Jump to content

Tanrı’nın yokluğuna sizi en çok ikna eden argüman hangisidir?


Recommended Posts

@Vefik Sâmi , @Türk Ateist'İn eleştirisine vereceğin cevabı merak ediyorum.

7 saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Benim esas anlamadığım, dinler insan yazması zımbırtılardır ama bir Tanrı, yaratıcı vardır demenin önemi. Bunun ne tür bir pratik yararı var (psikolojik yararı dışında), evreni bir güç yaratmıştır dedikten sonra ne kazanıyoruz, neyi öğrenmiş ve anlamış oluyoruz da o kadar kendimizi parçalıyoruz acaba?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 225
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

2 saat önce, NotImportant yazdı:

 

''Tanrı’nın yokluğuna sizi en çok ikna eden argüman hangisidir?''

 

 

Tanrının varlığına ikna eden bir argüman olmamasıdır. 

X ışını varlığını bilmeden senelerce yaşadık.

 

Tanrının varlığına ikna eden arguman olmaması onun olmadığı anlamına gelmez.:)

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Hiçkimse... yazdı:

@Vefik Sâmi , @Türk Ateist'İn eleştirisine vereceğin cevabı merak ediyorum.

 

 

Tanrı'nın varlığı-yokluğu husûsunda tartışmaya girmem.

Çünki; ateistler, genelde maddeyi somut biçimde algıladıkları gibi bir "Tanrı" algısı beklerler.

E, böyle bir durum da söz konusu olamaz tabii.

Değişik nedenlerle çok tekrar etmiştim.

Bir defâ daha yazayım.

 

İnanç, kişinin kimi tesbit, ön kabül ve kanâ'atleri toplamıdır. Tesbitler de dâhil, bunların tümünün subjektif olma ihtimâli çok yüksektir. Binâenaleyh; "sağlama"sını yapmamadığınız husûsu tartışmanın bir mânâsı yoktur. Bilim, maddeyi inceler. Maddeyi inceleyen araçla,Tanrı'yı bilmek pek mümkün olmaz. Çünki; Tanrı madde değildir. Ya da olmaması gerekir.

 

Benim Tanrı algım; "Neden varım ?" sorusunun cevâbıdır. Hayâta dâir ürettiğimiz değer yargılarının tümü, eğer Tanrı yoksa hüsn-ü kuruntularımızdan ibâret olur. Çünki; dürüst, ilkeli, ahlaklı, merhametli, yardımsever, adâletli vs olmanın evrenin işleyişinde bir önemi yoktur. Bizler olmasak da hattâ, dünya veya güneş sistemi olmasa da evren işleyişini bir şekilde sürdürecektir. O zaman da herkesin esas gâyesi hayatta kalmak veya ömrünü en rahat şekilde geçirmek olacaktır ki bu amaç için de "her yol mübah" olabilir.

 

Bir dişi aslan yavrularını beslemek için bir otoburu parçalayıp yemek zorundadır.

Hiç kimse de aslanın yarattığı bu vahşet tablosundan ötürü hayvanı suçlayamaz.

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

" Çünki; Tanrı madde değildir. Ya da olmaması gerekir."

 

Tanrının tanımı nedir? Bu tanımı kim, neye göre yapmıştır? Tanrı kendini tanımlamaktan ve bunu herkese açık etmekten aciz midir?

 

Tanrı niçin kendisini tanımlamamakta, erkek gibi ortaya çıkıp "İşte buradayım" diyememektedir?

 

Onu arayan bu kadar insan varken hala kendisini özenle gizliyor olması koskoca bir ayıp değil midir?

 

Tanrı nerededir ve ne işle meşguldür? Zamanını nasıl geçirmektedir?

 

Koskoca evrende tek başına hiç canı sıkılmamakta mıdır?

