Jump to content

NASIL BÖLERDİNİZ


Recommended Posts

Ortada tartisacak fazla bir sey yok aslinda. Gunumuzde sosyal sistem, kadinlari ve duskunleri koruma altina alma cabasi uzerine kurulmustur. Tabii bunu akil edecek degildi arabin allahi. Duskun denilen kadin, gunumuz sisteminde (tabii gelismis ulkelerden bahsediyorum)erkekten bile daha cok korundugu icin, duskun olan erkektir cogu zaman.

Tabii muhammedin buldugu cozum, evlenerek koruma olayi, o gune gore dogru bile olsa, gunumuze gore ilkeldir. Savundugunuz dinin, evrensel olamayacagini, her ulkede ayri uygulamalar gerektirdigi mantigiyla irdelerseniz, anlarsiniz.

Hem hukuki emirler hemde tapinma rituelleri bakimindan, kuran dunyanin yuvarlakligina ve cesitliligine terstir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 58
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

ben her zaman Kuranı esas alırım herakles kardeşim : )

ama Kuranın her ayeti her zaman uygulanamaz.bazen bu ayetlerde ısrar etmek haksızlık doğrulabilir.

....

Açık sözlülüğün için teşekkürler terliksi.

"Ayetler haksızlık doğuracağı için, bazı ayetlerde ısrar edilmemeli" diyorsun.

Ayetlerin haksızlık doğurup doğurmayacağına sen karar veriyorsun, ona göre uyguluyorsun veya uygulamıyorsun, öyle mi?

Bravo!.

----

Ekmeği bölmeye gelince, seza'nın yazdıklarına katılıyorum. O anki durum da çok önemli. Örneğin, ailenin o anda korunmaya ihtiyacı olabilir. O zaman, en kuvvetli bireye önemli bir pay verilebilir.

Kısaca, bu paylaşmada, yazılı katı kurallara uyulamaz.

Genelleyelim:

Bir toplumda uyulan yasalar, 1400 yıl önce yazılmış "değişmez" kurallar olamaz.

.

Link to post
Sitelerde Paylaş
nası yani.şuanki sistem feminismemi dayanıyor.islam kadınları korumuyor diy bi cümle sarfedemezsin.bunu kanıtlaman lazım.tabi şimdi diyeceksinki erkekler çok evlilik vs.bu olay kadınların korunmadığı değer verilmediği anlamına gelmez.

Yaziyi bir daha oku, sonra yorum yap. Iki kere okumadan anlaman zor oluyor galiba.

Her ulkedeki farklilik, kuranin tek emirle olayi cozmesine musaade etmez dedim. Dolyisiyla birakin kuranin evrensel olmasini, emirlerini, iki ulkeye bile tam uyduramaz.

Sosyal sistemin gelismis ulkelerde oldugunu, bu sistemin, allah denen hirta on bastigini anlattim. Bilmedigin konuda yorum yapma. Sosyal sistemde, duskunler koruma altindadir. Nitekim yasadigim yerdede, kadinlar, yaslilar ve cocuklar ve tabiiki sakatlar, sosyal yardim bakimindan onceliklidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

harun,tatar ramazan yada her neyseniz:

vakıf olmadığınız konularda fetva verip de bu insanların da dine küfretmesine vesile olduğunuz için size sorulacak emin olunuz.

siz ki müslüman olduğunuz iddiasındasınız lakin bu iddianızı ispatlayacak işler yapmadığınızı kendiniz söylüyorsunuz...bakınız

bu insanlar bizim dinimizi bizden daha çok araştırıyorlar siz de mütemadiyen konulara alakasız cevablar vermek yerine bu insanlara bakıp

kendinizden neden böyle olamadığınız için utanıp dininiz hakkında ilim tahsis edeceğinize hala ısrarla vakıf olmadığınız konularda dahi

fikir beyan etmekte mahzur görmüyorsunuz(siz müslüman olduğunuza eminmisiniz ki bir müslüman dinine küfrettirmez,ve vakıf olmadığı

konular hakkında mütemadiyen konuşup vebal almaktan çekinir)müddeisiniz iddianızı ispatlayacak işler yapın...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Son yirmi dakikamı ekmekle harcamam gerekiyorsa küçük küçük küplere bölerim, kurutulması ve yemesi kolaylaşır, daha uzun dayanır.

