Jump to content

Ateist Milliyetçiler (Vatanseverler)


Recommended Posts

Vatanseverlik, askerlik yapmakla oluyor. benim için inancımın hükümleriyle hükmedilen her yer vatanımdır. ve orada seve seve askerliğimi de yaparım. böylesi ateist bir cumhuriyetinde yapmam. türkiye bir ateist cumhuriyetidir. yüzde 99 u müslüman ama ateistlerce, kafirlerce yönetiliyor. böyle bir ülkede şeriat şart, islami bir darbe şart, çünkü eğer yüzde 99 u müslümansa bu bir haktır. darbeye gerek kalmadan şeriat hükümlerinin yürürlüğe girmesi gerekiyor. böylesi ateist bir cumhuriyette asıl askerlik yapması gerekenler ateistlerdir. ne de olsa onların cumhuriyetleri ama yok nerde onlarda o yürek, varsın enayi milliyetçiler savaşsın, değil mi?

Aslında onların istedikleri bu da değil. kimse askerlik yapmasın da vatan savunmasız kalsın ve işgal edilsin. madem en vatansever sensin, kalk git askerliğini yap, işgal edilince seni kim kurtaracak? kimse çünkü senin kurtulmaya ihtiyacın olmayacak, sen vatanını sattığın paralarla toz olup gidecek, keyif çatacaksın, eğer ciddi bir vatanseversin çık da savun ateist cumhuriyetini, bu senin görevin! ya şeriatı kabul edecek ya da gelip savaşacaksın!

Burası Atatürkçü Türkiye Cumhuriyeti.

Evet Ateistiz ! Var mı ?

Vatana hizmet askerlik ile değil ona verdiğin hizmet ile ölçülür !

Birde tehdit ediyor bizi şeriatı kabul edecekmişiz,

Kralın gelsin allahın gelsin kim getirebilir buraya şeriatı ?

''benim için inancımın hükümleriyle hükmedilen her yer vatanımdır.''

O zaman Ürdün'e vize kalktı!

Bu ülkede Atatürk düşmanları bile ülkeye istemedende olsa katkı sağlıyor,siz bizi dünyaya rezil ediyorsunuz ! Siz daha zararlısınız bu Atatürk düşmanlarından.

tarihinde Rochader tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 238
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Eğer siz bizi rahat bırakırsanız bizde sizi rahat bırakırız.

Siz bunları yaptıkça vatan millet sakarya devam edecek.

Öyle değil işte,türkiyedeki siyasete bak.Atatürk üzerinden işliyor.Muhalefet bir anda suyu bulandırıyor vatan millet diye.Meclis sirke dönüyor.Gel de rahat bırak.Önce halkın bu işe yaramaz politikacılardan kurtulması,iş yapacak adamı iktidara ve muhalefete getirmesi lazım.Burada iktidar partisini eleştiriyorsunuz,muhalefet ortalığı o kadar karıştırıyor,iktidar partisine o kadar engel oluyor ki,iktidar şunu yaptı da,olmadı,çalışmadı diyemiyoruz.Mecbur iktidarı savunma durumuna geçiyoruz.Doğru düzgün bir muhalefet olsa,milliyetçilikten,Atatürkten değil,bu bahsettiğim şeyler üzerinden muhalefet yapsa,biz de onlara katılıp iktidarı eleştiririz ki daha yapıcı bir yönetim olsun.Ama nerde,böyle gelmiş böyle gidiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öyle değil işte,türkiyedeki siyasete bak.Atatürk üzerinden işliyor.Muhalefet bir anda suyu bulandırıyor vatan millet diye.Meclis sirke dönüyor.Gel de rahat bırak.Önce halkın bu işe yaramaz politikacılardan kurtulması,iş yapacak adamı iktidara ve muhalefete getirmesi lazım.Burada iktidar partisini eleştiriyorsunuz,muhalefet ortalığı o kadar karıştırıyor,iktidar partisine o kadar engel oluyor ki,iktidar şunu yaptı da,olmadı,çalışmadı diyemiyoruz.Mecbur iktidarı savunma durumuna geçiyoruz.Doğru düzgün bir muhalefet olsa,milliyetçilikten,Atatürkten değil,bu bahsettiğim şeyler üzerinden muhalefet yapsa,biz de onlara katılıp iktidarı eleştiririz ki daha yapıcı bir yönetim olsun.Ama nerde,böyle gelmiş böyle gidiyor.

