Jump to content

Aynı anda iki yerde aynı parçacık


Recommended Posts

Selamlar

Bir kuantum parçacığı nasıl olurda aynı anda iki yerde bulunabilir?Aynı şekilde Muonlar nasıl olurda görülemeyecek bir derecede hızla yok olup var olabilirler?

Bu konuda aydınlatırsdanız sevinirim.Atomaltı dünya bir hayli ilginç..

Tam olarak ayni anda iki yerde bulunur demek dogru degil.

Ayni anda iki yerde bulunma olasiligi vardir, bir yerde veya oteki yerde bulunma olasiligi vardir. Iki yerde de bulunmama olasiligi vardir.

Basitce youtube da "Dr. Quantum" diye aratirsan karsina cikacak sunumlari izlemeni tavsiye ederim. Dr Quantum adinda yaratilan bir cizgi karakter tarafindan kuantumun fiziginin temelleri anlatiliyor.

Ilk olarak "Dr Quantum - Double Slit Experiment" i izlemeni tavsiye ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Selamlar

Bir kuantum parçacığı nasıl olurda aynı anda iki yerde bulunabilir?Aynı şekilde Muonlar nasıl olurda görülemeyecek bir derecede hızla yok olup var olabilirler?

Bu konuda aydınlatırsdanız sevinirim.Atomaltı dünya bir hayli ilginç..

Parçacıkların aynı anda iki ayrı yerde olmaları söz konusu değil.

Dolaşık olabilirler. Birine bir şey olursa, aynı anda, aradan zaman geçmeden, ötekine de olmaktadır.

Diğer örnek ise Heisenberg'in belirsizlik ilkesidir.

Ona göre bir parçacığın hızını ve konumunu aynı anda ölçemezsin. Hızını bilirsen, yerini bilemezsin.

Yerini bilirsen, hızını bilemezsin.

Atom etrafındaki elektronları ele alalım.

Onların hızını ölçersek, yerini bilemeyiz. Atomun etrafında bir bulut oluştururlar ve aynı anda her yerde varmış gibi davranırlar.

Her yerde aynı anda oldukları için değil de, nerede oldukları ölçülemeyeceği için..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Parçacıkların aynı anda iki ayrı yerde olmaları söz konusu değil.

Dolaşık olabilirler. Birine bir şey olursa, aynı anda, aradan zaman geçmeden, ötekine de olmaktadır.

Diğer örnek ise Heisenberg'in belirsizlik ilkesidir.

Ona göre bir parçacığın hızını ve konumunu aynı anda ölçemezsin. Hızını bilirsen, yerini bilemezsin.

Yerini bilirsen, hızını bilemezsin.

Atom etrafındaki elektronları ele alalım.

Onların hızını ölçersek, yerini bilemeyiz. Atomun etrafında bir bulut oluştururlar ve aynı anda her yerde varmış gibi davranırlar.

Her yerde aynı anda oldukları için değil de, nerede oldukları ölçülemeyeceği için..

Esasinda parcacik seviyesinde bir parcacik ayni anda iki yerde olabilir.

Soyle dusun. T0 anindan T5 anina kadar uzay zamanda hareket eden bir elektron , T5 aninda bir foton salarak pozitrona donusur.

Uzay zamanda hareket eden (zamanda ters yonde) pozitron T3 aninda bir foton ile karsilasir ve onu sogurarak tekrar elektrona donusur. Dolayisi bizim gibi zamanda tek yonde hareket edebilen gozlemci icin T4 aninda ayni elektron uzayda farkli iki noktada gozlemlenir.

Kendi capimda paint ile bir uzay -zaman grafigi cizmeye calistim. Attachmentdaki grafige bakmanizi tavsiye ederim.T4 anina dikkat!

post-7751-1257788628_thumb.jpg

Isin daha da ilginci esasinda bizim gozlemledigimiz sudur: T0 dan T3 e kadar bir elekron ile fotonun birbirine yaklastigini goruruz biz. Gene bizim gozlemimize gore foton birdenbire "cozulur" ve iki parcacik ortaya cikar.Bir elektron ve zamanda tersine giden ve bastaki elektrona yaklasan (kendisi) bir pozitron.

