Cerkez Ethem bir asimiydi ,yoksa vatan severmi?

[ironman 0]

Ankaraya yürüyüp ankarayi düsürürüz ama bastakileri yakalayamayiz.

Ondan sonra birbirimize düserizki,buda bu ülkeye Türk insanina ihanet olur.

Bu nedenle ben bu isi burda birakiyorum ve Yunanistana gececeyim.

tolonbey,

Çerkes Ethem'e sempati besliyor olabilirsin fakat hem Türk belgelerinde, hem Yunan belgelerinde ve anılarında, hem de Çerkes Ethem'in kendi anılarında Türklere karşı savaştığı yazılıdır. Belki çok büyük haksızlığa da uğramış olabilir fakat başlarda katkılarda bulunduğu milli mücadeleye karşı çıkmış ve hainlik yapmıştır. Düşünce olarak hain olmayabilir fakat uygulamada yaptığının başka bir izahı yoktur.

Önceki mesajlarımda yaptığım alıntılara ek olarak

3 Ocak'ta emirnde bulunan, düzenli orduya ait 159. Piyade Alayının bütün subaylarını tutuklatır ve güvenemediği erlerini de, "Artık muharebe bitmiştir. Hepimiz Padişahın emrine itaat edeceğiz. Haydi memleketinize gidiniz ve bunu duyurunuz!" diyerek terhis eder.

Yunanlılar, Ethem'in önerdiği 4 günlük mütarekeyi kabul ederler. Ethem bundan sonrası için şöyle yazıyor: "İsmet Beye bir darbe indirmenin zamanı gelmişti. Vakit geçirmeden... Gediz'e girmiş bulunan tümenler üzerine taarruza geçtik!"

Kasım 22, 2009 tarihinde ironman tarafından düzenlendi

[tolonbey 0]

Iste böyleee,

Ben olayi dikkat ederseniz özet gibi verdim.

Haliyle bunun teferruati dahada genistir.

Ben burdan sunu cikariyorum.

Atatürk,her ihtimali düsünüp,o ihtimallerin olusmamasi icin,o yollari önceden tikamayi kendine dustur edinmis bir asker bir politikaciydi.Bir milletin geleceyi icin bazi süphe duyduklarini harcamaktan kacinmadi.

Ama suclu,ama sucsuz.

Gercekten,Türkiye cumhuriyeti icin ne gerekiyorsa onu yapti.

Hicbir seyi,BELKIYE birakmadi.

Ethemin Ürdüne gitmesinin nedeni,Ürdünün nufusunun nerdeyse yarisinin kafkas kökenli oldugundandir.

Kiral huseyinin damadida bir Cerkezdir.

Araplarda Türkleri seven Tek ülke Ürdündür.

Kiral huseyinin dedesi ölüm döseyinde yatarken, bahcada saray bandosu Izmir marsini calma eyitimine baslar.Kiral Hüseyin kosup acik olan pencereyi kapatirki babasi Izmir marsini duyupda üzülmesin.

Baba seslenir ogluna,oglum neden pencereyi kapattinki?

Baba üsümeyesin diye.

Oglum bu yaz gününde ne üsümesi.

Ac evladim ac su pencereyide su Türk marsini duyiyimda icim sizlasin,Türklere ettigimiz IHANETIN gunahi belki biraz hafifler.Arap milleti Türklere yaptiklari IHANETIN cezasini cok gördü,dahada cok göreceklerdir.

Türk milletine ihanetten pismanlik duyan tek ülke,ÜRDÜN.

Dis ülkelerde Türklerle dost olmaktan has alanlar denebilirki Arab olarak yalniz Ürdünlülerdir.

Bu durum,belkide bircok Ürdünlünün Kafkas kökenli olmasindan kaynaklanmaktadir.

Tolonbeg

[Mayonez2 0]

Peki benim bir sorum olacak bazı arkadaşlar Çerkez Ethem'in Atatürk'e karşı olduğunu falan söylemişler buradan yaptıkları yorumlar neticesinde de ona hain yaftası yapıştırmışlar

Peki sormak istiyorum Atatürk'e karşı olan herkes hain mi?

Bir kişinin vatansever olabilmesi için önce Atatürk'ü mü sevmesi gerekiyor?