Link to post
Sitelerde Paylaş
50 dakika önce, ŞüpheciTürk yazdı:

Tanrının tanımı nedir? Bu tanımı kim, neye göre yapmıştır? Tanrı kendini tanımlamaktan ve bunu herkese açık etmekten aciz midir?

 

Tanrı niçin kendisini tanımlamamakta...

 

Bir insanı ancak başka bir insan tanımlayabilecek yeteneğe sâhitir.

Tanrı'yı tanımlamak için de Tanrı olmak lâzımdır

Tanrı tanımlanamaz.

 

Mesajınızın diğer kısmı bilmekle ilgili detaylandırlmış sorular içeriyor. Tanrı hiç kimsenin itiraz edemeyeceği şekilde nesnel olarak bilinebilse idi, inanca gerek kalmazdı. Bu nedenle biz inanlılar "Tanrı'yı biliyoruz" demeyiz de "Tanrı'ya inanıyoruz" deriz.

 

Mevlâna'ya "Aşk nedir ?" diye sormuşlar.

"Ben ol da bil" demiş.

 

 

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
23 saat önce, anibal yazdı:

 

Tanrının var olduğunu söylemek, onu varlığa mahkum etmek olmaz mı?

 

Böyle aciz bir tanrıdan ne meymenet beklenebilir ki?

Peki, Tanrı Varlığın kendisi ise?

 

Öyle ya, insan oğlunun kurduğu bütün cümleler varlığı varsayar. Varlık, bütün cümlelerin gizli öznesidir. Mesela "elma kırmızıdır" ya da "insan düşünür" dediğimizde aslında özne olan varlıktır. Bir yerde kırmızı bir elma olarak görünmüş, bir yerde insan olarak. Her şey O'nun görüntülerinden ibaret. Varlık zorunlu. Ama görüntüler mahluk ve mümkin.

 

Mesele bu her şeyde görünen,zahir olan, ama hiç kimsenin ulaşamayacağı,batın olan, Gerçeğin şuur ve akıl sahibi olup olmadığı. O şuur ve akıl sahibi değilse, biz öyle olamazdık. Yani daha önce de dediğim gibi insanı inkar etmeden Tanrıyı inkar edemezsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 saat önce, democrossian yazdı:

 

Bu panteizme götürür. Ola da bilir. Panteizm ateizmin kardeşidir. Tanrıya inanırken aniden bir sabah ateist olarak kimse kalkmamıştır, ben de kalkmadım. Fakat ben hiç deist veya panteist olmadım. Ateist olmadan önce agnostik ateist oldum.

 

Her şey (kümülatif olarak) tanrıdır ama şeyler tek tek tanrı değildir desek?

Panteizm ateizmin kardeşi felan değildir.

 

Panteizm özünde tek tanrılı ve tevhidi bir inançtır. Ancak Hristiyanların, Tanrı İsa'da(a.s.) enkarne oldu dedikleri gibi onlar da Tanrının sonsuz enkarnasyonuna inanırlar. Yani Tanrının insan olmadan insanın ne düşündüğünü bilemeyeceği, fare olmadan farenin ne olduğunu bilemeyeceği gibi yanlış bir sonuca ulaşırlar.

 

Ateizm ise bütün şirk dinleri içerisinde en fazla sayıda müstakil ve kendi kendi kendine güç, kanun varsayanıdır. Kaç tanrıları olduğunu sayan olmamıştır herhalde. Başka bir şeye indirgenemeyecek ne kadar bilim kanunu varsa O kadar tanrıları var. Tabi bu, ateizmini bilimle açıklayanlar için.

tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, Vefik Sâmi said:

 

Bir insanı ancak başka bir insan tanımlayabilecek yeteneğe sâhitir.

Tanrı'yı tanımlamak için de Tanrı olmak lâzımdır

Tanrı tanımlanamaz.

 

Mesajınızın diğer kısmı bilmekle ilgili detaylandırlmış sorular içeriyor. Tanrı hiç kimsenin itiraz edemeyeceği şekilde nesnel olarak bilinebilse idi, inanca gerek kalmazdı. Bu nedenle biz inanlılar "Tanrı'yı biliyoruz" demeyiz de "Tanrı'ya inanıyoruz" deriz.

