Jump to content

Yargıtay Savcısının Açtığı Davanın Düşündürdükleri


Recommended Posts

öyleyse o da bir ateist değildir.

ayrıca neden yazdıkları konusunda onu bu kadar savunma gereği hissediyorsunuz anlamış değilim...

Tabiki ateist değil.

Onu savunan yok

Sen bunalrı nerenden çıkarıyosun ya.Nekada anlayaışsıszsın

Tamam senle tartışmak salaklık anladım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 53
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Tabiki ateist değil.

Onu savunan yok

Sen bunalrı nerenden çıkarıyosun ya.Nekada anlayaışsıszsın

Tamam senle tartışmak salaklık anladım.

bakınız güzel yazışmaya devam edersek biar sorun olmaz. anlayışsız olsaydık bu noktaya kadar gelmiş olmazdık. sizinle kurduğum gibi bir irtibat da ben beklerim ve hakkım olduğunu düşünürüm. neyse esas konu bu değil.

en kızdığım şey insanların söyleyecek sözü bitmesine rağmen hala konuşmasıdır. o kişi böyle yapmış. ben bunu yadırgadım ve ateist değilse zaten bu konuda kapanmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ülkemizde gerici kesimi değerlendirmede hep stratejik hatalar yapıyoruz.

Belki de onların tuzağına düşüyoruz.

İslam'ın çok büyük bir güç olduğunu unutuyoruz..

Müslüman'ları İslam'ın ilkellik ve bağnazlığını ortaya koyarak caydıracağımızı sanıyoruz..

Onları daha da katı Müslüman yapıyoruz..

İslam'ı ve Müslüman'ları bir an için unutalım.

Demokrasi, laiklik, insan hakları ve özgürlükleri üzerinde duralım.

En çok üzerinde durmamız gereken ilk ikisi..

Özellikle laiklik üzerinde israrla durmalıyız.

Demokrasi politik bir oyundur.

Öyle bir oyundur ki, demokrasiye inanmayanların elinde bir oyuncak olması mümkündür.

Nitekim AKP demokrasi oyununu başarı ile oynamaktadır.

Kendi acendasını uygulamak için demokrasiye olan hayranlıklarını göstemekten çekinmemektedirler.

Bir yandan demokrasi hayranlığı sergilerken, öte yandan demokratik kurumları yok etmeye çalışmaktadırlar.

Bunu yapabilmelerinin nedeni halkımızın demokrasiyi bilmemesidir.

Demokrasi seçimler değildir.

AKP demokrasiden yalnız seçilmeyi anlamaktadır.

Demokrasi güçlerin ayrılması demektir.

Bu güçler hem ayrıdırlar, hem de bağımsızdırlar..

Biz mevcut demokratik rejimi savunmak ve laikliği korumak zorundayız.

İslam'ı ve Allah'ını kurt yesin..

Canları cehenneme onların..

İyi veya kötü olmaları bizi neden bu kadar çok ilgilendirsin ki....

Onların iyi veya kötü olması inanırların sorunudur..

Biz çok daha önemli ve kapsamlı bir sorunla karşı karşıyayız..

Demokrasi, laiklik, insan hakları ve özgürlüğünü savunmak zorundayız..

Bunun için de İslam'a saldırmak yerine, laikliğin erdemine sığınmalıyız.

Ülkemizde demokratik kurumları ve laikliği savunmak için çaba göstermeliyiz..

Son gelişmeler bunun ne kadar önemli olduğunu göstermiştir..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Haci agabey, kesinlikle haklisin. Biz ateistlerin argumanlari, kisa vadede sinek viziltisidir. Bu yuzden, seninkilere ilaveten birde araplarin yasantilari uzerine daha cok egilinmeli belkide. Bizim millet menfaati icin, dinini bile satar. Bu yuzden menfaatleri belirlemeli ve ona gore bir strateji uygulamaliyiz.

Hatta bunun icin bir baslik acip, milletimiz nelerden vazgecemez diye belirleyip, dine karsi savasacak yeni taktiklerde bulunabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Savcının iddianamesinden ders almalıyız.

Yıllardır İslam'la mücadele ediyoruz ve belki de yanlış veya eksik bir strateji izliyoruz.

İslam'ın kötülüklerini ve kusurlarını, ilkellik ve bağnazlığını ortaya koymanın Müslüman'ları öfkelendirdiğini biliyoruz.