Ben ölünce hangi aç ferde kaç parça ekmek kalacağını belirlemem o zor şartlarda saçma olur. Kimin daha çok ihtiyacı varsa onlar karar versinler, ben kıçımda pamukla "hayır karım o kadar alacak kızım bu kadar" dersem birinden birine kötülük etmiş olabilirim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
ben bu bölüşümde yalnız çocuklarımı esas alırdım.

bir miktarda eşimi esas alırdım

bunun dışında asla ve asla anne yada babama pay vermezdim.yada bir başkasına.

ne olursa olsun vermezdim.

terliksi bey sanırım kuranda böyle yazıyor ki siz de bu şekilde vermeye karar vermişsiniz. Bir de şöyle düşünün.şuan kafanızı bir kalıba sokmuşsunuz ve alternatifleri düşünmeden kesinlikle böyle yapardım diyorsunuz.bu son derece yanlış.insan en doğru ve sağlıklı sonuca ulaşmak için onu bunu değil kendi aklını kullanmalıdır.

çocuklara veririm demişsiniz.. çocuğunuz diyelim sağlıklı yetişkin bir insan, kendi ekmeğini kendisi kazanabilecek gücü var.bakıma muhtaç değil. böyle bir durumda yaşlı ve bakıma muhtaç ananıza 5 kuruş vermeyip çocuğunuza mı vereceksiniz? bu hangi vicdana sığar?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ailenin en genc ve saglikli annesinin, cocuklarin ve aileyi koruyacak en genc ve guclu erkegin onculugu olmalidir. Turun yasam surecini maksimize edecek cozumler bana dogal geliyor. Tabii ki duygusal dramlar yasanacaktir. Ama bu onerdigim cozum sanirim herkesi mutlu edecek tek cozumdur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
lan o ekmeğin hepsini yer öyle ölür bunlar.adamların hiç birşey umurlarında değilki. ailenizden tek ayrılmicağınız tek yer cennet diyoruz adamlara bize aç gözlü zavallı diyolar.adamların aileleri bile umurlarında değil.böyle ölüp gidecekler bunha üzülüyorum başka bişeye değil.

peki ey müslümanlar siz müslüman olmasaydınız insan olmayı beceremeyecek miydiniz? bir tek siz mi bölebilirsiniz ekmeği. ya o yüce rabbiniz sizi bir afrika kabilesinde dünyaya getirseydi ve siz islamiyetin adını bile duymadan elinde ekmekle ölmek üzere olan bir insan olsaydınız ne halt edecektiniz? siz de bir zakmet buna cevap verin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sizler ateistsiniz ve bunlar sizin sözleriniz.

insanlar bağımsız olarak kendi vicdanları ile düşündüklerinde Kuran gibi konuşurlar.gerçek vicdanla objektif düşünen insanlar Kuranın paralelinde hareket ederler.ama işin içine inat girmesin !

o zaman yine inkar ederler.

az sonra inkarlar başlar buna eminim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
terliksi bey sanırım kuranda böyle yazıyor ki siz de bu şekilde vermeye karar vermişsiniz. Bir de şöyle düşünün.şuan kafanızı bir kalıba sokmuşsunuz ve alternatifleri düşünmeden kesinlikle böyle yapardım diyorsunuz.bu son derece yanlış.insan en doğru ve sağlıklı sonuca ulaşmak için onu bunu değil kendi aklını kullanmalıdır.

çocuklara veririm demişsiniz.. çocuğunuz diyelim sağlıklı yetişkin bir insan, kendi ekmeğini kendisi kazanabilecek gücü var.bakıma muhtaç değil. böyle bir durumda yaşlı ve bakıma muhtaç ananıza 5 kuruş vermeyip çocuğunuza mı vereceksiniz? bu hangi vicdana sığar?

sunny

Kuran yalnız çocuklara pay vermez.sezanın paylaşımına yakın bir paylaşım yapar.çokta mantıklı ve vicdanlı bir paylaşım yapar.

çocuklar esastır.anne baba 1/6 eş 1/8 alır kalanlar çocukların olur.değişik durumlarda oran değişsede çocuklar en büyük oranı alır.ama anne ve babada mutlaka alır.

bana demişsin ki !

söz konusu olay hangi vicdana sığar !

T.C Devleti medeni hukukuna sığar !

çünkü bu durum orada vardır.

miras alt soya aittir.eğer alt soy varsa malesef ana babaya zırnık bile yoktur !

acaba vicdansız ve sezanın sözü gibi genetiğe aykırı bu paylaşım mı ?

yoksa 1400 sene öncesinin Arabının paylaşımı mı ?

unutma az önce medeni hukukun paylaşımına vicdansız dedin

sanırım burdan kıvırmazsın !

TÜRK MEDENİ KANUNU...