T5`te pozitron bastaki elektron ile yok olusup yeni bir foton olusturur.Bu sirada onceki fotonun yarattigi elektron uzayzamanda ilerlemeye devam eder.

tarihinde KirliSakal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Esasinda parcacik seviyesinde bir parcacik ayni anda iki yerde olabilir.

Soyle dusun. T0 anindan T5 anina kadar uzay zamanda hareket eden bir elektron , T5 aninda bir foton salarak pozitrona donusur.

Uzay zamanda hareket eden (zamanda ters yonde) pozitron T3 aninda bir foton ile karsilasir ve onu sogurarak tekrar elektrona donusur. Dolayisi bizim gibi zamanda tek yonde hareket edebilen gozlemci icin T4 aninda ayni elektron uzayda farkli iki noktada gozlemlenir.

Kendi capimda paint ile bir uzay -zaman grafigi cizmeye calistim. Attachmentdaki grafige bakmanizi tavsiye ederim.T4 anina dikkat!

post-7751-1257788628_thumb.jpg

Isin daha da ilginci esasinda bizim gozlemledigimiz sudur: T0 dan T3 e kadar bir elekron ile fotonun birbirine yaklastigini goruruz biz. Gene bizim gozlemimize gore foton birdenbire "cozulur" ve iki parcacik ortaya cikar.Bir elektron ve zamanda tersine giden ve bastaki elektrona yaklasan (kendisi) bir pozitron.

T5`te pozitron bastaki elektron ile yok olusup yeni bir foton olusturur.Bu sirada onceki fotonun yarattigi elektron uzayzamanda ilerlemeye devam eder.

Hepsini anladık da anlamadığımız şey pozitronun zamanda neden geri gittiği..

Onu açıklayabilir misiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hepsini anladık da anlamadığımız şey pozitronun zamanda neden geri gittiği..

Onu açıklayabilir misiniz?

Tam olarak pozitron da zamanda geri gidiyor demek dogru degil.

Zamanda geri giden anti-madde gorusu bildigim kadari ile Dirac Esitligini (Dirac equation) aciklamak icin Feynman tarafindan ortaya atilan bir fikir.

Labaratuvar ortaminda gozlemlenen olaylari aciklamakda faydali oluyor. Veya bazi matematiksel denklemleri.Abiler diyorlar ki pozitronu zamanda geri giden elektron olarak hesaba katarsam bak ne guzel oluyor denklemler cicek.

Mesela soyle enteresan seyler var internette:

http://arxiv.org/PS_cache/hep-th/pdf/9906/9906133v2.pdf

Ote taraftan cok bilgim olan konular degil. Eger sizin uzmanlik alaniniz ise bu konular ben tartismadan cekilebilirim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tam olarak pozitron da zamanda geri gidiyor demek dogru degil.

Zamanda geri giden anti-madde gorusu bildigim kadari ile Dirac Esitligini (Dirac equation) aciklamak icin Feynman tarafindan ortaya atilan bir fikir.

Labaratuvar ortaminda gozlemlenen olaylari aciklamakda faydali oluyor. Veya bazi matematiksel denklemleri.Abiler diyorlar ki pozitronu zamanda geri giden elektron olarak hesaba katarsam bak ne guzel oluyor denklemler cicek.

Mesela soyle enteresan seyler var internette:

http://arxiv.org/PS_cache/hep-th/pdf/9906/9906133v2.pdf

Ote taraftan cok bilgim olan konular degil. Eger sizin uzmanlik alaniniz ise bu konular ben tartismadan cekilebilirim.

Benim de uzmanlık alanım değil bu konu..

Aslında kimsenin uzmanlık alanı olduğunu sanmıyorum.

Matematiksel bir kavram. Formüllerde güzel duruyor ama, pratikte kimsenin aklının erdiğini sanmıyorum.

