Jump to content

Neden hep Atatürk ?


Recommended Posts

Konu gerektiginden cok farklı haller almış, fazla zamanım olmadıgı için kısa kısa yazabiliyorum.

Burdaki asıl konu ülkenin gittikçe muhafazakar ve islamcı hal almasıdır.

İslamcıların eleştirdikleri Atatürk vardır dinsiz Atatürk bizim liberallerimizde Atatürk'ün üstüne gidince tek taraf olarak islamcılar kalıyor.

İslamcılar kendilerini bir şey sanıp azmaya başlayacak ama kimin umrunda ki ? Ellerine bir fırsat geçince vurmak yerine öldürüyor aydınlarımız.

Sn IFeelGood'un dedigi gibi 71 yıl önce ölen Atatürk'le ne alıp veremediginiz var ? Birşeyler yapmış ve bugüne kadar kurdugu cumhuriyet evreler darbeler gecirerek bu hale ulasmıstır.Kalıplaşmış bir şey mi bırakmıştır bize Atatürk ? Eger oyle olsa şu anda hala tek partili rejimle yonetiliyor olurduk.

Asıl tabu olan insanların inandıkları şeyler adına yapılan katliamlar ve Atatürk'ün laik diye bıraktıgı ülkenin devletin dine girmesi dininde devleti girmesini görmemezlikten gelerek buna bir cozum yolu bulmaya calısmamaktır.İstediginiz kadar Atatürk'ü eleştirebilirsiniz ama şu anda bir etkisi olmaz, ama diger tabuyu yıkabilirseniz asıl özgürlüge o zaman kavusabilirsiniz düşünce ozgurlugu o zaman olabilir.

Benim ülkemin kurucusu olan insan TV programında eleştirebiliyor dogruları yanlışları konusulabiliyor ama bilmem kac km ötede yasamıs insanın kurdugu dinle ilgili hatta dinide gec TV de evrim teorisini bile konusamıyorsa tartışamıyorsa acık acık asıl sorun burdadır.

Son cümle herşeyi anlatmıştır umarım aydınlarımız igneyi kendisine cuvaldızı baskasına batırmıyor cuvaldızı kendisine batırıyor igneyi baskasına batırmaktan korkuyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 159
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Atatürk'ün halkın gözündeki degerini sıfırlayabılmek ıcın yapamayacagınız yok..Osmanlıya bile daha iyi diyorsunuz ..Taht için beşikteki kardeslerini öldürenlerin zıhnıyetıni Ataturk'le kıyaslayabilmişsiniz...Aslında sasırmamak lazım nede olsa sizler liberalsiniz.Her yol mubah sizde.

Nurcusu, liberali, kominüsti aynı çatıda toplanmış..Atatürk düşmanlıgı. Atatürk'ü eleştirmeden önce,sizler nasıl birlik oldugunuzu bize anlatsanız....Tabii anlatılabilir yanı varsa..

Halkın gözünde gerçekdışı bir değer varsa elbette yıkılması iyi olur.Çünkü bu değer bir tabudur.Gerçeğe dayanmıyordur.

Osmanlı'ya daha iyi dediğimiz olgular var ama bunların içinde kardeşlerini öldürmesi yok.Türkiye cumhuriyetinde demokratik seçimlerle gelen partilerin darbelerle yıkılması da aynı zihniyettir bizim için.O da saltanat için bu da.

Nurcular, liberaller, komünistler bu ülke için aynı savaşta bir arada olmadılar mı demek ki bazı ortak konularda bir araya gelinebiliyor.Kemalizmin dayatmacı, baskıcı, anti demokrat cuntası geleneğine karşı bir araya gelinmesi gayet doğal.

Siz sanırım Ortaköy'e çay içmeye sadece sizin gibi düşünenler gidiyor sanıyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türk Kadınlar Birliği konusu tamamen aldatmaca..Bakın derneğin sitesinde neler yazıyor..

Türk Kadınlar Birliği, 7 Şubat 1924 tarihinde kuruldu. Kurucuları arasında, Nezihe Muhittin, Latife Bekir (Çeyrekbaşı) ve Sabiha Zekeriye (Sertel) de bulunmaktadır. Şükufe Nihal aktif üyelerden birisidir. Derneğin, Atatürk’ün eşi Latife Hanımdan da büyük destek aldığı bilinmektedir.