Maddeler: 495 - 501

3. Kitap 1. Kısım 1. Bölüm: Miras Hukuku - Mirasçılar - Yasal mirasçılar

ÜÇÜNCÜ KİTAP MİRAS HUKUKU BİRİNCİ KISIM MİRASÇILAR BİRİNCİ BÖLÜM YASAL MİRASÇILAR A. Kan hısımları I. Altsoy Madde 495.- Mirasbırakanın birinci derece mirasçıları, onun altsoyudur. Çocuklar eşit olarak mirasçıdırlar. Mirasbırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. II. Ana ve baba Madde 496.- Altsoyu bulunmayan mirasbırakanın mirasçıları, ana ve babasıdır. Bunlar eşit olarak mirasçıdırlar. Mirasbırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. Bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı takdirde, bütün miras diğer taraftaki mirasçılara kalır. III. Büyük ana ve büyük baba Madde 497.- Altsoyu, ana ve babası ve onların altsoyu bulunmayan mirasbırakanın mirasçıları, büyük ana ve büyük babalarıdır. Bunlar, eşit olarak mirasçıdırlar. Mirasbırakandan önce ölmüş olan büyük ana ve büyük babaların yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. Ana veya baba tarafından olan büyük ana ve büyük babalardan biri altsoyu bulunmaksızın mirasbırakandan önce ölmüşse, ona düşen pay aynı taraftaki mirasçılara kalır. Ana veya baba tarafından olan büyük ana ve büyük babaların ikisi de altsoyları bulunmaksızın mirasbırakandan önce ölmüşlerse, bütün miras diğer taraftaki mirasçılara kalır. Sağ kalan eş varsa, büyük ana ve büyük babalardan birinin mirasbırakandan önce ölmüş olması hâlinde, payı kendi çocuğuna; çocuğu yoksa o taraftaki büyük ana ve büyük babaya; bir taraftaki büyük ana ve büyük babanın her ikisinin de ölmüş olmaları hâlinde onların payları diğer tarafa geçer. IV. Evlilik dışı hısımlar Madde 498.- Evlilik dışında doğmuş ve soybağı, tanıma veya hâkim hükmüyle kurulmuş olanlar, baba yönünden evlilik içi hısımlar gibi mirasçı olurlar. B. Sağ kalan eş Madde 499.- Sağ kalan eş, birlikte bulunduğu zümreye göre mirasbırakana aşağıdaki oranlarda mirasçı olur: 1. Mirasbırakanın altsoyu ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte biri, 2. Mirasbırakanın ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olursa, mirasın yarısı, 3. Mirasbırakanın büyük ana ve büyük babaları ve onların çocukları ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte üçü, bunlar da yoksa mirasın tamamı eşe kalır. C. Evlâtlık Madde 500.- Evlâtlık ve altsoyu, evlât edinene kan hısımı gibi mirasçı olurlar. Evlâtlığın kendi ailesindeki mirasçılığı da devam eder. Evlât edinen ve hısımları, evlâtlığa mirasçı olmazlar. D. Devlet Madde 501.- Mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası Devlete geçer.

http://www.belgenet.com/yasa/medenikanun

Link to post
Sitelerde Paylaş
terliksi bey sanırım kuranda böyle yazıyor ki siz de bu şekilde vermeye karar vermişsiniz. Bir de şöyle düşünün.şuan kafanızı bir kalıba sokmuşsunuz ve alternatifleri düşünmeden kesinlikle böyle yapardım diyorsunuz.bu son derece yanlış.insan en doğru ve sağlıklı sonuca ulaşmak için onu bunu değil kendi aklını kullanmalıdır.

çocuklara veririm demişsiniz.. çocuğunuz diyelim sağlıklı yetişkin bir insan, kendi ekmeğini kendisi kazanabilecek gücü var.bakıma muhtaç değil. böyle bir durumda yaşlı ve bakıma muhtaç ananıza 5 kuruş vermeyip çocuğunuza mı vereceksiniz? bu hangi vicdana sığar?

sadece medeni olmaya çalışıyorum !

ama medeni olun medeni olun diyen sizler şimdide vicdansız olma mı diyorsunuz !

SİZ NE DEDİĞİNİZİ BİLMİYORSUNUZ !

Link to post
Sitelerde Paylaş
Açık sözlülüğün için teşekkürler terliksi.

"Ayetler haksızlık doğuracağı için, bazı ayetlerde ısrar edilmemeli" diyorsun.

Ayetlerin haksızlık doğurup doğurmayacağına sen karar veriyorsun, ona göre uyguluyorsun veya uygulamıyorsun, öyle mi?

Bravo!.

----

Ekmeği bölmeye gelince, seza'nın yazdıklarına katılıyorum. O anki durum da çok önemli. Örneğin, ailenin o anda korunmaya ihtiyacı olabilir. O zaman, en kuvvetli bireye önemli bir pay verilebilir.

