Jump to content

ateizm evrimi kabul edemez çünkü..


Recommended Posts

Ben evrim çökebilir demedim.

bu ihtimale inanıp deist kalanlara göre konuştum.

bu ihtimal zaten vardır. inanmaya gerek yoktur. tüm bilimsel bilgiler için geçerlidir bu. böyle bir şeyin tersini düşünmek bilimsel bakış açısına ters olur.

ancak temel düşüncelerinizi bilimsel bilgiye dayandırıp doğrulayamazsınız. ben bunu söyledim sadece.

çünkü bilimsel bilgi değişkendir. bügün doğru dediğine yarın yanlış diyebilir. örneğin NO bileşiği için yıllardır zaralıdır diyen bilim son 5 yıldır bu bileşiğin damarları yumuşattığı dolayısıyla kap krizi riskini azalttığını söylüyor. yani kuranda NO bileşiğinin faydaları anlatılsa idi 5 yıl önce sizler hehehe diye gülüp kurana inanalarla alay ederdiniz. ancak beş yıl sonra NO bileşiğinin faydaları bulunduğunda bu kez alay etme sırası dindarlara geçerdi.

ateist olabilirsin ancak bu konuda içini rahatlatmak için bilimsel bilgiyi kullanamazsın. çünkü bu bilgi her an seni yalnız bırakabilir.

aynı şey dindarlar için de geçerli. zira onlarda bigbang teorisine bel bağlamış durumdalar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 144
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

ateist olabilirsin ancak bu konuda içini rahatlatmak için bilimsel bilgiyi kullanamazsın. çünkü bu bilgi her an seni yalnız bırakabilir.

içini rahatlatmak çin değil. Bilim bu teoriyi çöpe atana kadar en akıllıcası bu olduğu için buna inanmaktır durum.

Bilim daha iyisini bulana kadar en iyisi bu!

Link to post
Sitelerde Paylaş
Biri şu evrimi çıkıp bir anlatsa hiç fena olmayacak..Herkesin kendine göre bir evrim tanımı var gibi..Tıpkı sahte tanrı tanımlarına benzemeye başladı..Mesela "doğal seçilim" bilinçlimidir?Neden seçilim olmak zorunda?Bunu zorunlu kılan nedir?

Bilinçsiz bir seçim mantıklımı?Seçim bilinçsizse neden en iyiyi seçiyor?...vs vs vs...

Yani kısaca evrim nedir?

kısacası evrim canlıların strese verdikleri cevaptır. ancak bu cevap milyonlarca yılda sürebilir bir kaç yıl da sürebilir. hiç bir olay nedensiz gerçekleşmez. Canlıların yapılarına müdahele eden el doğadaki değişen parametrelerdir. canlıların yapısı milyarlarca faktör altında etkilenmektedir. bunun sonucu olarak canlı yapısı eğer değişmese ve bu dış koşullara uyum sağlama yeteneğinde olmasa idi şuan dünyada tek bir canlı bile yaşamıyor olurdu.

yeni oluşan bir ada düşünün. o adanın üzerinde dünyada daha önce hiç görülmemiş, o ada dışında hiçbir yerde yaşamayan canlılar yaşamaya başlar. nasıl olur bu? bu canlılar nerden gelmiştir? elbette daha önce yaşamakta olan canlılar, o bölge koşullarına adapte olup yeni türleri oluşturmuşlar ve ana karadan kopuk oldukları için yıllarca kendi içlerinde evrilmişlerdir. dünyanın her bir bölgesinde bu durum yaşanmaktadır. türlerin çeşitliliği bu şekilde artmaktadır.

sadece bu değil. bütün bu değişimler zaten canlıların kalıtımında varolan bilgilerdir. gözlemlediğimiz bu hadiseyi o canlının kalıtımını incelediğimizde de doğruluyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Biri şu evrimi çıkıp bir anlatsa hiç fena olmayacak..Herkesin kendine göre bir evrim tanımı var gibi..Tıpkı sahte tanrı tanımlarına benzemeye başladı..Mesela "doğal seçilim" bilinçlimidir?Neden seçilim olmak zorunda?Bunu zorunlu kılan nedir?