Kuruluş amacı, kadının siyasal haklarını elde etmesi ve sosyal yaşama aktif olarak katılmasının sağlanması idi. İlk Genel Başkan Nezihe Muhiddin’ in aşağıdaki sözleri bu amacı ve mücadeleyi en iyi şekilde özetlemektedir:

“Biz Türk Kadınları toplumsal ve siyasal yaşamda hak ettiğimiz yeri almalıyız. Önce Türk Kadınlarını bilinçlendirmeli ve eğitmeliyiz. Onlara daha fazla şey istemelerini ve bunlara nasıl ulaşacaklarını anlatmalıyız. Amacımız Türkiye’de kadın ve erkeğin toplumsal, ekonomik ve siyasal eşitliğidir.”

Bu bakış, gayret ve çalışmalar sonucu ,1926 yılında kabul edilen Medeni Yasa ile kadın toplum içinde kimliğini elde etmiş, 1930 yılında da kadınlarımız, belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkını yasayla kazanmıştır. Türk Kadınlar Birliği, aynı yıl 11 Nisan’da İstanbul’da büyük katılımlı bir miting düzenlemiştir. 1933 yılında kadınların, köy ihtiyar heyetlerine seçme ve seçilebilme, 1934 yılında ise, TBMM.’ne girebilme haklarını elde etmeleri üzerine, 7 Aralık 1934 günü, Kadınlar Birliği ikinci büyük kadın mitingini düzenlemiştir.

Türk Kadınlar Birliği 1935 yılında Cumhuriyetin ilk uluslar arası Dünya Kadınlar Birliği toplantısına da ev sahipliği de yapmıştır.

1935 yılında yapılan 5.Dönem milletvekili seçimlerinde, Meclis’e 18 Kadın milletvekili girmiş ve Türk Kadınlar Birliği de, amaçlarını gerçekleştirdikleri düşüncesiyle, Dernek için fesih kararı almışlardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Halkın gözünde gerçekdışı bir değer varsa elbette yıkılması iyi olur.Çünkü bu değer bir tabudur.Gerçeğe dayanmıyordur.

Osmanlı'ya daha iyi dediğimiz olgular var ama bunların içinde kardeşlerini öldürmesi yok.Türkiye cumhuriyetinde demokratik seçimlerle gelen partilerin darbelerle yıkılması da aynı zihniyettir bizim için.O da saltanat için bu da.

Nurcular, liberaller, komünistler bu ülke için aynı savaşta bir arada olmadılar mı demek ki bazı ortak konularda bir araya gelinebiliyor.Kemalizmin dayatmacı, baskıcı, anti demokrat cuntası geleneğine karşı bir araya gelinmesi gayet doğal.

Siz sanırım Ortaköy'e çay içmeye sadece sizin gibi düşünenler gidiyor sanıyorsunuz.

Atatürk kadar gercekçi bir deger var mı? Dünya anlamış, takdir etmiş...Sizler ise Atatürke karsı durabılmek için neler yapıyorsunuz şaşılmıycak gibi degil..Ama tüm hayatını pc'de gecirenlerin yazdıgı şeyleri ciddiye almamayı ögrendim..

Ortaköy gibi yerlere kimler gider hiç araştırmadım...Bense Ortaköy'de kahvemi yudumlarken denizin havanın manzarının tadını cıkarırım..Sizlerede tavsiye ederım..Dedikodu ve safsatalardan iyidir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürk kadar gercekçi bir deger var mı? Dünya anlamış, takdir etmiş...Sizler ise Atatürke karsı durabılmek için neler yapıyorsunuz şaşılmıycak gibi degil..Ama tüm hayatını pc'de gecirenlerin yazdıgı şeyleri ciddiye almamayı ögrendim..

Ortaköy gibi yerlere kimler gider hiç araştırmadım...Bense Ortaköy'de kahvemi yudumlarken denizin havanın manzarının tadını cıkarırım..Sizlerede tavsiye ederım..Dedikodu ve safsatalardan iyidir..

Atatürk'ü putlaştırmayın tabulaştırmayın demek ona karşı olmak neden olsun?Atatürk'ü takdir etmek adı altında onu süpermenleştirmek dehalaştırmak şişirdikçe şişirmek mi gerekiyor?

