini bitirmiştir. Hafsa tepkisini gösterir:

"Tanrı elçisi! Sen beni kötü duruma düşürdün, aşağıladın. Öyle bir şey yaptın ki, benzerini hiçbir karına yapmadın! Benim günümde, benim sıramda ve benim yatağımda bir cariyeyi yatırıp yapıyorsun!"

Muhammed ne desin? Sonra, Muhammed' ile Hafsa arasında şu konuşma geçer:

Muhammed: "Vallahi Billahi Marya ile bir daha yatmayacağım!"

"Hafsa! Marya' yı kendime haram etsem de ona bir daha yaklaşmasam; bundan hoşnut olur musun?

Evet!"

Muhammed hemen ant içmiştir:

"Hafsa! Aramızda kalsın, bunu sakın kimseye söyleme, olmaz mı?"

"Tamam!"

Ne ki, Hafsa bu durumu Aişe'ye anlatır.(Bkz. Taberi, Camiu'l-Beyan,28/102)

Şimdide hadislerden örnekler verelim

4234 - Abdullah İbnu Avn anlatıyor: "Nafi' rahimehullah'a kıtalden önce (yapılan İslam'a) davet hakkında sormak üzere yazmıştım. Bana şöyle yazdı: "Bu, İslam'ın evvelinde idi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Beni Müstalik'e (önceden haber vermeden ani) baskın yaptı. Onlar ( bu sırada) gafil haldeydi, hayvanları su kenarında sulamıyorlardı. Mukatillerini öldürdü, çocuklarını ve kadınlarını esir aldı. O gün Cüveyriye'yi de ele geçirmişti."

Buhari, Itk 13, Müslim, Cihad 1, (1730); Ebu Davud, Cihad 100, (2633).

5681 - Ebu Said radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'la birlikte Beni'I-Müstalik gazvesine çıktık. Arap esirlerinden çokça esir ele geçirdik. Kadınlara karşı arzu duyduk. Çünkü üzerimizde bekarlık şiddet kesbetmişti. Hep azil yapmak istiyorduk ve: "Aramızda Resûllullah aleyhissalâtu vesselâm varken, ona sormadan azil yapmak olur mu?" dedik ve sorduk.

"Bunu yapmanızda bir sakınca yok buyurdular. Kıyamete kadar geleceği takdir edilen her canlı mutIaka yaratılacaktır (siz tedbirinizle önüne geçemezsiniz)."

Buhâri, Nikâh 96, Buyü' 109, Itk 13, Megâzi 32, Kader 4, Tevhid 18; Müslim, Nikah 125, (1438); Muvatta, Talâk 95; Ebu Dâvud, Nikah 49, (2171); Tirmizi, Nikâh 40, (1138); Nesâi, Nikah 55, (6,107).

5970 - Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Ensardan bir zat Hz. Peygamber aleyhissalâtu vesselam'a gelerek:

"Ey Allah'ın Resûlü! Benim bir cariyem var, onunla azil yapabilir miyim?" diye sordu. Aleyhissalâtu vesselâm ona: "Cariye için takdir edilen şey (çocuk) kendine gelecektir!" cevabında bulundu. Bundan bir müddet sonra aynı zat Aleyhissalâtu vesselâm'a gelerek:

"O cariyem hamile oldu!" dedi. Bunun üzerine Resülullah: "Bir nefse takdir edilmiş olan şey mutlaka olur!" buyurdular."

Bu insanlar niçin azil ( meniyi rahmin dışına akıtmak) yapmak istiyorlar dersiniz?

Bu tür ilişkiye girmeleri meşru ancak bir sorun var, cariyelerin hamile kalmasını istemiyorlar.

Neden istemiyorlar derseniz? O kadınları hevesleri geçince satacaklar ama hamile cariyeler beş para etmiyor onun için.

Olurmu öyle şey,islamda kadın ticareti nasıl olabilir derseniz.