 

Mevlâna'ya "Aşk nedir ?" diye sormuşlar.

"Ben ol da bil" demiş.

 

 

 

 

Nerden biliyoruz ki?

 

Tanrı gerçeğini saklamak için, gerçekle alakasız olmayan böyle tonla zımbırtı üretir teistler.

 

Bir tavuğu tanımlamak için tavuk olmak mı gerekir?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, SHORTWAVE yazdı:

X ışını varlığını bilmeden senelerce yaşadık.

 

Tanrının varlığına ikna eden arguman olmaması onun olmadığı anlamına gelmez.:)

Olmadığına ispat değil olmadığına ikna eden idi soru. 

 

Böyle bir arguman yok. Olana kadar da beni olmamasına ikna ediyor. 

 

Ayrıca x ışını bulunana kadar yok kabul edildi. Kimse, aaa x ışınları gerçek olabilir dikkat edinde kanser olmayın demiyordu. 

 

Bir şey varsayılan olarak yok konumundadır varlığını ispat etmek istiyorsan kanıtlarsın. 

 

 

tarihinde NotImportant tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
12 minutes ago, Yeni Üye said:

Peki, Tanrı Varlığın kendisi ise?

 

Öyle ya, insan oğlunun kurduğu bütün cümleler varlığı varsayar. Varlık, bütün cümlelerin gizli öznesidir. Mesela "elma kırmızıdır" ya da "insan düşünür" dediğimizde aslında özne olan varlıktır. Bir yerde kırmızı bir elma olarak görünmüş, bir yerde insan olarak. Her şey O'nun görüntülerinden ibaret. Varlık zorunlu. Ama görüntüler mahluk ve mümkin.

 

Mesele bu her şeyde görünen,zahir olan, ama hiç kimsenin ulaşamayacağı,batın olan, Gerçeğin şuur ve akıl sahibi olup olmadığı. O şuur ve akıl sahibi değilse, biz öyle olamazdık. Yani daha önce de dediğim gibi insanı inkar etmeden Tanrıyı inkar edemezsiniz.

 

 

Niye olsun ki, varlığın kendisi falan, salak mı bu? 

 

Varlık zorunlu falan değil. Varlık, sadece gerçek. 

 

Tanrı da aklı fikri bırak kendisi bile var olmayan, bir takım zırdelilerin bir taraflarından uydurduğu bir zırvalık sadece. Tarihte gidip bakarsan, tonla öyle zırvalık bulursun, tapılan, inanılan falan.

 

İnsan burada, tanrı nerde? Yoksa bir karga gelip tanrıyı yemiş ve uçup gitmiş mi?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 hours ago, SHORTWAVE said:

X ışını varlığını bilmeden senelerce yaşadık.

 

Tanrının varlığına ikna eden arguman olmaması onun olmadığı anlamına gelmez.:)

 

 

Süper zenciyi biliyon di mi?

 

Süper zencinin varlığına ikna eden arguman olmaması onun olmadığı anlamına gelmez, di mi?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, anibal yazdı:

Bir tavuğu tanımlamak için tavuk olmak mı gerekir?

 

Valla muhterem sizdeki şu "mantık" işleyişi de akıllara sezâ...

Söyleyecek söz bulamıyorum.

Benim kasdım düşünme, fikir üretme yetisine sahip insanla ilgili idi

Yâni, insanı en doğru şekilde ancak başka bir insan tanımlayabilir demiştim.

 

İnsanın insanı görüp algılaması ile, bir sokak köpeğinin görüp algılaması aynı şey midir ?

Köpek, insanı insan gibi lgılayabilme yetisine sâhip midir ?

Pes artık !..

 

Bir yazınızda 50 yaş civarında bir akademsiyen olduğunuzu belirtmiştiniz.