Muhalefet kimin umrunda.

Ben muhalefet denilecek partilerden birini savunmuyorum.

Hele MHP'yi hiç mi hiç savunmuyorum.

vatan millet sakarya olayını sevmiyorum olmuş bitmiş şeyler,

Atatürk geçmiş geleneklere bağlı kalmayın demişti,Ben istiyorum ki ısıran bir iktidar olsun dünyaya sözünü geçirsin !

Toprak hırsım yok,ülkelerin saygı duyduğu bir ülke istiyorum,onlar buna sahipken bizim sahip olmaya hakkımız yok mu ?

ABD'ye kimse söz geçiremiyor.Ama en hümoş düşünceler oradan çıkıyor,E madem öyle bırak bu otoriteni o zaman.

Ülkeler bize şart koymayı biliyorlar,bizde onlara şart koyalım istiyorum,Istanbul kriterleri koyalım istiyorum,Bunlar gayet doğal istekler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vatanseverlik, askerlik yapmakla oluyor. benim için inancımın hükümleriyle hükmedilen her yer vatanımdır. ve orada seve seve askerliğimi de yaparım. böylesi ateist bir cumhuriyetinde yapmam. türkiye bir ateist cumhuriyetidir. yüzde 99 u müslüman ama ateistlerce, kafirlerce yönetiliyor. böyle bir ülkede şeriat şart, islami bir darbe şart, çünkü eğer yüzde 99 u müslümansa bu bir haktır. darbeye gerek kalmadan şeriat hükümlerinin yürürlüğe girmesi gerekiyor. böylesi ateist bir cumhuriyette asıl askerlik yapması gerekenler ateistlerdir. ne de olsa onların cumhuriyetleri ama yok nerde onlarda o yürek, varsın enayi milliyetçiler savaşsın, değil mi?

Aslında onların istedikleri bu da değil. kimse askerlik yapmasın da vatan savunmasız kalsın ve işgal edilsin. madem en vatansever sensin, kalk git askerliğini yap, işgal edilince seni kim kurtaracak? kimse çünkü senin kurtulmaya ihtiyacın olmayacak, sen vatanını sattığın paralarla toz olup gidecek, keyif çatacaksın, eğer ciddi bir vatanseversin çık da savun ateist cumhuriyetini, bu senin görevin! ya şeriatı kabul edecek ya da gelip savaşacaksın!

İyi ya işte, vatanseverlik askerlikle olmuyor. Herkes askerlik yapıyor çünkü adamın peşini bırakmıyorlar. Kaçamıyorsun. O yüzden gidip paşa paşa yapacaksın. Ülkeyi dinci de yönetse yapacaksın, ateist de yönetse yapacaksın.

Sistem böyle. Değişir umarım bir gün.

Kimse askerlik yapmasın diyen yok. İsteyenler profesyonelce yapsın. Ayrıca savaşlar artık topla tüfekle yapılmıyor farkındaysan. Parasını vereceksin, en iyi şekilde eğiteceksin, ondan sonra da dağda bayırda gencecik çocuklar telef olmayacak. Bilmem anladın mı?

Beni askere almazlar. Alsalardı da gönüllü olarak gitmezdim. Zorunlu olduğu için giderdim.

Hiç bana vatan millet Sakarya edebiyatı yapmasın kimse.

Bu ülkenin dincisi de, dinsizi de bayıla bayıla gitmiyor oraya.

dinciler hele, bin tane numara çeviriyor gitmemek için.

Beş vakit camiden çıkmayan, elinden tesbih düşürmeyen bir tanıdığım, hayvanlar gibi yemek yedi aylar boyu ki kilo alsında çürüğe ayrılsın.

Aldı da. Ve gitmedi. Vatan millet Sakarya edebiyatını da kimseye bırakmıyordu.

Gelip burada kendi sahtekarlığınızı ve iki yüzlülüğünüzü ateistlere yamamayın.

Ülkeyi ateistler yönetiyormuş..

Bugün bütün uçuklar burada galiba...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ama Atatürk'ün ve onun istediği Politika sisteminde uluslararası olarak çok etkiliydik,Atatürk zamanında dünyanın popüler ülkelerindendik.