Gösterdiğiniz kaynağa göre madde ve antimadde için zaman ters geçmek zorunda.

Ama bu bir teori ve anlamını değerlendirmek mümkün değil.

Zaman başlığı altında buna da değineceğim. Burada daha önce yaptığımız bir tartışmada Chaos Feynman'ın antimaddenin zamanda geçmişe doğru ilerlediğini belirtti. Ama açıklamasını yapamadı. Bu konuda Feynman'ın ne dediğine yine zaman bölümünde değineceğim.

Fizikte zamanın ileri geri gidişinin pek bir anlamı yoktur.

Bir elektronla bir pozitronun birbirlerini nötralize etmesi sonunda enerjetik fotonlar oluşuyor.

Enerjetik fotonlar ayrıca bir elektron ve pozitrona dönüşebiliyor.

Fotonlar için zaman geçmiyor. O zaman fotonlara dayanarak geçmişle geleceği ayırmanın bir anlamı kalmıyor.

Anlayacağınız garip bir konu..

Yine de aynı parçacık aynı anda iki ayrı yerde olamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zamanda ileri ya da geri kavramlarının olduğunu sanmıyorum. Sadece hareket, enerjinin dönüşümü var.

Zamanda ileri geri var ama, sandığın nedenlerden ve şekilde değil belki de.

Hoş.. Kimin ne sandığı da yeterince belli değil zaten.

Zaman bölümünde değineceğim..

Link to post
Sitelerde Paylaş

é'nin hem dalga hemde parçacık özelliği gösterdiğinin keşfedildiği, yani madde'nin 2 özellik gösterdiğinin keşfinin başlangıç noktası 'double slit experiment' deneyidir.

Özellikle tek bir é'nin çift yarık'tan aynı anda geçtiğini düşünmek mantığa ters düşse'de bunu dalga formunda ele aldığımızda diferansiyel denklemler bunun bize geçerli olduğunu gösteriyor. Yani matematiksel bir karşılığı var. Thomas Young, kütlesiz foton parçacıklarında bunu kanıtlamıştı.

Ancak, Clinton Davisson ve Lester Germer é'nin de bunu başardığını, yani bizleri şaşırtmayı başararak dalga özelliği gösterdiğini ya da diğer bir tabirle 2 yarık'tan aynı anda geçtiğini kanıtladılar.

Yalnız ortada bir sorun vardı, Girişim deseni denen görüntüyü é nasıl yaratabiliyordu ? kendisi bir parçacıktı, ancak dalga özelliğini nasıl gösterebilirdi ? İşte bunun için çok yüksek çözünürlüklü ve maximum derecede screen-shot yapabilme yeteneğine sahip bir kamera gözlemcliğinde aynı deneyi tekrar ettiler fakat bu kez sonuç oldukça ilginçti, é bu kez dalga değilde parçacık özelliği gösteriyordu, ama neden ? aynı deney defalarca tekrarlandı ancak kamera kullanıldığında é sürekli parçacıkmış gibi davranıyor fakat gözlemsiz yapıldığında dalga özelliği gösteriyordu. İşte bu neden diye soracak olursanız buna verebilecek bir cevabım yok. Şahsi düşüncem é'nin doğasını bildiğimiz halde bilmediğimiz başka bir yönü de var. Yani fantastik bir arayışa girmek için yeterli sebepler doğmuş olsa da, bilimsel yaklaşmak çok daha sağlıklı olacaktır. Spin'i ve kütlesi dışında ne gibi özellikleri olduğunu Heisenberg belirsizlik ilkesini net bir biçimde yeniden ele aldığımızda öğrenebiliriz.

Öte yandan, é'nin de foton gibi double slit yapması ise nitel bir durumdur. Dalga özelliği göstererek bu yarıklardan geçerken up-up, down-down, ve up-down girişimi yapması sayesinde foton yansıması tipinde bir desen çıkartmaktadır.

Kafaları karıştıran tek nokta şu; Neden gözlemlenmezken dalga gibi davranıyor, ancak gözlemlendiğinde parçacık moment'i gösteriyor.