Eğer sık yaptığınız ironilerden biri değil idiyse bu.

Ya da ben yanlış anlamadıysam.

Ancak;  yazılarınız ergen tripleri ile dolu.

 

Hele şu "Süper zenci" muhabbeti yok mu ?

Tartışmaya acâip bir "felsefi boyut"(!) katıyor olmalı.

Zât-ı âliniz gibi bir "akademsiyen"ın sık kullandığı bir betimleme olduğuna göre.

Ben emsâl, avâm-ı âdiyeden kimselerin diyecek sözü kalmıyor artık.

 

 

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
5 minutes ago, Vefik Sâmi said:

 

Valla muhterem sizdeki şu "mantık" işleyişi de akıllara sezâ...

Söyleyecek söz bulamıyorum.

Benim kasdım düşünme, fikir üretme yetisine sahip insanla ilgili idi

Yâni, insanı en doğru şekilde ancak başka bir insan tanımlayabilir demiştim.

 

İnsanın insanı görüp algılaması ile, bir sokak köpeğinin görüp algılaması aynı şey midir ?

Köpek, insanı insan gibi lgılayabilme yetisine sâhip midir ?

Pes artık !..

 

Bir yazınızda 50 yaş civarında bir akademsiyen olduğunuzu belirtmiştiniz.

Eğer sık yaptığınız ironilerden biri değil idiyse bu.

Ya da ben yanlış anlamadıysam.

Ancak;  yazılarınız ergen tripleri ile dolu.

 

Hele şu "Süper zenci" muhabbeti yok mu ?

Tartışmaya acâip bir "felsefi boyut"(!) katıyor olmalı.

Zât-ı âliniz gibi bir "akademsiyen"ın sık kullandığı bir betimleme olduğuna göre.

Ben emsâl, avâm-ı âdiyeden kimselerin diyecek sözü kalmıyor artık.

 

 

 

Br tavukta düşünme, fikir üretme yetisine sahip zira...

 

Tamam, hayatın anlamını aramayabilir, ama tilkiyi görünce düşünüp onun kendini yiyeceği fikrini üretebilir ve üretiyorda. 

 

Köpek, insanı basbaya insan gibi algılar. Atıyorum, havuz gibi gibi algılıyor olsa, yüzmek için size atlamaya çıkardı elbette. Biraz youtube'da falan köpekleri izleyin, mesela çoban köpeklerini, insanı, kurdu, kediyi, koyunu vs. nasıl algılayıp farkedebildiklerini görürsünüz. 

 

Ha, ergen kadar bile olamayan, aklı dumur halde, trollemeyi, soytarılığı falan marifet sayan bir takım mahluklar da var, onlarla, muhakkak ki onların anladığı dilden konuşmak gerekiyor. Mesel siz hiç süper zenciyi sorgulamanıza dair bir talep aldınız mı?

 

Evet, pek farkedilmiyor, fakat tartışmaya cidden çok ama çok derin bir felsefi boyut katıyor. Varlığına dair hiç bir emare olmayan, yokluğunun nasıl gösterileceği hakkında hiç bir fikir bile olmayan bir doğmayı, bir uydurmayı, bir sallamayı, yahut bir zırvalığı, kabul etmemenin neden felsefi bir zorunluluk olduğunu çok iyi ifade ediyor. Bugüne kadar, yokluğunu gösterbilmiş, vazgeçtim, varlığının aleyhine tek bir laf edebilmiş kimse gördünüz mü? Eğer, "Tanrının varlığına ikna eden arguman olmaması onun olmadığı anlamına gelmez" oluyorsa, neden arlığına ikna eden hiç bir argümanın olmaması, süper zencinin olmadığı anlamına gelsin? Bir tarafınıza batınca, yani işinize gelince, var diye kafa ütüleyin, gelmeyince de yok diye burun kıvırıp üstüne bir de zırlayın, buna felsefede ne denir?