(Ha bu arada buraya çerkezlerle ilgili bir başlık olduğu için yazdım yoksa dikkatimi çekmezdi

Anne tarafından çerkez olduğum için :lol: )

[hallac 0]

sayın mayonez2,

şu şarkıyı bilirsiniz mutlaka..

"Bir yangının külünü yeniden yakıp geçtin..."

Ben çok severim siz...

[ironman 0]

Peki benim bir sorum olacak bazı arkadaşlar Çerkez Ethem'in Atatürk'e karşı olduğunu falan söylemişler buradan yaptıkları yorumlar neticesinde de ona hain yaftası yapıştırmışlar

Peki sormak istiyorum Atatürk'e karşı olan herkes hain mi?

Bir kişinin vatansever olabilmesi için önce Atatürk'ü mü sevmesi gerekiyor?

(Ha bu arada buraya çerkezlerle ilgili bir başlık olduğu için yazdım yoksa dikkatimi çekmezdi

Anne tarafından çerkez olduğum için :lol: )

Okuman kıt mı? Çerkes Ethem Yunanlılarla işbirliği yaparak Türk ordusuna karşı savaştı. Ben de mesajlarımda bunu belirttim zaten, M.Kemal veya İnönü'yle olan kişisel sorunlarını Yunan ordusuna sığınacak ve Türk ordusuna savaşacak kadar büyütmesidir sorun. Yoksa illa Atatürk'ü sevmesine gerek yok. Belli ki Çerkeslik damarın kabarmış, Çerkesler de milli mücadelede pek masum değildir. Tam da Çerkes Ethem'in Yunanlıların tarafında geçtiği sıralarda İzmir'de kongreler yapıp Karadeniz'de İngiliz himayesinde bir Çerkes devleti için uğraşmışlardır.

[hallac 0]

Çerkes Ethem hain olduğu için değil öyle tanıtılması gerektiği için 'haindir'..

Burada Çerkes Ethem'in hain olmadığını savunmak kadar tehlikeli bir şey olamaz.

"Hain değildir" diye savunana Nutuk'tan ilgili paragraflar getirilir. "Sen kimsin de Atatürk'ü yalanlıyorsun hain" denilir. Zaten Ethem Hain olduğu için isminin önüne 'Çerkes' sıfatı konur ya.. Onun gibi çerkes olan ama 'hain' olmayan kişilere nedense Çerkes Hasan, Çerkes Ayşe denmez...

Birilerinin "Çerkes Ethem haindir" nitelemesi, kurtuluş mücadalesinde azımsanmayacak işler yapan Ethem'i hain kılmıyor malesef...

NOT:Askeri anlamda büyük başarılara imza atan Çerkes Ethem'i küçümsemek için, satır aralarında "Onun ne askeri yönü vcar" türü laflarda edilir tabiki..

[ironman 0]

Çerkes Ethem hain olduğu için değil öyle tanıtılması gerektiği için 'haindir'..

Burada Çerkes Ethem'in hain olmadığını savunmak kadar tehlikeli bir şey olamaz.

"Hain değildir" diye savunana Nutuk'tan ilgili paragraflar getirilir. "Sen kimsin de Atatürk'ü yalanlıyorsun hain" denilir. Zaten Ethem Hain olduğu için isminin önüne 'Çerkes' sıfatı konur ya.. Onun gibi çerkes olan ama 'hain' olmayan kişilere nedense Çerkes Hasan, Çerkes Ayşe denmez...

Birilerinin "Çerkes Ethem haindir" nitelemesi, kurtuluş mücadalesinde azımsanmayacak işler yapan Ethem'i hain kılmıyor malesef...

NOT:Askeri anlamda büyük başarılara imza atan Çerkes Ethem'i küçümsemek için, satır aralarında "Onun ne askeri yönü vcar" türü laflarda edilir tabiki..

Hallac,

3. kez yazıyorum. Çerkes Ethem'in hainliği Atatürk'e karşı olmasından dolayı değil Yunanlılara sığınıp TÜRK ORDUSUNA KARŞI SAVAŞMASINDAN dolayıdır. Nutuk, tarihi bir belge olduğu kadar da siyasi bir kitaptır. O kitapta İsmet İnönü'ye dair kötü bir söz yoktur, fakat milli mücadele başlarında İsmet İnönü'nün tutumu ve Amerikan mandacılığı da bir gerçektir. Çerkes Ethem'in hainliği Nutuk'ta bahsedildiği için değildir. Yine tekrar ediyorum, düşünce olarak da hain değildir, sadece halife ve saltanatı kurtarmak içni savaşmıştır. İsmet ve M.Kemal'le olan sorunlarından dolayı da Türk ordusuyla savaşmıştır, bu da bir gerçektir. Sen istersen bu davranışı hainlik olarak nitelendirmeyebilirsin.