Her duyduğunuza inanmayın, bunlar masal.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her duyduğunuza inanmayın, bunlar masal.

Doğru,Sen aynı kuzey kore gibisin yav astur,hiç bi devleti tanımıyorsun,senide kimse tanımıyor,yazık sana.

Masalmış.

Sanki biz Cumhuriyet arşivlerinden çıkarıyoruz bunları.

Çeşit çeşit milletlerin insanları sözler söylüyor,liderleri söylüyor,ilişkiler,Türkiye'yi ziyarete gelen ziyaretçiler.

Bugün bazı Arap ülkeleri Şeriat ile yönetilmiyorsa ve Cumhuriyet'e geçtiyse bu Atatürk sayesindedir.

Demekki Atatürk sadece kendi milletine yarar sağlamıyormuş.

Evet pekte iç açıcı değil bu ülkelerin durumu,ancak şeriat yok,cumhuriyet var,bazılarında şeriat var ama yine islami cumhuriyet,monarşi azaldı.

Hadi arapları geçtik,Hindistan'lı liderler nasıl itiraf etti bağımsızlığı nasıl kazandıklarını ?

Masalmış.

Sanki Atatürk ''oğlum biz çok popülerdik bu dönem varya'' dedide biz inandık.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her duyduğunuza inanmayın, bunlar masal.

Gerçeği nerden öğrenmemizi buyururdun? Taraf veya Zaman gazetesinden? Ya da AKP'nin imamlarından? Veya liberallerden herhalde.. Sen çok araştırmış, yıllarca her tür kaynaktan yararlanmışsın demek ki..

Engin tecrübelerin ve bilgilerinle bizi de aydınlat hayrına..

Kurtar bizi masallardan. Sendeki akıl, öngörü, bilgi, tecrübe kimsede yok..

Bizi onlardan mahrum bırakma..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben aslında sizleri aydınlatmak isterim. Ama oda değilsiniz ki ampül takıp 1 dk.da aydınlatayım, sizin zihninizi açmanız, bol bol okumanız ve de tarihi akılcı bir biçimde değerlendirmeniz gerekir. Ben biraz yardımcı olayım yine de:

ENGİN ARDIÇ

Atatürk`ün pasaportu var mıydı?

Atatürk`ün yurt dışına hiç çıkmadığını hep biliriz... Bu, büyük bir erdem olarak pazarlanmıştır: Kendisi hiçbir yere gitmeden herkesi ayağına getirmiş!

Herkes dedikleri, İran şahı ve İsveç kralı gibi `kıyıdan köşeden` adamlar, bir de İngiliz kralı Edward tabii... Yanında da Mrs Simpson... Ama o da aşkı uğruna kısa bir süre sonra tacı tahtı bırakacağından, bu gezinin bir yararı olmamış.

Olamazdı da... İngiliz kralı ya da kraliçesi `hüküm sürer ama idare etmez` ... Meclise izinsiz giremediği, seçimlerde oy kullanamadığı gibi, dış politikaya da karışamaz!

Bunun dışında kim gelmiş Türkiye`ye? Hitler mi, Stalin mi, Mussolini mi, Roosevelt mi, Hirohito mu? Hiçbiri.

Keşke İspanyol başkanları Alcala Zamora ya da Manuel Azana gelselerdi de, `asi generallere` karşı İspanyol Cumhuriyeti`ne sahip çıkma onuruna kavuşsaydık yahu...

Ama niçin geleceklerdi? Türkiye önemli bir ülke değildi ki, kendi kabuğuna çekilmiş, yaralarını sarmaya ve Batılılaşma girişimini temele indirmeye çalışan, `dünya sahnesinin önünden çekilmiş` bir ülkeydi... Her türlü Osmanlı mirasını da reddettiği için (borçların bir kısmı hariç!), `beni kendi halime bırakın, karışmayın, bulaşmayın` der gibiydi dünyaya...

Atatürk`ün yurt dışına hiç çıkmamış olması niçin büyük bir başarı olarak değerlendirilmiştir?

`Kendi kabuğuna çekilmek, kendi yağıyla kavrulmak` erdem sayıldığı için!

Bu da memur zihniyeti değilse, memur zihniyeti başka nasıl olur acaba?