Bilinçsiz bir seçim mantıklımı?Seçim bilinçsizse neden en iyiyi seçiyor?...vs vs vs...

Yani kısaca evrim nedir?

Sende sağdan soldan değil tarafsız olan biyerlerde öğrenmeye çalış o halde evrimi.

''Kısaca evrim'' diye bişey de söylenemez. Kısacası nasıl olacak?

Link to post
Sitelerde Paylaş
içini rahatlatmak çin değil. Bilim bu teoriyi çöpe atana kadar en akıllıcası bu olduğu için buna inanmaktır durum.

Bilim daha iyisini bulana kadar en iyisi bu!

bu durumda şu sonuca ulaşıyorum. bir birey önce ateist olmalı sonra evrime evet yada hayır demeli. tersi bir yol izlemek en başta bilimsel anlayışa terstir zira. yani biri size niçin ateistsin dediğinde evrim teorisinini yada başka bilimsel bilgiyi kullanamazsın. çünkü bilimsel bilgi değiştiğinde ateistliğinden vazgeçmen gerekir. yani özetle demek istediğim şu:

bilimsel bilgiyi ateizmi açıklamak için kullanmak bilimi sınırlamak demektir. çünkü böyle biri 'bilim bunu bulmuştur bu da ateizmi kanıtlar' derse bilimin yarın değişebileceği gerçeğini ortadan kaldırmış olur.

daha önce de söyledim. bu alışkanlığı özellikle önceden dindar iken araştırmalarıyla ateist olan kişilerde görüyorum. bu kişiler önceden kurana koşulsuz inanmaya alıştıkları için bu kez de bilime koşulsuz inanıyor ve onu kendi durumlarını açıklamak için kullanıyorlar.

bu yanlşış bir yaklaşım.bilim ateizmi yada dinsel bilgileri doğrulamak için kullanılmaz. bu bilime karşı yapılabilecek en büyük haksızlıktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O söylenemez..Bu söylenemez..Kısaca olamaz..Uzunca olamaz..Yine tanımsız bir evrim...Doğru veya yanlıştır..Kısmen doğru kısmen yanlıştır..Evrim artık ideolojik bir varsayımdır..En doğru kısa tanım bu olsa gerek..Neyse sulukule ekolünde devam edelim :)

Canlıların yaşamını etkileyen parametreler programlımıdır?Ya da canlıların değişen parametrelere uyum sağlamasımı bir programdır?Eğer canlı ve doğadaki parametreler bilinçsizse canlının hayatta kalması için oluşan değişimler tesadüfimidir?Ya da şanslı seçilimmidir?Şu an hayatta olmayan canlı türleri şansızmıdır?Herşeyden önemlisi dış faktörlere uyum sağlama yeteneği de nedir?Eğer böyle bir yetenek varsa, bu yeteneğin olması sebepsizmidir?Eğer canlının şartlar uygun ve değiştiğinde uyum sağlama yeteğini kalıtımsal ise, evrim bir programdır diyebilirmiyiz? vs vs..

Ada galapagos oluyor sanırım :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
bu durumda şu sonuca ulaşıyorum. bir birey önce ateist olmalı sonra evrime evet yada hayır demeli. tersi bir yol izlemek en başta bilimsel anlayışa terstir zira. yani biri size niçin ateistsin dediğinde evrim teorisinini yada başka bilimsel bilgiyi kullanamazsın. çünkü bilimsel bilgi değiştiğinde ateistliğinden vazgeçmen gerekir. yani özetle demek istediğim şu:

bilimsel bilgiyi ateizmi açıklamak için kullanmak bilimi sınırlamak demektir. çünkü böyle biri 'bilim bunu bulmuştur bu da ateizmi kanıtlar' derse bilimin yarın değişebileceği gerçeğini ortadan kaldırmış olur.

daha önce de söyledim. bu alışkanlığı özellikle önceden dindar iken araştırmalarıyla ateist olan kişilerde görüyorum. bu kişiler önceden kurana koşulsuz inanmaya alıştıkları için bu kez de bilime koşulsuz inanıyor ve onu kendi durumlarını açıklamak için kullanıyorlar.

bu yanlşış bir yaklaşım.bilim ateizmi yada dinsel bilgileri doğrulamak için kullanılmaz. bu bilime karşı yapılabilecek en büyük haksızlıktır.

bu durumda şu sonuca ulaşıyorum. bir birey önce ateist olmalı sonra evrime evet yada hayır demeli.---Birey önce kuşkucu olmalı.Önce kendi dinine kuşkucu yaklaşmalı önce dininden kurtulup senin gibi deist olmalı.

