Jump to content

Ateistlerin İnandıkları Yalanlar


Recommended Posts

  • İleti 201
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

çakal efendim esteğfirullah siz dururken

hızlısın

Galiba bu başlıktan sonra münafık oldun. (Yani gerçekte inanmıyorsun ama inanmış gibi görünüyorsun.) Ya da dinden çıkmak üzereyken bu başlığı açtın. 100 metre öteden belli oluyor... İşte bu en büyük çakallıktır. Ama burası ateist forum. Aslanlardan yem bulamazsın kendine.

tarihinde Gucistenci01 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Galiba bu başlıktan sonra münafık oldun. (Yani gerçekte inanmıyorsun ama inanmış gibi görünüyorsun.) Ya da dinden çıkmak üzereyken bu başlığı açtın. 100 metre öteden belli oluyor... İşte bu en büyük çakallıktır. Ama burası ateist forum. Aslanlardan yem bulamazsın kendine.

[/quote

hocam iyimisin ne alakası var.ben aslan terbiyecisiyim

Link to post
Sitelerde Paylaş

5-Mucizeler için ilmi açıklama bekliyorlar(adı üstünde mucize)

yuh vallaha yuhh bu kadarda laf atmayın, meteroloji nasıl çıktı o eski gerizekalı insanlar şimşeği zeusun kızkınlığı olarak nitelendirirken bilim insanları nasıl açıkladı gerçekleri??? meteroloji nasıl oluştu???ve günümüzde sizin o muhteşem mucizelerinizde mumun sönmesi gibi sönecek ve o zaman ne diyeceksiniz merak ediyom büyük ihtimalle cadı avı yaparsınız değilmi bilim insnalarını cadılıkla suçlarsınız

Link to post
Sitelerde Paylaş

yuh vallaha yuhh bu kadarda laf atmayın, meteroloji nasıl çıktı o eski gerizekalı insanlar şimşeği zeusun kızkınlığı olarak nitelendirirken bilim insanları nasıl açıkladı gerçekleri??? meteroloji nasıl oluştu???ve günümüzde sizin o muhteşem mucizelerinizde mumun sönmesi gibi sönecek ve o zaman ne diyeceksiniz merak ediyom büyük ihtimalle cadı avı yaparsınız değilmi bilim insnalarını cadılıkla suçlarsınız

ben bunu diyorum işte bilmiyorsunuzzzzz

mucize:peygamberlerin gösterdikleri olağanüstü haller

Doğa olayları:senin dedeğin yağmur deprem şimşek bunlar sünnetullah yani Bunların oluşumu kainatı yaratan yaratıcının koyduğu kurallar çerçevesinde gelişir yer çekimi gibi kimyasal bir tepkime gibi biyolojik bir olay gibi bunlar mucize değil..Bu olayları ancak bilimsel araştırmalar sonucunda açıklamaya çalışır müslüman

Şimdi mum gibi sönecek dediğin nedir? sorun nedir söyler misin?

Link to post
Sitelerde Paylaş

ben bunu diyorum işte bilmiyorsunuzzzzz

mucize:peygamberlerin gösterdikleri olağanüstü haller

Doğa olayları:senin dedeğin yağmur deprem şimşek bunlar sünnetullah yani Bunların oluşumu kainatı yaratan yaratıcının koyduğu kurallar çerçevesinde gelişir yer çekimi gibi kimyasal bir tepkime gibi biyolojik bir olay gibi bunlar mucize değil..Bu olayları ancak bilimsel araştırmalar sonucunda açıklamaya çalışır müslüman

Şimdi mum gibi sönecek dediğin nedir? sorun nedir söyler misin?

sen mucize tanımın benimkine uymuyorr

Link to post
Sitelerde Paylaş

xislam senin gibi dinsizlewrin yazdığı çarpıtılmış kuran tefsiri mi okuyorsun?

yukarıda tomurcvuk göğüslü kızlar diye yazdığın şeyin aslı yaşıtlardır.

sırf karalama maksadıyla yazarken aklına ne türlü rezillik geliyorsa esirgemiyorsun.