249 - Ebu Ümâme (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Şarkıcı cariyeleri satmayın, satın da almayın. Onlara (musikî) de öğretmeyin. Onları alıp satmak şartıyla yaptığınız ticarette hayır yoktur, onlar için ödenen para haramdır." Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ilave etti: "Şu âyet bu gibiler hakkında nâzil olmuştur: "İnsanlardan bazıları, bir bilgisi olmadığı halde, Allah yolundan saptırmak için boş sözlere müşteri çıkarlar. Allah yolunu alaya alırlar. İşte bunlara alçaltıcı bir azab vardır" (Lokman 6),

Tirmizî, Büyû 51, (1282), Tefsîru'l-Kur'ân, Lokman, (3193);

İbnu Mâce, Ticârât 11, (2168).

Muhammed, bu Yahudilerin karıları ve kızlarından 16 tanesini özel olarak ayırıyor ve bunlardan Reyhane’yi kendine seçip geriye kalan 15 tanesini de diğer önemli dostlarına dağıtıyor. Bir Yahudi:

“Artık her şeyimize el koydunuz, hiç olmazsa gözlerimizin önünde namusumuza el uzatmayın” diyor. Fakat, Muhammed bunu dinlemiyor (Kaynak: Vakıdi, Meğazi, 2/250)

Muhammed, ihtiyaç fazlası kadın ve erekek çocukların bir bölümünü, Sad bin Zeyd’e teslim edip onları satmak için Necd bölgesine, bir kısmını da şam tarafına gönderiyor. Müslümanlardan Muhammed bin Mesleme:

“Beni Kureyza Savaşı’nda kadınlar bölüşülürken bana üç tane düştü; hepsini de sattım” diyor. (Kaynak: Diyarbekiri, Tarihi Hamis,1/499 ve Vakıdi age 2/523-25)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 104
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İçinde ki tüm aksaklıklara, çelişkilere, vahşete, uygulamasındaki acı sonuçlara, tamamen doğduğun yere ve ailenin dinine bağlı olmasına rağmen kuranın tüm evreni yaratan, kusursuz ve herşeye gücü yeten bir varlık tarafından gönderildiğine inanan insanlara şaşırıyorum.

Bundan daha vazla şaşırdığım şey ise bu insanın kadın olmasıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam savaşta kadınları esir almaz.. Sahipsiz kalmış kadınları Cariye hükmünde himayesine almış.. Onların geçimini üstlenmiş.. O Devrin şartları ile, şimdikini karıştırmayın... Arapların cahiliye devrinden kalan kemikleşmiş inançlarını değiştirmiş.. Bu kolay birşey mi sanıyorsunuz..

Değeri hiç hükmündeki Kadına ANA ve EŞ Sıfatı vermiş..

Sonra İslam İnsan içindir.. İslamiyette helal dairede kaldığı sürece Cinsellik Suç yada Günah yada Ayıp değildir.. Bu insanın yaradıcısı tarafından verilmiş fıtri bir ihtiyacıdır.. Hem ihtiyaçtır, hem lezzettir.. Allah her ihtiyacımıza cüz-i lezzetler vermiş.. Yemek bir ihtiyaçtır çünki hayatın devamı ona bağlıdır ve yerken lezzet alırsın.. Cinseelik bir ihtiyaçtır, çünki üreme ona bağlanmış ve yaparken zevk alırsın... Tüm ihtiyaçlarımıza karşılık lezzet ve zevk verilmiş..

Sonra Helal, Haram; Ahlaksızlık yada Ayıp mefhumları neye göredir... ?

Hz. Muhammed O devrin örf, Adet ve geleneklerine ters birşey mi yapmış.. Yada Allah'ın emir ve yasaklarına aykırı birşey mi yapmış.. Yada tarihlere geçen onun hakkında bu tarz bir suç isnadı mı var...