Senin meselen de burda başlıyor. (doğru konuşuyorsan tabi)

bu yanlşış bir yaklaşım.bilim ateizmi yada dinsel bilgileri doğrulamak için kullanılmaz. bu bilime karşı yapılabilecek en büyük haksızlıktır.----Bu doğru. zaten evrimde ateistlere destek sağlaması için uydurulmamıştır.

bilim ve teist-ateist tartışması farkılı yerlerdedir.

Bilim kimin neye inanıp inanmadığını umursamaz. kimseye kanıt çıkarmak için çalışmaz. sadece çalışır.

Onun için artık dincilerde ateistlere laf koymak için hemen evrime saldırmayacaklar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Matrix sende fena bir alışkanlık var.

Bişeyleri hazırdan almaya alışmışsın.

Ben bilim adamı değilim. Burda blim adamı yok. Gerçekten merak ediyosan git araştır.

Ama sen ''ateistler cevap veremiyo'' o halde evrim yok demek için boş sorular soruyosun.

Kimse tanrıya inanmadığı için evrimin kitabını ezberlemek zorunda değil.

tarihinde NiHiL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
bu durumda şu sonuca ulaşıyorum. bir birey önce ateist olmalı sonra evrime evet yada hayır demeli.---Birey önce kuşkucu olmalı.Önce kendi dinine kuşkucu yaklaşmalı önce dininden kurtulup senin gibi deist olmalı.

Senin meselen de burda başlıyor. (doğru konuşuyorsan tabi)

bu yanlşış bir yaklaşım.bilim ateizmi yada dinsel bilgileri doğrulamak için kullanılmaz. bu bilime karşı yapılabilecek en büyük haksızlıktır.----Bu doğru. zaten evrimde ateistlere destek sağlaması için uydurulmamıştır.

bilim ve teist-ateist tartışması farkılı yerlerdedir.

Bilim kimin neye inanıp inanmadığını umursamaz. kimseye kanıt çıkarmak için çalışmaz. sadece çalışır.

Onun için artık dincilerde ateistlere laf koymak için hemen evrime saldırmayacaklar.

karşılaştığım çoğu ateist böyle yapıyordu. belki de bundan dolayı böyle düşünüyorum. yani ateistler biraz sıkıştıklarında hemen evrime sığınıyorlardı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
ya evrime inanıp bilimsel reddedersin yada keyfinden reddersin ayakları.. :D

Bişeyi de doğru anlayın.

Ben ateistler blim adamı olmak zrunda değildir demek istedim. Sanki biz burda evrimle ilgili bir soruya cevap veremeyince bu tanrıın varlığına büyük delil gibi mucize gibi görülüyor dinciler tarafından.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sulukule tarzına devam... :) Size sormadım zaten Nihil.Evrim yoktur.. gibi bir iddiamda yok..Sadece 150 evvel ortaya atılmış antiteojolik bir varsayımdır...Bu yapısıyla ateizme çok yakındır..Fakat günümüzde bir ideolojik varsayıma dönüşmüstür..diye düşünüyorum.

Öte yandan portal girişindeki ateizm hakkında makaleleri okudum..Ataizmde reddin bir sebebi olmak zorunda değildir..Ataist reddi için bilimsel bir kanıt getirmek veya inançsızlığını delillendirmek zorunda değildir..Tasavvuftaki şeyhlere ne kadar da benziyor aslında :) Yani sorumu ateist -teist ayrımı yapmadan sordum..Fakat kafanızdaki önyargı harekete geçti sanırım..Neyse..