Edip Yüksel

Bekir Sadak

Muhammed Esed

Dışındakiler xislam'ın söylediği şekilde çevirmiş. Mealler turunç göğüslü, tomurcuk çerçevesinde gidiyor.

http://www.kuranmeali.org/kuran_meali.aspx?suresi=nebe&ayet=33

Link to post
Sitelerde Paylaş

xislam senin gibi dinsizlewrin yazdığı çarpıtılmış kuran tefsiri mi okuyorsun?

yukarıda tomurcvuk göğüslü kızlar diye yazdığın şeyin aslı yaşıtlardır.

sırf karalama maksadıyla yazarken aklına ne türlü rezillik geliyorsa esirgemiyorsun.

Edip Yüksel

Bekir Sadak

Muhammed Esed

Dışındakiler xislam'ın söylediği şekilde çevirmiş. Mealler turunç göğüslü, tomurcuk çerçevesinde gidiyor.

http://www.kuranmeali.org/kuran_meali.aspx?suresi=nebe&ayet=33

Link to post
Sitelerde Paylaş

xislam senin gibi dinsizlewrin yazdığı çarpıtılmış kuran tefsiri mi okuyorsun?

yukarıda tomurcvuk göğüslü kızlar diye yazdığın şeyin aslı yaşıtlardır.

sırf karalama maksadıyla yazarken aklına ne türlü rezillik geliyorsa esirgemiyorsun.

Vay anasını. Böyle ise eğer kuran daha pornografik bi metin haline geliyor.

Bak çok hoş Hindu kamasutra metinlerine benzeyen pornografik bir metin daha.

Rahman Suresi

70. Onlarda huyları güzel, yüzleri güzel dilberler vardır.

72. Onlar, çadırlara kapanmış hurilerdir.

74. Onlara, eşlerinden önce ne bir insan ne bir cin dokunmuştur.

76. Onlar yeşil yastıklara ve güzel yaygılara yaslanırlar,

Link to post
Sitelerde Paylaş

senin basettiğin turunç göğüs portakal göğüs vs... tabirler müfessirlerin yazdığı şeyler. kelimelerin anlamları verdiğin linkte teker teker açıklanmış ve orada göğüsle ilgili en ufak bir şey geçmiyor. biz islamı tefsir edenleri değil islamiyeti konuşuyoruz. göğüsle ilgili tefsir ettikleri kelimenin aslı "yaşıt"tır.

yine elinizde cımbız aklınızda bin türlü dalavere bakalım ne diyeceksiniz bu defa

Link to post
Sitelerde Paylaş

senin basettiğin turunç göğüs portakal göğüs vs... tabirler müfessirlerin yazdığı şeyler. kelimelerin anlamları verdiğin linkte teker teker açıklanmış ve orada göğüsle ilgili en ufak bir şey geçmiyor. biz islamı tefsir edenleri değil islamiyeti konuşuyoruz. göğüsle ilgili tefsir ettikleri kelimenin aslı "yaşıt"tır.

yine elinizde cımbız aklınızda bin türlü dalavere bakalım ne diyeceksiniz bu defa

Link to post
Sitelerde Paylaş

senin basettiğin turunç göğüs portakal göğüs vs... tabirler müfessirlerin yazdığı şeyler. kelimelerin anlamları verdiğin linkte teker teker açıklanmış ve orada göğüsle ilgili en ufak bir şey geçmiyor. biz islamı tefsir edenleri değil islamiyeti konuşuyoruz. göğüsle ilgili tefsir ettikleri kelimenin aslı "yaşıt"tır.

yine elinizde cımbız aklınızda bin türlü dalavere bakalım ne diyeceksiniz bu defa

Meâllerini özellikle dikkate aldığım 2 din adamı vardır.

1. Elmalılı Hâmdi Yazır : Kendisi sûreleri gördüğü gibi çeviren güvendiğim bir insandır.

2. Yaşar Nûri Öztürk : Ayetlerde akla, mantığa uymayan yerleri yumuşatarak vermeye çalışır. Nisâ-34'de ki dövün ifadesini evden çıkarın/uzaklaştırın olarak çevirmiştir.

Linkte 25 kaynaktan 22'sinde xislam'ın dediği şekilde çevrilmiş (%88). Bu kadar insan Arapça bilmiyor mu? Bu adamlar koskoca bir kitabı çeviriyorlar. Dili bilmediklerini söylemek mümkün mü?