Çünkü bütün ömür inanılan bir dinin sapıklıkla suçlanması, bir ömrün boş yere harcandığı anlamına geliyor.

İslam'ın kötülüklerine değinmekten çok, demokrasinin, insan haklarının, özgürlüğün ve laikliğin erdeminden bahsetmek çok daha olumlu bir sonuç verebilir.

Bence laikliğe daha çok önem vermeli ve ülkemizde laik olmadığına inandığımız her türlü etkinliği eleştirmeliyiz.

İslam'ı tahdit etmenin en kolay yolu her kes için inanç özgürlüğünü tanımak ve din ve devlet işlerinin ayrılmasında israr etmektir.

Yani İslam'sal etkinlikleri yasaklayarak değil, mevcut yasaların uygulanması için çaba göstermeliyiz.

Laiklik bize ayrıntı gibi geliyor..

Biz çok daha görkemli, yağlı-göbekli, koca bir hedef oluşturan İslam'a karşı gelmek istiyoruz.

Oysa İslam'ın en büyük düşmanı, kendisinden sonra gelen, laikliktir.

İslam'ın en büyük düşmanı ateizm değildir.

Hatta ateizm İslam'ın kamçısıdır..

Ama laiklik, insan hakları (kadın ve çocuk hakları), hatta hayvan hakları, özgürlük ve demokratik ilkeler İslam'ın en büyük düşmanı ve bizim en güçlü tarafımızdır.

Onları savunmak için eleştiriye baş vurmaya bile gerek yoktur.

Daha çok pozitif ateizmi savunarak, onların erdeminden bahsetmeliyiz.

Negatif ateizme daha az yer vermeliyiz..

Selamlar..

HACI

HAcı abimiz doğru söledi

ateizm2.org olmasa ne olcak bu insnaların hali

Link to post
Sitelerde Paylaş

Laiklige vurgu yapmak elbette onemli. Ama sirf bunun onemi yuzunden, herkesin yaptigi sadece bu. Dikkat edin, eskiden beri kose yazarlari, aydinlar, politikacilar islam hakkinda tek kelime kotu sey soylemez, hatta onu overler, ki bunlari arasinda ateist aydinlar da var, sadece laiklige vurgu yapip onun onemini gozler onune sermenin yeterli olacagini dusunurler.

Bunun yeterli olmadigini dinci partilerin bu kadar oy almalarindan goruyoruz.

Insanlara sadece senin dinin guzeldir, hostur, dogrudur ama sakin devlet islerine karistirmayalim ha derseniz, soylediginiz sey alelade vatandasin kafasina istediginiz sekilde girmez. Yani girer ama dinciler tarafindan suistimale cok acik bir bicimde girer. Dinci adama "Bakin bizim savundugumuz dinsel hukumler Allah'in emridir, insanlar hata yapar, Allah yapmaz, siz bizim dedigimizi dinleyin" deme imkani verilmis olunur, bu tur bir manevranin yolu acilmis olunur sadece laiklige vurgu yapilirsa.

Ki benim fikrime gore, Turkiye'deki onemli problemlerden biri isin sadece bu kismine vurgu yapilmis olmasidir.

Bizler gibi dogrudan dini elestiren yaklasimlara yer verilmemis, onlarin onleri tikanmis, duyurulmamislar, hatta olumsuz sekilde elestirilmislerdir, kendileri ateist olan aydinlar tarafindan bile.

Halbuki, bir miktar da olsa, bizim yaklasimimiz da toplumda bilinmeli ve duyulmalidir. Bu sekliyle cok onemli bir amac ustlendigimizi dusunuyorum. Bunu biz yapmazsak, kimse yapmaz, ki nitekim yapmiyorlar da. Asil Turkiye'de eksik olan ve ihtiyac duyulan bizim yaklasimimizdir.

Cunku o sayede insanlar, laikligin neden onemli oldugunu da kavrayacaklar. Diyecekler ki, yahu ben bu dine inaniyorum ama inanmayan, gayet akli basinda baska insanlar var. Iyisi mi ben senin dinin sana, benim dinim bana tavsiyesine uyayim ve dini siyasete alet etmeyeyim. Yani insanlarin bu tur bir yaklasima girmeleri daha kolaylasir bizimki turde yaklasimlar toplumda daha fazla sozu edilir ve taraftar bulursa.

Bu yuzden bizim taktik degistirmemize gerek yok. Hatta sadece laiklige vurgu yapanlar taktik degistirip, en azindan bir kismi bizim taktigimizi de uygulamalidir.