Evet neyse..Daha fazla eşelemeye gerek yok sanırım.Biraz daha google hazretlerine danışmakta fayda var.. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Canlıların yaşamını etkileyen parametreler programlımıdır?Ya da canlıların değişen parametrelere uyum sağlamasımı bir programdır?Eğer canlı ve doğadaki parametreler bilinçsizse canlının hayatta kalması için oluşan değişimler tesadüfimidir?Ya da şanslı seçilimmidir?Şu an hayatta olmayan canlı türleri şansızmıdır?Herşeyden önemlisi dış faktörlere uyum sağlama yeteneği de nedir?Eğer böyle bir yetenek varsa, bu yeteneğin olması sebepsizmidir?Eğer canlının şartlar uygun ve değiştiğinde uyum sağlama yeteğini kalıtımsal ise, evrim bir programdır diyebilirmiyiz? vs vs..

İlk olarak bilinç konuna değinmek isterim. Doğaya bilinç yüklemek saçmalıktan başka birşey değildir. Fantezidir. Bilincin oluşması için beynin olması gerekir. Beynin elektirik sinyallerini yorumlaması, doğru/yanlış ayırd etmesi, kayıt mekanızmasının işlemesi ve benlik olgusunun oluşmasıdır. Bunlar doğrultusunda denilebilir ki, Bilinç; canlıların kazandığı bir özelliktir.

Bir varlık sen varolduğunu bilmesen bile o varlığına devam edecektir. Sen sadece o varlığı algılarsın, beyninle yorumlarsın. Olayı karmaşıklaştırıp ortaya fanteziler sunmaya gerek yok..!

Diğer yönde ise Tanrıyı evrime sıkıştırma çabalarını görüyorum! Buda evrim hakkında hiçbirşey bilmediğini gösterir. Evrim'in bir bilinci yoktur. Doğal seleksiyon ise insan beyninin yorumladığı kadarı ile size akıllı gibi gelebilir. Fakat şu bilinmelidir ki, siz sadece o olaya yorum katarsınız. Yorum sizin algınızın yorumudur.

Tanrı deneme yanılma yöntemleri ile bir canlı oluşturması tamamen mantıksızdır, akıl dışıdır.

"Şu canlıya kanat taktık ama aerodinamik yapısı yok! Tühhh, şunun kanadını körelteyim. Ahh bu canlıyı yanlış mutasyona uğrattım, dur şunu bir eleyeyim" gibi düşüneceğine inanıyor musunuz?

Tanrı zar atmaz ?!

Link to post
Sitelerde Paylaş
O söylenemez..Bu söylenemez..Kısaca olamaz..Uzunca olamaz..Yine tanımsız bir evrim...Doğru veya yanlıştır..Kısmen doğru kısmen yanlıştır..Evrim artık ideolojik bir varsayımdır..En doğru kısa tanım bu olsa gerek..Neyse sulukule ekolünde devam edelim :)

Canlıların yaşamını etkileyen parametreler programlımıdır?Ya da canlıların değişen parametrelere uyum sağlamasımı bir programdır?Eğer canlı ve doğadaki parametreler bilinçsizse canlının hayatta kalması için oluşan değişimler tesadüfimidir?Ya da şanslı seçilimmidir?Şu an hayatta olmayan canlı türleri şansızmıdır?Herşeyden önemlisi dış faktörlere uyum sağlama yeteneği de nedir?Eğer böyle bir yetenek varsa, bu yeteneğin olması sebepsizmidir?Eğer canlının şartlar uygun ve değiştiğinde uyum sağlama yeteğini kalıtımsal ise, evrim bir programdır diyebilirmiyiz? vs vs..

Ada galapagos oluyor sanırım :)

Canlıların yaşamını etkileyen parametreler programlımıdır

canlıları etkileyen parametreler programlı değildir. aynı kaos teoriside olduğu gibi önceden ne olacağı, hangi parametrenin ne gibi sonuçlar doğurabileceğini hesaplamak olanaksızdır.