Kısaca, bu paylaşmada, yazılı katı kurallara uyulamaz.

Genelleyelim:

Bir toplumda uyulan yasalar, 1400 yıl önce yazılmış "değişmez" kurallar olamaz.

.

gezgin95

ben hep açıksözlü oldum.

Kuranın bazı ayetlerini.özellikle miras ayetindeki kadın erkek farkını uygulayamayız.

ama bu senin düşündüğünden farklı bir mantık neticesinde söylenmiş bir sözdür.yine temelini Kurandan alan bir sözdür.

Kuranın en önemli sözlerinden biriside adil olun emridir.bugünün şartlarında kadına erkeğin yarısı vermek haksızlık olur.

çünkü !

Kuran bütünü içerisinde değerleridirilir.

kadına erkeğin yarısı vermek Kuran bütününde adildir.

çünkü geçim erkektedir.kadında böyle bir yük yoktur.

kadın evlilikte mehir alır.

boşanma durumunda çocuk babada kalır.

bugün bu durumlar söz konusu değildir.yani kadının erkeğin yarısı alması için gerekli sebepler bugün yoktur.

bu durumda kadına yarı hisse vermek adil olmaz.aynı şekilde o gün şartlarında.kadına erkekle eşit vermekte adil olmazdı.Kuran aklı emreder.akla dayalı kararlar verir.ve kendi içinde dahi ayetlerini uygular.yani ayetlerin gereği ayetlerle yerine getirilir.

örnek.

Kuran çok esnek ama aynı zamanda net bir kitaptır.anlatımı öyle güçlüdür ki.düşünenler onun hayatın o anki vurgusuna göre kolayca anlayabilirler.

Bakara 282

(Medenî 87) Ey iman edenler! Belirlenmiş bir süre için birbirinize borçlandığınız vakit onu yazın. Bir katip onu aranızda adaletle yazsın. Hiçbir katip Allah'ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan geri durmasın; (her şeyi olduğu gibi) yazsın. Üzerinde hak olan kimse (borçlu) da yazdırsın, Rabbinden korksun ve borcunu asla eksik yazdırmasın. Şayet borçlu sefih veya aklı zayıf veya kendisi söyleyip yazdıramayacak durumda ise, velisi adaletle yazdırsın. Erkeklerinizden iki de şahit bulundurun. Eğer iki erkek bulunamazsa rıza göstereceğiniz şahitlerden bir erkek ile -biri yanılırsa diğerinin ona hatırlatması için- iki kadın (olsun). Çağırıldıkları vakit şahitler gelmemezlik etmesin. Büyük veya küçük, vadesine kadar hiçbir şeyi yazmaktan sakın üşenmeyin. Böyle yapmanız Allah nezdinde daha adaletli, şehadet için daha sağlam, şüpheye düşmemeniz için daha uygundur. Ancak aranızda yapıp bitirdiğiniz peşin bir ticaret olursa, bu durum farklıdır. Bu durumda onu yazmamanızda sizin için bir sakınca yoktur. (Genellikle) alışveriş yaptığınızda şahit tutun. Ne yazan, ne de şahit zarara uğratılsın. Eğer bunu yaparsanız (zarar verirseniz) şüphe yok ki bu, sizin yoldan çıkmanız demektir. Allah'tan korkun. Allah size gerekli olanı öğretiyor. Allah her şeyi bilmektedir.

bakın bu ayettede iki kadın şahitliği bir erkek şahitliğine denk gelmektedir.

ama burda çerçeveyi güzel algılamak gerekir.diri diri kız çocuklarını toprağa gömen bir toplumda kadının rolünü ve kimliğini düşünmeye çalışın.bunda eminim hepiniz başarısız olursunuz.çünkü günümüz için çok uç bir örnektir bu.

o zaman doğu anadoludaki kadınları düşünün.

biliyorsunuz.orda kız çocukları okutulmaz.bu durumda cahil kalmaya mahkum kadın.toplumsal yetilerden eksik kalmaya mahkumdur.sosyal hayatın içinde istisna olarak görülecektir.bu durumda ticaret hayatı içinde çok istisnai olarak görüleceklerdir.çünkü toplumun kadına olan bakışı ve baskısı kadını bu portreye mecbur edecektir.bu durumda kadın cahil ve silik bir karakter olmaya mahkumdur.