Kasım 26, 2009 tarihinde ironman tarafından düzenlendi

[hallac 0]

sayın ironman, çerkes ethem hangi ayaklanmaları bastırmıştır. Bunlar hilafet yanlısımıdır yoksa ulusal kurtuluş mücadele yanlısımıdır. Bir insanı hilafet yanlısı olarak suçlamadan önce yaptıklarına bir bakın..

En azından nutuk'un niteliğini bir yerde belirtmişsiniz. Siyasi bir kitapta bir insanın muhalfinin hakkını vermesini bekleyemezsiniz. Aksine onu alabildiğince karalarsınız değil mi..

Kasım 26, 2009 tarihinde hallac01 tarafından düzenlendi

[ironman 0]

sayın ironman, çerkes ethem hangi ayaklanmaları bastırmıştır. Bunlar hilafet yanlısımıdır yoksa ulusal kurtuluş mücadele yanlısımıdır. Bir insanı hilafet yanlısı olarak suçlamadan önce yaptıklarına bir bakın..

En azından nutuk'un niteliğini bir yerde belirtmişsiniz. Siyasi bir kitapta bir insanın muhalfinin hakkını vermesini bekleyemezsiniz. Aksine onu alabildiğince karalarsınız değil mi..

Doğrudur, büyük emekleri vardır. Hatta başarılarından dolayı meclis adına M.Kemal tarafından birçok tebrik telgrafı almıştır.

Ethem, daha sonra Yunan ordusuna sığınıp Yunan ordusunu öven ve milli mücadeleye karşı bildiriler atıp gazetelere konuşmuştur. Kendisi Yunan ordusuna Türk ordusu hakkında istihbarat vermiştir. İstanbul hükümetiyle irtibata geçmiştir. Hepsinden önemlisi Türk ordusuna karşı(159. piyade alayının subaylarını tutuklatması ve erlerinin silahlarını elinden alıp salıvermesi, Refer Bele komutasındaki kuvvetlere taarruz etmesi) savaşmıştır. Önceki mesajlarımda yeterince örnek verdim zaten. Sizin için bunlar hainlik için yeterli uygulamalar değil midir? Önceki başarıları bu yaptıklarını geçersiz mi kılar?

[hallac 0]

Tarihi resmi tarihle öğrenmeye çalışırsak bu yanıt çok normal. kurtuluş savaşının önemli karakterlerinden Çerkes Ethem, bir gün " Bu kadar mücadale ettiğimiz yeter. En iyisi ben şan şöhret için Yunan tarafına geçeyim tarih kitaplarına hain olarak gireyim" demiş galiba.. (Sadece önemli bir karakter değil, kurtuluş mücadalesinin başarasında onun rolü asla inkar edilmeyecek kadar ortadadır)

Ethem, kahramanlıklar sergilemiştir. Bunu bir iki satırla mümkünse satır aralarında kaleme alanlar, hainliği konusunda nutuklar veriyor. Çünkü Nutuk'ta da öyle belirtiliyor. O nutuk'ta Çerkes Ethem'in ciddi bir güç olarak alternatif durumuna geldiği, kendi iktidarlarını zorlayacakları bundan dolayı da tasfiye edilmesi gereken daha doğrusu başı ezilmesi gereken bir çıban başı olduğu anlatılmıyor sanırsam...

Elde ettiği başarılarla halk arasında bir kaharaman olarak görülmeye başlanan Ethem'in ve gücünün tasfiye edilmesi için gereken koşullar hazırlanmıştır..

Ortada bir iktidar kavgası vardır. Ve bu savaşı politik manevra yeteneğinden yoksun Çerkes Ethem kaybetmiştir. Her zaman olduğu gibi tarih yazıcıları kaybedeni yargılamak istemiştir..