Eğer canlı ve doğadaki parametreler bilinçsizse canlının hayatta kalması için oluşan değişimler tesadüfimidir?Ya da şanslı seçilimmidir??

evet tesadüfidir. ancak bu tesadüf sadece o uyum sağlayan canlıda geçerli değildir. aynı etki altında kalan bir çok canlıda oluşan tesadüfi değişimler sonucu kimi canlı yaşamak için elverişli hale gelir kimisi de daha elverişsiz hale gelir. elverişli hale gelenler yoluna devam eder, diğerleri ise elenirler. böylece sürekli daha iyi olanın hayatta kalacağı bir seçilim milyarlarca yıl devam eder.

Şu an hayatta olmayan canlı türleri şansızmıdır?Herşeyden önemlisi dış faktörlere uyum sağlama yeteneği de nedir?

bu durum şans-şanssızlık olarak değerlendirilemez. dünya sürekli devingen koşulların hüküm sürdüğü bir alandır.canlılar sürekli bir yaşam mücadelesi içindedir. şartların değişmesi o canlıda olumsuz etkiler bırakmışsa, ve o canlı artık o alanda rekabet edemez duruma gelmişse elenir.

uyum sağlama yeteneği şudur; canlı yapısı dış etkilerle şekillenebilir bir düzen içerir. değişmez sabit bir yapı değildir. gelen stresler karşısında bu yapı şekillenir ve farklı bir kimliğe bürünür. eğer bu işleyiş olmasa hiçbir canlı bu zamana kadar hayatta kalamazdı.

Eğer böyle bir yetenek varsa, bu yeteneğin olması sebepsizmidir?

bu şuna benziyor, insanın iki tane gözünün olması sebepsiz midir? ama insanın 4 gözü olsaydı o zaman da insanın 4 gözünün olması sebepsiz midir derdiniz. işin bu kısmını felsefi olarak sormuşsunuz. orasına karışamam.

Ada galapagos oluyor sanırım :)

her şeyi darwine bağlamayın. evrim demek darwin demek değildir. evrim demek biyoloji biliminin temeli demektir.

galapagosu geçin, siz bir üzerinde yaşadığınız anadolu yarımadasını düşünün. bir zamanlar anadolu diye adlandırabileceğimiz bir yarımada yoktu. pangea adı verilen ana kara parçalandı dünya yüzeyi şekillendi.

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/comm...nimation_03.gif

şuan anadolu üzerinde yaklaşık 10 bin tane bitki türü var ve bunların 4 bine yakını endemik. yani sadece anadoluda yaşayan buraya uyum sağlamış türler. peki bu türler anadolu yarımadası oluşmadan önce neredeydiler? anadolu oluşunca uzaydan anadoluya mı yağdılar?

şuan bu türleri incelediğimizde görüyoruz ki bu türlerin hepsinin dünyanın diğer bölgelerinde akrabaları var.yani bu da demek oluyor ki hepsi zamanında ortak bir geçmişten geldi ve dağıldıktan sonra yaşadıkları ortamlara göre farklılaştılar yeni bir tür oldular.

anadolu için geçerli olan bu durum dünyanın her bölgesi için geçerlidir.

tarihinde sunny tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Sulukule tarzına devam... Size sormadım zaten Nihil.Evrim yoktur.. gibi bir iddiamda yok..Sadece 150 evvel ortaya atılmış antiteojolik bir varsayımdır...Bu yapısıyla ateizme çok yakındır..Fakat günümüzde bir ideolojik varsayıma dönüşmüstür..diye düşünüyorum.

inanın bana evrim belli bir inanç ya da inançsızlığı kanıtlamak uğruna ortaya atılmış bir ideoloji değildir. biyolojik evrim doğal bir gözlemdir. deneylerle desteklenmiştir. bugun ise biyolojik evrimin varlığı tartışma götürmez. tartışılan şey evrim var mı yok mu değildir. bunun nasıl olduğudur.

bütün bu bulgular sonucunda eğer bireyler inançsızlığı tercih ediyorsa bunun anlamı evrim inançsızlığa destek için ortaya atılmış ideoloji demek değildir.

ortaya konan bu bilimsel kuramın bugun bu kadar fazla tartışılması ve felsefi yönlere çekilmesinin nedeni, dini çevrelerin yüzyıllardır bu kurama saldırmasından ileri gelmektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ah şu safsatalar...