Ve de Atatürk`ün bazı Anadolu kasabalarını dolaşmış olması niçin büyük birer olay gibi pazarlanmıştır? Hele İstanbul`a her gelişi niçin `tarihi gün` sayılmıştır?

Yani tasavvur edebiliyor musunuz, Hitler`in Stuttgart`a gelişi bayramı, Mussolini`nin Venedik gezisi şenlikleri, Stalin`in Odessa`yı ziyaretinin bilmemkaçıncı yıldönümü kutlamaları... Var mı böyle bir yağcılık?

Toplum o kadar `donuk`, ulaşım o kadar yetersiz durumdaydı ki, bir yerden bir yere gitmek başlıbaşına heyecan verici, serüven gibi bir şeydi o dönemde...

Keşke bu gibi çarçur gezilerle övüneceğimize, `Atatürk`ün uçağa binip Atina`ya gitmesi ve eski düşmanlarını kucaklaması, Atatürk`ün Cenevre`de yaptığı ünlü Milletler Cemiyeti konuşması, Atatürk`ün tarihi Beyaz Saray ziyareti, Atatürk`ün meşhur Moskova gezisi, Atatürk`ün unutulmaz Paris barış görüşmeleri` gibi hatıralar kalsaydı... Ayıp mı olurdu, günah mı?

Belki o zaman cumhurbaşkanlarımızın ya da başbakanlarımızın dış gezileri de memurlarımıza ve memur ruhlularımıza küfür gibi gelmezdi!...

Atatürk hiç yurt dışına çıkmadı dedik, bu hem doğrudur hem yanlış...

Atatürk yurt dışına çıkmadı ama, Mustafa Kemal çıktı!

Libya`ya gitti çarpışmaya ama orası yurt dışı sayılmıyordu... Bunun dışında Sofya`ya, Berlin`e ve batı cephesine de gitti görevli olarak, Viyana üzerinden Karlsbad`a da gitti (Karlovy Vary) sağlık nedenleriyle...

Ama o zamanlar bir `imparatorluk subayıydı` ...

Hani şu nefret kustukları Osmanlı İmparatorluğu vardı ya, onun ordusunda subaydı.

1919 yılında ordudan istifa edene kadar bir Osmanlı subayıydı.

Hadi kim hayır diyecekse desin de alnını karışlayayım!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ülkenin bir kalkınma çabası vardı.

O sırada yalnız kalması gayet doğaldır.

Uluslararası alanda çalışmalar 1930'lu yılların sonuna doğru başlamış,Zaten Atatürk sonrası fazlada devam edememiştir.

Yeni işgalden kurtulan bir devletin önce işgalcilere tedbirle durması normaldir.

Bir katili evinden kovduktan sonra tedbir almamak olmaz,Eve kimsenin gelmemesini sağlarsın.

Sanıldığının aksine,Yine bazı ülkelerle ileri derecede ilişkiler kurulmuştur.

Örneğin Sovyetler.

Ayrıca,Türkiye'ye A.B.D. elçiside gelmiştir,Atatürk'ün ABD halkına seslendiği bir görüntü vardır hatta.

Engin arkadaşımızın saydığı liderler Türkiye dünyanın ağzınada .ıçsa gelemezlerdi,Çünkü kendi ülkeleriyle meşgulduler.

Yalnız olduğumuz dönemlerde oldu elbet.

Ancak Atatürk'ün yurtdışına çıkacak zamanı olmamıştır,Bunun yerine Üniversite'li gençlere Yurtdışında okumasını önermiştir,tavsiye etmiştir.

Hatta bir öğrencisine bizzat Almanya'ya gitmesini önermiştir.

Bu liderler Atatürk hakkındaki düşüncelerini oturduğu yerden söyleyebildiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vatanseverlik, askerlik yapmakla oluyor. benim için inancımın hükümleriyle hükmedilen her yer vatanımdır. ve orada seve seve askerliğimi de yaparım. böylesi ateist bir cumhuriyetinde yapmam. türkiye bir ateist cumhuriyetidir. yüzde 99 u müslüman ama ateistlerce, kafirlerce yönetiliyor. böyle bir ülkede şeriat şart, islami bir darbe şart, çünkü eğer yüzde 99 u müslümansa bu bir haktır. darbeye gerek kalmadan şeriat hükümlerinin yürürlüğe girmesi gerekiyor. böylesi ateist bir cumhuriyette asıl askerlik yapması gerekenler ateistlerdir. ne de olsa onların cumhuriyetleri ama yok nerde onlarda o yürek, varsın enayi milliyetçiler savaşsın, değil mi?

