Jump to content

Bilinc'e Saganvari yakistirmalar


Recommended Posts

Carl Sagan benim favori yazarimdi. Benim gibi alani bilim olmayanlara bilimi sevdirdi. Cokta guzel anlatimlari vardi.

Benim aklima "Saganvari" bir cumle geldi. Bilimsel acidan bilinc icin "Maddenin Uyanmis Hali" diyebilirmiyiz?

Sagan "Bizler evrenin kendini gormesini ve anlamasini sagliyoruz" demisti, hatirlamiyorum hangi kitapta, Cosmos olabilir. Bu tur anlatimlarin her zaman yobazlara karsi guclu bir silah oldugunu dusunurum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Carl Sagan romantik bir bilim adamı idi.

Bilimi populerleştirirken romantikleştirmişti de..

İnsanların iki gezegenli uygarlık kurması gerektiğine inanıyordu.

Yani dünya gibi yalnız bir gezegeni insanlar için yeterli bulmuyordu.

Yani Carl Sagan gerçekci ve katı bir bilim adamı değildi.

Fantazilerini gerçekleştirme uğruna yıllarını harcamıştı.

Işıktan hızlı bir uzay gemisi inşa etmişti ve evrende dolaşır dururdu.

Tabii bu arada bizim de fantazi kurmamıza neden olur, bir rüya aleminde yaşamamızı sağlardı.

Gerçekler malesef Carl Sagan'ın portresini çizdiği gibi fantastik değil..

Evren biz insanlar için yaşanması son derece zor bir yer.

Carl Sagan'ın fantazilerinin hiç birinin gerçekleşmeyeceğini biliyoruz.

Ama buna rağmen onun gibi hayal kurmaktan usanmıyoruz..

Bilim bile 21'nci yüzyılda fantaziye kaymaya başladı..

Ama teknolojide ne kadar ilerlersek ilerleyelim, güneş sisteminin dışına çıkmamızın mümkün olmadığına eminiz..

Ne acı..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ama teknolojide ne kadar ilerlersek ilerleyelim, güneş sisteminin dışına çıkmamızın mümkün olmadığına eminiz..

Ne acı..

HACI

Sayın Hacı,

Güneş sisteminin dışına asla çıkamayacağımıza nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz, biraz açar mıısınız?

Örneğin 10 milyar sene sonra ulaşılabilecek teknolojinin sınırlarını nasıl kestirebiliriz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sayın Hacı,

Güneş sisteminin dışına asla çıkamayacağımıza nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz, biraz açar mıısınız?

Örneğin 10 milyar sene sonra ulaşılabilecek teknolojinin sınırlarını nasıl kestirebiliriz?

Bu sorunun yanıtını siz de biliyorsunuz..

Neden sormak gereği duydunuz bilmiyorum.

10 milyar yıl sonrası diye bir şey olamaz.

Çünkü güneş 5 milyar yıl sonra kırmızı dev olup dünyayı yutacak..

Kaldı ki 100 milyar yıl sonra bile evrende ışık hızı geçilemez.

Güneş sistemine en yakın sistem 5 ışık yılına yakın bir uzaklıkta..

Mesafeler çok uzun.. Başka bir yıldıza ve gezegene gitmek için güneş sistemini terketmek yok olmakla özdeştir.

Teknolojinin bir yere kadar gelişeceğini ve orada duracağını kabul etmek zorundayız.

İnsan bütün fantazilerini gerçekleştiremez.

Örneğin worm hole lar yoktur.

Teletransportasyon mümkün değildir.

Zamanda seyahat bir hayal ürünüdür..

Sizi düş kırıklığına uğrattığım için üzüntülüyüm..

Bunlar yalın gerçekler..

Malesef bu evrende insan her istediğini yapamıyor..

Ne acı..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sizi düş kırıklığına uğrattığım için üzüntülüyüm..

Bunlar yalın gerçekler..

Malesef bu evrende insan her istediğini yapamıyor..

Ne acı..

HACI

Niye hayal kırıklığına uğrayım yahu,

Ben öldükten sonra güneş kırmızı dev olsa nolur, evren büzüşüp sıkışsa nolur, çok da tın :P

Bu sorunun yanıtını siz de biliyorsunuz..

Neden sormak gereği duydunuz bilmiyorum.

10 milyar yıl sonrası diye bir şey olamaz.

Çünkü güneş 5 milyar yıl sonra kırmızı dev olup dünyayı yutacak..

Kaldı ki 100 milyar yıl sonra bile evrende ışık hızı geçilemez.

Söylemek istediğim şu,

Yazıyı bulalı henüz 7000 senecik olmuş,

ve şu an Güneşin kütlesini oluşturan elementlerin oranlarını hesaplayabilcek seviyeye gelmişiz.