Elbette asil vurgu laikligin onemine yapilmali. Burada bir suphe yok. Ama o zaten yeterince yapiliyor. Benim vurgulamaya calistigim o. Eksik olan bizim yaptigimizdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
bizim okulda ben ateistim ddm

bütün okul çalkalandı

geln geçen dalga geçio

3-5 arkadaş toplandık artık sıkıştırdık dalga geçenlerı

gık diyemediler

soora ögretmenler bana selam vermeye başladılar

bööle sohbet etcek yer arıolardı bnle

buaralar konuşuorm onlarla

konuyu hmn dine baglıolar :D ya diorm inanç özgürlügü var

tamam senin beynin yıkanmış beynini yıkamışlar diolar

onlar gerizekalı insan türüdür onların beyni asıl yıkanmış

Link to post
Sitelerde Paylaş
Laiklige vurgu yapmak elbette onemli. Ama sirf bunun onemi yuzunden, herkesin yaptigi sadece bu. Dikkat edin, eskiden beri kose yazarlari, aydinlar, politikacilar islam hakkinda tek kelime kotu sey soylemez, hatta onu overler, ki bunlari arasinda ateist aydinlar da var, sadece laiklige vurgu yapip onun onemini gozler onune sermenin yeterli olacagini dusunurler.

Bunun yeterli olmadigini dinci partilerin bu kadar oy almalarindan goruyoruz.

Insanlara sadece senin dinin guzeldir, hostur, dogrudur ama sakin devlet islerine karistirmayalim ha derseniz, soylediginiz sey alelade vatandasin kafasina istediginiz sekilde girmez. Yani girer ama dinciler tarafindan suistimale cok acik bir bicimde girer. Dinci adama "Bakin bizim savundugumuz dinsel hukumler Allah'in emridir, insanlar hata yapar, Allah yapmaz, siz bizim dedigimizi dinleyin" deme imkani verilmis olunur, bu tur bir manevranin yolu acilmis olunur sadece laiklige vurgu yapilirsa.

Ki benim fikrime gore, Turkiye'deki onemli problemlerden biri isin sadece bu kismine vurgu yapilmis olmasidir.

Bizler gibi dogrudan dini elestiren yaklasimlara yer verilmemis, onlarin onleri tikanmis, duyurulmamislar, hatta olumsuz sekilde elestirilmislerdir, kendileri ateist olan aydinlar tarafindan bile.

Halbuki, bir miktar da olsa, bizim yaklasimimiz da toplumda bilinmeli ve duyulmalidir. Bu sekliyle cok onemli bir amac ustlendigimizi dusunuyorum. Bunu biz yapmazsak, kimse yapmaz, ki nitekim yapmiyorlar da. Asil Turkiye'de eksik olan ve ihtiyac duyulan bizim yaklasimimizdir.

Cunku o sayede insanlar, laikligin neden onemli oldugunu da kavrayacaklar. Diyecekler ki, yahu ben bu dine inaniyorum ama inanmayan, gayet akli basinda baska insanlar var. Iyisi mi ben senin dinin sana, benim dinim bana tavsiyesine uyayim ve dini siyasete alet etmeyeyim. Yani insanlarin bu tur bir yaklasima girmeleri daha kolaylasir bizimki turde yaklasimlar toplumda daha fazla sozu edilir ve taraftar bulursa.

Bu yuzden bizim taktik degistirmemize gerek yok. Hatta sadece laiklige vurgu yapanlar taktik degistirip, en azindan bir kismi bizim taktigimizi de uygulamalidir.

Elbette asil vurgu laikligin onemine yapilmali. Burada bir suphe yok. Ama o zaten yeterince yapiliyor. Benim vurgulamaya calistigim o. Eksik olan bizim yaptigimizdir.