Biz yaptığı uygulamaların gerekirse eleştirilmesi taraftarıyız.Dersim katliamını ,ve partilerin kapatılmasını eleştirmeliyiz.Muhalefetin vatan haini diye niteleyerek susturulmaya çalışmasını eleştirmeliyiz.

Güzel Atatürk, büyük Atatürk ,deha Atatürk demenin hiçbir faydası yoktur?

Ortaköy'de Nurcular'da çay içiyorsa bu sizi onlarla aynı görüşe sahip yapmaz.Aynı amaç ve doğrular için bazen aynı reflexler gösterilebilir.

Kemalizmin bıktıran çirkefliğine karşı tüm demokratlar birleşmeli.

tarihinde Alphabeta tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Liberalim diyen Tarafın hatası burda zaten Sn Jadı tabulardan sadece Atatürk'e eleştiri var peki Muhammed ? Sütten çıkmış ak kaşık.

Sn Ludwig okudum üç bölümünüde bildigim şeyler oldugu için pek dikkatimi çekmedi ama güzel bir eleştiri.

Sevan Nişanyan'ın 'Allah'lı, 'Ulu Manitu'lu yazısını mı verelim, 'Allah'ın dinlendiği gün' manşetini mi, yoksa'Kürtler artık resmen Allah'ın kulu' yorumunu mu?

A mı diim B mi diim?

Yav Taraf öyle desteksiz saldırı alıyor ki, dönüp de Taraf'ı eleştirmeye zerre vaktim kalmıyor. Marksizm 2009'de Roni'yle, Halil Berktay tartıştı misal; hemen kimse bilmiyor bunu. Az biraz yazılara da yansıdı bu.

Dincisi de var Taraf'ın içinde, solcusu da; çeşitliliğe alışın...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürk kadar gercekçi bir deger var mı?

Yav 'Atatürk'ü seviyorum' tümcesini anlarım, 'önemlidir, Atatürkçüyüm'ü de anlarım; ama 'dünya Atatürk'ü en gerçekçi değer' kabul etmiş gibi safsatalar üzerinden Kemalizm de yapsanız, solculuk da; zerre kadar saygı duyulmasını beklemeyin.

Dünya üzerinde kaç Atatürkçü Parti var? Dünyadaki tüm siyasi tartışmalara göz atın: Churchill'e ne kadar atıf var, Atatürk'e ne kadar?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevan Nişanyan'ın 'Allah'lı, 'Ulu Manitu'lu yazısını mı verelim, 'Allah'ın dinlendiği gün' manşetini mi, yoksa'Kürtler artık resmen Allah'ın kulu' yorumunu mu?

A mı diim B mi diim?

Yav Taraf öyle desteksiz saldırı alıyor ki, dönüp de Taraf'ı eleştirmeye zerre vaktim kalmıyor. Marksizm 2009'de Roni'yle, Halil Berktay tartıştı misal; hemen kimse bilmiyor bunu. Az biraz yazılara da yansıdı bu.

Dincisi de var Taraf'ın içinde, solcusu da; çeşitliliğe alışın...

Ben verdim Sevan'ın yazısından örnekler ama ezberler kolay bozulmuyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ludwig yazdıklarımda zorbalığı savunan bir yer yok, sistemini kanunlaştırmak var. Sistemik bir mekanizma kurman lazım, sistemik mekanizmalarda zaten kanunlarla her şeyin sınırını belirlediğin için zorbalığa gerek kalmaz. Bu kanunlaşmayı her sistem yapar, başka çıkar yolu yok. Önceden de belirttiğim gibi kanun-yasa denklemi.

Şöyle düşün : Ben, sen ve bir kaç arkadaş devlet yönetiminde yüksek kademelere hatta hükümetin başına geçtik. Liberalist sistemi kurduk, her türlü demokratik hakkı verdik, sonra da bu sistemi senin korktuğun zorbalık olarak nitelediğin Kemalizm'den korumaya çalışacağız ki yeniden başa dönmek olmasın yeniden yeniden hak ve özgürlükler ezilmesin diye. Ne yaparız?

1- XX yasalarını çiğneyen, kurulan demokratik liberal sistemde yargılanır.

2- Çiğnemeye mahal verecek yapılanmalar engellenir, çünkü bunu yapmazsan bugün bunu engellemezsen yarı ülkede kan-gövdeyi götürür, olayı o noktaya getirmeden baştan kuralını koyacaksın.