Aslında onların istedikleri bu da değil. kimse askerlik yapmasın da vatan savunmasız kalsın ve işgal edilsin. madem en vatansever sensin, kalk git askerliğini yap, işgal edilince seni kim kurtaracak? kimse çünkü senin kurtulmaya ihtiyacın olmayacak, sen vatanını sattığın paralarla toz olup gidecek, keyif çatacaksın, eğer ciddi bir vatanseversin çık da savun ateist cumhuriyetini, bu senin görevin! ya şeriatı kabul edecek ya da gelip savaşacaksın!

hayal dünyasında yaşıyorsun böyle bir şeye imkan yok çoğunluk şeriat istemez

cahil kesim akpye oy attı diye havalandınız yakında sönersiniz

sen şimdi tayyipin oğlunun nedne çürük raporu aldığını da mantıklı bir şekilde açıklamaya çalışırsın ne de olsa o müslüman

devlet yönetim şeklini nitelemek için ateist denmez laik denir

son derece hastasın ille kadınlar recm edilsin di mi

akıl akıl gel yamacıma takıl

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben aslında sizleri aydınlatmak isterim. Ama oda değilsiniz ki ampül takıp 1 dk.da aydınlatayım, sizin zihninizi açmanız, bol bol okumanız ve de tarihi akılcı bir biçimde değerlendirmeniz gerekir. Ben biraz yardımcı olayım yine de:

Hahahaha.. Engin Ardıç'la aydınlatacaksın demek bizi..

"Mustafa Kemal Sizin Gibi Kıro Değildi."

Link to post
Sitelerde Paylaş

O sırada yalnız kalması gayet doğaldır.

E demin popülerdik, uluslararası alanda süperdik falan diyordun? Atatürk ülkeden çıkmıyor, buraya ziyarete gelenler de uluslarası alanda ağırlığı olan liderler değiller. Ee? Ezberlerinize körleme inanmayın. O dönemde ülkenin durumu normal, eleştirim ona değil, o dönemi her anlamda mükemmel bir altın çağ sanma hastalığına benim eleştirim.

Bu arada n'oldu IFeelSecular? Var mı Engin'in tespitlerine bir itirazın? Yoksa adamın özel hayatından, konuyla alakasız düşüncelerinden girerek safsata mı yapacaksın yine?

Link to post
Sitelerde Paylaş

E demin popülerdik, uluslararası alanda süperdik falan diyordun? Atatürk ülkeden çıkmıyor, buraya ziyarete gelenler de uluslarası alanda ağırlığı olan liderler değiller. Ee? Ezberlerinize körleme inanmayın. O dönemde ülkenin durumu normal, eleştirim ona değil, o dönemi her anlamda mükemmel bir altın çağ sanma hastalığına benim eleştirim.

Bu arada n'oldu IFeelSecular? Var mı Engin'in tespitlerine bir itirazın? Yoksa adamın özel hayatından, konuyla alakasız düşüncelerinden girerek safsata mı yapacaksın yine?

Ben o dönemi altın çağ olarak değil,Herşeyin sıfırlandığı,Yeni bir ülkenin yaratılması ve hızla gelişme çağı olarak görürüm.

Benim için o çağ Çağdaşlaşmanın doruğuna eriştiğimiz çağdır.

Her alanda mükemmeldik diyen yok,Sadece bunu yapabilecek bir ortam hazırlandı,Devam ettirilemedi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hahahaha.. Engin Ardıç'la aydınlatacaksın demek bizi..

Tabii ki Engin Ardıç'la aydınlatacak sevgili IFeelGood !

Turgut Özal'ın ihale takipçisi liberal Mehmet Barlas'la, TRT eski dolandırıcısı liberal Mehmet Ali Birand'la, Pentagon sözcüsü liberal Çengiz Çandar'la, kütüphane enteli liberal Hadi Uluengin'le ve daha diğer nice omurgasız liberallerle de aydınlatırdı aydınlatmasına da sanırım sıkıyor biraz .

Bilirsiniz işte şu Engin Ardıç'ı .