Cok dogru bir gozlem, laiklik icin mucadele dini tartismaya acmadan yurutulemez, sadece pisligi halinin altina supurmus oluruz o kadar. 10 yilda bir de darbe gerekir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu konuda sevgili mantık bence daha doğru düşünüyor.

bizim yaptığımıza devam etmemiz gerekiyor, kral çıplak diyen birilerinin olması gerekiyor.

kurtlar vadisi pusu dizisinde bir diyalog vardı. örgütçü muro acemilere eğitim verirken "devrim 2 yolla olur, ya seve seve, ya da sıka sıka, bizde devrimler hep sıka sıka olmuştur" diyordu. biz de bunu yapmalıyız, seve seve olmuyor bu işler. elimizden geleni ardımıza koymamamız lazım. bu müslolara dinlerinin ne olduğunu her fırsatta anlatmalıyız. bu konularda sesimiz ne kadar gür çıkarsa o kadar iyi bence. mecazi anlamda "sıka sıka" bu insanlara ne olduğunu anlatmaya devam etmeliyiz. ben şahsen yakın çevremde her bulduğum fırsatta bunu yapıyorum. sadece kafa karıştırsak bile yeter...

müsloları fanatikleştiren biz değiliz, düzenlerini devam ettirmek isteyen şeyhleri, şıhlarıdır...

saygılar

Link to post
Sitelerde Paylaş

Laikliğin önemi bu ülkede yaşayan ve atatürk ilkelerini ve inkilaplarını benimsemiş herkes için çok büyük. Bugünlerde demokrasiyi kulanarak demokrasiyi ve laikliği yoketmeye çalışan kendi karanlık hedefleri doğrultusunda cahil halkın dini duygularını sömürerek amaçlarına adım adım yaklaşan bu hükümete ve onun karanlık hedefine karşı laikliğe ve onun kazanımlarına daha bir sıkı sarılmalıyız yoksa yakın bir zamanda ne burada tartışabileceğimiz bir site nede düşüncelerimizi ve inançlarımızı özgürce yaşayabileceğimiz bir ülke kalmayacak

Link to post
Sitelerde Paylaş

Laikliğin önemini elbette herkes kabul ediyor.

Ama ülkemizde çok önemli bir sorun vardır.

Bu önemli sorundan dolayı da laiklik özellikle üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir ilkedir.

Nedenini şöyle açıklayabilirim.

Bilim adamlarından, aydınlardan, yazar ve ozanlardan, üniversite profesörlerinden, generalleden, gazetecilerden tutun, her düzeyde vatandaşlarımıza kadar kimse bu ülkede İslam'ı açık veya kapalı bir üslupla, şiir, nesir, makale, kitap ve söylevle eleştiremez. İslam'ın eksikliklerini, bağnazlılarını, yetersizliğini, hatta kötü ahlaktan sorumlu olduğunu kimse ihsas edemez, söyleyemez..

Bu mümkün değildir.

Bu durum Müslüman toplumların ortak özelliğidir.

Ve Avrupa ülkelerinden farkıdır.

Çünkü Avrupa'da Hristiyan dininin her yönü ki ona ahlak da dahildir, ikiyüz küsür yıldan beri acımasız eleştirilebilmektedir.

Avrupa aydınlanma çağını deneyimlemiş ve kendini din zulmünden kurtarmıştır.

Buna rağmen Avrupa'da ve dünyada din olgusu devam etmektedir.

Din yok olmamıştır.

Avrupa'nın ve hatta bir dereceye kadar Amerika'nın din baskısından kurtulmasının neden bu aydınlanma çağıdır.

Müslüman ülkelerin hiç birisi aydınlanma çağının benzeri bir zaman dilimini deneyimlememiştir.

İslam hiç bir zaman eleştirilmemiş ve dinsiz bir toplumun erdeminden bahsedilmemiştir.

Daha da kötüsü...

Bilim adamlarından, aydınlardan, yazar ve ozanlardan, üniversite profesörlerinden, generalleden, gazetecilerden tutun, her düzeyde vatandaşlarımıza kadar herkes hemen her fırsatta İslam'a atıflarda bulunarak O'nun eşsizliğinden, mükemmelliğinden, üstünlüğünden, erdeminden bahsetmektedir.

Genel olarak Müslüman ülkeler, özel olarak ülkemiz İslam saplantılıdırlar.

AKP'nin iktidara geldiği günden beri gerek politik olsun, gerek sosyo-ekonomik, hatta askeri sorunlarımız olsun, İslam dini de dikkate alınarak bir çözüme bağlanmaya çalışılmaktadır.

İslam günlük yaşantımıza giderek artan bir güç olarak girmekte ve onu yönlendirmektedir.

İslam mevcut demokratik kurumların tümüne penetre olmuştur.

Yakında ülkemizde İran'da olduğu gibi, toplu Cuma namazlarının kılınacağı bir ortam oluşacaktır.

Umarım ülkemizde İslam'ın boyutlarını yeterince ve abartmadan belirtebildim.

