Jump to content

Recommended Posts

  • İleti 178
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Sevgili Drekinc...

Bu soruların hepsinin mantıklı bir yanıtı var.

Ayrıca kuzey kutbunun kuzeyi güney kutbudur. Güney kutbunun güneyi ise kuzey kutbudur.

Bu yanıtı mantıklı buluyorsan!

Soruların yanıtları da, bu türden mantıklı yanıtlar ise!

Haklısın.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu yanıtı mantıklı buluyorsan!

Soruların yanıtları da, bu türden mantıklı yanıtlar ise!

Haklısın.

Sevgiler.

Evet sevgili Drekinci....

Ben saçma ve çözümü olmayan sorulara inanmıyorum.

Zaman hakkında da öyle düşünüyorum.

Saçma veya yanıtsız bir soru olmaz herhalde.

Tabii bilinmiyor veya bilmiyorum şeklinde bir cevabı da yasal kabul ediyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaman konusuna devam edeceğiz. İlerde yapacağımız tartışmaları şaşırtıcı bulabilirsiniz.

Onları okumadan önce sağlam bir koltuğa oturup, varsa kuşağınızı takmanızı tavsiye ediyorum.

Heyecanlanıp koltuktan düşme tehlikesi ile karşı karşıya kalabilirsiniz.

Zaman hakkında bundan sonra değineceğim yorumların hiç birisinin bana ait olmadığını hemen müjdelemek istiyorum.

Zaten bundan önceki tartışmalardan da çok azı bana ait.

Zamanın kuantum tanımının bana ait olduğunu itiraf ediyorum. Onun sorumlusu ve suçlusu benim.

Bana ait önemsiz bir kaç iddia daha var ama, çoğu bana ait değil.

Hepsi Einstein, Howking, Newton, Feynman gibi ünlü fizikçilere ait.

Yani beni suçlamadan önce onları suçılamalısınız. Ben onların haberlerini sizlere ileten masum bir ileticiyim.

Elçiye zeval olmaz demişler.

Bundan sonra işleyeceğim konuların hiç birinde iddia bana ait değil.

Brian Green denen ve son derece üstün yetenekli bir kuramsal fizikçi ile birkaç daha az ünlü bilim adamına ait.

Brian Green'in zaman hakkında genel görüşe ters düşen ve onunla bağdaşmayan bir anlayışı var.

Onlara değineceğiz...

Tabii yukarda sorduğum soruları da Brian Green'in zaman hakkındaki görüşleri muvacehesinde yanıtlamaya çalışacağız.

Hiç kuşkusuz zaman gizemli olduğu kadar, neşeli ve son derece ilginç bir fizik konusu.

İhmal etmemiz mümkün değil....

İsteyen istediği zaman araya girebilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaman konusunu tartışmaya devam etmeden önce yukadaki soruları yanıtlamaya çalışalım.

Zaman geçer mi? Zamanın geçmesi ne demektir?

Kimyasal tepkileşmeler aradan bir süre geçmeden gerçekleşmezler.

Bir cisim bir yerden diğer yere giderken arada ölçüp biçebileceğimiz bir gecikme vardır.

Yani A noktasından B noktasına aniden gitmez cisim. O zaman A noktası değil, yalnız B noktası var demektir. Ya da uzayda yalnız tek bir nokta var demektir.

Ama burada sorun o değildir. Bir cismin A noktasından B noktasına gidişi sırasında zaman aktif bir etmen değildir. Yani cismi A noktasından B noktasına zaman götürmez. Onu bir enerji götürür. Zaman bu hareket sırasında ortaya çıkan bir değerdir. Enerjinin büyüklüğüne bağlı olarak azdır veya çoktur. Cisim A noktasında iken zaman yoktur, ya da geçmiyordur diyebiliriz. Ancak B noktasına doğru ilerlemeye başlayınca zaman açığa çıkar ve geçer. Cisim hareket halinde olmasaydı, zaman da olmayacaktı.

Ama zaman kavramının tek başına var olmadığını biliyoruz. Einstein'ın görelik kuramına göre zamandan değil, uzay-zamandan bahsedebiliriz.

Daha önce zaman hareket etmiyorsa, ışık hızı ile geçiyor demiştik. Işık hızında geçen zaman için de vardır diyemeyiz. Çünkü ışık hızında hareket eden bir cisim olan fotonlar için zaman yoktur.