şimdi dil öğrenmek için ilk adımı atanlar kendilerinin ilk zamanlarındaki hallerini bir düşünsünler.ingilizce bilmeyen biri için ingilizce kelimeleri ezberlemek baya zordur.ilk anda akılda kalsa bile 10 dakika sonra unutulur.acaba neydi diye kara kara düşünür insan.

işte o zamanki kadınların rakamları aklında tutmasıda aynen böyle bişeydi ! çünkü rakamlar onlar için açık şekilde uzak terimlerdi !bu portre içinde düşünülürse ! bu şahitlikte iki kadın neden istendiği açıktır ! üstelik bu şahitlik yalnız ve yalnız ticaret için söz konusudur.zina şahitliği için asla iki kadın şartı yoktur.buda bahsettiğim duruma bir kanıttır.

şimdi bu durumda günümüzde eğer iki kadın bir erkek şahitiği uygulamak isterseniz hata etmiş olursunuz.çünkü Kuran mantık içinde olaylara bakar.

günümüzde durum tam tersi olsa yani kadın egemen erkeklerin baskı altında olduğu bir toplum olsa.ve bu ayet böyle bir topluma gelse.o zaman bu şahitlik tam tersi olurdu !

buna emin olun böyle olurdu.

çünkü dediğim gibi Kuran bir mantık kitabıdır.daima doğru mantıklar üzerine kurulmuştur.

ve daima kendi sağlaması içinde hatasızdır.

çünkü o kitap başka bir ayetinde der ki !

HİÇ BİLENLE BİLMEYEN BİR OLUR MU !

İŞTE KURAN BURDA KENDİ AYETİNİ KENDİ AYETİ İÇİN DEVREYE SOKMUŞTUR.

KURAN BÖYLE BİR KİTAPTIR.TOPLUM BASKISI SEBEBİ İLE MALESEF CAHİL KALMIŞ KADINI TİCARET KONUSUNDA CEHALETİ SEBEBİ İLE BİLEN ERKEKLE BİR TUTMAMIŞTIR.

bizde bilenle bilmeyeni bir tutamayız.eğer bir kadın iki kat biliyorsa.onu erkeğin yarısı yapamayız.çünkü Kuran bilenle bilmeyen bir olamaz demiştir.

bu durumda bir kadın iki erkek etmek zorundadır.

bu bazılarına çelişki gibi gelsede aksine tam bir tutarlılıktır.kendi sözünü kendi içinde uygulamaktır.bu ayetteki kadının ticaret konusundaki şahitliği için verilen karara esas olan ayet hiç bilenle bilmeyen bir olurmu ayetidir.

dediğim gibi bugün bir kadın iki erkek kadar biliyorsa o kadın = iki erkek eder.

bu matematik olarakta böyledir.mantık olarakta böyledir !

sözün kısası Kuran bir bütündür bütün olarak uygulanır.kendi içindeki kararlarına esas yasaları vardır.esas olan yasalar onlardır.verilen örnekler ise o günün içtehatıdır.adalet mantığını süzmek için örneklerdir.

bugünün şartları içinde kadına erkeğin yarısı vermek Kurana uymamak olur.çünkü Kuran esasta adaleti emreder.

o gün yapılmış bölüşüm o gün şartları içinde adildir.ama bu gün için değildir.şartlar değiştikçe kararlar değişmelidir.

ama adalet daima yapılmalıdır.çünkü esas olan budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Açık sözlülüğün için teşekkürler terliksi.

"Ayetler haksızlık doğuracağı için, bazı ayetlerde ısrar edilmemeli" diyorsun.

Ayetlerin haksızlık doğurup doğurmayacağına sen karar veriyorsun, ona göre uyguluyorsun veya uygulamıyorsun, öyle mi?

Bravo!.

----

Ekmeği bölmeye gelince, seza'nın yazdıklarına katılıyorum. O anki durum da çok önemli. Örneğin, ailenin o anda korunmaya ihtiyacı olabilir. O zaman, en kuvvetli bireye önemli bir pay verilebilir.

Kısaca, bu paylaşmada, yazılı katı kurallara uyulamaz.

Genelleyelim:

Bir toplumda uyulan yasalar, 1400 yıl önce yazılmış "değişmez" kurallar olamaz.

.

gezgin95

ben hep açıksözlü oldum.

Kuranın bazı ayetlerini.özellikle miras ayetindeki kadın erkek farkını uygulayamayız.

ama bu senin düşündüğünden farklı bir mantık neticesinde söylenmiş bir sözdür.yine temelini Kurandan alan bir sözdür.

Kuranın en önemli sözlerinden biriside adil olun emridir.bugünün şartlarında kadına erkeğin yarısı vermek haksızlık olur.

çünkü !

Kuran bütünü içerisinde değerleridirilir.

kadına erkeğin yarısı vermek Kuran bütününde adildir.