Böyle bir ülkede İslam'ı eleştirmenin olanaksızlığını görebildiğinize eminim.

Bu eleştirinin İslam'ın lehine olacağı açıkca ortadadır.

Saldırıya uğrayan İslam kendini savunacak ve daha da katılaşacaktır.

Bu forumda İslam'ı biz istediğimiz gibi eleştirebiliriz.

Kimse bizi önleyemez.

Ama bu yaptığımız çılgınlığı kimse ülke çapında medyada tekrarlayamaz.

Bizim için önemli olan, çoğu ateist birkaç bin kişinin izlediği bir forumda, İslam'ı eleştirmek değildir.

İslam'ı ülke çapında bir platformda eleştirmektir.

Bunun da mümkün olmadığını biliyoruz..

Bu durumda elimizde laiklikten başka bir kozun olmadığını söyleyebiliriz.

Laiklik hiç çekinmeden, korkmadan, utanmadan, her yerde, her zaman ve her fırsatta savunacağımız yegâne ilkedir.

Laikliğin üzerinde özellikle durmamız ve laiklik ilkesine aykırı politik kaynaklı, İslam'a atıflarda bulunan her konuşmayı, yazıyı, kitabı, yayını eleştirip, kınamamız gerekmektedir.

Tabii bunu yalnız bizler değil, aynı zamanda yukarda değindiğim bilim adamları, aydınlar, yazar ve ozanlar, üniversite profesörleri, generaller ve gazeteciler de yapmalıdırlar.

Elimizde laiklikten başka halkımızı aydınlatacak bir araç yoktur..

Zamanla halkımızın eğitim düzeyinin yükselmesi de dinden uzaklaşmasını sağlayacaktır.

Ama o düzeye ancak uzun yıllar sonra ulaşacağımızı biliyoruz.

Bu da bizi düş kırıklığına uğratıyor.

Çünkü emeklerimizin meyvalarını hemen derlemek istiyoruz.

Kimbilir günümüzle İslam'ın camiye tıkıldığı zaman arasında daha kaç nesil geçecek?

O zamanı ne biz görebileceğiz, ne de torunlarımızın torunları..

Ne acı...

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş

Laiklik kavramının önce rayına oturması gerektiğini düşünüyorum herkesin aklında yatan laiklik fikri farklı

kimisine göre temel ilkesi olan dinin devletten ayrılması kimisine göreyse uzaktan yakından alakası olmayan herşeyin bağımsız olduğunun savunulması ( kamuda türbanda ne var sanki demeleri gibi )

Laikliği savunmadan ve Laikliğe sığınmadan önce insanların fikirlerini açığa çıkarmak ve yanlışları yapmalarını engelleyerek doğru laikliği öğretmektir.

ve mantığında dediği gibi islamı islamla eleştirmek gerektirmektedir en azından bazı insanların şüpheye düşmelerini sağlıyabilir ve zamanla dinlerini yoketmeyi başarabiliriz islamı kendi silahıyla vurmalıyız ki önemli sonuçlar elde edelim tabi hakaret ve kıırıcı söz sarfetmeden

hatalı cümleeler kullandığımız için müslümanlar kaskatı direniyorlar bu forumdada gördüğüm gibi müslümanların sorduğu her soruya laubali cevaplar vererek onların dahada inatçı olmalarını sağlıyoruz

saygı ve sevgi çerçevesinde onlara doğruları öğrettikten sonra laikliğe sığınabiliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Laiklik kavramının önce rayına oturması gerektiğini düşünüyorum herkesin aklında yatan laiklik fikri farklı

kimisine göre temel ilkesi olan dinin devletten ayrılması kimisine göreyse uzaktan yakından alakası olmayan herşeyin bağımsız olduğunun savunulması ( kamuda türbanda ne var sanki demeleri gibi )

Laikliği savunmadan ve Laikliğe sığınmadan önce insanların fikirlerini açığa çıkarmak ve yanlışları yapmalarını engelleyerek doğru laikliği öğretmektir.

ve mantığında dediği gibi islamı islamla eleştirmek gerektirmektedir en azından bazı insanların şüpheye düşmelerini sağlıyabilir ve zamanla dinlerini yoketmeyi başarabiliriz islamı kendi silahıyla vurmalıyız ki önemli sonuçlar elde edelim tabi hakaret ve kıırıcı söz sarfetmeden

hatalı cümleeler kullandığımız için müslümanlar kaskatı direniyorlar bu forumdada gördüğüm gibi müslümanların sorduğu her soruya laubali cevaplar vererek onların dahada inatçı olmalarını sağlıyoruz

saygı ve sevgi çerçevesinde onlara doğruları öğrettikten sonra laikliğe sığınabiliriz.