Saygılarımla.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında durum şu...

Fotonlar için de geçerli, elektronlar için de..

Bunlar dalga olarak hareket edip, hedeflerine parçacık olarak varıyorlar.

Onları ölçmek demek hedeflerine ulaşmaları demektir.

O zaman da parçacık olarak görüneceklerdir.

Daha da ilginç bir deneyde, üzerine düşen elektronları kaydeden bir monitora elektronlar teker teker gönderiliyorlar.

Monotirda bahsettiğiniz girişim deseni oluşuyor.

O deneyde elektronların nasıl davrandığı ölçülmüyor. Elektronların elektron olmasına izin veriliyor.

Onlar da elektron gibi davranıyorlar.

Bu arada şu kadarını da açıklamam lazım... ki...

Deneyler sırasında her ölçme, deneye müdahaledir.

Dolayısıyla doğal durumdan sapmadır.

Bu hem kuantum fiziğindeki parçacıkların davranışı için böyledir, hem de atomüstü alem için öyledir.

Örnek.. Bir hastanın temperatürünü ölçmek istiyorsunuz..

Elinizde bir termometre var. Onu koltuk altına veya dilinin altına koyuyor ve hastanın derecesini ölçüyorsunuz.

Aslında bu yaptığınız hastanın temperatüründen bir örnek almak ve onu değiştirmektir.

Ama bu değişiklik son derece küçük olduğu için test sonucunu etkilememektedir.

Kuantum fiziğinde ise ölçmeler deney sonucunu çok daha fazla etkileyecektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Fizik Dünyası'nın bu konuda sorması gereken soru şudur; gözlemsiz bir alanda Double slit yapan é'nin bu davranışını değiştirmesine neden olan şey nedir ?

Gözlemcinin é'nin fiziksel yapısı üzerinde ne gibi bir etkisi vardır ? bu konu gerçekten can sıkıcı ancak üzerine eğilmekte fayda var.

Schrödinger'in dalga denklemlerinin bu konuda pek faydasını göremiyoruz maalesef. (H = p2/2m +V)

Tekrar ediyorum, é'nin dalga özelliği göstermesi normal, ancak gözlemcinin olaya ne gibi bir etkisi var, sıkıntı burada başlıyor ve bitiyor.

Quantum Fiziğinin meczup ve ayak takımı elinde oyuncak olmaması adına, Double Slit Experiment'a bir açıklama getirmemiz gerekiyor.

Saygılarımla.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Fizik Dünyası'nın bu konuda sorması gereken soru şudur; gözlemsiz bir alanda Double slit yapan é'nin bu davranışını değiştirmesine neden olan şey nedir ?

Gözlemcinin é'nin fiziksel yapısı üzerinde ne gibi bir etkisi vardır ? bu konu gerçekten can sıkıcı ancak üzerine eğilmekte fayda var.

Schrödinger'in dalga denklemlerinin bu konuda pek faydasını göremiyoruz maalesef. (H = p2/2m +V)

Tekrar ediyorum, é'nin dalga özelliği göstermesi normal, ancak gözlemcinin olaya ne gibi bir etkisi var, sıkıntı burada başlıyor ve bitiyor.

Quantum Fiziğinin meczup ve ayak takımı elinde oyuncak olmaması adına, Double Slit Experiment'a bir açıklama getirmemiz gerekiyor.

Saygılarımla.

Bu soruları kısmen aşağıdaki başlık altında tartışmıştık..

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=24124

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu aslında bir sorudan çok irdeleme, Heisenberg Belirsizlik İlkesinin yeniden ele alınması için iyi bir fırsat olduğu kanaatindeyim. Quantum Mekaniğinde é'nin double slit yapması dalga denklemi ile açıklanırken matematiksel olarak çok olasılıklı bir superposition elde edilmekte. Bu belirsizlik Heisenberg'in denkleminin reforme edilmesine yol açabilir.

Saygılarımla.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...