çünkü geçim erkektedir.kadında böyle bir yük yoktur.

kadın evlilikte mehir alır.

boşanma durumunda çocuk babada kalır.

bugün bu durumlar söz konusu değildir.yani kadının erkeğin yarısı alması için gerekli sebepler bugün yoktur.

bu durumda kadına yarı hisse vermek adil olmaz.aynı şekilde o gün şartlarında.kadına erkekle eşit vermekte adil olmazdı.Kuran aklı emreder.akla dayalı kararlar verir.ve kendi içinde dahi ayetlerini uygular.yani ayetlerin gereği ayetlerle yerine getirilir.

örnek.

Kuran çok esnek ama aynı zamanda net bir kitaptır.anlatımı öyle güçlüdür ki.düşünenler onun hayatın o anki vurgusuna göre kolayca anlayabilirler.

Bakara 282

(Medenî 87) Ey iman edenler! Belirlenmiş bir süre için birbirinize borçlandığınız vakit onu yazın. Bir katip onu aranızda adaletle yazsın. Hiçbir katip Allah'ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan geri durmasın; (her şeyi olduğu gibi) yazsın. Üzerinde hak olan kimse (borçlu) da yazdırsın, Rabbinden korksun ve borcunu asla eksik yazdırmasın. Şayet borçlu sefih veya aklı zayıf veya kendisi söyleyip yazdıramayacak durumda ise, velisi adaletle yazdırsın. Erkeklerinizden iki de şahit bulundurun. Eğer iki erkek bulunamazsa rıza göstereceğiniz şahitlerden bir erkek ile -biri yanılırsa diğerinin ona hatırlatması için- iki kadın (olsun). Çağırıldıkları vakit şahitler gelmemezlik etmesin. Büyük veya küçük, vadesine kadar hiçbir şeyi yazmaktan sakın üşenmeyin. Böyle yapmanız Allah nezdinde daha adaletli, şehadet için daha sağlam, şüpheye düşmemeniz için daha uygundur. Ancak aranızda yapıp bitirdiğiniz peşin bir ticaret olursa, bu durum farklıdır. Bu durumda onu yazmamanızda sizin için bir sakınca yoktur. (Genellikle) alışveriş yaptığınızda şahit tutun. Ne yazan, ne de şahit zarara uğratılsın. Eğer bunu yaparsanız (zarar verirseniz) şüphe yok ki bu, sizin yoldan çıkmanız demektir. Allah'tan korkun. Allah size gerekli olanı öğretiyor. Allah her şeyi bilmektedir.

bakın bu ayettede iki kadın şahitliği bir erkek şahitliğine denk gelmektedir.

ama burda çerçeveyi güzel algılamak gerekir.diri diri kız çocuklarını toprağa gömen bir toplumda kadının rolünü ve kimliğini düşünmeye çalışın.bunda eminim hepiniz başarısız olursunuz.çünkü günümüz için çok uç bir örnektir bu.

o zaman doğu anadoludaki kadınları düşünün.

biliyorsunuz.orda kız çocukları okutulmaz.bu durumda cahil kalmaya mahkum kadın.toplumsal yetilerden eksik kalmaya mahkumdur.sosyal hayatın içinde istisna olarak görülecektir.bu durumda ticaret hayatı içinde çok istisnai olarak görüleceklerdir.çünkü toplumun kadına olan bakışı ve baskısı kadını bu portreye mecbur edecektir.bu durumda kadın cahil ve silik bir karakter olmaya mahkumdur.

şimdi dil öğrenmek için ilk adımı atanlar kendilerinin ilk zamanlarındaki hallerini bir düşünsünler.ingilizce bilmeyen biri için ingilizce kelimeleri ezberlemek baya zordur.ilk anda akılda kalsa bile 10 dakika sonra unutulur.acaba neydi diye kara kara düşünür insan.

işte o zamanki kadınların rakamları aklında tutmasıda aynen böyle bişeydi ! çünkü rakamlar onlar için açık şekilde uzak terimlerdi !bu portre içinde düşünülürse ! bu şahitlikte iki kadın neden istendiği açıktır ! üstelik bu şahitlik yalnız ve yalnız ticaret için söz konusudur.zina şahitliği için asla iki kadın şartı yoktur.buda bahsettiğim duruma bir kanıttır.

şimdi bu durumda günümüzde eğer iki kadın bir erkek şahitiği uygulamak isterseniz hata etmiş olursunuz.çünkü Kuran mantık içinde olaylara bakar.

günümüzde durum tam tersi olsa yani kadın egemen erkeklerin baskı altında olduğu bir toplum olsa.ve bu ayet böyle bir topluma gelse.o zaman bu şahitlik tam tersi olurdu !

buna emin olun böyle olurdu.