Ateş olmayan yerden duman nasıl çıkmıştır?

Etraben kelimesi yaşıtlığı ifade ediyor. Bunda hemfikiriz.

Kafaları karıştan kevâıbe kelimesidir.

2 farklı görüşü açıklayayım.

1- Kevâıbe, kab kelimesinin çoğuludur. Kab şişkin, tümsek anlamındadır.

Mâide-6 içerisinde abdest anlatılırken 'ilâl kabeyn' ifadesi kullanılmıştır. 2 topuk kemiğine kadar demektir. Ayak bileğimizde sağlı, sollu tümsekler vardır. Bu ayette bu görüşü destekler.

2- Kevâıbe, Keabe kökünden gelir. Küp şeklinde yapmak demektir. Kabe kelimesi buradan gelmiştir. Dört-dörtlük deyimimizin Arap versiyonudur. Mükemmel, kusursuz anlamındadır.

Dil üzerinde hakimiyetim olmadığı için görüşler üzerinde yorum yapamam. Mütercimlere bakacağım. Onlarında %90 gibi yüksek bir çoğunluğu 1. görüşe göre yorumlamış. Kitap apaçık olduğunu iddia ediyor.

Tartışacak bir şey kalmıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

kuran'a aykırı olan hadisleri kabul etmemek bizzat müslüman olmanın bir gereğidir..ve hadisler üzerinden islam eleştirisi yapılmamalıdır.

acaba kuran hadislere nasıl bakıyor:

Sadece Kur’an’ ı izlemekle emrolunduk.” (7:2,3; 17:46)

“Kur’an hidayetimiz için gerekli her şeyi içermektedir.” (16:89)

“Allah hiç bir şeyi Kur’an’ ın dışında bırakmamıştır.” (6:38)

“Hikmet, insan ürünü olan hadis kitaplarında değil, Allah’ ın kitabındadır.” (17:39; 36:2)

“Kur’an’ da emredilip yasaklanmayan her şey, kişisel ve toplumsal seçimimize bırakılmıştır.” (5:101)

“Kur’an’ dan başka hiç bir hadise inanıp kaynak edinmemeliyiz.” (45:6)

“Halkı bilgisizce Allah’ ın yolundan saptırmak için boş hadislere değer verenler için acı bir azap vardır.” (31:6)

“Uyduruk hadislere ihtiyacımız yoktur, çünkü Kur’an tam detaylıdır.” (12:111)

“En güzel hadis (söz) Kur’an’ dır.” (39:23)

“Tek geçerli sünnet, Allah’ ın sünnetidir.” (33:38,62; 35:43)

“Allah’ ın izni olmadan ortaya dini hüküm koyanlar ve onları izleyenler, müşriktirler yani putperesttirler.” (42:11)

“Kur’an mücmel değil detaylıdır, kapalı değil apaçıktır.” (30:28; 41:3)

“Kur’an bizzat Allah tarafından açıklanıp detaylandırılmıştır.” (11:1; 75:19)

“Kur’an inananlar tarafından anlaşılması kolay, putperestler içinse anlaşılması zor ve imkansızdır.” (54:17,22,32,40; 17:46; 18:57)

“Bizim için güzel örnek olan Muhammed Peygamber, Kur’an’ dan başka bir hüküm kaynağı kabul etmemiştir.” (5:48,49; 6:114; 10:15)

“Allah hadislerin (sözlerin) değil Kur’an’ ın korunmasını garantilemiştir.” (15:9; 36:69; 38:87)

“Allah’ ın kelimeleri tastamam ve mükemmeldir.” (6:115)

“Şüpheli rivayetlere uyanlar sapmışlardır.” (6:112)

“Allah unutkan değildir.” (19:64)

“Allah kelime sıkıntısı çekmez.” (18:109)

Ahiret hakkında kuşkusu olanlar Kur’an’ la yetinmezler veya onu başka kitaplarla değiştirmek isterler.” (10:15)

“Dinlerini mezhep mezhep ayırarak ihtilaf edenlerin Muhammed Peygamber ile bir ilişkileri yoktur.” (6:159)

“Allah elçisinin ahiretteki tek şikayeti, halkının Kur’an’ dan uzaklaşması hakkında olacaktır, hadisten uzaklaşması hakkında değil.” (25:30)