Laikliğin tanımı önemli elbette.

Ama ne olduğunu az çok biliyoruz.

Her kültür, gelenek ve görenek için laikliğin farklı bir anlamı olabilir.

Bizim için laikliğin tanımı, Avrupa ülkeleri veya ABD için uygun olmayabilir.

Örneğin türban.. Amerika için bir sorun oluşturmuyor.

Çünkü türbanın sosyal önemini Amerikalı anlamıyor.

Türban açıkca kendini belirtmektir.

İnsanlar kendilerini çeşitli şekillerde belirtirler.

Konuşarak, gülerek, elleri ve jestleri ile, mimikleri ile.. Vücut davranışarı ile..

Giysileri ile..

Bir insana uzaktan izleyin.. Nasıl biri olduğunu, nereli olduğunu, inançlarını, dinini, gelenek ve göreneklerini az çok tahmin edebilirsiniz.

Bunda en önemli ipucu kişinin kılık kıyafetidir.

Türbanlı bir kadın yalnız Müslüman olduğunu ilan etmekle yetinmemektedir.

O kadın aynı zamanda toplumun değer yargılarına olan isyanını, hoşnutsuzluğunu da deklare etmektedir.

O kadın kendine taraftar toplamaya çalışmaktadır.

Ve nitekim, türbanlı sayısı her gün biraz daha artmaktadır.

İslam'ı İslam'la eleştirmek mümkündür ama, pratik bir çözüm yolu değildir.

İslam'ı İslam'la eleştirirken tartışılan konu yine İslam'ın kendisi olacaktır.

İslamsal bir soruna yine İslamsal bir çözüm yolu bulmak, İslam'ı eleştirmek veya İslam'dan uzaklaşmak değildir.

Tam tesine, İslam'ın kucağına oturmaktır.

İslam'ın istediği de budur zaten..

Bütün yapılacak İslam'ın adından bahsetmeden ondan kurtulmanın yollarını aramaktır.

Örneğin.. Cenazelerde namaz kılıp dua etmekten kaçınılmalıdır.

Bunu bütün politikacılar, her Cumhurbaşkanından tutun her general ve bakana, her üniversite profesöründen tutun, bütün öğrencilere kadar herkes yapmaktadır.

Halk önünde İslam'dan mümkün olduğu kadar az bahsetmelidir.

Ülkemizde İslam sorunu çok boyutludur ve bu sorunun laiklikten başka bir çözümü yoktur.

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamın en büyük düşmanlarından biri olan laiklikle islamı eleştirmek son derece yanlış olabilir ayrıca islamı kendi silahıyla vurarak yanlışlıklarını düzeltmek daha mantıklı gibime geliyor ayrıca islamın kucağına oturmak düşünceside hiç cazip gelmiyor bizim gibi zeki ve aklı başında insanların bu denli ufak bir oyuna kancağımızı sanmyorum.

ilk baştada dediğim gibi islamı barışcıl yollarla ve karşı tarafın penceresindne bakarak eleştirmeliyiz onları ezerek yada laubali cümleler sarfederek bir yere varamayız.

saygılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İslamın en büyük düşmanlarından biri olan laiklikle islamı eleştirmek son derece yanlış olabilir ayrıca islamı kendi silahıyla vurarak yanlışlıklarını düzeltmek daha mantıklı gibime geliyor ayrıca islamın kucağına oturmak düşünceside hiç cazip gelmiyor bizim gibi zeki ve aklı başında insanların bu denli ufak bir oyuna kancağımızı sanmyorum.

ilk baştada dediğim gibi islamı barışcıl yollarla ve karşı tarafın penceresindne bakarak eleştirmeliyiz onları ezerek yada laubali cümleler sarfederek bir yere varamayız.

saygılar.

İslam'ın kendi silahı nedir?

Öyle bir silah mı var?

Ayrıca dikkat ederseniz ben laiklikle İslam'ı eleştirmekten bahsetmiyorum.

İslam'ı eleştirmek şöyle dursun, İslam'ın adını bile ağza almamaktan bahsediyorum.

Türkiye İslam'ın eleştirileceği bir ortama sahip değil.

Bunu hayal bile edemezsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...