"Evrim kuramı ortaya çıkmadan önce ateizm diye birşey yoktu. Demekki ateizmin sebebi evrim kuramı."

Post hoc ergo propter hoc

hiçbir bilimsel araştırma belli bir ideolojiyi başlatmak için ortaya atılmaz.bilim ideolojilerden bağımsız olarak yapılır. sonuçları bir takım ideolojilere ve felsefi çıkarımlara neden olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
ayrıca evrimi kabul etmeyen ateist olamaz demek taaa ilk çağlardaki ateistlerin nasıl ateist olduğu sorusunu doğurur.

İlk çağlarda ateistlerin olduğunu sanmıyorum..

Eski Yunan'da ateistler vardı.

Ama evrim bilinmediği için, evrime inanmak veya inanmamak söz konusu değildi.

Daha sonraki ateistler için de benzer iddiada bulunabilirim.

Evrim ilk defa 19'uncu yüzyılın başlarında kabul edilmeye başlanan bir kavramdır.

İlk defa Fransa'da ortaya atılmış, sonra İngilizler tarafından benimsenmiştir.

Charlese Darwin'in dedesi Erasmus Darwin de evrimciydi ve hatta evrim için bir şiir bile yazmıştı..

Darwin'le birlikte doğal seçilim yasasını bulan ama yayınlamaya fırsat bulamayan Wallace evrimi yalnız hayvanlar için geçerli bir yasa olarak kabul etmişti.

Wallace'a göre insanlar doğal seçilime maruz kalmayan ve dolayısıyla evrime uğramayan, ilahi bir güç tarafından yaratılan canlılardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tanrı zar atmaz ?!

Evet atmaz..Doğaya attırır.. :)

Evrim kuramı ortaya çıkmadan önce ateizm diye birşey yoktu

şeklinde hiç bir zaman düşünmedim.Kaldı ki elde bilgiler doğru ise abiyogenezin Darwin teorisinden daha eskilere dayandığı gerçektir.

Kaos ve belirsizlik teorileri ile evrim varsayımını destekleme bana mantıklı gelmiyor..Eğer evrim gözlemleniyor ise artık bir varsayım değildir, başka varsayımlar ile desteklemeye gerek yok..Bu sebeple evrimin ne olduğunu ısrarla soruyorum..Eğer günümüz insanın diş sayısındaki azalma evrim ise doğrudur..Körelmiş organlar konusu hakkında çok şey söylenebilir..Hurda genler hakkında çok şey söyenebilir..Mutasyon hakkında çok şey söylenebilir..Bu bahsettiklerim hakkında teknik tartışmalara girmek sanırım o konunun uzmanlarının işi..Evrim teorisinin çıkış sebebi ideolojik olabilir ya da olmayabilir..Bu tartışılır..Ancak evrim teorisi ortaya koydukları itibarı ile antiteolojiktir..Bu sebeple ateizmin bu teoriyle paralel hareket etmesi doğaldır..Ama her ateist evrime inanacak diye bir şey yok..Aslında ispatlanmış bir teoriyede inanılmaz..

Canlılığı etkileyen parametrelerin hesaplanabilir olmaması canlılığı oluşturan bir kanıt olarak sunulamaz.Bir başka deyişle canlılığı oluşturan ve etkileyen parametlerin var olması, tesadüflerin oluşturacağı bir canlılık içinse parametler hesaplamıştır..Daha fazla uzatmadan;

En kısa tanımı ile evrim olasılıkmıdır?

Link to post
Sitelerde Paylaş
>>Evet atmaz..Doğaya attırır.. :)

>>Kaos ve belirsizlik teorileri ile evrim varsayımını destekleme bana mantıklı gelmiyor..Eğer evrim gözlemleniyor ise artık bir varsayım değildir, başka varsayımlar ile desteklemeye gerek yok..Bu sebeple evrimin ne olduğunu ısrarla soruyorum..