Ceirkes Ethem meselesinin özü budur... O kaybeden kişidir. Kaybedenin hain ilan edilmsinden, hain ilan edilmesi için de gerekli yalanların sunulmasından kolay bir şey olmazsa gerek.

[hasanonur 0]

Derin bir konu fazla bilgi sahibi olmadığım için bi yorumda bulunmayacağım fakat küçük bir anektod:İsmail Hakı Tekçe'nin anılarından..

17 Temmuz günü Çerkez Ethem muhafızlarıyla Eskişehir'den Ankara'ya geldi.Yirmi kişi kadar vardırlar.Geliş maksadını azçok biliyorduk.Ethen,Kütahya ve Afyon çevresinde kendine bağlı bir idare kurmak istiyordu.İstedği kadar asker alabilrsin,istediği defterdardan istediği miktarda para çekebilsin;ve bna benzer şeyler.Halbuki artık B.M.M. hükümei kurulmuş.Garp cephesi teşkılatlanıyor.Her şey bir düzene girmek yolunda.Garp cephesi kumandanlığı kendisinden bir kadro ister,o vermez.İşte Çerkez Ethem isteklerini ve şikayetlerinin anlatmak içni Ankara'ya gelmişti.Atatürk istasyon binasındaydı.Biraz rahatsız olduğu için odasında istiharat edyiordu.Ethem,Atatürk'ün yanına çıktı ve maiyeti merdivene sıralandı.Hepsinin ellerinde tüfekler,çift çapraz fişeklikleri,bellerinde tabanca ve bombaları,boyunlarında dürvünler..Hepsi müsellah.Biz ise ben,salih bozok,muzaffer kılıç,recep zühtü,dört beş kişiyiz.Hepimizin birer tabancası var.

....

Olayın ardıdan cumhurbaşkanlığı muhafız takımı kurulur mevcut 750 ye kadar artar..

Atatürk sordu:Mevcudun ne kadar?750 oldu paşam der demez Atatürk,şöyle bir yerindne doğruldu..Şimdi gelsin bakalım edepsiz dedi.Şimdi gelsin de Ankarayı görsün terbiyesiz.

[hallac 0]

bu anekdot hangi yılın temmuz ayına ait..

Başka bir anekdotta ise Yozgat İsyanı'nı bastırdıktan sonra geldiği Ankara'da M. Kemal'in onunla karşılaşmak yerine Eskişehir'E gittiği, Ethem Eskişehir'e gittiğinde ise onun da Afyon'a geçtiği yazılıyo...

[hasanonur 0]

bu anekdot hangi yılın temmuz ayına ait..

Başka bir anekdotta ise Yozgat İsyanı'nı bastırdıktan sonra geldiği Ankara'da M. Kemal'in onunla karşılaşmak yerine Eskişehir'E gittiği, Ethem Eskişehir'e gittiğinde ise onun da Afyon'a geçtiği yazılıyo...

17 Temmuz 1920

[hallac 0]

İlginç benim anekdotta temmuz 20'de meydana gelmiş

[ironman 0]

Tarihi resmi tarihle öğrenmeye çalışırsak bu yanıt çok normal. kurtuluş savaşının önemli karakterlerinden Çerkes Ethem, bir gün " Bu kadar mücadale ettiğimiz yeter. En iyisi ben şan şöhret için Yunan tarafına geçeyim tarih kitaplarına hain olarak gireyim" demiş galiba.. (Sadece önemli bir karakter değil, kurtuluş mücadalesinin başarasında onun rolü asla inkar edilmeyecek kadar ortadadır)

Ethem, kahramanlıklar sergilemiştir. Bunu bir iki satırla mümkünse satır aralarında kaleme alanlar, hainliği konusunda nutuklar veriyor. Çünkü Nutuk'ta da öyle belirtiliyor. O nutuk'ta Çerkes Ethem'in ciddi bir güç olarak alternatif durumuna geldiği, kendi iktidarlarını zorlayacakları bundan dolayı da tasfiye edilmesi gereken daha doğrusu başı ezilmesi gereken bir çıban başı olduğu anlatılmıyor sanırsam...

Elde ettiği başarılarla halk arasında bir kaharaman olarak görülmeye başlanan Ethem'in ve gücünün tasfiye edilmesi için gereken koşullar hazırlanmıştır..