çok güzel bir özet olmuş zensen ben de açtığım başlıkta bu mezhepçilere bunu anlatmaya çalıştım

bence asıl bu mezhepçiler kafir olmuş çoktan

gözleri var görmezler

kulakları var duymazlar B)

Link to post
Sitelerde Paylaş

kuranda peygambere mucize verilmediği söylendiği halde bile bunu inkar edip peygamberin mucizelerinden bahsediyorlar

Sen de bunu yedin :lol:

Zırt pırt mucizelerden bahseden muhammede , vır vır edip durma madem mucize var göster bize demişler. O da kvırımış.

Link to post
Sitelerde Paylaş

kuranda peygambere mucize verilmediği söylendiği halde bile bunu inkar edip peygamberin mucizelerinden bahsediyorlar

peygamber ayı ikiye yarmış ama kimse inanmamış

bu durumda mucize görmeyenin suçu neydi yani

Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah'a hiçbir zarar veremez. Allah şükredenleri mükafatlandıracaktır.(Al-i İmran 144)"buyurur.

Bu anlamda Allah dilediğini peygamber seçer ve dilediği kadar mucize ihsan eder. Mucizeyi yaratan Peygamber değil Allahtır zaten ve bu konuda sorun yaşamıyoruz. Bir önceki yazı da da belirttiğim gibi Allah Peygamberin davasının doğruluğunu tasdik anlamın da evet benim elçimdir manasına gelebilecek bir destekte bulunuyor. Aynı bir jandarma erin elindeki silahla bir şehri boşaltabileceği gibi. İnsanları itaat ettiren askerin kendisi değil arkasındaki devlettir. Tabii ki teşbihte hata olmasın.

Kuran da Şakkı Kamer anlatılır. Kuranın mucizeliği ayrı, Allahın PEygamberimizin(SAV) Bir mucizesini Kuran da anlatması ayrı şeylerdir.

"Saat yaklaştı ve Kamer (Ay) yarıldı." (KAMER - 1)

Âyet kıyâmetin yaklaştığını ve Ay'ın yarıldığını ifade ediyor. Hz. Muhammed (S.A.V) Ay'ın yarılmasını talep ediyor. Allah uygun görüyor ve ay ikiye ayrılıyor. Ama: "Ay'ı iki parçaya ayırabilirsen sana tâbî olacağız." diye söz verenler tâbî olmuyorlar ki zaten PEygamberliğini ilan ettiğinde mucize beklermişler ve mucize bekleme konusunda bir de şu ayetler gelmiştir.

Kasas(48)

Fakat şimdi onlara katımızdan gerçek (Kur'an) geldiği zaman: "Musa'ya verilen (mucize) gibisi verilseydi ya!" dediler. Oysa bundan önce Musa'ya verileni de inkar etmediler mi? Onlar: "Birbirini destekleyen iki büyü" dediler ve: "Biz, hiçbirine inanmayız!" dediler.

Kasas(49)

De ki: "O halde eğer doğru söylüyorsanız, Allah katından bu ikisinden daha doğru bir Kitap getirin ben de ona uyayım!" Getirebilfiler mi? Koca bir hayır. Getirebilseler bu kolay bir yol olurdu onlar bunu yapamadıkları için zor olan savaşma yolunu tercih ettiler.

Yani maksadınız mucize görmekse ve onun ardından iman edeceğinizi söylüyorsanız tamam ama Allah kalplerindekini biliyor ve tamam gösterirse mucizeyi iman edecez demiyeceklerini ifade sadedinde ,sanki ona inandılar zaten bekledikleri ve yapacakları senin göstereceğin mucize karşısında iman etmek değil deniyor ki zaten ay ikiye yarıldığında da iman etmemiş ve sihir diyerek dağılmışlardı.

Apollo 10 ve Apollo 11 kullanılarak çekilen NASA'nın fotoğrafındaki çizgi şeklindeki hat, geçmişte ayın yarıldığının bir göstergesi. Değişik küresel bölümlerde bilimsel temellere dayanan rapor, Ay'ın yarıldığını gösteren resmin, Ay'ın jeolojik çağları esnasında iki parçaya ayrıldığını doğruladığını söylemektedir.