Seviyenizi bacak aranızdan, aklınıza doğru yükseltmenizi ümit ediyorum...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranın Okunduğu gibi anlaşılmadığına inandığım vede kanaat getirdiğim için Bu ayeti Okunduğu gibi anlayıpta vicdanına sığdıramayan Sayın forum sahibine hak veriyorum. Ama Beşeri İslamcı görüş işi dahada yokuşa sürüyor. Neymiş? Kocası esiryada ölmüş yalnız kalmaması için onu Cariye olarak alıyormuş. Çünkü kadınla savaşmıyormuş?İYİDE O ZAMAN ONUDA HÜR KADIN KABUL EDİN .ONA BU AŞAĞILAYICI 2 .SINIF İNSAN STATÜSÜNÜ VERMEYİN . Kadından kasıt nedir? Hür kadın nedir? Cariye nedir? Yetim hakkına karşı adil olmayacağınızdan korkuyorsanız İKİŞER ÜÇER DÖRDER KADIN alabilirsiniz (Nisa suresi 3 ayet)Bunları çok iyi düşünüp tefekkür edemeden bunların içinden çıkamazsınız. Çıktım desenizde Vicdanınızı İkna edebilirmisiniz?

Açıklamamı tafsilatlı yapmıştım Bilemiyorum sansüre uğradıysa tekrar yazmam ama bir aksilik olduysa Yeniden izah edebilirim. Selamlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"İYİDE O ZAMAN ONUDA HÜR KADIN KABUL EDİN .ONA BU AŞAĞILAYICI 2 .SINIF İNSAN STATÜSÜNÜ VERMEYİN"

1500 Sene önceki Bedevi Arap toplumunun Örf, Adet ve Gelenekleri ile; 1500 sene sonraki Medeniyetin Hak ve Özgürlüklerini birbiri ile karıştırmayınız...İnsanlık bu noktaya gelinceye kadar çok merhalelerden geçti.. O devir de kız çocukları diri diri gömülüyordu; Esirler Pazarlarda satılıyordu, Kadınlar her türlü zülme muzdarip sadece bir Maldı..

İslamın Cariye anlayışı ile Kadın koruma altına alınmış ve sahipsiz bırakılmamıştır. Herşey imtihan sırrı ve Hikmet tecellilerinin gereği olarak tedrici bir şekilde değiştirilmiş... O devirde Kölelik ve Cariyelik var ama İslamiyet onlara hürriyetlerini vermeyi teşvik ve tavsiye etmiş.. Zulmetmeyi yasaklamış...

Link to post
Sitelerde Paylaş
"İYİDE O ZAMAN ONUDA HÜR KADIN KABUL EDİN .ONA BU AŞAĞILAYICI 2 .SINIF İNSAN STATÜSÜNÜ VERMEYİN"

1500 Sene önceki Bedevi Arap toplumunun Örf, Adet ve Gelenekleri ile; 1500 sene sonraki Medeniyetin Hak ve Özgürlüklerini birbiri ile karıştırmayınız...İnsanlık bu noktaya gelinceye kadar çok merhalelerden geçti.. O devir de kız çocukları diri diri gömülüyordu; Esirler Pazarlarda satılıyordu, Kadınlar her türlü zülme muzdarip sadece bir Maldı..

İslamın Cariye anlayışı ile Kadın koruma altına alınmış ve sahipsiz bırakılmamıştır. Herşey imtihan sırrı ve Hikmet tecellilerinin gereği olarak tedrici bir şekilde değiştirilmiş... O devirde Kölelik ve Cariyelik var ama İslamiyet onlara hürriyetlerini vermeyi teşvik ve tavsiye etmiş.. Zulmetmeyi yasaklamış...

Iraktaki amerikalı askerlerde herhalde müslüman kadınları koruma altına almak için ırzlarına geçiyordur değil mi? Utanmaz herif kendinize gelince kadınların saçının telini göstermezsiniz,namusuumuz diye,sonra hangi yüzle başka insanların karısını kızını koruma altına alıyoprum bahenesiyle koynuna alırsın ?

tarihinde Bruce lee tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

O linkte bak neler yazıyor

Değerli Kardeşimiz;