Bir cisim A noktasında hareket etmeden duruyorsa onun için zaman geçmiyordur diyebiliriz.

Bu doğru bir ifade mi?

Evrende herşeyin hareket halinde olduğunu düşünürsek, bunun doğru bir ifade olmadığını görürüz.

Atomların iç yapısı dahil, evrende herşey sürekli bir hareket halindedir. O halde o hareketlerin hepsi zaman denen bir değerin ortaya çıkmasını sağlamaktadırlar. Ama bu durum zamanın olduğunun kanıtı değildir. Olsa olsa zamanın sürekli olarak yaratıldığının kanıtıdır.

Cisimlerin sürekli hareket etmesi zamanı yaratmaktadır. Bu hareketi geriye doğru Big Bang'e kadar götürmemiz mümkündür.

O halde zaman Big Bang ile başlamıştır diyebiliriz.

Cisimler hareket halinde oldukları için zaman geçmektedir.

Big Bang'den önce zaman yoktur. Çünkü madde yoktur.

Ne maddesiz bir zaman söz konusudur, ne de zamandan münezzeh olan madde.

Zamanın geçmesi demek aslında maddenin hareketi demektir.

Maddenin olduğu bir uzayda zamanın olmadığını söyleyemeyiz.

Büyük cisimlerin, örneğin kara deliklerin etrafında zaman yavaşlayabilir. Ama durmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yukardaki argümanlardan anlaşıldığı üzere, zaman yoktur diyemeyiz.

İçinde yaşadığımız evrende zaman var olmak zorundadır.

Çünkü madde sürekli bir hareket halindedir.

Zaman madde ile ilgili olduğuna göre var olmak zorundadır.

Maddenin hareketi zamanı yaratıyorsa, zamanın bir okunun olması ne demektir?

Zamanın bir okunun olduğunu nasıl bilebiliriz?

Eğer gözlemlenen bazı süreçlerde madde ve enerjinin davranışı hep aynı ise, o davranışın açığa çıkardığı zamanla ilgili nitelikler onun okudur.

Entropi yasasına göre rastgelelik sürekli artıyorsa ve bunun aksi gözlemlenmiyorsa, entropik davranış zamanın okudur.

Yere düşen cam bardak kırılıyor ve parçalar etrafa dağılıyorsa ve bu davranış her bardak için tekrarlanıyorsa, zaman oku bardağın parçacıklara bölünmesine doğrudur.

Kimse bunların tersini gözlemlememiştir.

YO halde kesin olarak bir zaman oku vardır.

Ama o ok yine maddenin bazı davranışları ile ilgilidir.

Zaman oku, nasıl ortaya çıkarsa çıksın, zaman denen bir değerin varlığının kanıtlarından biri ve en önemlilerindendir..

Ama zaman oku bize zamanın gerçek doğası hakkında fazla bir ip ucu vermez.

Sadece bize zamanın var olduğunu ve yalnız bir yöne doğru geçtiğini söyler.

O yönü yine maddenin ve enerjinin davranışları saptayacaktır.

Peki bu durumda zamanda geri gitmek ne demektir?

Bütün bildiğimiz zamanda geri gitmenin, zamanda ileri gitmenin tersi olduğudur.

Zamanda ileri gitmeyi maddenin davranışları saptıyorsa, zamanda geri gitmeyi de onlar saptamalıdır....

Değil mi?

Madde nasıl davranırsa zaman geriye doğru geçiyor demektir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zamanın geçmişten geleceğe doğru yönü, bellek ile sağlanır. Belleği olmayan. geçmişi bir şekilde kaydedemeyen, kaydı muhafaza edip zaman zaman bilince çıkaramayan varlıklarda (belleksiz veya anlık bellek) zaman anlık yaşanır ve zaman okunun yönü hakkında bilinç oluşmaz. Anorganik maddeler sürekli hareket halindedir bu hareketleri zamanı üretir ancak kendileri için (kendileri açısından) zaman yoktur.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zamanın geçmişten geleceğe doğru yönü, bellek ile sağlanır. Belleği olmayan. geçmişi bir şekilde kaydedemeyen, kaydı muhafaza edip zaman zaman bilince çıkaramayan varlıklarda (belleksiz veya anlık bellek) zaman anlık yaşanır ve zaman okunun yönü hakkında bilinç oluşmaz. Anorganik maddeler sürekli hareket halindedir bu hareketleri zamanı üretir ancak kendileri için (kendileri açısından) zaman yoktur.