 

Elbette, bu sorunun muhatabı siz değilsiniz, bir cevap vermek durumunda değilsiniz, zira siz öyle bir zırvalık yapmadınız malum. Bırakın bu soruyu, öyle sayıklayan elemanlar versin. Hoş veremeyecek, zarlayacaklar safi...

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrı yada İlah Yaratıcı olan güçtür.Ancak Bu güçte akıl yoktur.Akıl yoksa tanrı olamaz Kainat , Tabiat,Enerji ,Evrim  olur.Ancak Yaratıcı güç İnsanın başarısıdır.Başardığınız anda güçlüyüz  ve Tabiata kainata İnsanlık gücü hakim olur.Bu Hakimiyet her geçen gün dahada artıyor.Belkide "İlah yoktur Allahtan" başka deyen sofiler kimlerse Allah olarak İnsanın Başarısını  ima etmek istemişlerdi.Çünkü yazdıkları kuranda Allahın yerini İnsana Şah Damarından daha yakındır  şeklinde belirtmişler.Bektaşi misafirlerine armut ikram etmek ister ve onlara sorar Tanrı yapısımı olsun kul yapısımı olsun?Misafirler "Oda ne demek Tanrı yapısı olsun " dediklerinde önlerine Acı ahlatları çıkarır.Bunlar yenirmi ? diye sorduklarında "E Bunlar işte Tanrı yapısıdır" der ve onların önüne iri tatı sulu armutları çıkarır.Sonra der"Bakın o yenmeyecek ahlatları kullar islah ediyor onlara bakıyor,toprağını işliyor gübreleyip güçlendiriyor çiçeklerini doludan koruyor.Siz Tanrıyı boş verin Ona kalsa aç kalırdınız insana bakın" 

tarihinde Antonius tarafından düzenlendi
eksiklik var
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, anibal yazdı:

Köpek, insanı basbaya insan gibi algılar. Atıyorum, havuz gibi gibi algılıyor olsa, yüzmek için size atlamaya çıkardı elbette. Biraz youtube'da falan köpekleri izleyin, mesela çoban köpeklerini, insanı, kurdu, kediyi, koyunu vs. nasıl algılayıp farkedebildiklerini görürsünüz

 

Köpek, bir insanı başka bir insanın algılayabildiği şekilde algılayamaz. Misâl; düşünemez. İnsanın düşüncelerini analiz edemez. İnsanı sâdkatle bağlanacak yahut, çekinilecek bir canllı hüviyetinde görebilir. Ayrıca, köpeğin üzerinize atlaması için "havuz" olmanıza gerek yok.

 

Kudurmuş olması kâfi...

 

Bir saat önce, anibal yazdı:

Ha, ergen kadar bile olamayan, aklı dumur halde, trollemeyi, soytarılığı falan marifet sayan bir takım mahluklar da var, onlarla, muhakkak ki onların anladığı dilden konuşmak gerekiyor. Mesel siz hiç süper zenciyi sorgulamanıza dair bir talep aldınız mı?

 

Bunlara hakettikleri perdeden konuşulmuş olmasının bence bir sakıncası yok.

Çünki; tartışmadan ziyâde, geyik muhabbetine gelenlerin anlayacakları dil bu olur.

 

Bir saat önce, anibal yazdı:

Evet, pek farkedilmiyor, fakat tartışmaya cidden çok ama çok derin bir felsefi boyut katıyor. Varlığına dair hiç bir emare olmayan, yokluğunun nasıl gösterileceği hakkında hiç bir fikir bile olmayan bir doğmayı, bir uydurmayı, bir sallamayı, yahut bir zırvalığı, kabul etmemenin neden felsefi bir zorunluluk olduğunu çok iyi ifade ediyor. Bugüne kadar, yokluğunu gösterbilmiş, vazgeçtim, varlığının aleyhine tek bir laf edebilmiş kimse gördünüz mü? Eğer, "Tanrının varlığına ikna eden arguman olmaması onun olmadığı anlamına gelmez" oluyorsa, neden arlığına ikna eden hiç bir argümanın olmaması, süper zencinin olmadığı anlamına gelsin?

