Jump to content

Tanrı’nın yokluğuna sizi en çok ikna eden argüman hangisidir?


Recommended Posts

18 saat önce, bir_akil_insan yazdı:

 

burada eylemi elbette bilince bağlı olarak düşünüyoruz. diğer türlü, bilinçisizce eylem içinde olan bir varlığı tartışmak gerekir ki, zaten bu da yine tanrı özelliklerine çıkmaz.

Haklısınız. Ben benzetmeyi tam doğru yapamadım. Anlatmaya çalıştığım şey şuydu, örneğin, madde bir amaca göre hareket etmez. Amaç doğrultusunda hareket etmediği için bir eksikliği yoktur. Tanrı da, bilinçli bir şekilde de olsa, eyleme geçerse ama bu bir amaç doğrultusunda değilse, eksiksizliğine gölge düşürmez diye düşünüyorum.

Tanrı, bir amaç uğruna eyleme geçiyorsa, eksiksiz olmaz. Çünkü eyleme geçmeden önceki durumunda, amacın gerçekleştiği durumun eksikliğindedir. Fakat amaç uğruna eyleme geçmiyorsa, bir eksikliği olmaz.

Mesela, yapmanızı gerektiren bir durum olmayan rastgele bir eylem düşünün. Örneğin, şu an mutfağa gidip bir tabak kırabilirim. Tabak kırmaya ihtiyacım yok, tabak kırmayı bir amaç uğruna da gerçekleştirmiyorum, sadece yapmayı seçiyorum ve yapıyorum. Öyleyse bu beni eksik bir varlık yapmaz. Yani eyleme geçmesi, Tanrı'yı eksiksiz kılmaz diye düşünüyorum.

Aslında dinler açısından, Tanrı insanı kendine tapması amacıyla yaratır. Bu durumda eksiksiz olmamalı tabi. Ama teistler kelime oyunu yaparak, işin içinden çıkabilir gibi. "Tanrı'nın sana değil, senin Tanrı'ya ihtiyacın var" gibi pek de inandırıcı olmayan cümlelerle.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 225
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bir saat önce, skeptikal yazdı:

Haklısınız. Ben benzetmeyi tam doğru yapamadım. Anlatmaya çalıştığım şey şuydu, örneğin, madde bir amaca göre hareket etmez. Amaç doğrultusunda hareket etmediği için bir eksikliği yoktur. Tanrı da, bilinçli bir şekilde de olsa, eyleme geçerse ama bu bir amaç doğrultusunda değilse, eksiksizliğine gölge düşürmez diye düşünüyorum.

Tanrı, bir amaç uğruna eyleme geçiyorsa, eksiksiz olmaz. Çünkü eyleme geçmeden önceki durumunda, amacın gerçekleştiği durumun eksikliğindedir. Fakat amaç uğruna eyleme geçmiyorsa, bir eksikliği olmaz.

Mesela, yapmanızı gerektiren bir durum olmayan rastgele bir eylem düşünün. Örneğin, şu an mutfağa gidip bir tabak kırabilirim. Tabak kırmaya ihtiyacım yok, tabak kırmayı bir amaç uğruna da gerçekleştirmiyorum, sadece yapmayı seçiyorum ve yapıyorum. Öyleyse bu beni eksik bir varlık yapmaz. Yani eyleme geçmesi, Tanrı'yı eksiksiz kılmaz diye düşünüyorum.

Aslında dinler açısından, Tanrı insanı kendine tapması amacıyla yaratır. Bu durumda eksiksiz olmamalı tabi. Ama teistler kelime oyunu yaparak, işin içinden çıkabilir gibi. "Tanrı'nın sana değil, senin Tanrı'ya ihtiyacın var" gibi pek de inandırıcı olmayan cümlelerle.

 

amaç uğrunda olmayan eylemler, bilinçsiz eylemlerdir.

 

amaç uğrunda olan eylemler ise, eksikliğin tamamlanması üzerine gerçekleşmiş olan eylemlerdir.