>>Ancak evrim teorisi ortaya koydukları itibarı ile antiteolojiktir..Bu sebeple ateizmin bu teoriyle paralel hareket etmesi doğaldır..Ama her ateist evrime inanacak diye bir şey yok..Aslında ispatlanmış bir teoriyede inanılmaz..

>>En kısa tanımı ile evrim olasılıkmıdır?

>>Doğaya zar attırdığına inandığınız tanrının profilini tanımlarsanız,bende buna yönelik eleştirilerimi sunabilirim.

Bu düşünceye inanmıyorum.

>>Evet evrim teorisi ortaya koydukları itibariyle antiteolojiktir.Evrim teorisini,paleontoloji, biyoloji, antropoloji bilimini araştıran her ateist evrim teorisine inanır.

''Aslında ispatlanmamış bir teoriyede inanılmaz..'' demişsiniz;

wikipediden konuyla ilgili bir alıntı yapıyorum; http://tr.wikipedia.org/wiki/Evrim_kuram%C4%B1#cite_note-2

Kuram kelimesinin anlamı :

Klasik eğitimde bilimsel yöntem bir hipotezle başlar. Destekleyen deneyler sonucu hipotez kurama dönüşür. Kuramın tekrar tekrar desteklenmesi durumunda ise bilimsel bir kanun ortaya çıkar. Ne yazık ki bu anlayış, modern bilimin oldukça gerisindedir.

Modern bilimde kullanıldığı anlamıyla kuram, tutarlı bir bütün oluşturan gerçekler ve açıklamalardır. Görelilik Kuramı, Kuantum Kuramı, Evrim Kuramı dendiğinde anlaşılması gereken budur. Modern fiziğin temel taşlarından olan Görelilik ve Kuantum kuramları, şu an üzerinde deliller toplanan, yeteri kadar test edilip güven verdiklerinde kanun konumuna yükselecek hipotezler değillerdir. Evrim kuramı da benzer bir statüye sahiptir. Biyolojideki bir çok veriyi birleştirip anlaşılır kılar; henüz kanıtlanmamış, test aşamasında olan bir tahmin değildir. Modern bilimde ve özelde biyoloji çevrelerinde Evrim Kuramının, oldukça sağlam temeller üzerine inşa edildiği inancı hakimdir.

Evrim Kuramını türlerin kökenini açıklamak için anlamlı bir model olarak gören bilim adamlarına göre, anlaşılması gereken, bilimin amacının değişmez kanunlar ortaya koymak olmadığıdır. Newton'un kanunlarının, her ne kadar yaklaşık olarak doğru olsalar da, evrenin gerçek bir temsilini veremedikleri (dolayısıyla yanlış oldukları) hatırlanması gereken bir nokta olarak gösterilmektedir.

Tartışılanlar :

Evrim kuramı, insanlığın kökenine ilişkin sonuçları nedeniyle ortaya atıldığından bu yana sosyal ve politik alanda en çok tartışılan bilimsel kuramdır. Bunun sonucunda, kuramın bilimsel algılanışı ile popüler algılanışı oldukça farklı olagelmiştir. Evrim kuramına popüler düzeyde karşı çıkan ve onun yerine yeryüzündeki canlılığın kökeni ve çeşitliliğini doğaüstü bir yaratıcıya bağlayan akımlara genel olarak yaratılışçılık adı verilir. Evrim kuramının bazı iddialarına karşı çıkan bir başka hareket ise Akıllı tasarım hareketidir. Bahsi gecen gorus ve hareketlerden hiçbirisi bilimsel olarak geçerli bir kanıt ortaya koyamamıştır, ve bu alanda bilimsel olarak nitelendirilebilecek herhangi bir calışma ortaya koymamıştır.