Ortada bir iktidar kavgası vardır. Ve bu savaşı politik manevra yeteneğinden yoksun Çerkes Ethem kaybetmiştir. Her zaman olduğu gibi tarih yazıcıları kaybedeni yargılamak istemiştir..

Ceirkes Ethem meselesinin özü budur... O kaybeden kişidir. Kaybedenin hain ilan edilmsinden, hain ilan edilmesi için de gerekli yalanların sunulmasından kolay bir şey olmazsa gerek.

Hallac,

Hala anlamakta direniyorsun, lafı çarpıtmaya çalışıyorsun. Sana kaç kere hainliğinin Nutuk'la ilgisi yok, belgeleri dışında o bir siyasi kitaptır dememe rağmen "tarihi kazananlar yazar", "kemalist tarih" gibi acındırmalara girmişsin.

Çerkes Ethem düzenli orduya karşı savaşmış mıdır? Evet, bu kadar basit. M.Kemal veya İsmet Bey ona haksızlık yapmış olabilir, belki de kandırmışlardır. Ama Çerkes Ethem Türk ordusuna karşı savaşmıştır. Bu gerçeği görmezden gelip edebiyat yapmaya çalışmayın.

Çerkes Ethem boş zamanlarında köy basan, yakan, adam kaçıran ve fidye isteyen biridir. Halk arasında da çok sevilen biri değildir. Onu komünist, halk kahramanı, devrimci gibi göstermeye çalışmayın.

İktidar kavgası deyimi tam olarak doğru değildir. Çünkü Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy gibi çok üst düzey komutanlar bile Ankara hükümetinin komuta değişikliğine razı olmuştur. Çerkes Ethem ise düzenli orduya girmek istemeyip kendi gücünü kaybetmek istememiştir. Sizin bahsettiğiniz gibi halk tarafından çok sevilen Ethem'in Ankara tarafından tasfiyesi gibi bir durum yoktur. En yüksek rütbeli ve tecrübeli komutanlar dururken askeri geçmişi eşkıyalık ve onbaşı rütbesi olan, disiplin,düzen bilmeyen birine önemli bir görev verilmesini bekleyemezsiniz. İşte burada düzenli ordu emrine girip kendi gücünü kaybetmek istemeyen Ethem, Türk ordusuna karşı cephe almış ve savaşmıştır.

Kasım 26, 2009 tarihinde ironman tarafından düzenlendi

[hallac 0]

Şimdi ben sosyalizmi savunuyorum ya mutlaka Çerkes Ethem'e 'komünist misyon' biçiyorumdur mutlaka. Yoo. Hiç bir zaman öyle bir misyon biçmedim. Ama onun Bolşevik devriminden etkilendiğini ancak bu etkileşimin biçimsel bir nitelikte olduğunu bilirim.

Tabi Çerkes Ethem'in hakkını verirken onun eşkiyalığını da dillendirmek lazım. Öyle tek başına "haindi" demek işe yaramaz. O adam kaçırırdı fidye alırdı. Bu lafıma yanıt olarak malum konuyu örneklendirmeyin boşuna) O çoluk çocuk öldürürdü mutlaka.

Çerkes Ethem kimdir? Yunanlılarla işbirlyiği yapmıştır? Nerede kanıtı? "Ee yunanlılar ile işbirliği yapmamış mıdır? Onlara sığınmamışmıdır" Yoo yapmamıştır. Yunanlılarla birlikte Türk kuvvetlerine mi saldırmıştır. (Kendisi Cerkes ya. Karşısındakilerde Türk işte size sihirli kelimeler)

Madem tarih bilginiz o kadar yüksek tüm belgeleri niye ortaya sermiyorsunuz. Belgeli konuşuyorsunuz ya. Vali Galip olayını niye gündreme getirmiyorsunuz en basitinden?

Çerkes Ethem'in hilafet yanlısı olduğunu söylediniz. Ben de akabinde bastırdığı ayaklanmaların niteliğini sormuştum size. Neden yanıtlamadınız? Çünkü yanıtlarsanız bir öncki iddianızın gerçekdışı olduğu ortaya çıkacaktı değil mi. O kadar belgeli konuyşmaya vakıfsınız, Çerkes Ethem'in telfraflarını da getirin de şu hainin gerçik yüzünü teşhir edin lütfen..