 

Madde olmayan, nesenel-somut olarak gözlenemeyen, bâzı insanların zihinsel faaliyetleri neticesinde şekillenen Tanrı fikrinin ıspatlanması elbet mümkün değil. " Hani nerede göremiyoruz ?" türü hallenmeler mevzûyu çok basite indirgemektir. Tanrı'yı, tavuğu görür gibi görürsen, Tanrı'nın tavuktan-maddeden öz olarak bir farkı kalır mı ? Tanrı'nın varlığı-yokluğu daha ziyâde felsefi bir konudur. Ancak; felsefe üzerinden münakaşası yapılabilir. Ne var ki Tanrı'ya dâir argümanlar kişilere âit subjektif algılar olduğu için, "sağlama"sı yapılamaz. Bu itibarla da ben, Tanrı'nın varlığı-yokluğu noktasındaki münâkaşalara hiç girmedim; girmem.

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
12 saat önce, Vefik Sâmi yazdı:

Tanrı'nın varlığı-yokluğu husûsunda tartışmaya girmem.

Konu bu değil ki. Senin inandığın Tanrı varsa bunun bir yansıması olmalı. Anladığım kadarıyla öyle bir yansıma da yok diyorsun sen. Ya da "evrendeki herşey onun yansımasıdır" demeye getiriyorsun ki özünde zaten ikisi aynı şey. Yani var olmasıyla yok olmasının pratikte bir önemi yok! Mu diyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, NotImportant yazdı:

Olmadığına ispat değil olmadığına ikna eden idi soru. 

 

Böyle bir arguman yok. Olana kadar da beni olmamasına ikna ediyor. 

 

Ayrıca x ışını bulunana kadar yok kabul edildi. Kimse, aaa x ışınları gerçek olabilir dikkat edinde kanser olmayın demiyordu. 

 

Bir şey varsayılan olarak yok konumundadır varlığını ispat etmek istiyorsan kanıtlarsın. 

 

 

X ışınını bilmeyen nasıl yoksa tanrınında şimdilik ne olduğunu bilen yok.

Tanımlar içinde yaklaşanlar olabilir.

Ayrıca maddeyi doğayı tanrı kabul edene ateizmin yapabileceği birşey yok.

Ateistlerin kendileride tanrıya verilen özelliklerden çoğunu maddeye doğaya yüklüyor.

Ateizm bu yüzden  içi  boş bir kavramdır.:)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, anibal yazdı:

 

 

Süper zenciyi biliyon di mi?

 

Süper zencinin varlığına ikna eden arguman olmaması onun olmadığı anlamına gelmez, di mi?

 

süper zenciye kendin ikna olmuyorsan başkasının ikna olmasını bekleyemezsin.:)

 

Süper zenciye bütün teist dinlerde tanrıya yüklenen ortak özellikleri yüklersen o zaman ikna edebilirsin.

 

zenci ile neyi kastediyorsun?Tanrının rengi şudur diye söyleyen bir teizmi kimse kabul etmez.:0_80cbc_37a71a73_L:

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 minutes ago, SHORTWAVE said:

süper zenciye kendin ikna olmuyorsan başkasının ikna olmasını bekleyemezsin.:)

 

Süper zenciye bütün teist dinlerde tanrıya yüklenen ortak özellikleri yüklersen o zaman ikna edebilirsin.

 

zenci ile neyi kastediyorsun?Tanrının rengi şudur diye söyleyen bir teizmi kimse kabul etmez.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

Ben elbette ikna oluyorum, siz?

 

Süper zencinin tek özelliği, alayınızı düzmesidir. 

 

Seni ikna edecek hiç bir argümanın olmaması, süper zencinin olmadığı anlamına gelir mi? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...