Evrim Kuramının Bilimsel Statüsü :

Tartışmalarda sıkça ortaya konulan konulardan bir tanesi evrim kuramının bilimsel statüsüdür. Bu konu, eğitim, din, felsefe, bilim ve politika bağlamında sıkça gündeme getirilmektedir. Bu konu daha çok Amerika Birleşik Devletleri'nde Hristiyan cemaat ve lobilerin öncülüğünde gündeme gelmektedir. Fakat diğer ülkelerde, eğitim ve politikaya uzanmaya çalışan yaratılışçı görüşlerin savunucuları tarafından da gündeme getirilmektedir. Evrim kuramını destekleyen reddedilemez kanıtlar ve neredeyse mutlak denebilecek derecede bir bilimsel konsensüs olmasına rağmen, yaratılışçı şeklinde adlandırılan çevrelerce bilim dünyasında iki kutup varmış gibi gösterilmeye çalışılır. Yaratılışçı çevreler Amerika Birleşik Devletleri'nde, toplumdan büyük oranda destek görmediği iddiası ile Evrim Kuramı'nın okullarda bilim derslerinde okutulmasına karşı çıkmaktadır. Bu konuda Amerika'da yüzbinlerce bilim insanını temsil eden bilimsel meslek kurumları ve onun yanında 72 Nobel ödülü sahibi bilim insanı Evrim Kuramı'nı destekleyen bildiriler yayınlamıştır. Buna ek olarak açılan davalarda evrim kuramının bilimsel olduğu kabul görmüş bir teori olarak kabul edilmiş ve okullarda okutulmasının devamına karar verilmiştir.

Bilimsel camianın büyük bölümü, biyoloji, paleontoloji, antropoloji ve diger disiplinlerdeki görüngüleri açıklayan yagane kuramın Evrim Kuramı oldugunda hemfikirdir. 1987 de yapılan bir araştırmanın sonuçlarına gore Amerika'daki doğa bilimleri alanında 500,000 bilim insanından yaklaşık %99.85'lik bir bolümünün evrim teorsini desteklediği ortaya konulmuştur. Evrim-yaratılış tartışmalarında uzman konumunda olan Brian Alters, doğa bilimleri alanlarında çalışan tüm bilim insanlarının %99.9'unun Evrim Kuramı'nı desteklediğini belirtmiştir. Benzer şekilde, dünyanın değişik ülkelerindeki bilimsel çevreler defalarca Evrim Kuramı'nın bilimsel olduğuna ilişkin bildiriler yayınlamıştır. 1987 yılında Amerika'daki biliminsanları arasında yapılan bir araştırma, 480.000 bilim insanından sadece 700 bilim insanının yaratılışçı ve benzeri açıklamalara itibar ettigini, ya da Evrim Kuramı'na karşı şüphe duyduğunu göstermiştir. Ve bu 700 (%0.158) bilim insanından sadece küçük bir bölümü doğa bilimleri alanında akademik çalışma yapmaktadır. Son yıllarda yapılan benzeri karşılaştırmalar, Evrim Kuramı'nı bütünü ile reddeden ya da ona karşı şüphe duyan bilim insanlarının oranının yaklaşık olarak %0.054 civarında olduğunu göstermiştir. Karşı çıkanların %75.1'i biyoloji dışındaki bilim dallarında çalışmaktadır.

Yaratılışçıların bilimsel konsensüs konusundaki iddialarını çürütmek icin Amerika Ulusal Bilimler Akademisinin başlatmıs olduğu Steve Projesi bu konuda verilebilecek iyi bir örnektir. Bu projenin amacı, isminde sadece Steve geçen bilim insanlarının kaç tanesinin Evrim Kuramı'nı desteklediğini ortaya koymak. Ortaya çıkan liste (Steve-o-meter) çoğunluğu biyoloji dallarında çalışan bilim insanlarını sıralamakta ve her türden yaratılışçıların, akıllı tasarımcıların (Yeni Yaratılışcı) yayınlamış oldukları listeden daha kalabalık olduğunu göstermektedir. Bilimsel konular, elbette kimin listesinin daha uzun olduğu temelinde tartışılmamalıdır, fakat dünyada bilim dünyasında bir çelişkinin olmadığını, tam tersine çok güçlü bir konsensüsün olduğunu göstermesi açısından güzel ve eğlendirici bir örnek olarak kabul edilmelidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...