Sevgiler.

Ben de benzer bir analoji ile zamanda geri ve ileri gitmeyi anlmaya çalışıyorum.

Zamanı matematiksel olarak formülerde ileri geri manüple etmek çok kolay.

Bütün yapacağınız + ve - işaretlerini kullanmak...

Ama onlardan zamanda geriye gitmenin gerçekten ne anlama geldiğini bilinçli kavrayabilir misiniz?

Bütün sorun odur.

Rieman geometrisinde boyut sayısı üçten fazladır. Sonsuz boyut mümkündür.

Fizikte 0 ve sonsuz sayıları ile hiç bir sorun çözülemez. Onların yer aldığı denklemler çıkmazdır.

Zamanı matematiksel olarak ifade edince zaman ileri geri geçebiliyor. Bu arada sıfır da devreye girebiliyor, sonsuz da..

Big Bang sıfır zamanı simgeliyor. Ayrıca fotonlar için de zaman geçmiyor.

Zamanda geri gitmek Big Bang öncesine gitmek olarak anlaşılmıyor.

Ne anlaşıldığı belli olmayan bir kavram.

Zaman eğer maddenin davranışlarının ürünü ise, geri gitmesi için maddenin nasıl davranması gerekiyor?

Herşeyden önce entropinin zamanla azalması gerekiyor.

Göle atılan taşın neden olduğu dalgaların, gölün kenarından başlayıp, taşın düştüğü yere doğru ilerlemesi ve orada taşla bütünleşmesi gerekiyor.

Yerdeki cam kırıntılarının birleşerek masada duran ve oradan yere düşerek kırılan bir bardağa dönüşmesi gerekiyor.

Günlük yaşamda zamanda geri gitmeden biz bunları anlıyoruz.

Ama bunları gözlemlemiyoruz.

Neden?

Çünkü biz de zamanda geri gidiyorsak, onları zamanda ileri gidiyor olarak görmek zorundayız.

Başka türlü göremeyiz. İki negatifin bir pozitif yaptığı gibi bir durum..Değil mi?

Peki parçacık fiziğinde zamanda geri gitmenin anlamı nedir?

Antimadde zamanda geri mi gidiyor?

Gidiyorsa nasıl gidiyor?

Zamanda geriye giden yalnız antimadde mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaman hakkında hemen her fizikçi ve filozofun farklı bir anlayışı var. Onlar arasında zamanın niteliklerinin doğası konusunda bir düşünce birliği yok. Zaman hakkında yapılan yorumların hangisi doğru, hangisi yanlış, hatta hangisi mantıklı hangisi saçma şekinde bir yargıya varmaya da olanak yok. Zaman o kadar gizemli...

Kimilerine göre zaman yok. Zaman sadece madde ve hareketle ilgili bir olay. Diğerlerine göre zaman akmıyor... Çoğunluğun görüşüne göre geçmiş, simdiki ve gelecek olmak üzere üç farklı zaman var. Zaman bazı ünlü fizikçilere göre absolü olabiliyor, diğer ünlüler için ise rölatif.

Ben bu konudaki görüşlere mümkün olduğu kadar yer vermeye çalıştım. Kendi vardığım sonucun diğerlerine ters düşeceğini tahmin ediyorum. Ama biliyorum ki bu konuda nasıl bir sonuca varırsak varalım, haklı haksız, doğru yanlış gibi tanımlamaların önemi yok. Her yaklaşım kendine göre haklı. Çelişkili olanlar bile doğru ve kabul edilebilir. Ne demek istediğimi bir örnekle açıklamaya çalışayım.