Rapor; bilim adamlarının "Ay'ın yarıldığına" dair her hangi bir bilimsel açıklama getirememiş olduklarını ve Ay'a olan şeyin, yani böyle bir yarılmanın, eski herhangi bir gök cisminin başına asla gelmemiş olduğunu belirtmektedir. Jeologlar, Ay'ın iki parçaya ayrıldığı ve daha sonra tekrar birleşmiş olması haricinde, böyle bir hattın(yarığın) görülmesinin imkânsız olduğunu ileri sürmektedirler.

Her ne kadar Ay, çıplak gözle pürüzsüz ve güzel görünse de, teleskopik fotoğraflar, onun yüzeyinin gerçekte, engebeli ve değişik boyutlarda meteorların ve volkanların oluşturduğu kraterlerle dolu olduğunu göstermektedir. 1967 yılındaki Amerikan Apollo uzay aracı, Ay'ın görünmeyen yüzünde, dikkate değer birkaç fotoğraf elde etti. Bu fotoğraflar, garip bir özellik gösteriyordu: 240 km uzunluğunda ve 8 km genişliğinde bir yarık. Bu yarığın kenarları, jeolojik kökenli bir kırılmadan ziyade, devasa bir silahla vurulmanın sonucu oluşmuş gibi görünüyordu. Bugüne kadar herhangi bir açıklama yapılmadı. 10 sene önce "Islamic Voice"de fotoğrafları ile birlikte yayınlanan bir makale, Peygamber (s.a.v.) tarafından Ay'ın ikiye ayrılması sonucunda, bu özelliğin ortaya çıktığını iddia etmektedir.

Bu olay, tüm Arap topraklarında ve Suriye kadar uzak yerlerde de görüldü. Hatta, Hindistan'da bulunan 2 hükümdar, Malva Krallığı'ndaki Bhoj ve Kerala'da Zamorin Perumal tarafından da görüldü. Her ikisi de bu durumu araştırdılar. Onlar, onun, Allah'ın gönderdiği son Peygamber olduğunu anladılar ve onunla temasa geçerek İslam'ı kabul ettiler.

Ancak Muhammed'e sadece Kuran mucize olarak verilmiştir. diye bir ayet yok varsa gören yazsın.

Enam suresi 35 den Mucizenin Allah tarafından yaratılacağı anlatılıyor ve gerektiği durumda da ayı bile ikiye yarıyor ki başka bir Peygamberin bu ölçüde büyük bir mucizesi yoktur.

bir kaç başka mucize daha;

Bedir harbinden evvel haber vermiştir tahim le açıklanamayacak kadar net ve rahat söylenen sözler tam anlamıyla buyurdukları gibi çıkmıştır.

Mesela Bedir savaşında "Burası Ebu Cehilin,burası Utbenin, Şeybenin , velidin burası Ümeyye`nin katledileceği yerlerdir.Burasıda falan filanın katledileceği yerlerdir." Hz. Ömer savaştan sonra baktım ki söylediği yerde sırt üstü yatıyorlardı demiştir Söylediği gibi çıkmıştır.Birtek Hz. Ömer değil Sahabe-i Kiram da şahit olmuştur.

Resulullah Efendimiz :"Hilafet benden sonra 30 sene sürecek,ondan sonra saltanat başlayacak." buyurmuşlardır. Tarihi gerçekler belli Emeviler devrinde Hilafet babadan oğula geçerek saltanat olmuştur.

"Muhakkak ki Cenab-ı Hakk,Osmana hilafet gömleği giydirecek fakat o gömleği çıkarmak isteyenler olacaktır."Hz.Osman Halife iken şehit oldu.

Uhud dağındayken deprem olunca "Ey Uhud Sakin ol,senin üzerinde bir peygamber,bir Sıddık ikide şehid var. buyurmuşlardır. Yıllar sonra anlaşılmıştır ki "Sıddık Hz.Ebu Bekirdir.O iki şehid Hz.Osman ve Hz.Ömerdir.

Resulullah ağır hasta iken,baş ucunda ağlayan kızına buyurmuştur ki:"Al-i Beytimden en evvel sen vefat edip,bana ulaşacaksın" Hz.Fatıma annemiz 6 ay sonra vefat etmiştir.

