Jump to content

Farkındalığın acısı


Recommended Posts

Bu konuyla satanizmin ne ilgisi var acaba? <_<

Aklının ermediği her yere satanist kelimesini sokarak bişey yaptığını sanıyosun.

satanistler karaktersiz tehlikeli ve sapkın kişiliklerdir.bunun nedeni allah ın unutması değil kendi seçimleridir

Peki bunu seçmelerinin nedenleri nedir diye düşün. Ama yazma sadece düşün.

tarihinde NiHiL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 85
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İyi bir başlık olmuş primat.

ancak konuyu biraz dar almışsın. Nietzsche bir nihilistti ve ''farkındalığın acısı'' konusu sadece dini değil, tüm değerlerin boşluğu nun farkına varılmasının acısıdır.

İyi ve kötü dahil dahil tüm değerlerin kendini değersizleştirmesiyle ortaya çıkan bir durumdur bu.

Dediğin gibi insanlar nerdeyse tamamen ediligen olarak yaşıyorlar.Hatta yalanlarla (boş değerlerle) yaşatılıyorlar.

Oysa çok az insan içine doğduğu toplumun değerlerinin gerçekten değer olabilip olamıyacağını sorgulama cesareti gösteriyor.

Ve farkına varılması sürü içindeyken imkansız olduğu için birey hiçbişeyin anlamını bilmezken sürünün değeri bireyin değeri yapılıyor.

''Evrende bir hiç olduğumu anlıyorum.Bu hiçlik duygusu bana dünyayı ''hüzünler dünyası'' olarak gösteriyor.

Bu evren evimdir başka evim yok.Ama evimi kavramada, evimi evim olarak duymada zorlanıyorum.Bir gurbet duygusu sarıyor içimi'' Ahmet İnam

tarihinde NiHiL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunu basit bir dincinin anlaması beknemez tabiki.

(ilk örnekleri bu başlıkta kolayca gelmiş zaten)

Din mensubu insanlara öğretilen ''din dışında çok acı sıkıntı vardır.Allah kendisine inanmayanın yüzünü güldürmez'' gibisinden abartılı öğretiler yüzünden bu kişilerin zaten tavan yapmış korkuları iyice arttırarak inanırlara yobazlığın sınırlarını aşırtmaktadır.Çünkü canlı örneklerini görmüştür.

Dinden biraz uzaklaşmaya, eleştirmeye, üzerinde biraz düşünmeye ve varoluşçuluğa karşı insanların önyargılı ve aşırı korkakça davranmaları sağlanmıştır.Artık onların bişeylerin farkına varmaları zaten imkansızdır.

Ancak ''farkındalığın acısı'' yerine ''korkaklığın karanlığı'' nı seçmekte bir seçim meselesidir tabiki.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şekerim nietzsche'nin öne sürdüğü farkındalığın acısı kavramıyla. "Size baba diyebilir miyim, hiç babam olmadı benim. aclıarıın çocuğuyum ben" cümlelerinin kastettiği acının arasında bağlantı kurman, hayatta hiçbir şey öğrenmemiş olduğunu anlatıyor bana. Umarım birgün sen de farkında olanların arasına katılırsın.

sanırım konuyu anlamamış olmam değil, ateistcafelik bir başlıkmış gibi ciddiye almamam kızdırdı seni, sizi... ciddiye almadığım için özür diliyorum...

kabahat siz yeni kuşak forumdaşlarda değil,

bu forumda bilimsel ve entellektüel ağızlarla durmadan kendi zihniyetini öven eski kuşak ateistlerden sıkılıp işi sululuğa vuran BENde...

yoksa, acınızı anlıyorum... :(

Link to post
Sitelerde Paylaş
İyi bir başlık olmuş primat.

ancak konuyu biraz dar almışsın. Nietzsche bir nihilistti ve ''farkındalığın acısı'' konusu sadece dini değil, tüm değerlerin boşluğu nun farkına varılmasının acısıdır.