Çerkes Ethem halkın gözünde kahraman değildir sizin açınızdan ama meclsin gözünde milli kahraman olduğu gerçeğini de gözardı edersiniz

Nerden baksanız bir tutarsızlık var...

[hallac 0]

Ethem'in Ankara tarafından tasfiyesi gibi bir durum yoktur.

Tabi tesfiye harekatı yapar mı Atatürk... Aynı tarihlerde Mustafa Suphi ve yoldaşlarının katledilmesi de tesadüftür. Aksini söyleyenlere kanmayın..

En yüksek rütbeli ve tecrübeli komutanlar dururken askeri geçmişi eşkıyalık ve onbaşı rütbesi olan, disiplin,düzen bilmeyen birine önemli bir görev verilmesini bekleyemezsiniz.

Tabi ya rütbeli (hemde yüksek cinsinden) ve tecrübeli komutanlar varken Ankara hükümetini zor durumda bırakacak ayaklanmaları bastırmak görevinin askeri geçmişi eşkiyalık olan bir onbaşıyavermek çok doğru bir hareketti mutlaka... Kasım 26, 2009 tarihinde hallac01 tarafından düzenlendi

[tolonbey 0]

Iste böyleee,

Atatürk Erzuruma gittiginde elbiseye ihtiyaci olur.

Para yokturki yeni elbise yaptirsin.Kocasi subayken ölen adamin kadini bunu duyar.

Kocamin sivil elbiseleri var,hic giymedi desem yalan olmaz.

Pasa, kocamdan sanirim birazdaha omuzlu,ama sanirim olur pasaya.

Elbise denenir gercekten,elbise biraz kücüktü.

Ama pasa mecburdu geymeye,cünkü bazi millet vekilleri RESMI ELBISEYLE BIZi SINDIRMEK ISTIYOR.Bu nedenle sivil giyinmesini istiyoruz dediler.

Ataturk toplantida bazi valilerden sikayat etti,ad ve il adi vermeden.

Ordan Tirabzon millet vekili ayakalkarak söyle dedi.Pasam, HAONLARUN ADINI VERDA DEFTERLERINI TÜRELUM dedi.Atatürkse biz kimseye zorla birsey yaptirmayiz dedi,

Halbuki Kazim pasaylan arasinin acilmayacagini bilse ,Elazig valisi belkide kim vurduya giderdi.

Bu iller Kazim Karabekirin bölgesindeydi.

Bu nedenle pasa bu valilere birsey yapamiyordu.

Cünkü Kazim benim bölgemde benim habarim olmadan,benden izin almadan kus ucamaz demisti.

Kara Kazim,sanirim Atatürke yem olmayan tek kisidir.

Inönüylede dost olamamislardi.

Kara Kazimida Cerkez Ethem gibi alt etmeyi düsündüde,hatta denedide TUTTURAMADI , DAVA KARAKOLDAN DÖNDÜ :-))))))

Sivasli bir arkadasim vardi,onun dedesi Atatürkün en yakinindakilerden biriymis.

Yazdigi kisa hatiralarinda Torunlarina söyle sesleniyormus.

Ben vatanimi milletimi cok sevmeme ragmen su KELLEYI KIL PAYIYLA GURTARDIM:

Siz siz olun,sakinha sakin POLITIKAYLA UGRASMAYIN,ben yirtim ama siz yirtamiyabilirsiniz?

Vay babo vayyyyyyyyy.

Atamizda Osmanli gadden olmasada yinede Osmanlinin okullarinda okudu.

Fatih Torunu Orhani 9 aylihken anasinin kucagindan vezire aldirtip yavrunun basini ananin gözü önünde kestirmisti.

Müslüman isi yapmisti.

Demehki insan nigada deyisirse deyissin bir yani bir yerlere cekiyor.

Azeri bacanah askerden izine gelince,Cerkez bacanagin anasi söyle demisti,oglum ,Allah askina su elbiseyi görmek istemiyorum.Nolur git cikar onlari.

Bunu duyan Cerkez bacanagin basindan dumanlar cikmaya baslamisti :-)))))))).

Eyildi kulagima,anam denen su morugu görüyormusun?

HALA CERKEZ ETHEM DAVASI.