Ebu Zerr` e (r.a) hitaben: "Medineden çıkarılacaksın ,yalnız yaşayıp yalnız öleceksin"buyurmuştur,20 yıl sonrada bu mucize gerçekleşmiştir.

yine Peygamberimiz (AS) buyurmuştur ki "Sakif Kabilesinden biri peygamberlik davasında bulunacak,biri de zalim olup,zulmedecektir." Yalancı peygamber Muhtarı ve Zalim Haccacı haber vermiştir.

İstanbul`un Feth edileceğini Haber vermiş "Konstantiniye (İstanbul) feth edilecektir,onu fetheden kumandan ne güzel kumandan,onu feth eden ordu ne güzel ordudur."Yaklaşık 800 sene sonra bu haber gerçekleşmiştir."

Hz.Ali efendimize hitaben buyurmuştur ki:"Hz.İsa (a.s) gibi senide bir kısım insanlar çok severek,bir kısmıda nefret ederek helaka gider."

Hz.Ali (r.a) sahabedir,cennetle müjdelenen 10 sahebeden biridir.Dördüncü halifedir.Yüce Peygamberimizin (s.a.v) sülalesi (Al-i Beyt) onun soyuyla devam etmiştir.Ancak Birilerinin Hz. İsada ileri gittiği gibi Hz. Aliye sevgi de ileri gitmişlerdir.

Peygamberimiz (s.a.v) Hayber kalesi`ni Hazreti Ali`nin feth edeceğini bildirmiş ve öyle olmuştur.

"Hz.Ömer sağ kaldıkça fitne çıkmayacaktır." buyurmuşlardır. Hazreti Ömer şehid edildikten sonra fitne haraketleri başlamıştır. Resmen İslam dünyasıyla fitne arasındaki kapı kırılmıştır.

Sadece bir kaçını saydık, Nasıl ki kuran daha savaşların sürdüğü dönem de mekkenin fethini haber vermiştir ve emniyet içinde girileceğini bildirmiştir ki o dönemde sasanisi roması çini kisrası hep düşmandı. Ancak Kuran pervasızca çekinmeden emniyet içinde gireceksiniz buyuruyor.Demek ki Allah içinn hakkatten zaman söz konusu değil geçmişi geleceği aynı anda biliyor.

Peygamberimizinde çok sonraları yakın veya uzak tarihlerde olacak olayları isim vererek anlatması ve aynen buyurdukları gibi çıkması Peygamberliğine delildir ve mucizedir.

Zaten hiç bir sözü yanlış değildi ve bundan dolayı Müşrikler "Muhammedül Emin" demişlerdi değil mi?

Çölde yaşayan ve onu tanımayan Araplar dahi, onun sadece yüzündeki nura bakarak onun şerefli ahlakına, onun doğruluğuna şahitlik ederdi. Madem ki onu tanımayan ve onunla ihtilat etmeyen (karışmayan, görüşmeyen) bir kimse sadece onun dış görünüşüne bakarak bu biçim bir şahitlikte bulunuyor, acaba kendisini ve mübarek ahlakını gören, çıkış ve varışlarında onun bütün durumlarını izleyen bir kimsenin ona karşı hali nasıl olabilir?

Peygamberimiz (sav)'in güzel ahlakı hiçbir insanın inkar edemeyeceği, görmezlikten gelemeyeceği kadar üstündür. Kuran'da bildirilen, Allah'ın beğendiği ahlaka tam olarak sahiptir. Tüm alemlere örnek ve rehberdir. İslami kaynaklara göre, Peygamber Efendimiz (sav)'e kendince diliyle eza etmeye kalkışan kişilerden olan Nadr b. el-Haris daha sonra müşriklerin ileri gelenlerini bir gün toplamış, Allah'ın bu mübarek elçisini onlara şöyle anlatmıştır:

Ey Kureyş topluluğu, yemin ederim ki bugüne kadar başınıza gelmeyen bir işle karşılaştınız. Muhammed (sav), aranızda küçük bir çocukken dahi en çok sevdiğiniz, en doğru konuşanınız ve emanete en çok riayet edeninizdi. Saçlarına ak düşüp de (Allah'ın) Kitabı'nı getirdiğinde kalkıp sihirbaz dediniz. Yemin ederim ki o sihirbaz değildir. Biz çok sihirbazlar gördük. Onların düğümlere nasıl üflediğini de gördük. Sonra kahin dediniz. Yemin ederim ki kahin de değildir. Nice kahinler gördük, durumlarına vakıf olup konuşmalarını dinledik. Onun için şair dediniz. Yemin ederim ki şair de değildi. Nice şiirler ezberledik, şiirin hezecini (aruz vezninde bir ölçü), recezini (aruz vezninde bir bölüm) hülasa (özetle) her türlüsünü de gördük. Mecnun dediniz. Yemin ederim ki o mecnun da değildir. Onda hiç baygınlık, saçmalama ve cinnet alameti var mı? Ey Kureyş topluluğu, bunu iyi düşünün ve öyle karar verin...demişti dediğim gibi sihirbaz kahin demekle açıklamaya çalışıyorlardı mucizeleri.

Düşamanı da çok olduğunda bir dünya suikastten mucizevi şekillerde kurtulmuştu mesela, Hayber gazasında, önüne zehirlenmiş koyun kebabı koyduklarında, (Ya Resulallah, beni yeme, ben zehirliyim) sesi işitildi.

Tirmizi ve Nesai’nin (Sünen) kitaplarında diyor ki, iki gözü a’ma bir kimse gelip, ya Resulallah, Allahü teâlâya dua et, gözlerim açılsın dedi. (Kusursuz bir abdest al! Sonra Ya Rabbi! Sana yalvarıyorum. Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselamı araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselam! Seni vesile ederek, Rabbime yalvarıyorum. Senin hatırın için kabul etmesini istiyorum. Ya Rabbi! Bu yüce Peygamberi bana şefaatçi eyle! Onun hürmetine duamı kabul et!) duasını okumasını buyurdu. Adam, abdest alıp dua etti. Hemen gözleri açıldı.

Medine’de, minberde hutbe okurken, bir kimse, ya Resulallah! Susuzluktan çocuklarımız, hayvanlarımız, tarlalarımız helak oluyor. İmdadımıza yetiş dedi. Ellerini kaldırıp, dua eyledi. Gökte hiç bulut yokken, mübarek ellerini yüzüne sürmeden, bulutlar toplandı. Hemen yağmur başladı. Birkaç gün devam etti. Yine minberde okurken, o kimse, ya Resulallah! Yağmurdan helak olacağız deyince, Resul aleyhisselam, tebessüm etti ve (Ya Rabbi! Rahmetini başka kullarına da ihsan eyle!) buyurdu. Bulutlar açılıp, güneş göründü.

Bir kadın, hediye olarak bal gönderdi. Balı kabul edip, boş kabı geri gönderdi. Kap bal ile dolu olarak geri geldi. Kadın gelerek, (ya Resulallah! Hediyemi niçin kabul etmediniz?Acaba günahım nedir?) dedi. (Senin hediyeni kabul ettik. Gördüğün bal, Allahü teâlânın hediyene verdiği berekettir) buyurdu. Kadın çocukları ile aylarca yediler. Hiç eksilmedi. Bir gün yanılarak balı başka bir kaba koydular. Oradan yiyerek bitirdiler. Bunu, Resulullaha haber verdiler. (Gönderdiğim kapta kalsaydı, dünya durdukça yerlerdi, hiç eksilmezdi) buyurdu.

Şimdi mucize zaten hadi len o da olur mu denen şeydir. İnsanı hayrette bırakır. maddeyle ve temel kanunlarla açıklanamaz. bu durum her şeyin Allahın emrinde olmasının bir eseridir. Yani Allah elçisine bu mucizeleri nasip ederek onun Kendi hesabına çalıştığını ispatlar ve onu davasında destekler. O yüzden Ay ve güneş Allahın köleleriyse Allah dilerse ayı da güneşi de kıyamet zamanı böleceği gibi böler. bir asker gelse bizi istanbuldan çıkarabilir mi? evet bunu elindeki silahla mı yapar? hayır. Devletin gücüyle devlet namına yapar. Peygamberlerde(ASM) bu şekilde mucize gösterirler.

Allah imtihan meydanında istediği zamanda istediği kulunu gönderir. Önemli olan iman ve intisaptır.Sevgiler…

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...