İyi ve kötü dahil dahil tüm değerlerin kendini değersizleştirmesiyle ortaya çıkan bir durumdur bu.

Dediğin gibi insanlar nerdeyse tamamen ediligen olarak yaşıyorlar.Hatta yalanlarla (boş değerlerle) yaşatılıyorlar.

Oysa çok az insan içine doğduğu toplumun değerlerinin gerçekten değer olabilip olamıyacağını sorgulama cesareti gösteriyor.

Ve farkına varılması sürü içindeyken imkansız olduğu için birey hiçbişeyin anlamını bilmezken sürünün değeri bireyin değeri yapılıyor.

''Evrende bir hiç olduğumu anlıyorum.Bu hiçlik duygusu bana dünyayı ''hüzünler dünyası'' olarak gösteriyor.

Bu evren evimdir başka evim yok.Ama evimi kavramada, evimi evim olarak duymada zorlanıyorum.Bir gurbet duygusu sarıyor içimi'' Ahmet İnam

Başta ki iki iletim dinle ilgili değildi ama konu dine kaydı nihil. din sadece bu formülasyonlardan biriydi:)

Link to post
Sitelerde Paylaş
sanırım konuyu anlamamış olmam değil, ateistcafelik bir başlıkmış gibi ciddiye almamam kızdırdı seni, sizi... ciddiye almadığım için özür diliyorum...

kabahat siz yeni kuşak forumdaşlarda değil,

bu forumda bilimsel ve entellektüel ağızlarla durmadan kendi zihniyetini öven eski kuşak ateistlerden sıkılıp işi sululuğa vuran BENde...

yoksa, acınızı anlıyorum... :(

Yooo öfkelenmiş değilim. Ciddiye alıp almaman tamamen senin tasarufun, bu konuyu nasıl değerlendirdiğin beni ilgilendirmez pek. Ancak bahsettiğim kavramı yanlış değerlendirmeni istemedim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Böyle güzel bir başlığıda sabote ettiniz ya :angry:

Artık sizin gibi kerestelerle aynı yerde yazmak gelmiyor içimden :(

Konu hakkında fikiri olmayanlar yazmamalıdır, dinciler masus araya girip konuyu kaynatıyor.
İsteyerek ya da istemeyerek konuyu sabote eden arkadaşlar oldu. Canları sağolsun. Neyse biz kaldığımız yerden devam edelim bari. En son içine tıkıldığımız kalıplardan söz ediyorduk.

tam olarak isteyerek ve bilerek araya girip konuyu sabote eden kerestenin önde gideni benim.

çünkü bu çocuğunuz gibi sevdiğiniz konunun içinde, insanların kibirleri içinde boğulmalarına gönlüm razı gelmedi...(bknz. daha yukarıdaki bazı iletiler) (konuyu açan primat'ın böyle bir amacı yoktu belki de)

böyle bir içgüdüyle araya girmiş olabilirim...

tarihinde templet tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Farkındalığın bir acısı farkında olmamanın getirdiği yalancı mutluluktan daha güzel...

Güzel bir konuya değinmişsin primat...

Bir zaman sonra o acı çok farklı bir mutluluğa dönüşüyor, sevgili Herakles. Öğrenmek istediklerini daha azimle öğreniyorsun. Merakın 1000'le çarpıldığını düşün. Hatta daha fazla. Yalanlarla geçirilecek zamanın olmadığını anlamanın verdiği bir kıymet, bir değer sıçrayışını yaşıyor hayat.

Link to post
Sitelerde Paylaş
farklilik her zaman kaliteyi dogurur

Farkında olmanın farklılığı getirdiği doğru. Ama özellikle son dönemde farklı olmak için dış görüntümüzü değiştirmekten öteye gidemiyoruz yazık ki. Sanat anlayışımız, etik anlayışımızı, sosyal görüşümüzü aykırı olmak adına reddetmeler üzeine kuruyoruz, neyi reddettiğimizi bilmeden.