Hani eskiden de Cem Uzan'la halkı aydınlatan Engin'dir bu !

Cem Uzan'ın Star Gazetesi'nde yazardı bu küfürbaz bir zamanlar .

Dört cümle eder, beş yerde küfür etmeden duramazdı edebine kurban olduğum .

Akşam Gazetesi'ne geçince de çok affedersiniz ''penis yazarı liberal Serdar Turgut'la'' kavgaya tutuştu ve oradan da ayrıldı .

Kavga edecek birini bulamayınca da aynalarla kavga ederdi bizim Enginar .

Öyle ki ''İstanbul'da şöyle okkalı bir deprem olsa da İstanbul'daki kara kalabalıkları, lumpenproletaryayı bir güzel temizlese'' diye resmen ilenen de bu adamdır .

Sabah gazetesine geçince de Cem Uzan'ın Starı'nda iken halkı resmen iğrenç bir metodla aşağıladığı onca makalelerini unutup Bekir Çoşkun'u, sırf kızgınlıkla sarfettiği ''karnını kaşıyan adam'' sözünden dolayı ilk eleştiren pişkin de işte bu Engin Ardıç'tır .

Engin Ardıç makalesinin son cümlesinde şöyle demiş :

- Hadi kim hayır diyecekse desin de alnını karışlayayım!

Ben de diyorum ki :

- Hadi, Engin Ardıç hakkında yaptığım bu açıklamalara kim hayır diyecekse desin de alnını karışlayayım !

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tabii ki Engin Ardıç'la aydınlatacak sevgili IFeelGood !

Turgut Özal'ın ihale takipçisi liberal Mehmet Barlas'la, TRT eski dolandırıcısı liberal Mehmet Ali Birand'la, Pentagon sözcüsü liberal Çengiz Çandar'la, kütüphane enteli liberal Hadi Uluengin'le ve daha diğer nice omurgasız liberallerle de aydınlatırdı aydınlatmasına da sanırım sıkıyor biraz .

Bilirsiniz işte şu Engin Ardıç'ı .

Hani eskiden de Cem Uzan'la halkı aydınlatan Engin'dir bu !

Cem Uzan'ın Star Gazetesi'nde yazardı bu küfürbaz bir zamanlar .

Dört cümle eder, beş yerde küfür etmeden duramazdı edebine kurban olduğum .

Akşam Gazetesi'ne geçince de çok affedersiniz ''penis yazarı liberal Serdar Turgut'la'' kavgaya tutuştu ve oradan da ayrıldı .

Kavga edecek birini bulamayınca da aynalarla kavga ederdi bizim Enginar .

Öyle ki ''İstanbul'da şöyle okkalı bir deprem olsa da İstanbul'daki kara kalabalıkları, lumpenproletaryayı bir güzel temizlese'' diye resmen ilenen de bu adamdır .

Sabah gazetesine geçince de Cem Uzan'ın Starı'nda iken halkı resmen iğrenç bir metodla aşağıladığı onca makalelerini unutup Bekir Çoşkun'u, sırf kızgınlıkla sarfettiği ''karnını kaşıyan adam'' sözünden dolayı ilk eleştiren pişkin de işte bu Engin Ardıç'tır .

Engin Ardıç makalesinin son cümlesinde şöyle demiş :

- Hadi kim hayır diyecekse desin de alnını karışlayayım!

Ben de diyorum ki :

- Hadi, Engin Ardıç hakkında yaptığım bu açıklamalara kim hayır diyecekse desin de alnını karışlayayım !

Ne yaptın şimdi? Ortaya bir düşünce mi koydun? Yoksa safsata mı yaptın? Birine "omurgasız", öbürüne "kütüphane enteli" dediğinde bu insanların düşüncelerini yanlışlamış mı oldun? Yoksa entellektüel anlamda ne derece sınırlı olduğunu mu ortaya koydun?!

Düşünmeyi bilmeyen bir insanı güneş gelse aydınlatamaz. Düşünmeyi öğrenebilmen için...ein Geschenk von mir:

http://www.safsatakilavuzu.com/

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bunun dışında kim gelmiş Türkiye`ye? Hitler mi, Stalin mi, Mussolini mi, Roosevelt mi, Hirohito mu? Hiçbiri.

