Jump to content

İsviçre'den çikolata gelmiş, annem babam laikmiş


Recommended Posts

Dostum, o bankalar batarsa piyasadan çekilecek para miktarı nedir, bu para miktarı toplam tüketim eğilimini aşağı çekmeyecek mi? Borç alma-verme ilişkisindeki tıkanıklık, işten çıkarmaların hızlanmasına ve eksik kapasite kullanımına yol açmayacak mı? Üretimin durduğu ve/ya daraldığı, toplam tüketim eğiliminin aşağı düştüğü bir ortamda piyasa kendisini nasıl toparlayacak?

Firma şöyle düşünür:

1) Sıkışırsam borç alamıyorum.

1) İnsanlar daha az mal alıyor.

Bu durumda ben neden yatırım yapayım? 'İşçiyi işten çıkarır ve paramı ya elde tutar, ya da yatırıma göre daha garantili tasarruf araçlarına yönlendirirm' demez mi?

Kriz esnasında ters yönlü çevrimi düzeltecek iki sabit ve güçlü yatırım/para kaynağı var: 1) Şirketler. 2) Devlet.

Şirketler yatırım yapmadığına göre, devlet müdahale edecek.

Ya nolcaktı ki?

Vergi indirimleri devlet harcamasından daha etkin diye biliyorum ben:

http://taraf.com.tr/makale/8677.htm

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 285
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Vergi indirimleri devlet harcamasından daha etkin diye biliyorum ben:

http://taraf.com.tr/makale/8677.htm

Olduğu durumlar da var, olmadığı durumlar da var. 'Harcama eğilimi' gibi kriz-içi/sonrası psikolojik etkenler de pek önemli. Zaten kriz var; vergi indirimi olsa dahi tüketiciler parayı ellerinde tutmaya, şirketler havayı koklamaya eğilimli olacaktır diye düşünüyorum.

tarihinde terence tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kriz esnasında ters yönlü çevrimi düzeltecek iki sabit ve güçlü yatırım/para kaynağı var: 1) Şirketler. 2) Devlet.

Şirketler yatırım yapmadığına göre, devlet müdahale edecek.

Ya nolcaktı ki?

Hiçbir şey... Önce bankalar, sonra şirketler, sonra da halk batar olur biter... Arkasından iç ve dış çatışmalar başlar... Sağ kalabilenler yeni bir dünya kurar... :) Adını da "Astur World" koyarlar...

Oyla seçilmiş hiçbir siyasetçi böyle bir durumda müdahalesizliğe dayanamayacağı için "demokrasi+gerçek liberalizm" beraber olamaz... Olsa da ömrü ilk krize kadardır...Batan bir büyük bankayı ve bağlı şirketleri kurtarmayan siyasetçinin sonu ilk seçimlerde hüsrandır... Bu yüzden malı götüren zeki ve tam liberal(!) CEO'ların finansmanını genellikle halk hep beraber karşılar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Olduğu durumlar da var, olmadığı durumlar da var. 'Harcama eğilimi' gibi kriz-içi/sonrası psikolojik etkenler de pek önemli. Zaten kriz var; vergi indirimi olsa dahi tüketiciler parayı ellerinde tutmaya, şirketler havayı koklamaya eğilimli olacaktır diye düşünüyorum.

Öyle elbette, ama piyasaya para pompalandığında da bu tarz psikolojik etkenlerin etkileri bir anda sona ermiyor. Ben zaten bu "boom and bust" döngüsüne son verelim diyorum. Bunun yolu da belli :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hiçbir şey... Önce bankalar, sonra şirketler, sonra da halk batar olur biter... Arkasından iç ve dış çatışmalar başlar... Sağ kalabilenler yeni bir dünya kurar... :) Adını da "Astur World" koyarlar...

Oyla seçilmiş hiçbir siyasetçi böyle bir durumda müdahalesizliğe dayanamayacağı için "demokrasi+gerçek liberalizm" beraber olamaz... Olsa da ömrü ilk krize kadardır...Batan bir büyük bankayı ve bağlı şirketleri kurtarmayan siyasetçinin sonu ilk seçimlerde hüsrandır... Bu yüzden malı götüren zeki ve tam liberal(!) CEO'ların finansmanını genellikle halk hep beraber karşılar...

Bir anlamda haklısın. Oyla seçilmiş hiçbir siyasetçi müdahale etmeden çok dayanamaz, ben de müdahale etsin derim, ama vergi indirimleri ile, ki bu da bir anlamda müdahalenin azaltılmasıdır. Demokrasi+gerçek liberalizm bir arada olunca adı liberal demokrasi oluyor, zira devletin yetkileri birey hak ve özgürlükleri noktasında sınırlanıyor. Boşuna din ve devlet işlerinin ayrılması gibi ekonomi ve devlet de ayrılsın demiyor liberaller. Anayasal limitleri koymazsan insanlar talep eder, siyasetçiler de yaparlar.

Aklıma Hoppe'nin Democracy: The God that failed kitabı geldi şimdi bak :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir anlamda haklısın. Oyla seçilmiş hiçbir siyasetçi müdahale etmeden çok dayanamaz, ben de müdahale etsin derim, ama vergi indirimleri ile, ki bu da bir anlamda müdahalenin azaltılmasıdır. Demokrasi+gerçek liberalizm bir arada olunca adı liberal demokrasi oluyor, zira devletin yetkileri birey hak ve özgürlükleri noktasında sınırlanıyor. Boşuna din ve devlet işlerinin ayrılması gibi ekonomi ve devlet de ayrılsın demiyor liberaller. Anayasal limitleri koymazsan insanlar talep eder, siyasetçiler de yaparlar.

Aklıma Hoppe'nin Democracy: The God that failed kitabı geldi şimdi bak :)

"Ekonomi ve devlet ayrılsın" diyenler sanırım henüz CEO'luk yapmamış liberal düşünürlerdir... :)

Batmış banka ve şirketin vergisini indirmek batan teknenin suyunu hamam tası ile boşaltmaya benzer... Üretilen mal ve hizmetlerin vergisini indirmek ise tabii ki tüketimi arttırmakta etkili olabilir ama üreten hala varsa... Batık banka ve şirket sermayelerinin kamunun taze ve bol parasına ithiyacı varken. CEO'ları kesmez öyle vergi indirimi falan... Vergi indirimini genellikle kapitalizmin kriz arası dönemlerinde çerez olarak isterler; krizde taze, acil ve bol kamu parası talep ederler... Zeka böyle birşeydir; adamlar boşuna CEO olmamışlar...Tüm CEO'ların ortak özelliği kriz yoksa tam liberal, genellikle açgözlülükleri sonucu çıkmasına büyük katkı yaptıkları krizden sonra ise alabildiğine devletçi ve çalışan yanlısı (sosyalist) olmalarıdır... Akıllı adamlardır...

Küresel krizin Türkiye'yi beklediğimden az etkilemesinin sebebini ise zaten verdiğiniz Taraf gazetesi makalesi yazmış; sosyalist politikalar...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...