Bir barda arkadaşımın kuzenleriyle tanışmıştım. Adamlar kasap vitrinlerini çekip Nazif Topçuoğlu'luk oynuyordu. ( Nazif Topçuoğlu= Sakatat fotoğrafları albümüyle ün kazanmış bir fotoğrafçı) Aralarında biz entellektüeller diye konuşuyorlardı, komik. Yani herşey görüntüsel olmaya başladı. Herşeyin görüntüsel zeminde kalması da zaten mevcut sistemin işine geliyor. Anlamadığımız ya da hakikaten absürd olan sanat eserlerini bile gökler çıkarıyoruz. Ne diye. Ulen ben farklıyım sanattan anlıyorum diye. En çok satan kitapları okumak entellektüellik oldu artık. Farkında olmak için önce içinde bulunduğumuz sistemi görmek ve zokayı yutmamak için gözü açık olmak gerek. Bazen farklı olmak adına sistemin oyununa geliyoruz, dikkat etmek lazım. İrademizi kullandığımızı sandığımız noktada, irademizi kullandığımızı sanmaktan öteye geçemiyoruz. Sistemin kasıtlı olarak ürettiği tüm zokaları yutmamak için yapılması gereken tek şey. Beğenilerimize kimsenin müdahale etmemesini sağlamak ve neden olmasın sorusunu soracak kadar gevşek kalarak rezil olma kaygısı gütmeden yaşamak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
tam olarak isteyerek ve bilerek araya girip konuyu sabote eden kerestenin önde gideni benim.

çünkü bu çocuğunuz gibi sevdiğiniz konunun içinde, insanların kibirleri içinde boğulmalarına gönlüm razı gelmedi...(bknz. daha yukarıdaki bazı iletiler) (konuyu açan primat'ın böyle bir amacı yoktu belki de)

böyle bir içgüdüyle araya girmiş olabilirim...

Kışlık yakacağımı forumdan karşılayacağım sanırım, herkes tek tek kereste olduğunu öne sürdü. :P Şaka bir yana olur böyle sabotajlar. inan konuyu açarken kibirlilik yapayım diye düşünmedim. Hoş hiçbir arkadaşın kibirli davrandığını da sanmıyorum. Sadece fikir beyan edelim istedim. Neyse sabotajlar bu eylemlerinden vazgeçtiklerine göre konu devam edebilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Nietzsche'niin terminololojimize kattığı bir kavramdır "farkındalığın acısı" Bu kavram, farkında olmanın beraberinde getirdiği acıları çok güzel özetliyor.

evet zaten bizi çoğu zaman saldırganlaştıran,çirkinleştiren "farkındalığın acısı" değil mi ?

yıllarca inandığımız,arkasından sürüklendiğimiz dinin,inancın bir yalandan ibaret olduğunu anlıyoruz.

kandırılmanın,kullanılmanın,sömürülmenin verdiği acı ile hırçınlaşıyoruz, o inanca karşı kin ve nefret ile doluyoruz

bazen bu farkındalığın acısı o kadar acı oluyorki yada biz saldırganlığa o kadar meyilli oluyoruz ki, artık inanmaktan vazgeçtiğimiz dinle birlikte o dinin mensuplarına da saldırıyoruz.

bir zamanlar bizim de onlar gibi kandırılmış ve kullanılıyor olduğumuz gerçeğini unutup nefret ediyoruz onlaran,

yıllardır kandırılmanın verdiği acıyı onlardan çıkarıyoruz....vs

işte Nietzsche'nin "farkındalığın acısı"'nı böyle gösteriyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsanların kutsalına eleştiri değil küfür eden,bel altı laflar kullanarak dalga geçen ateşli insanlar "farkındalığın acısı"'nın acı örnekleridir.Yani farkında olmak sadece acı vermiyor,aynı zamanda çoğu kişinin bilmediği şeyi bilmek,farkında olmak "ateş" ve "hırs"veriyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...