Bence zamanı geçmiş, şimdiki ve gelecek olarak üçe ayırarak incelemek doğru değil. Çünkü şimdiki zaman diye bir şey olamaz. Onu deneyimlediğmiz an o geçmiş zaman oluyor. Zaten bir olayı uzaktan izlerken onu şimdiki zamanda gözlemlemiyoruz. Geçmiş zamanda gözlemliyoruz. Görüntüleri yakalamak ışık hızına bağlı olduğu için, yalnız geçmişte vuku bulan olayları gözlemliyoruz. Bir olayın bize uzaklığı az ise aradan geçen zaman da az.. O olay daha yakın geçmişte vuku bulmuş oluyor. Örneğin bir olay bizimle aynı odada vuku buluyorsa bir saniyenin milyarda biri kadar bir zaman önce vuku bulmuş oluyor. Ama ayda vuku bulmuş ise, aradan bir saniyenin geçmiş olması gerektiği için, ancak o kadar zaman önce vuku bulmuş oluyor. Güneşte vuku bulan bir olayı farkettiğimiz zaman aradan 8 dakika geçmiş oluyor. Yani biz yalnız geçmişte vuku bulan olguları gözlemliyoruz. Şimdiki zaman diye bir şey yok...

Aynı mantığı kullanarak diyebiliriz ki gelecek zaman da yok. Çünkü geleceğin geleceğinin garantisi yok. Evren bir anda yok olabilir. Evrenin içinde bir yerlerde false vacuum'un ortaya çıktığını düşünün.. Bu false vacuum inanılmaz bir hızla genişleme niteliğine sahiptir ve mevcut evreni saniyenin küsürü içinde yok edebilir. Bizim evrenin böyle bir başlangıcı olduğuna inanılıyor.. Bizim evren içinden çıktığı evreni yok ederek ortaya çıkmış bile olabilir. Kuramsal olarak tabii.....

Umarım ne demek istediğim anlaşılmıştır. Bu konuda kimse düşüncelerinin yalnış olabileceğinden ve diğerleri tarafından eleştirilmekten, yanlışlanmaktan korkmasın.. Zaman her türlü tartışmaya açık, ne kadar çelişkili olurlarsa olsunlar hemen her kuramla bağdaşabilen, eğitim düzeyi ne olursa olsun hemen herkesin aynı derecede otorite sahibi olduğu gizemli bir konudur..

Peki bütün bunları söyledikten sonra zamanda geriye gidişi savunanların savını nasıl karşılayacağız?

Onlara sıcak mı bakacağız? Mümkün mü diyeceğiz?

Zaman yoktur diyenlere karşı nasıl bir tutum sergileyeceğiz?

Umarım başka katılanlar da olur.. Ben tek başıma sıkılmaya başladım.

Ama yine de devam edeceğim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili hacı şu geçmişi gözlüyor ve geçmişi yaşıyoruz yaklaşımına açıklık getirirken kendin ile eşzamanlı olayların uzaklığını örnek verdin ya.

Senin dışındaki eşzamanlı olay çok yakın ise saniye ve salise farkı, uzak ise dakika farkı, çok uzak ise saat, gün ve yıl farkı ortaya çıkıyor. Zaten bu yaklaşım uzay cizimlerini gözlemlerken dile getiriliyor. Aradaki mesafe ışık hızına bölününce ortaya zaman çıkıyor.

Bu tartışmayı eskiden bir başka başlıkta yaptığımızı hatırlıyorum.

Fizikte zaten zaman formülü yol/hız şeklinde ifade ediliyor. Hız ne kadar yüksekse mesafe o kadar kısa zamanda katediliyor. Demekki zamanın parametreleri hem A ile B arasındaki mesafe, Hem de hız dır.

Adamın biri A köyüne gidecek. Köye giden yolun başında oturan birine soruyor.

-A köyüne ne kadar zamanda gidebilirim?

Yanıt yok. Aynı soruyu bir daha soruyor, yine yanıt alamıyor. Sağır dılsiz zannedip yola koyuluyor. Bir süre gittikten sonra adam arkasından bağırıyor!

-3 saat sonra!

Köye giden adam geri gelip diyor ki.

-Neden demin yanıt vermedin.

-Canım gidiş hızına bakmadan söylersem yalan olur.

Eskiden öküz arabaları ile 100 km lik bir mesafeyi kat etmek günler alırdı. Şimdilerde uydular bir saatten kısa sürede dünya turu atabiliyorlar.

Hızımız arttıkça zamanımız kısalıyor, dünya küçülüyor.

Işık hızına ulaştığımızda evren küçülecek.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Haklısın sevgili Drekinci...

Zaman hakkında ne desek onu bir tür tanımlamış ve sınırlandırmış oluyoruz.

Sonra da zamanın ne olduğunu ve tanımını bilmediğimizi iddia ediyoruz.