çünkü dediğim gibi Kuran bir mantık kitabıdır.daima doğru mantıklar üzerine kurulmuştur.

ve daima kendi sağlaması içinde hatasızdır.

çünkü o kitap başka bir ayetinde der ki !

HİÇ BİLENLE BİLMEYEN BİR OLUR MU !

İŞTE KURAN BURDA KENDİ AYETİNİ KENDİ AYETİ İÇİN DEVREYE SOKMUŞTUR.

KURAN BÖYLE BİR KİTAPTIR.TOPLUM BASKISI SEBEBİ İLE MALESEF CAHİL KALMIŞ KADINI TİCARET KONUSUNDA CEHALETİ SEBEBİ İLE BİLEN ERKEKLE BİR TUTMAMIŞTIR.

bizde bilenle bilmeyeni bir tutamayız.eğer bir kadın iki kat biliyorsa.onu erkeğin yarısı yapamayız.çünkü Kuran bilenle bilmeyen bir olamaz demiştir.

bu durumda bir kadın iki erkek etmek zorundadır.

bu bazılarına çelişki gibi gelsede aksine tam bir tutarlılıktır.kendi sözünü kendi içinde uygulamaktır.bu ayetteki kadının ticaret konusundaki şahitliği için verilen karara esas olan ayet hiç bilenle bilmeyen bir olurmu ayetidir.

dediğim gibi bugün bir kadın iki erkek kadar biliyorsa o kadın = iki erkek eder.

bu matematik olarakta böyledir.mantık olarakta böyledir !

sözün kısası Kuran bir bütündür bütün olarak uygulanır.kendi içindeki kararlarına esas yasaları vardır.esas olan yasalar onlardır.verilen örnekler ise o günün içtehatıdır.adalet mantığını süzmek için örneklerdir.

bugünün şartları içinde kadına erkeğin yarısı vermek Kurana uymamak olur.çünkü Kuran esasta adaleti emreder.

o gün yapılmış bölüşüm o gün şartları içinde adildir.ama bu gün için değildir.şartlar değiştikçe kararlar değişmelidir.

ama adalet daima yapılmalıdır.çünkü esas olan budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ateist de olsan,teist de olsan,o anda yapacagin davranis zaten dogal secilimle secilmistir.

Var olan besini kendi genlerin acisindan en avantajli sekilde kullanirsin.

Oncelik cocuklarin olur,onlar icinden,daha kucuk olan ve genleri sana daha yakin gorunen daha buyuk pay almali,cunku o lokma o genler acisindan daha uzun bir sureyi kurtaracaktir.

Es ,kendi annenizden fazla pay almali,babaniz en az payi almali,cunku babanizin kalan yasam suresi daha kisadir,es ve anneniz hayatta kalirsa,cocuklara bakma ihtimalleri daha yuksektir,anne sizin mi esinizin mi buna gore de pay degisebilir,ve o an besin bulabailme umudunuza gore kendinize de bir pay ayirmalisiniz.

Tabiati ile bu afaki bir yorum,o konumda neler olacagi yuzlerce sart tarafindan belirlenecektir,yaslariniz vs dahil,ben sadece var olan icgudusel davranis bicimini belirtmeye calistim,bunun da inanc vs ile hic bir alakasi yoktur ,inanc ust yapida olan bir seydir.

selam seza

sana ateistmisin müslümanmısın diye bunun için sormuştum.

verdiğin mantık Kuranın mantığına yakın

medeni hukuk mantığına uzaktır.

artık gerisini siz düşünün.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ateist de olsan,teist de olsan,o anda yapacagin davranis zaten dogal secilimle secilmistir.

Var olan besini kendi genlerin acisindan en avantajli sekilde kullanirsin.

Oncelik cocuklarin olur,onlar icinden,daha kucuk olan ve genleri sana daha yakin gorunen daha buyuk pay almali,cunku o lokma o genler acisindan daha uzun bir sureyi kurtaracaktir.

Es ,kendi annenizden fazla pay almali,babaniz en az payi almali,cunku babanizin kalan yasam suresi daha kisadir,es ve anneniz hayatta kalirsa,cocuklara bakma ihtimalleri daha yuksektir,anne sizin mi esinizin mi buna gore de pay degisebilir,ve o an besin bulabailme umudunuza gore kendinize de bir pay ayirmalisiniz.