Savaş sırasında düşman tarafından esir edilen kız ve kadınlar "cariye" olarak alınır. Hukuk itibariyle ganimet sayıldıklarından İslâm devleti tarafından hizmetçiye ihtiyacı olan gazilere verilirdi. Azat edilmedikleri müddetçe de, ticarî bir eşya gibi alınıp satılırdı. Artık o andan itibaren "cariye" ailenin bir parçası ve bir ferdi olarak kabul edilir, ona göre muamele görürdü. Cariyenin sahibi olan "efendi" onu şahsî hizmetlerinde ve ev işlerinde istihdam edebildiği gibi, isterse, ayrıca bir nikâh kıymaya ihtiyaç duymadan istifade edebilirdi. Bu durum her ne kadar ilk anda garip karşılanacak olsa da, tarihî şartları içinde bu gayet normal ve tabii karşılanırdı. Zâten ayrıca bu hususta Kur'ân'ın verdiği bir ruhsat da mevcuttur. Mü'-minûn Sûresinin 5 ve 6. âyetlerinde bu ruhsat şöyle ifade edilir:

"O mü'minler ki, ırzlarını korurlar; ancak hanımlarına ve sahip oldukları cariyelerine karşı münasebetleri müstesnadır. Bunlarla olan münasebetlerinden dolayı kınanmazlar."

Bizde bunu diyoruz zaten,bunun adı ırza tecavüzdür.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Samimiyetsiz bulduğum bu hassasiyetini her zaman göstermeni umuyorum... Eğer samimi olsaydın, konunun gelişimine göre en azından ortaya konuşman gerekirdi.. Durduk yerde kimseye laf çarptırmadım; hak edene, hak ettiği şekilde cevap verdim.. Ahlak ve Terbiyeden bahseden User'ın uslubuna ve ithamlarına bak, sonra gel beni uyar..!

Link to post
Sitelerde Paylaş

manasida sana dokunmuyor,

iyi anlarsan 1400 sene evvel savaslarda ganimet olarak ele gecirilmis veya yine savaslarda dul kalmis kadinlardan ve o sultanatligi yasayan arab bedevilerini kastediyor....ve onlari bu gunku amerikalilarla kiyasliyor,

ve dogruda yapiyor ,ayni durum degilmi???

sen niye gocunuyorsun??

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben mi anlama özürlüyüm, Sen mi.. ? Benim ne anladımı sen nerden biliyorusun..? Anladığım şekliyle cevap verdim.. Senin anladığını anlamak zorunda olmadığım gibi, sen de benim gibi anlamak zorunda değilsin..

Açık bi şekilde bana soruyor; Koynuna mı aldın diye... Hatta sormuyor bile, direk ithamda bulunmuş...

Ben de hatırlayamadım, ona sordum; sen biliyormusun diye...

Link to post
Sitelerde Paylaş

kardeşim siz amerikan askerleriyle müslümanları bir tutamazsınız.cariye denen kişiler birilerinin eşi olmamıştır.

nur

32.İçinizde evli olmayanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden salih olanları evlendirin. Eğer fakir iseler Allah, Kendi fazlından onları zengin eder. Allah geniş (nimet sahibi)dir, bilendir.

33. Nikah (imkanı) bulamayanlar, Allah onları Kendi fazlından zenginleştirinceye kadar iffetli davransınlar. Sağ ellerinizin malik olduğu (köle ve cariyelerden) mükatebe isteyenlere -eğer onlarda bir hayır görüyorsanız- mükatebe yapın. Ve Allah'ın size verdiği malından onlara verin. Dünya hayatının geçici metaını elde etmek için -ırzlarını korumak istiyorlarsa- cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları (fuhşa) zorlarsa, şüphesiz, onların (fuhşa) zorlanmalarından sonra Allah (onları) bağışlayandır, esirgeyendir

32.ayeti iyi okuyun.köle<erkek> cariye<kadın> lerinizi evlendirin.neden cariyelerinizi kölelerle evlendirin diyor cariye eğer bu kişinin eşiyse neden evlendirsin.demekki eşi değil.

33 ayettede nikaha gücü yetmeyenler iffetli davransınlar ve cariyelerinizi fuhuşa zorlamayın onları kim fuhuşa zorlarsa allah bu cariyelere karşı bağışlayandır esirgiyendir diyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...