Şimdiki zaman da öyle bir çelişki.

Ama bu çelişkiden nasıl kurtulacağız bilmiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İçinde bulunduğumuz zamanın ( ya da hareketin/değişimin ) başka bir tanığı veya referans noktası olmadığı sürece zaman yoktur.

Bir referans noktasımız olsa bile o zaman da onun bir referans noktası var mıdır diyeceğimiz için sanırım bunun sonu yok.

Zaman, bilinçli ve belleği olan varlık için vardır diğerleri için zaman kavramı söz konusu değildir. Onlar sadece edilgen bir oluş içerisindedirler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zamanın geçmişten geleceğe doğru yönü, bellek ile sağlanır. Belleği olmayan. geçmişi bir şekilde kaydedemeyen, kaydı muhafaza edip zaman zaman bilince çıkaramayan varlıklarda (belleksiz veya anlık bellek) zaman anlık yaşanır ve zaman okunun yönü hakkında bilinç oluşmaz. Anorganik maddeler sürekli hareket halindedir bu hareketleri zamanı üretir ancak kendileri için (kendileri açısından) zaman yoktur.

Sevgiler.

quite Haci

Bence zamanı geçmiş, şimdiki ve gelecek olarak üçe ayırarak incelemek doğru değil. Çünkü şimdiki zaman diye bir şey olamaz. Onu deneyimlediğmiz an o geçmiş zaman oluyor. Zaten bir olayı uzaktan izlerken onu şimdiki zamanda gözlemlemiyoruz. Geçmiş zamanda gözlemliyoruz. Görüntüleri yakalamak ışık hızına bağlı olduğu için, yalnız geçmişte vuku bulan olayları gözlemliyoruz. Bir olayın bize uzaklığı az ise aradan geçen zaman da az.. O olay daha yakın geçmişte vuku bulmuş oluyor. Örneğin bir olay bizimle aynı odada vuku buluyorsa bir saniyenin milyarda biri kadar bir zaman önce vuku bulmuş oluyor. Ama ayda vuku bulmuş ise, aradan bir saniyenin geçmiş olması gerektiği için, ancak o kadar zaman önce vuku bulmuş oluyor. Güneşte vuku bulan bir olayı farkettiğimiz zaman aradan 8 dakika geçmiş oluyor. Yani biz yalnız geçmişte vuku bulan olguları gözlemliyoruz. Şimdiki zaman diye bir şey yok...

Bu iki düşünceyi değerlendirince zaman gözlemciye göre vardır.Varlık için zaman yoktur diyebilirmiyiz ?

tarihinde ezberbozan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaman x,y ve n objelerin birbirlerine göre sahip oldukları niceliksel kiplerdir.. ne olduğu gayet açıktır..

görelilik kuramları da bazı spesifik kipleri açıklar.. yani ortada o kadar gizemli bilinmeyen birşey yoktur...

tarihinde Faramir tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaman x,y ve n objelerin birbirlerine göre sahip oldukları niceliksel kiplerdir.. ne olduğu gayet açıktır..

görelilik kuramları da bazı spesifik kipleri açıklar.. yani ortada o kadar gizemli bilinmeyen birşey yoktur...

İtiraf etmeliyim ki ben bu tanımalamadan hiç bir şey anlamadım.

Anlayan beri gelsin..

O zaman size şu soruyu sorayım...

Einstein'a göre zaman geçer mi?

Zaman geçerse var mı demektir?

Tabii size göre de zamanın var olup olmadığını öğrenmek isteriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şöyle bir soru sorayım o zaman...

Einstein'ın görelik kuramında ışık hızının sabit olduğunu kabul eden uzay zaman ikilemi neyi ifade ediyor?

Neyin ölçüsü?

Hesaplanıyor, kitaplanıyor ve GPS'de düzeltmeler falan yapılıyor..

Nedir onlar?

Zamanın göreli olması ne anlama geliyor?

Aslında bu soru herkese..

Fizikçiler de dahil.

Zamanla ilgili önemli bir konu..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şöyle bir soru sorayım o zaman...

Einstein'ın görelik kuramında ışık hızının sabit olduğunu kabul eden uzay zaman ikilemi neyi ifade ediyor?

Neyin ölçüsü?

Hesaplanıyor, kitaplanıyor ve GPS'de düzeltmeler falan yapılıyor..