Bu kadar kısa sürede bunları başarmış insanoğlu,

5 milyar sene içinde Güneş'deki hidrojenin helyuma dönüşme sorununa hiç mi çözüm üretemeyecek?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Niye hayal kırıklığına uğrayım yahu,

Ben öldükten sonra güneş kırmızı dev olsa nolur, evren büzüşüp sıkışsa nolur, çok da tın :P

Söylemek istediğim şu,

Yazıyı bulalı henüz 7000 senecik olmuş,

ve şu an Güneşin kütlesini oluşturan elementlerin oranlarını hesaplayabilcek seviyeye gelmişiz.

Bu kadar kısa sürede bunları başarmış insanoğlu,

5 milyar sene içinde Güneş'deki hidrojenin helyuma dönüşme sorununa hiç mi çözüm üretemeyecek?

Üretebilir!

Hatta biz şu anda bile çözümün ne olduğunu biliyoruz..

Gezegenlerin bazıları çoğunlukla hidrojen gazından ibarettir.

Jupiter, saturn, uranus ve neptun gaz devleri olarak bilinirler.

İleri teknoloji onların güneşe düşmesini sağlarsa, güneş birkaç milyar yıl daha ışıldayabilir.

Ama bu çözüm bile geçicidir.

Tek çare güneş sisteminden uzaklaşmadır..

Aslında o da mümkündür.

Battlestar Galactica gibi büyük bir donanma oluşturup, çingene gibi uzayda dolaşmak elbette olasıdır.

Ama ne kadar?

En yakın yıldıza yolculuk milyonlarca yıl sürecektir.

Sonunda yokluğa teslim olmaktan başka çaremiz kalmayacaktır.

Nedense insan olarak yok olmayı bir türlü kabul edemiyoruz..

Şu ölümlü dünyada buna kendimizi alıştırmalıyız..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
Üretebilir!

Hatta biz şu anda bile çözümün ne olduğunu biliyoruz..

Gezegenlerin bazıları çoğunlukla hidrojen gazından ibarettir.

Jupiter, saturn, uranus ve neptun gaz devleri olarak bilinirler.

İleri teknoloji onların güneşe düşmesini sağlarsa, güneş birkaç milyar yıl daha ışıldayabilir.

Ama bu çözüm bile geçicidir.

Tek çare güneş sisteminden uzaklaşmadır..

Aslında o da mümkündür.

Battlestar Galactica gibi büyük bir donanma oluşturup, çingene gibi uzayda dolaşmak elbette olasıdır.

Ama ne kadar?

En yakın yıldıza yolculuk milyonlarca yıl sürecektir.

Sonunda yokluğa teslim olmaktan başka çaremiz kalmayacaktır.

Nedense insan olarak yok olmayı bir türlü kabul edemiyoruz..

Şu ölümlü dünyada buna kendimizi alıştırmalıyız..

HACI

Sayın hacı,

Güneş sisteminin dışına çıkıp, evrende başka yaşam kaynakları bulmak imkansız ise,

Amerika uzay araştırmaları için neden bu kadar para harcıyor?

Tek amacı yörüngeye uydu fırlatıp, ara sıra Mars'a araç yollamak mı?

Yoksa, biraz gösteriş yapalım, cümle alem gücümüzü görsün amacıyla mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sayın hacı,

Güneş sisteminin dışına çıkıp, evrende başka yaşam kaynakları bulmak imkansız ise,

Amerika uzay araştırmaları için neden bu kadar para harcıyor?

Tek amacı yörüngeye uydu fırlatıp, ara sıra Mars'a araç yollamak mı?

Yoksa, biraz gösteriş yapalım, cümle alem gücümüzü görsün amacıyla mı?

Onu bana değil, Amerikalılara sorun..

Bana sorarsanız aptallık derim başka şey demem..

Uzay insana hiç bir şey vadetmiyor..

Uydu istasyonunda bile uzun zaman kalmak mümkün değil..

Uzayda bir yıl kalanın geride kalan ömrü önemli ölçüde kısalır..

Kemik incelmesinden tutun, kanserler ve lösemilere kadar, sayısız zararlı etki bundan sorumludur.

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
Benim aklima "Saganvari" bir cumle geldi. Bilimsel acidan bilinc icin "Maddenin Uyanmis Hali" diyebilirmiyiz?

Maddenin uyuduğunu nereden biliyoruz ki? Bizde madde değilmiyiz? "Bilinç" benim çok ilgimi çeken bir konudur.Fakat ölümden sonra bilincin kapanması hep önüme bir set çekiyor. Bilinç ne olucaktır?

-Tabiyiki makine gibi kapanacak. Biyolojik canlının ölümü, işlevlerini yerine getirememesi.

Buradan anlayabileceğimiz gibi bilinç, biyolojik canlıların bir özelliği. Olaya biraz mistik yaklaşıp konu üzerinden fantezi yapmaya ne dersiniz? Az önce dediğimiz,"Ölünce bilincin kapanması" olayı, kapanacak olan bilinç, hepsi iç içe. Yani şuan yaşadığımız hayat, belirli bir süre sonra yok. Yok olacak olanda bilinç...

Bir dakika yahu! Düz bir mantıkla, ben şuan ölümden sonraki yokluğumu yaşıyorum?

Yaşadığım şey...Amannn..Herneyse..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...