Roosevelt, Atatürk'ü ziyarete gelmek istemiştir, bunun gerçekleşmemesi üzerine bir film operatörü göndererek Atatürk'ün özel hayatını filme çektirmiş ve aldırmıştır. Daha sonra 6 Nisan 1937'den kendisine bir mektup yazmıştır.

Mektup ve Atatürk'ün cevabı için Sadi Borak - Atatürk'ün Özel Mektupları s. 310-312

Roosevelt'in mektubundan bir alıntı yapayım

"(Atatürk'ün filmindeki görüntüleri izlediğini belirterek) Bu, sizin ve benim bir gün birbirimize mülaki olmak(kavuşmak) fırsatını bulacağımız ümidini bende bir kat daha takviye etti."

Daha sonra ölümü üzerine verdiği demeçte de bunu belirtmiştir.

"Benim üzüntüm iki türlüdür. İlk olarak bu büyük insan ve devlet adamının kaybı nedeniyle bütün dünya gibi üzgünüm. İkincisi ise, o kadar istediğim halde, bu muhteşem insanla tanışma şansımın artık kalmamış olmasıdır."

Ayrıca Atatürk'ün Sofya'da evinde kaldığı Alman Madam Hilda Christianus, kendisine Atatürk tarafından yazılan mektuplardan Hitler'in haberdar olduğunu ve onları satın almak için açık çek gönderdiğini söylemiştir. Tabii bu ne kadar doğru bilemem, uydurma da olabilir.

Ama niçin geleceklerdi? Türkiye önemli bir ülke değildi ki, kendi kabuğuna çekilmiş, yaralarını sarmaya ve Batılılaşma girişimini temele indirmeye çalışan, `dünya sahnesinin önünden çekilmiş` bir ülkeydi... Her türlü Osmanlı mirasını da reddettiği için (borçların bir kısmı hariç!), `beni kendi halime bırakın, karışmayın, bulaşmayın` der gibiydi dünyaya...

Engin Ardıç da abartmış. Atatürk, cumhurbaşkanı olduğu andan başta İngiliz gazeteleri olmak üzere kendisi ve Türkiye hakkında birçok haber çıkmıştır. Kendisiyle, hatta Latife Hanımla görüşmek ve röportaj için bile birçok gazeteci gelmişti. İpek Çalışlar - Latife Hanım kitabında daha geniş bilgi bulabilirsin.

Keşke bu gibi çarçur gezilerle övüneceğimize, `Atatürk`ün uçağa binip Atina`ya gitmesi ve eski düşmanlarını kucaklaması, Atatürk`ün Cenevre`de yaptığı ünlü Milletler Cemiyeti konuşması, Atatürk`ün tarihi Beyaz Saray ziyareti, Atatürk`ün meşhur Moskova gezisi, Atatürk`ün unutulmaz Paris barış görüşmeleri` gibi hatıralar kalsaydı... Ayıp mı olurdu, günah mı?

Şimdi bunu diyenler, eğer yazıldığı gibi Atatürk başka ülkeleri ziyaret etseydi ve yurtdışına çıksaydı "koskoca devlet başkanı Dışişleri Bakanı gibi diğer ülkelerin ayağına gidiyor" demeyecek miydi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

E demin popülerdik, uluslararası alanda süperdik falan diyordun? Atatürk ülkeden çıkmıyor, buraya ziyarete gelenler de uluslarası alanda ağırlığı olan liderler değiller. Ee? Ezberlerinize körleme inanmayın. O dönemde ülkenin durumu normal, eleştirim ona değil, o dönemi her anlamda mükemmel bir altın çağ sanma hastalığına benim eleştirim.

Bu arada n'oldu IFeelSecular? Var mı Engin'in tespitlerine bir itirazın? Yoksa adamın özel hayatından, konuyla alakasız düşüncelerinden girerek safsata mı yapacaksın yine?

enginin verdiği bilgiler doğru olabilir.

ama arkasında yatan sebep olarak sunduğu

şahsi yorumu ve gene anlamak, anlatmak istediği olabilir.

ben senin imzandaki espirinin atatürkün şahsıyla ilgisinin olmadığını anlayabiliyorum.

ama imzan, ekstra gerginliğe yol açacaktır, benden söylemesi.

atatürke hakaret etmekle suçlanacaksın, yeni bir etiketin daha olacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...