Nedir onlar?

Zamanın göreli olması ne anlama geliyor?

Aslında bu soru herkese..

Fizikçiler de dahil.

Zamanla ilgili önemli bir konu..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şöyle bir soru sorayım o zaman...

Einstein'ın görelik kuramında ışık hızının sabit olduğunu kabul eden uzay zaman ikilemi neyi ifade ediyor?

Neyin ölçüsü?

Hesaplanıyor, kitaplanıyor ve GPS'de düzeltmeler falan yapılıyor..

Nedir onlar?

Zamanın göreli olması ne anlama geliyor?

Aslında bu soru herkese..

Fizikçiler de dahil.

Zamanla ilgili önemli bir konu..

Link to post
Sitelerde Paylaş

UZAY ZAMAN ARALIĞI

Zamanı dördüncü boyut olarak kabul etmek uzay-zaman kavramına açıklık getirecektir. Bu yüzden zamanı dördüncü boyut olarak kabul etmek gerekmektedir. Uzay iki nokta arasında uzanan bir mesafedir. Zaman ise iki olay arasında geçen süre olarak ölçülmektedir. Uzay-zaman kavramında iki olay arasındaki uzay-zaman aralığı ölçülmektedir. Uzayda belli bir noktayı ve belli bir zamanı tanımlamaktansa, uzay-zaman antitesini düşünmek daha yararlıdır.

http://www.network54.com/Forum/thread?forumid=72344&messageid=1112806581&lp=1112806581

Uzay-zaman aralığını daha iyi anlamak için hayal gücümüzü kullanalım. Lütfen yukardaki adrese bakın önce... Duvara dayalı bir masa üzerinde ve duvarda gölge düşürmek üzere bir sopayı belli bir açı ile tuttuğumuzu düşünelim. Sopanın gölgesi hem masaya, hem de duvara düşecektir. Sopa yukardan aydınlatılırsa gölgesi masaya, yandan aydınlatılırsa duvara düşecektir. Sopanın masa ve duvar üzerinde yapacağı gölgelerin uzunluğu, sopayı tutma açısına bağlı olarak değişecektir. Sopa vertikale (dike) yakın olarak tutulursa gölgesi masada kısa, duvarda daha uzun olacaktır. Horizantal tutulan sopa ise duvara kısa, masaya uzun gölge düşürecektir.

Sopanın uzunluğunu direkt olarak ölçmek mümkün olmasa bile, duvara ve masaya düşürdüğü gölgelerin uzunluğundan yararlanarak hesaplamak mümkündür. Masadaki gölde X, duvardaki gölge Y ise, Pisagor teoremine göre sopanın uzunluğu:

Kök X^2+Y^2 dir.

Sopanın açısının önemi yoktur. Sopa hangi açı ile tutulursa tutulsun uzunluğu kesin olarak hesaplanabilecektir.

Uzay-zaman açısından iki olgu arasındaki mesafe ile geçen zamanı, uzay gölgesinin ve zaman gölgesinin uzay-zaman aralığı olarak değerlendirerek inceleyebiliriz.

T geçen zaman ve L iki olgu arsındaki mesafe ise, Einstein’a göre bu olgular arasındaki uzay-zaman aralığını şöyle ifade etmek mümkündür.

Kök c^2T^2-L^2.....

Farklı referans çerçevesinde farklı gözlemciler T ve L yi farklı olarak ölçebilirler ama, uzay-zaman aralığını hesapladıkları zaman hep aynı değere ulaşırlar. Durum duvara ve masaya gölge düşüren sopanın tutuluş açısına benzemektedir. O halde diyebiliriz ki uzay-zaman aralığı sabit olup, duran bir referans dan bir diğerine geçmekle değişmez.

Uzay-zaman aralığı direkt olarak ölçülemez ama, ölçülebilen değerlerden hesaplanabilir. Ölçülen miktarlar uzay gölgesi ile zaman gölgesidir. Bu ölçülerin değerleri görelidir. Doğru zaman ve doğru mesafeden bahsetmek ve onları bilmek istemek, sopanın gölgelerinin gerçek değerini bilmek gibi, anlamsız ve gereksiz bir durumdur.

Zamanla ilgili sanki başka sorunlarımız yokmuş gibi, şimdi de uzay zaman aralığı çıktı karşımıza..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...