Tabiati ile bu afaki bir yorum,o konumda neler olacagi yuzlerce sart tarafindan belirlenecektir,yaslariniz vs dahil,ben sadece var olan icgudusel davranis bicimini belirtmeye calistim,bunun da inanc vs ile hic bir alakasi yoktur ,inanc ust yapida olan bir seydir.

selam seza

sana ateistmisin müslümanmısın diye bunun için sormuştum.

verdiğin mantık Kuranın mantığına yakın

medeni hukuk mantığına uzaktır.

artık gerisini siz düşünün.

Link to post
Sitelerde Paylaş
sizler ateistsiniz ve bunlar sizin sözleriniz.

insanlar bağımsız olarak kendi vicdanları ile düşündüklerinde Kuran gibi konuşurlar.gerçek vicdanla objektif düşünen insanlar Kuranın paralelinde hareket ederler.ama işin içine inat girmesin !

o zaman yine inkar ederler.

az sonra inkarlar başlar buna eminim.

Bak terliksi

Eger insanlar böyle bir durumda kurana paralel haraket ederlerse (ki hic zannetmiyorum) bundan senin cikardigin sonuc degil, tam tersi cikar. Kurani yumurtlayaninda bir insan olmasi sebebiyle, ona paralel olmasi normal gelmeli sana.

Hem zaten insanlar kuranin paralelinde, kurani bile okumadan hareket ediyorlarsa, kuran niye gönderildi yahu? Insanlar zaten dogruyduda "iyi gidiyorsunuz, devam edin" diye tasdiklemek icinmi göndermisti yoksa. :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
sunny

Kuran yalnız çocuklara pay vermez.sezanın paylaşımına yakın bir paylaşım yapar.çokta mantıklı ve vicdanlı bir paylaşım yapar.

çocuklar esastır.anne baba 1/6 eş 1/8 alır kalanlar çocukların olur.değişik durumlarda oran değişsede çocuklar en büyük oranı alır.ama anne ve babada mutlaka alır.

bana demişsin ki !

söz konusu olay hangi vicdana sığar !

T.C Devleti medeni hukukuna sığar !

çünkü bu durum orada vardır.

miras alt soya aittir.eğer alt soy varsa malesef ana babaya zırnık bile yoktur !

acaba vicdansız ve sezanın sözü gibi genetiğe aykırı bu paylaşım mı ?

yoksa 1400 sene öncesinin Arabının paylaşımı mı ?

unutma az önce medeni hukukun paylaşımına vicdansız dedin

sanırım burdan kıvırmazsın !

Yetiştirilme tarzınız bu olduğu için evet haklısınız .. sizde vicdan denen kavramın zerresi yok(!) .. Kardeşim illa kalıplara mı girmek zorundayız .. Dünyada demokrasinin en iyi örneği Fransada bakın onların anayasasında ne yazıyo diye bi hüküm getirirsem ne derece doğru olur .. Bizim aklımız var ve bu dağılımı bulunduğumuz şartlara göre layığıyla yaparız .. çocuklar küçükse daha çok pay bırakmaya çalışırız .. kendi ekmeğini kazanabilecek durumdaysa bakıma muhtaç anne ve babamızın pay oranı daha yüksek olur .. Bak(!) medeni hukukta böyle yazıyo ben haklıyım .. bak(!) kuranda böyle yazıyo ben haklıyım .. nedir bu kardeşim ... aklınızı kullanmaya kullanmaya körelticeksiniz yakında .. artık şu hazır yeme zihniyetinden vazgeçin de kendi yeminizi kendiniz pişirin .. hazır yemeklerden her gün daha da zehirlenyiyosunuz farkında değilsiniz!!

tarihinde sangre tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...
diyelim ki elinizde bir ekmek var.tek yiyeceğiniz bu.ve ekmekten başka ailenizin hiç geçimi yok.ve siz 20 dakika sonra öleceksiniz.kime kaç dilim verirdiniz.ateistlerin maneviyatı sanırım burda belli olacak.

merak ediyorum.

ekmeği nasıl böler bırakırdınız.

annenize babanıza eşinize çocuklarınıza.ve duruma göre diğer yakınlarınıza.

bu örnek hayatın her noktasını karşılayacak zengin bir örnek değil ama basitte olsa fikir verebilir.

Bir ekmek kimseye bir kar getirmeyecegi icin, bari kazara bunun icin kimse birbirini kirmasin diye yakardim, boylece benden sonra kimse arkamdan kavga etmezdi bos yere

(Mantik cevabi)

Ama tabi vicdanim kaldirmayacagi icin esit bolerdim geride kalanlara, ama zaten bir ise yaramaz 1 ekmek, 2 saat sonra yine acikir insan

surekli yiyen ve sican yaratiklariz cunku hayvanlarla birlikte

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...