3- Liberalist demokratik sistemimiz bir devlet politikası haline getirilir, başa geçen hiç bir hükümet kendine göre bunu değiştiremez ve bunu yontamaz.

4- Kurulan sistemin aa, bb maddeleri değiştirilemez.

Ne yaptık ne ileride sorun yaratacak olan şimdiki liberalist demokratik yapıyı zedeleyecek oluşumlara şimdiden izin verdik ne de başa hangi hükümet geçerse geçsin yeni kurduğumuz devletin temel politikalarınla zırt pızrt oynama imkanı verdik.

İşte görüldüğü gibi bunları yaparsan zorbalığa gerek kalmadığı gibi iç savaşa da engel olursun. Temel politikalarımızı belirledik ve sistemimizi kurduk, bütün rejimler gibi sen de sistemini kanun koyarak temelleştirdin ve ona zarar gelmemesi için bazı sınırlamalar, yasaklar getirdin ki yeniden yeniden devletteki bireysel özgürlükler kimseye devredilmesin ve lağvedilmesin.

Kemalizm de böyle işte. Başından da koyu fontlarla yazdığım üzere yeniden yeniden başa dönülmesin geriye gidilmesin diye kendi sistemini korumaya aldı aynen senin ve benim kendi sistemimizi kurduğumuzda yapacağımız gibi, yapmak zorunda olduğumuz gibi. Yoksa devrim yaptıktan sonra kanunların lağvedildikten sonra o kadar sıkıntıya, ölümü göze almana, o kadar acıya, halkına çile çektirmene ne gerek olurdu, devrim olduktan sonra devrimi şekillendirir ve sistemi koruyucu yasalar getirirsin her zaman her sistemin yaptığı gibi.

Sınırsız özgülük ve mükemmel sistem yoktur daha böyle bir rejim bulunmadı, ilerideki 100 yılda böyle bir sistem bulunsa bile yine geriye dönüşler olmasın diye kendini koruyan yasalar getirir. Rejim yasa demektir bir manada.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yav 'Atatürk'ü seviyorum' tümcesini anlarım, 'önemlidir, Atatürkçüyüm'ü de anlarım; ama 'dünya Atatürk'ü en gerçekçi değer' kabul etmiş gibi safsatalar üzerinden Kemalizm de yapsanız, solculuk da; zerre kadar saygı duyulmasını beklemeyin.

Dünya üzerinde kaç Atatürkçü Parti var? Dünyadaki tüm siyasi tartışmalara göz atın: Churchill'e ne kadar atıf var, Atatürk'e ne kadar?

Türkiye şuan bir arap ülkesi dünyanın gözünde.

Dolayısıyla Türkiye'nin lideride arap sanılır.

Yani Atatürk'ü araştırmayı falan gereksinim edinmezler,oradan buradanda duyamayacaklarına göre zaten batıda yaşıyorlar duyacakları Churchill,Washington vb. kişiler olacaktır.

Bende Fransa'da doğsam,büyüsem Türkiye gibi bir arap ülkesinin tarihini araştırma gereksinimi duymam,arap der geçerim,hadi bir şekilde Türkiye'nin liderinin Atatürk olduğunu öğrendim onuda humeyni gibi biri sanırım böyle islami devrim yapmış biri.

Ama;

Atatürk'ün yaşadığı dönem,öldüğündende 20-30 yıllık bir dönem Atatürk dünyanın en popüler insanıydı.

UNESCO bu adam için ''Atatürk Yılı'' ilan etmiştir,Yunanistan başbakanı Atatürk'ü Nobel'e aday göstermiştir.

Yani o zamanlar dünya için Atatürk bir zamanın Napoleon'uydu.

O konuşuluyordu,dış basın sürekli onun hareketlerini takip ediyor,yorumlar bulunuyor,Türkiye gündem olmuştu.

Ama şimdi bir zamanlar Atatürk'ü öven,dahi ilan eden Churchill'in daha çok anılması günümüz Türkiye'nin uluslararası konumu açısından normaldir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevan Nişanyan'ın 'Allah'lı, 'Ulu Manitu'lu yazısını mı verelim, 'Allah'ın dinlendiği gün' manşetini mi, yoksa'Kürtler artık resmen Allah'ın kulu' yorumunu mu?

A mı diim B mi diim?