Insanlar yasadikca,neler olmazki?

tolonbeg

[ironman 0]

Şimdi ben sosyalizmi savunuyorum ya mutlaka Çerkes Ethem'e 'komünist misyon' biçiyorumdur mutlaka. Yoo. Hiç bir zaman öyle bir misyon biçmedim. Ama onun Bolşevik devriminden etkilendiğini ancak bu etkileşimin biçimsel bir nitelikte olduğunu bilirim.

Tabi Çerkes Ethem'in hakkını verirken onun eşkiyalığını da dillendirmek lazım. Öyle tek başına "haindi" demek işe yaramaz. O adam kaçırırdı fidye alırdı. Bu lafıma yanıt olarak malum konuyu örneklendirmeyin boşuna) O çoluk çocuk öldürürdü mutlaka.

Çerkes Ethem kimdir? Yunanlılarla işbirlyiği yapmıştır? Nerede kanıtı? "Ee yunanlılar ile işbirliği yapmamış mıdır? Onlara sığınmamışmıdır" Yoo yapmamıştır. Yunanlılarla birlikte Türk kuvvetlerine mi saldırmıştır. (Kendisi Cerkes ya. Karşısındakilerde Türk işte size sihirli kelimeler)

Madem tarih bilginiz o kadar yüksek tüm belgeleri niye ortaya sermiyorsunuz. Belgeli konuşuyorsunuz ya. Vali Galip olayını niye gündreme getirmiyorsunuz en basitinden?

Çerkes Ethem'in hilafet yanlısı olduğunu söylediniz. Ben de akabinde bastırdığı ayaklanmaların niteliğini sormuştum size. Neden yanıtlamadınız? Çünkü yanıtlarsanız bir öncki iddianızın gerçekdışı olduğu ortaya çıkacaktı değil mi. O kadar belgeli konuyşmaya vakıfsınız, Çerkes Ethem'in telfraflarını da getirin de şu hainin gerçik yüzünü teşhir edin lütfen..

Çerkes Ethem halkın gözünde kahraman değildir sizin açınızdan ama meclsin gözünde milli kahraman olduğu gerçeğini de gözardı edersiniz

Nerden baksanız bir tutarsızlık var...

Çerkes Ethem'in eşkıyalığından bahsetmem sizin onun halk tarafından çok sevildiğini, Ankara'nın da bu çok sevilen halk kahramanını tasfiye ettiğini söylediğiniz içindi.

Hilafet konusu

Ethem, İzmir'de yayımlanan Yunan taraftarı Köylü gazetesine de şu demeci verir:

"M.Kemal, meşru padişahı bir tarafa bırakarak, Anadolu'da cumhuriyet tesis etmek.. arzusuna düştü. Tabii, o zaman aramızda anlaşmazlık çıktı." (24.2.1921 günlü Peyam-ı Sabah)

3 Ocak'ta emirnde bulunan, düzenli orduya ait 159. Piyade Alayının bütün subaylarını tutuklatır ve güvenemediği erlerini de, "Artık muharebe bitmiştir. Hepimiz Padişahın emrine itaat edeceğiz. Haydi memleketinize gidiniz ve bunu duyurunuz!" diyerek terhis eder.

Türklerle savaşma konusu

"İsmet Beye bir darbe indirmenin zamanı gelmişti. Vakit geçirmeden... Gediz'e girmiş bulunan tümenler üzerine taarruza geçtik!"

"Bu haberle birlikte, Yunan cephesinde hakikaten sükunet başladı... İsmet Beye bir darbe indirmenin zamanı gelmişti... Büyük kuvvetimizle ve Yunan cephesinden aldığımız iki kudretli topumuzun himayesinde, Gediz'e girmiş tümenler üzerine taarruza başladık. İki buçuk saat süren çetin bir boğuşma sonunda, İsmet Bey kuvvetleri bozgun gösterdi... Kıtalarımız, geceyi Gediz'de ve şimalinde geçirdikten sonra, sabahleyin erkenden, Kütahya istikametine doğru takibe koyuldu. Ben de karargahımla birlikte Kütahya'ya doğru ilerliyordum. Acaba bu darbe kafi gelecek miydi? Ertesi gün öğleden sonra, Alayunt ve Kütahya civarında yeni müdafaa hatları ile karşılaşmış ve tarruza başlamıştık. Kuvvetlerimiz bu müdafaa hattını, akşama kadar haylice sarsmaya muvaffak olmuş görünüyordu. Gece bastırınca iki taraf da sükunete çekildi... Ertesi günü mücadelenin daha şiddetli olacağına kaniydim. Nitekim öyle oldu. Sabahleyin erken muharebe yeniden başladı ve gittikçe şiddetlendi... İşte böyle bir sırada idi ki öğleden sonra, sağ ve geri taraflarımızdan Refet Beyin süvari kuvvetleri yaklaşmış, bunları bekleyen müfrezelerimizle çarpışma başlamıştı. Bizim için yapılacak şey.. Bütün kuvvetlerimizle Refet kuvvetlerine, mukabil taarruza geçmekti... Refet Bey kuvvetlerine karşı taarruza geçtik ve püskürttük..." (Ç.E. Hatıraları)