 

burada biraz farkındalık katmak gerekiyor. hiç ihtiyacım olmadığı halde kolumu sallayabilirim demek, gerçekten bir ihtiyaç olmadığı anlamına gelmiyor. amaç doğrultusundaki her eylem, gereksinim karşılamak içindir. bilincin gerçekleştirdiği her eylem, gereksinim doğrultusundadır. yani bak hiç gereği yokken kolumu sallıyorum deseniz de,  aslında kolunuzu bir kazanım olmaksızın, gereksiz yere sallayabildiğinizi göstermek amacı ile eylem gerçekleştirmekte olduğunuz gerçeği değişmez.

 

tik sahibi iseniz ya da dönem dönem tikleriniz olmuşsa, bilinçsiz eylemin ne olduğunu bilirsiniz. bunlar hiçbir gereksinim doğrultusunda gerçekleşmeyen, sinir sistemi aksaklıkları sonucu oluşan eylemlerdir. hiçbir gereksinimi karşılamazlar. bunun dışında, bilincinizle gerçekleştirdiğiniz her eylem, eksiklik gidermek içindir; anlamsal olarak size ne kadar saçma gelse de. diğer nefes alma, kalp atması vb gibi otonom sinir sisteminin kontrol ettiği eylemler ise doğrudan ihtiyacın kendisi ya da ihtiyaç ile çok yakın ilgilidir ki, zaten konuya katmanın bir anlamı bulunmuyor.

 

diğer yandan, işin felsefi boyutunda: tanrı amaçsız ise, tanrı değildir, çünkü tanrının mükemmel varlık sayıldığı tüm tanımlarda, saçma veya bilinçsiz bir iş yapması, tanımına aykırıdır. tanrı amaçlı ise, eksikliği gidermek üzere harekettedir. 

 

bu yüzden tanrı diye bir şey yoktur.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 20.02.2018 at 22:23, bir_akil_insan yazdı:

burada biraz farkındalık katmak gerekiyor. hiç ihtiyacım olmadığı halde kolumu sallayabilirim demek, gerçekten bir ihtiyaç olmadığı anlamına gelmiyor. amaç doğrultusundaki her eylem, gereksinim karşılamak içindir. bilincin gerçekleştirdiği her eylem, gereksinim doğrultusundadır. yani bak hiç gereği yokken kolumu sallıyorum deseniz de,  aslında kolunuzu bir kazanım olmaksızın, gereksiz yere sallayabildiğinizi göstermek amacı ile eylem gerçekleştirmekte olduğunuz gerçeği değişmez.

Konumuz bilinçli eylemin amacı olması gerekmediği olduğundan gereksiz yere yapabildiğimi göstermek amacıyla kolumu sallayabildiğimi örnek vermiş olurum. Fakat amaçsızca kolumu sallamamda da mantıksal bir çelişki yok. Yani sizinkisi mantıksal zorunluluktan ziyade tümevarım gibi. Bütün insanlar amaç doğrultusunda iş yapar, öyleyse tanrının yaptığı iş de amaç doğrultusundadır şeklinde. Ama teistlerin varsayımı zaten tanrının insan gibi olmadığı.

Ama yine de haklısınız. Tanrının amacı yoksa, bu başka felsefi sorunlara yol açar. Eğer mükemmelse, her şeyi bir amaç uğruna yapmış olmalıdır. Çümkü amacı olan varlık, amaçsız olandan daha erdemlidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrı’nın yokluğuna sizi en çok ikna eden argüman hangisidir?

 

"Herşeyi ben yarattım" diyen tanrının zamanı yaratamıyacak olması.

 

Tanrının zamanı yaratabilmesi için bir "zamanı yaratmadan öncesi" ve bir de "zamanı yarattıktan sonrası" olması gerek.

Kısaca: Tanrının zamanı yaratabilmek için zamanı yoktur!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...