Yav Taraf öyle desteksiz saldırı alıyor ki, dönüp de Taraf'ı eleştirmeye zerre vaktim kalmıyor. Marksizm 2009'de Roni'yle, Halil Berktay tartıştı misal; hemen kimse bilmiyor bunu. Az biraz yazılara da yansıdı bu.

Dincisi de var Taraf'ın içinde, solcusu da; çeşitliliğe alışın...

Sevan Nişanyan'ın o yazılarınıda biiyorum.

Ben bunlar yok demedim Atatürk ile ilgili tam sayfa verilirken neden Muhammedin'kide veya başka bir kutsallaştırılmış olgununda tam safya verilmesinden cekiniliyor bunu demek istedim.

Ben çeşitlilikten yanayımdır ama bu çeşitliligin bir tarafında ot gibi kalınmamalıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevan Nişanyan'ın o yazılarınıda biiyorum.

Ben bunlar yok demedim Atatürk ile ilgili tam sayfa verilirken neden Muhammedin'kide veya başka bir kutsallaştırılmış olgununda tam safya verilmesinden cekiniliyor bunu demek istedim.

Ben çeşitlilikten yanayımdır ama bu çeşitliligin bir tarafında ot gibi kalınmamalıdır.

Olum anlamıyor musun

Atatürk bu ülkenin hakim ideolojisini çizmiş. Bütün temel kurumlar bu ideolojiyi takip ediyor. Askeri vesayet altında bir rejim kurulmuş. Meclis falan hikaye, hakimiyet mecliste değil. İcraat yapmaya çalışan her hükümet kafasına vurulup oturtuluyor. Temel sorunlarda politikaları ordu belirliyor. Meclis kafasına göre iş yapamıyor. Ordu kendi politik fikirlerine ve otonomluğuna sahip. Bunları da hep Atatürk diyerek savunuyorlar.

Muhammed desen ne. Muhammed'in ne kadar ağırlığı var Türkiye politikasında?

Din tartışacaksan Muhammed'den bahset. Ama politika konuşurken ne alaka? Günümüzde kim bu ülkede ağırlık sahibi?

Biz daha ülkenin sahibi değiliz ki. Temel sorunumuz askerden hakimiyeti alıp kendi meclisimize vermek. Muhammed falan mesele mi?

Bak kaç senedir PKK ve Kürt mevzunda hiçbir politikacının çözüm üretmesine izin verildi mi? Mehmet Ağar gibi bir adam bile "ovada siyaset" lafı edince cevabını direk genelkurmay vermedi mi?

Memlekette böyle temel bir sorun var.

Ülkeye biz hakim değiliz. Meclisimiz sadece detay işlere bakabiliyor.

tarihinde ludwig tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Olum anlamıyor musun

Atatürk bu ülkenin hakim ideolojisini çizmiş. Bütün temel kurumlar bu ideolojiyi takip ediyor. Askeri vesayet altında bir rejim kurulmuş. Meclis falan hikaye, hakimiyet mecliste değil. İcraat yapmaya çalışan her hükümet kafasına vurulup oturtuluyor. Temel sorunlarda politikaları ordu belirliyor. Meclis kafasına göre iş yapamıyor. Ordu kendi politik fikirlerine ve otonomluğuna sahip. Bunları da hep Atatürk diyerek savunuyorlar.

Muhammed desen ne. Muhammed'in ne kadar ağırlığı var Türkiye politikasında?

Din tartışacaksan Muhammed'den bahset. Ama politika konuşurken ne alaka? Günümüzde kim bu ülkede ağırlık sahibi?

Biz daha ülkenin sahibi değiliz ki. Temel sorunumuz askerden hakimiyeti alıp kendi meclisimize vermek. Muhammed falan mesele mi?

Bak kaç senedir PKK ve Kürt mevzunda hiçbir politikacının çözüm üretmesine izin verildi mi? Mehmet Ağar gibi bir adam bile "ovada siyaset" lafı edince cevabını direk genelkurmay vermedi mi?

Memlekette böyle temel bir sorun var.

Ülkeye biz hakim değiliz. Meclisimiz sadece detay işlere bakabiliyor.

Anlamaz mıyım ateist forum oldugu için Muhammed ornegini verdim.Tabi bunu direk alıp oyle anlayanlarda var başka mercilere goturup onları sorgulayanlarda var forumda.