Kurtuluş Ordusu ile dövüşmüşlerdir (T.İ. Hrishoos, Küçük Asya Savaşında Yunan Süvarisi)

"...Çerkes Ethem, Yunan ordusunun yardımını istemeye mecbur oldu... Gediz'de yeniden mağlup olan Ethem, cephane kıtlığı içinde Simav'a çekilerek, 1.Kolorduya yeni bir teklifte bulundu. Simav'da sıkışan Ethem, Gördes'e doğru çekilerek, oradaki Yunan birliklerine teslim olmaya mecbur oldu." (K.D. Kanallopulos, Küçük Asya Mağlubiyeti, s.4)

Çerkes Ethem, 2 Ocakta İstanbul yönetimi ile bağlantı kurar ve Sadrazama bir telgraf göndererek, "Millet Meclisi kuvvetlerinin taarruzu karşısında bulunduğunu, kuvvetinin savunmaya ve hatta taarruza elverişli olduğunu, Yunanlılarla temasa geçtiğini, Sadrazamın emirlerini beklediğini" bildirir.

"28 Aralık'ta cephe komutanlarına, Ethem Bey ve kardeşlerini mağlup etme emri verildi. Gediz'de bulunan Ethem Bey, Yunan ordusundan yardım istedi... Kütahya'da, Ethem harekatına katılan 61. tümenin iki alayı bırakıldı. Bundan faydalanan Ethem, geri kalan Türk ordusuna Kütahya bölgesinde hücum etti. Fakat muvaffakiyet sağlanamadı... İki süvari tümeni ve 8. Piyade tümeni ile harekete geçen komutan(Refet Bey), Ethem'i batıya çekilmeye mecbur etti. Çekilen Ethem, bir kere daha, Yunan A ordusundan yardım istedi. Yunanlılar tarafından yardım görmediği için Kemalist orduya karşı koyamayacağını anladığından, 8 Ocak 1921'de, 1. Kolordu karargahına gönderdiği bir heyetle adamlarının, Yunan işgal bölgesine girmesine müsaade istedi. Ertesi gün, birliklerinin Yunan ordusuna kısmi teslimi başladı." (Yunan Askeri Tarihi, s.177, 189)

Ayrıca Çerkes Ethem'in kardeşi Reşit Bey ve ailesi daha sonraları Yunan Kralı Venizelos'un yazlık sarayında yaşayacaklardır.

Mustafa Suphi meselesine gelince, o da aynen Seyit Rıza, Çerkes Ethem gibi alternatif tarihçiler tarafından yüceltilmektedir. Halk canla başla milli mücadeleye katılırken beyefendiler ne yapıyordu? Kazım Karabekir tam Doğu Cephesinde birliklerini savaş için hazırlerken "Mustafa Kemal ile Kazım Karabekir saltanat sürer gibi yaşıyorlar. Çeşit çeşit otomobiller, her gece ziyafetler, halk kırılsın, asker sürünsün, umurlarında bile değil. Yakında onlara da zabitlerine de göstereceğiz." diye bildiriler dağıtıp, demeçler verip askerlerin firar etmesine ve halkın güveninin sarsılmasına yol açacak faaliyetlerde bulunuyorlardı. Sanki M.Suphi ve avanesi milli mücdeleye çok katkıda bulunmuşlar da bir de kalkıp onları neredeyse milli şehit ilan ediyorsunuz.

Kasım 26, 2009 tarihinde ironman tarafından düzenlendi

[hasanonur 0]

İlginç benim anekdotta temmuz 20'de meydana gelmiş

Yani