Kac demokratik ülke var genelkurmayın haftada iki kez cıkıp siyaset yaptıgı ? Bunu eleştirince genelkurmayın demokrasiye vurmaya calıstıgı darbeleri gosterincede o gosterenlerin vatan haini kabul edilip haklarında bilmem kac tane dava acılan ? İnsanlar eleştirmeye korkuyor ülkemizde aslında haksızda degiller o kadar yıl despot bir demokrasiden sonra nasıl yapsınlar bunu; eleştiri yerine küfür bile edebiliyorlar cunku bilmiyorlar ki eleştiri nedir nasıl yapılır. Agızlarına tutturmuşlar vatan sagolsun allah bilir devlet büyüktür vb laflarını yaşadıklarını sanıyorlar.

Neden yazıyoruz ki bunlarıda sanki bu ülkede bir şeyleri degiştirebildigimiz var.. ne kadar ugrassakta bosa..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevan Nişanyan'ın o yazılarınıda biiyorum.

Ben bunlar yok demedim Atatürk ile ilgili tam sayfa verilirken neden Muhammedin'kide veya başka bir kutsallaştırılmış olgununda tam safya verilmesinden cekiniliyor bunu demek istedim.

Ben çeşitlilikten yanayımdır ama bu çeşitliligin bir tarafında ot gibi kalınmamalıdır.

Bir gazeteden manşetten yarım sayfa din eleştirisi yayınladığı falan nerede görülmüş? Ne kadar saçma bir beklenti. Adamlar günlük gazete, ateist yayın organı değil. Ateist görüşler de diğer birçok görüş gibi rahatça ifade ediliyor gazetede, bkz. Sevan'ın yazıları.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu forumda hiç bir ilgili Atatürk'ün eleştirilmesine karşı gelmiyor.

İsteyen yasalar muvacehesinde Atatürk'ü eleştirebilir elbette.

Ve o yasalar TC yasaları da değil.. ABD yasaları. Çünkü forum ABD yasalarına uymak zorunda.

Yani son derece özgür bir ortam var burada.

Ama bu ortam tek yönlü değil.

Atatürk'ü eleştirmek isteyenlere karşı şiddetli bir direnç oluşabilir.

Ve onlar kendilerini ezilmiş bile hissedebilir.

Eğer öyle hissederlerse bundan ben çok memnun olurum.

Çünkü zaten onların ezik olduklarını biliyorum.

Atatürk'ü eleştirenlere karşı olan şiddetli tepki karşısında onların ağlayıp sızladıklarını ve konuyu başka alanlara kaydırarak görüşlerini savunmaya çalıştıklarını görüyoruz.

Biz de o alanlarda onlarla tartışmaktan çekinmeyeceğiz..

Atatürk'ü eleştirenler ayrıca devrimlerini neden eleştirdiklerini mantıklı bir şekilde açıklayamıyorlar.

Daha da ötesi, aralarında bu konuda bir konsensusa bile ulaşmış değiller...

Birisi bütün devrimlere karşı olduğu için Atatürk devrimlerine de karşı olduğunu belirtecek kadar saçmalaşıyor.

Diğerlerinden de dikkate alınacak bir eleştiri almadık.

Birisi Atatürk devrimlerinin baskıcı olduğundan bahsetmiş.

Sanki iklelerini zorla halka empoze eden başka devrimler yokmuş gibi.

Bütün devrimlerin doğası odur zaten.. Değil mi?

İlkeler halka zorla empoze edilir. Devrimin tanımı odur zaten.

Yani anlayacağınız burası özgür bir forum...

İstediğiniz kadar küfürsüz olması koşulu ile istediğiniz şeyi eleştirirsiniz.

Aranızda zoofiliyi ve ensesti savunanlar bile oldu..

Onlar da karşılıksız kalmadı tabii..

Yani görüyorsunuz biz burada açık oynuyoruz.

Kendine güvenen inançlarını onlar ne kadar sapık olurlarsa olsunlar, buraya taşıyabilir ve bizle tartışabilir.

Ama bizden onlara saygınlık beklemesinler..

Biz onların özgür bir şekilde belirtilmesine saygı gösteiriz.

O inanç ve düşüncelerin kendisine en ufak bir saygı bile göstermeyebiliriz..

Ve onları şiddetle yermek ve nötralize etmek hakkını kimseye vermeyiz.

Bu da unutulmasın lütfen.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...